Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
5 KASIM 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Ecevit’in Vasiyeti
5 Kasım 2006’da yitirdiğimiz aziz Bülent Ecevit’i
bugün başardıkları ile değil; yaşama olanağı bul-
saydı neyi yapmak istediğini konuşarak anmalıyız.
Birkaç kez yazdım. Ama 14 Şubat 2006’da,
Oran’daki evinde bana, yaklaşan cumhurbaşkanlığı
seçimi için, ülkedeki cumhuriyetçiler yeterli önlemleri
almazlarsa, Çankaya’ya fanatik bir AKP’linin
oturmasından duyduğu tedirginliği anlatmıştı.
Öncelikle sosyal demokrat ve demokratik sol-
cuların, kendi aralarında bir sözleşme gerçekleş-
tirerek bu tehlikeyi önlemeye çalışmalarını, daha-
sı bütün cumhuriyetçileri de o şemsiye altında top-
lamalarını istiyor, onun planlarını yapıyordu.
24 Temmuz 2007 genel seçimlerinde CHP ile
DSP arasındaki o tek ayaklı yakınlaşma, Bülent
Bey’in düşlediği gibi değildi ve dolayısıyla da is-
tenilen sonuca ulaşamadı. Onun içindir ki, bugün
hem Çankaya’da fanatik bir AKP yanlısı var, hem
de iktidarı yüzde 47’lik oy desteği ile elinde tutan
parti, gözünü 29 Mart 2009’da yapılacak yerel se-
çimlerde CHP ve DSP’nin elindeki belediyeleri de
alarak oy oranını daha da arttırmaya diktiğini
saklamıyor.
Öyle bir olasılığı, anayasa değişikliğini gerçek-
leştirmek için dayanak yapacağı da biliniyor.
Karayalçın CHP’li olurken...
Ana muhalefetteki CHP’nin TBMM’deki çalış-
maları geçen yıllardan daha düzeyli ve iyi. Alanlarda
da sesini duyurmaya başladı. 29 Mart seçimleri için,
öyle anlaşılıyor ki sadece kendi çatısı altında de-
ğil; aynı zamanda kendi listesi içinde olmak koşulu
ile DSP ve SHP’den bazı isimlerle birliktelik kur-
manın adımlarını atmak istiyor.
SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Anka-
ra Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için
Baykal’dan gelen öneriyi kabul etmekle yetinme-
di. Gökçek karşısında birlikteliği sağlamak için CHP
liderinin öne sürdüğü koşulu da kabul ederek,
SHP’nin sadece genel başkanlığını değil, üyeliği-
ni de bırakmaya razı olacağını açıkladı.
Karayalçın’ı SHP’nin Dikili’nin başarılı Beledi-
ye Başkanı’nın da izleyeceği biliniyor.
Büyükerşen ne diyor?
Ama, Eskişehir’in başardıkları ile giderek tüm ül-
kede efsaneleşen Büyükşehir Belediyesi’nin Baş-
kanı Yılmaz Büyükerşen ile Ordu’da Seyit Torun
ve Bartın Belediye Başkanları da seçime DSP ada-
yı olarak katılacaklarını ısrarla yineliyorlar.
Büyükerşen, Eskişehir’de iki kent belediyesinden
Odunpazarı’na CHP’li bir başkan adayı olmasını,
belediye meclisini ise DSP ile CHP’nin paylaş-
malarını öneriyor. Buna karşılık Tepebaşı Beledi-
yesi için DSP’den bir başkan adayı ile mecliste CHP
ve DSP’lilerin bulunmasından yana olduğunu söy-
lüyor.
DSP Genel Başkanı Zeki Sezer’in düşüncesi de
Büyükerşen’e yakın. Ama daha farklı. Sezer,
DSP’nin güçlü olduğu yerlerde CHP’nin aday
göstermemesinden yana. Aynı şekilde CHP’nin
güçlü olduğu kentlerde de DSP’nin adayının bu-
lunmamasını öneriyor. 24 Temmuz seçimlerinde-
ki uygulamayı çağrıştıran bu önerinin en büyük sa-
kıncası, o bölgede aday göstermeyen partinin, se-
çime asılmaması olur.
Büyükerşen, aksi halde sadece Eskişehir, Bar-
tın ve Ordu gibi kentlerde değil, ülkenin öteki yö-
relerinde de sosyal demokrat oyların parçalanma
tehlikesinin önlenemeyeceğinden korktuğunu da
saklamıyor.
Dahası sunu da ekliyor:
Eskişehir’de CHP benim karşımda aday çı-
kartmayabilir. Ama ya öteki kentlerde bütün-
leşmeyi nasıl sağlarız?
Ancak Baykal ile Sezer arasındaki öneri tartış-
masının medya aracılığı ile yapılması, 29 Mart ye-
rel seçimlerine 143 gün kaldığı halde somut bir so-
nuca ulaşılmasını önlüyor; engelliyor.
Başa dönerek, iki yıl önce yitirdiğimiz Bülent Ece-
vit’in, bugün yaşasaydı ne yapacağının yanıtını dü-
şünelim.
Ya üçüncü genel başkanı olduğu, getirdiği ye-
ni ilkelerle iktidara da taşıdığı Cumhuriyet Halk Par-
tisi’nin bugünkü lideri Baykal ile kendi kurduğu ve
kuramcısı olduğu DSP’nin lideri Zeki Sezer’i ayrı
ayrı çağırırdı, ya da her ikisini buluşturur ve çözüm
üzerinde anlaşmalarında inatla ısrarcı olurdu.
Yokluğunu her zamankinden daha çok hisset-
mekte haksız mıyız?
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
RaporungeçersizolduğunubelirtenTTB,Üzmez’intahliyekararõnõngözdengeçirilmesiniistedi
‘Hızlandırılmış rapor’ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Türk Tabipleri Birliği (TTB),
dinci Anadolu’da Vakit gazetesi
yazarõ Hüseyin Üzmez’in tahliye-
sine neden olan Adli Tõp Kurumu
raporunun bilimsel olarak geçersiz
ve hukuken yok hükmünde oldu-
ğunu belirterek tahliye işleminin
gözden geçirilmesini ve yeniden
değerlendirilmesini istedi.
TTB Genel Sekreteri Eriş Bila-
loğlu, dün düzenlediği basõn top-
lantõsõnda TTB Merkez Konse-
yi’nin açõklamasõnõ okudu. Açõkla-
mada, Üzmez’in tahliyesinin ka-
muoyunda haklõ bir infialle karşõ-
landõğõna dikkat çekildi. Açõkla-
mada, “Basında yer alan bilgiler-
den mağdure B.Ç. hakkında dü-
zenlenen Adli Tıp Kurumu 6.
Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun ra-
porunda yapılan muayeneye da-
ir bulgulara yer verilmeksizin,
‘beden ve ruh sağlõğõnõ bozacak
mahiyet ve derecede patolojik araz
tespit edilmediği’ kaydının düşül-
mesi, söz konusu raporun önce-
likle bilimsel olarak yetersiz ve
bu nedenle geçersiz olduğunu
göstermektedir” denildi.
Adli Tõp Kurumu 6. Adli Tõp İh-
tisas Kurulu’nun, pedofili olayõnõn
mağduresi B.Ç’yi, 19 Eylül’de
muayene ettiği, 22 Eylül tarihinde
de raporunu hazõrladõğõ anõmsatõ-
lan açõklamada, şunlar kaydedildi:
“Raporun hatasız olarak veril-
mesi için gerekli olan aşamalar
raporlaştırma sürecini uzatmak-
tadır. Süre ortalama 3-4 haftayı
geçmektedir. Durum böyle iken
B.Ç. hakkındaki raporun mua-
yeneden sonraki bir işgünü için-
de hazırlanmış olması ortada bir
‘hõzlandõrõmõş rapor’ sürecinin de
var olduğunu göstermektedir ve
bu durum ilgili raporlaştırma
sürecine ‘müdahale edildiği’, ‘sa-
nõğõn korunduğu’ kuşkularını do-
ğurmaktadır.”
Açõklamaya şöyle devam edildi:
“5 yıldır Adli Tıp Kurumu
Başkanlığı’nı yapan Dr. Kera-
mettin Kurt bu görevini yerine
getirmemektedir. Söz konusu
raporun hukuken yok hükmün-
de olduğu anlaşılmıştır. Bu du-
rumda Hüseyin Üzmez eğer ba-
sında yer aldığı gibi bu rapora
dayanarak tahliye edilmişse ilgi-
li mahkeme kararının gözden
geçirilmesi gerekmektedir.”
BURSA (Cumhuriyet) -
Sosyal Hizmetler ve Çocuk
Esirgeme Genel Müdürlü-
ğü (SHÇEK), Adli Tõp Ku-
rumu’nun hazõrladõğõ Hü-
seyin Üzmez’i tahliye etti-
ren rapora, mantõki ve bi-
limsel dayanaktan yoksun
olduğu gerekçesiyle itiraz
etti. İtiraz dilekçesinde
“Travmadan bir anda si-
hirli değnek değmişçesine
kurtulduğu iddiası bilim-
sel ve mantıksal mesnet-
ten yoksundur” denildi.
SHÇEK adõna Hazine
avukatõ Selma Ergüner
Akalan tarafõndan Bursa 4.
Ağõr Ceza Mahkemesi’ne
sunulan dilekçede, Üz-
mez’in tacizine uğrayan 14
yaşõndaki B.Ç’nin, Mudan-
ya 2. Asliye Hukuk (Aile)
Mahkemesi tarafõndan ku-
rumun korumasõ altõna
alõndõğõ anõmsatõldõ. Dilek-
çenin son bölümünde
B.Ç’nin durumunun çocuk
ruh sağlõğõ ve hastalõklarõ
uzmanlarõ tarafõndan yeni-
den değerlendirilmesi iste-
nirken şu ifadelere yer ve-
rildi: “Mağdure B.Ç’nin
ailesinden ayrılmış olma-
sı, olaylar sonucunda aile-
sinin parçalanacağı endi-
şesini taşıması, hukuksal
süreçte rol alması (yapı-
lan fiziksel muayeneler,
psikolojik testler, karakol
işlemleri, mahkeme süre-
ci) nedeniyle yaşadığı
travmadan bir anda si-
hirli değnek değmişçesine
kurtulduğu iddiası bilim-
sel ve mantıksal mesnet-
ten yoksundur.”
‘Herşeyçocuklarõniyiliğiiçindi’
Anestezi uzmanõ yerine teknisyenler var, kamera sistemi var görüntü yok
Akıl hastaneleri felaket
AHMET KURT
İZMİT - Gebze ilçesi ya-
kõnlarõnda tecavüz edildik-
ten sonra boğularak öldürü-
len “Pippa Bacca” adõyla
tanõnan İtalyan sanatçõ Giu-
seppina Pasqualina Di
Marineo’nun maskelerini
takan bir grup kadõn, cinsel
tacizcilerin ağõr şekilde ce-
zalandõrõlmasõnõ istedi. Di
Marineo’yu tecavüz ettikten
sonra öldüren sanõk Murat
Karataş ise cinayet günü
hem uyuşturucu, hem alkol
aldõğõ için hiçbir şey hatõrla-
madõğõnõ söyledi.
Kocaeli Adliye Sarayõ
önünde İstanbul Emekçi
Kadõnlar Derneği, İstanbul
Feminist Kadõnlar ve İzmit
Kadõn Platformu üyesi 25
kadar kadõn, “Hepimiz Pip-
pa Bacca’yız, hepimiz se-
ninleyiz”, “Yasalar Hüse-
yin Üzmez’leri koruyor”
yazõlõ pankartlar açtõlar.
Kocaeli 1. Ağõr Ceza
Mahkemesi’ndeki duruşma-
da kadõn derneklerinin avu-
katlarõ davaya müdahil ol-
mak istediler. Müşteki avu-
katõ Mehmet Eke ise Pippa
Bacca’ya ait fotoğraf maki-
nesindeki fotoğraflarõn si-
lindiğini, bunu İngilizce bil-
meyen, ilkokul 3. sõnõftan
terk birinin yapamayacağõnõ
vurguladõ. Mahkeme duruş-
mayõ erteledi.
MELTEM YILMAZ
Ruh Sağlõğõnda İnsan
Haklarõ Girişimi’nin
(RUSİHAK) hazõrladõğõ “Akıl
ve Ruh Sağlığında İnsan
Hakları 2008 Türkiye Ra-
poru”, akõl hastanelerinde
kalan hastalarõn yaşadõğõ sõ-
kõntõlarõ gözler önüne serdi.
? SAMSUN Çeşitli hasta,
hasta yakõnõ ve hastane per-
soneliyle yapõlan görüşme-
lerle hazõrlanan rapora göre,
Samsun Ruh Sağlõğõ ve Has-
talõklarõ Hastanesi’nde elek-
troşok uygulamasõ için gerekli
olan kadrolu bir anestezi uz-
manõnõn bulunmadõğõ, acil
durumlarda diğer hastaneler-
den kişisel rica ile uzman te-
min edildiği belirlendi.
? MANİSA Ruh ve Sinir
Hastalõklarõ Hastanesi’nde
acil servis dõşõndaki servis-
lerde 24 saat kamerayla izle-
me sisteminin bulunmasõna
karşõn herhangi bir kaydõn
olmadõğõ ortaya çõktõ.
? ELAZIĞ Ruh ve Sinir
Hastalõkarõ Hastanesi’nde acil
servisler dõşõndaki odalarda en
az 10 yatağõn bulunduğu, bu
nedenle cinsel taciz, kavga ile
enfeksiyon vakalarõnõn sõk-
lõkla görüldüğü bildirildi. Bu-
rada elektroşok (EKT) için ge-
reken onay formunun hastaya
ya da yakõnõna imzalatõldõğõ
bildirildi, ancak “yakın” ola-
rak adlandõrõlan kişinin onu
yalnõzca hastaneye getiren
kişi olduğu ve hastayõ çoğu
kez bir kamu görevlisinin ge-
tirdiği gerçeği göz önünde
bulundurulduğunda, EKT gi-
bi hastanõn yaşamõyla ilgili
önemli bir kararõn onay alõn-
madan alõndõğõ, dolayõsõyla
hasta haklarõnõn ihlal edildiği
yorumu yapõldõ.
? ERENKÖY Ruh ve Sinir
Hastalõklarõ Eğitim ve Araş-
tõrma Hastanesi’nde sabit da-
hiliye kadrosunun 2 senedir
bulunmasõna karşõn Bakanlõ-
ğõn buraya uzman gönder-
mediği tespit edildi. Açõk ser-
visler dõşõndaki odalarõn gün-
düz kilitlendiği, hastalarõn
odalarõnda zaman geçireme-
diği tespit edildi. Hastaya
EKT uygulamasõnõn yapõlõp
yapõlmayacağõna yatõştan 3- 5
gün sonra karar verildiği be-
lirlendi, ancak EKT’nin daha
çok ilaç tedavisine yanõt ver-
meyen durumlarda kullanõl-
dõğõ göz önünde bulundurul-
duğunda, uzmanlar bu süreyi
oldukça kõsa bir dilim olarak
değerlendiriyor.
MAHMUT LICALI
ANKARA - Eski Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Ge-
nel Müdürü Bülent İlik, Saray Zihinsel
Engelliler Rehabilitasyon Merkezi’nin iki
katõ kapasitede hizmet verdiğini, yapõlan
inşaatlarla Ankara’daki engelli olmayan
çocuklarõn da bu merkezin yanõndaki bi-
nalara taşõnacağõnõ söyledi.
İlik, “Aynı yere engelli olmayan 900
çocuk getirilecek. Bu başka sıkıntıları
gündeme getirebilir” dedi.
Sağlõk ve Sosyal Hizmet Emekçileri
Sendikasõ (SES) Merkez Yürütme Kurulu
(MYK) üyesi Köksal Aydın da Saray’da
760 civarõnda zihinsel engelli çocuğa doğ-
rudan hizmet veren 20 ile 30 arasõnda per-
sonel bulunduğunu belirtti.
Ankara Saray Zihinsel Engelliler Reha-
bilitasyon Merkezi’nde 5 yõl hekim olarak
çalõşan SES MYK üyesi Aydõn da, taşeron
şirket çalõşanlarõnõn neredeyse kadrolu ça-
lõşan personel sayõsõnõ geçtiğini belirtti.
Aydõn, “Yeterli personeliniz olmayınca,
iş yükü çok artınca birtakım olumsuz
sonuçlar da ortaya çıkıyor” dedi.
Vakit gazetesi yazarõ Hüseyin Üzmez’in tahliye kararõnõ
eleştiren Türk Tabipleri Birliği açõklamasõnda, “Pedofili
olayõnõn mağduresi B.Ç’nin muayenesi İstanbul’da
yapõlmõştõr ve istenildiği takdirde İstanbul’da bir çocuk
psikiyatrõ bulunamamasõ söz konusu değildir” dedi.
Dış Haberler Servisi - Çocuk Esirgeme Kuru-
mu’nun Ankara Saray ve İstanbul Zeytinbur-
nu’ndaki rehabilitasyon merkezlerinde gizli çe-
kim yaparak bakanlarõn eleştirilerine hedef
olan York Düşesi Sarah Ferguson’õn sözcüsü,
Düşes’in siyasi bir amacõ olmadõğõnõ söyledi.
İngiltere’de yayõmlanan Daily Telegraph’a
açõklama yapan sözcü Kate Waddington, “York
Düşesi siyasi bir kişi değil. Bu nedenle de siya-
si bir amacı yok. Bu yapılanların tümü sadece
çocukların iyiliği içindir” dedi.
Çekimlere 18 yaşõndaki kõzõ Prenses Eugenie
ve ITV televizyonundan bir ekiple giden Fergu-
son’un devlete ait yetimhanelerle ilgili haber
yaparak Türkiye’nin imajõnõ karalamaya çalõş-
makla suçlandõğõnõ belirtilen haberde, Düşes’in
amacõnõn terk edilmiş çocuklarõn bulunduğu
devlete ait yetimhanedeki koşullarõ araştõrmak
olduğu savunuldu.
PRENSES’İN GÖZYAŞLARI
“Yetimhanede, yataklarına bağlanmış ya da
bütün gün yemek verilmeden yataklarında bı-
rakılan çocukların bulunduğu” belirtilen ha-
berde, “Bunların arasında dışarı bırakılmayan
ve güneşi yüzünde hissedebilmek için koridor
boyunca sürünen bir çocuğun görüntüleri de
var” denildi. Haberde, Prenses Eugenie’nin ye-
timhaneden gözyaşlarõ içinde ayrõldõğõ ve “Bu
görüntüler beni çok kızdırdı, turistik cazibe
merkezi olan bir kentin bütün görkemi içinde
böyle yerlerin de bulunduğuna inanmak çok
güç. Gözlerim açıldı” dediği bildirildi.
Görüntüleri Tonight isimli programda yarõn
TSİ 23.00’te yayõmlayacağõnõ açõklanan ITV
kanalõnõn sözcüsü de gazeteye yaptõğõ açõkla-
mada, İngiliz hükümetinin Türkiye’nin AB üye-
liğine destek verdiği bir noktada yapõlanõn ka-
mu çõkarõna olduğunu belirterek “Türkiye’nin
üyeliğine verilen desteğin insan ve çocuk hak-
ları karnesinin düzeltilmesi şartına bağlı ol-
duğunu” söyledi.
Ferguson’un
sözcüsü, İngiliz
Daily Telegraph
gazetesine gizli
kamera görüntü-
leriyle ilgili olarak
Düşes’in siyasi
bir amacı olmadı-
ğını açıkladı. Fer-
guson, 18 yaşın-
daki kızı Prenses
Eugenie ile yetim-
haneyi gezmişti.
Elazığ’da elektroşok tedavisi için gerekli izin
hasta ya da hasta yakınından alınmıyor.
Manisa’da acil servis dõşõndaki tüm servislerde 24
saat kamerayla izleme sistemi olmasõna karşõn
sisteme ilişkin herhangi bir kayõt bulunmuyor.
Erenköy’de sabit dahiliye kadrosu 2 senedir
bulunmasına karşın bakanlık uzman göndermiyor.
Samsun’da elektroşok için gerekli olan kadrolu
anestezi uzmanõ yok, işi teknisyenler yürütüyor.2008’in yalnızca
ilk üç ayın-
da 209 cinsel saldırı, 447
cinsel istismar vakası ya-
şandığı belirlendi. İÜ Tıp
Fakültesi Adli Tıp Anabi-
lim Dalı Başkanı Prof. Dr.
Şevki Sözen, cinsel sal-
dırıların yalnızca yüzde
20’sinin kanıtlanabildiğini
belirtti.
Prof. Sözen, cinsel
saldırıya uğrayan bireyle-
rin toplumsal önyargı,
statü, suçlanma gibi kor-
kularından dolayı hekime
başvurmadığını söyledi.
Yeditepe Üniversitesi
Psikiyatri Bölümü Öğre-
tim Üyesi Prof. Dr. Arif
Verimli de, 11 yaşından
gün almış ancak 15 ya-
şından gün almamış kişi-
lerin “ne çocuk ne de
yetişkin” olarak değer-
lendirildiğini, dolayısıyla
cinsel istismara uğradığı
iddia edilen B.Ç’nin ço-
cuk olarak da tanımlana-
bileceğini söyledi.
Ankara Onkoloji Eğitim
Hastanesi Psikiyatri Kli-
nik Şefi Prof. Dr. Haldun
Soygür de, Üzmez va-
kasında yaşanan top-
lumsal refleksin bu kadar
güçlü olmasını sevindirici
bulduğunu, refleksin ey-
leme dönüşmesini bek-
lediklerini kaydetti.
Gizli
kalan
gerçekler
SHÇEK’TEN İTİRAZ
Travmaya
sihirli
değnek
BACCA DAVASI
‘Yasalar
Üzmez’leri
koruyor’
Saray’a 900 çocuk daha geliyor
30 engelliye bir
personel düşüyor