24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 22 EYLÜL 2007 CUMARTESİ 14 ü n c e l KOBİ Koçer’den sanayiciye çağrı TOBB Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Koçer, “Fark yaratan, yenilikçi düşünen ve dünyayla barışık bir genç girişimci ordusu yaratmak zorundayız’’ dedi. Gaziantep Üniversitesi akademik yıl açılışında yaptığı konuşmada, işsizliğin bu kadar yüksek olduğu bir ülkede, vasıflı eleman arayan işveren sayısının yüksekliğinin yarattığı çelişkiye dikkati çeken Koçer, “Sanayicinin üretimle ve teknolojiyle buluşturacağı, dünyadaki yeni gelişmeleri ve akımları takip etmesini isteyeceği, daha da önemlisi makinesini, üretimini teslim edeceği mezunlarımızın birçoğu ne yazık ki kalifiye değil. Küresel rekabet ortamının içinde ayakta kalabilmek için ‘genç girişimci ordusu’ yaratmak zorundayız. Bunu yaratırken de önce üniversitemiz ve sanayicilerimiz olarak biz bir araya gelmeliyiz’’ dedi. Çorumlu sanayiciden çözüm kitabı Çorum Ticaret ve Sanayi Odası (TSO), kentin sorunlarını ve çözüm önerilerini içeren kitapçığı, “KOBİ kenti Çorum, vaat değil çözüm bekliyor’’ adıyla yayımladı. Çorum TSO Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Malatyalı, yaptığı açıklamada, Çorum’un çözüm bekleyen sorunlarının başında ulaşımın geldiğini kaydederek, kentin sanayide ivme kazanması için ulaşım sorununun çözülmesi gerektiğini söyledi. Kalkınma Ajansları’nın TR83 Bölgesi içinde bulunan Amasya, Çorum, Samsun ve Tokat’tan hangisinde kurulacağına ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı’nın henüz yayımlanmadığına dikkat çeken Malatyalı, Çorum’un, özel müteşebbislik açısından TR83 bölgesi içinde yer alan illerden bir adım önde bulunduğunu, coğrafi konumu ve sanayi yapısıyla da daha avantajlı olduğunu kaydetti. Malatyalı Kalkınma Ajansı’nın merkezinin Çorum olması gerektiğine inandıklarını anlatttı. ‘İhracatçı, girilemeyen pazara girdi’ Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Türkiye tarihinde Çin’e yapılan ihracatın ilk kez 1.2 milyar dolar seviyesine geldiğini belirtti. Tüzmen, Mersin’de yaptığı açıklamada, ihracatçıların en çok sıkıntı yaşadığı yerin “girilemeyen pazar’’ olarak nitelendirilen Çin olduğunu söyleyerek ‘’Son yaptığımız çalışmalarla Çin artık Türkiye için açık pazar haline geldi. Son dönemde yaptığımız 400 milyon dolarlık anlaşma ile ihracatımız önemli miktarda artmaya başladı ve Türkiye tarihinde ilk defa yıllık 1.2 milyar dolar seviyesine geldi. Çin ile yaklaşık 13 milyar dolarlık bir ticaret hacmimiz var. Açığımız fazla, ama artık Çin pazarı Türkiye için açık pazar haline geliyor’’ diye konuştu. Tüzmen, Çinlilerin, endüstri bölümünde kendilerine ne kadar teşvik verilirse o derecede geldiğini belirtti. ‘Hassas döküm’ tekniği ile parça üreten Unimetal’in kurucularından Batılı, küresel rekabette var olabilmenin tek şartı var diyor: G DÖVİZDEKİ GERİLEME Katma değeri yükseltmek K elimenin tam anlamıyla sanayinin kalbine üretim yapan bir firma Unimetal. İşleri “hassas döküm” tekniği ile üretim. MÖ 4. yüzyılda Eski Mısır ve Mezopotamya’da yaşayan heykeltıraşlar tarafından çok ilkel anlamda bronz heykelciklerin yapımında kullanıldığı tespit edilen bir tekniği çok uzun yıllar sonra aynı topraklarda yeniden uygulayan birkaç firmadan biri. Türkiye’de fazla kullanılmıyor olmasına karşın dünya belli ki oldukça yararlanıyor parafin ve seramik tozunun hammadde olarak kullanıldığı bu döküm tekniğinden. İhracatçının belini büktü ge İhracatçı Birlikleri Başkanlar Kurulu Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, ABD Merkez Bankası FED’in piyasaları rahatlatmak ve durgunluk riskini azaltmak amacıyla faiz oranlarını indirmesinin “ihracatçıların belini büktüğünü” ifade ederek, “ABD hapşırdı, Türk ihracatçısı zatürre oldu” dedi. FED’in faiz oranlarında yarım puanlık indirime gitmesini piyasalardaki telaşın giderilmesi için “önleyici bir vuruş” olarak değerlendiren Türkmenoğlu, bu kararın bir nebze de olsa ABD’deki yatırımları artırıp emlak ve kredi piyasalarını rahatlatacağını söyledi. FED’in faizleri 5.25’ten 4.75’e indirdiğine işaret eden Türkmenoğlu, ABD’deki faiz indirimi yüzde 9.5 olurken, Türkiye Merkez Bankası’nın 0.25 puanlık indiriminin yüzde 1 seviyesinde kaldığını hatırlatarak, Türkiye’deki indirimin en azından 1 puan olması gerektiğini, FED’in cesur tutumunun Merkez Bankası’na örnek olmasını beklediklerini kaydetti. Faiz indirim kararı ile birlikte doların YTL’ye karşı değer kaybının hız kazandığını dile getiren Türkmenoğlu “Dünyada bunlar yaşanırken ülkemiz ekonomisi de bundan doğal olarak etkilenmektedir. Global piyasalardaki son gelişmeler Türkiye’nin verdiği yüksek faiz nedeniyle YTL’ye geçişi artırmış ve YTL daha da değer kazanmıştır. İhracata dayalı bir büyüme modelini benimsediği bilinen ülkemizde YTL’nin yüzde 60’lara varan oranlarda aşırı değerliliği özellikle yerli girdi kullanarak üretim yapıp ihraç eden sektörleri, ithal girdi kullanarak üretim yapıp ihraç edenlerden daha olumsuz etkilemektedir” dedi. ? Türkiye’de fazla bilinmeyen bir tekniği uygulayarak bugüne kadar hep ithal edilen parçaların yerli de üretilebileceğini kanıtladılar. Küresel rekabet zorlamaya başlayınca ise çareyi ArGe’ye yönelerek kritik parçaları üretmekte buldular. Şimdilerde enerji santrallarında kullanılan turbo sistemlerin bugüne kadar ithal edilen fanlarını üretiyorlar. 2001 yılında faaliyetine başlayan Unimetal’in kurucularından olan aynı zamanda şirketin genel müdürü Hakan Batılı ile sohbet ediyoruz. “Bu konuya yatırım yapmamızın en büyük nedenlerinden biri tekniğin ülkemizde tanınmıyor olması ve bu tür ürünlerin çoğunlukla ithal ediliyor olması. Hassas döküm savunma sanayi başta olmak üzere otomotiv, pompa, armatür, makine, elektronik, tekstil ve uçak endüstrisi gibi çok geniş bir sektörde kullanılıyor” diyor. Bugün dünyada yılda 10 milyon tonun üzerinde hassas döküm yapılıyor. Türkiye’de ise bu rakam ancak 2 bin ton. Unimetal, uzun yıllar başka firmalarda deneyim kazandıktan sonra “eh artık kendi işimizi kurma zamanı” diyerek yola çıkan 4 ortağın eseri: Muhlis Alptekinler, Osman Etyemez, Ali Yeşilöz ve Hakan Batılı. Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren firmada 25’i beyaz yakalı olmak üzere toplam 130 kişi çalışıyor. 2006 yılı cirosu 8.5 milyar YTL. Parça ürettikle ri için doğrudan ihracat oranları yüzde 7’lerde olmasına karşın ürünlerinin yüzde 80’ini Fransa ve ABD başta olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediyorlar. Şirketin yeni yatırımı olan 8 bin metrekare kapalı alan inşaatı ise sürüyor. Batılı, “En büyük sorunumuz enerji maliyetleri ve hammadde temini. İthal ettiğimiz ham maddelerden alınan vergi, fon ve diğer giderler maliyetlerimizi ciddi olarak artırdığından birde buna düşük kur sorunu eklendiğinde yurtdışı rakiplerimizle rekabet etme şansımız yüzde 90 azaldı” diyor. E ‘Sorunumuz nitelikli eleman’ “En iyi yatırımın eleman yatırımı olduğuna hep inandık.” Ancak biz de birçok firmanın yaşadığı gibi istihdam konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Özellikle Meslek Lisesi ve Teknik Lise mezunu ihtiyacımız çok fazla, ancak esas üzücü olan kısım, mezun olan arkadaşların bilgi seviyelerinin inanılmaz boyutta düşük olması ve döküm sektöründe çalışmaya sempatik bakmamaları. Bu kadar genç insanın yaşadığı ülkemizde, eğitim probleminin günlük politikalarla çözülemeyeceği görülmektedir. Bu yüzden tüm sanayiciler bu konuya ciddi bir bütçe ve zaman ayırarak mümkün olduğunca kendi bünyesinde çözüm bulmalıdır. Bu konuya ulusalcı bir yaklaşımla bakılmalıdır. Genel olarak tüm işverenlerde; biz elemanı yetiştiriyoruz sonra çekip gidiyor endişesi bulunmaktadır. Bu yüzden işletmelerin çoğunda sistematik bir eğitim uygulanmamaktadır. Kısa vadeli bakıldığında bu bakış tarzı haklı görülebilir. Ancak “Kore” gerçeğinde de görüldüğü üzere uzun vadede her firma üzerine düşeni yaparsa vasıfsız eleman tanımı gündemimizden çıkacak ve bu iç dinamiklerin üretime katacağı güçle ülkemiz şirketleri dünya pazarında rekabet edebilecek yeterliliğe ve kaliteye ulaşabileceklerdir. Slogan ‘az ve öz üretim’ nimetal Çin ve Doğu Avrupa’nın düşük maliyetli üretimine karşı çareyi basit ve yüksek adetli parçalardan uzaklaşıp ArGe’ye yönelerek aşmış. Artık sloganı “Az ama öz üretim.” 2003’ten beri KOSGEB; TTGV (Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı ) ve TEYDEB’in desteklediği kurumlar arasında yer alıyor. Batılı, “2006’da yaptığımız 1.6 milyon dolarlık ArGE projemiz TTGV ve TEYDEB tarafından desteklenmeye değer bulundu. Kredinin 750 bin doları onaylandı. 450 bin doları ise TEYDEP hibesi. Otomotiv ve enerji santrallarında kullanılan turbo sistemlerinin fanlarını üretmeye başladık. Bugüne kadar bu fanlar hep ithal ediliyordu. 2008 yılı başlarında yeni bir ArGe projesine başlayarak yeni bir üretim tekniğini ülkemize kazandırmak amacındayız” diyor. U Genel Müdür Hakan Batılı. Savunma Sanayi ile yakın işbirliği içinde olan Unimetal’in gelecek hedefi havacılıkta jetlerin kanat parçalarının üretimini yapmak... Makine Mühendisi olan Batılı “Amacımız yapılamaz diye bugüne kadar hep ithal edilen parçaların istenirse yerli de yapılabileceğini kanıtlamak” diyor. 3 kıtada 20 ülkeye boru ihraç ediyor Hatay’da 14 yıl önce su sondajı borusu imalatıyla faaliyete başlayan Hatboru, bugün ürettiği su, petrol ve doğalgaz taşımasında kullanılan spiral kaynaklı çelik boruları, 3 kıtada, 20 ülkeye ihraç ediyor. Geçen yıl 11.5 milyon dolar Hatboru, bu yıl ihracatını 15 milyon dolara çıkarmayı hedefliyor. Hatboru Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar, 1993’te aile şirketi olarak kurdukları tesislerde yeraltından su çıkarmak için sadece su sondajı borusu imalatı yaptıklarını, bugün ise spiral kaynaklı çelik borunun her ebatta imalatını gerçekleştirdiklerini söyledi. Kılıçlar, “Araştırmaya, yeniliğe ve geleceğe yatırım yaparak 210 çalışanımızla kısa sürede sektörde marka olarak ilk 10 arasına girmeyi başardık. Son teknolojiyi kullanarak yılda 60 bin ton çelik spiral boru imalatı gerçekleştiriyoruz. TSE ve ISO 19002000 Kalite Belgesi aldık. Türkiye’de başta Atatürk Barajı ve Artvin Borçka Barajı olmak üzere tüm barajlarda bizim borular kullanılmakta’’ dedi. Kılıçlar, ürünlerinin yüzde 60’ını Almanya, Fransa, Macaristan, İspanya, Hollanda, Belçika, Nijerya, Lübnan, Suriye ve Irak’a ihraç ederek Türkiye’ye döviz kazandırdıklarını belirtti. POZANTI İCRA MÜDÜRLÜĞÜ MENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI 2007/63 TAL Bir borçtan dolayı hacizli bulunan ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkarılmıştır. Birinci artırmanın 31/10/2007 günü, saat 14.00 14.05 de Zafer Mah., 14 Sk. No.2 POZANTI yapılacağı ve o gün kıymetlerin %60’ına istekli bulunmadığı takdirde 05/11/2007 günü ve aynı saatte 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %40’ını bulmasının ve satış isteyinin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; mahcuzun satış bedeli üzerinden %18 oranında K.D.V. nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla başvurmaları ilan olunur. 14.09.2007 YTL: 95.000,00 Adet: 1 Malın cinsi (Önemli nitelik ve özellikleri): 26 SY 684 Plakalı 2007 mod. Ford marka,1830 T (4*2) tipli, Beyaz renkli, NMOC33TEDF şase nolu. 6M58847 motor nolu, DİZEL ÇEKİCİ (Araç Ticari, Konya Asya Katılım Bankasına rehinli, 83670 Km,de anahtar mevcut,) (Basın: 50118) İZMİR 10. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMA SURETİYLE SATIŞ İLANI SAYI: 2005/388 Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, evsafı: İzmir İli, Bornova İlçesi, Kazımdirik Mah. 3968 ada, 2 parselde kayıtlı 1803 m2 alanlı A Blok 2. kat 4 No’lu bağımsız bölümdür. Bağımsız bölüm 273/5 Sk. No: 5 D: 4 Bornova adresindedir. Zemin + normal 7 katlı betonarme karkas bina A ve B Blok olmak üzere iki bitişik blok halinde inşa edilmiştir. Ana yapı asansörlü ve ayrıca zeminden çatıya kadar iç merdivenlidir. 80/3200 arsa paylı 2. kat 4 No’lu bağımsız bölüm 3 oda, 1 salon, mutfak, banyo, WC, antre, hol ve balkonlara sahiptir, brüt 117.40 m2’dir, Daire girişinde ahşap kapı vardır. Kapı pencerelere ahşap kasa takılmış, elektrik tesisatı döşenip kablosu çekilmiş, sıhhi tesisat döşenmiş, mutfak banko betonu dökülmüş, antre, hol salon zeminlerine karo mozaik döşenmiş, banyo duvarlarına tavana kadar fayans örülmüş, duvar diplerinde küvet gelecek yere seramik döşenmemiş, balkon korkuluk demirleri monte edilmiş, küçük oda hariç, salon, 2 oda, mutfak, antre, hol, WC, balkon, tavan ve duvarlarına ince sıva yapılmıştır. Buna karşılık; iç kapı kanatları, pencere doğramaları yoktur. Salon, odalar, banyo, WC, mutfak, balkon zemin kaplamaları yıpranmış, zemine şap atılmamış, WC ve mutfak duvar kaplamaları yapılmamış, mutfak dolapları ve mutfak banko kaplaması yapılmamış, bütün vitrifiye ürünlerinin temini ve montajı yapılmamış, musluklar ve bataryalar yok, elektrik fiş ve düğmeler, ahizeler boat kapakları yok. Tavan ve duvarlar badana ve boyaları yok, mutfak evyeleri, klozetler, lavabolar ve diğer eksik işler vardır. Dairenin içi moloz ve inşaat artığı doludur. Natamam olan 4 No’lu bağımsız bölüm için henüz yapı kullanma izni alınmamıştır. Taşınmazın alışveriş yerlerine, şehir merkezine ve resmi dairelere, okullara, sağlık kuruluşlarına, Ege Üniversitesi’ne, Adliye’ye yakın oluşu belediyenin altyapı ve ulaşım hizmetlerinden faydalanma durumu, çevresinde yapılaşma ve altyapı ile yollarının tamamlanmış olması, ana bina etrafının imar gereği açık ve havadar oluşu, taşınmazın natamam oluşuna göre muhammen bedeli 70.000.00 YTL’dir. Bu bedel üzerinden satışa çıkarılmıştır. Taşınmaz ayrık nizam 8 kat (çatı katı yok) imarlı olup bina yüksekliği 24.80’dir. SATIŞ ŞARTLARI: A Taşınmazın 1. Satışı 19.11. 2007 Pazartesi günü, İzmir 10. İcra Müdürlüğü İzmir adresinde, 11.0011.10 saatleri arasında açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla taşınmazın 29.11.2007 Perşembe günü İzmir 10. İcra Müdürlüğü İzmir adresinde 11.0011.10 saatleri arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. İkinci artırmada ise rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve tahmin edilen kıymetin % 40’ını ve satış masraflarını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. B Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin % 20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhale damga vergisi, KDV, tapu alım harcı ve masrafları, gayrimenkulün teslim masrafları alıcıya aittir. Tapu satım harcı, taşınmazın aynından doğan birikmiş vergiler ile tellaliye resmi satış bedelinden ödenir. C İpotek sahibi alacaklılar ile diğer ilgililerin ve irtifak hakkı sahiplerinin bu gayrimenkul üzerindeki hakları hususiyle faiz ve masrafa dair iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içerisinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu siciliyle sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. D Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içerisinde ödenmezse İİK’nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve temerrüt faizinden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. Bu fark varsa öncelikle yatırılan teminattan tahsil edilir. E Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için İzmir 10. İcra Müdürlüğü’nde açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. F Satış ilanı ilgililerin tapu kaydında yazılı adreslerine tebliğe gönderilmiş olup, adreste tebligat yapılmaması halinde veya adresleri bilinmeyen için de işbu satış ilanının tebligat yerine kaim olacağı ilan olunur. G Satışa iştirak edenlerin şartnameyi ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2005/388 sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 06.07.2007 Basın: 49370 S A T I R A R A S I Faizin inmesi KOBİ’leri Nasıl Etkileyecek?.. HİLMİ DEVELİ Geçen hafta TC Merkez Bankası uyguladığı tüm faiz oranlarında 0.25 puanlık indirime gitti. Para Politikası Kurulu toplantısı sonucunda yapılan duyuruda, Merkez Bankası bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Repo–Ters Repo Pazarı’nda uygulanmakta olan kısa vadeli faiz oranlarının düşürülmesine karar verildiği bildirildi. Merkez Bankası’nın bu kararından kısa bir süre sonra da ABD Merkez Bankası (FED), piyasaların uzun zamandır beklediği hareketi yaptı ve faiz indirimine gitti. FED Açık Piyasa Komitesi, yüzde 5.25 olan bankalar arası gecelik faizleri, yüzde 0.5 indirimle, yüzde 4.75’e çekti. Faiz indirimi İMKB Ulusal 100 Endeksi ilk seans sonunda 2 bin 276 puanlık artışla 52 bin 777 puana yükseldi. Hisse senetlerinin ortalama değer kazancı yüzde 4.5 olarak gerçekleşti. Borsa ikinci seansta 53 bin 140 puana kadar çıktı. ABD’de ise Dow Jones ve Nasdaq’da hemen etkisini gösterdi, deyim yerindeyse coştu… Ekonomistler, gerek TC Merkez Bankası’nın gerekse FED’in faiz indirimini farklı yorumluyorlar... Faizlerin indirimi, kredi faizlerinin de inmesini de doğuracak olması reel sektör ve KOBİ’lerin kullandığı finansman kredilerinin maliyetini aşağıya çekeceği kesin... Diğer yandan, doların gerilemesi ihracatçıyı giderek zorlayacak... Bir başka yönüyle de YTL’nin dolar karşısında değer kazanması ithalatı da artıracağı kesin... Reel sektör ve KOBİ’ler kredi faizlerinin ucuzlayacağına sevinirken bu kez de ihracatta zorlanacakları, halen yüzde 72’lerde olan ihracattaki ithal ürün paylarının artacağı endişesi içine girdiler. Çelişkili gibi görülen bu süreci hükümet reformist bir anlayışla uygulamaya girdiğinde alacağı kararlarla iyi değerlendirebileceği görüşünü benimseyenlerdenim. Sanayi üretiminde ithalat oranlarının geçmiş yıllara kıyasla giderek artması, özellikle ithalatta ham yada yarı mamul ürünler yerine ara mamul ya da nihai ürüne yakın bir ürün ithalatıyla yapılan katma değeri düşük ihracat ülkemiz ekonomisine ciddi olarak katkı sağlayamadığı herkesim (üretim yerine ithalata dayalı büyümeyi benimseyenler dışında) tarafından kabul edilmiş durumda... Katma değeri yüksek ürünlerin üretimi ve ihracatı ve böylesi bir tercihe dayalı büyüme modelinin politikaları zaman yitirilmeden uygulamaya konulmalıdır. Örneğin KOBİ’lerin bilişim teknolojileri, nanoteknoloji ve genetik teknolojisi alanına sokulması ve bunun sübvansiyonlarla, ödemesiz dönemli düşük faizli ve uzun vadeli kredilerle desteklenmesi gibi. Bugünün bu alt sektörleri yakın geleceğin, dünyayı şekillendiren ana sektörleri olacaklar. Üretim ekonomisine geçişi ancak misyon bankaları finanse edebilir. Türkiye’de yapısı ve birikimi buna uygun bankalar var, Halkbank, Ziraat Bankası gibi. Hükümet bu bankaların özelleştirilerek satılma kararını ve koşullarını yeniden gözden geçirmeli... Faizlerin indirildiği bir süreçte reel sektörün, KOBİ’lerin, yeni yatırımların gelişmesi için gereken mikro reformlar üretime dayalı politikaların yol haritasını oluşturacaktır. hilmideveli@hotmail.com CUMHURİYET 14 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear