24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 19 TEMMUZ 2007 PERŞEMBE 6 HABERLER Fındığın önündeki en büyük engelin AKP olduğunu söyleyen CHP lideri Baykal PERŞEMBE ORHAN BURSALI ‘Zapsu’yu da alıp gidecek’ AKP’den jöleli propaganda ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’nin seçim yasaklarını dahi hiçe sayarak dağıttığı çeşitli hediyelere bir yenisi eklendi. Gıda maddeleri ve çocuklara dağıtılan oyuncakları, bu kez saç jölesi izledi. AKP Aydın İl Başkanlığı’nca yurttaşlara dağıtılan tüp jölelerin üzerine, AKP’nin amblemi olan ampul ve il başkanlığının yazısı yerleştirildi. Ayrıca tüplerin üzerinde, AKP’nin seçim sloganları “Durmak yok yola devam” ve “Her şey Türkiye için” yazıları da yer aldı. Kurtuluş Şansı Recep Tayyip Erdoğan, geçen seçimlerden daha çok oy alamazsa, şapkasını alıp gideceğini açıkladı. Sözüne güvenilir mi? Önceki seçimlerde de, milletvekilliği dokunulmazlığını kaldırmaktan tutun, bir dizi vaadinden hiçbirini yerine getirmedi. Erdoğan, bu milletin yalana bağışıklık kazandığını biliyor; ona göre seçmen, politikacının yalan söylemesini doğal ve normal kabul ediyor! Erdoğan, yüzde 34.4’ün altında oy alırsa bir bahane mutlaka bulacaktır! Mesela, “Diğer parti liderleri seçimde birinci parti olamadıkları zaman istifa edeceklerine ilişkin söz vermediler” der çıkar işin içinden! Veya seçmenlerine sorar: İstifa edeyim miiii! Onlar da koro halinde: Hayıııır, derler! Böylece, satın aldığı milli irade boyun eğer ve “yola devam!” der! ??? Erdoğan’ın gerçekten yüzde 34.4’ten fazla oy alacağına inandığını kabul edelim. Onu bu kadar iddialı konuşturanın, ayda birkaç kez yaptırdığı özel anketler olduğunu biliyoruz. Son bir aydaki anket sonuçlarının birbirini tuttuğunu görünce, yüzde 40’ları bile aştığına, 310 kadar milletvekili çıkartacağına ve tek başına hükümet kuracağına kesin inandı! Erdoğan mutlak inanç sahibi biri olarak, önüne konan sonuçlara da “kesin bilgi” olarak bakmıştır. Kesin bilgi, bilimsel bilgi demektir. Bilimsel bilgi, ancak kesinleşmiş seçim sonuçları olabilir. Oysa Erdoğan’ın önüne konan anket sonuçları “bilgi” değil, “veri”dir! “Enformasyon”dur. “Anketlere göre”dir. Bilimsel bilgi ile veri arasında farkı bilmeyen biri ancak böyle davranabilir. Hele hele, yaptırdığı anketlerde 1) yanılma payı vardır; 2) yanılma payı öyle artıeksi yüzde 23 bandında kalmaz Türkiye’de; 3) anket yaptırdığı şirketlerin AKP eğilimli olması halinde buna ekstra bir artıeksi yüzde 23 yanılma payı daha eklemek gerekir ki böylece tahminler yüzde 6 yanılma bandı içinde horon teper; 4) Türkiye’de son yıllarda bütün anketler önemli ölçülerde yanıldı; bir partinin oy oranını en yakın kestiren anket sonucu, diğer bir partinin alacağı oyun ise yanından bile geçemedi ve böylece çok farklı iktidar seçenekleri ortaya çıktı. Ve... 5) Türkiye’de istikrarsız bir ekonomiksiyasalsosyal yapı var. AKP dönemine, dış koşulların uygunluğu nedeniyle ekonomik kriz isabet etmedi, bu bakımdan göreceli ve görünüşte bir istikrardan bahsedilebilir... Perde arkasında ise savrulan, işsiz kalan büyük bir köylü kitlesi var; büyük bir gençlik kitlesi iş bulamadı; büyük bir yoksul kitle son beş yılda ekmeğini ikiye katlayamadı. AKP, sadakalarla bunların 2 milyonunu satın almış ve “milli iradeye” dönüştürmüş olsa bile, geride kalan milyonlarca insandan bahsediyoruz. Benim değerlendirmelerim, AKP’nin yüzde 34.4’ü göremeyeceği ve Erdoğan’dan kurtulma şansının ortaya çıktığı yönündedir! 6) Oturmuş toplumlarda, büyük sosyalsiyasalekonomik savrulmalar olmadığı için, seçim tahminleri genellikle yüzde 12 yanılma payıyla tutturuluyor. Ancak orada bile örneğin Sarkozy’nin milletvekillerini de silip süpüreceği kestirimleri kof çıktı, Fransız halkı Sarkozy’ye karşı sosyalistleri güçlendirdi. Demek istediğim, Türkiye’de bir ekonomik çöküş yaşanmadı; ama köylülük savruldu! İşsizlik arttı! Dinci tehlikenin farkındalığı, oyları CHP’de yoğunlaştırdı; ve terör ve milliyetçilik aynı zamanda MHP’ye de yöneldi! Anketlerin bu olguları çok alt düzeylerde “yakaladığını” söyleyebilirim! ? Giresun’da konuşan CHP lideri Baykal, fındığın kilosunun net 6.50 YTL olacağının sözünü verdi. Baykal, “Hükümet üreticinin değil, Zapsu’nun yanında yer alıyor. Fındığı alivrecilere, Zapsulara teslim etmeyelim” dedi. ERDOĞAN ERİŞEN/GÜRSU KUNT GİRESUN /ANTALYA CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan 15 gün sonra Giresun’da aynı meydanda, düzenlediği mitingde fındık üreticilerinden tam destek aldı. Baykal, fındığın önündeki en büyük engelin AKP hükümeti ve Cüneyd Zapsu olduğunu belirterek “22 Temmuz’da Zapsularını da alıp gidecekler” dedi. CHP lideri, milletvekili adayı olduğu Antalya’da da yaklaşık 40 bin kişiye seslenerek gövde gösterisi yaptı. INDIĞA 6.50 YTL F Baykal, Giresun’da yaklaşık bir saat süren konuşmasının büyük bölümünü fındık politikasına ayırdı. Fiskobirlik’i ele Üreticiler, fındık zararlılarını anlattıkları pankartlarında Cüneyd Zapsu’ya da yer verdiler. kal, Erdoğan’a yüklendi. Erdoğan’ın son günlerde ağzının bozuk olduğunu belirten Baykal, ‘’Türkiye’nin gelmiş geçmiş en ağzı bozuk başbakanı olduğunu biliyorsunuz değil mi? Hiç yakışmıyor. CHP’ye cibilliyetsiz diyor. Hikmetyar’ın dibinde diz çökmüşsün. CHP cibilliyetsizmiş. CHP Kuvayı Milliye’den geliyor, CHP Mustafa Kemal Atatürk’ten geliyor’’ diye konuştu. Miting alanını dolduran kalabalık, ellerindeki CHP ve DSP bayraklarıyla katılırken, çevre apartmanlara da dev Atatürk posterleri ve CHP afişleri asıldı. “Biz Fethullah’ın değil, Atatürk’ün çocuklarıyız” yazılı pankartlar, “Anam da oy verecek” afişleri dikkat çekti. CHP lideri Giresun’da “Başbakan Baykal” sloganıyla karşılandı. geçiremeyen AKP hükümetinin üreticiden intikam almak için TMO’yu fındık için görevlendirdiğine dikkat çeken Baykal “ TMO da çekilecek, tabii ki Zapsu da… Çünkü asıl iş ondan kaynaklanıyor. Bu işlerin arkasında hep o var. Çünkü o, üreticinin değil, yurtdışındaki alivrecilerin penceresinden fındığa bakıyor. Hükümet de üreticinin değil, Zapsu’nun yanında yer alıyor. Fındık üretici için kazanç, Türkiye için döviz kapısı. Yeter ki fındığı alivrecilere, Zapsulara teslim etmeyelim” dedi. Baykal, iktidara geldiklerinde fındığa net 6.5 YTL fiyat vereceklerini belirterek, ‘’10 gün sonra Türkiye’yi yönetecek bir siyasi partinin sorumlu genel başkanı olarak bunu garanti ediyorum’’ dedi. NTALYA’DA 40 BİN KİŞİ A Milletvekili adayı olduğu Antalya’da da yaklaşık 40 bin kişiye seslenen Bay Etibank davasına ikinci bozma ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay 7. Ceza Dairesi, Etibank davasında işadamı Cavit Çağlar hakkında “nitelikli dolandırıcılık’’ ve “sahte özel evrak düzenlemek’’ suçlarından verilen 3 yıl 1 ay 15 günlük, oğlu Mustafa Çağlar hakkında “nitelikli dolandırıcılık’’ suçundan verilen 1 yıl 6 ay 22 günlük hapis cezasına ilişkin hükmü bozarak bu kişiler hakkındaki davaları zamanaşımı süresi dolduğundan ortadan kaldırdı. Daire, “zimmete iştirak’’ suçundan yargılanan ve çeşitli hapis cezaları alan, aralarında Nail Keçili, İsmail Hakkı Karakaya, Türker İnanoğlu ve Yalçın Ayaydın’ın da bulunduğu 19 sanık hakkındaki kararı da bozdu. BAŞBAKAN ERDOĞAN DİYARBAKIR Yine Baykal ve Bahçeli’ye yüklendi BEKİR ŞAHİN / SERMET ÇUHADAR Zana’dan tehdit gibi sözler DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) desteklediği bağımsız adaylar, Diyarbakır’da gövde gösterisi yaptı. Binlerce kişinin toplandığı alanda, Abdullah Öcalan lehine sloganlar atıldı. Toplantıda konuşan Leyla Zana’nın, terör örgütü lideri Öcalan’dan “Liderimiz’’ olarak söz etmesi dikkat çekti. DTP’nin “Bin Umut Adayları’’ adıyla desteklediği bağımsız milletvekili adayları Aysel Tuğluk, Akın Birdal, Gültan Kışanak ve Selahattin Demirtaş, dün Diyarbakır’da gövde gösterisi gibi bir miting düzenledi. İstasyon Meydanı’ndaki mitinge binlerce kişi katılırken, zaman zaman Öcalan lehine slogan atıldı ve posterleri açıldı. Mitingde konuşan eski DEP milletvekili Leyla Zana, “Bu sefer de barışa elimizi uzatacağız. İstiyorlar mı istemiyorlar mı? Elimizi son kez uzatıyoruz. Tutmazlarsa geri çekeceğiz’’ dedi. Yöresel giysilerle konuşma yapan milletvekili adayı Aysel Tuğluk’un başına sarı, kırmızı, yeşil bağlar taktığı görüldü. Dağılan grup ile miting alanının hemen yanındaki DP binası önünde bulunan DP’liler arasında yaşanan tartışma kavgaya dönüştü. Gruptakilerden bazıları DP binasını ve yol üzerinde bulunan MHP binasını taşladı. Gümrükte çok sayıda silah ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, gümrük muhafaza ekiplerinin Çeşme Gümrüğü’nde çok sayıda silah, silah parçası ve mühimmat yakaladığını bildirdi. Tüzmen, “Yapılan aramada 16 tabancı, 10 bin 700 adet mermi, 9 bin 750 adet muhtelif çap ve boyutlarda silah ve mermi aksamı, 35 adet kasatura, 2 adet dürbün ele geçirilmiştir’’ dedi. Olayla ilgili olarak, savcılık ve güvenlik birimleriyle işbirliği yapılarak soruşturma devam ettirildi. GAZİANTEP/KAHRAMANMARAŞ (Cumhuriyet) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “birinci parti olmazsam çekilirim” sözlerini anımsatarak “Bahçeli benim siyasi ecelimin geldiğini söylüyor. Bahçeli, Bahçeli sen kendine bak kendine, sandıklardan ne çıkacağını göreceksin” dedi. CHP lideri Deniz Baykal’ın da sert bir dille eleştiren Erdoğan, “Atatürk, bu partinin başına Baykal gibi birinin lider olacağını bilseydi belki bu partiyi kurmazdı” diye konuştu. Seçim çalışmalarına dün Gaziantep ve Kahramanmaraş mitingleriyle devam eden Başbakan Erdoğan’ın, hedefinde yine muhalefet liderleri vardı. Tek başına iktidara gelmemeleri halinde çekileceği şeklindeki sözlerini anımsatan Erdoğan, şunları söyledi: ÜRKEŞ’İN MİRAS YİYİCİSİ’ ‘T “Dedim ki biz siyasetçiler niye bu koltukları böyle terk etmekten kaçıyoruz. Sayın Bahçeli 3 Kasım’da dedi ki ‘Ben ayrılıyorum’. Dayanamadın 9 ay sonra geldin. Öyle mi? Sayın Baykal’ı biliyorsunuz zaten onun için tapulu mal. Diyorum ki bak arkadan gelenlerin önünü tıkamayalım. Başarılıysan yola devam et ama başarısızsan arkadakilerin de önünü aç. Bahçeli, benim siyasi ecelimin geldiğini söylüyor. Bahçeli, Bahçeli sen kendine bak kendine, sandıklardan ne çıkacağını göreceksin. Şimdi Sayın Bahçeli, merhum Türkeş’in miras yiyicisi, öyle mi? Onun miras yiyicisi, Sayın Türkeş ile birlikte beraber ayakta durmaya çalışıyor.” Konuşmasında Baykal’ı da eleştiren Erdoğan, “Sayın Baykal, Atatürk’ten sonra bu parti Demokrat Parti’yi doğurdu. Sen neredeydin o zaman? Yaşın 70 ama o günleri unutuyorsun. Atatürk, bu partinin başına Baykal gibi birinin lider olacağını bilseydi belki de bu partiyi kurmazdı. Çünkü Atatürk rahmetli olduktan sonra bunlar maalesef çizgiye ihanet etti” dedi. Güvenlik güçleri 1500 kişilik grubu havaya ateş açarak dağıttı. (Fotoğraf: AA) Doğubeyazıt’ta DTP’liler MHP binasına saldırdı Ağrı’da gerginlik AĞRI (Cumhuriyet) Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde DTP’nin bağımsız milletvekili adayı Mehmet Naci Kutlay’ın mitingine katılan yaklaşık 1500 kişi MHP ilçe binası önünden geçerken slogan attı. MHP’li bir grubun karşılık vermesi üzerine, MHP binasına saldıran kalabalığı güvenlik güçleri havaya ateş açarak dağıttı. Belediye Meydanı’nda dün düzenlenen mitinge katılmak için DTP ilçe binası önünde toplanan yaklaşık 1500 kişi, Ağrı Caddesi üzerinde yürümeye başladı. Bu sırada MHP ilçe binası önünden geçen grup, “Bıji Serok Apo” sloganları attı. Binadan çıkan birkaç MHP’linin karşılık vermesi üzerine, kısa süreli arbede yaşanırken polisin müdahalesiyle dağılan ve miting alanına gelen kalabalık, “MHP’liler partiye saldırdı” söylentisi üzerine yeniden harekete geçti. Taş ve sopalarla MHP binasına saldıran kalabalığa polis müdahalede güçlük çekince, olay yerine gelen özel harekât timleri ve jandarma havaya ateş açtı. Güvenlik kordonunu aşmak isteyen kalabalığı DTP’li yöneticiler sakinleştirdi. Grup daha sonra dağıldı. DEMOKRASİ NEDİR? Koç Üniversitesi öğrencilerinin çağrılısı olarak, Cüneyt Ülsever ile beraber katıldığımız tartışmalı toplantıda, bir öğrenci, “Neden korkularla, endişelerle oy vereceğiz, herkes düşündüğü, inandığı partiye oy vermeli; demokrasi bu değil mi..” diye sormuştu! Demokrasi, şüphesiz inandığınız bir parti veya görüşü desteklemek hakkıdır da. Ama demokrasi sadece bu değildir; demokrasi, insanın istediği demokratik ortamı oluşturma iradesini bilinçli olarak gösterme, bu ortamı fiili olarak yönlendirme ve oluşturmadır da! Örneğin, dinci partinin, Cumhurbaşkanlığı’nı da ele geçirerek, bütün güçleri tek elde toplamasını engelleme hak ve eylemidir! Demokrasi, bu dinci partinin bir dönem daha iktidarı ele geçirmesi sonucu, biraz daha dincileştirilmiş bir toplum düzeninde yaşamaya hayır demektir! Demokrasi, ülkeyi “dış olumsuz koşulların patlaması”na karşı tamamen savunmasız bırakan bir ekonomi politikasına, yeniden kriz yaşamamak için karşı çıkmaktır! Demokrasi, Türkiye’nin ümmetleştirilmesini, kamplaştırılarak bölünmesini durdurma, özgür iradesini yabancıların ve işbirlikçilerinin elinden çekip alma hakkıdır.. ve oyunu bu doğrultuda kullanmaktır! Ben, CHP’ye oy vereceğim. MHP, Meclis’e girme şansı için benim tek oyuma kalsa, ona da verirdim... DP de Meclis’e girmek için tek benim oyuma kalsa verirdim... İşçi Partisi’ne de verirdim; dahası, TKP’ye, feodal Kürt oylarıyla Meclis’e girmek istemelerine rağmen İstanbul’daki iki bağımsız adaya da verirdim... Tek benim oyuma kalsalar! Oyum, gördüğünüz gibi tamamen amaçlı ve öncelikle AKP’yi engellemeye yönelik! ‘Ananı da al git’ terminolojide küfür değilmiş Haber Merkezi Mersin’de düzenlenen bir törende sorunlarını dile getiren çiftçi Mustafa Kemal Öncel’e, “Ananı da al git’’ diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini küfür saymadı. Star TV’de katıldığı bir programda soruları yanıtlayan Erdoğan, geçen yıl Mersin’de çiftçi Öncel’e söylediği, “Ananı da al git’’ sözü anımsatılarak “Bu sözü keşke söylemeseydim dediğiniz oldu mu” sorusuna, “Olabilir de. Allah aşkına nedir bu söz? O çiftçi falan değil. Tamamen bir provokatör... Benim orada ona söylediğim bu ifade kim duymuş, nasıl duymuş? Onu da bilemiyorum. Böyle bir ifade söylenmiş mi, söylenmemiş mi? Öyle söylediğimi ifade edelim, küfür mü? Böyle bir küfür var mı terminolojimiz içinde’’ karşılığını verdi. ‘Oylarımız CHP’ye’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Alevilik Araştırmaları Merkezi Başkanı Ali Yıldırım, bugüne kadar Alevilerin istemlerine seçim bildirgesinde yer veren tek partinin CHP olduğunu belirterek “Alevilerin sesine kulak veren, Alevilerin taleplerine seçim bildirgesinde yer veren tek parti CHP olmuştur” dedi. obursali?cumhuriyet.com.tr Süzer Grubu: İlişkimiz yok Yargıç Akın’ın görev değişikliğiyle ilgili haberlerde adlarının geçmesine tepki gösteren Süzer Grubu, HSYK Başkan Vekili ile görüştüğü öne sürülen Hüseyin Süzer’in grupla hiçbir bağı olmadığını açıkladı Haber Merkezi Süzer Grubu, İstanbul 8. Ağır Ceza Yargıcı Mustafa Akın’ın 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne atanmasına ilişkin haberlerde grubun adının anılmasına tepki gösterdi. Süzer Grubu’ndan yapılan açıklamada grubun yargıç Akın ve Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Mahmut Acar ile hiçbir tanışıklığı bulunmadığı vurgulandı. Süzer Grubu’ndan yapılan açıklamada, İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi eski Yargıcı Mustafa Akın’ın 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne atanmasına ilişkin haberler anımsatıldı. Atamaya ilişkin haberlerde Hüseyin Süzer’in adına yer verildiği belirtilen açıklamada, “Öncelikle, Mustafa Süzer’in kardeşlerinden Hüseyin Süzer’in, Süzer Grubu şirketleri ile yönetsel ve paydaş olarak hiçbir ilişkisi yoktur. Keza şirketlerimizin Hüseyin Süzer ile de hiçbir iş ortaklığı söz konusu değildir. Mustafa Süzer ile oğulları Baran Süzer ve Serhan Süzer haricinde aile bireylerinden hiçbiri Süzer Grubu’nun yöneticisi, paydaşı değildir. Ayrıca Hüseyin Süzer, Kentbank davasında yargılanan sanıklardan biri de değildir. Kendisinin HSYK Başkan Vekili veya bir başkası ile görüşmeye gidip gitmediği de tarafımızca bilinmemektedir” denildi. Açıklamada, grubun sahip olduğu Kentbank AŞ’ye TMSF tarafından el konulmasına ilişkin kararın Danıştay tarafından iptal edildiği anımsatılarak bankanın TMSF’ye devrinden dört yıl sonra İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde dava açıldığı, dava sırasında yargıç Akın hakkında herhangi bir ret veya şikâyette de bulunmadıkları belirtildi. Eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in “Bankalarla ilgili davalara bakan Ağır Ceza Reisi’nin yeri neden değiştirildi” diyerek atamayı yapan HSYK’yi hedef alması üzerine başlayan tartışmalara, ataması yapılan Akın, “HSYK Başkan Vekili Mahmut Acar ile görüşmeye gittim. Görüşmeden çıkarken yargıladığım bankacının kardeşini HSYK Başkan Vekili’nin kapısında görünce şoke oldum”diyerek katılmıştı. Çiçek’e tepki gösteren Acar, atamanın altında art niyet aramanın yanlış olduğunu belirterek “Biz işimizi yaptık. Görev süresi dolmuştu. O nedenle görev yerini değiştirdik. Ne bankada paramız var ne de bankacıyı tanırız” görüşünü dile getirdi. Mersinli çiftçi Öncel gözaltında ABİDİN YAĞMUR AİHM’den memur lehine karar ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yapı YolSen Genel Başkanı Bedri Tekin, köprülerdeki işbırakma eylemi sonrasında ücretsiz geçiş nedeniyle sendikanın 1998 yılında ödediği 70 bin YTL’lik cezayla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) lehlerine karar verdiğini bildirdi. MERSİN Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Ananı da al git” diye hakaret ettiği Mersinli çiftçi Mustafa Kemal Öncel, Başbakan’ın bir televizyon programında “Bu şahıs çiftçi değil, geçmişi kirli” sözlerine tepki gösterdi. “Tayyip, iddianı ispat edemezsen şerefsizsin” diyen Öncel, daha sonra gözaltına alındı. Kuvayı Milli Caddesi’nde basın açıklaması yapan Öncel, “Bir, iddianı ispatla mükelleftir. İki, ön teker nereye arka teker oraya diye bir atasözümüz vardır. Eğer Tayyip, sen ruh hastası değilsen, sen deli değilsen ben de değilim. Ama sen ruh hastasıysan ben de, bu millet de ruh hastası demektir. Anamı diline doladın.” dedi. Öncel, açıklamasının ardından Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube ekiplerince gözaltına alındı. CUMHURİYET 06 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear