26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20 HAZİRAN 2007 ÇARŞAMBA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB Y PB PB B B B B Y 30 34 32 33 35 36 38 35 29 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y PB PB B PB B 26 25 25 24 31 27 31 24 32 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B PB B PB PB PB PB Y 30 30 34 37 33 35 29 22 20 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve doğu kesimleri parçalı çok bulutlu, Batı ve Orta Karadeniz kıyıları, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzeyi ile Edirne, Kırklareli ve Tokat çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Yağışlar Doğu Karadeniz kıyılarında etkili olacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih B Y B Y Y Y Y Y Y 22 15 22 21 21 23 23 30 29 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y PB B B PB B B B Y 31 34 24 31 33 31 25 30 29 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B A PB A PB B B B A 23 40 35 43 27 37 29 36 36 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada larsa “her şeyi dört dörtlük yapacakları” iddiasına sığınan bir sloganla giriyor. RTE’nin rakamsal övünülerini bakanlar kendi dallarındaki başarılarla tamamlıyorlar. Örneğin Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, tabii söylediği noktaya nasıl gelindiğine hiç değinmeden, örneğin “kendi uçağını kendin yap” kampanyasını açarak ilk harcı koyan rahmetli Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Muhsin Batur’u anımsamıyor. Sadece dört yılda başarmışlar gibi, Türkiye’nin uçak üretiminde dünyanın en ileri teknolojisini uygulayan sayılı ülkelerden biri olduğunu belirtiyor. İktidar kanadından övünülerin yer aldığı medyada bir başka haber, uluslararası toplumsal değerlerde ne denli geri kaldığımızı belgeliyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) yayımladığı çevresel göstergeleri konu alan rapor, kişi başına üretilen yıllık 80 kiloluk çöpüyle üye ülkeler arasında ilk, atık suyun temizlenmesinde sonuncu, tehdit altında bulunan memeli hayvanlar sıralamasında orta sıralarda yer aldığımızı… Türkiye’nin barındırdığı soyları yok olma tehdidiyle karşı karşıya bulunan kuşlar ve tohumlu bitkiler açısından listede başlarda yer aldığını açıklıyor. ??? RTE çıkıyor kürsülere, Türkiye’yi yeni baştan imar ettiklerini ve edeceklerini söylerken ülkeyi nasıl berbat ettiğini açıklayan raporlara, verilere değinenlere, açıklayıp söyleyenlere düşman kesilen davranışlar sergiliyor. Cumhurbaşkanını cumhurun seçmesini söyleyerek kendi siyasal ayıbını örtmeye çalışırken, cumhur diye andığı halkın sağlığı, toplumsal yaşamını ilgilendiren sorunlarla uzak yakın ilgisi olmadığını anımsamıyor. Dört yıl geriye bakıp ülkenin bu süre içinde çelişkiler yumağına nasıl dönüştüğünü düşünüyor mu acaba? Ekonomik ve toplumsal yaraların üzerine gitmekte ve daha da önemlisi toplumun sorunlarını halkın anlayacağı dilde ve gerçekleri saptırmadan yazan Prof. Güngör Uras, geçen pazar (17.6.2007) günü Milliyet’teki yazısında toplumun içine düştüğü (veya bana göre RTE iktidarı sayesinde) durumu, “çılgın Türklerin kızgın Türklere” dönüştüğünü, köşesinde gözler önüne serdi. “Herkes birbirine kızıyor” diyor ve sıralıyor: “…Millet olarak bütün dünyaya kızıyoruz. Fransa’ya, Almanya’ya, hatta Rusya’ya kızıyoruz. Hem İsrail’e, hem Araplara kızıyoruz. Tabii olarak Yunanistan’a, Kıbrıslı Rumlara kızıyoruz. IMF’ye, AB’ye kızıyoruz. Emperyalistlere, kapitalistlere kızıyoruz. Hükümet orduya, ordu hükümete kızıyor. Hükümet YÖK’e, YÖK hükümete kızıyor. Öğrenciler üniversitelere kızıyor. Halkımız herkese kızıyor. Hastanelere kızıyor. Postanelere kızıyor. Mahkemelere kızıyor. Belediyelere kızıyor. Polise kızıyor. Zabıtaya kızıyor. Esnaf kızgın, çiftçi kızgın, işçi kızgın. İşverenler çalışana, çalışanlar işverene kızgın. Laik ve Mustafa Kemalci kesim gericilere kızgın. Türbanlılar, türbansızlara, türbansızlar türbanlılara kızgın. Birbirine kızgın olmayan insan kalmadı…” ??? Saptamalar çok doğru, ama hangi yönetim ve kimler sayesinde ülkemizde birbirine kızgın insan kalmadığını açıklamak gerekmiyor mu? AKP iktidarının beş yıla yakın süredir ısrarla yürüttüğü dışa bağımlı dış politikalar sayesinde ortaya çıkan olaylar ve gelişmeler sayesinde (örneğin K. Irak, PKK, dıştan destek gören terör, Kıbrıs gibi sorunlarda) başta Amerika, Batılı ülkelere… Çözümsüzlük çözüm değildir diye yola çıkıp Kuzey Kıbrıs’ın satışını devreye sokana ve hızlandıranlara… Ekonomik politikaları IMF buyruğuyla uygulayanlara.. pek çok konuda ulusal değerlerimizi hiçe indirgemeye çalışan AB’nin bütün dayatmalarına evet diyenlere… Doğruları ve değişmeyecek ulusal kuralları, örneğin laik Cumhuriyeti ve devletin üniter yapısını sonuna kadar savunmaya kararlı orduyu öfkesini, kırgınlığını, kızgınlığını açıklamaya zorlayanlara… Laik ve Mustafa Kemalci kesimle dinci, gerici, Atatürk ilkeleriyle reformlarına karşı olan gericileri aynı kefeye koyanlara… Esnafı kepenk indirmeye zorlayanlara, girdileri getiriden çok fazla olduğu için çiftçiyi, köylüyü yaşamsal bunalımlar içine itenlere… İşçinin hakkını vermeyenlere… Türbanı siyasal simge ve propaganda aracı yapanlara… Yasalar gereği görevini yapan YÖK’e olmadık saldırılarla karşı çıkanlara… İşçiye yeterince hakkını vermeyenlere… Ortadan kaldıracağını vaat ettiği yoksulluğu ulusal bir afete dönüştürenlere… Dört yılda yolsuzluğun daniskasını yapanlara olanak sağlayanlara.. Ülkede birbirine kızgın olmayan insan kalmayışına önderlik eden, ülkeyi toplumsal gerginlikler içine yuvarlayarak tanınmaz bir kimliğe sürükleyenlere... Cumhurbaşkanı seçimi dahil hemen her konuda yasa tanımaz, ben yaptım oldu gibi demokrasiyi sindiremeyen bir insanın davranışlarına… AKP’ye ve bu partinin götürdükleri az buçuk getirdiklerinden katbekat üstünde olan genel başkanı RTE’ye… …Evet, kızgınım, kızgınsınız, kızgınız! Sessiz çığlık büyüyor Sivil toplum örgütleri öncülüğünde hafta sonu İstanbul, Zonguldak, Uşak, Bursa ve Gaziantep’te düzenlenecek sessiz yürüyüşlerle terör lanetlenecek ZEYNEP ŞAHİN ‘KALDIRIM’ OPERASYONU ANKARA “Teröre Lanet Mitingleri”ne bu hafta sonu 5 ilde devam edilecek. Yurttaşlar, cumartesi günü İstanbul ve Zonguldak’ta, pazar günü ise Uşak, Bursa ve Gaziantep’te terörü lanetleyecek. Kırıkkale, Niğde, Sakarya, Kütahya ve Silivri’de düzenlenen “Teröre Lanet Mitingleri”, büyüyerek yurt geneline yayılıyor. Bu hafta sonu 5 ayrı kentte yapılacak “sessiz yürüyüşlerle” teröre tepki yükseltilecek. Geniş katılım bekleniyor Cumartesi günü İstanbul Çağlayan’da gerçekleştirilecek mitinge, geniş katılım olması bekleniyor. Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği, İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, Çağdaş Eğitim Vakfı, Türk Kadınlar Birliği İstanbul Şubesi, Şehit Aileleri Derneği, Marmara Kanaltürk Gönüllüleri, Yurtsever Hareket, Cumhuriyet Okurları Oluşumu (CUMOK), Kadıköy Kadın Konseyi, Kadın Araştırmaları Derneği ve Türkiye Asker Çocukları Derneği’nin, Düzenleme ve Eşgüdüm Komitesi’ni oluşturduğu miting, 23 Haziran Cumartesi günü yapılacak. Katılımcıların, saat 10.30’da Şişli Perpa’nın önünde buluşmasının ardından, Çağlayan Meydanı’na doğru yürüyüşe geçilecek. Meydana ulaşıldığında saygı duruşunda bulunulacak ve İstiklal Marşı okunacak. Sonrasında, Şişli’deki Atatürk Evi’ne doğru tekrar yürüyüşe geçilecek. Yurttaşların, Türk bayrakları ve Atatürk posterleri taşıyacağı miting de, pankartlarda kullanılacak sloganlar; “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran halka Türk denir Gazi Mustafa Kemal / Bölücü terörü lanetliyoruz / Ordu millet el ele / Emperyalizmin tuzaklarına düşmeyeceğiz / Teröre arka çıkan iç ve dış güçleri kınıyoruz / Emperyalizme teslim olan iktidar istemiyoruz / Tam bağımsız Türkiye / Şehitler ölmez, vatan bölünmez / ABD, ülkemizden ve Ortadoğu’dan elini çek / AB’nin mandası değiliz, olmayacağız / Dış destekli kanlı eylemlere son / Yurtta barış, kardeşlik, birlik istiyoruz / Bölücülere geçit yok / Barışçı, ulusal, demokratik çözüm” olarak belirlendi. Zonguldak’ta cumartesi günü Atatürkçü Düşünce Batı Karadeniz Platformu’nun organizasyonuyla saat 13.0016.00 arasın da Madenci Anıtı önünde terörü kınamak için miting düzenlenecek. Mitingde gazetemiz yazarlarından Şükran Soner ve Doç. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu konuşmacı olarak katılacak. Pazar günü 3 miting Zonguldak mitinginin ertesinde ise Uşak, Bursa ve Gaziantep terörü lanetleyecek mitinglere ev sahipliği yapacak. Uşak’ta, 24 Haziran Pazar günü, “Haydi, şimdi meydanlara çıkıp haykıralım: Kahrolsun terör!” çağrılı miting saat 16.00’da başlayacak. Aynı gün Bursa’da yapılacak mitinge ise çeşitli sivil toplum örgütleri destek veriyor. Katılımcılar, saat 11.00’de, Gökdere Meydanı’nda bir araya gelecek. Gaziantep’teki miting de saat 16.00’da İstasyon Meydanı’nda başlayacak. Emniyet Sedat Bucak’ın yeğenini arıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara’nın Çankaya ilçesinde lüks restoran, bar ve işyeri sahibi ve çalışanlarını silahla tehdit ederek çıkar sağladıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 16 kişiden 3’ü tutuklandı. Soruşturma kapsamında Susurluk davasında yargılanan eski milletvekillerinden Sedat Bucak da ifade verdi. Bucak’ın yeğeninin de aralarında bulunduğu 3 kişi ise aranıyor. Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, yaptıkları istihbarat çalışmaları sonucunda, “aşiret üyesi” oldukları tespit edilen bir grubun, kendilerine zarar verileceği korkusuyla şikâyetçi olmayan mağdur kişilerin işyerlerinin işletme hakkını ellerinden aldıklarını ya da karşılıksız faydalanarak haksız ekonomik çıkar sağladıklarını tespit etti. “Kaldırım Operasyonu” adı altında yürütülen soruşturmayı genişleten ekipler, 13 müştekinin ifadesini alarak, şüpheli kişilerin ev ve işyerlerinde arama yaptı. Aramalarda 3 tabanca, 2 av tüfeği, çok sayıda değişik çap ve markalarda tabanca, dinamit lokumu, polis kanallarına ayarlı 2 adet telsiz ve sahte askeri kimlikler, bir vakıf üniversitesine ait sahte kaşe ile 12 gram uyuşturucu madde ele geçirildi. 3 kişi tutuklandı Operasyonda Cengiz T., Rıfkı Ö., Oğuzhan K., Sevda Ç., Mustafa A., Adem A., Bedir B., Tolga T., Hasan Ulaş Ç., Levent T., Murat Ö., Murat O., Ahmet Cemil T., Levent K., Ramazan Edip B. ve Bülent Y. yakalanarak gözaltına alındı. Rıfkı Ö’nün Sedat Bucak’ın koruması ve şoförü olduğu öğrenildi. Eski milletvekili ve Susurluk sanığı Sedat Bucak da Ankara Adalet Sarayı’na giderek Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Görüşen’e yaklaşık 45 dakika ifade verdi. Bucak’ın şoförü ve koruması Rıfkı Ö’nün üzerinden “Jandarma İstihbarat elemanı” kartı çıktı. Ö’nün kimliği emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ten aldığı ileri sürüldü. Kimlik üzerindeki imzanın ise Susurluk skandalına adı karışan emekli yüzbaşı Sinan Yaşar’a ait olduğu belirlendi. Jandarma ise böyle bir kimlik kartı verilmediğini açıkladı. Gözaltına alınan 16 kişiden Oğuzhan K, Sevda Ç. ve Mustafa A. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Çete liderinin Sedat Bucak’ın yeğeni ve eski Siverek Belediye Başkanı Hasan Çelebi’nin oğlu Veysi Çelebi olduğu bildirildi. BUGÜN TOPLANIYOR MGK’nin gündemi terör ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in başkanlığında bugün toplanarak son dönemde yükselişe geçen terör eylemlerini masaya yatıracak. Toplantıda, terör örgütüne ilişkin güvenlik birimlerinin hazırladığı son değerlendirme raporları ele alınacak. Örgütün, çok sayıda güvenlik görevlisinin yaşamını yitirmesine neden olan eylemleri ve Türkiye Irak sınırında insansız “tampon bölge” oluşturulması planı da MGK’de değerlendirilecek. Çankaya Köşkü’nde toplanacak MGK’nin önemli gündem maddesi terör. Uzaktan kumandalı bomba ve mayın türleriyle saldırı gerçekleştiren terör örgütünün seçimler öncesinde eylemlerini yoğunlaştırması ve eylemlerle varmayı planladığı hedeflerin değerlendirileceği toplantıda, güvenlik birimlerinin güncellediği raporlar da ele alınacak. Toplantıda, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terörle mücadele amacıyla Irak sınırı ve terörün yoğun olduğu bölgedeki konuşlanması, yapılan takviyelerle ilgili de kurula bilgi sunulacak. Toplantıda, örgüte dışarıdan verilen destek, bölgedeki Kürt grupların verdiği destek ve Türkiye’nin alması gereken önlemlerin de ele alınması bekleniyor. Bu kapsamda olası sınır ötesi operasyon ve sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerin de toplantıda değerlendirilebileceği belirtiliyor. TGC BAŞKANI ERİNÇ: Nâzım’a gençler sahip çıktı Esenyurt Belediyesi’nin Nâzım Hikmet Parkı’nı temizlemediğini belirten Esenyurtlu gençler, parkı ve Nâzım Hikmet heykelini temizleyerek Esenyurt Belediyesi’ni protesto ettiler. Esenyurt Çağdaş Gençlik Kültür ve Yardımlaşma Derneği ile Esenyurt Bağımsız Gençlik Platformu’na üye olan 50 kişilik grup, önceki gün Esenyurt Belediyesi’nin karşısında bakımsız bir halde bulunan Nâzım Hikmet Parkı’nı temizledi. Parktaki Nâzım Hikmet heykelini de yıkayan gençler, topladıkları 10 çuvala yakın çöpü de Esenyurt Belediyesi’nin önüne bırakarak belediyeyi alkışlarla protesto ettiler. Esenyurt Çağdaş Gençlik Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Güner Selçuk Nâzım Hikmet’e sahip çıkmak,AKP’li Esenyurt Belediyesi’nin bu zihniyetini kınamak için bu temizliği yaptıklarını söyledi. Basın hiçbir dönem bu kadar baskı görmedi İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, Türkiye’de gazeteci haklarının hem hükümet hem de AB tarafından görmezden gelindiğini belirterek basına yönelik baskıların DP ve Özal döneminde de yaşandığını, ancak hiçbir zaman bugünkü kadar açıkça yapılmadığını, medyaticaretsiyaset ilişkisi düzene konulmak yerine daha da geriye gidildiğini söyledi. TGC Başkanı Erinç, ANKA Review dergisinin son sayısında yer alan söyleşisinde, Türkiye’de Türk Ceza Yasası ve Terörle Mücadele Yasası’nın mevcut haliyle ifade özgürlüğü ve demokrasi önünde engel teşkil ettiğini belirterek Türk Ceza Yasası’nın 13 maddesini ifade özgürlüğü lehine değiştirmeyi başardıklarını ancak çok tartışılan 301. madde konusunda ilerleme sağlayamadıklarını ifade etti. Medya ticaret çarpıklığı Erinç, iktidar olmadan önce “hapiste gazeteci kalmayacak, ifade özgürlüğünü sağlayacağız” söylemini kullanan AKP’nin, iktidar olduktan sonra hem ifade özgürlüğünün önünü kesen maddeler getirdiğini hem de bu dönemde hapis tehdidi altındaki gazeteci sayısının ikiye katlandığını söyledi. TGC Başkanı Orhan Erinç, “AKP, iktidarmedya ilişkisini rayına oturtacağı sözünü vermişti. Bu konuda hiçbir adım atılmadığı gibi, geriye gidildiği de çok aşikâr. Nedenlerinden biri medya ve ticaret ilişkisinin çarpıklığında yatıyor. Bazı TV’ler, gazeteler Maliye Bakanlığı tarafından denetime tabi tutulurken bazılarının denetimden titizlikle kaçınıldığı ortada. Demek ki burada bir tercih söz konusu” dedi. DEP’li eski vekillerin 7.5 yıl hapisle cezalandırıldığı davanın gerekçeli kararı açıklandı ‘Düşüncelerini silah gibi kullandılar’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, kapatılan DEP’in eski milletvekilleri Leyla Zana, Orhan Doğan, Hatip Dicle ve Selim Sadak’ın, yeniden yargılandıkları ve “yasadışı silahlı PKK terör örgütüne üye olmak’’ suçundan 7 yıl 6’şar ay hapisle cezalandırıldıkları davanın gerekçeli kararını açıkladı. Öcalan’dan talimat Hükümlülerin PKK’nin kurmak istediği Kürt devletinin yöneticisi gibi hareket ederek emir ve talimat almak üzere Bekaa Vadisi’ndeki terör örgütü başı Abdullah Öcalan’ın kampına gittikleri ve ondan aldıkları talimatları Türkiye’de faaliyet gösteren örgüt mensuplarına ulaştırdıklarına işaret edilen gerekçeli kararda şu görüşlere yer verildi: “Hükümlüler, milletvekilliğinden ve yasama dokunulmazlığından istifade ederek TBMM lojmanlarını örgüt evi gibi kullanarak teröristleri evlerinde barındırmışlar, göz hastalıklarını tedavi ettirmişler, örgüte katılacak kişileri milletvekili lojmanlarında toplayarak onların örgüte katılmalarını sağlamışlar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde oturan ve devletin yanında yer alan Kürt kökenli vatandaşlarımızın devletin yanından ayrılarak PKK saflarında yer almalarını sağlamak için tehdit ve baskı uygulamışlardır. Türk parlamentosunda, ‘yabancı dilim Türkçe’ diyerek, milletvekili yemini metninde Kürt kimliğinin açıklanmadığını belirterek, PKK’nin bayrağını simgeleyen renklerde elbiseler giyerek, PKK’nin kurmak istediği Kürt devletinin varlığını kanıtlamaya çalışan fikirlerini PKK’nin silahı gibi kullanmışlardır. Hükümlüler örgüt disiplini içinde hareket etmişlerdir. Sabit olan eylemleri ‘yasadışı silahlı PKK terör örgütünün sair efradı olmak’ suçunu oluşturur. Hükümlülerin bu eylemde bulunmalarına İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi de cevaz vermemiştir.’’ Kararda, Zana’nın, PKK’nin Bekaa’daki kampına giderek bizzat terör örgütü elebaşı Öcalan ile görüştüğü, askeri elbise giyerek bu kampta askeri eğitim gördüğü kaydedildi. ‘PKK’yi yönetenler fikir suçlusu mu sayılır?’ Kararda, Doğan’ın ise milletvekili olduğu dönemde örgüt mensuplarını milletvekili lojmanlarında barındırdığı belirtildi. Sanıkların savunmalarında düşünceleri nedeniyle yargılandıklarını iddia ettikleri ancak bunun doğru olmadığı belirtilen kararda, “Hiçbir öldürme ve yaralama olayına katılmayan sadece PKK örgütünün merkez komitesinde yer alan, örgütü sevk ve idare edenler fikir suçlusu mu sayılacaktır?’’ denildi. Arınç: Eski ülkücüler kardeşim ? Haber Merkezi TBMM Başkanı Bülent Arınç, memleketi Manisa’da katıldığı şehit cenazesinde kendisini protesto edenlere, 1980 öncesinde Ülkü Ocakları’nda olanlara “Hepiniz kardeşimsiniz” diye seslenerek, “bugün onların yerine gelenlere ise sadece acıdığını” belirtti. Arınç, milletvekili adaylarının tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, “25 yıl öncesinde vatan ve millet için sevdalı olduklarını söyleyenlerin yerine gelenlere bir bakınız lütfen. Hayatının her sahnesi milletinin önünde şahadetle tespit edilmiş bir insana ‘hain’ demeye nasıl diliniz varıyor sizin?” dedi. CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear