28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 MART 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr ‘Dalgalı kur sisteminin kendiliğinden denge sağlayamadığı’nı itiraf eden Başbakan Yardımcısı Şener: 13 NOT DEFTERİ ZEKERİYA TEMİZEL Gümrük Birliği gözden geçirilmeli ? Şener, geçen yılki 51.8 milyar dolarlık dış ticaret açığının 47.8 milyar dolarlık kısmının ortak gümrük tarifelerinin geçerli olduğu ülkelere karşı verildiğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, dalgalı kur sistemini belirlerken ortaya konan “cari dengenin kur düzeyi ile kendiliğinden ayarlanacağı” görüşünün bugünkü tablo içinde geçerli olmadığını, dolayısıyla bilimsel ve akademik ortamda değerlendirilmesi gerektiğine inandığını söyledi. Kafkas İşadamları Derneği tarafından düzenlenen “Türkiye Ekonomisi 2006 yılı Değerlendirme ve 2007 Beklentiler” konulu toplantıda konuşan Şener, kur politikalarının yarı esnek döviz kuru, bağlı kur rejimi veya dalgalı kur rejimi olarak uygulandığını hatırlattı. Geçen yılki 31.3 milyar dolarlık cari açığa karşı, 55 milyar dolarlık sermaye geldiğini hatırlatan Şener, dövizin de aynen bir mal gibi olduğunu, dolayısıyla bollaştıkça değerinin düştüğünü vurguladı. Şener, “Kur, bir ülkenin rekabet avantajını sağlayacak en önemli kalemlerden biri. Böyle bir ortamda elbette konunun bilimsel ve akademik olarak değerlendirilmesi, varsayımları test edilmek suretiyle değerlendirilmesi ve bazı kavramların tabu haline dönüştürülmemesi gerektiği kanaatindeyim.” Şener, AB ile imzalanan Gümrük Birliği’nin de gözden geçirilmesi gerektiğine inandığını kaydetti. En önemli sıkıntının ortak gümrük tarifesi uygulanan ülkeler olduğunu belirten Şener, “Türkiye ekonomisi Almanya, İngiltere ekonomisi olmadığı için ortak gümrük tarifesi uygulanan ülkelerle rekabette zorlanıyor” diye konuştu. Şener, Türkiye’nin geçen yıl verdiği 51.8 milyar dolarlık dış ticaret açığının 47.8 milyar dolarını bu ülkelere karşı verdiğine dikkat çekti. Toplantı çıkışında gazetecilerin soruları üzerine de Şener, “Hükümet Programı’nda da 9. Plan’da da önümüzdeki dönemlerde dalgalı kur rejiminin korunacağı ifade edilmiştir. Yani politikalarımızın temel dayanaklarından biri dalgalı kurdur, bu devam etmektedir’’ dedi. Şener, dalgalı kur rejiminin varsayımları ile birlikte yeniden değerlendirilmesinin zaman zaman gerekli olabileceğini söyledi. Mali Disipline Ne Oldu? Meksika’da uyuşturucu kaçakçılarından ele geçirilen ve bir odada paketlenerek üst üste yığılmış dolarları gösteren AP kaynaklı fotoğrafı görmüş olmalısınız. Neredeyse 20 metrekarelik bir odayı doldurduğu görülen paraların toplam değeri 206 milyon dolar. Bu fotoğrafı bazılarının suratına çarpma olanağı olmadığı için köşe yazısı formatını zorlamasına karşın aşağıya aldık. Future Store Perakende mağazacılığının geleceğine ilişkin her türlü yenilik, Metro Group’un Düsseldorf’taki merkez binasına komşu olan 18 bin metrekare üzerine kurulu Cash and Carry’de uygulanıyor. Yenilikler arasında bin çeşit şarabın özenle korunduğu bir şarap bölümü, stokları anında veren akıllı etiketler, çeşitli meyve ve sebzeleri tanıyıp bir arada tartarak toplam fiyatını veren akıllı teraziler, kasiyeri olmayan kasalar da var. Balık bölümünde canlı beslenen deniz ürünlerinin yanı sıra müşteri isterse özel eldivenlerle ürüne dokunup tazeliğini kontrol edebiliyor. (AP) “Nereden buldun” olarak anılan Vergi Yasası’nın yürürlükten kaldırılması için sürdürülen karalama kampanyası sırasında, Türkiye’den bu yasa yüzünden yüz milyar dolar çıktığı ileri sürülüyordu. Vergi kaçakçıları, kara paracılar el ele vermişler, bu yasa yüzünden kaçan paralarla ekonominin krize sürüklendiği saçmalığını yayıyordu. Oysa ülkeden böyle bir para çıkışı yoktu. Aksine “mali milat” olarak anılan tarihte, varlıkların kayıt altına alınması çağrısı sonucunda, Merkez Bankası kayıtlarına göre 7 milyar dolar dolayında yurtdışından kaynak girişi olmuş, ticari bankalar global krize karşın soluklanabilmişlerdi. Merkez Bankası kayıtlarında yüz milyar dolarlık çıkışla ilgili bir kaydın olmadığı söylendiğinde de çıkışların bavullarla, uçaklarla yapıldığı söyleniyor, hatta bu savlar devletin en üst düzeylerinde bile dillendiriliyordu. Bu fotoğraf o zaman anlaşılmak istenmeyen gerçeği gözler önüne seriyor. Vergiye karşı direnen cephenin yalanlarına göre, fotoğrafta görünen oda gibi, tam 500 oda dolusu para, bu ülkenin polisini, gümrükçüsünü, maliyecisini, istihbaratçılarını atlatarak yüzlerce TIR’la yurtdışına çıkarılabilmişti. Fotoğraf ülkenin ulusal gelirinin yarısına yakın olan yüz milyar doların hem de keş olarak bulundurulmasının ve bavullara doldurularak götürülmesinin olanaksızlığını ortaya koyuyor. Şimdi bu yalana inanılabilir mi? Artık bunun önemi kalmadı. Karalama kampanyası amacına ulaştı, yasa yürürlükten kaldırıldı. Vergi kaçakçıları, kara paracılar düzenlerini sürdürecekleri sisteme yeniden kavuştular. ??? Yasa yürürlükten kaldırıldıktan sonra bir seri vergi düzenlemesi daha yapıldı. Yoksul kesimlerin sırtına ağır yükler olarak binen dolaylı vergiler yükseltildi, Kurumlar Vergisi oranları düşürüldü. Türk vergi sistemi yoksulluğun ortadan kaldırılmasını sağlayacak ekonomik politikaları destekleyen bir sistem olmaktan çıkarılıp “yoksulluğun yönetimini” destekleyen bir yapıya dönüştürüldü. Bu değişikliklerin etkilerinin yasaların yürürlük tarihlerinden sonra, özellikle de 2007 yılından itibaren görüleceği, büyük sıkıntılara karşın sağlanan ekonomik kazanımların yok olacağı uyarıları göz ardı edildi. Yaptıkları düzenlemelerin sonuçlarını kestiremeyenlerin elinde, vergi idaresi ve vergi sistemi etkinliğini yitirdi. 2007 yılının ilk iki ayının bütçe uygulama sonuçları Türkiye’yi önümüzdeki günlerde nelerin beklediğinin habercisi. Yıllardan sonra vergi gelirleri düşüş sürecine girdi. Hatta toplam vergi gelirleri yılın ilk iki ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre azaldı. Satıp savarak geçiştirilen bir yılın ardından “bir defalık gelirler” tükenince iki aylık bütçe açığı yüzde 1572 artarak geçen yılın toplam bütçe açığının yüzde 55 fazlasıyla, 8.1 milyar YTL’ye fırladı. Halk için şimdi yeniden bedel ödeme zamanı. Ancak bu defa bedel ödeme zamanı seçim zamanına rastladı. Yani bedel ödeyenlerin bedel ödettirme olanağı var. temizel@cumhuriyet.com.tr Metro’nun yeni lokomotifi Ekonomi Servisi Almanya’nın perakende şirketlerinden Metro Group Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Hans Joachim Körber, Türkiye’de açtıkları Real ile Metro Cash and Carry hipermarketlerinde yatırımlara devam edeceklerini, Media Markt’ı da Türkiye piyasasına sokacaklarını açıkladı. Körber, “Türkiye’de bundan sonraki yatırımların lokomotifi Media Markt olacak’’ dedi. Söz konusu mağazalar teknoloji ürünlerinin perakende satışını yapıyor. Metro Group’un Düsseldorf’taki merkezinde düzenlediği basın toplantısının ardından Türk gazetecilerle bir görüşme yapan Körber, yöneltilen soruları şöyle yaHans nıtladı: Joachim Körber Türki ? Türkiye’de Real ve Metro Cash and Carry hipermarket zincirleriyle faaliyet gösteren Metro Group Yönetim Kurulu Başkanı Joachim Körber, teknolojik ürünler satan Media Markt’ı da bu pazara sokacaklarını belirterek “Türkiye’de bundan sonraki lokomotifimiz Media Markt olacak’’ dedi. ye’deki ciro ve kârlılık: 2006 ciromuz YTL bazında yüzde 12.6 arttı. Ciromuz 2005’te 921 milyon Avro idi, geçen yıl yaklaşık 1 milyar Avro’ya çıktı. Yatırım programı: Şimdiye kadar ülkenize 500 milyon Avro’luk yatırım yaptık. Açtığımız Real ve Metro Cash and Carry hipermarketlerinde yatırımlarımıza devam edeceğiz. Önümüzdeki aylarda da Media Markt mağazası ile Türkiye’ye gireceğiz. Kaufhof mağazaları ile Türkiye’ye gelmeyi düşünmüyoruz. Önümüzdeki üç yıl içinde Metro Group olarak Türkiye’de 300 milyon Avro’nun üzerinde yatırım yapacağız. Emlak ve kira fiyatları: Türkiye’de mağaza kuracak yerler çok pahalandı. Özellikle büyük kentlerdeki güzel yerlere talep çok fazla. Üstelik uygun arazilerin çoğu devletin elinde. Bunlar ne zaman özelleştirilecek bilmem? Bu nedenle bundan sonraki yatırımları kiralık alanlara yapacağız. AKP hükümetine bakış: İnanıyorum ki ekonomi programları açısından bugüne kadar sözünü tutan tek hükümet, bu hükümet. İlk kez tek haneli enflasyonu, ilk kez pozitif bir yatırım ortamını sağladı. Çok reformlar yapıldı. Daha da yapılmalı. Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler: Elbette bizim açımızdan da çok önemli. Ama Türkiye’nin ekonomik programını hiçbir şekilde etkilememeli. Yabancı yatırımlar için önemli olan sürekliliktir. Biz her yatırım yaptığımız ülkede her zaman reformların sürdürülebilirliğine ve sürekliliğe dikkat ederiz. Renault ticari araca odaklandı Ekonomi Servisi Renault yeni ticari araç ürün gamının tanıtımı için Levent’teki Renault Mais binasında bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda yaptığı konuşmada Renualt Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, Türkiye’deki hafif ticari araç pazarının 2007’de geçen yılın seviyelerini koruyacağını belirterek, “Bu yıl pazarın yüzde 4042’si hafif ticari araçlardan oluşabilir” dedi. Renault’nun Türkiye’deki toplam ticari araç satışının yüzde 50’sini gerçekleştirdiğine dikkat çeken Aybar, Renault’nun binek ve hafif ticari araçlardan oluşan toplam otomotiv pazarında ikinci sırada yer aldığını dile getirdi. Renault Profesyonel hizmetinin Türkiye genelinde 25 noktada faaliyet gösterdiğini hatırlatan Aybar, “2009’a kadar nokta sayısını 35’e çıkararak toplam ticari araç satışlarının yüzde 70’ini bu noktalarda gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” dedi. Renault Mais Ürün Sorumlusu Umur Sarkan da, yeni Master fiyatlarının 3248 bin YTL, Traffic modellerinin ise 3340 bin YTL ’den satışa sunulacağını ifade etti. BABACAN AÇIKLADI Sosyal güvenlik seçim ertesine kaldı Ekonomi Servisi Devlet Bakanı Ali Babacan, Anayasa Mahkemesi tarafından bazı maddeleri iptal edilen sosyal güvenlik reformunun seçim sonrasına kaldığını açıkladı. TürkAmerikan İş Konseyi’nin New York ve Washington’da düzenleyeceği toplantılara katılmak üzere ABD’ye hareketinden önce Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyen Babacan, reforma ilişkin olarak, “Değişiklik paketi seçimlerden sonra Meclis’e sevk edilecek. Bundan altı ay sonra uygulamaya geçer diye tahmin ediyoruz” dedi. KİT’lerde fiyat artışlarını en son çare olarak gördüklerini ancak tüm çalışmalara rağmen belli adımlar atılması gerekiyorsa onu da ‘gözlerini kırpmadan’ yapacaklarını ifade eden Babacan, şöyle konuştu: “Bütçede harcanmayacağı belli olan bazı kalemlerden tasarrufa gidiyoruz. Sağlıkla ilgili konularda herhangi bir tedbir yok. Geçen yılki sapma ile birlikte bu yılın FDF hedefi GSMH’nin yüzde 6.8’i olarak görünüyor.” Total’in patronu hâlâ hesap veriyor Ekonomi Servisi Yolsuzluk yaptığı gerekçesiyle önceki gün gözaltına alınan dünyanın en büyük petrol şirketlerinden Fransız Total’in Genel Müdürü Cristophe de Margerie’nin gözaltı süresi dün 24 saat daha uzatıldı. Fransız adliye kaynakları, genel müdürlük görevine bir ay önce başlayan De Margerie’nin, şirketin İran’da yürüttüğü bir doğalgaz projesiyle ilgili yolsuzluklara karıştığı iddiasıyla polis tarafından sorgulandığını duyurmuşlardı. Total şirketinden konuyla ilgili açıklama yapılmadı. Cristophe de Margerie hakkında Total’in İran ve Irak’taki faaliyetlerindeki bazı usulsüzlük ve yolsuzluklarla ilgili olarak açılmış soruşturmalar bulunduğu biliniyor. B:14831 CUMHURİYET 13 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear