01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 MART 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Mısır Devlet Başkanı’yla ‘stratejik işbirliği çerçevesi’ oluşturulması mutabakatına varıldı BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Mübarek’le Irak ortaklığı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara’nın girişimiyle başlatılan Irak’a komşu ülkeler mekanizması nedeniyle bölgeye ilişkin siyasi gelişmelerin dışında kalacağı kaygısını taşıyan Mısır, özellikle Irak konusunda Türkiye ile birlikte hareket etme arayışına girdi. Bu çerçevede Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in davetiyle dün Ankara’ya geldi. Görüşmelerde iki ülke arasında “stratejik işbirliği çerçevesi” oluşturulması yönünde mutabakata varıldı. Sezer, Mübarek’i Çankaya Köşkü’nde resmi törenle karşıladı. Törenin ardından Sezer ve Mübarek bir süre baş başa görüştü. Ardından heyetler arası görüşmelere geçildi. Görüşmelerin ardından ortak basın açıklaması yapıldı. “Mısır’ı ikili ve bölgesel düzeyde önemli bir dost ve ortak olarak görüyor, ilişkilerimizi her alanda daha da ileriye götürmek istiyoruz” diyen Sezer, Aralık 2005’te Mısır’a yapılan ziyarette, iki ülke arasında serbest ticaret anlaşmasının imzalandığını anımsattı. Sezer, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın ülkemizi ziyaretinin, karşılıklı anlayış ve işbirliğimizi pekiştireceğini düşünüyoruz” diye konuştu. Irak’ın toprak bütünlüğü ve ulusal birliğinin korunması için Filistin sorununun çözümüne yönelik barış sürecine benzer şekilde aynı çabaların gösterilmesi gerektiğini belirten Mübarek, bölgedeki sorunların barışçıl yöntemlerle çözümlenmesi konusunda Türkiye ile görüş birliği içinde olduklarını söyledi. Mısır Devlet Başkanı, Türkiye ile Mısır’ın, uluslararası sorunlara ilişkin BM politikalarını desteklediğini dile getirdi ve her türlü nükleer ve kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesi, Ortadoğu’nun bu silahlardan arındırılması, uluslararası toplumun terörle mücadelesine destek verilmesi hakkında da iki ülke arasında görüş birliği bulunduğunu kaydetti. Hüsnü Mübarek, bu çerçevede ticaret, sanayi, petrol, gaz ve elektrik alanlarındaki gelişmeleri konuştuklarını bildirdi. İki ülke parlamentolarının serbest ticaret anlaşmasını onaylamasından ve bu anlaşmayı yürürlükte görmekten dolayı memnun olduklarını dile getirdi. Mübarek, temasları çerçevesinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile de bir araya geldi. Mübarek’e, Ankara’yı ziyaretinde Dışişleri Bakanı Ahmet Ebul Geyt eşlik ediyor. Gerçek Derin Devlet, ‘Piyasanın Görünmeyen Eli’ Klasik iktisatçılardan beri piyasanın sihirli bir güç gibi, “görünmeyen ellerini kullanarak” iktisadi faaliyetleri yürüttüğü söylenir durur. Piyasada mallarını, hizmetlerini, tasarruflarını sunanlarla bunları almak isteyenler karşılaşırlar ve gizemli bir biçimde kendiliğinden oluşuverir. Hangi mallar ve hizmetler üretilecek? Bunlar nasıl ve kimin için yapılacak? Hangi fiyatlardan piyasada satılacak? Bütün bunları piyasa belirler, kimsenin müdahale etmesine hiç gerek yoktur. Devlet sadece hukuki altyapıyı hazırlar, gerisi kendiliğinden hallolur. Serbest piyasada her şey serbesttir. Piyasaya müdahale olmaz; liberal demokrasi ve liberal ekonomi iç içe geçmiştir onlara göre. Devletin hiç karışmaması gerekir. ABD, AB ve onların kurdukları IMF gibi Batı örgütleri bunları sadece söylerler. Kendileri kesinlikle uygulamazlar. Türkiye gibi ülkelerin yapmasını isterler. Piyasada her şey serbest olmalı; “liberal ekonomi, özelleştirilmiş ve dışa açık piyasa” esas alınmalıdır. Türkiye gibi demokrasinin yerleşmediği ve engellendiği ülkelerde bu işi iki yolla yaparlar: 1) “İçeride oluşturdukları işbirlikçi oligarşik düzen” sayesinde istedikleri her şeyi güle oynaya yaptırırlar; 2) Rejimi dışa kapalı ise “silah zoru ile işgal ederek” piyasayı açarlar; Irak’ta görüldüğü gibi. Sonuçta “özelleştirilmiş, serbest ve dışa açık bir piyasa” sihirli ve görünmez bir el gibi Batı kapitalizminin bütün isteklerini yerine getirir. Açık piyasa sömürgeci güçler için gizemli bir anahtar gibidir. Özelleştirilmiş, serbestleştirilmiş ve açılmış piyasada acaba neler yaparlar; tek tek sıralayalım: 1) O ülkenin yerel (ulusal) şirketleri yerine kendi dev tekellerini yerleştirirler. Dev alışveriş merkezlerinden en lüks otomobil pazarına kadar bütün zenginlikler sunulur. O ülkenin zahmet edip her şeyi üretmesine hiç gerek yoktur. Liberal, özelleştirilmiş ve açık piyasada her şey dışarıdan gelmeye başlar. Mobilya, ayakkabı, boyunbağı, pasta, muz, papaz, silah, danışman aklınıza ne gelirse... Gazeteleri, televizyonları bile Batı’nın dev tekelleri sahiplenirler ve işletmeye başlarlar. 2) Bankalar, borsalar, para piyasaları geri kalacak değiller ya! Bizim çalışıp yorulmamızı hiç istemezler, onları da sahiplenip işletmeye başlarlar. 3) Köylüye hizmetleri çok büyüktür. Yazık değil mi; uğraşacak, tohum üretecek, ayıracak, yeniden ekecek; her şey önünde hazırdır; yabancı şirketler tohumunu bile hallederler. 4) Yabancı şirketler bizi “o kadar benimserler ki spora, eğitime, sağlığa, reklama kısacası aklınıza gelecek her yere girerler”. Onlara o kadar güveniriz ki, telefonlarımızı bile veririz. 5) Bırakın iktisadi işlerdeki “gizli ve sihirli eli” siyasi işlere de soyunurlar. “Piyasanın görünmez eli siyasileri ve siyasal partileri de sahiplenirler.” Yedikleri içtikleri ayrı gitmez. Birbirlerine serbest piyasa üzerinden kefil bile olurlar... Yurtta barış, cihanda barış, piyasa üzerinden işler. Özelleştirilmiş, liberal ve açık piyasa aracılığı ile siyasi yaşamımız onların bir parçası haline gelir. Meclis’ten istedikleri kanunları çıkarırlar. “Piyasanın görünmez eli” meclislerde hiç mi hiç kendini belli etmez. Şıp diye kanun çıkıverince anlarsınız “piyasanın gizli elinin kerametini”. Serbest, özelleştirilmiş ve dışa açılmış bir piyasanın “görünmez eli, ahtapotun kolları gibi” her yere ulaşır; piyasayı denetimi altına alır; bankaları, borsaları istediği gibi yönlendirir; siyasetçileri ve siyasal partileri bir ağ gibi sarar. Piyasanın görünmez eli iktisatta, siyasette, dinde, imanda, kültürde her yerdedir. Çünkü o gerçek derin devlettir. Devletin ortadan kaldırıldığı bir düzende onun yerine yerleşen “görünmez bir el”dir. Özelleştirilmiş, serbestleştirilmiş ve dışa açılmış bir piyasa, gerçek derin devletin ta kendisidir. Bizim piyasa da özelleştirildi, özgürleştirildi ve dışa açıldı. Yabancı tekeller ve kimi İslamcı şirketler bu özgürlüklerden fazlasıyla yararlanmaya başladılar. Yukarıdaki “görünmez el” ile bir ilgisi olduğunu hiç sanmıyorum. Bizimkiler sere serpe ortalıktalar... Klasik iktisatçılar galiba yanılmışlar. Piyasanın görünmeyen eli yerine “görünen eli” de diyebiliriz. Kafalarını, piyasanın ve siyasetin “dokunulmazlıkları” karıştırmış olmalı... www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Cumhurbaşkanı Sezer, Mısır Devlet Başkanı Mübarek onuruna dün akşam Çankaya Köşkü’nde yemek verdi. Yemeğe Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt da katıldı. (Fotoğraf: AA) maktadır. Bölgede var olan sorunların çözümünde uluslararası toplumun, özellikle de bölge ülkelerinin sorumluluk ve istenç sergilemesi zorunluluğu bulunmaktadır. Bölgenin iki önemli ülkesi olan Türkiye ve Mısır’a bu bağlamda önemli görev düşmektedir” diye konuştu. Ortadoğu’nun bir barış ve işbirliği alanına dönüştürülmesi yolunda Mısır’la görüş birliği içinde olunduğu söyleyen Sezer, Mübarek’le yapılan görüşmelerde, bölgenin içinden geçtiği duyarlı dönemde danışmaların kesintisiz olarak sürdürülmesi konusunda uzlaşıya varıldığını ifade etti. Irak’ın toprak bütünlüğünün ve ulusal birliğinin korunması konusundaki ortak kararlılığın yinelendiğini söyleyen Sezer, “Filistin sorununun ivedilikle çözümlenmesi yönündeki bölgesel ve uluslararası çabalara tam desteğimizi dile getirdik” diye konuştu. ‘İki ülkeye önemli görev düşüyor’ Başta ekonomi ve ticaret olmak üzere, işbirliğinin her alanda çeşitlenerek geliştiğini mutlulukla gözlemlediklerini dile getiren Sezer, gelecek dönemde değerlendirilebilecek yeni işbirliği olanaklarının da görüşmede ele alındığını belirtti. Sezer, “Stratejik ilişkilerimizin bütün yönlerini ele alacak bir resmi çerçeve oluşturmak üzerinde de mutabık kaldık” dedi. Sezer, “Ortadoğu’da giderek ağırlaşan sorunlar bölge halkları arasında karamsarlığa yol aç Çeviri sıkıntısı Cumhurbaşkanı Sezer ile Mübarek’in ortak basın toplantısı sırasında Sezer’in Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile olan diyaloğu dikkat çekti. Sezer, Mübarek açıklama yaparken başını Gül’e doğru çevirerek sessizce bir şeyler söyledi. Gül’ün yüzünün Sezer’in kendisi ile konuşmasının ardından asılması dikkat çekti. Öte yandan kaynaklar Sezer ile Gül arasında yaşanan sıkıntının ArapçaTürkçe çevirideki bazı hatalardan kaynaklandığını ileri sürdüler. ‘Görüş birliği içindeyiz’ Mübarek de “Görüşmeler iki kardeş ve dost ülkenin halkları arasındaki ilişkilerin sağlamlığını ortaya koydu” görüşünü dile getirdi. Barzani: Belki sınırda PKK vardır ? AMMAN (AA) Irak Kürdistan Demokratik Partisi (IKDP) lideri Mesud Barzani, El Hayat gazetesine verdiği demeçte “Kerkük’ün bir Irak kenti olduğunu ve Türkiye’nin Kerkük’le ilgisi bulunmadığını” söyledi. Barzani, “Türkiye’nin Kerkük’e müdahalesine izin vermeyeceklerini” ifade etti. Barzani, PKK terör örgütünün Irak’ta mevcudiyeti olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine, “Belki sınır şeridinde karargâhları vardır, ancak oralar dağlık bölgelerdir” yanıtını verdi. Rum ordusuna paralı asker Ordusunu güçlendirmeye çalışan Rum yönetimi, Yunanistan’dan 1000 paralı asker getirdi. Türkiye ise konunun KKTC tarafından BM’ye taşınması kararı aldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk askerinin adadan çekilmesi yönündeki talebini her fırsatta dile getiren Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) ordusunu güçlendirmek için Yunanistan’dan 1000 paralı asker getirttiği belirtildi. Gelişmeyi saptayan Ankara, konunun KKTC tarafından BM’ye taşınması kararını aldı. Kıbrıs’la ilgili kritik gelişmelerin yaşandığı bir dönemde GKRY, ordusunu güçlendirmeye çalışıyor. Rum yönetiminin bu amaçla, Yunanistan’dan paralı asker tuttuğu ortaya çıktı. Ankara’ya ulaşan bilgiye göre, 1000 Yunan askeri ocak ayında adaya gelerek Rum Milli Muhafız Ordusu’na katıldı. Askeri eğitimden geçirilen paralı askerler, Rum Milli Muhafız Ordusu’nun üniformalarıyla Kıbrıs’ta görev yapmaya başladı. Yunanistan’ın adada 6 bin civarında askeri bulunuyor. Rum yönetiminin, bu sayıda artış yapılmasının tepkiye neden olacağı düşüncesiyle, büyük bir gizlilik içinde paralı asker tutma yoluna gittiği belirtiliyor. Türkiye ve KKTC ise 1000 yeni askere tepki gösterdi. Konuyu değerlendiren Türk tarafı, “Kıbrıs’ta bu tip milis güçler kesinlikle bulunmamalı. Bir yandan barış derken bu da ne demek oluyor” değerlendirmesini yaptı. Ankara, en kısa zamanda paralı asker konusunu BM gündemine taşıyacak. Ancak şikâyetin KKTC Dışişleri Bakanlığı tarafından BM Genel Sekreterliği düzeyinde yapılacağı belirtiliyor. N EW YORK TIMES ABD’den ‘gaz alma’ telkini ? WASHINGTON (AA) ABD Senatosu’nda düzenlenen “İran’a mali yaptırımlar” konulu oturumda senatörler, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkelerin İran’dan doğalgaz almasından duydukları memnuniyetsizliği dile getirdi. Dışişleri Bakan Yardımcısı Nick Burns de İran ile uzun vadeli petrol ve gaz ilişkisi içinde olan Türkiye ve Hindistan gibi ülkeler için başka alternatiflerin bulunabileceğini belirtti. 160 bin Iraklı kuzeye kaçtı Dış Haberler Servisi Irak’ta şiddet nedeniyle 160 binden fazla kişinin görece güvenli olan kuzeydeki Kürt bölgesine göç ettikleri belirtildi. ABD’deki The New York Times gazetesinin Washington merkezli Uluslararası Göçmenler Örgütü’nün hazırladığı rapora dayanarak verdiği haberde şiddetten kaçarak Kürt bölgesine göç edenlerin enflasyon ve işsizlikle karşı karşıya kaldıkları belirtildi. Haberde kuzeye girmek isteyen Iraklıların kontrol noktalarından geçmesi gerektiği ve bir Kürt garantör göstermelerinin zorunlu olduğu ifade edildi. Kontrol noktalarından geçen Arap Müslümanların, Kürtler ya da Hıristiyanlara göre daha fazla zorluk yaşadığına dikkat çekilen haberde, yalnız bir Arap erkek için geçişin özellikle zor olduğu vurgulandı. Gazeteye göre Iraklıların kuzeye göç etmelerinde güvenliğin yanı sıra Kürt bölgesinin gelişen eknomisi de önemli bir rol oynuyor. Buna karşın göçmenleri kuzeyde de çetin bir yaşam bekliyor. Rapora göre, “İç göçe mecbur kalanların büyük bir kısmı hayatta kalma mücadelesi veriyor. Çoğu ilgizilikten, kısıtlı kaynaklardan, bölgesel politikalardan ve bürokratik engellerden mustarip.” Ban’ın yüreği ağzına geldi Dış Haberler Servisi Göreve geldiği ocak ayından sonra ilk kez Irak’a giden BM Genel Sekreteri Ban Ki mun’un Irak Başbakanı Nuri el Maliki ile ortak basın toplantısı sırasında düzenlenen saldırı Genel Sekreter’i korkuttu. Roket saldırısının, dün televizyondan da yayımlanan basın toplantısı sırasında Ban konuşurken meydana geldiği bildirildi. Roketin basın toplantısının yapıldığı binanın 50 metre kadar ilerisine isabet ettiği kaydedildi. BM Genel Sekreteri, patlamanın ardından kürsünün altına eğilirken binanın tavanından Ban’ın üstüne küçük parçalar düştüğü bildirildi. Ban ile El Maliki’nin yara almadığı saldırıdan birkaç dakika sonra basın toplantısına devam edildiği kaydedildi. 1 metre çapında çukur oluşmasına neden olan roket saldırısında iki güvenlik görevlisi de hafif yaralandı. Yerel saatle 15.30’da meydana gelen patlama sırasında Irak Başbakanı’nın saklanmaya çalışmaması dikkat çekti. 2003’te Bağdat’taki BM merkezinde meydana gelen patlamada, BM büyükelçisiyle birlikte 21 kişi ölmüştü. ‘Direnişçiler silah bırakabilir’ Irak hükümetinin önde gelen bazı direnişçi gruplarla yürüttüğü görüşmelerde anlaşmaya yaklaşıldığı bildirildi. Irak Ulusal Diyalog ve Uzlaşma Bakanlığı yetkilisi Saad Yusuf el Muttalibi, görüşmelerin direnişçi grupların El Kaide’ye karşı verilen savaşa katılmalarını sağlamayı amaçladığını belirterek direnişçi gruplardan bazılarının hükümete karşı silah bırakabileceğini ifade etti. ABD ordusundan dün yapılan açıklamada, Şii lider Mukteda el Sadr’ın yardımcısı Kais Hazali’nin ele geçirildiği bildirildi. Basra’da ise El Sadr’a bağlı milislerle Şii Fazıla Partisi üyeleri arasında, Mehdi Ordusu’ndan bir milisin tutuklanmasının ardından çıkan çatışmalar nedeniyle sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Anbar ve Bağdat’ta da 3 Amerikan askeri öldü. ? BM Genel Sekreteri saldırı sırasında kürsünün, yabancı bir gazeteci de koltuğun altına eğilirken Irak Başbakanı ile Iraklı gazeteciler saklanma gereği duymadı. (Fotoğraflar: REUTERS /AFP) Charlie Hebdo beraat etti ? Dış Haberler Servisi Fransa’da Hz. Muhammet karikatürlerini yayımladığı için mahkemeye verilen mizah dergisi Charlie Hebdo beraat etti. Paris’te dün yapılan duruşmada, Hz. Muhammet’i ve Müslümanları terörist olarak gösteren üç karikatür yayımlayan derginin suçsuz olduğuna karar verildi. Mahmudiye sanığına 27 ay ? FORT CAMPBELL (AA) Irak’ın Mahmudiye kentinde 14 yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüz edilip ailesiyle birlikte katledilmesi davasında suça katıldığını itiraf eden ABD askeri, 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Taro Aso: Mavi gözlü sarışınlar Japonlar kadar başarılı olamayabilir Japon bakanın sarı beniz ırkçılığı TOKYO (AA) Japonya Dışişleri Bakanı Taro Aso’nun, önceki gün katıldığı bir toplantıda, Ortadoğu diplomasisinde “mavi gözlü sarışınların” Japonlar kadar başarılı olamayabileceğini söylediği bildirildi. Japon gazeteleri Nikkei ve Mainiçi’nin haberine göre, “Japonya Amerikalıların yapamadığını yapıyor. Japonlar güvenilirdir. Muhtemelen mavi gözlerle ve sarı saçlarla olmuyor” diyen, gaflarıyla ünlü Dışişleri Bakanı Aso, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ne kadar şanslıyız ki bizler sarı benizliyiz. Sömürgecilik tarihimiz yok ya da tek bir mermi bile atmadık.” Aso’nun yardımcılarından Takaşi Sasaki, bakanın Nagazaki kentinde bir gruba, Japonya’nın Ortadoğu siyasetiyle ilgili konuşma yaptığını doğruladı, ancak bakanın konuşmasında kullandığı sözcükleri teyit etmeyi reddetti. Ortadoğu barış sürecine katılımını daha da derinleştirmek isteyen Japonya, bu ay başında başkent Tokyo’da, İsrailli, Filistinli ve Ürdünlü yetkililerin katıldığı bir konferansa ev sahipliği yapmıştı. F ilistin’de köpekli baskın İsrail askerlerinin Batı Şeria’da düzenlediği baskınlarda 1 Filistinli öldü, çok sayıda Filistinli de tutuklandı. Filistinli militanları yakalama gerekçesiyle bir köye düzenlenen baskında, İsrail birliklerine ait bir köpek, yoldan geçen Filistinli bir kadına saldırdı. Görgü tanıkları, İsrail askerlerinin köpeği kontrol etmeye çalıştıklarını, ancak başaramadıklarını belirttiler. Filistinli kaynaklar, Ramallah dışında da 1 Filistinlinin öldürüldüğünü bildirdi. (Fotoğraf: REUTERS) CUMHURİYET 11 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear