14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 OCAK 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA EĞİTİM 2006 Öğrenci Seçme Sınavı’nda 7 bin 84 lise arasından birinci çıktı 9 Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Mutlu: En başarılı fen liseleri ANKARA (AA) 2006 Öğrenci Seçme Sınavı’nda (ÖSS), yükseköğretim kurumuna yerleşmenin önkoşulu olan ÖSS1 testini başarıyla çözen okullar sıralamasında fen liseleri başlarda yer alıyor. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nce (ÖSYM) hazırlanan ‘’Ortaöğretim Kurumlarına Göre 2006ÖSS Sonuçları Kitabı’’ ÖSYM’nin internet sayfasında yayımlandı. Kitapta, ÖSS’ye başvuran ve yerleştirilen aday sayıları, ortak derslerle ilgili testlerle bu testlerden hesaplanan ÖSS1 puanları ve YDS sonuçlarına yer verildi. Kitabın ikinci bölümü ise liselerin alan dersleriyle ilgili testlerden elde edilen ham puan ortalamaları ve testlerden hesaplanan ÖSS2 puanını içeriyor. ÖSS ve YDS sonuçları okul türlerine, illere ve ortaöğretim okullarına göre de inceleniyor. Buna göre, 2006 ÖSS’ye başvuran herkesin çözmekle sorumlu olduğu ÖSS1 testinde, 7 bin 84 lise arasından fen liseleri başarı sıralamasında öne çıktı. Puanları hesaplananların tümüne göre en başarılı 10 ortaöğretim kurumu sıralamasında devlet fen liseleri “Sayısal1’’, “Sözel1’’ ve ‘’Eşit Ağırlıklı1’’ puan türlerinde başlarda yer aldı. ÖSS1 puanına göre en başarılı illerse Aydın, Ankara, İstanbul, Adana, İzmir, Manisa, Denizli ve Konya oldu. Tüm puan türlerinde, Aydın Fen Lisesi, Ankara Fen Lisesi, İstanbul Atatürk Fen Lisesi, Adana Fen Lisesi ve İzmir Fen Lisesi ilk beşi oluşturdu. Sıralamada yer alan tek düz lise İstanbul Lisesi ‘’Sözel1’’ puan türünden listeye girebildi. Türkiye’nin kaderini eğitim değiştirecek İstanbul Haber Servisi Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Latif Mutlu, “Türkiye’nin geri kalmasındaki tek neden, eğitim talebinin karşılanmamasıdır” dedi. Mutlu, ailelerin ekonomik gücünü üniversite sınavına hazırlık için tüketmesini eleştirerek ülke olarak kalkınmamızın eğitim sisteminde yapılacak değişikliklerle mümkün olduğunu söyledi. Latif Mutlu, yakında çıkacak “Türkiye’nin Kaderi” adlı kitabında, öğrencilerin merkezi sınav sistemine gerek kalmadan nasıl “üniversiteli” olabileceklerini anlattı. Türkiye’nin ne batı ne doğuya muhtaç bir ülke olduğunu, yeraltı kaynaklarının dünyayı kıskandıracak kadar zengin bir ülke olduğunu kaydeden Mutlu, sınavsız üniversiteye giriş ve Türkiye’nin kalkınması için önerilerini şöyle sıraladı: “Dersaneye 4 bin YTL veren öğrencinin ÖSS’de kazanma şansı yüzde 30’dan daha az. Üniversiteye katkı payı olarak 3 bin YTL ödediğinde kazanma şansı yüzde 100 olacak. Sınavsız üniversiteye girişte, ilk olarak bugün öğrencinin ödediği yüzde 4 olan katkı payı yüzde 25’e çıkarılmalı. Daha sonra, ihtiyacı olan her öğrenci, katkı payı ve öğrenim için uygun şartlarla düşük faizli, uzun vadeli kredi alabilmeli. Son olarak da üniversiteler öğrencileri kendi seçip almalı. ÖSYM yerleştirmemeli. Öğrencilerin kredi alacağı kurumlar ile uzmanların da bu konuda olumlu yaklaşımları var. Yapılacak düzenlemelerden sonra üniversiteler, ellerine geçecek para ile eksiklerini tamamlayabilecekler, öğrenim elemanı yetiştirebilecekler ve kontenjanlarını artırarak birbirleri ile kalite yarışı içine girebilecekler.” Türkiye’de eğitim ile politikanın birbirine karıştırıldığını dile getiren Mutlu, Türkiye’nin içinde bulunduğu durumla ilgili de “Elli yıl kadar önce İstanbul’da Sakallı Celal unvanlı bir filozof vardı. Bu düşünürün ünlü bir benzetmesi o zamanlar sık sık tekrarlanırdı; ‘Türkiye’yi doğuya giden bir gemiye benzetirsek, gemideki papyon kravatlı, smokinli bazı insanlar ve entelektüeller geminin arka tarafına doğru koşarak batıya ulaşacaklarını sanıyorlar’ diyordu. Aradan geçen yarım yüzyıl içinde çok şeyi değişti. Bugün, Türkiye’yi batıya giden bir gemiye benzetirsek gemide türbanlı ve agelli bazı insanlar geminin arka tarafına doğru koşarak şarka ulaşacaklarını sanıyorlar’’ dedi. 14 milyon öğrenci ile 600 bine yakın öğretmen pazartesi günü dersbaşı yapacak Eğitim maratonu başlıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İlköğretim ve ortaöğretim okullarında ikinci yarıyıl yarın başlıyor. ÖSS’ye başvurular da yarın başlayacak ve 23 Mart’ta sona erecek. 14 milyon öğrenci ile 600 bine yakın öğretmenin ikinci dönemdeki ders maratonu yarın başlayacak ve yaklaşık 4 ay sürecek. Öğrenciler, 19 Haziran 2007 Salı günü karne alacak ve 3 aylık yaz tatili başlayacak. Öğrenciler açısından 20062007 eğitimöğretim yılının ikinci yarısı, sınavlar nedeniyle ilk yarıyıldan daha yoğun geçecek. Anadolu, fen ve sosyal bilimler liselerinde okumak isteyen ilköğretim son sınıf öğrencileri, 10 Haziran 2007’de gerçekleştirilecek Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı’na (OKS), lise son sınıflardaki öğrenciler de 17 Haziran 2007’de Öğrenci Seçme Sınavı’na (ÖSS), üniversitelerin yabancı dil ile ilgili bölümlerinde okumak isteyen adaylar da 24 Haziran 2007’de Yabancı Dil Sınavı’na katılacaklar. ÖSS ve YDS’ye başvurular da yarın başlayacak ve 23 Mart’ta sona erecek. İlköğretim okullarının 5, 6 ve 7. sınıf öğrencileri ile liselerin 9, 10 ve 11. sınıflarında okuyan öğrenciler, 6 Mayıs 2007’de Devlet Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavı’na girecekler. Öte yandan, 20062007 eğitimöğretim yılının ikinci yarısında eğitim ordusuna 10 bin yeni öğretmen katılacak. İkinci yarıyılda göreve başlayacak olan kadrolu öğretmenlerin atamaları gerçekleştirildi. Sözleşmeli öğretmenlerden kadroya geçenlerin yerine yeni sözleşmeli öğretmenler alınacak. BELÇİKA’DAKİ TÜRK EĞİTİMCİLER: Dil sorunu eğitimin önündeki engel EMEL KILIÇ Milli Eğitim Bakanlığı tüm okullardaki materyalleri değiştiriyor MEB 9 bin 906 öğretmen atadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 10 bin yeni öğretmen ataması, uydu konferans sistemiyle toplantıya katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Rize’deki programı nedeniyle 2 saat geç başladı. MEB’in Başöğretmen Salonu’nda atamayı bekleyen adaylar ve yakınları söz konusu gecikmeyi alkışlarla protesto ederken bir aday, “Bir düğmeye basılacak. 1.5 saattir bekliyoruz” diye tepki gösterdi. Kura çekiminin ardından 9 bin 906 öğretmenin ataması gerçekleştirildi. Atama işlemi sonucunda boş kalan 94 kadro, 2007 yılının ağustos ayında gerçekleştirilecek ikinci atama döneminde değerlendirilecek. Atanan öğretmenler yarın görevlerine başlayacak. Atama sonuçları, MEB’in “http:/personel.web.gov.tr” adresinden öğrenilebilecek. Velilere yeni bir yük GÜRSU KUNT ANTALYA Milli Eğitim Bakanlığı’nın yönetmeliği ile tüm okullar ve bağlı kuruluşlarda, yönlendirme levhalarından zarflara, dosya sırtlıklarından flamalara kadar tüm materyaller değiştiriliyor. Ancak bu değişimin masrafını okullar kendi bütçelerinden karşılayacak. Derslik sayısına göre masraf 26 milyon YTL’yi bulurken bu harcamanın velilere yükleneceği belirtiliyor. Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye genelindeki tüm okul ve bağlı kuruluşların, Ağustos ayına kadar yönetmeliğin gereğini yerine getirmesini istiyor. Bakanlık, değişimi zorunlu kılıyor ancak buna bütçe ayırmıyor. Bu da yenilenme işinin AKP’ye yakın iş çevrelerine ihale edileceği ve değişimin sadece rant adına yapıldığı iddialarını gündeme getiriyor. Eğitim Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, eğitimin özüyle ilgili olmayan, sadece biçimsellik taşıyan değişimin, okullara ciddi bir yük getireceğini ifade ediyor. Bunun da velilere ek yük anlamına geldiğini vurgulayan Dinçer, kamu okullarının ticarileşmesinden yakınıyor. Okullarda engelli çocuklar için yapılacak asansörlerin harcamasıyla ilgili de benzer bir uyguDinçer lama olduğunu anlatan Dinçer, “İlk bakışta güzel bir uygulama. Ancak 78 bin YTL’yi bulan bu harcama da yine velilerin cebinden çıkacak. Muhtemelen bu yolla birkaç firma iyi paralar kazanacak. Milli Eğitim Bakanlığı’nın, bugüne kadarki tüm ihalelerinde olduğu gibi yine AKP’ye yakın iş çevrelerine ihale edilecek” diyor. Eğitim İş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli ise Milli Eğitim Bakanlığı’nın kendi yandaşlarına para kazandırmak adına böyle bir uygulamaya gitmiş olabileceğini savunuyor. Adıbelli, “Bakanlığın, Atatürkçü eğitimle ilgisi yok. Hukuk tanımıyorlar. Her zaman olduğu gibi yine yandaşlarına para kazandıracaklar. Biz, zaten bakanlığın eğitim sistemiyle ilgili karnesini verdik” diye konuşuyor. EğitimSen Antalya Şube Başkanı Kadir Zeybek de 25 derslikli bir okulun, değişiklik için harcayacağı paranın 3 bin YTL’yi aştığına dikkat çekiyor. Sadece Antalya’da, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bin 300 kurum olduğunu belirten Zeybek, “Hepsini topladığımızda ortaya korkunç rakamlar çıkıyor. Bu paralar şimdi kimlere gidiyor, bilmiyoruz. Dertleri, bu değişimle birilerini zengin etmek. Eğitimin içeriğiyle ilgileneceklerine, şekille ilgileniyorlar. Eğitimin içeriğini boşaltmaya yönelik bir anlayış var” diyor. ANVERS Belçika’da eğitim gören Türk öğrencilerin en büyük problemi “dil sorunu”. Eğitimciler, ailelere çocuklarıyla ikinci dilde de konuşmalarını ve yapılan televizyon yayınlarını yakından izlemeleri gerektiğini belirterek “Bu konuda gönüllü kuruluşların desteğinin yanı sıra eğitimcilerimiz de öğrencilerin evlerine kadar gidiyorlar. Bu konuda her yıl daha iyiye gidiyoruz” dediler. Sin Ludgardis Okulu Müdiresi Rita van Campfort, Türk öğrencilerin Belçika’daki konumu ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Belçika’da pek çok okul çeşidi, öğrencilerin yetenekleri ve gelişimlerine uygun ailelere sunuluyor. Aileler çocukları için hangi okulu seçeceklerini bilmiyorlar. Yabancı uyruklu öğrenciler okula başlarken okuma yazmayı öğreniyorlar. Matematik dersinde de başarılılar, ama daha sonra okuduklarının ne anlama gel diğini bilmiyorlar ve öğrenciler daha sonra dersleri kavramakta güçlük çekiyorlar. Ama çok başarılı olup üniversiteyi kazanan öğrencilerimiz de var.” İlköğretim öğretmeni Wendel van Broeck, devlet okullarında okul yöneticilerinin, eğitim hizmetleri için ailelerden hiçbir karşılık beklemediğini dile getirerek öğrencilerin hayal güçlerini derslerde kullandıklarını ve öğretmenlerin bunu desteklediğini anlattı. Okulöncesi öğretmeni Tin Wellens da eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak için çocukların üç yaşından başlayarak okula uyum sağlamalarını amaçladıklarını söyledi. ‘Eğitimciler önyargılı’ Belçika’da eğitim gören Türk öğrenciler, en büyük problemlerinin “bazı eğitimcilerin okulda yaptığı ayrımcılık” olduğunu ifade ettiler. Burada eğitimini sürdüren Türk öğrenciler, bazı öğretmenlerin önyargılarından şikâyetçi olduklarını söylediler. 408 öğretmene tatsız sürpriz ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü “2006 Yer Değiştirme Takvimi”ne uymayarak yarıyıl tatilinde 408 öğretmenin görev yerini değiştirdi. Eğitimİş Adana Şubesi Başkanı İrfan Irmak, operasyona sert tepki göstererek zamansız atama için öğretmenlerin atama kararlarının iptali istemiyle dilekçe verdiğini söyledi. Eğitimİş Adana Şubesi’nde dün düzenlenen basın toplantısında ataması yapılan öğretmenlerin tebligat, görevden ayrılma ve başlama işlemlerinin 1930 Haziran 2006 tarihlerinde tamamlanması gerektiğini anımsatan Irmak, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün takvime uymayarak yarıyıl tatilinde 408 öğretmenin görev yaptığı okulu değiştirdiğini açıkladı. Atamanın zamansız yapıldığının altını çizen Irmak, atamaların eğitim öğretim yılı sonuna ertelenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Bu öğretmenlerimiz yıllık planlarını yaptılar. Birinci sınıf ve okulöncesi öğrencileri tam öğretmenlerine ve okula uyum sağlarken atamaların yapılması çok yanlış. Birçok öğretmen bu nedenle dilekçe vererek atamanın iptalini istedi” diye konuştu. Irmak, AKP hükümetinin 1999 yılından bu yana 4 kez yönetici atama yönetmeliğini iptal ederek kadrolaşma çalışmaları için yeni yönetmelik çıkardığını savundu. Bıçaklı ve silahlı kavga Türkiye genelindeki okulların yüzde 34.2’sinde yaşanıyor Okullarda öğretmene saygı yok İstanbul Haber Servisi EğitimSen’in, Türkiye genelindeki 250 okulda, 650 eğitimciyle görüşerek gerçekleştirdiği “şiddet olaylarına” yönelik araştırmasından çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Araştırmaya göre her iki okuldan birinde sopalı, bıçaklı ve silahlı kavgalar yaşanıyor. EğitimSen’in 20052006 eğitimöğretim yılında, Türkiye genelindeki ortaöğretim kurumlarında gerçekleştirdiği araştırmada, onur kırıcı cezaların okullarda halen uygulandığı saptandı. Meclis Araştırma Komisyonu’na da sunulan araştırma raporunda, okulların yüzde 20’sinde saç kesme cezası, idarecilerin her 10 okuldan birinde okulda sopayla dolaştığı, azarlama, sopa ve dayağın da öğretmenin ve idarecinin kendine meşru gördüğü belirlendi. Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Gümüş tarafından analizi yapılan araştırmada elde edilen çarpıcı veriler özetle şöyle: Okulların yüzde 97’sinde “okuldan kaçma”, yüzde 96’sında “ödev ve sorumluluklarını yerine getirmeme”, yüzde 87’sinde “öğretmene karşı lakayt davranış” vakaları görülüyor. Bıçaklısilahlı kavga yaşanan okul oranı yüzde 34.2’ye ulaşıyor. Okul dışında öğrencilere sataşma her 4 okuldan 3’ünde yaşanıyor. Öğrenciler arasında bıçaklı kavgalara rastlanan okul oranı, İstanbul’da yüzde 50’ye kadar çıkıyor. Okul türleri arasında da endüstri meslek yüzde 59 ve normal liseler ise yüzde 58 ile başı çekiyor. Delicikesici alete açıkça rastlanan okul oranı yüzde 55’i buluyor. Kesicidelici alet oranı üç büyük ilde daha da artıyor. İstanbul ve İzmir’de oran yüzde 75’leri aşıyor. Lise türlerinden endüstri, ticaret ve normal liselerde yapılan aramalarda kesici alet bulunan okul oranı yüzde 80’lere kadar ulaşıyor. Öğretmene yönelik hakaret okulların yüzde 56’sında, dışarıda öğretmene yönelik tehdit olayları ise okullarda yüzde 26’ya ulaşıyor. Öğretmenlere yönelik saldırı ve tartaklanmalar ise yüzde 16 civarında bulunuyor. CUMHURİYET 09 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear