26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 OCAK 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hrant Dink suikastı zanlılarının ilişkileri deşifre oldukça saldırının gizemi daha da artıyor 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Soruşturmayı kim kilitliyor? MEHMET FARAÇ ‘Güçbirliği Son Şans’ SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, dün 8 Şubat gününün TBMM’nin erken seçim kararı alması için son gün olduğunu hatırlatmak gerektiğini hatırlatan kısa bir açıklama yaptı. Bu tür açıklamaların elbette öncelikli bir adresi olmalı. Karayalçın da 16 Nisan tarihinde başlaması anayasa bakımından gerekli Cumhurbaşkanlığı seçiminin yeni bir Meclis tarafından yapılabilmesi için, erken genel seçim tarihinin 25 Mart Pazar gününü aşmaması gerektiğini düşünüyor. Bu düşüncenin muhatabı olarak gördüğü tek adres olan “CHP’li dostları”nı bir kez daha harekete geçmeye, yani “sinei millete dönüş” kararını almaya çağırıyor. Eski dostların, kırmızı koltuklarından ziyadesi ile memnun ve mutlu olduklarını söylemeye gerek var mı? “Ama ne zamana kadar?” sorusunun yanıtının 16 Nisan’da başlayacak Cumhurbaşkanlığı seçimi süresinin sonuçlanacağı mayıs ayı ortasına kadar olduğunu herkes biliyor. AKP kurmayları, yeni Cumhurbaşkanı seçildikten en kısa süre sonra –Yüksek Seçim Kurulu’nun takviminin elverdiği en yakın tarihte genel seçim yapılacağını saklamayı düşünmediklerini açıklayan demeçler veriyorlar. Ana muhalefet partisi, ülke gündemine tek madde ekleme becerisini bile gösteremeyen bir atalet içerisinde, sadece kendi geleceğini değil, 2007 genel seçimlerinden sonra oluşacak Türkiye’nin geleceğini de Erdoğan’ın üstlendiği “tek adam”lık kurumunun keyfine bırakmaya rıza gösterdiğini gizlemeyen bir konumda. Hrant Dink suikastı, tetikçi Ogün Samast’la bağlantısı olduğu iddiasıyla tutuklanan üniversite öğrencisi Erhan Tuncel’in kimliği ve ilişkilerinde kilitleniyor. Tuncel’in polis muhbiri olduğu iddiası ağırlık kazanırken, suikastı önceden polise bildirdiği yolundaki bilgiler henüz doğrulanamıyor. Ancak Tuncel kullanılarak yoğunlaştırılan bilgi kirliliğinin, suikastın perde arkasının karartılmasında kullanıldığı kuşkusu da ağırlık kazanıyor. Dink’i vuran 16 yaşındaki Samast’la birlikte tutuklanan Tuncel’in, Türkİslam sentezci Büyük Birlik Partisi’ne (BBP) yakın olduğunun, McDonald’s bombacısı Yasin Hayal’in ise aynı partinin gençlik örgütü Nizamı Âlem’le (Alperen Ocağı) ilişkisinin ortaya çıkmasının ardından suikast soruşturmasını kilitleyecek gelişmeler yaşanıyor. Buna şüphesiz en çok polis sorgusunda eyleme azmettiriciler konusunda Hayal ve “kahve arkadaşları” dışında bilgi vermeyen Ogün Samast neden oluyor. İfadelerinde cinayetin arkasındaki örgütlenmeyi anlatmaktan kaçınan Samast’ın, aslında “salt tetikçi” olarak kullanıldığı ve örgütlenme şemasıyla ilgili ön plandakiler dışında bilgilendirilmediği ileri sürülüyor. Samast’ın bilinçli olarak polise yakalattırıldığı yolundaki yaygın söylentiler de saldırının arkasının kamuflesine yönelik çalışma yürütüldüğü iddialarını arttırıyor. Nitekim, son günlerde Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) öğrencisi Tuncel’in adının öne çıkarılması da bu yüzden dikkat çekiyor. İddialara göre Türkİslam sentezci bir düşünceyi benimseyen Tuncel, güvenlik birimlerince KTÜ’deki radikal örgütlenmeler konusunda kullanılıyor. Trabzon’da görev yapan emniyet kaynakları, “Tuncel polis muhbiri mi” sorusunu yanıtlamaktan kaçınıyor, ancak “Hayır” da demiyor. McDonald’s saldırısıyla ilgisi olmasına karşın soruşturma kapsamı dışında tutulduğu belirlenen Tuncel’le ilgili iddiaların, Trabzon Valisi ve Emniyet Müdürü’nün görevden alınma sından sonra yoğunlaşması da anlamlı bulunuyor. İçişleri Bakanlığı’nın iki müfetişi, Trabzon kaynaklı saldırılarda güvenlik ihmali ve “polismuhbir ilişkisinin yol açtığı sıkıntıları” araştırırken, Tuncel’in ilişkilerinin deşifre olmaya başlaması dikkat çekiyor. Nitekim bu durumu “azmettiricilerin paniği” olarak niteleyen uzmanlar da bulunuyor. İPUCU MU VAR? Hükümetin bürokrasi operasyonu ve kabine üyelerinin kimi açıklamaları, Trabzon kaynaklı saldırılarda “ihmal, ilişki zinciri ve taviz” konusundaki kuşkuların ciddi dayanakları olduğunu akla getiriyor. İddiala ra göre devletin ilgi birimlerinin elinde, suikastın perde arkasıyla ilgili çarpıcı bilgiler bulunuyor. Vali ve emniyet müdürünün görevden alınmasını “Gideceği yere kadar gider” diye tanımlayan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın sözlerinin, Tuncel’i kullanan idari ve siyasi çevrelere yönelik olduğuna dikkat çekiliyor. Bu yüzden soruşturmanın Trabzon Emniyeti’ndeki kimi görevlilere uzanacağı da iddia ediliyor. Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in kimi açıklamaları ise Dink suikastında “örgüt” olduğu kuşkusunu iyice öne çıkarıyor. Şahin, bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada, “yakalanan çocukların maşa olduğunu” belirterek “İç ve dış bağlantılarını ortaya çıkarmak gerekir” diyor. Şahin’in “pis suyu başından kesmek gerekir” sözleri ve “Asıl bunları kimler yönlendiriyor, kimler kullanıyor, onları bulmak gerekir” yolundaki uyarısı da soruşturmanın derinleştirildiği ve kimi bulgulara ulaşıldığı şeklinde değerlendiriliyor. Dink suikastı soruşturmasında tetikçi ve ön planda bulunan bazı arkadaşlarına yoğunlaşılması, aslında soruşturmada ilerleme sağlandığı anlamına gelmiyor. İlişki ve soruşturma süreci tersten okunduğunda, kimi zanlıların devletle gizli kalması gereken ilişkilerinin apar topar ortaya serilmesinin, bilinçli bir karartmaya hizmet ettiği ileri sürülüyor. Nitekim, Yasin Hayal’in ardından Tuncel’in adının öne çıkarılması ve kimi “siyasi ve idari” ilişkilerinin kurcalanmasının, aslında eylemin arkasının ve asıl suçluların kamuflesine yönelik bir strateji olduğuna vurgu yapılıyor. Cinayetle ilgili gözaltılar arttıkça, karmaşık ilişki ağı da giderek içinden çıkılmaz hale geliyor. Devletin ilgili birimlerine, ucu nereye giderse gitsin, ülkeyi uluslararası arenada ciddi sıkıntılara sokan bu suikastın azmettiricilerini bulmak düşüyor. Zira Karadeniz’de, “yem”ler aslında artık giderek önemsizleşiyor, “Olta kimin elinde” sorusu ağırlık kazanıyor! OLTA KİMİN ELİNDE? Peki o konum bozulmayacak mı? Sorunun yanıtını geçen şubat ayından bu yana aramakta olan aziz Bülent Ecevit, ne yazık ki artık aramızda değil. Ama onun bu sabırlı “arayış”ını üstlenenler, Türk solunu CHP’ye rağmen bir araya getirme çabasını sürdürüyorlar. 10 Aralık Hareketi olarak isimlendirilen ve DİSK’in çevresinde oluşan grubun bu yönde attığı adımın SHP tarafından olumlu karşılandığını on gün kadar önce yazmış ve asıl beklenilen yanıtın adresi DSP’den gelecek sesi merak ettiğimi söylemiştim. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, partisinin bu konudaki kararlılığını “önümüzdeki seçimlerin yalnız sol için değil;Türkiye için de son şans olduğunu” söyleyerek bir kez daha sergiledi. O demeçten anlaşıldığına göre DSP bu doğrultuda, en büyük sendikal örgütlerle, sivil toplum kuruluşları ile doğrudan temaslarını sürdürüyormuş. Sezer’in, o temaslar sırasında, söz konusu birlikteliğin “dinsel ve etnik kimlikler üzerinde olamayacağının” özellikle üstünde durmayı, Ecevit’in güvenilir ve dürüst siyasi kişiliğinin en büyük siyasi mirası olarak saydığı bilinen bir parti olduğunu öne çıkarttığı bildiriliyor. DTP mitinginde gözaltı ? ŞANLIURFA (Cumhuriyet) Şanlıurfa’da DTP İl Başkanlığı’nca düzenlenen “Barışa Davet’’ mitinginde, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan lehine slogan atıp posterlerini taşıyan 31 kişi gözaltına alındı. DTP Genel Başkanı Ahmet Türk mitingde Irak’taki gelişmeler, gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesi ve siyasi tartışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu. DİNK SORUŞTURMASI 2 kişi daha gözaltında İstanbul Haber Servisi Gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında Trabzon ve İstanbul’da iki şüpheli daha önceki gün gözaltına alındı. Grup içinde abi olduğu ileri sürülen, tutuklu Erhan Tuncel’in muhbir olduğuna ilişkin iddialar da soruşturma kapsamına alındı. Dink’in öldürülmesine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmaya sürüyor. Katil zanlısı Ogün Samast’ın ifadeleri doğrultusunda Trabzon’da gözaltına alınan Hacı Salihoğlu ile İstanbul Gaziosmanpaşa’da yakalanan Orhan Özbaş’ın Terörle Mücadele Şubesi’ndeki sorguları sürüyor. Fuhuş operasyonu ? ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Antalya Emniyet Müdürlüğü’nün “Son Tango” adını verdiği operasyonda, fuhuş yaptıkları belirlenen 76 yabancı uyruklu kadın ve fuhşa aracılık yapan 31 kişi gözaltına alındı. Operasyonda, 8 farklı çapta tabanca, 314 adet 9 mm. çapında tabanca fişeği, 421 adet 7.65 mm. çaplı tabanca fişeği, 8 adet kurusıkıdan bozma silah, 31 kurusıkı tabanca fişeği, 5 bilye mermi, 200 gr. esrar, 112 kutu uyuşturucu ve uyarıcı ilaç, 36 adet kullanılmış şırınga, 51 şişe kaçak içki ele geçirildi. Sessiz çalışmalar... Cuma günü toprağa verdiğimiz İsmail Cem’i uğurlamaya gelen büyük kalabalığın, CHP Genel Başkanı’na kim bilir kaçıncı kez yinelediği “solu birleştirme, bütünleştirme” çağrılarının somut yanıtlar almayışından doğan düş kırıklıklarını aşmayı Sezer’in bir görev olarak üstlenmiş olmasını destekleyen bir başka eski politikacı da 2002 seçimlerine yakın günlerde DSP’den 8 milletvekili ile birlikte ayrılmış olan Uluç Gürkan. Dün internet’te, onun www.ulucgurkan.net sitesini tıklamıştım. Gürkan’ın 10 Aralık Hareketi’nin yayımladığı bildiriden sonra yaptığı çağrı için açtığı imza kampanyasının, beni şaşırtacak kadar hızlı geliştiğini gördüm. CHP, DSP ve SHP üyeleri olduklarını bildirenler... Tarafsız vatandaşlar... İlk kez sandığa gitmek için “gönül rahatlığı” bulduklarını söyleyenler... Bakanlık yaptıkları zaman ,sağduyulu hareketleri ile saygınlık uyandırmış isimler... Önemli gazetelerde köşe yazılarını okuduğumuz kişiler... Bunlar, pişirilmek istenilen aşa, öylesine su değil, yağ, tuz katmak için var olduklarını söylemek amacıyla sıraya girmiş, imza vermişler... Demek ki şimdi ağır görev, yine DSP’nin Genel Merkez Yönetimi’nin omuzlarına düşecek. Bu görev, çatısının altında toplanmaya çağırdığı siyasal parti, sivil toplum örgütleri, sendikaların yanı sıra seçmen vatandaşları da eyleme yönlendirecek gündemi oluşturmak olarak özetlenebilir. Tabii, önümüzdeki sürecin her gün biraz daha azalmakta olduğunu bilerek. ANKARA’DA PROTESTO Ankara’da Kızılay Kavşağı yakınlarında toplanarak Adalet Bakanlığı önüne yürümek isteyen Ezilenlerin Sosyalist Platformu üyelerine çevik kuvvet polisi engel oldu. Polisin tutumunu protesto eden eylemciler “Türk, Kürt, Ermeni yaşasın halkların kardeşliği’’ yazılı pankart açtı. Gruptakiler, çeşitli sloganlar atarak bir süre oturma eylemi yaptılar. Adalet ve İçişleri bakanlarının istifaya çağrıldığı açıklamada, TCY’nin 301. maddesinin kaldırılması istendi. (Fotoğraf: AA) MUHBİR İDDİALARI Azmettirici Yasin Hayal’i yönlendirdiği ileri sürülen Tuncel’in Trabzon’da emniyetin muhbiri olduğuna ilişkin iddialar da araştırılıyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bu konuda henüz bir bilginin gelmediği, Trabzon’da yapılan idari soruşturma sonucunda iddianın doğru olup olmadığının tespit edileceği belirtildi. Hayal’in öldürülen rahip Andrea Santoro’dan önce Santa Maria Kilisesi’nde görev yapan rahibi dövdüğüne ilişkin iddialar da soruşturma kapsamına alındı. Dövülen rahibin 40 gün hastanede yattıktan sonra Türkiye’den ayrıldığı ve yerine Santoro’nun geldiği iddia edildi. Kadına seçilme dersi ‘Zorda olanın yanındayız’ Dink’in cenazesini düzenleyen komite, slogana tepki gösterenlere ‘Iraklı olduk, Filistinli olduk, şimdi de Ermeni olduk’ yanıtını verdi İstanbul Haber Servisi Gazeteci Hrant Dink’in cenaze törenini düzenleyen “Hrant Dink’i Uğurlama Komitesi”, cenazedeki “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeniyiz” sloganına tepki gösterenlere, “Kim zor durumdaysa onun yanındayız; Iraklı olduk, Filistinli olduk, şimdi de Ermeni olduk” yanıtını verdi. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Dink’in, 23 Ocak Salı günü gerçekleştirilen cenazesinin ardından başlayan tartışmalara yanıt vermek amacıyla Cenaze Tertip Komitesi, Taksim’deki Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan DİSK Genel Sekreteri Musa Çam, “Hrant Dink her şeyden önce Ermeni kökenli bir yurttaşımız olduğu için öldürüldü. Bu milliyetçiliğin ve ayrımcılığın yol açtığı toplumsal bir olaydır. Cenazede, ayrımcılığa ve milliyetçiliğe karşı çıkmanın bir simgesi olarak Hrant’ın etnik kökenine sahip çıkılmıştır” dedi. Çam, cenazede atılan “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeniyiz” sloganlarına tepki gösterilmesi konusunda da “Biz Hrant’la ve Ermeni vatandaşlarımızla bir günlük olsa da duygudaşlık yaşadık” ifadesini kullandı. ? İstanbul Haber Servisi Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KaDer) Kadıköy Şube Başkanı Benal Yazgan, siyasi partilerin listelerinde seçilebilir sıralarda kadın adayların çoğalması için eğitim programı düzenlediklerini belirtti. 6 ay sürecek programın ücretsiz olduğunu söyleyen Yazgan, “Hedefimiz, İstanbul’da 1. bölgeden 34 kadın aday çıkarmak’’ dedi. AYRIMCILIK YARATILIYOR ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Hakan Tahmaz da, “Hepimiz Hrant’ız, Hepimiz Ermeniyiz” sloganlarının aldığı büyük tepkiden dolayı üzgün olduklarını belirterek, “Kim zor durumdaysa onun yanındayız; Iraklı olduk, Filistinli olduk, şimdi de Ermeni olduk. Daha önce ‘Hepimiz Iraklıyız, Hepimiz Lübnanlıyız, Hepimiz Filistinliyiz’ sloganlarını kullandığımızda tepki göstermeyenler, bugün neden Ermeniyiz dediğimizde olay çıkarıyorlar? Bu, ayrımcılık yaratmaktan başka bir şey değildir” düşüncesini kaydetti. KANDIRA F TİPİ’NE NAKİL Bu arada Bayrampaşa Cezaevi’ne konulan Samast ile Hayal’in da aralarında bulunduğu 5 kişinin yüksek güvenlikli Kandıra F Tipi’ne nakledildiği öğrenildi. Sanıklardan Samast’ın Kandıra F Tipi 2 No’lu Cezaevi’ne; Hayal, Ersin Yolcu, Ahmet İskender ve Zeynel Abidin Yavuz’un ise Kandıra F Tipi 1 No’lu Cezaevi’ne konulduğu öğrenildi. Ocakta göçük: 2 ölü ? ERMENEK (AA) Karaman’ın Ermenek ilçesinde özel bir kömür ocağında meydana gelen göçükte 3 işçi toprak altında kaldı. Kasım Akçam yaralı kurtarılırken Hasan Söğüt ve Abdullah Etçi’nin cesedine ulaşıldı. Ulaşıma kar ve çığ engeli Doğuda yollar geçit vermiyor Haber Merkezi Yurdun büyük bölümünde etkili olan olumsuz hava koşulları, yaşamı etkiliyor. Bugün Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere kuzey iç ve doğu bölgelerde kar yağışı, Batı Karadeniz ve Marmara’da ise karayel fırtınası bekleniyor. Kar yağışı ve karayel fırtınasının çarşamba günü akşam saatlerine kadar etkili olacağı bildirildi. HakkâriVan karayolunda 17 ayrı noktaya çığ düştü, karayolları ekibi çığ altında kalma tehlikesi atlattı, onlarca araç mahsur kaldı. HakkâriÇukurca, HakkâriŞırnak karayolları da ulaşıma kapandı. MuşKulp karayolunda mahsur kalanlar kurtarıldı. Muş Valisi İbrahim Özçimen ile beraberindeki ekibe de 3 saat sonra ulaşılabildi. Zonguldak, Karabük, Çankırı, Konya, Şırnak, Sakarya, Trabzon, Giresun, Rize, Gümüşhane, Bayburt, Artvin ve Bitlis’te toplam 2 bin 179; Erzurum, Erzincan, Muş, Ardahan, Kars, Bingöl ve Tunceli’de toplam 2 bin 253 köy yolu ile ulaşım sağlanamıyor. Ankara ve İstanbul’dan Van’a yapılan uçak seferleri iptal edildi. ‘TİT’ soruşturması ? ANKARA (ANKA) TBMM duvarına geçen hafta TİT (Türk İntikam Tugayı) imzalı, bomba süsü verilerek konulan poşet olayının zanlısı olarak gözaltına alınan Fatih B., emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan Fatih B. “akli dengesi” yerinde olmadığı gerekçesiyle serbest bırakıldı. GOP’TA BİTMEYEN HASTANE 12 bin imza Ankara yolunda İstanbul Haber Servisi Gaziosmanpaşa Halk İnisiyatifi yetkilileri, Karayolları Mahallesi’nde yapımına 7 yıl önce başlanan ancak halen inşaatı tamamlanamayan 300 yataklı devlet hastanesi için toplanan 12 bin 770 imzayı bugün TBMM’ye götürüyor. Gaziosmanpaşa Halk İnsiyatifi üyelerinden Kadir Özkan, ilçe sakinlerinin 7 yıldır beklediğini belirterek, “Hastane hizmete açılana dek bu işin peşini bırakmayacağız. Mağduriyetimizin son bulmasını istiyoruz. Gaziosmanpaşa’da 1 milyon 300 bin yurttaş mağdur” diye konuştu. Hastanenin tamamlanmasının sağlıkta özelleştirme politikalarının sonucu olduğunu belirten İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ali Küçük, “Gaziosmanpaşa halkı özel hastanelere mahkum edilmiştir. Gaziosmanpaşalıların sonuna kadar yanındayız” dedi. Sağlıkçıların eylem günü İstanbul Haber Servisi Sağlık çalışanları, hekimlere “zorunlu mali sorumluluk sigortası” getiren, ithalucuz hekim çalıştırılmasının altyapısını hazırlayan ve eğitim hastanelerindeki şef ve şef yardımcılığı kadrolarına sınavsız atamayı, dolayısıyla kadrolaşmayı sağlayacak olan “Torba Yasayı” bugün tüm yurtta protesto edecek. İstanbul Tabip Odası ile SES Anadolu Şubeleri üyesi sağlık çalışanları, Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde konuya ilişkin basın açıklaması yaptılar. İstanbul Tabip Odası Başkanı Özdemir Aktan, bugün TBMM’de görüşülecek yasanın sağlık sektörünü piyasalaştıracağını belirtti. Yasanın çıkması halinde yargıya gideceklerini vurgulayan Aktan, İstanbul’da yasaya karşı olan 3 bin 500 hekimin verdiği imzaları bugün TBMM’ye götüreceklerini söyledi. SES Anadolu Şubesi Başkanı Ümit Doğan ise “AKP sağlıkta yıkım yapıyor. Toplumun sağlığı bir torbaya sığdırılamaz” dedi. Saraya kamera ? İstanbul Haber Servisi Dolmabahçe Sarayı’nın iç ve dış mekânlarının 24 saat kameralarla izlenmesi amacıyla oluşturulan güvenlik sistemi, TBMM Başkanı Bülent Arınç tarafından hizmete açıldı. Arınç, “180 kamerayla büyük ölçüde içeride, bir kısmı da dışarıda bir gözetleme yapılacaktır. Gözetleme muhafaza edilecektir ve sarayın iç ve dış mekânlarında takip edilmeyen bir santimetrekare yer bile olmayacaktır” dedi. KAYAK MERKEZLERİNDE SEVİNÇ Kar yağışı, Erciyes Kayak Merkezi’nde sevinçle karşılandı, son yağışlarla kar kalınlığı 60 santime ulaştı. Yurdun büyük bölümü soğuk hava ve kara teslim olurken Datça’da etkili olan sıcak hava ilçe halkına büyük sevinç yaşattı. Hava sıcaklığının 15 derecenin altına düşmediği ilçede kırlar rengârenk çiçeklerle kaplandı. Sağlık çalışanları ‘Torba Yasa’yı protesto etti. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR) CUMHURİYET 07 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear