28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 30 OCAK 2007 SALI 4 HABERLER Mehmet Şahin’in yerine, Hazine zararına itiraz edilmemesi için talimat veren Bülent Ertem getirildi DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Ali Sirmen’in bugünkü yazısı elimize ulaşmadığından yayımlayamıyoruz. CHP MİLLETVEKİLİ TANLA: Gümrüğe tartışmalı isim İLHAN TAŞCI Seçime katılım artırılmalı ? CHP’li Tanla, 2007 Genel Seçimleri’nde oyların parlamentoya yüksek oranda yansıması gerektiğini söyledi. Tanla, “Sandıktan çıkan oylar Meclis’te ne kadar yüksek temsil edilirse, AKP iktidarı o oranda zayıflayacaktır” dedi. İstanbul Haber Servisi CHP İstanbul Milletvekili Bülent Tanla, 2007 Genel Seçimleri’nde seçime katılımın arttırılması ve oyların parlementoya yüksek oranda yansıması gerektiğini vurgulayarak, “Sandıktan çıkan oylar Meclis’te ne kadar yüksek temsil edilirse, AKP iktidarı o oranda zayıflayacaktır” dedi. Bülent Tanla, gerçekleştirilen araştırmaya ilişkin yazılı bir açıklama yaparak mayıs ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve kasım ayında yapılması beklenen genel seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanlığı seçiminin toplumsal uzlaşma ile sonuçlanmasının herkesin ortak beklentisi olduğunu anımsatan Tanla, AKP’nin bu konuda adım atmasının acil bir talep olduğunu, konunun ertelenmemesi gerektiğini söyledi. Tanla, genel seçimlerde, seçime katılma oranının yüzde 85’in üzerine çıkmasının gerekliliğine dikkat çekerek bu nedenle başta CHP olmak üzere bütün siyasi kurumların büyük bir kampanya ile yurttaşları seçmen olmaya çağırmalarını istedi. Seçimlerdeki önem taşıyan diğer bir konunun da sandığa atılan oyların büyük bir bölümünün Meclis’e yansımasının sağlanması olduğunu vurgulayan Tanla, “Türk seçim sisteminde adaletli temsili engelleyen en önemli faktör yüzde 10 barajı. 2002 seçimlerinde kullanılan oyların sadece yüzde 54’ü Meclis’e yansımıştır. Bu, açıkça eksik temsildir” ifadesini kullandı. Tanla, 2002’de Meclis’e oyların yüzde 54’ü yerine yüzde 80’inin yansımış olması halinde, AKP’nin tek başına iktidara gelemeyeceğine işaret etti. CHP İstanbul Milletvekili Bülent Tanla özetle şu görüşlere yer verdi: “Önümüzdeki seçimlerde katılma oranının yüzde 85’ler düzeyinde gerçekleşmesi durumunda 39 milyon seçmen oy kullanacaktır. AKP’nin 2002’de sağladığı yüzde 34.3 oranı elde edebilmesi için bu şartlarda oylarını 2.7 milyon artırarak 13.5 milyona ulaşması gerekiyor. Parlamentoya yansıyacak oyların en az dört parti ve bağımsızlarla yüzde 80’lere varması halinde AKP, tek başına iktidar şansını kaybetmektedir. AKP ise yalnızca iki partinin oylarını arttırmasını ve Meclis’e iki partinin girmesini istemektedir. Seçim yasalarındaki çarpıklık ve yüksek barajlardan yararlanarak ezici bir biçimde yine tek başına iktidarını perçinlemeyi planmaktadır. AKP, Cumhurbaşkanlığı’nın yanı sıra hem ezici Meclis çoğunluğunu, hem hükümeti hem de Başbakanlığı istemektedir. Bu isteğe dikkat etmeli, hiçbir siyasal parti bu oyuna gelmemelidir.” ANKARA Danıştay’ın kaçakçılığa yardım suçlaması nedeniyle soruşturulmasına karar verdiği Mehmet Şahin’in gecikmeli istifasıyla boşalan Gümrük Müsteşarı Vekilliği’ne “tartışmalı” bir isim olan Müsteşar Yardımcısı Bülent Ertem getirildi. tarihli yazısında, “Başsavcılığın Ertem, Şahin’in de adının geçti kovuşturmaya yer olmadığına ği kaçakçılık dosyasının takip dair kararıyla ilgili olarak bir sizlikle sonuçlanması üzerine ka üst merciye itiraz edilmesine mu lehine itiraz hakkının kulla gerek olmadığı” görüşünü iletnılmaması için Gebze’ye resmi mişti. Kamu zararına karşı her zayazı göndermişti. Gümrükler Genel Müdürü Remzi Akçin ile man itiraz yolunu kullanan idaGebze Gümrük Müdürü Şükrü renin bu yönde tasarruf kullanKeleş’in olay kapsamında me mayarak, itirazı da önlemeye dömuriyetten çıkarılması istemi de nük adım atması nedeniyle CHP Ertem başkanlığındaki kurulca Grubu, Bülent Ertem hakkında, “görevi kötüye kullanma ve ihreddedilmişti. Danıştay 1. Dairesi’nin, Yargıtay Cumhuriyet BaşİĞNELİ FIRÇA savcılığı’nın, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen’in “soruşturma izni verilmemesine” ilişkin kararını iptaliyle, Şahin’e kaçakçılığa yardım suçlamasıyla soruşturma yolu açılmıştı. Danıştay kararında, Şahin hakkında ceza davası açılması gerektiğinin yargısal bir zorunluluk kazandığına işaret edilerek, gümrük çalışanları üzerinde baskı yapmak suretiyle kaçakçılığa konu ithalatın gerçekleşmesine yardım ettiğine ilişkin delillerin dosyada bulunduğu kaydedilmişti. Mehmet Şahin de bu kararın ertesi günü “kendisini milyarda bir de olsa zan altında bırakmamak, acaba sorusunu sordurmamak” gerekçesiyle istifa etmişti. Şahin’in soruşturulması yolunu açan kaçakçılık olayına adları karışan diğer gümrük bürokratları ve şirket yetkilileri hakkında Gebze Başsavcılığı takipsizlik kararı vermişti. Gümrük Müsteşar Yardımcısı Bülent Ertem, Hazine kaybına neden olduğu belirtilen kaçakçılık olayına ilişkin takipsizliğe itiraz edilmemesi amacıyla resmi yazı göndermişti. Ertem, 28 Kasım 2006 ? Bülent Ertem, kaçakçılık dosyasının takipsizlikle sonuçlanması üzerine kamu lehine itiraz hakkının kullanılmaması için Gebze’ye resmi yazı göndermişti. Olay kapsamında Gümrükler Genel Müdürü ile Gebze Gümrük Müdürü’nün memuriyetten çıkarılması istemi de Ertem başkanlığındaki kurulca reddedilmişti. mal” suçlamasıyla suç duyurusunda bulunma kararı almıştı. Ancak Muhakemat Genel Müdürlüğü “usulsüz ve yasaya aykırı olarak yapılan ithalat sonucu devletin ötv alması sonucunun doğması yapılan hukuka aykırılığa hukuka uygunluk da kazandırmayacaktır” görüşüyle takipsizliğe itiraz etmişti. Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesi de, takipsizlik kararını kaldırarak, gümrük bürokratları ve şir ket yetkililerinin yargılanmasına karar vermişti. LİDERLERİ GÖZALTINDA SUÇLANANLARI AKLADI Olayı ortaya çıkartan Gümrük Başmüfettişi Mehmet Eryılmaz, kaçakçılığa yardım ettikleri gerekçesiyle Remzi Akçin ve Şükrü Keleş’in de memuriyetten çıkartılmasını istemişti. Ertem başkanlığında toplanan Yüksek Disiplin Kurulu, bu istemi oybirliğiyle reddetmişti. Böylece kaçakçılık suçlaması nedeniyle Mehmet Şahin görevinden istifa ederken, aynı kapsamda suçlanan ve gelecek günlerde Gebze Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak gümrük görevlilerinin görevde kalmalarının yolu açılmıştı. Yedi ilde El Kaide operasyonu ? Terör örgütü El Kaide’ye yönelik olarak Konya, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Mardin, Bursa ve Afyonkarahisar’da eşzamanlı olarak gerçekleştirilen operasyonlarda 48 kişi yakalandı. GÜL VONAL ZAFER TEMOÇİN Konya polisinin dinci terör örgütü El Kaide’ye yönelik olarak İstanbul, İzmir, Kocaeli, Mardin, Bursa ve Afyonkarahisar’da eşzamanlı olarak gerçekleştirdiği operasyonlarda aralarında Türkiye’deki hücre tipi yapılanmanın lideri durumundaki “Usame’’ kod adlı Ekrem K’nin de bulunduğu 48 kişi gözaltına alındı. Operasyonun merkezi Konya’da baskın yapılan yerler arasında, örgütün çocuklara dini eğitim verdiği iddia edilen bir bina da bulunuyor. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin Konya’da terör örgütü El Kaide’ye yönelik düzenlediği operasyonda, eylem hazırlığı içerisinde olduğu belirtilen örgütün Türkiye sorumlusu ile askeri ve siyasi kanat Türkiye sorumlularının da aralarında bulunduğu 10 kişi gözaltına alındı. Emniyet güçleri, bu kişilerin verdiği ifadeler doğrultusunda operasyonu diğer illere kaydırdı. 600 POLİS GÖREV ALDI Toplam 600 polisin görev aldığı 7 ilde eşzamanlı gerçekleştirilen operasyon, dün sabah saatlerinde başlatıldı. Konya’da 23, İstanbul’da 17, İzmir’de 3, Kocaeli’de 2, Afyonkarahisar, Mardin ve Bursa’da 1’er kişi gözaltına alındı. Diğer illerde gözaltına alınan zanlılar Konya’ya gönderildi. El Kaide ile bağlantılı çalıştığı belirtilen Türkiye’deki hücre tipi yapılanmanın lideri durumundaki “Usame’’ kod adlı Ekrem K’nin Konya’da yakalandığı öğrenildi. Ekrem K’nin, terör örgütü El Kaide’nin yurtdışındaki örgütlenmesi ile şifreli iletişim sağladığı, ev toplantılarında “Yusuf’’ kod adlı İhsan D. ile örgüte yeni kazandırılan kişileri eğittiği belirtildi. İhsan D’nin gözaltında olduğu, “cihat’’ bölgeleri olarak nitelendirilen Irak, Afganistan gibi ülkelerdeki üst düzey örgüt yöneticilerle irtibatı sağladığı öne sürülen “Ebu Hani’’ kod adlı Haydar K’nin ise arandığı bildirildi. Eğitim çalışmalarının Konya’da villa tipi bir evde organize edildiği de belirlendi. Konya’da baskın yapılan yerler arasında, örgütün çocuklara dini eğitim verdiği iddia edilen bir bina da bulunuyor. Yurtdışından bir ay önce Türkiye’ye giriş yaparak Konya’ya geldikleri belirlenen örgüt yöneticilerinin ifadeleri doğrultusunda örgütle bağı tespit edilen kişilere yönelik yapılan operasyonun İstanbul ayağı, Anadolu yakasında 3 ilçede gerçekleştirildi. Örgüt üyesi olduğu belirtilen 17 kişi gözaltına alındı. Zanlıların eylem yapmak için İstanbul’a geldiği ve örgüte finansal ve lojistik destek sağlamak için çalıştığı belirtildi. Operasyon kapsamında 3 kardeş de İzmir’in Selçuk ilçesinde gözaltına alındı. Selçuk’ta bir markette çalışan M.A. (32), işsiz R.A. (37) ve N.A. (34) uzun süren takibin ardından gözaltına alındı. Üç zanlının aslen Konyalı olduğu belirlendi. namikzafer@yahoo.com 748 kitap 15 günde incelenecek Milli Eğitim Bakanlığı, onay tarihinin bitimine 20 gün kala inceleme sürecini başlatabildi. Uzmanlar, ‘skandallar gelecek yıl da tekrarlanabilir’ uyarısını yaptı FIRAT KOZOK ADD GENEL KURULU ANKARA Geçen eylül ayında, Ders Kitapları İnceleme Yönetmeliği’nde yaptığı değişiklikle, Talim ve Terbiye Kurulu’nun yetkilerini ilgili genel müdürlüklere devreden Milli Eğitim Bakanlığı, toplam 748 kitabın inceleme sürecini, onay tarihinin bitimine 20 gün kala başlatabildi. Uzmanlar, incelemenin bu kadar kısa bir sürede yapılması durumunda, kitaplarda bu yıl ortaya çıkan skandalların gelecek yıl da tek rarlanacağı uyarısında bulundu. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni yönetmeliği yayımlamasının ardından ilgili birimler 130 Ekim tarihleri arasında önümüzdeki eğitimöğretim yılında okutulacak ders kitaplarının ön incelemesini yapacaktı. Kitapların son incelemeleri ise aralık ayı sonuna kadar tamamlanacaktı. Ancak, 2006 sonuna kadar bu konuda herhangi bir adım atmayan bakanlık, kitapların Talim Terbiye Kurulu’nca onaylanması gereken 15 Şubat’a kısa bir süre kala çalışmalara baş ladı. Edinilen bilgilere göre, yaklaşık 380 kitabı incelemesi gereken İlköğretim Genel Müdürlüğü geçen hafta, 240 kitabı incelemesi gereken Ortaöğretim Genel Müdürlüğü de bu hafta çalışmalarına başladı. İlgili birimlerce incelenecek toplam kitap sayısının 748 olduğu öğrenildi. EğitimSen 2. No’lu Şube Örgütlenme Sekreteri Tuğrul Culfa, EğitimSen’in, yeni ders kitapları inceleme yönetmeliğinin 10 maddesini yargıya taşıdığını anımsattı. Danıştay’ın davayla ilgili kararın vermesinin beklendiği günlerde bugüne kadar hiçbir çalışma yapmayan bakanlığın, bir anda sürece girdiğini anlatan Culfa, 4 hafta gibi kısa bir süre içerisinde sağlıklı bir inceleme yapılamayacağını vurguladı. Kitapların incelenmesi için ortaöğretim Genel Müdürlüğü’nde hiçbir hizmetiçi eğitim almayan kişilerin görevlendirildiğini anlatan Culfa, İlköğretim Genel Müdürlüğünde ise daha önce kitaplardaki hatalara imza atan kişilerin komisyonlarda görev aldığını söyledi. En fazla oy Işıklı ve Özakman’a ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Atatürkçü Düşünce Derneği’nin (ADD) hafta sonu gerçekleştirdiği olağanüstü genel kurulunda seçimleri eski Jandarma Genel Komutanı Emekli Orgeneral Şener Eruygur’un listesi kazandı. ADD Olağanüstü Genel Kurulu, hafta sonu toplanırken yönetim, denetim ve disiplin kurulları için de seçimler yapıldı. Eski ADD Başkanı Ertuğrul Kazancı ile genel kurula kadar ADD Genel Başkanlı’ğı görevini yürüten emekli Org. Şener Eruygur önderliğindeki iki ayrı listenin oylandığı seçimlerde, Eruygur’un listesi üstünlük sağladı. Toplam 25 kişiden oluşan Merkez Yürütme Kurulu ve Genel Yönetim Kurulu kadrosuna, Eruygur’un listesinden 24 kişi girebildi. Olağanüstü genel kurul sonunda, ADD Yönetim Kurulu’na giren isimler Alpaslan Işıklı, Turgut Özakman, Mustafa Yurtkuran, Fatih Hilmioğlu, Ferit Bernay, Kadri Yamaç, Dursun Ali Ercan, Nur Serter, Kazım Aslan, Ali Rıza Selmanpakoğlu, İzzet Polat Ararat, Melek Yılmaz, Erol Sarıal, Cemal Kaman ve İsmet Görgülü oldu. Kendisine “Vatansever Türk Fedaisi” adını veren seyyar köfteci Nihat Acar, önceki gece LapsekiGelibolu seferini yapan Sultantepe araba vapurunu kaçırdı. Ordudan uzman çavuşluktan atılan seyyar köftecinin eylemini yapma gerekçesi “Hepimiz Hrant Dink’iz, Hepimiz Ermeniyiz” sloganına tepki şeklinde açıklandı. Köfteci Nihat Acar, eylemi yaparken yanında Türk bayrağı da getirmişti. Eylemi bitirirken şu sözleri söyledi: “Hepimiz Türk’üz. Vatan sağ olsun.” ??? Seyyar köfteci Nihat Acar, tam yurdum insanı. Mutlaka vatanını seviyordur. Zaten vatanını kim sevmez ki. Her insan doğup büyüdüğü topraklara, içinde yetiştiği kültüre sevgi duyar, bağlılık duyar. Dünyanın hangi ülkesine giderseniz gidin, bu gerçek değişmez. İnsan doğup büyüdüğü toprakların bir parçasıdır. En acı olanı, o toprakları istemeyerek de olsa terk etmek zorunda kalmaktır. Önce şuna karar verelim: Bütün ulusların yurttaşları ülkelerini, yurtlarını, va ‘Hepimiz Türk’üz Netekim…’ tanlarını severler. Kimin orayı ne kadar sevdiğini ölçen bir cihaz icat edilmediği için, bu konuda bir yarışma açmak anlamlı sayılmaz. ??? “Vatansever” ve “vatan haini” kavramları, tarihin her döneminde asıl olarak egemen güçlerin kullandığı bir kavram olmuştur. Bu nedenle egemenler, suçlamak istedikleri kişileri, bu tür soyut bir ifadeyle suçlamayı tercih etmişlerdir. Bu konuyu anlatan en güzel şiirleri yazanlardan birisi Nâzım Hikmet’tir. Çünkü en çok vatan hainliğiyle suçlananlardandır. Nâzım Hikmet şöyle der “Vatan Haini” başlıklı şiirinin mısralarında: “Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla, bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson’un 66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira. ‘Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.’ Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim”. ??? Ülkemiz tarihinde de, dünya tarihinde de en kolay kullanılan sıfattır vatan hainliği. Çünkü suçlaması kolay. Bu yolla cezalandırması, geri kitleleri harekete geçirip, yönlendirmesi kolaydır. Askerlikten atılma köfteci Nihat, bence vatanını çok seviyordur. Neden sevmesin ki! Ama bu onun cahil olduğu gerçeğini değiştirmez. Bu, onun kışkırtıldığı gerçeğini değiştirmez. Yaptığı işin ilkel bir iş olduğu gerçeğini değiştirmez. ??? Bakın arkadaşları onun için ne diyor: “Cahildi ama böyle bir işe kalkışacağı aklımızdan geçmiyordu. Biri akıl vermiş olmalı. Çünkü kurusıkı dahi olsa silah alacak parası yoktu.” Ona akıl verenler varsa, onların da yurtsever olduklarını kimse tartışamaz. Zaten bunu kimsenin ölçmesi de mümkün değildir. Peki köfteci Nihat vatansever ya da yurtsever olunca, onun karşısına aldıkları da “vatan haini” mi oluyor? Çünkü bu tür cepheleşmelere merak son dönemde çok arttı. Birileri kendisini yurtsever ilan ediyor, sonra karşılarındakilere de “vatan haini” olmak kalıyor. ??? Şimdi köfteci Nihat’in cahil bir yurtsever yurttaşımız olduğunu kabul edelim. O zaman bu yurtsever yurttaşımızın, elinde bayrakla ve “Hepimiz Türk’üz” diye bağırarak gemi kaçırmaya kalkmasında bizlerin acaba hiç mi sorumluluğumuz yok. Her gün TV kanallarında ve gazetelerde birtakım yurtseverler arzı endam ediyorlar ve başlıyorlar “vatan hainle ri”ni saptayıp masaya yatırmaya. En çok saldırdıkları isimlerin başında da Hrant Dink geliyordu. Geçmiş programları şöyle bir yeniden izleseniz, yaratılan paranoyak ortamı hemen anlayabilirsiniz. ??? Şu anda Hrant Dink cinayetiyle toplumun büyük çoğunluğu derin bir sarsıntı geçiriyor. Ben küçük bir azınlık dışında bu saldırıdan hemen herkesin acı duyduğunu, endişe duyduğunu düşünüyorum. Üzülenlerin arasında, geçmişte Hrant’a kötü gözle bakanların olduğuna da inanıyorum. Ancak bir küçük ırkçıfaşist azınlık bu gerginlikten, kandan besleneceğini düşünmeye devam ediyor. Birilerine “vatan haini” olarak suçlamak hâlâ bu kesimin önemli gıdalarından. ??? Köfteci Nihat, tam anlamıyla yurdum insanı. Onları yaratan toprağı öfkeyle, kinle sulamanın suçu ise, dolaylı ya da doğrudan tartışmaları cepheleşme üzerinden kurmaya çalışanlar değil mi? CUMHURİYET 04 CMYK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear