26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 AĞUSTOS 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA SPOR spor?cumhuriyet.com.tr 17 BAŞKAN TUNCAY ÖZİLHAN: İki yılda kupayı Türkiye’ye getireceğiz Efes Avrupa’yı aştı CAN İŞBAKAN vrupa sokaklarında şöyle bir gezindiğinizde Efes Pilsen biralarını her yerde görebilirsiniz. Efes’in bu denli tanınan bir marka haline gelmesinde basketbolda elde edilen başarıların katkısı yadsınamaz. Kurulduğu günden bu yana potada zirveye oynayan ve Avrupa’nın en başarılı takımlarından biri konumuna gelen Lacivert Beyazlılar istikrarlı görüntüsünden hiç uzaklaşmadı. Bu yükselişin perde arkasında önemli bir isim var. O da Tuncay Özilhan... Kolay değil, hem kendi sektöründe zirveye kurulacaksın hem de ‘pes’ etmeden spora yatırım yapacaksın. Son dönemde müessese kulüplerinin basketbol arenasından teker teker çekildiği düşünülünce Efes’in yaptığı işin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor. Özilhan girişimciden çok basketbol sevgisiyle dolu bir portre çiziyor. Dışarıdan biraz soğuk gibi gözükse de aslında son derece sıcakkanlı bir insan.Binadan ayrıldıktan sonra böyle biriyle konuşmanın ayrıcalığını yaşarken, ‘Keşke Tuncay Özilhan’ların sayısı artsaydı’ düşüncesindeydik. Efes Pilsen 1976 yılında Kadıköyspor’un devralınmasıyla birlikte faaliyete geçti. 30 yıl geride kaldı... Efes, Türk basketbolunun neresinde? Tuncay Özilhan: Efes Pilsen bünyesinde 30 yılı tamamladık. Hedeflerimize yavaş yavaş ulaşıyoruz. Türkiye’de birçok ilki gerçekleştirdiğimizi görüyoruz. Basketbol Ligi’nde 14 kez şampiyonluğa ulaştık. İlk defa Avrupa’nın en büyük kupasında final oynadık. Ardından Koraç Kupası’nı kazandık. Bir çok oyuncumuzu hem Avrupa’nın en iyi ta A GELİŞME İÇİN SPONSOR ŞART B eşiktaş, F.Bahçe ve G.Saray bütçelerinin büyük bir kısmını futbola ayırıyor. Ve her tür yaklaşımlarını bütçesine göre planlıyor. Bir diğer yön ise basketbolun kulüp bazında iyi bir getirisinin olmaması. Neden gelir sağlayamıyor? Çünkü seyirciden beklenen maddi kazanç sağlanamıyor. Yayın hakları önemli bir getiri sağlamıyor. Bu nedenle gelir gider dengesi sağlanamıyor. Büyük takımlar gelirini bu alana aktarmakda istemeyince bir çıkar yol bulunamıyor. O zaman bu iş sponsorlara kalıyor. Ancak bunun daha iyi yönetilmesi gerekiyor. Son zamanlarda yavaş yavaş tabular yıkılmaya başladı. Kulüpler isimlerinin yanına bir başka isim almaya başladı. İşte bu doğru bir adım oldu. Ancak bunu daha iyi yönetirlerse taraftar gücüyle birlikte çok daha başarılı bir döneme girilebilir. Şirket takımlarına bakınca daha değişik bir tablo ortaya çıkıyor. Bu takımlar iddialı olmak durumunda. Bu nedenle buraya yatırım yapıyorlar. Ancak gelirler giderleri karşılamayınca bırakmak mecburiyetinde kalıyorlar. Burada suç kimin,bunu tartışmak lazım. Pazarlama konusunda sıkıntılar yaşıyoruz. Ülker’le Fenerbahçe’nin birleşmesine gelince, burada iki kulübe büyük iş düşüyor. Kulüpler bu markayı iyi yönetmelidir ki bu sponsorluklar devam edebilsin. Efes Pilsen kalıcıdır. 30 yıl boyunca kurumsal yapımızla bugünlere geldik. Altyapımızla gösterdiğimiz gelişimle ne kadar kalıcı olduğumuzu kanıtladık. Şirket ve şirketi yönetenler kulübe gerek sosyal sorumluluk olarak gerek markalarına katkıyı profesyonel bir şekilde kurumsallığa dökerek varlığımızı sürdürdük. zaman zaman kapısından döndük. Elde edilen başarılar ve gelinen nokta ister estemez hedefleri de büyüttü. Artık, tek hedef Avrupa’da şampiyonluk elde etmek. kımlarına hem de NBA’ya gönderdik. Gençlere yatırımyapmayı ihmal etmedik. En önemli özelliğimiz ise spor okulları açarak çocuklarımızı sokak köşelerinden alarak onlara basketbolu ve spor kültürünü öğrettik. Örnek alınan bir kulüp haline geldik. Final 4’a 3 defa kalmış bir kulübüz. Avrupa’da adımız her yerde biliniyor. Efes Pilsen bizim için bir bakıma sosyal sorumluluk projesiydi. Sonuç olarak Türk basketbolunu ve basketbolcusunu geliştirdiğimize inanıyorum. Efes Pilsen ilk kurulduğu yıllardaki amaçlarınıza ulaştınız mı? T.Ö: Biz Kadıköyspor’u aldığımız andan itibaren hedeflerimize adım adım ilerledik. Önce mahalli ligden 2. lige, oradan yenilgi siz bir şekilde 1. lige yükseldik. İlk yılımızda şampiyonluk elde ettik. Avrupa’da mücadele etme hakkını kazandık. İlk dönemlerde deplasmanda fark yemeyip evimizde de 1 2 farkla maç kazanınca çok mutlu oluyorduk. İşte bu noktada hedeflerimizi büyüttük. Avrupa Ligi’nde (Euroleague) önce ilk 24 takım arasına girdik. Ardından ilk 16’nın vazgeçilmezi olduk. Final 4’e katılmaya başladık, Tuncay Özilhan. NBA’DAN EFES’E ÖZEL TEKLİF Efes Pilsen, Türkiye’deki şöhretini dünyaya yayarak bir ilke daha imza attı. Lacivert Beyazlılar, ABD Profesyonel Basketbol Ligi’nin (NBA) davetlisi olarak ekim ayında ABD’ye gidecek. NBA ile ULEB Avrupa Ligi yetkilileri arasında yapılan anlaşma doğrultusunda Efes Pilsen, 10 Ekim’de Denver Nuggets ve 12 Ekim’de Golden State Warriors takımlarıyla hazırlık maçı yapacak. Kaya’ya ‘gitme’ diyemezdik Geçen sezon Türkiye Ligi finalinde beklenmedik bir şekilde Ülker’e 40 yenildiniz ve şampiyonluğu kaybettiniz. Bu yıl kadroda bir değişime gidiliyor. Efes kabuk mu değiştiriyor? T.Ö: Değiştirmek mecburiyetinde. Takıma uyum sağlayanların yanında sağlayamayanlar da söz konusu. Önemli olan harmoniyi yakalaüyabilmektir. Uyum sağlayamayanlarla yollarımız ayrıldı. Omurga yeniden kuruluyor. Bunun yanında istemediğimiz ayrılıklar da olmadı değil. Oyuncunun hedefleri çerçevesinde mesela Kaya’yı kaybettik. Bir oyuncunun yurt dışında oynamasına biz engel olmayız. Çünkü o kişi aynı zamanda Türkiye’yi de temsil edecek. Türkiye Ligi hakkında konuşacak olursak kalite eksikliği var mı? T.Ö: Bana göre kaliteli bir ligimiz var, ancak rekabeti arttırmalıyız. Şu anda Ülker kapattı, Tuborg kapattı, ligde takım eksikliği oluştu. İşte bu anda yeni bir takımı lige katmamalıyız. Kalan takımları eşit ve kaliteli bir düzeye getirmek daha mantıklı olur. Kalite farkı oluştuğu zaman maçlar keyif vermemeye başlıyor. O zaman seyirci de salona gelmiyor. Sizin projelerinize gelince yeni bir oluşum olacak mı? Mesela bir salon düşünüyor musunuz? T.Ö: Bana, “Salon yap” diyorlar. Bizim aslında hiç eksiğimiz yok. Antrenman sahamız ve oyuncular için her şeyin yer aldığı bir tesisimiz var. Bu yönden eksiğimiz yok. Salon konusuna gelince. 15 yıldır söylüyorum. Eğer merkezi bir arazi verilirse hiç durmam hemen yaparım. Ancak yapmış olmak için de salon yapmam. Merkezi bir alanda, seyircinin kolaylıkla gelebileceği bir arazi bize tahsis edilirse hiç durmam bugün başlarım. Ama dağın tepesine de yapmam. PROFESYONEL BİR EKİBİZ ‘ BÜTÜN SORUN YÖNETİCİLERDE Fotoğraflar: FATİH ERDOĞDU ‘ ‘ En büyük eksiklik kesinlikle yetersiz yöneticiler. Türkiye bu zaafı yaşıyor. Bir idareci görevi bıraktığı zaman arkasında bir sistemle koltuğu devretmelidir. Başkanın başarılı olduğu ancak bu şekilde anlaşılır. Arkanızda iz bırakmak, o kulüpte bir makine düzeni kurmak sizi başarıya yönlendirir. Diğer takımlarda maalesef bunu göremiyoruz. Yöneticiler iktidara gelip borç yapıp, sert demeçler vererek iş yaptıklarını sanıyorlar. Oysaki bu yöneticilik değildir. ‘ Ben sporu seviyorum. Ancak ben bunu iş olarak yapıyorum. Profesyonel bakış açısıyla yaklaşıyorum. Başarılı olmayı gerektiren bir iş Efes Pilsen. Ayrıca kurumsallık var. Kulübümüzün genel menajeri, yönetimi, koçu var. Ben kesinlikle karışmıyorum. Menajerlik Engin Özerhun’dadır. Çetin Çeki de asbaşkandır. Oktay Mahmuti de koçumuz. Birbiriyle uyumlu çalışan bir ekibiz. Onlarla ayda 1 2 kez toplantı yaparız. Problemleri dinlerim. Sonuç itibarıyla biz Efes Pilsen’e profesyonel olarak bakıyoruz. Şirket politikamız çerçevesinde yönetiyoruz. 30 yıldır dimdik ayaktayız Anadolu Grubu’nun sponsor olmak gibi bir projesi var mı? T.Ö: Anadolu Grubu’nun bir politikası var. Biz, kendimiz yönetiriz. Parayı verip başkasının yönetmesine karşıyız. Kurumsal ve profesyonel bir şekilde sponsor olduğumuz yerde organizasyon sahibi oluruz. İsmimizi verdiğimiz yerde yönetim de bizim olmalıdır. Bu holdingin kurumsal bir prensibi. Bu nedenle başka bir kulüple birleşip sponsor olup yönetimi başkasına devretmek bizim politikamıza uymuyor. 30 yıldır şirket kulübü olarak tek başımıza dimdik ayaktayız. Sizce salonlarda bir şiddet ortamı oluşuyor mu? T.Ö: Evet, bir şiddet olayı var. Her yerde tezahürat var. Ancak bunu şiddete dökmemek , çevreyi rahatsız etmemek gerekiyor. Orada oluşan keyif ortamı bozulmamalı. Salonların bir karnaval havasına bürünmesi gerekirken böylesine şiddetin oluşması çok üzücü. 3 bü B yük takımın özellikle bu konuda federasyonla birlikte hareket edip bunu engellemesi gerekiyor. Hakemlerin de buna engel olup fırsat vermemesi de önemli. Bu ortamın oluşmasında hakemlerin bir et iz Efes Pilsen olarak altyapıya çok önem veriyoruz. Türkiye’nin, hatta dünyanın dört bir yanından oyuncuları altyapıda eğitiyoruz. Tam verim alacağımız sırada araya menajer girip oyuncunun aklını karıştırıp alamayacağı paralar vaat ediyor. Bu nedenle federasyon kulüplerle işbirliği yaparak bunu kontrol atına almalılar. kisini görüyor musunuz? T.Ö: Hakemlerin öncelikli görevi salonları, etik değerlerin hâkim olduğu bir yer haline getirmek.Ancak bazı hakemlerimiz baskı ortamını kaldıramıyor. Genel standartta iyiler ancak büyük takımların olduğu seyirci orta mında yanlış kararlar verebiliyor, yanlışı yanlışla kapatmaya çalışıyorlar. Bazı yıpranmış hakemler üstünde ısrar etmemek lazım. Büyük maçlara vermemek lazım. Hakem kalitesine ve gösterdikleri performansları mercek altına almak gerekiyor. İyi taraftarı salona çekmek için ne yapmak gerekiyor? T.Ö: Öncelikle federasyonun ligi daha iyi yönetmesi gerekiyor. Federasyonun salona gelen taraftarı düzeltmesi lazım. Böylece seyirci gelirken bir spor mücadelesi izler gibi gelecek. Biletini alacak. Kulüplere para kazandırıcak. Daha sonra yayınlar daha cazip hale gelip televizyon hakları satılmaya başlayacak. Bu yönetmekle ilgili bir durum. Gerek biz gerek Ülker yayın haklarından hiç para almadık. Bunu bilinçli olarak, diğer kulüplerin kalkınması için yaptık. Federasyonun daha bir çok alanda yönetmelikler getirmesi gerekiyor. CUMHURİYET 17 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear