Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
9 NİSAN 2006 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER DTP Eşbaşkanları, Başbakan’ın ‘Silahı bırakın, masaya gelin’ sözlerine destek verdi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Türk: Çağrı PKK’ye DSP lideri Sezer’den uyarı ? MANİSA (AA) DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, ‘‘Türkiye’nin geleceği karanlığa gidiyor’’ dedi. Atatürk Spor Salonu’nda dün düzenlenen toplantıda partisinin Manisa teşkilatıyla bir araya gelen Sezer, Türkiye’de işsizliğin arttığını belirterek, Türkiye İstatistik Kurumu rakamlarına göre 19 milyon 400 bin kişinin işsiz olduğunu, 1 milyon kişinin de açlık sınırının altında yaşadığını söyledi.Toplantıya, DSP Genel Başkan Yardımcıları Masum Türker ile Melda Bayer de katıldı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Demokratik Toplum Partisi (DTP) Eşbaşkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk, ‘‘Silahsız bir şekilde masaya gelirsin, her şeyi konuşursun’’ diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ‘‘destek’’ verdiler. Başbakan’ın açıklamalarını ‘‘yol haritası’’ olarak değerlendiren eşbaşkanlar, PKK’yi de ‘‘çağrıya olumlu yanıt vermeye’’ davet etti. Türk ve Tuğluk, Başbakan’ın sözlerini değerlendirmek üzere dün partilerinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Toplantıda ilk sözü alan Ahmet Türk, Başbakan’ın açıklamalarını ‘‘çok önemli’’ bul ‘Ben Bu Kafeste Bir Tutsağım’... Bir başkaldırının adıdır Furuğ Ferruhzad. Kimliğini yok sayan, ezen, var oluşunu hırpalayan her kurala karşıdır o. Yirminci yüzyılın bir şairi, sinema oyuncusu, senarist, kameraman ve yönetmen yardımcısıdır... 5 Ocak 1935 yılında doğdu, onaltı yaşında İran’ın önde gelen isimlerinden Pavez Şapur’la evlendi. Oğlu Kamiyar, 1953 yılında doğdu. 1954’te Pavez Şapur’dan ayrıldı ve bir daha oğlunu hiç göremedi... Furuğ Ferruhzad, yaşamın binbir renkleri içinde hüznü ve acıyı yüreğinde çoğaltan bir şair, sinemacı ve tiyatrocu... Gri Yayınları’ndan çıkan (Türkçesi Turan Karabulut) ‘‘Dünyayı Sevmek Çok Küçük’’ kitabını okudum... Mektuplar, söyleşiler ve anılar... Ortadoğu ülkelerinin en büyük açmazlarından birisi ataerkil sosyal yapı... Kadın kimliğini yok eden bir anlayış, Türkiye’de kendisini sık sık göstermiyor mu? İran da bu ataerkil sosyal yapının içinde. Kadın orada da eziliyor, horlanıyor, kimliği hiçe sayılıyor... Türkiye ve İran... İlginçtir.. Türkiye’de kadınların büyük bir bölümü örtünmeyi ve kapanmayı özgürlük, kadın hakları olarak görüyor; İran’da ise açılmayı kadının özgürlüğü olarak görüp mücadele ediyor... ??? Furuğ Ferruhzad’ın anılarını, mektuplarını, söyleşilerini okurken 2006 Türkiyesi’ndeki ‘‘kadın manzaraları’’ geldi aklıma... Kadınların namuslu olup olmadıklarına karar veren polis müdürleri, kız kardeşini bir erkekle konuşurken gördüğünde silahını ateşleyen delikanlı, Batman’daki intiharlar... Elbet, adını kim koyduysa ‘‘namus’’ ve ‘‘töre’’ cinayetleri... Toplumsal baskılar, kaçışlar... Rüzgârın akışını kabullenmek gibi değildir kadın kimliğinin zedelenmesi... İşte Furuğ Ferruhzad bu yüzden başkaldırır. Yaşadığı aile içi çatışmalara fazla dayanamaz ve kaçar... Üstelik çok sevdiği oğlunu bir daha görmemek üzere... Furuğ’un dizelerinde hüznü yaşadım dün sabah. Anılar bahçesinde dolaştım. Nasıl bir şeydir sesin hüznünde ölmek, bir süre onu düşündüm... Paramparça olmuş düşlerde, yol kenarlarında acımasızlığın resmi vardı... İnceden bir yağmur yağıyordu kente. Çocuklar üşüyor, kuşlar kanat çırpıyordu. 34 yaşında öldü Furuğ... Bir trafik kazasında... Geride kitaplar, filmler ve evlat edindiği Hüseyin... ‘‘Kara Ev’’ filmi Almanya’da Ober Havzen Film Festivali’nde ödül aldı... Çocuğunu göremeyen bir kadın... Acılı bir yaşam... ??? Furuğ Ferruhzad’ın en beğendiğim şiirlerinden birisi olan ‘‘Tutsak’’ı bugün okurlarımla paylaşmak istiyorum... Furuğ bu şiirini ayrıldığı eşinde kalan ve ölümüne dek görmediği oğlu Kamiyar’a yazmıştı... ‘‘seni istiyorum ve biliyorum/asla koynuma almayacağım/sen o aydın ve pırıl pırıl gökyüzüsün/ben bu kafeste bir tutsağım’’ ‘‘kara ve soğuk parmaklıklar ardından gözlerim hasretle bakıyor yüzüne doğru/bir elin uzanışını düşlüyorum,/ansızın ben de uçayım sana doğru’’ ‘‘boş bir anda düşlüyorum/bu sessiz hapishaneden uçmayı/gülerek gardiyan adamın gözüne/yanında yaşama yeniden başlamayı’’ ‘‘düşlüyorum ancak bilirim asla/bu kafesten kurtulmaya gücüm kalmamış/gardiyan adam istese bile/kanatlanıp uçmaya soluğum kalmamış’’ ‘‘parmaklıklar ardında her sabah/bir çocuğun bakışı güler bana doğru/sevinç şarkılarına başladığımda/ dudağında öpücükle gelir bana doğru’’ ‘‘şayet bir gün, ey gökyüzü/kanatlanırsam bu sessiz evden/ağlayan çocuğa nasıl söylerim/tutsak bir kuşum vazgeç benden’’ ‘‘bir mumum, canımın alazıyla/harabeleri aydınlatırım/sönüklüğü seçersem eğer/bir yuvayı yıkıp dağıtırım’’ (Çeviren Haşim Hüsrevşahi) ? Başbakanlık Sözcüsü, Erdoğan’ın “Silah bırakın, masaya gelin” çağrısıyla isim vermeden DTP’yi kastettiğini belirtirken DTP konuyu “PKK eksenine” çekti. DTP Eşbaşkanı Türk, “Başbakan’ın söylediklerini destekliyor, PKK’nin de olumlu yanıt vermesini bekliyoruz” dedi. duklarını söyledi. Tüm gerginliklere karşın sağduyunun yavaş yavaş egemen olmaya başladığını belirten Türk, şöyle konuştu: ‘‘Sayın Başbakan’ın açıklamalarını, barış için yakalayabileceğimiz, varabileceğimiz bir harita, bir yol haritası olarak değerlendiriyoruz. DTP, Kürt sorununun demokratik çözümü için var olan bir partidir. Bu sorunun demokratik yöntemlerle çözümü konusunda ısrarlıyız. Bu ısrarlarımızı, düşüncelerimizi, her zaman her aşamada Türkiye’nin gündemine taşımaya çalıştık. Günümüz, çağımız, sorunların diyalogla çözüldüğü bir çağdır. Bugün artık çağımızda sorunlar silahla, şiddetle çözülmez, çözülemez. Böyle bir mantığı da doğru bulmuyoruz, böyle bir yaklaşımı da kabul etmiyoruz. Mutlaka diyalogla sorunun çözümü konusunda ısrarlı olmalıyız. Bu nedenle Sayın Başbakan’ın bu söylediklerini destekliyoruz, biz Sayın Başbakan’ın, bu önemli açıkla ERDOĞAN ÇİZMEDEN YUKARI DYP lideri Ağar hükümete çattı ? FETHİYE (AA) DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, yaşanan terör olayları yüzünden insanların sokağa çıkmaya korktuğunu iddia ederek, ‘‘Türkiye’nin birçok kenti, sokakları hatta evleri artık terör yüzünden güvensiz hale geldi’’ dedi. Ağar, dün partisinin Fethiye İlçe Teşkilatı tarafından düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, çiftçi ve esnafın zor günler yaşadığını ifade etti. Ağar, Fethiye Cumhuriyet Meydanı’nda yaptığı konuşmada, ‘‘Biz iktidara geldiğimizde çiftçi ve esnafın sorunları bitecek. Bizim iktidarımızda çiftçi, mazotu, gübreyi Avrupalı çiftçiler ile aynı fiyata ve aynı kalitede satın alacak. Çiftçimizi kimseye ezdirmeyeceğiz’’ dedi. ‘Canilerle oturup konuşacak halim yok’ İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘‘Silahı bırakın, masaya gelin’’ çağrısını silahlı teröristleri ‘‘terörist’’ olarak ilan etmeyen, onlarla bağını koparmak istemeyenlere yaptığını belirterek ‘‘Bizim alçaklarla, canilerle, hainlerle oturup konuşacak halimiz yoktur’’ dedi. Erdoğan, ‘‘6. IMEDYA Ekonominin Yıldızları 2005’’ ödül töreni sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan gazetecilerin, DTP eşbakanlarının dün Ankara’da yaptıkları toplantıda, ‘‘Başbakan’ın ‘Silahı bırakın, masaya gelin’ açıklamasının muhatabının PKK olduğu’’ yönündeki sözlerini nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine,‘‘PKK terör örgütü ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin masaya oturması söz konusu olamaz. Kimse bunu evirip çevirip bir yerlere çekmesin. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak Tayyip Erdoğan da böyle bir mesaj vermez. Benim mesajım; PKK terör örgütünün silahlı eylemcilerini, silahlı teröristlerini ‘terörist’ olarak ilan etmeyen, onlarla bağını koparmayanlara yöneliktir’’ dedi. Daha önce yaptığı açıklamaları anlayıp buna göre yorum yapan köşe yazarlarının da olduğunu ifade eden Erdoğan, ‘‘Ama anlamak istemeyenler anlamıyorlar. Şu anda Demokratik Toplum Partisi’nin yöneticileri bu tür açıklamalarda bulunabilir. O zaman çıksınlar, çok açık ve net olarak PKK’nin bir terör örgütü olduğunu ilan etsinler’’ dedi. la, istemimizle bunun içerisinde yer alacağız. Elimizi bu konuda taşın altına sokacağız. Olumlu gelişmeler için katkı sunmaya hazır olduğumuzu ifamasının, belirlemesinin doğru de etmek istiyorum.’’ Açıklamanın ardından gazedeğerlendirilmesini istiyoruz. PKK’nin de, Sayın Başbakan’ın tecilerin sorularını yanıtlayan bu açıklamasını önemsemesi Türk, ‘‘Siz üstünüze alınmadıni istiyoruz ve olumlu yanıt ver nız ama Başbakanlık Sözcüsü mesini bekliyoruz. Toplumsal isim vermeden sizi adres göstermutabakata ihtiyacımız var. Bu di. Eğer Başbakan’ın mesajının nun sağlanması konusunda ge PKK’ye yönelik olduğunu düreken rolü oynamaya hazırız. şünüyorsanız, devletin PKK ile Bin yıldır birlikle yaşamış olan masaya oturmasını mı istiyorinsanlarımız, halklarımızın şid sunuz’’ sorusu üzerine, şu yadetten uzak, hak ettiği demok nıtı verdi: ‘‘Sayın Başbakan’ın ratik bir ortamı yakalama gibi verdiği mesaj DTP’yeydi. Ama bir sürece taşınması konusun Sayın Başbakan, DTP’nin bir da bütün gücümüzle, arzumuz siyasi parti olduğunu, yasalara göre kurulan bir parti olduğunu ve elinde silah olMUSA KART madığını da biliyor. Biz Sayın Başbakan, bir diyaloğun geliştirilmesi, geçmişte yaşanan şiddet tablosundan Türkiye’nin kurtulması konusunda bir çaba varsa, biz desteklemeye hazırız diyoruz, yoksa, yasalara göre kurulmuş siyasi partiyiz. Bizim elimizde silah yok. Ama sonuçta, silahların bırakılması isteniyor. Bu isteniyorsa, çağrıyı çok farklı değerlendirmek gerekiyor.’’ Türk, aynı gazetecinin, ‘‘Başbakan’ın, çağrısının PKK’ye yönelik olmadığı belirtiliyor’’ demesi üzerine de, ‘‘Biz siyasal partiyiz. Nasıl böyle bir şey olabilir ki, Sayın Başbakan bunu söylerken, herhalde bazı şeyleri hesaplayarak söylemiştir’’ diye konuştu. Türk, Başbakan’dan resmi yollardan randevu isteyip istemediklerinin sorulması üzerine, resmi bir girişimlerinin olduğunu söyledi. Türk, ‘‘Hükümet PKK ile masaya oturmalıdır diyebiliyor musunuz’’ sorusuna da, ‘‘Lütfen meselenin çözümüne katkı sunma tavrı içerisinde olalım. Mesele adres gösterme olayı değil. Yaşanan bir sorun var, gergin bir süreç var. Bunun kaldırılması, demokratik bir Türkiye’nin yaratılması konumusakart@yahoo.com sunda yapılması gereken şeyler var” yanıtını verdi. AKP ve CHP’ye siyah çelenk ? İstanbul Haber Servisi Demokratik Toplum Partisi (DTP), Emeğin Partisi (EMEP) ve Halkların Kardeşlik İnisiyatifi, CHP ve AKP İstanbul il binaları önüne siyah çelenk bırakarak Güneydoğu’daki olaylar karşısındaki tutumlarını protesto etti. Beyoğlu Şişhane’deki CHP il binası önüne siyah çelenk bırakmak isteyen yaklaşık 10 kişilik grubu engelleyen polis CHP il binasının yaklaşık 30 metre uzağında açıklama yapılmasına izin verdi. Konuşmasının ardından grup CHP il binası önüne siyah çelenk bıraktı. Daha sonra AKP İstanbul il binasının önüne giden siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri açıklamalarını yine binanın uzağında gerçekleştirdi. ‘Neyi pazarlayacağı belli oldu’ CHP lideri Baykal, Erdoğan’a seslenerek ‘Türkiye’nin ulusal bütünlüğünü, toprak bütünlüğünü müzakereye açık tutarsan seni orada oturtmayız’ dedi CENGİZ DEMİREL ye kalkıyor’’ diye seslendi. SİNOP CHP’nin Sinop’ta düzenlediği mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, DTP ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sert mesajlar verdi. DTP’yi terör örgütünün uzantısı olarak niteleyen Baykal, Erdoğan’a, ‘‘Sen onlarla neyi müzakere edeceksin. Onlar Türk bayrağını müzakere etme ‘Halk izin vermez’ Sinop’taki mitinge hava muhalefeti dolayısıyla yaklaşık 4 saat gecikmeli katılan Baykal, Uğur Mumcu Meydanı’nda yurttaşlara seslendi. Terör örgütü PKK ile müzakereye milletin izin vermeyeceğini ifade eden Baykal, Erdoğan’a yüklenerek ‘‘Hadi yolsuzluk meselesi hallo lur, yoksulluk deriz hallederiz. Ama sen PKK ile anayasamızı, Türkiye’nin ulusal bütünlüğünü, toprak bütünlüğünü müzakereye açık tutarsan seni orada oturtmayız. Ama zaten açıkça söylüyordu. ‘Türkiye’yi ben pazarlarım’ diyordu. Şimdi yavaş yavaş müzakere ile neyi pazarlayacağı ortaya çıktı’’ diye konuştu. AKP heyetinin, ABD’de, ‘‘Bizi kullanın’’ dediğini ileri süren Baykal, ABD’ye seslenerek ‘‘Türkiye’yi kullanamazsınız. AKP kendisini kullandırarak ne kendisine, ne Türkiye’ye ne de Amerika’ya bir kazanç sağlama şansı kalmamıştır’’ dedi. Sinop’ta kurulması düşünülen nükleer santral projesinin iptal edilmesine yönelik mücadeleyi anımsatan Baykal, Sinoplulara, ‘‘İçiniz rahat olsun, yanınızdayız’’ mesajı verdi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 OLAYDA 5 KİŞİ ÖLMÜŞTÜ ULUSAL EGEMENLİK SEMPOZYUMU Kuşadası bombacısı Elazığ’da yakalandı İSTANBUL/İZMİR (Cumhuriyet) Geçen yıl Kuşadası’nda yolcu minibüsüne bomba koyarak ikisi yabancı uyruklu 5 kişinin ölümüne, 13 kişinin yaralanmasına neden olan bombacı ile yardım ve yataklık yapan 5 kişi yakalandı. İstanbul, Aydın ve Elazığ polisinin ortaklaşa düzenlediği operasyon, Zeytinburnu’nda bir evde bomba düzeneği hazırlarken bombanın patlaması sonucu ölen Erhan Türk ve Ziayettin Yalvaç’a ilişkin soruşturmanın derinleştirilmesiyle başladı. İstanbul’da 8 kilo patlayıcı ile ele geçirilen Aydın Yalvaç’ın ifadelerinden yola çıkan polis, Mehmet Sıraç Keskin’i Elazığ’da yakalayarak İstanbul’a, ardından da Kuşadası polisine teslim etti. Aydın Emniyet Müdürü Yılmaz Orhan, Keskin’in olayı itiraf ettiğini belirtti. Öte yandan İstanbul Valisi Muammer Güler, terör örgütü PKK/KONGRA GEL ’e yönelik düzenlenen operasyonlarda, 1’i kadın 9 kişinin yakalandığını belirterek, yakalanan örgüt üyelerinin sivil hedeflere yönelik eylem hazırlığı içerisinde olduklarını söyledi. Vali Güler, Mehmet Sıraç Keskin’in Elazığ’da yakalandıktan sonra İstanbul’a getirildiğini, daha sonra Kuşadası’na gönderildiğini açıkladı. Eruygur: İçimiz kan ağlıyor İstanbul Haber Servisi Eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur, devletin yıkıma sürüklendiğini ifade ederek ‘‘Bu gidişe engel olmanın tek yolu ‘Kemalizm’, ‘ulus devlet’ ve ‘ulusal egemenlik’ kavramlarının Türkiye’de yeniden egemen kılınmasıdır’’ dedi. Çağdaş Eğitim Vakfı’nın (ÇEV) düzenlediği, ‘‘2006 Türkiyesi’nde Küreselleşme ve Ulusal Egemenlik Sempozyumu’’ dün Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumu’nda yapıldı. Sempozyumun açılışında konuşan ÇEV Başkan Yardımcısı emekli Orgeneral Eruygur, ulusal egemenliğin, ulus devlet olgularının tartışma konusu yapılmasının, küreselleşmenin ‘‘ABD patentli’’ yapısından kaynaklandığını savundu. Eruygur ‘‘Ülkenin bir bölümünü koparmaya yönelik eylemler, sözümona demokrasi ve özgürlükler adına seyredilmekte, bölücülere güç ve cesaret aşılamakta, bu nedenle içimiz kan ağlamaktadır’’ diye konuştu. Linç etmek istediler ? ORDU (Cumhuriyet) Ordu’da önceki gün Yenimahalle Camisi tuvaletinde meydana gelen patlamanın ardından gerginlik sürüyor. Patlamada yaralanan bir kadın teröristin Ordu Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığını duyan bir grup zorla hastaneye girmek istedi. Polis grubu dağıtmakta yetersiz kalınca jandarmadan yardım istedi. Barış için 24 saatlik oturma eylemi Türkiye’de sol hareketin önemli isimlerinden Mihri Belli ve yazar Vedat Türkali’nin de aralarında bulunduğu bir grup aydın, çeşitli toplumsal çelişki ve sorunların barışçıl diyalog ve demokratik çözüm yöntemiyle çözüme kavuşturulması istemiyle dün Pera Palas Oteli’nde 24 saatlik oturma eylemine başladı.Vedat Türkali, Mihri Belli, Sevim Belli, Tarık Ziya Ekinci, Mehmet Doğan, Mihail Vasilas, Canip Yıldırım, Raffi A. Hermonn ve Abdüllatif Şahin gibi yaşları 60’ın üzerindeki aydınlar ‘‘Barış içinde bir arada yaşama’’ çağrısı yaptılar. Vedat Türkali tarafından aydınlar adına hazırlanan ortak açıklamada, ‘‘Bu topraklar üstünde birlikte yaşamanın da ayrılmaların da acısını yaşamış bir kuşağın’’ temsilcileri oldukları belirtilerek ‘‘Yaşam deneylerimizden çıkarılabilecek ortak sonuç nedir diye sorulursa bizler buna ‘insanlığın düşmanlıkla kolayca yıkıp yitirdiklerini onararak barış mutluluğuna kavuşmanın çok zor’ olduğunu söyleyebiliriz’’ denildi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:‘‘Türkiye’de olan bitenler hakkında bizlerin birbirimizden farklı görüşleri var. Ama hepimiz akan kanın durmasını istiyor, bunun tek çözümünün diyalog yoluyla anlaşma olduğunu düşünüyoruz. Türk Kürt’le konuşsun, Müslim gayrimüslimle, Alevi Sünniyle konuşsun.’’ ( NİHAN İNAL) CUMHURİYET 05 K