Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 18 NİSAN 2006 SALI 6 HABERLER Dinci gazetenin Cumhurbaşkanı Sezer’e yönelik karalama kampanyasına tepki yağdı SALI ORHAN BURSALI ‘Vakit haddini aştı’ İZMİR/ İSTANBUL (Cumhuriyet Ege Bürosu) Dinci Vakit gazetesinin günlerdir Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’i hedef gösteren yayın politikasına tepki yağıyor. Sezer’i daha önce İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’la kıyaslayan dinci gazete, dün de ‘‘Apo da Sezer gibi düşünüyor’’ başlıklı haberiyle Abdullah Öcalan’la Sezer arasında bağ kurmaya çalıştı. Rektörler, basın örgütleri ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri, Vakit’in ‘‘haddini aştığını’’ vurguladı. Sezer’in, ‘‘irtica en büyük tehdit’’ açıklamalarının ardından dinci gazeteler yaptıkları yayınlarla ardı ardına Sezer’e yüklenmeye başladılar. Sık sık laik Cumhuriyet yandaşlarını hedef göstermesiyle bilinen Vakit gazetesi de geçen cuma günü yayımlanan manşet haberinde Sezer’i İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’la kıyaslamış ve ‘‘İki Ahmet Farkı’’ başlığını atmıştı. Haberde Ahmedinecad’ın sömürgecilere karşı savaşmasına karşın Sezer’in halkın inancıyla kavgalı olduğu öne sürülmüştü. Cumartesi günü ‘‘Özür Dile Sezer’’ başlığını sürmanşetten yayımlayan gazete, dün de Sezer’i terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’a benzetti. Haber ‘‘Apo da Sezer Gibi Düşünüyor’’ başlığıyla verildi. Gazetenin son günlerdeki yayınlarına tüm duyarlı kesimlerden tepki geldi. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Alıcı, Sezer’in Balans Ayarı Cumhurbaşkanı Sezer’in Harp Okulları’nda yaptığı dört dörtlük konuşma (www.cankaya.gov.tr adresinde) ve din tacirlerinin bu konuşmaya tepkileri, ülke siyasetinin anayasal düzen konusunda nasıl tam ikiye ayrıldığını yansıtıyor.. Başbakan ve AKP, Vakit, Yeni Şafak, Zaman gibi dinci gazeteler el ele, Cumhurbaşkanı’na veryansın etme yarışındalar. Ama hayır, çarpıttıkları bir şey yok aslında.. Erdoğan ve diğer köktendinciler, ne istediklerini biliyor. Laik bir düzen kesinlikle istemiyorlar ve bu konuda başından beri anayasal düzene savaş halindeler. Erdoğan’ın, ‘‘İnananlara siyaseti yasaklarsanız bu halk sizi affetmez’’, diyerek halka dalkavukluk yapması ve ‘‘Cumhurbaşkanı ibadete yasak getirmek istiyor’’ çarpıtmasını ileri süren takımın safında yer alması, Türkiye’nin giderek gergin ve çatışmalı dönemlere doğru dörtnala gittiğinin göstergesidir.. Erdoğan ve AKP ile Fethullahçıların ve diğer köktendincilerin niyetleri şimdi daha açık ve seçiktir: ‘‘Din bir siyaset aracıdır; iktidar, şöhret, zenginlik getirmektedir, o halde sonuna kadar istismar edilecektir.. Devlet düzeni ve yönetimi ile toplumsal yaşam, dinin gereklerine göre adım adım biçimlenecek. Bu yolda atılan her adım, bizi iktidara daha fazla perçinleyecek.. Karşı çıkanlara en büyük silah olarak ‘halkı’ kullanacağız; laikliği savunmayı ‘‘laikçilik’ olarak nitelendiren liberal kesimi kullanacağız.. Bunların ordu düşmanlığından yararlanacağız.. Onları ‘din ve vicdan özgürlüğü’ ile yemleyeceğiz; laikliği bu derekeye indirgeyeceğiz; her kazanılan kale, bizi amacımıza bir adım daha yaklaştıracak ve siyasetimiz giderek dönülmez bir noktaya gelecek...’’ ??? AKP, bu ülkenin durumunu düzeltecek hiçbir şey yapmamıştır! Ekonomide tam IMF’in memurluğunu yapıyorlar. Türkiye’nin ekonomik dengeleri tıpkı kriz öncesi gibidir. Ekonomide yapısal bir dönüşüm olmamış, büyüme ancak her zamanki gibi büyük cari açık ve büyüyen borçlarla karşılanabilmiştir. ‘‘IMF’ye borçları’’ azalmıştır zorunlu olarak, ama özel sektörün, bankaların borçları büyümüş, bir kriz anında, uluslararası jandarmaların bütün bu borçları milletin sırtına yıkacakları, iktidara gelen uşak ruhlu siyasetçilere kamçı ile son kuruşuna kadar ödettirecekleri, tarihsel belleklerde yazılıdır. Bu büyük borçla büyüme, piyasalardaki göreceli finansal yapısal denge, yine yoksulların sırtından ve işsizliğin katlanarak artması pahasına gerçekleşmiştir! ??? AKP, ABD ile zor ilişkiler yaşıyor. ABD’ye dayanarak iktidar olmanın bedelini, Washington veya Pentagon, ödettirme peşindedir. Bush, ya AKP iktidarına diz çöktürecek ya da ipini çekecektir. Bunu hisseden Erdoğan, başdanışmanlarından Zapsu’yu ABD’ye gönderterek af diletmektedir, ‘‘sifonu çekeceğinize beni kullanın’’ dedirtmektedir! Zapsu görevinde olduğu sürece, bunu böyle kabul etmek zorundayız... ABD, AKP’ye balans ayarı denemesindedir.. Amerikan gazetelerinde, laikliğin mezarını kazan AKP uygulamaları eleştirilerek ‘‘laik çevrelere’’ göz kırpılıyor. Fakat aslında AKP’ye ‘‘Bak canına okuruz senin!’’ deniyor. AKP, ipinin (yoksa sifonun mu?!) çekilmesi korkusu içindedir! Çünkü daha önce Kemal Derviş aracılığıyla yıkılmış bir hükümet örneği belleklerde tazedir! AKP bu nedenle Amerikan politikalarına ülkeyi alet etmekte acele ederse bu da ayrı bir felaket olacaktır! Özetle bir AKP felaketi yaşıyor ülke! ??? Cumhurbaşkanı’nın konuşması demokrasi için Balans Ayarı niteliğindedir! AKP’nin dizginsiz koşusu daha çok balans ayarı konuşması gerektirebilir.. AKP unutmasın ki, kendisi de bir balans ayarının ürünü olarak ortaya çıktı! Ama geçmişin din ticareti dengesizliklerine şimdi kendisi derin kulaçlar atıyor! NOT: Cumhuriyet’in reklamları o kadar etkili oldu ki, Fethullahçılar yandaşlarına talimat vermiş: Cumhuriyet okuru kılığına bürünün ve durumdan şikâyet edin! Fethullahçılar, ‘‘Cumhuriyetin sadık okuruyum, Cumhuriyet bana babadan yadigâr kaldı, fakat son reklamlarınız gazetemin gerçeklerden saptığını gösteriyor.. Acaba yanılıyor muyum, Cumhurbaşkanı’nın konuşmasına sahip çıkmanız sanki darbeye çağrışım yaptığınızı gösteriyor... Gazetem nereye götürülmek isteniyor’’... benzeri epostalar gönderiyor! Fakat mesajların ardındaki ruh öyle sırıtıyor ki! ? Sezer’in, ‘‘İrtica en büyük tehdit’’ açıklamasının ardından Cumhurbaşkanı’na yönelik saldırılarını arttıran şeriatçı Vakit gazetesi, dün yayımlanan sayısında da “Apo da Sezer gibi düşünüyor” başlığı atarak laikliği savunanlarla terörist Öcalan arasında bağ kurmaya çalıştı. Atatürk çizgisinde olduğunu belirterek, ‘‘Türk ulusunun Cumhurbaşkanı’na çok büyük sevgisi ve saygısı vardır. Bu tür yakıştırmaları şiddetle kınıyorum’’ dedi. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ülkü Bayındır da, Cumhurbaşkanı Sezer’e yapılanları yakışıksız bulduğunu belirterek, Sezer’in Atatürk’ün izinde bir anlayış sergilediğini vurguladı. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Erol Akıncılar da, şu görüşlere yer verdi: ‘‘Sezer’in irtica ile ilgili sözlerini kınayan ve Apo ile kıyaslayan yayınlar haddini aşan yayınlardır. Bu yayınlar Cumhurbaşkanı Sezer’e ve onun gibi düşünenlere hakarettir. Sezer, ‘irtica en büyük tehlike’ derken dinin siyasetten uzak tutulmasını amaçlamıştır. Bugün ülkenin en büyük sorunu irtık ılımlı islam cumhuriyetine doğru götürülmek isteniyor. Biz de onlara karşı diyoruz ki, iyi ki varsın Ahmet Necdet Sezer!’’ dedi. Yapılan yayınların basın özgürlüğüyle bağdaştırmanın mümkün olmadığını da söyleyen Akman, ‘‘Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendisine yönelik yapılan karikatürler için dava açıyor. O zaman basın özgürlüğü yok da, şimdi mi var? Türkiye için en gerekli olan kişiye bu saldırıları şiddetle kınıyoruz’’ diye konuştu. Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Yüksel Adıbelli de, Türkiye’de en güvenilir kurum olan Cumhurbaşkanlığı’na saldırarak ılımlı islam modelinin dayatıldığını söyledi. Sezer’in yıpratılmaya çalışıldığını söyleyen Adıbelli, ‘‘Cumhurbaşkanımız, ‘kökten dinciler, kilit noktalarda yer alıyor’ açıklamasının ardından, AKP’nin yanı sıra tüm dinci kesim rahatsız oldu. Bundan sonra da saldırıya geçtiler. Bu yapılanlar tepkisizleştirmeye yönelik çabalardır. Daha önce 1992 yılında Hasan Mezarcı Atatürk’e laf söyledi diye yer yerinden oynamıştı. Ama gelinen süreçte AKP milletvekilleri dahi neler söylüyor ama kimseden ses çıkmıyor” dedi. ÇYDD: Din sömürüsü yapılıyor Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Merkezi ve tüm şubeleri de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e destek verdi. Yapılan ortak açıklamada, ‘‘Cumhurbaşkanlığı laik düzenin teminatıdır. Cumhurbaşkanlığı ve Cumhurbaşkanı, ülkemizin tüm insanlarının saygınlığını ve güvenini kazanmış olup bu kişi ve makama yapılan temelsiz saldırılar ancak yapanlara zarar verir’’ denildi. Ülkeyi yönetenlerin söylem ve eylemlerinde vazgeçilmez temel değerleri ve makamları hedef almalarının, bu yolla din sömürüsü yapmalarının kabul edilemez olduğu vurgulanan açıklamada, ‘‘Ülkenin, din sömürüsü ve söylemleriyle zaman yitirmeye değil huzurlu ve hummalı bir çalışmayla her alanda çağdaşlaşmaya gereksinimi vardır. Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş, laik ve demokratik bir hukuk devleti olarak gelişmesinin teminatı başta anayasamızın değiştirilemez maddeleri olmak üzere Cumhurbaşkanımız, yasama, yürütme ve yargı erklerimiz ve ordumuzdur’’ görüşüne yer verildi. ticadır. İrtica korunmakta ve kollanmaktadır. İrtica hepimizin gözü önünde siyasete, eğitime ve devlete giderek yerleşmektedir. Türk toplumu hiçbir dönemde irticaya taviz vermemiştir. Bundan sonra da vermeyecektir.’’ Türk Kadınlar Birliği İzmir Şube Başkanı Şermin Akman, bu tür yayınlara karşı laik kesimin artık tepki koyması gerektiğini söyledi. İzmir’de çeşitli derneklerin oluşturduğu Ulusal Eylem Platformu’nda bunu dile getireceğini söyleyen Akman, ‘‘Türkiye ar PKK operasyonu: 2 asker yaralı ? HAKKÂRİ (Cumhuriyet) Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde PKK’ye yönelik operasyonda bir astsubay ile bir er yaralandı. Hakkâri Valisi Ayhan Nasuhbeyoğlu, Çukurca kırsalında PKK’li grupların görülmesi üzerine Hakkâri Tugay Komutanlığı’nın 5 gün önce operasyon başlattığını açıkladı. Bölgedeki operasyonlar sürerken Hakkâri’deki Fatih kışlasından çok sayıda cankurtaran çatışmaların yoğunlaştığı Irak sınırına sevk edildi. Bağcılar’da bir ilköğretim okulunda yaşanan skandal velileri çileden çıkardı Ata’nın fotoğrafına örtü BERİV AN TAPAN ABD’lilere G. Doğu uyarısı ? WASHINGTON (AA) ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sean McCormack, Türkiye’ye seyahat eden veya Türkiye’de yaşayan ABD vatandaşlarına, Güneydoğu’daki şiddet olaylarına karşı uyanık olmaları çağrısında bulundu. McCormack, ABD vatandaşlarının, kalabalıkların toplandığı alanlardan uzak durmaları, ihtiyatlı davranmaları ve basındaki haberleri yakından izlemelerini istedi. ABD’lilerin dikkatli olması istenen yerler ise Şırnak, Diyarbakır, Van, Siirt, Muş, Mardin, Batman, Bingöl, Tunceli, Hakkâri, Bitlis ve Elazığ olarak sayıldı. Yandaki fotoğraf, İstanbul Bağcılar’da Arif Nihat Asya İlköğretim Okulu’nda çekildi. Fotoğrafta, öğrencilerin arkasında asılı görünen beyaz örtünün altında Atatürk resmi yer alıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün resminin örtülmesi skandalı, velilerin durumu fark etmesi üzerine ortaya çıktı. Okulun 2. sınıf öğrencileri öğretmenleriyle beraber çekildikleri fotoğrafları eve götürerek ailelerine gösterdi. Durumu fark eden veliler okula giderek fotoğraflarla ilgili açıklama istedi. Okul müdürünün tepkilerden çekinmesi üzerine fotoğraflar öğrencilerden geri istendi. Fotoğraflar, okul idaresi tarafından kapı kapı dolaşılarak öğrenci ailelerinden toplandı. Bazı veliler ise fotoğrafları geri vermek istemedi. Bunun üzerine okul idaresi, fotoğrafları getirmeyen öğrencilerin isimleri listeledi. Olayı ‘‘fişleme’’ olarak nitelendiren veliler, okul yönetimine tepki gösterdi. Okul yönetiminin skandalı gizlemek için elinden geleni yaptığını ve fotoğrafları vermeyen öğrencilere baskı yaptığını kaydeden bir veli, ‘‘Fotoğrafta Atatürk’ün resminin bir bezle Arif Nihat Asya İlköğretim Okulu 2. sınıf öğrencileri öğretmenleriyle birlikte fotoğraf çektirirken duvardaki Atatürk resmi beyaz örtüyle kapatıldı. Velilerin tepkisi üzerine okul idaresi kapı kapı dolaşarak fotoğrafları geri istedi. Fotoğrafları vermeyen öğrenciler ‘fişlendi’. Okul idaresi salonda sinevizyon gösterisi yapıldığını ileri sürdü. CHP İlçe Başkanı “olayın takipçisi olacağız” dedi. kapatıldığını gördüğümde okula giderek bunu ne amaçla yaptıklarını sordum. Ama ikna edici bir yanıt alamadım. Bir eğitim öğretim yuvasında Atatürk’e böyle saygısızlık yapıldığı için çocuğumu artık bu okula göndermek istemiyorum’’ dedi. Okul idaresi öğrencilerin fotoğraf larının çekildiği salonda daha önce sinevizyon gösterileri yapıldığından perdenin asıldığını savundu. İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey de, konuyla ilgili bilgisinin bulunmadığını söyleyerek, ‘‘Fotoğrafı gördükten sonra gerekli gördüğümüz tak dirde, konuyu sorumlu yerlere götüreceğiz’’ dedi. CHP Bağcılar İlçe Başkanı Hikmet Çelik, olayın üzerine gideceklerini söyledi. Fotoğrafın ‘‘kabul edilemez’’ olduğunu ifade eden Çelik, konuyu kaymakamlığa taşıyacaklarını bildirdi. Üniversitelerde gerici örgütlenme İÜ’de bir grup öğrencinin diğer öğrencileri kantine kilitleyip kızları zorla türbana sokarak 31 Mart Ayaklanması’nı dualarla andıklarının ortaya çıkması gözleri üniversitelere çevirdi İstanbul Haber Servisi Üniversitelerde ‘‘dinci’’ ve ‘‘milliyetçi’’ örgütlenme tırmanıyor. Son olarak İstanbul Üniversitesi’nde (İÜ) dinci bir grup öğrencinin, diğer öğrencileri kantine kilitleyip kız öğrencileri zorla türbana sokarak gerici 31 Mart Ayaklanması’nı dualarla andıklarının ortaya çıkması, gözleri üniversitelere çevirdi. Hasan Âli Yücel Eğitim Fakültesi Dekanı Yusuf Avcı, bu tür örgütlerin gelecek kuşakları eğitecek ve Türkiye’nin her yerinde görev yapacak öğretmenlerin yetişeceği eğitim fakültelerinde örgütlendiklerine dikkat çekti. İÜ Hasan Âli Yücel Eğitim Fakültesi’nin Vezneciler’deki Yerleşkesi’nde dinci bir grup öğrencinin 31 Mart’ta ‘‘kantindeki diğer öğrencilere de zorla başörtüsü taktırdığı’’ ve okudukları Kuran’ı dinleterek gerici 31 Mart Ayaklanması’nı andığı ortaya çıktı. Hasan Âli Yücel Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Avcı, sorumlular hakkında soruşturma açıldığını, ancak soruşturma boyunca okula girişi yasaklanan dinci grubun lideri olan öğrencinin idari mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma kararı ile okula gelebildiğini söyledi. Avcı, yetiştirdikleri öğrencilerin öğretmenlik yapacağını ve Türkiye’nin en ücra köşelerinde görev yaparak yeni kuşakları yaratacağını belirterek ‘‘Bu nedenle sağ ya da sol tüm örgütler, eğitim fakültelerinde yapılanmak istiyor’’ diye konuştu. İÜ Rektör Yardımcısı Şafak Ural da, Cumhuriyetin kazanımları ile örtüşmeyen en ufak bir davranışın bile cezasız kalmayacağını söyledi. rilmişti. Rektör Danışmanı ve Yurtlar Koordinatörü Sermin Onaygil’in o dönemde yaptığı açıklama ise öğrencilerin şeriat özlemi duyan grupların oyunlarına nasıl alet edildiğini ortaya koyuyordu: ‘‘Ögrenciler odalarında istedikleri ibadeti yapabilirler. Ancak yurtta kalan ve isimleri tespit edilen 13 ögrenci ısrarla toplu namaz kılıyor.’’ Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Davutpaşa Yerleşkesi’nde de manzara aynı. FenEdebiyat Fakültesi’nde öğrenim gören yaklaşık 100 öğrenci, dekandan okulda mescit açılmasını talep etmiş, istekleri geri çevrilen öğrenciler okul binası önünde saf tutarak imam seçtikleri bir öğrencinin arkasında namaz kılmışlardı. Daha sonra da bir açıklama yaparak üniversite yönetimini ‘‘okul koridorlarında namaz kılacakları’’ tehdidinde bulunmuşlardı. obursali?cumhuriyet.com.tr. TAM VAKFI DİREKTÖRÜ ŞEN: Avrupa’da İslam karşıtlığı artıyor İstanbul Haber Servisi Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) Vakfı Direktörü Prof. Dr. Faruk Şen Avrupa’da son 5 yıl içinde İslam karşıtlığının önemli ölçüde arttığını söyledi. Şen, düzenlediği basın toplantısında, TAM Vakfı’nın Avrupa’da İslam ve İslamafobinin gelişimi konusunda, Almanya’da son dönemde halkın ve politikacıların İslama ve Müslümanlara nasıl baktığını ortaya çıkaran araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Avrupa’da İslam karşıtlığının yükselişte olduğunu vurgulayan Şen, Türkler arasında ankete katılanların yüzde 83’ünün kendisini dindar olarak tanımladığını, bu oranın 2000 yılında yüzde 73 seviyesinde olduğunu, Müslümanların yüzde 23’ünün cami derneklerine üye olduklarını, yüzde 22’sinin de ailelerinden en az bir kişinin cami derneği üyesi olduğunun ortaya çıktığını belirtti. Araştırmaya göre, eğitim seviyesi yükseldikçe dine olan bakışın daha liberalleştiğini anlatan Şen, ‘‘Alman kamuoyunda iddia edildiği gibi Türkler arasında gelişen dindarlık, Türk gençleri arasında köktendinciliğin giderek yayıldığı gerçeğini yansıtmaktadır’’ dedi. AKP’li Çömez’den Baykal’a mektup ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’li Turhan Çömez, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’dan, Fransa Sosyalist Partisi ile temas kurarak, sözde Ermeni soykırımıyla, Yahudi soykırımını inkar etmeyi suç sayan yasa arasında özdeşlik kurma girişimini önlemesini istedi. Baykal’a mektup gönderen Çömez, insanlığa karşı bir veya daha fazla suç işlendiğine itiraz edenlere 1 yıla kadar hapis cezası öneren yeni yasa teklifinin, Fransız Ulusal Meclisi’nin gündemine taşındığını kaydetti. Çömez, Baykal’dan Sosyalist Enternasyonal üyesi olan Fransız Sosyalist Partisi ile temasa geçmesini istedi. Toplu namaz kılmak istiyorlar Üniversitelerdeki bazı eylemler ise öğrencilerin dinci örgütler tarafından nasıl kullanıldığını gözler önüne seriyor. Şubat ayında İTÜ Vadi Erkek Öğrenci Yurdu’nda kalan öğrenciler, yurtta mescit açılmamasını protesto etmek için ‘‘toplu namaz’’ kılmıştı. Bu öğrencilere de ‘‘toplu ibadet gösterisi yapmak’’ suçundan, ‘‘kınama’’ cezası ve Nü resim yapanlara satırlı saldırı 29 Mart günü ise Marmara Üniversitesi Göztepe Yerleşkesi’nde resim bölümü öğrencilerinin ‘‘nü resimler’’ yapmasına tepki gösteren sağ görüşlü bir grup, fakültenin karşısındaki bir kafeyi basarak öğrencilere saldırmıştı. Satır ve döner bıçaklarıyla saldırıya uğrayan Resimİş Eğitimi Bölümü’nden bir öğretmen ve fakülte sekreterinin de aralarında bulunduğu dört kişi, yaralanarak hastaneye kaldırılmıştı. Gazi’de ‘küpe’ dayağı YTÜ ’deki dinci örgütler toplu namaz gösterisi yaparken Gazi Üniversitesi Araştırma Görevlisi Remzi Altunpolat da uzun saçlı olduğu gerekçesiyle saldırıya uğradı . Üniversitelerdeki şiddeti gösteren bir diğer çarpıcı olay da Gazi Üniversitesi’nde yaşandı. Gazi Üniversitesi araştırma görevlilerinden Remzi Altunpolat, 7 Nisan’da okul çıkışında ‘‘uzun saçlı ve küpeli’’ olduğu gerekçesiyle saldırıya uğramıştı. Altunpolat, kendisine saldıranların ‘‘Burası Gazi, ayağınızı denk alın. Burada bunu takamazsın. Çıkartacaksın o küpeyi’’ tehditleri savurduklarını söylemişti. SATILIK Bahçeşehir Boğazköy’de sahibinden satılık 105 m2 daire Tel: 0535 253 82 72 CUMHURİYET 06 K