28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 16 ŞUBAT 2006 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB 5 K 6 PB 4 Y 7 B 10 PB 7 B 9 PB 7 K 3 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya K 3 K 3 K 2 K 2 S 3 S 1 S 3 K 2 PB 13 Parçalı bulutlu Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB 11 PB 11 K 3 PB 5 K 2 K 3 K 4 K 3 K 5 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Bütün bölgelerimiz çok bulutlu, Karadeniz, İçAnadolu’nun doğusu, doğu ve güneydoğu Anadolu bölgeleri ile akşam saatlerinden sonra Edirne ve Çanakkale çevreleri ile kıyı Ege yağışlı geçecek. Yağışlar, Doğu Karadeniz ile kıyı Ege’de yağmur, Güneydoğu Anadolu’nun batısı ile Çanakkale çevrelerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. Hava sıcaklığı Marmara ve Ege’de biraz artacak. DIŞ MERKEZLER Oslo K Helsinki K Stockholm K Londra PB Amsterdam K Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih K 2 6 2 11 4 8 9 8 4 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K 8 Y 9 Y 14 K 7 K 9 PB 4 Y 14 PB 13 K 8 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm PB 11 PB 21 B 2 Y 16 K 2 PB 10 K 5 Y 15 Y 14 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Sisli Bulutlu Çok bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada me kâğıda sarıldı. Rejimin temel taşı yargıya karşı Başbakan’ın hukuksal saldırısını yazdı. O da yazılanları AKP grubunda okudu. Yargının da eleştirilebileceğini söyledi. Gerekçesi de bilimsel içerikte. Kanıt? RTE’den. Sokakta türbanlı, okulda türbansız öğretmeni savunurken Danıştay’a söylediği şu cümle: ‘‘Efendi, bu senin değil, Diyanet’in işi.’’ Bu ve benzeri söylemler RTE’nin öne sürdüğü gerekçeye göre ‘‘pozitif hukuk gereği’’ eleştirilermiş! ??? Hukuksal incilerini sıraladığı sırada bir başka mekânda bir başka karar yargıyla başının dertte olduğunu gösteriyor. RTE, iktidar olalı beri dava açma rekoru kıran bir siyasetçi. Bir ara işler tıkırındaydı; açtığı çoğu davadan küçük büyük tazminat kazandı. Lâkin, son aylarda davaları yitiriyor. Son örnek: Penguen dergisi kapağında RTE’nin başı öküz, yılan, deve, fil, kurbağa ve maymungibi kimi hayvanların vücuduyla özdeşleşince.. bastırdı davayı. Hesabına gelmeyen bir sonuçla sarsıldı. Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi yargıcı davayı reddetti ve... Herhalde kararı öğrendiğinde etli dudaklar daha aşağı sarktı. Yanaklar pembeden kızıla renk aldı. AKP grubunda, sessiz izleyiciler karşısında yargıya ders vermeye kalkışmak elbette kolayyyy! Ya mahkeme kararına? Sordular, yanıtladı. Yargı kararının gerekçesini bir görsünmüş, eleştirisini esirgemez, ‘‘ortalıkta bırakmaz’’mış! Koskoca Danıştay’a hukuk dersi veren bir Başbakan’ın, Asliye Hukuk Mahkemesi yargıcının verdiği karara gereken yanıtı vermeyeceği düşünülebilir mi? ??? İki darbeye aynı gün, bu kez dışardan üçüncü bir darbe eklendi: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden. RTE, medyatik dümenlerle içeride hukuktan sosyolojiye, sosyolojiden ekonomiye ne söylerse toplumun sindirmesini sağlıyor ama ‘‘dışardan’’ gelen yargı darbeleri.. üstelik türbanla ilgili sindirmek zorunda olduğu kararlar. Üstüne üstlük Danıştay’ın türban kararına karşı çıktığı bir sırada, türban konusunda AİHM’den gelen iki karar; imam hatiplerde derslere başörtüsüyle girilemez, diyor. Başörtüsüyle derslere giremeyen bir ‘‘hoca’’ hanımın başvurusunu da reddediyor. İçeriden dışarıdan; ama yargıdan bir günde üç darbe. Sindirilir gibi değil. Değil mi? Sindirir, sindirir. Unakıtan hakkındaki gensoru önergesinin gündeme alınması reddedildi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY AKP, Unakıtan’ı korudu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’nin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınması 179 kabul, 1. çekimser oya karşılık 342 oyla reddedildi. CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Unakıtan’ın Maliye Bakanlığı’nı ‘‘malı ye bakanlığı’’na çevirdiğini belirtirken Grup Başkanvekili Haluk Koç da Unakıtan nedeniyle, AKP’nin ‘‘kevgire döndüğünü’’ söyledi. CHP’nin, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında ‘‘Galataport ihalesi ve mal bildirimi banka hesapları konularında görevini kötüye kullandığı, ihaleye fesat karıştırdığı, ticari sır ve bankacılık sırrı kurallarını ihlal ettiği’’ gerekçesiyle verdiği gensoru önergesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın milletvekilleri üzerinde baskı kurması nedeniyle neredeyse ‘‘firesiz’’ reddedildi. ERDOĞAN’IN BASKISI SONUÇ VERDİ: 3 FİRE CHP’nin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında verdiği ikinci gensoru önergesinin oylamasında AKP’nin mazeretli milletvekilleri dışındaki firesi 3’te kaldı. Oylamada 179 vekil ‘‘kabul’’, 342 vekil ret oyu kullanırken AKP Van Milletvekili Halil Kaya çekimser kaldı. Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır ile Afyon Milletvekili İbrahim Hakkı Aşkar, Meclis’te oldukları halde Unakıtan’a tepki olarak oylamaya katılmadı. Yalçınbayır, ‘‘Özel mazeretim yoktu, kendi irademle katılmadım’’ derken Aşkar da ‘‘Meclis’te konuşmaları dinledikten sonra çıktım, doğru bildiğimi yaptım’’ dedi. TBMM Başkanı Bülent Arınç oy kullanamadığı, AKP’li Meclis Başkanvekili Sadık Yakut da birleşimi yönettiği için oylamaya katılamazken 11 vekil de rahatsızlıkları ya da yurtdışında bulunmaları nedeniyle ‘‘mazeret’’ bildirip oylamada hazır bulunmadı. bulundu mu? Bu bağ nereden kaynaklanıyor’’ diye soran Koç, Erdoğan, Unakıtan ve İskender Paşa cemaatinin önderi Esat Coşan’ı birlikte gösteren fotoğrafı göstererek ‘‘Acaba Başbakan’ı ‘Kemal Abi’ söylemine götüren bu bağ, bu fotoğraftaki ilişkilerden mi kaynaklanıyor’’ dedi. CHP Grup Başkanvekili Koç, Merter’de 6 ay önce iki aracın çarpıştığını, bunlardan birinin gümrükte el çektirilmiş bir araç olduğunu, içinden de Maliye Bakanı’nın eşi olduğunu söyleyen bir bayan ile Başbakan’ın şoförünün çıktığını anlattı. Koç, ‘‘Hanımefendinin altında devletin gümrükte el çektirilmiş arabasının ne işi var? Sayın Başbakan bunları biliyor mu, rahatsız olmuyor mu?’’ dedi. bu, kayıtlardan çıkacaktır.’’ Konuşmasında ‘‘Dede koruk yerse torunun ağzı kamaşır’’ atasözünü anımsatan Koç, ‘‘Abi sürekli koruk yiyor ama Başbakanı’ın ağzı hâlâ kamaşmıyor’’ diye tamamladı. Grup adına söz alan CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu da, ‘‘sözüne güvenilmez bir kişi olan Unakıtan’ın bu koltukta oturmaması gerektiğini’’ söyledi. Kılıçdaroğlu, ‘‘Bakanlığın adı artık halk arasında ‘malı ye bakanlığı’ olarak anılıyor’’ dedi. Oğlunun reklamını yaptı Maliye Bakanı Unakıtan, kendisine yönelik iddiaları ‘‘karalama kampanyası’’ olarak nitelendirdi. Danıştay’ın Galataport ihalesinin yürürlüğünü, planların Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca değil, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na onaylanması gerektiği gerekçesiyle durdurduğunu belirten Unakıtan, ihaleyi alan Sami Ofer’i övdü. Unakıtan ‘‘Ofer ile ilgili çıkar ilişkisi içinde olduğumu ima ediyorsanız çıkın erkek gibi söyleyin. Bunu ispat edemeyen adi bir müfteridir, adidir’’ dedi. Oğullarının mısır ithalatıyla ilgili iddiaları yanıtlayan Unakıtan, konuşması sırasında oğlunun ‘‘Unakıtan’’ adlı pastörize yumurtanın da reklamını yaptı. Unakıtan, ‘‘Oğlumun işi yumurta, tavuk bakıyor, tavuklardan yumurta elde ediyor. Pastörize yumurta yapıyor, hijyenik bir şey yiyorsunuz sayesinde, onu takdir edin’’ diye konuştu. Unakıtan, İstanbul’daki kaçak villalar konusunda ise mağdur olduğunu ileri sürdü. Unakıtan’ın oğlu İsrail’e gitti mi? Koç, Galataport, Kuşadası Limanı ve TÜPRAŞ ihaleleri öncesinde OferUnakıtan ailesi arasındaki ilişkilerle ilgili iddialara da dikkat çekerek şu görüşleri dile getirdi: ‘‘Belki yalanlayacaksınız. Yüzünüz kızarmadan ve tek ayağızı kaldırmadan söyleyin, mahdumunuz, Kemal bin Abdullah, yani Abdullah Unakıtan, bu meşhur ihalelerden önce Oferler’le görüşmek için birkaç kez İsrali’e gitti mi? Çünkü İsrail güvenlik açısından son derece sıkı bir ülke. Yalan söylediğinizde ‘Unakıtan’ı kayırın ricası’ Önerge sahibi olarak söz alan CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Unakıtan’ın bugün Maliye Bakanı olmasaydı, ‘‘hayali ihracat, vergi kaçakçılığı naylon fatura’’ suçlamalarından yargılanan ‘‘sıradan bir sanık’’ konumunda olacağına işaret etti. ‘‘Birileri Başbakan’a Unakıtan’ın kayırılması için ricada En az 500 bin YTL var Para dolu araç çalındı ANKARA (AA) Söğütözü’nde, ATM’ye para transfer eden zırhlı araç çalındı. Araçta 500 bin YTL ’den fazla para olduğu bildirildi. Söğütözü Orman Genel Müdürlüğü lojmanları önünde bulunan ATM’ye para taşıyan Vakıflar Bankası’na ait zırhlı araç kimliği belirsiz 3 kişi tarafından çalındı. Görevlilerin araç dışında bulunmasından faydalanan hırsızlar minibüsü çalıp içindeki paraları aldıktan sonra aracı Devlet Mezarlığı yakınlarında terk ettiler. Araçta, ATM’ye konulmak üzere 500 bin YTL ’den fazla para olduğu kaydedildi. Olayın banka görevlisi olduğu bildirilen 3 kişinin ATM’nin kasasını programladığı sırada meydana geldiği, hırsızların bu sırada aracı çaldığı, araç olay yerinden ayrılırken banka görevlisinin arkadan ateş ettiği belirtildi. Banka görevlileri ifadeleri alınmak üzere karakola götürülürken aracın kontağının üzerinde bırakılıp bırakılmadığının araştırıldığı bildirildi. Başbakan not gönderdi Başbakan Erdoğan, konuşması sürerken Unakıtan’a not gönderdi. Unakıtan’ın bu nottan sonra Baykal’a yönelik suçlamalara başlaması dikkat çekti. Unakıtan, Baykal’ın Angora Evleri’ndeki villasının ruhsatı ve tapusunun olmadığını ileri sürdü. Baykal, yerinden ‘‘Kooperatif o, 2 bin ortağı var, kooperatif daha bitmedi.Arazinin tapusu var’’ diye yanıt verdi. Unakıtan’ın ‘‘O evin, kaçak yaptığınız bazı yapıları var mı’’ sorusuna da Baykal, ‘‘Hayır yok’’ diye bağırarak karşılık verdi. Unakıtan, ‘‘Yalan söylemeyin, ben yapınca kaçak oluyor. Baykal’ın orada bahçesi var. Kamuya terk edilmiş yer de var bahçenin içinde. Kamuya ait yeri de bahçenin içine alıyorsun. Ben evlerimi kendi bahçemde yaptım, kamuya ait yere taşmadı’’ diye konuştu. Baykal’ın Antalya’daki arazisine 4 kez parselizasyon yapıldığını savunan Unakıtan, ‘‘Ben bir işlem yaptıysam, istifa ediyorum diyorsanız buyrun yapın. O servetin altından kalkamayacaksınız’’ diye konuştu. Unakıtan, ‘‘Meyveli ağacı taşlarlar’’ atasözünü anımsatarak, ‘‘Ne yapalım taşlayın bakalım’’ dedi. CHP’liler, Unakıtan’ın konuşması sırasında sık sık ‘‘Ofer’in uçağına bindin mi?’’, ‘‘Araba ne oldu?’’ diye laf attılar. konusunda ipucu veriyor. Irak’ta 15 Aralık 2005’te seçim yapıldı. Seçim sonuçlarının nasıl olması gerektiğine bir türlü karar verilemedi. Sonunda uzlaşmaya varıldı ve seçimlerden Şiilerin, Sünnilerin ve Kürtlerin kazançlı çıkması görüşünde birleşildi. Kabul edilen kesin sonuçlara göre Irak Meclisi’ndeki dağılım şöyle: Şii İttifakı 128, Kürt İttifakı 53, Ulusal Uzlaşma Cephesi (Sünni) 44, Ulusal Diyalog Cephesi (Sünni) 11, İyad Allavi Listesi (Şii) 25, Irak Türkmen Cephesi 1. ??? 1.5 aya yakın sürede alınan bu yolun ardından, sırada ikinci ve daha önemli aşama var: Yeni Irak hükümeti! Irak anayasasına göre hükümetin güvenoyu alması için salt çoğunluk yetmiyor. Toplam sandalye sayısının üçte ikisine karşılık gelen 184 oy gerekiyor. Bu durumda yeni hükümet, eğer uzlaşma sağlanabilirse en az 3 grubun ortaklığıyla gerçekleşecek. Şiiler kendi aralarında birleştiğinde Kürtlerle birlikte hükümet olabiliyorlar. Ancak Kürtler, ‘‘Biz Sünnilerin mutlaka hükümet içinde olmasını arzu ediyoruz’’ diye tutturuyor. Öyle anlaşılıyor ki bu ‘‘tutturmanın’’ ardında ABD var! ABD gelinen noktada şunu gördü: Sünnileri içine katamazsak, hükümetin yaşaması zor. Şiiler kendi aralarında ‘‘Başbakan kim olsun?’’ oylaması yaptılar, İbrahim Caferi kazandı. Bu da Irak tipi demokrasinin bir unsuru. Etnik gruplar kendi içlerinde kimin etkin olacağına ayrıca karar veriyorlar. Sonra öteki gruba durumu ‘‘tebliğ’’ ediyorlar. Genel uzlaşmaya varılırsa sırada üçüncü gerginlik var: Kritik bakanlıkların paylaşımı! İçişleri Bakanlığı’nı ve Petrol Bakanlığı’nı taraflar birbiriyle paylaşmak niyetinde değil. Bu tablo, Irak genelindeki gelişmelerden aslan payını alan Kürtler için gerileme dönemi başlatabilir. ??? Bağdat’taki hükümet çalışmaları sürerken Irak’ın bir de başka yüzü var: Direnişçiler! Amerikan yönetimi direnişçilerle kısa sürede baş edemeyeceğini kabul etti. İşi, Irak’ın iç dengelerine bırakmayı yeğlemiş görünüyor. Ola ki güçlü bir hükümet kurulursa, bu da beraberinde güçlü bir iç güvenlik örgütünü getirirse, direnişçiler gerileyebilir... Hemen vurgulayalım, bu beklenti tersine de dönebilir. Yani, direnişçiler kurulan hükümeti yönlendirmeye girişebilir. Irak’ın değişik kentlerindeki açıkgizli cezaevlerinde 100 binden fazla insanın bulunduğu tahmin ediliyor. Yakın geçmişte, her direnişçiyi ya da direnişçi destekçisini tutuklama politikasından vazgeçildi. Tek tek de olsa, tutukluları bırakma yaklaşımı benimsendi. Bu tutum değişikliği, adı konmasa bile direnişçilerin de Irak’ın siyasi yaşamında değişik biçimlerde yer alabileceğini gösteriyor. Anlaşılan direniş demokrasisi ile Amerikan demokrasisi koalisyona hazırlanıyor! ankcum?cumhuriyet.com.tr Erdoğan, başkanlık sistemi istiyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ‘‘Başkanlık sistemini ben de istiyorum ama şartlar şu an müsait değil’’ dediği öğrenildi. TBMM’de stajyerlik yapan bir grup öğrenciyi kabul eden Erdoğan’ın, öğrencilerin başkanlık sistemi ve seçilme yaşının 25’e düşürülmesine ilişkin soruları yanıtladığı öğrenildi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Erdoğan’ın öğrencilere, ‘‘Başkanlık sistemini ben de istiyorum ama şartlar şu an müsait değil’’ diyerek yanıt verdiğini söyledi. Unakıtan’a kitap ve dozer CHP İstanbul İl Örgütü, gazeteciyazar Nedim Şener’in ‘‘Fırsatlar Ülkesinde Bir Kemal Abi’’kitabını yurttaşlara dağıttı. İl Başkanı Şinasi Öktem, kitaptan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a da gönderdiklerini belirterek ‘‘Bir gün gecikmeli de olsa Unakıtan’ın yeni yaşını kutluyoruz. Cumhuriyet tarihinde, yaptıkları bu kadar tartışmalı olan başka Maliye Bakanı yok. Unakıtan ve aslında AKP’nin içyüzünü ortaya çıkaran kitaptan yararlanarak bu iktidarın gerçek yüzünü herkesin görmesini istiyoruz’’ diye konuştu. İstanbul Çevre Konseyi üyeleri de, Unakıtan, Üsküdar Belediye Başkanı Mehmet Çakır ve 3 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’na çevreye verdikleri zarar nedeniyle kargoyla ‘‘oyuncak dozer’’gönderdi. Çevre Konseyi kurucu sekreterlerinden Zafer Murat Çetintaş, ‘‘Koruma Kurulları ve Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün kaldırılmasını talep ediyoruz. Çünkü neyi korudukları belli değil’’ dedi. Irak’tan alacaklar sorunu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Irak ile petrol ürünleri ihracatından kaynaklanan alacak sorunu çözümlendi. Irak’a petrol ürünleri ihraç eden 34 Türk firmasının 1 milyar 20 milyon dolar tutarındaki alacağının tahsiline ilişkin, Irak ve Türkiye arasında imzalanan ‘‘Anlayış Muhtırası’’ imzalandı. İmza törenine katılan Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, 1 milyar 20 milyon dolar tutarındaki petrol ürünleri sevkıyatından kaynaklanan Türk firmalarının alacaklarının yeniden yapılandırıldığını söyledi. Tüzmen, ‘‘Bu çerçevedeki alacakların tamamı, yıl sonuna kadar aylık eşit taksitler halinde ve yüzde 3 gecikme faizi uygulanarak ödenecek’’ dedi. Türkiye kontenjanı doldu YOLSUZLUKLARLA İLGİLİ KONUŞURKEN MİROFONU KAPATILDI Yolsul ülkede Mumcu’dan imalı senaryo ferrari kuyruğu ? Baştarafı 1. Sayfada çok özel otomobilin daha lanse edilmeden ve satış fiyatı kesinleşmeden sipariş edildiğini söyledi.Ülgür, gelen yoğun talep üzerine kontenjanı arttırmak için İtalya’daki merkezle görüşmelere başladıklarını da açıkladı. Fiyatı 2 milyon dolara kadar çıkan bir otomobil yoğun talep görürken Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2004 yılı satın alma gücü paritesine göre yaptığı çalışma ise Türkiye nüfusunun yüzde 1.29’unun açlık sınırının, yüzde 25.6’sının ise yoksulluk sınırının altında yaşadığını gösterdi. Kırsal kesimde hem yoksulluk hem açlık büyümesini sürdürüyor. Kırsal kesimde açlık sınırının altında yaşayanların oranı yüzde 2.15’ten yüzde 2.36’ya, yoksulluk oranı ise yüzde 37’den yüzde 40’a yükseldi. TÜİK 2004 yılında dört kişilik bir ailenin açlık sınırını 182 YTL, yoksulluk sınırını da 429 YTL olarak hesapladı. 1 doların 780 bin lira olarak hesaplandığı çalışmaya göre, Türkiye’de 1 doların (780 bin lira) altında harcamayla yaşayanlar 9 bin kişiden 11 bin kişiye çıkarken 1 milyon 752 bin kişi günlük 2.15 doların, 14 milyon 681 bin kişi de 4.3 doların altında harcama yapabiliyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, gensoru görüşmeleri sırasında sataşma gerekçesiyle söz aldığında ilginç bir imada bulundu. Verilen süreyi aştığı için mikrofonu kapatılan Mumcu’ya, AKP’li Eyüp Ayar, ‘‘it’’ diye bağırdı. Gensoru önergesinin görüşmeleri sırasında Mumcu, sataşma gerekçesiyle söz aldığında Galataport ihalesiyle ilgili açıklamalar yaptı. Mumcu, ‘‘Galataport ihalesinin iptal gerekçesi, Danıştay kararı falan değildir. Kimse kendini kandırmasın. Başbakan Yardımcısı Şener neden aylarca imzalamadı? Bu Danıştay kararı nasıl bir imdat simidi oldu biliyorsunuz. Bunu Şener’e bile kabul ettiremediniz. Kimse vicdanının sesini bastırmaya çalışmasın. Ofer’in 3. olması gereken teklifinin 1. yapılması için ayarlama yapacaksınız... Kuşadası’nda Ofer, TÜPRAŞ’ta Ofer, Galataport’ta Ofer, şimdi başka işlerde Ofer. Çıkıp ne görüştüğünüzü açıklayacaksınız’’ dedi. kanı 2B arazisini kapatıyor. Ama bunu kendi kaydına alamadığı için bir arkadaşından rica ediyor. O arkadaşı o sıralarda naylon fatura işleriyle meşgul. O arkadaşı daha sonra devletin yönetim kademelerine geliyor. Kimse kimseyi kandırmasın... Önce bürokratlar, sonra dokunulmazlığı kaldırırsanız bu bakan Yüce Divan’a gidecektir. Bugün gizlediklerinizin yarın açığa çıkacağından kuşkunuz olmasın.’’ TBMM kulislerinde Mumcu’nun bu sözlerle ‘‘Unakıtan’a ait İstanbul Beykoz’daki 51 dönümlük 2B arazisinin asıl sahibinin Erdoğan olduğunu ima ettiği’’ yorumları yapıldı. BM raportörü Türkiye’ye geliyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BM İnsan Hakları Komisyonu’nun İnsan Hakları ve Terorizmle Mücadele Özel Raportörü Martin Scheinin, Türkiye’ye geliyor. Scheinin’in bir hafta süresince Ankara ve Diyarbakır’da yapacağı temaslar sırasında terorizmle mücadele alanında alınmış tedbirler ile bu tür tedbirlerin insan haklarının korunması ve desteklenmesi çalışmalarını nasıl etkilediği konularında birinci elden bilgi toplayacağı kaydedildi. Scheinin, Ankara ve Diyarbakır’ı ziyaret ederek hükümet yetkilileri, parlamenterler, Milli Güvenlik Kurulu, askeri ve sivil kuruluşların yanı sıra uluslararası kuruluşların temsilcileriyle bir araya gelecek. Baykal muhatap almadı Baykal ise genel kurulda Unakıtan’a yanıt vermedi. Gazetecilerin soruları karşısında da sessiz kalan Baykal, bir araya geldiği kurmaylarına, ‘‘Angora’daki ev kooperatif, o nedenle tapu kooperatif üzerine, bireysel olarak tapu almak ya da inşaat yapma şansı yok. Unakıtan, tartışmanın mecrasını değiştirmek için böyle bir taktik izledi’’ değerlendirmesini yaptı. CHP kurmayları, Baykal’ın evinin önünde kendisine ait özel bahçe olmadığını, o bahçenin herkese açık olduğunu belirtirken Baykal’ın genel kurulda Unakıtan’a yanıt vermemesinin gerekçesini de ‘‘Unakıtan tartışmayı kendi üzerinden başka mecraya kaydırmak istiyor, genel başkan buna olanak vermek istemedi’’ olarak açıkladı. AKP’liler ‘it’ diye bağırdı Mumcu’nun konuşması sırasında AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, ‘‘Ukala ukala konuşma öyle’’ diyerek laf attı. Bunun üzerine Mumcu, ‘‘Yok öyle yağma, hesap soracağız’’ dedi. Bu sırada AKP’li Ayar’ın ‘‘it’’ diye bağırması dikkat çekti. Mumcu, kendisine verilen süre dolmasına karşın konuşmayı sürdürürken birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Sadık Yakut mikrofonu kapattı. Mikrofonun sesinin kesilmesi, CHP’li ve ANAVATAN’lı milletvekillerince sıra kapaklarına vurularak protesto edildi. Yakut, mikrofonu açmamakta direnirken Mumcu, ‘‘Yüreğiniz varsa Ofer’le ne konuştuğunuzu açıklayın’’ diyerek konuşmasını sürdürdü. 6 kişiye 74’er bin YTL ? ANKARA (AA) Şans Topu’nun bu haftaki çekilişinde 5+1 bilen 6 kişi 74 bin 831 YTL, 40’ar YKr ikramiye kazandı. Şanslı numaraların 05, 09, 11, 16, 19 + 11 olarak belirlendiği çekilişte 5 bilenler 1366 YTL 45’er YKr, 4+1 bilenler 153 YTL 30’ar YKr, 4 bilenler 12 YTL 80’er YKr, 3+1 bilenler 7 YTL 70’ar YKr, 3 bilenler 1 YTL 80’er YKr, 2+1 bilenler 2 YTL 55’er YKr, 1+1 bilenler ise 1 YTL 45’er YKr ikramiye kazandı. ‘Arazinin asıl sahibi Erdoğan’ Mumcu, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın ‘‘Bu iddiaları istihbarat örgütü senaryo yapsa bunun gerçekleşmesi mümkün mü’’ sözü üzerine de şu iddiada bulundu: ‘‘Hiçbir 2B arazisi üzerinde parti binamız yok. Şimdi ben de bir senaryo çiziyorum. Önce bir belediye baş CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear