21 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 ŞUBAT 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Merkez’den yine dövize müdahele Ekonomi Servisi Merkez Bankası, döviz piyasalarında oluşan ve ‘‘oluşması beklenen aşırı oynaklığı’’ önlemek üzere döviz piyasalarına yaklaşık üç aylık aradan sonra yeniden alım yönünde müdahale etti. Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, döviz kurundaki oynaklığın Merkez Bankası’nca yakından takip edilerek, aşırı oynaklık durumunda doğrudan müdahale edilebileceğinin kamuoyuna açıklandığı anımsatıldı. Açıklamada, ‘‘Son günlerde, uluslararası piyasalardaki gelişmelerin de etkisiyle döviz satışlarında artışlar gözlenmektedir. Bu çerçevede, oluşan ve oluşması beklenen aşırı oynaklığı engellemek üzere doğrudan alım yönünde müdahale edilmiştir’’ denildi. 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Babacan ve Krueger’in hoşuna giden, Erdoğan’ı açmadı Ekonomi Servisi IMF’ye verilen niyet mektuplarında taahhüt edilen hedeflerin tutturulmasını ‘‘ekonomi politikasının başarı ölçütü’’ olarak gören Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, meğer bunlardan pek hoşlanmazmış. Ali Babacan’ın ya da IMF Birinci Başkan Yardımcısı Anne Krueger’in hoşuna giden, Erdoğan’ın hoşuna gitmezmiş. Dahası, örneğin özelleştirmelerde ‘‘dikkatli ve hassas olmalıymışız’’. ANKA’nın konuya ilişkin haberine göre Erdoğan, geçen hafta içinde Türkİş Genel Başkanı Salih Kılıç ve yönetim kurulu üyelerini kabul etti. Abdüllatif Şener, Kemal Unakıtan, Ali Babacan, Murat Başesgioğlu ile Ali Coşkun’un da bulunduğu görüşmede, enerji sektöründeki özelleştirmeler de gündeme geldi. Unakıtan’ın, Türkiye’yi 21 bölgeye ayıran enerji dağıtım özelleştirmelerine olanak sağlayan yasal düzenlemenin TBMM’de birkaç gün önce kabul edildiğini ifade etmesi üzerine Babacan, bu gelişmenin çok ‘‘hoşuna gittiğini’’ söyledi. Bu sözlere Başbakan Erdoğan, ‘‘Ali Bey’in hoşuna gittiyse benim hoşuma gitmedi. Ali Bey’in hoşuna gitmesi, Anne Krueger’in hoşuna gitti demektir. Bu benim hoşuma gitmez’’ dedi. Erdoğan, enerji özelleştirmeleri konusunda dikkatli olunması uyarısında da bulundu. Yeni Boyutlar Arkadaşımız, gazeteci Asiye Uysal yıllardır yerleşik yaşadığı Londra’dan geldi. Her zamankinden daha tepkili; uyum sorunu, yabancılaşma üzerine gözlemlerini anlatıp durdu.. Yeni kırılma noktası, ‘‘karikatür krizinin’’ ardından işlerin iyice sarpa saracağını düşünüyor: ‘‘Sıradan bir insanın, sokaktaki İngilizin zaten Müslüman dünyasına, olup bitenlere bakışı çok yüzeysel, çok çarpık, çok benmerkezciydi. İş çığrından çıktı. Batı medyası kendi tezlerini, yukardan bakışlarını beslemek üzere, yaşanan olayları öylesine etkili kullanıyor ki... Müslümanlık şiddet, terör, ilkellik, vahşet algılamaları ile özdeşleşti. İslam paranoyası ortaya çıktı. Gerçekleri serinkanlı konuşmanın olanağı kalmadı. Kimseyle konuşamıyor, haberleri izlemeye dayanamıyorum...’’ İslam dünyasındaki gelişmeler ‘‘kültürler, dinler, uygarlıklar çatışması’’ tezlerini ortaya atanların ekmeğine yağ sürmekle kalmıyor. Zengin kuzey dünyasındaki dinler, mezhepler eksenindeki ayrımcılıktan çok daha keskin, çatışmacı, kan kokan ayrımcılığın yeni boyutlarını ortaya çıkarıyor.. ??? Olması gereken inançları ile alay edilen, onurlarıyla oynandığına inanan Müslümanların tepkide kenetlenmeleri, emperyalizmin çıkarlarına hizmet eden oyunu bozmalarıydı. Elbette demokrasi gelenekleri olmayan, diktatörlük rejimlerinin egemen olduğu İslam dünyasından teksesli, güçlü demokratik çıkışlar, milyarlarla Müslümanın duygularını yansıtacak ortak eylemler beklenemezdi. Yine de İslam adına, karikatürleri protesto gerekçesi ile ayağa kalkan İslam dünyasının, Müslüman inancına dönük bu kadar zararlı işler yapabilecekleri düşünülemezdi. Sonuç olarak Müslümanın Müslümanı öldürdüğü şiddet eylemleri tırmanıyor. Sözde öfkenin odağındaki haksız ideolojinin sahiplerini uyarıcı, ders verici çıkışlar, örneğin ürün boykotu eylemleri tam bir fiyasko. Ama karikatürleri protestodan yola çıkarak radikal İslami hareketlere yeni güç, boyut kazandırma operasyonları tam gaz. İslam dünyasında hemen her ülkenin kendi özelinde, şeriatı daha gerici, fanatik yorumlayan, şiddeti araç yapmış örgütleri güç kazanıyor. Pakistan’da siyasal İslamın en radikal örgütlerinin, tarikatların ittifak yaptıkları şiddet eylemlerinde, çıkan çatışmalarda sadece insanlar ölmüyor. İktidara doğru yürüdükleri, iktidarı devirmek üzere oldukları gözlemleniyor. ??? Şimdi İslam dünyasında daha fanatik, ilkel şeriat yorumlarıyla tanınan radikal İslami örgütler çok daha etkin ve güçlü olarak öndeler. İran’da eskileri aratan fanatik iktidar, kitlelerden destek alan çok daha fanatik çıkışlar yapabiliyor. Filistin’de Hamas’ın seçim kazanmasına şaşıran ABD, AB ülkeleri, kendi elleri ile yarattıkları sonuçtan besbelli ders çıkaramadılar. Irak’ta işgalden sonra yarattıkları ayrımcılıktan, sonuçlarından korkmayı düşünmediler. Besbelli sandıktan birbirine düşman Şii, Sünni, Kürt partilerine kurduracakları koalisyon iktidarını, ırklar, mezhepler çatışmasını daha kolay kullanacaklarını, sömüreceklerini düşünüyorlar. Çok tehlikeli, İslamda mezhep, aşiret, ilkel, geriye giden şeriatçılık üzerinden çıkar oyunu oynuyorlar. Nereye kadar? Akbank büyümek için UBS Limited’e, Denizbank ortaklık görüşmeleri için JP Morgan’a yetki verdi Bankalar ‘damat’ arıyor ? Akbank, satın alma için 4 milyar YTL ’lik bir kaynağı elinde bulunduruyor. ? Ortaklığı gündeminde tutan Finansbank’ın piyasa değeri 4.2 milyar dolar, Denizbank’ın ise 2.8 milyar dolar seviyesinde. Ekonomi Servisi Türkiye’nin önde gelen bankalarından Akbank, farklı büyüme alternatiflerini değerlendirmek için UBS Limited’i, Zorlu Grubu’na bağlı Denizbank ise hisseleriyle ilgili olarak stratejik seçeneklerin tespiti için yatırım bankası JP Morgan’ı görevlendirdi. Geçen günlerde tarihinde ilk kez 1 milyar doları (1 milyar 438 milyon YTL) aşkın net kâr açıklayan Akbank’ın UBS Limited’i danışman olarak yetkilendirme kararı, Borsa’ya gönderilen açıklamayla kamuoyuna duyuruldu. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Sabancı Holding’in önceki gün yapılan yıllık toplantısında ‘‘Bankacılık Sabancı Holding’in ana işidir ve ana işi olmaya devam edecektir. Tabii ki Akbank lider olduğu için, liderliğe yakışır sorumluluk bilinciyle önüne çıkan fırsatları değerlendirecektir’’ görüşüne yer vermişti. Akbank Murahhas Azası Suzan Sabancı Dinçer de geçen yıl uluslararası finans dergisi Institutional Investor’a yaptığı açıklamada, 2006’da Akbank’ın yerli bir banka alabileceğini söylemişti. Suzan Sabancı, Akbank’ın 4 milyar YTL’yi aşan serbest sermayesinin, bir satın alma söz konusu olduğunda değerlendirilebileceğini belirtmişti. Cari açık 22.8 milyar dolar Ekonomi Servisi Türkiye’nin cari işlemler açığı 2005 yılında, önceki yıla göre yüzde 46,4 artarak 22 milyar 852 milyon dolara çıktı. Cari işlemler dengesi, 2004’te 15 milyar 604 milyon dolar açık vermişti. Merkez Bankası, 2005 yılına ilişkin ödemeler dengesi verilerini açıkladı. Verilere göre cari işlemler açığı, 2005 yılı Aralık ayında ise önceki yılın aynı ayına oranla yüzde 22,6 artarak 3 milyar 568 milyon dolar oldu. Cari açıktaki artışta en büyük paya sahip olan dış ticaret açığı ise ödemeler dengesi tablosunda yer aldığı şekliyle, önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,4 oranında artarak 3 milyar 295 milyon dolar olarak gerçekleşti. Zorlu, Denizbank için harekete geçti Uzmanlar Denizbank’ı satılabilir orta ölçekli bankalar arasında cazip bir aday olarak gösteriyor. Türk bankacılık sektörüne yabancı ilgisinin arttığı bu dönemde, olumlu bir bilanço yapısına sahip olan Denizbank’ın piyasa değeri 2.8 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. Son yıllarda yerli ve yabancı büyük bankaların yakından takip ettiği Finansbank da geçen yıl aralık ayında ortaklık, hisse satışı ve işbirliği opsiyonlarını değerlendirmek için Morgan Stanley’e yetki vermişti. 2001 yılında 84 milyon dolar olan piyasa değerini 4 yılda 50’ye katlayan Fiba Holding bünyesindeki Finansbank’ın 2005 sonu itibarıyla piyasa değeri 4.2 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. ‘Polonyalı muslukçu’ya hayır! Ekonomi Servisi Avrupa Birliği’nde (AB) hizmet sektöründe serbest dolaşımın sağlanması yönündeki tasarı yoğun protestolara yol açtı. Avrupa Parlamentosu’nun bulunduğu Fransa’nın Strasbourg kentinde toplanan, Avrupa’nın dört bir yanından gelen 30 bin gösterici, kuaför, muslukçu gibi hizmet sektöründe çalışanların Avrupa’nın herhangi bir ülkesinde çalışabilmesine ve dükkân açmasına imkân veren tasarıya karşı çıktılar. Hizmet sektöründe serbest rekabet ilkesinin hayata geçmeye başlamasıyla Fransa’da sayıları artan Polonyalı muslukçular, tasarıya ‘‘hayır’’ diyenlerin sloganına ilham kaynağı olmuştu. Avrupa çapında sendikalar tarafından düzenlenen gösterilerde, tasarının yasalaşması halinde Batı Avrupa’nın, Doğu Avrupa’dan ucuz işgücü akınına uğrayacağını, böylece büyük iş kaybı yaşanacağını ve sosyal güvenlik sisteminin bu yükü kaldıramayacağını savunuyorlar. Tasarı Avrupa Parlamentosu’nda bugün oylanacak. Merkez sağ partilerin oluşturduğu Avrupa Halk Partisi ve Sosyalistler tasarıya aleyhte oy vermek konusunda anlaşmaya varmışlardı. Ancak eski Doğu Bloku ülkelerinden gelen bazı milletvekillerinin son anda anlaşmaya uymayabilecekleri belirtiliyor. Miles&Smiles üyeleri daha fazla olanaktan yararlanacak THY’den ayrıcalıklı uçuş avantajı sahip olacaklar. Ekonomi Servisi Türk ? Üyeler Garanti BankaHava Yolları (THY) Genel Genel Müdür Kotil, THY’nin sı tarafından sunulan Müdürü Temel Kotil, filoyolcularına çok daha farklı Shop&Miles kredi kartı ile sunda bulunan 86 uçağıyhizmetler sunmak için yapacakları alışverişlerde la, dünyanın 111 kentine Miles&Smiles programını de millerini yükseltebiledüzenlediği seferlerle Türcekler. kiye’yi dünya ile buluştu geliştirdiğini kaydetti. ran THY’nin, yolcularına ? Otel, araba kiralama, çok daha farklı hizmetler sunmak pıldığını, bir tanesinin de uçuşa de sağlık hizmeti olanaklarından yarariçin Miles&Smiles programını ge vam ettiğini kaydetti. lanabilecekler. Üyeler ayrıca Classic THY’nin 29 Ekim 2000 tarihin kart sahibi üyeler, son 12 ay içerisinliştirdiğini kaydetti. THY, üyelerin daha fazla ayrıca de uygulamaya başladığı özel yol de sadece 20 bin Club Mil karşılığı lığa sahip olacağı yeni özel yolcu cu programı ile bugüne kadar 772 uçuş gerçekleştirerek Classic Plus programı ‘‘Miles&Smiles’ı’’ hiz bin üyeye ulaştığını belirten Ko kart sahibi olabilecek ve Ekonomi mete sundu. Programın tanıtımı til’in verdiği bilgiye göre yeni avan Class’da seyahat edilse dahi, bu kart için Genel Müdürlük Binası’nda tajlardan bazıları şunlar: ile tüm Türk Hava Yolları iç hat basın toplantısı düzenleyen THY ? THY’nin özel yolcu sıfatına uçuşlarında Business Class kontuGenel Müdürü Temel Kotil, gaze sahip Miles&Smiles üyeleri, Clas arında checkin yaptırabilecek, özel tecilerin sorularını da yanıtladı. sic ve Elite kart hizmetlerinin yanı bekleme salonlarından faydalanabiHâlâ filoda 4 adet RJ 100 uçağı bu sıra, yepyeni ve avantajlı iki yeni lecek, ek ücret ödemeden daha fazlunduğunu belirten Kotil, bunlar kart Classic Plus ve Elite Plus ile ta la bagaj taşıma hakkı ile seyahat etdan 3’ünün iade bakımlarının ya nışarak çok daha farklı yeniliklere me imkânı bulabilecekler. [email protected] Kapasite kullanımı düştü ? Uzun Kurban Bayramı tatili, olumsuz hava koşullarının da etkisiyle ihracattaki azalış ocakta imalat sanayinin kapasite kullanımının geçen yıla göre 1.1 puanlık düşüşle yüzde 75.5’e kadar gerilemesine yol açtı.Türkiye İstatistik Kurumu imalat sanayiinde eğilimler anketi 2006 Ocak ayı sonuçlarını açıkladı. Söz konusu ayda imalat sanayiinde kapasite kullanım oranı devlet sektöründe yüzde 82.9, özel sektörde ise yüzde 74.3 oldu. Catering’in Türkiye platformu ? Avrupa Catering Birliği (ECA) Türkiye Platformu kuruldu. ECA’nın 2006 ile 2008 yılları arasındaki ‘‘Yeni Ufuklar Yaratmak’’ adı altındaki ‘‘Catering Endüstrisi, Turizm ve Konukseverlikte Kalite, Üretim ve İşletme Performansına Bakış’’ projesine Türkiye talip oldu. ECA Türkiye Platformu Başkanlığı, 27 sivil toplum örgütünün desteklediği Sağlıklı Gıda Platformu’yla birlikte projeyi yürütecek. Proje çalışmalarıyla AB’nin sivil toplum örgütlerine ayırdığı fonlardan yararlanılması planlanıyor. Hallere girmeden doğrudan satış önlemi narenciyeye bu sezon yaramayacak Üretici portakalını gömüyor FARUK KESKİN Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bir çiftçiyi azarlamasının ardından gündeme gelen, narenciye üreticisi için alınan ‘‘hale girmeden doğrudan satış’’ önlemi, üreticinin bu sezon işine yaramayacak. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın, narenciye üreticisinin 15 Mart 2006 tarihine kadar ürününü hallere girmeden doğrudan satmasına yönelik uygulaması, satışların maliyetleri karşılamaması nedeniyle zamanında hasat edilmeyen ve bu nedenle ürününün dörtte üçlük bölümü çürüyen çiftçiyi kurtarmaya yetmedi. Antalyalı üretici, dökülen portakalların ağaç diplerinde çürüdüğüne dikkat çekerek, bu saatten sonra alınacak önlemlerin de pek fayda getirmeyeceği görüşünde. Bu arada çürüyen portakallar bahçelerde açılan kuyulara gömülüyor. Narenciye üreticisi ve eski Serik Ziraat Odası Başkanı İsmet Akça, gerek li temizliğin yapılıp önlemlerin alınmaması halinde çürüyen portakalların ağaçlarda ciddi hastalıklara neden olabileceğini belirterek ‘‘Taşıma gibi ek bir maliyete girmemek için ağaçlarından dökülen portakalları 78 metre derinliğinde açtığımız kuyulara doldurarak oradan kaldırmaya çalışıyoruz. Bu yıl narenciye üreticisi için adeta bir yıkım olmuştur’’ dedi. ‘TZOB SESSİZ KALDI’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çiftçi Sendikaları Konfederasyonlaşma Platformu Sözcüsü Abdullah Aysu, çiftçiye vurulan darbenin sonucu oluşan tahribatın artmasına karşın, Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin (TZOB) ‘‘pasif kaldığını’’ belirterek TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar’ı dolaylı olarak eleştirdi. Aysu, ‘‘TZOB’de bir sessizlik hâkim. Başkan kamuoyuyla (tarımdaki sorunları içeren) dosyaları paylaşmıyor. Bire bir çiftçinin sözcüsü değil. Bu görevi yürütmesi gerekirken yürütmüyor’’ diye konuştu. TZOB Başkanı Bayraktar ise, Cumhuriyet’in konuyla ilgili görüşme isteği üzerine yaptığı yazılı açıklamada ‘‘Sayın Başbakanla tartışmaya giren Kemal Öncel mahalli ziraat odamızın üyesi değildir. Ziraat odası başkanlarının bu kişi üzerinden siyasi rant elde etmeleri düşünülemez. Biz bir siyasi parti değiliz’’ değerlendirmesinde bulundu. Bayraktar ‘‘Hükümet üyelerine, sayın Başbakana çiftçilerimizin sorunlarını aktarmaya çalışıyoruz. Çiftçilerimiz sıkıntılıdır. Bu koşullarda, Hükümetin TZOB ile daha verimli bir diyalog ortamı oluşturmasında fayda vardır. ’’ dedi. CUMHURİYET 13 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear