26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13 ŞUBAT 2006 PAZARTESİ 6 İNCELEME TİP, 13 Şubat 1961 yılında 12 sendika tarafından kuruldu. Türkiye sosyalist hareketinin amiral gemisi olan TİP, işçinin, aydının sesiydi. Türkiye’nin sol tarihinde önemli bir süreç başlatan ve büyük ilgi gören TİP, emperyalizmle, gelir dağılımındaki adaletsizlikle mücadele etti, aydınlanmacı bir işlev gördü. DİSK, varlığını bağımsızlıkçı, devrimci temeller üzerine kurdu; sınıf ve kitle sendikacılığı ile örgütlenmeye yeni bir ivme kazandırdı. Demokrasi, özgürlük, barış için mücadele veren DİSK, işçilerin salt ekonomik yaşamları için değil yurt ve dünya sorunlarıyla ilgilenmelerinin yolunu da açtı. Türk solunun ikiz kardeşleri SÖNMEZ TARGAN akın tarihimizde Türkiye işçi sınıfı devinmesine damgasını vuran ve kendisini solda tanımlayan iki önemli örgütsel çıkış var. Ne ilginçtir ki bu iki örgütsel çıkışın kuruluş yılları ayrı olmakla birlikte doğuş günleri aynı. Bunlardan biri 13 Şubat 1961 yılında kurulan Türkiye İşçi Partisi’dir (TİP). Diğeri ise solda o güne değin konfederasyon düzeyinde ilk kez 5 sendikanın bir araya gelmesiyle 13 Şubat 1967 yılında kurulan Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’dur (DİSK). Türk solunun bu iki sınıf ve kitle örgütlenmesinin kuruluş günlerinin aynı olması tarihsel bir rastlantı mıdır, yoksa bilinçli bir yeğleme midir? 27 Mayıs askersel devirmesinin bir hukuk aklanması olan (beraat) 61 Anayasası’nın getirdiği demokratik ortam ve toplumsal özgürlükler rüzgârı içinde 12 sendikacı tarafından kurulan TİP, Türk siyasal yaşamının ilk yığınsal ve legal bir sol partisi olarak tarihe geçecekti. Kurucuları içinde ileride kurulacak DİSK’e de adını verecek olan şu kişiler bulunmaktaydı: Kemal Türkler (maden işçisi), Avni Erakalın (tekstil işçisi), Şaban Yıldız (tekstil işçisi), İbrahim Güzelce (basın işçisi), Ahmet Muşlu (çikolota sanayii işçisi), Rıza Kuas (lastik işkolu işçisi), Kemal Nebioğlu (gıda işkolu işçisi), Hüseyin Uslubaş (tütün işçisi), Saffet Göksözoğlu (ilaç sanayii işçisi), Salih Özkarabay (basın işçisi), İbrahim Denizlier (nakliyat işçisi), Adnan Arıkan (şoför). ONURLU BİR SİYASET İZLEDİ Y Türk toplumuna kazandırdıkları T SOSYALİST BİR ÇİZGİ Partinin kuruluşunda belirlenen izlencenin bilimsel anlamda sosyalist bir içerik taşımadığı söylense de giderek sosyalist bir çizgiye oturduğu görülecektir. Özellikle Mehmet Ali Aybar’ın 1 Şubat 1962’de parti genel başkanlığını kabul etmesi ve Nisan’da parti tüzüğüne sosyalizm sözcüğünün kazandırılmasıyla toplumcu aydınlardan ve ülkemizin değişik halk kesimlerinden TİP’e yoğun katılımlar oldu. Artık TİP bir sınıf ve kitle partisi olarak siyasal arenada yerini almak konusunda hızla ilerleyecekti. TİP’in yığınlarla açık buluşması ve topluma kök salması 1963 yılında katıldığı yerel yönetim seçimleriyle başladı. İşçi sınıfının ve emek ordusunun sesi, TİP’in bu seçimlerdeki radyo konuşmalarıyla siyasal yaşamın gündeminde adeta bir bomba gibi patladı. Artık TİP’in mikrofonundan işçilere, köylülere, gençlere, ezilen, sömürülen ve yoksul geniş halk kitlesine açıkça sesleniliyordu. 60’lı yıllarda, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra ilk kez emperyalizme karşı yeniden ve kitlesel bir biçimde savaşım vermenin kanalları, TİP’in yürüttüğü özgün ve kararlı çalışmalarla açıldı. Behice Boran, 26 Şubat 1977’de İstanbul’daki büyük kongrede konuşurken. Cumhuriyet Arşivi) 1 Mayıs 1975 günü Behice Boran’ın genel başkanlığında ikinci kez kurulan TİP’in, gerek tüzüğünde gerekse parti izlencesinde belirtilen amaçlar açısından bilimsel sosyalizmin evrensel ilkelerine daha çok yaklaştığını görmekteyiz. Ancak, birincisi gibi ikincisi de kapatılacak, 12 Eylül askersel devirmesinin kapattığı tüm siyasal partiler içinde o da yerini alacaktı. 12 Eylül sürecinde yurtdışına çıkan Behice Boran, zorunlu sürgün olarak yaşadığı Brüksel’de yürüttüğü siyasal çalışmalar sonucunda TİP ve TKP’yi (Türkiye Komünist Partisi) Türkiye Birleşik Komünist Partisi (TBKP) adıyla tek bir çatı altında birleştirerek ve bu yeni oluşumun ilk kurucu genel başkanı olarak yaşama gözlerini yumacak ve siyasal yaşamı da öylece noktalanacaktı. (10 Ekim 1987) Behice Boran’la yeniden İP’in siyasal varlığının tarih sahnesine çıkışıyla Türk toplumuna kazandırdıklarını satırbaşlarıyla özetlemek gerekirse şunları görmek olasıdır: ? Kitlelerin solla tanışması, bilimsel sosyalizmin bir öcü olmaktan çıkıp en geniş kesimlerin bilincine yansıması, ? Basın, yayın, kültür ve sanat yaşamımızda sol ürünlerin ağırlık kazanması, aydınlar topluluğunun yazı ve söylemlerinde sol duruşun saygınlık kazanması, ? Türkiye’de sosyal demokrat devinmesinin doğuşuna ortam hazırlanması, ? İşçi evreninde ve özellikle sendikal alanda sınıf ve kitle sendikacılığı bilincinin oluşturulması, DİSK’in kurulması, ? Gençlerin etkin bir biçimde siyasete katılmaları, ülke ve toplum sorunlarında sorgulayıcı bir tutum takınmaları, ? Demokratik kitle örgütlerinde, oda ve meslek kuruluşlarında sol söylemin yaygınlaşması, yönetimlerinde seçenek konuma gelmesi, ? Türkiye’nin demokratikleşmesi; bağımsız, başı dik, onurlu bir siyaset izlemesine örnek olması, ? Parlamento ve yerel yönetimler de dahil Türkiye’nin son yüz yıllık yakın tarihinde emeğin ilk kez bilinçli ve örgütlü bir biçimde yönetim organlarında temsil edilmesi. TİP’li sendikacılar tarafından kurulan DİSK’in tarihi direnişler, grevler ve yargılamalarla dolu Mücadelelerle dolu 39 yıl 1 3 Şubatta 1967’de doğan DİSK de TİP kökenli sendikacılar tarafından kurulmuştu. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu adıyla Kemal Türkler’in başkanlığında Türkiye Madenİş, Rıza Kuas başkanlığında Lastik İş, İbrahim Güzelce’nin temsil ettiği Basınİş, Mehmet Alpdündar başkanlığındaki Türk Madenİş, Türkİş’ten ayrılarak yanlarına Kemal Nebioğlu başkanlığında Bağımsız Türkiye Gıdaİş’i de alarak 5 sendika tarafından kurulmuştu. Kuruluş tüzüğünün amaç bölümlerinde görülen şu belirlemeler ise adeta TİP’in kuruluş gerekçesini anımsatır: ‘‘İşçi sınıfının ekonomik, sosyal ve kültürel bakımdan kalkınması ve yücelmesi için öncelikle, Türkiye’nin her bakımdan tam bağımsız olması ve güçlü bir kalkınma yoluna girmesini zorunlu görür. Bundan ötürü de Türk işçi hareketinin anayasada öngörülen köklü dönüşümlerin gerçekleşmesini sağlayacak bir devrimci öze kavuşmasını şart sayar.’’ DİSK, verili düzen içinde yer almış sarı sendikacılık anlayışına karşı bir tepki olarak sınıf ve kitle sendikacılığı temeli üzerine kurulmuştur. Varlık nedenini açıklayan iki temel özelliği bağımsızlıkçı ve devrimci oluşudur. DİSK’in ortaya çıkışıyla Türk sendikal devinmesi yeni bir ivme kazandı. İşçilerin salt ekonomik yaşamları için değil, yurt ve dünya soyürütme kurulu üyeleri olarak yer alrunlarıyla ilgilenmelerinin, bu komaktaydı. DİSK’in oluşmasında ve nuda uğraş vermesinin yolu da açılgelişmesinde en büyük emeği geçenmış oldu. Özellikle de toplu iş sözlerden biri de şüphesiz İbrahim Güleşmelerinde ekonomik istemlerin zelce’ydi. Güzelce 11 Nisan 1976’da yanı sıra sosyal, kültürel konularda öldü ve cenazesi görkemli bir töbeklentilerinin maddeler halinde sorenle kaldırıldı. Güzelce’den boşamutlandırılması bu alanda görülen lan yere Mehmet Karaca, yürütme önemli bir atılımdı. kurulu üyeliğine ise Fehmi Işıklar geDİSK’in kuruluşundaki yürütme tirildi. Bu gelişmelerle DİSK’in pokurulunda Kemal Türkler Genel Kemal Türkler litikalarında sosyal demokrasiye evBaşkan, İbrahim Güzelce Genel Sekrilen bir süreç başladı. reter, Kemal Ayav, Macit Karabulut ve ŞinaDİSK’e yeni katılımlarla kitle tabanı gittiksi Şengün kurul üyeleri olarak görev aldılar. çe büyümeye, sendikal yaşamdaki etkisi daha da güçlenmeye devam ediyordu. 13 Şubat 1977’de yapılan törende konuşan Genel BaşMEKÇİNİN ÇEKİM MERKEZİ OLDU kan Türkler, şu gerçeği vurgulamak gereksiDİSK’in dikkat çeken bir yanı da özellikle nimini duymuştu: ‘‘DİSK üç beş kişinin eseri özel kesimde örgütlenmesiydi. Ve toplusöz değildir. DİSK, 1872’lerde ilk kez grev yapan, leşmelerde elde ettiği başarılar Türk işçi dün 1920’lerde Kurtuluş Savaşı’nın en ön saflarınyasında çekim merkezi durumuna yükselme da dövüşen, işgal altındaki İstanbul’da 1 Masinin temel dayanaklarından birisiydi. Kuru yıs bayrağını yükselten; yasak, baskı, cinayet luşundan hemen sonra 1967 yılında ‘‘Açlığa ve aldatmacalarla örgütlenmesine yasaklar konulan işçi sınıfının tarihsel mücadelesinin doKarşı Savaş’’ kampanyasına katılması, DGM’lerin kapatılması kampanyalarını düzen ğal bir ürünüdür.’’ lemesi, 274275 sayılı yasalarda yapılmak isÖNETİMDE ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİK tenen değişikliğe karşı başlatılan 1516 Haziran işçi direnişine önderlik etmesi, 1 Mayıs işçi sınıfının birlik, mücadele, dayanışma etDİSK’in 6. merkez genel kurulu 2226 Arakinliklerini örgütlemesi, NATO’ya karşı yü lık 1977 tarihinde yapıldı. Yönetimde ilk ve rütülen savaşımların içinde yer alması, TCY’nin önemli değişiklik bu genel kurulda gerçekleşti. Seçimlerde Abdullah Baştürk Genel Baş141 ve 142. maddelerinin kaldırılmakanlığa, Fehmi Işıklar Genel Sekretersı girişimleri ve Türkiye’nin baliğe, Muhbil Zırtıloğlu, Rıza Güven, Keğımsız ve demokratik bir mal Nebioğlu, Tuncer Kocamanoğlu, ülke olması yolunda gösMustafa Aktulgalı yürütme kuruluna terdiği tavır ve davraseçildiler. nışlarla tarihe iz bıra7. genel kurula gidildiğinde Türkacaktı. kiye’de sınıf savaşımı da hızla kes1970 yılına gelindiğinde kinleşiyordu. Bir taraftan da tırmaDİSK’in üçüncü genel kurulunda Kenan terör ve şiddet olayları bümal Türkler Genel Başkan, Kemal Sülker Genel Sekreter, Rıza Kuas, Ehliiman Tuncer, Kemal Nebioğlu tün ülkeyi etkiler duruma gelmişti. Konfederasyon içinde ayrılıklar da hissedilir bir biçimde kendini duyurmaya başlamıştı. İşte böylesi bir süreçte, Madenİş’in MESS işyerlerinde sürdürdüğü grevlerin yaşandığı bir tarih diliminde, 22 Temmuz 1980’de Türkiye Maden İş Sendikası Genel Başkanı Kemal Türkler evinin önünde karanlık odakların kurşunlarına hedef olarak yaşamını yitirdi. TİP 15 MİLLETVEKİLİYLE MECLİS’TE Özellikle 1965 genel seçimlerinde yaptığı çalışmalar, sağladığı başarılar bugün bile belleklerde tazeliğini korumaktadır. Bu seçimlerde 15 milletvekiliyle parlamentoya giren TİP, burayı işçi sınıfının kürsüsü, milyonlarca emekçisinin özlem ve istemlerinin aynası yaptı. TİP’in bu milletvekillerinin hangi illerden seçildiğine bir göz atalım: Ali KarcıAdana, Rıza Kuas Ankara, Tarık Ziya EkinciDiyarbakır, Yahya KanbolatHatay, Mehmet Ali Aybar, Çetin Altan(1), Sadun Arenİstanbul, Cemal Hakkı Selekİzmir, Adil KurtelKars, Yunus Koçak Konya, Yusuf Ziya BahadınlıYozgat. Milli bakiyeden de Muzaffer Koran, Şaban Erik, Kemal Nebioğlu ve Behice Boran TİP listesinden TBMM’ye girdiler. Türkiye’nin emperyalizmin oyunlarıyla askersel, ekonomik ve politik olarak nasıl tuzaklara düşürüldüğünü siyasetin kapalı kapılarını kırarak toplumsal gündeme taşıdı. Başta ABD olmak üzere emperyalist ülkelerle ikili anlaşmalara karşı çıkışları TİP başlattı dersek haksızlık etmiyoruzdur, sanırım. DİSK’E 12 EYLÜL DARBESİ 12 Eylül 1980’de askersel devirmeyle Türkiye, kendisini uzun yıllar sürecek bir karanlığın içinde buldu. Siyasal partiler başta olmak üzere birçok sendika ve kuruluşun kapısına kilit vuruldu. Bunların içinde DİSK de vardı ve yaklaşık 2000’e yakın yönetici ve temsilcisi gözaltına alındı. Bunlardan 78 kişi idam isteğiyle sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanarak ağır hapis cezalarına çarptırıldı. DİSK ve ona bağlı sendikaların taşınır taşınmaz bütün varlıklarına el konularak kayyıma devredildi. DİSK davasında yargılanan 264 kişi hakkında verilen cezaların toplam süreleri 2053 yıl 5 ay 20 gündür. E AYBAR’IN TARİHİ KONUŞMASI Örneğin Aybar’ın Meclis’te 1967’de yaptığı konuşmanın şu bölümü bu açıdan oldukça anlamlı ve öğreticidir: ‘‘Sayın milletvekilleri; Amerika ile imzalanmış ikili anlaşmalar, milli güvenliğimizi tehdit eden, egemenlik haklarımıza karşı duran nitelikleriyle hâlâ yürürlükte duruyor. Türkiye İşçi Partisi’nin inkâr edilemeyecek hukuki delilleri, olaylara dayanan açıklamaları karşısında, önce ‘Yok öyle şey! Yalan!’ diye bağırarak tepki göstermiş olan Demirel hükümeti, nihayet bu anlaşmaların bağımsızlığımızla, milli menfaatlerimizle bağdaşmayan hükümlerinin değiştirilmesi için Amerikan hükümetine başvurduğunu açıklamak zorunda kalmıştır. Aradan hemen bir yıla yakın zaman geçtiği halde Amerika ile bu konuda müzakerelerin başlayıp başlamadığı, başlamışsa bugüne kadar ne sonuç alındığı bilinmemektedir.’’(2) TİP salt parlamentoda değil senatoda da bu konularda ses getirmekte geç kalmadı. 10 Şubat 1963’te Ankara Senatörü Niyazi Ağırnaslı TİP’e geçti, bunu Kontenjan Senatörü Esat Çağa izledi. 5 Haziran 1966 Cumhuriyet Senatörü yenilenme seçimlerinde yüzde 3.79 oy alan TİP, Kocaeli’den milli bakiye ile Fatma Hikmet İşmen’i senatör olarak TBMM’ye soktu. TİP’in kuruluşundan Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla 20.7.1971 günü kapatılmasına değin geçen 10 yıl içinde TİP’te genel başkanlık koltuğuna Avni Erakalın, Mehmet Ali Aybar, Mehmet Ali Aslan, Şaban Yıldız ve Behice Boran olmak üzere 5 kişi oturmuştur. (1) Çetin Altan, TİP İstanbul bağımsız adayı olarak seçimlere katılmış ve milletvekili olduktan sonra TİP’e üye olmuştur. (2) Nihat Sargın, TİP’li Yıllar 1, Felis Yay., İstanbul 2001, s.339. Y 10 YIL SONRA YENİDEN DİSK’in kapatılmasından 10 yıl sonra, Yargıtay 3. Dairesi’nin verdiği bir karar uyarınca DİSK aklanarak yeniden sendikal yaşama döndü. 1922 Ocak 1992’de yapılan genel kurulda Kemal Nebioğlu Genel Başkanlığa, Süleyman Çelebi Genel Sekreterliğe, Ömer Çiftçi, Rıza Güven, İsmail Hakkı Önal, Kemal Doysal, Hulusi Karlı yönetim kurulu üyeliklerine seçildiler. 1991’de Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla Küreselleşme ve Yeni Dünya Düzeni adıyla tek boyutlu bir politikanın tüm gezegenimizi etkisi altına almasıydı. DİSK de esen bu rüzgârdan kendine düşen payı almakta gecikmemişti. 1994’e gelindiğinde görüş ayrılıklarının iyice su yüzüne çıktığını görüyoruz. DİSK’in kuruluşuna damgasını vuran sınıf ve kitle sendikacılığı anlayışı yerine, küreselleşme politikalarından da esinlenerek yeni bir sendikal anlayışın egemen kılınmak istendiğini görmekteyiz. Nitekim DİSK’in 9. Genel Kurulu’nda Rıdvan Budak’ın Genel Başkanlığa, Mehmet Atay’ın Genel Sekreterliğe getirilmesiyle bu değişime yönelik ilk adımların atılmış olduğuna tanık oluyoruz. Bugün Genel Başkanlık koltuğundaSüleyman Çelebi oturmaktadır. DİSK’in gelecekte nasıl bir politika üzerine oturacağını bekleyip hep birlikte göreceğiz. CUMHURİYET 06 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear