26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 EKİM 2006 ÇARŞAMBA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB Y Y Y Y PB 24 22 24 23 25 26 27 25 21 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB Y Y Y PB Y Y PB Y 20 20 21 21 24 19 22 24 29 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB B B B B PB PB Y 32 31 29 31 26 28 21 20 16 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve batı kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Ege, Batı Akdeniz, Marmara’nın güneydoğusu, Orta Karadeniz kıyıları, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzeyi ile Bolu, Düzce, Eskişehir ve Konya çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y 13 Helsinki Y 12 Stockholm Y 13 Londra B 19 Amsterdam Y 19 Brüksel Y 20 Paris B 19 Bonn PB 21 Münih B 21 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB B B B B B B Y Y 20 21 26 20 22 19 23 22 21 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB B PB PB Y Y Y Y Y 11 31 13 31 23 26 20 32 33 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada temsilcileriyle dağdaki eşkıya ile temas halinde olan ABD; terör örgütünü dağdan indirmek için kimi zaman önerilerde bulundu; örneğin bir genel affın sorunu çözeceğini öne sürdü. Oysa Türkiye’de hiçbir hükümet, örgüt liderlerini af dışı bırakmayı, böylece ulusumuzun gözünü boyamayı önkoşul olarak öne sürmesine karşın genel affa yanlı olamazdı; sürekli reddedildi bu öneri. Fakat Türkiye’de son zamanlarda değişik rüzgârlar esiyor. Kurnaz Amerika; Türkiye’nin Kuzey Irak’ta operasyon yapmasına izin vermedi. PKK sorununu çözeceğini öne sürdüğü yıllar yaşandı. Zaten sürekli görüştüğü PKK şefleriyle bu kez, örgütle koordinatör aracılığıyla doğrudan veya dolaylı yollardan temas kurma yolunu seçti. Türkiye’yi de bu görüşmelere dolaylı biçimde ortak etmeyi planlıyor. ??? Terör örgütünü affetmek yeniden ısıtıldı. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar PKK’ye genel af şampiyonu. Durup durduk yerde ‘‘Dağda silahla gezeceğine, ovada siyaset yapsın’’ diye ortaya çıktı. Öneriyi halkın tepkisinden koruyacağını sandığı bir koşulla: PKK liderlerini (İmralı’daki 35 bin insanımızın katilini) affetmemek koşuluyla! Terörü (ama hangi terörü) bildiği savlanan Bay Ağar’ın birden PKK’ye af istemiyle sahneye girmesindeki nedenler henüz açığa çıkmadı. Ama birkaç olasılık hiç de yabana atılır gibi değil: (a)Ağar da Amerika’nın ilişkileri nasıl kurduğu elbette bilmek olanaksız dümen suyunda giderek sorunu af yoluyla çözmeyi öngörüyor. (b) Seçime giderken oy potansiyelinde düşme gördüğü için Güneydoğu’dan oy almayı düşlüyor. (c) Bir başka olasılık, dağdakilerle ovadaki Ağar dolaylı temas halinde. Ağar kararlı. Dağda silahla gezeceğine ovada siyaset yapma söyleminin bir genel af demek olduğunu soran ve söyleyenleri yalanlamıyor. Partisinde genel başkan yardımcısı Nüzhet Kandemir gibi ulusal olaylarla ilgili geniş bilgisi olan deneyimli bir diplomat ile veya partisinin yöneticileriyle hükümetin ve CHP’nin reddettiği afgirişimini ve sonuçlarını tartıştı mı acaba? Güneydoğu’dan oy alabilmek? Bölge halkı kendinden bir parti varken, DYP gibi ısınamadığı bir partiye neden oy versin ve daha önemlisi, acaba Bay Ağar bu girişimiyle Kürt oylarını alacağım derken ülke genelinde Türk oylarını yitireceğini hesaplamakta mıdır? ??? Bay Ağar’ın önerisi, terör örgütünü meşrulaştırmaya yönelik bir girişim. CHP lideri Baykal, bu gerçeği gayet açık biçimde vurguluyor ve Türkiye üzerinde bir büyük kuşatma biçimlenmesindeki görünür gerçeği açıklıyor: ‘‘Yaz aylarında düne kadar çok ağır saldırıların ve birbiri ardına şehit cenazelerinin Türkiye’de yol açtığı büyük bir gerginlik ortamını yaşıyorduk. Birdenbire bu sürecin iç, dış çeşitli çevrelerinin düğmeye basmasıyla bir büyük kurgu içinde ‘yeni bir çerçeveye çekilmekte’ olduğunu görüyoruz’’ diyor. Bay Ağar bu çerçevenin neresinde yer alıyor? İçerdeki gelişmelerTalabani’nin sözleriBarzani’nin PKK ile aramızda arabuluculuk önerisiAmerikalı özel temsilciler... Baykal’a göre, hükümetin bugüne kadar ki tutumu, ‘‘PKK’nin meşrulaştırılmasının son halkası, bu sürecin dönüm noktası affolacak. Olaylar buraya kadar kurgulanmıştır. Birileri kurgulamıştır’’. Baykal’ın ‘‘hükümetin bu kurgu içinde kendisine biçilen rolü uygulamaya devam ettiğini içeren görüşü’’ bir soru olarak karşımızda duruyor. Sorun, iç ve dış kaynakların tezgâhı ile uluslararası bir soruna dönüştürülüyor. Türkiye Ermenileri Patriği, ırkçı unsurların güçlenebileceği uyarısında bulundu ‘ORTAÇAĞ’A DÖNERSİNİZ’ ‘Diyaloğa darbe vurur’ Haber Merkezi Fransız Parlamentosu’nda yarın görüşülecek olan sözde Ermeni soykırımını reddedenlere cezai yaptırım öngören yasa teklifine tepki yağarken Paris’e bir tepki de Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II’den geldi. Mesrob II, ‘‘Hangi gerekçe ile olursa olsun, kişisel ifade özgürlüğünü engelleyici tüm girişimler, Türk ve Ermeni toplumları arasındaki diyalog sürecine darbe vuracak, her iki kesimin aşırı milliyetçi ve ırkçı unsurlarının güçlenmesini sağlayacaktır’’ dedi. İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu da ‘‘Fransız Parlamentosu’nu bir kez daha düşünmeye davet ediyoruz’’ dedi. Kolcuoğlu yazılı açıklamasında, ‘‘Bu trajedi asla soykırım olarak nitelendirilemez’’ ifadesine yer vererek yasa tasarısının, TürkFransız dostluğu, evrensel fikir özgürlüğü ve akademik özgürlükler ile tarihi gerçekliklerle bağdaşmadığını vurguladı. İstanbul Üniversitesi (İÜ) Senatosu da yasa tasarısının Fransa’nın iç siyasetindeki oy beklentisini karşılamak amacıyla yapıldığını vurguladı. Senatodan yapılan yazılı açıklamada, iç politika kaygılarıyla gündeme getirilen tartışmaların, Türk Ermeni gençlerinin geleceğe yönelik dostluk ve işbirliği ilişkilerini zedeleyeceği belirtildi. Öğrenciler geri çekildi Fransız Parlamentosu’nun, 2001 yılında Ermeni soykırımı iftirasını yasa konusu yapması nedeniyle o tarihten bu yana Fransız üniversiteleri ile bütün işbirliğini askıya alan, bu ülkeye gönderdiği doktora öğrencilerini de geri çeken Uludağ Üniversitesi, Fransa’nın girişimini sert dille kınadı. Uludağ Üniversitesi Senatosu ve Yönetim Kurulu’nca yayımlanan bildiride, ‘‘Ermeni soykırımı iftirasının reddedilmesinin, fikir ve ifade özgürlüğünü yok hükmüne getirir bir şekilde suç fiili kapsamına alınmasının düşünülmesi bile bir insanlık ayıbıdır’’ denildi. ADD Bornova Şubesi de Fransa Parlamentosu’nda görüşülecek sözde Ermeni soykırımı yasa tasarısını protesto etti. Türk Diş Hekimleri Birliği tarafından yapılan yazılı açıklamada ise ‘‘Fransa’nın ‘Ermeni soykırımı yoktur’ demeyi suç sayan yasa girişimi, düşünce özgürlüğüne indirilmiş bir darbe ve uygar dünyanın kuralları daima kendi çıkarlarına göre yorumlandığının açık örneğidir’’ denildi. Erdoğan’dan Fransa’ya sert mesajlar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ermeni soykırımının inkârını suç sayan tasarıyı yarın parlamentosunda görüşecek olan Fransa’ya sert mesajlar verdi. ‘‘Yalan makineleri önce kendi geçmişlerinin hesabını versin. Cezayir’de, Tunus’ta, Kamerun’da neler oldu?’’ diyen Erdoğan, Türkiye’nin geçmişinde engizisyon ve sömürgecilik anlayışı olmadığına dikkat çekti. Fransa’nın tasarıyı kabul etmesi durumunda Ortaçağ’a geri döneceğini kaydeden Erdoğan, AB’nin Fransa’nın akıl tutulmasına karşı tavır alması gerektiğini belirtti. Başbakan Erdoğan, dün partisinin grup toplantısında Fransa parlamentosunda bugün görüşülecek olan sözde Ermeni soykırımı tasarısını değerlendirdi. Sözde Ermeni soykırımı iddialarını ‘‘saçma sapan, akla ve mantığa aykırı’’ olarak nitelendiren Erdoğan, bu iftiranın yaşamasının yasayla sağlanmak istendiğini söyledi. AB’nin kendi geleceği için Fransa’daki bu akıl tutulmasına karşı mutlaka tavır alması gerektiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, Fransa’nın AB’nin temel değerlerine karşı meydan okuduğunu vurguladı. Dışişleri Bakanı Gül’ün ziyareti öncesinde Atina’da bir faili meçhul olay daha yaşandı Türk diplomatın aracı yakıldı ? Baştarafı 1. Sayfada tinin göbeğinde önceki gece yarısından sonra yakıldı! Türk Büyükelçiliği’ne yakın Pangrati semtinde oturan Baran, her zamanki gibi özel arabasını ana caddede, evinin önünde 9 Ekim Pazartesi gecesi park etti. 10 Ekim sabahı erken saatlerde arabası alev alev yandı. Önünde ve arkasında ya da karşı kaldırımda park etmiş arabalara zarar verilmemişti. Baran’ın arabasına 100 metre ötedeki polis karakolu yetkilileri, ‘‘yağmur nedeniyle görevlilerin gece boyunca karakoldan çıkmadıkları’’ için ‘‘olay hakkında bilgilerinin bulunmadığını, arabayı kim ya da kimlerin yaktıklarını bilemediklerini’’ söylemekle yetindiler. ziyarette bulunacağı zaman Karadeniz’den Selanik’e göç eden Pontuslular için dikilecek anıtın açılış töreni programına konulunca ziyaretini iptal etmişti. Başbakan Karamanlis, 50 yıl aradan sonra geçen yıl 22 Ağustos’ta Ankara’ya gelecek ilk Yunan başbakanı olacaktı. Gelemedi. Gezisi geçen yılın 24 Ka sım’ına ertelendi. Yine gelemedi. Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan dayanamayıp şöyle demedi mi? ‘‘Yunanistan Başbakanı ile hukukumuz gayet iyi ama resmi ziyaretini yapamıyor. Nerede, hangi toplantıda olursa olsun, kendisine diyorum ki: Kostas, bak hâlâ resmi ziyaretini yapama dın. Ben, 2 kez geldim. Ama sen gelemiyorsun!’’ Bu koşullar altında Gül, hâlâ Atina’ya gidecek mi, yoksa ‘‘karşılılık ilkesi’’ gereğince Türkiye’de görev yapan Yunan diplomatlarına, Atina’da Türk meslektaşlarının başına gelen ‘‘yağmur yağıyordu!’’ gerekçesi mi uygulanacak? ‘Türkiye için bir şey değişmez’ ‘‘Bunu ifade özgürlüğünün neresine yerleştireceksiniz’’ diye soran Erdoğan, şu görüşleri dile getirdi: ‘‘Türkiye ve Ermenistan arasındaki bir sorun için Fransa durumdan vazife çıkarma anlayışını ne zamandan beri görev edindi? Artık dünya bir sömürgeler kampusu değildir, bu devir bitmiştir. Böyle bir tasarı ancak Fransa’da yaşayan bir miktar Ermeniyi tatmin eder, dünyayı değil. Bu konuda 12 Ekim’de atılacak yanlış bir adım, Türkiye için hiçbir şeyi değiştirmez, ama Fransa için çok şeyi değiştirir.Yalana yalan demeyi suç saymanın hiçbir hukuki mantığı olamaz.’’ ‘‘İftira ve yalan makineleri kendi tarihlerine baksınlar.Yürekleri kendi tarihlerini konuşmaya yetiyorsa insanlığa hesap versinler’’ diyen Erdoğan, 20. yüzyıl boyunca Senegal, Nijer, Tunus, Cezayir, Moritanya, Kamerun, Gine ve Ruanda’da neler olduğuna bakılması gerektiğini söyledi. Erdoğan, ‘‘Biz pisliği pislikle temizleyenlerden değiliz, biz pisliği temiz suyla temizleyenlerdeniz’’ dedi. Bu saldırı ilk değil Anımsanacağı üzere varlığını annesini kurtaran Kemalettin adlı Türk yüzbaşısına borçlu olan Eski Yunan Dışişleri Bakanı Petros Molivyates Ankara’ya geldiğinde, Yunan harp okulunda konuk beş Türk öğrencisinin odalarına Türkiye aleyhinde yazılar yazılmış, Türk bayrağı parçalanmış, Bodrum’un karşısında Kilimli (Kalimnos) Adası’ndan bir balıkçı teknesi ile 2. Kardak bunalımı yaratılmak istenmişti. Dönüşünde Molivyatis, ‘‘50 yıllık siyasal yaşamımı kapatıyorum’’ demek, Başbakan Konstantin A. Karamanlis, Savunma ve Kamu Düzeni bakanlarını değiştirmek zorunda kalmıştı. Yunan Genelkurmay Başkanı Oramiral Panayotis Hinofotis, Ankara’ya geldiğinde Atina’da Büyükelçilik Başkâtibi Engin Soner’in arabası yakılmıştı. O olay, her nedense, iki ülke basınına yansımamıştı. Bakalım bu kez bu olay nasıl yansıyacak? Anımsanacağı üzere Ankara’daki Yunan büyükelçileri Paul Apostolidis ve Yuannis Korantis daha sonra Yunan gizli servislerinin başına getirilmişlerdi. Geçen yıl şeker bayramında İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Selanik’e resmi ‘Önce hesap versinler’ Hurafecinin ‘tezgâhı’ Bakan Çelik’e AKP kalkanı ? Baştarafı 1. Sayfada Avcılar zabıta ekipleri, kurduğu işporta tezgâhına çocukları toplayarak hurafeleri Kuranı Kerim’in ayetleri olarak anlatan ve ‘‘dini içerikli’’ kitaplar satan kişinin tezgâhına el koydu. Kendisini ‘‘yeşil âlem’’ olarak adlandıran sakallı, sarıklı takkeli satıcının çocukları toplayarak apartman arkalarında topluca namaz kıldırdığı da ortaya çıktı. Çevredeki yurttaşların şikâyeti üzerine zabıta ekipleri satıcının tezgâhına el koydu. Türk askerine Fransız komutası BAHADIR SELİM DİLEK Türkiye tarihinde engizisyon, karanlık Ortaçağ, sömürgecilik ve ırk savaşlarının olmadığını vurgulayan Erdoğan, ‘‘Önce bunun hesabını versinler. Biz evrensel insani değerleri yücelten, insan hak ve hürriyetlerini içselleştirmiş modern Türkiye Cumhuriyeti’yiz. Medeniyet tecrübemizi başka milletlerin, kavimlerin kanları üzerinden elde etmedik. Avrupa aydınlanmasının öncüsü sayılan Fransa, Ortaçağ karanlığına dönmek istemiyorsa o yasayı mutlaka düşürmelidir’’ diye konuştu. rolaşma ve yargı kararlarını uygulamamak suretiyle görevini kötüye kullandığı’’ gerekçesiyle Çelik hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmeler dün yapıldı. CHP Sinop Milletvekili Engin Altay, çeşitli başlıklar altında eleştirilerini sıralarken ‘‘Bazı öğrencilerin okullardaki kimlik bilgilerini, telefon bilgilerini bazı cemaat ve vakıflar nasıl ele geçiriyor’’ diye sordu. Talim ve Terbiye Kurulu’nun ‘‘tam bir fiyasko’’ya dönüştüğünü kaydeden Altay, MEB’in ders kitapları ve yardımcı ders kitaplarında Cumhuriyet ve Mustafa Kemal’i hedef alan mani, tekerleme ve bilmecelerden örnekler okudu. CHP’li Muharrem İnce, okullardaki ölü ve yaralı sayılarını aktarırken ‘‘Sanki okullarımızda savaş var’’ dedi. ‘‘Bakanın yakın çalışma arkadaşları için de bir tane bayan bulunmadığını’’ vurgulayan İnce, ‘‘Elimizi sıkmayan öğretmenler var’’ diye konuştu. Bedava kitap konusunda yolsuzluk yapıldığını söyleyen İnce, ‘‘Eğer yolsuzluk yoksa istifa ederim; eğer varsa Başbakan, Bakan’ı görevden alacak’’ dedi. Eleştirilere yanıt veren Çelik, ‘‘Kadrolaşma diyorsunuz. Benim imzamla atanan personel sayısı toplam 1144 kişidir. Bakanlık merkez teşkilatına atadığım toplam 109 kişidir. Bir önceki hükümet döneminde 234 kişi atanmıştır. Maniler, bilmeceler ders kitaplarında değil. Bunların bulunduğu kitaplar MEB tarafından tasdik edilmiş, damga vurulmuş kitaplar değil. Bizim adımızı korsanca kullananlar var’’ dedi. Öte yandan, AKP’li 21 milletvekilinin oylamaya katılmaması dikkati çekti. AKP İstanbul Milletvekili Zeynep Karahan Uslu yanlışlıkla kabul oyu kullandı. ANKARA Fransız parlamentosunun sözde Ermeni soykırımını inkâr edenlere ceza verilmesini öngören tasarı nedeniyle Ankara, Fransa’ya yönelik siyasi, ekonomik ve askeri yaptırımları netleştirmeye çalışırken, Lübnan’da görev yapacak Türk askeri şanssız bir rastlantı ile karşı karşıya kaldı. 12 Ekim’de Lübnan’da olması beklenen ilk Türk kara birliği, UNIFIL ’in Fransız komutanı General Alain Pelegrini’nin emri altında görev yapmak zorunda olacak. Fransız komutanla Türk askeri birliği arasında BM’nin ‘‘Angajman Kuralları’’ belgesindeki çerçeveye bağlı olarak emir komuta ilişkisi olacak. Konuyla ilgili olarak Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan BM’nin Lübnan’daki eski siyasi danışmanı Timur Göksel, ‘‘Bu konuda bir sıkıntı olacağını sanmıyorum. Çünkü Türkiye buraya Fransa’ya rakip olacak çok büyük bir güç ile gelmiyor. Komuta rekabeti olsaydı, bu duygular rol oynayabilirdi. Türkiye’den küçük bir birlik geliyor. Güvenlik ile ilgileri yok. Birlikte bir harekâtımız olmayacak’’ diye konuştu. HOLLANDA’DA TARTIŞILDI Şimdi de Süryani soykırımı iddiası Haber Merkezi Fransa’da sözde Ermeni soykırımı iddialarını tanımayanlara hapis cezası getirilmeye çalışılırken Hollanda’da Türklerin Süryanilere soykırım yaptığı iddia edildi. Soykırım iddiaları önceki gece Hollanda 2 haber kanalında tartışıldı. ‘‘AsurSüryani Sorunu’’ başlığı altında ele alınan konu, Hollanda 2 televizyonunda yayımlanan ‘‘Netwerk’’ haber programında ele alındı. Twente kentinde yaşayan AsurSüryani topluluğu ile yapılan geniş röportajların yer aldığı haberde, 1915 yılı ‘‘Osmanlının kara sayfası’’ olarak nitelendirildi. Programda, o tarihte en az 250 bin Süryaninin Türkler tarafından soykırım yapılarak öldürüldüğü öne sürüldü. 10 dakika süren haber programı sonunda, Türkiye’nin o tarihlerde çok sayıda Süryaninin öldüğünü kabul ettiğini, fakat bunun bir soykırım olmadığını savunduğu vurgulandı. Süryaniler, konunun Türkiye’nin AB üyelik müzakere sürecinde gündeme getirilmesi ve Türkiye’nin yapılanları ‘‘soykırım’’ olarak kabul etmesini istiyor. Cezayir örneği destek bulmadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger ile AB Uyum Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış, Adalet Komisyonu’nda bugün görüşülecek olan Cezayir soykırımıyla ilgili yasa önerilerine karşı çıktı. Dülger, ‘‘Biz de Fransa’nın durumuna düşmüş oluruz, doğru olmaz’’ dedi. AB Uyum Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış da yasa önerilerinin doğru olmadığını belirterek ‘‘Cezayir’de soykırım yapılmışsa bunu önce Cezayirlilerin talep etmesi ve böyle bir kanun çıkarmaları beklenir. Cezayirliler böyle bir kanun çıkarmamışken bizim yapmamız doğru olmaz.Yarın Cezayir’de biri çıkar, ‘Nereden çıkarıyorsunuz, Cezayir’de böyle bir soykırım olmadı’ derse, Türkiye ortada kalır. Onun için yapılacak ve gösterilecek tepkinin bize zararı dokunmaması lazım’’ görüşünü dile getirdi. CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear