26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 EKİM 2006 ÇARŞAMBA 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Sanat, siyaset, edebiyat ve televizyon dünyasından birçok ismin katıldığı törene halkın ilgisi de yoğundu DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Attilâ İlhan şiirleriyle anıldı Kültür Servisi Ölümünün birinci yıldönümünde Attilâ İlhan Aşiyan’daki mezarı başında anıldı. Sanat, siyaset, edebiyat ve televizyon dünyasından birçok ismin katıldığı törene halkın ilgisi de yoğundu. Kız kardeşi Çolpan İlhan, yeğeni Kerem Alışık ve eşi Biket İlhan da törende aileyi temsil ediyorlardı. Çolpan İlhan, abisini çok özlediğini, tek tesellisinin bıraktığı eserler olduğunu söyledi ve Attilâ İlhan Bilim Kültür ve Sanat Vakfı’nın kurulmasıyla ilgili işlemlerin devam ettiğini, vakıf için uygun bir yer aradıklarını belirtti. VATANI VATAN YAPAN ŞAİRLERDEN’ İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Dr. Erol Manisalı, Tuncay Özkan ve Zeki Sezer de törende söz alarak Attilâ İlhan’la ilgili duygu ve düşüncelerini dile getirdiler. Perinçek, İlhan’ı “Büyük düşünürler memleketinin tarihine gömülürler. O vatanı vatan yapan şairlerdendir, vatan toprağı onunla daha da bereketlendi” sözleriyle andı. Dr. Erol Manisalı ise, “Attilâ İlhan bugüne kadar topluma çok şey verdi ve arkasında bıraktığı eserlerle hâlâ yaşıyor, bu eserleri geleceğe taşımak artık yeni nesillerin görevidir. O sanat ve edebiyatı ulusalcı cepheyle birleştirdi. Birbirini düşman olarak görenlerin aslında düşman olmadıklarını, gerçek düşmanlarının emperyalizm olduğunu gösterdi” dedi. Tuncay Özkan, İlhan’ı “Bu topraklardan aldığını yine bu topraklara veren ender insanlardandır” sözleriyle anlatırken Zeki Sezer de onun çok büyük bir düşünce adamı olduğunu söyledi. Ayrıca, bugün saat 11.00’de Bakırköy’de Attilâ İlhan Parkı’nın açılışı; saat 14.00’te de İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde “Attilâ İlhan Kaptana Saygıyla” anma ve armağan kitabı tanıtım toplantısı yapılacak. Şiire Sağlık Aşısı Yıllardır şiir alanında bitmez tükenmez tartışmalar sürdürülür. Ancak bu tartışmalarda, şiirin temel sorunları yerine, bir tür şairler arası önlerde yer kapmaca oyunu oynanır. Şiir sanatının temeli olan, insana ilişkin söz söyleme eylemi neredeyse unutulmuştur. Sonunda, ne yazık ki şiir üstüne düşünen bir eleştirmen değil de bir şair, gerçeği çırılçıplak önümüze koydu. Ataol Behramoğlu, önce gazetemizde 10 Eylül günlü “Şiirin Ölümü mü?” başlıklı yazısında konuyu açtı: “Şiir hiçbir zaman bu kadar yozlaşmamış, bu kadar ayağa düşmemiş, toplumdan da, en yalın anlamıyla insandan da bu kadar kopmamış, bu kadar soyutlanmamış, bu kadar şiir dışı bir şey durumuna gelmemişti.” Şimdi de, Varlık dergisinin ekim sayısındaki konuşmasında acı gerçeği olabilecek en yalın cümlelerle ortaya seriyor: “Şiir bilgisinden, görgüsünden, ölçüsünden, zevkinden yoksun birtakım yazarlarla karşı karşıyayız.” “Şiir yazan ya da bunu yaptıklarını sanan kişiler bu ülkenin okullarında okuyor. Bu okullarda hangi edebiyat zevkini, kültürünü, bilgisini ediniyorlar? Hangi dünya görüşüne sahip oluyorlar?” “Bu kolaycılık, kendinin farkında olmayış; dünyadan, ülkeden, insandan habersizlik ve üstüne üstlük bu kibir, kendini beğenmişlik, inanılır şey değil.” “Günümüz Türk şiiri kendi uzak ve yakın geleneklerinden ve zenginliklerinden de, dünya şiirinden de habersiz.” “Büyük gençlik kitlelerinin içinde bulunduğu amaçsızlık, umutsuzluk, geleceksizlik, kültürsüzlük durumunun bir yansımasıdır bu.” “Sanki dosdoğru konuşulursa şiir olmayacakmış, ille de mecazlı konuşmak gerekirmiş sanılıyor. Sanki şiir yazarları arasında bir çeşit özel dil oluşmuş, onunla kendi aralarında bir şeyler konuşuyorlar. Ama insanlar, sadece sokaktaki sıradan yurttaş değil, okumuş yazmış kimseler de bu dili anlayamıyor. Ne demek istendiği bir türlü anlaşılamıyor.” “Ne denmek istendiği belirsiz dizelerde, çoğu kez boşu boşuna bir hakikat kırıntısı, bir yaşanmışlık ışıltısı, saf ve temiz bir söyleyiş bulmaya çalışıyorum.” “Mecaz görüntülü içeriksiz dizelerle şiir yazamazsınız. Kendinizi aldatsanız da okuru uzun süre aldatamazsınız. Oysa doğru, ciddi, derinlikli tek bir sözün bile, bu dünyayı hâlâ etkileyebileceğine inanıyorum.” ??? Ataol Behramoğlu’nun sözleri, sanki yıllardır ağır bir hastalık geçiren şiirimize sağlık aşısı gibi göründü bana. Benzer düşünceleri yıllar içinde bu köşede pek çok kez dile getirdim. Ama Ceyhun Atuf Kansu’nun, “Bir kerre yitirmiş halkım neş’esini” deyişi gibi, şiir dünyamız da pusulayı şaşırmış bir kez, bir türlü kendine gelemiyor. Bunun temel nedeni de değişen dünya dengelerinin insanların kültürel dünyalarında savrulmalara, dalgalanmalara, dağılmalara yol açması. Postmodern denilen yaşam biçimi insanlarda ne tutarlı bir dünya görüşü, ne de tutarlı davranış biçimleri bıraktı. Her şey günlük dengelere göre biçimleniyor. Böyle bir dünyada şiirin, Homeros’tan günümüze dek 2500 yıldır değişmeyen çizgisinin, insana ilişkin sorunların algılanmaya ve anlatılmaya çalışılması olduğu gerçeğini kim anımsar? Sanatçıları sanatçı kılan özelliklerin başında düşünce, davranış ve ürünlerindeki tutarlılık gelir. Temel bir dünya görüşü olmayan, yaptığı işin niteliklerinden habersiz kuşakların kendilerini eleştirme ve değerlendirebilme yeteneklerinin olabileceğini de söyleyemeyiz. Şiir insanların, başka türlü söyleyemediklerini birbirlerine anlatmayı denedikleri bir ortak dildir. Bu dili insanın elinden alıp başka bir şeye dönüştürmeye kimsenin hakkı olmamalıdır. İşte ortada özellikle yeni kuşakların üzerinde durup düşünmeleri gereken çok ciddi savlar var. Bakalım şiirimiz bu aşıya cevap verecek mi? turgay@fisekci.com ‘O, Karşıyakalılar ünlü şairi unutmadı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Attilâ İlhan, ölümünün 1. yılında uzun yıllar yaşamını sürdürdüğü Karşıyaka’daki anıtı önünde anıldı. İzmir’i Sevenler Platformu öncülüğünde düzenlenen törene, Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, Konak Belediye Başkanı A. Muzaffer Tunçağ, İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir, Atatürkçü Düşünce Derneği temsilcileri, yazarlar Dinçer Sezgin, Okan Yüksel, Hanry Benazus ve çok sayıda konuk katıldı. Platform Başkanı Sancar Maruflu, saygı duruşunun ardından yaptığı konuşmada, İlhan’ın Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük aydınlardan biri olduğunu vurguladı. Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak da İlhan’ın Atatürkçü ve emeğe saygılı bir insan olduğunu anımsatarak onun gibi aydınların gölgesinde büyümekten gurur duyduğunu söyledi. Konak Belediye Başkanı A. Muzaffer Tunçağ ise konuşmasında ustanın ulusalcılığına ve Türkçeyi ne kadar doğru kullandığına değindi. Törende Burhan Atasever, Attilâ İlhan için yazdığı şiiri seslendirirken Işıltan Uşaklıgil de şair için bestelediği ‘‘Attilâ İlhan’ın Ardından’’ adlı şarkıyı yorumladı. Fotoğraflar: VEDAT ARIK ‘İşine gelen kararı Meclis’ten ışık hızıyla geçiriyor’ AKP’den sanat kurumlarına darbe ANKARA (Cumhuriyet Büroçok basit. Kanun maddesine sadesu) Kültür ve Turizm Bakanlıce ‘özel tiyatrolar hariç’ bendi ekğı’nın ‘‘Özel Tiyatrolara Devlet lenecek ki bu 10 dakikalık bir işlem. Desteği Yönetmeliği’’ni kaldırmaSon dönemde sanatçıların çıkışlasına tepkiler büyüyor. 5018 sayılı rından sonra özel tiyatrolara des‘‘Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol tek verecekleri konusunda adımKanunu’’ndaki değişiklikle ‘‘Derlar atan hükümet, söylediklerinde samimiyse buyursun, teklif önlenek, vakıf, birlik, kurum, kuruluş, rinde. Çünkü işlerine gelen kanun sandık ve benzeri teşekküllere geteklifini ışık hızıyla Meclis’ten genel yönetim kapsamında kamu idaçiriyorlar.’’ relerinin bütçelerinden yardım yapılması’’ hükmü yürürlükten kalİYATROLARIN dırılmış, böylece özel tiyatrolar da TAHAMMÜLÜ YOK’ devlet desteği dışına çıkarılmıştı. Özel Tiyatro Yapımcıları DerCHP Manisa Milletvekili Hasan neği Yönetim Kurulu üyesi ve TiÖnen, Atatürk’ün ‘‘Sanatsız kalan bir milletin hayat dayatro Kedi’nin Genel marlarından biri kopSanat Yönetmeni Ha? Kültür ve muş demektir’’ sökan Altıner de, ‘‘YapıTurizm zünü anımsatarak, lanlar hükümetin külBakanlığı’nın ‘‘İşine gelen kararı tür politikasının yansı‘‘Özel Meclis’ten ışık hızıyması. Ne yapılacaksa la geçiren AKP, CumTiyatrolara çabuk yapılsın, artık tihuriyet ve laiklik vurDevlet Desteği yatroların tahammülü gusu yapan sanat kuyok’’ dedi. Altıner, yöYönetmeliği’’ni rumlarını hazmedenetmeliğin kaldırılmakaldırmasına miyor’’ dedi. Ören, sına ilişkin bakanlığın 24 Eylül’de konuyla tepkiler büyüyor. ‘‘teknik bir aksaklık, ilgili Meclis’e yasa düzeltilecek’’ açıkönerisi verdiğini de anımsatarak laması yaptığını anımsatarak, ‘‘Bir Türkiye’deki özel tiyatrolara verian önce yeni bir düzenleme yapıllen desteğin Avrupa ile kıyaslanmalı, çünkü sezon açan tiyatroların dığında çok küçük bir miktar olbu gidişe tahammülü kalmadı’’ duğunu belirtti. diye konuştu. ‘‘Yapılan uygulama içler acısı’’ ANUN TASARISI VAR’ diyen Altıner, ‘‘Usta tiyatrocu ve ‘‘Hükümet sanata ve sanatçıya deeğitmen Yıldız Kenter’in söylediği ğer ve destek vermek istiyorsa önşey çok anlamlıydı: Bizi böyle bir lerinde hazırlanmış bir kanun tatoplantı yapmaya zorlayanlar utansarısı var’’ diyen Ören şöyle kosın’’ açıklamasını yaptı. nuştu: ‘‘Yapılması gereken işlem Chaplin’le özel bir buluşma Kültür Servisi Garanti Bonus Card’ın ana sponsorluğunda, TÜRSAK Vakfı tarafından düzenlenen “Bonus Card 5. Uluslararası Komedi Filmleri Festivali”, 27 Ekim – 2 Kasım 2006 tarihleri arasında izleyiciyle buluşacak. Festivalde bu yıl, Charlie Chaplin’in Türkiye’de ilk kez gösterilecek 2 filmi de yer alacak. 1914 yapımı durum komedisi ‘The Knockout / Nakavt’ ve romantik komedi ‘Tillie’s Punctured Romance / Tillie’nin Büyük Aşkı’ filmlerinin ardından, sinema yazarı Sevin Okyay, izleyicilerle Chaplin ve filmleri hakkında bir mini atölye çalışması gerçekleştirecek. Charles Avery’nin yönettiği ‘The Knockout / Nakavt’ta, iki serserinin, iki unvan dövüşçüsünün kılığına girip para sızdırmaya çalışması anlatılıyor. Mack Sennett’in yönettiği ‘Tillie’s Punctured Romance / Tillie’nin Büyük Aşkı’ ise çapkın bir şehir züppesinin aşk ve para arasında bir seçim yapmasını konu ediyor. Festival filmleri, Cinebonus Maçka GMall, Beyoğlu Alkazar sineması ve Fransız Kültür Merkezi salonlarında izleyicilerle buluşacak. Bonus Card sahipleri kartlarını göstererek filmleri yüzde 50 indirimli seyredebilecek. Fransız Kültür Merkezi’nde yapılacak gösterimler ise ücretsiz olacak. ‘T ‘K Bedri Rahmi Eren Eyüboğlu sergisi açılıyor Kültür Servisi Dirimart 20062007 sergi sezonuna her yıl geleneksel olarak düzenlediği Bedri Rahmi Eyüboğlu – Eren Eyüboğlu sergisi ile açılacak. 13 Ekim Cuma günü başlayan sergi, geçen sergilerde olduğu gibi aile koleksiyonundan çıkan, bu kez ağırlıklı olarak kâğıt ve duralit üzerine çalışmalardan oluşuyor. Bedri Rahmi’nin babatomileri, hayat ağaçları, horon ve otoportreleri; Eren Eyüboğlu’nun natürmort, portre ve soyut çalışmaları 15 Kasım’a kadar her gün 10.0019.00 saatleri arasında izlenime açık olacak. (0212 291 34 34) CUMHURİYET 14 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear