Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 11 EKİM 2006 ÇARŞAMBA 6 HABERLER KESK Başkanı Tombul, sendikalaşmayı 12 Eylül yasalarının vurduğunu belirtti AVRUPA GÜRAY ÖZ ‘Hükümetin arkasında IMF var’ BERİV AN TAPAN Değiştirenle Geliştiren Aydın neden sık sık fikir değiştirir? Bilgiye kuşkuyla baktığı için mi? Kuşkuyu bilimin, bilginin özü saydığından mı? Yoksa esen rüzgârların önünde uçuşup duruyor da ondan mı? Edindiği bilgiye, bilime kuşkuyla yaklaşan aydın fikir değiştirmiyor, fikrini geliştiriyor. Önceki bilginin üstünde yükseliyor, zenginleşiyor ve dünyaya paylaşılan yeni aydınlığın ışığında bir kere daha bakıyor. Bakarken de yerinde duramıyor. İtiraz ediyor, isyan ediyor, gerçeği değiştirmek için elinden ne geliyorsa onu yapıyor. Araştırıyor, yazıyor, çiziyor, boyuyor, söylüyor, elinden ne geliyorsa... Fikrini değiştiren aydınsa, rahatına bakıyor. “Günün anlam ve önemini” keşfediyor. Yükselen dalgaya tutunuyor. Tutunuyor ki yükselsin. ??? Aradan savaşlarla, mücadeleler, kazanımlarla dolu yıllar geçip gittiğinde, yükselen bir başka dalga kıyılara vurmaya başladığında, kimi aydınlar, unutuşla yaralı insanlığın hafızasına sığınıp, dönüverirler. Fikrini geliştirenle, fikrinden vazgeçen arasındaki bu “pek küçük” fark, dünyanın gelişiminin, gerçeğin hoyrat macerasının da anlamıdır: Sular bizim üstümüzden aşıp gider. Dalga bizi oradan oraya savurur. Sıkı sıkı tutunduğumuz sağlam bir kaya parçası varsa, dalga üstümüzden aşsa da, unutmayın geri çekilecek, bizi sürükleyemeyecektir. Kumlar ufalanacak, tutunduğumuz kaya güneşin ışığında parlayacak ve değişecektir. Bu müthiş mucizeye tanık olan insan kimi zaman yıkılır. Oysa değişime boyun eğmek, teslim olmak başka şeydir, anlamak ve onunla birlikte gelişmek, çağının sıkıntısını yaşamak başka şey. Fikir değiştiren aydın, dalganın üstüne çıkmanın rahatlığını pek sever. Bilimsel kuşkuyu yorucu bulur, değişimin ilkesi olan devrimin cefasından hiç hoşlanmaz. Fırıldağın bu hali insanı üzer. En acısı da aydın kişinin sık sık yalana ve saptırmaya başvurarak bilgiyi istediği gibi kullanabileceğini sanmasıdır. O, unutuşla yaralı insanlığın hafızasına pek güvenir. Arşivin asla unutmadığını hiç ama hiç hatırlamak istemez. Fırıldak aydın arşivi sevmez. Bu nedenle arşivlerle oynamayı ve onları elden geldiğince saptırılmış anılarla “yenilemeyi” yeğler. ??? Pek boğucu, kanlı, sıkıntılı günlerden geçiyoruz. Arkada kalan yüzyıl ile ilk yıllarını yaşadığımız yüzyıl, üstümüze tıpkı öteki zamanların kendi insanlarına çullandığı gibi çullandı. Fark, bizim şaşkınlığımızdadır. Düğüm yıllarının korkusu ve telaşıdır. Oradan oraya savrulan insanın büyük macerasının düğümlendiği, anlamakta ve anlatmakta zorlandığımız bu yıllarda, aydının aklı da ikiye bölündü. Fikir değiştirenle, fikrini geliştiren kavgaya tutuştu. Çoğu zaman at izi it izine karıştı. Kavramlar renkten renge girdi. Gökyüzü bize, çoktan ışığı sönmüş yıldızlarıyla, geçmişten geleceğe gerçekliğin değişen haritasını nasıl sunuyorsa hâlâ ısındığımız ışığıyla güneş de, “beni anlamakta fazla gecikmeyin” der gibidir. Üstümüze çöken karanlığın hizmetine girmekte yarışan aydınlarla kavga etmekte gecikmenin bedelini ödüyoruz. O kavga biraz sert olmalıydı. Kuşkuyu fikrini geliştirmenin anahtarı sayan aydın, son yıllarda kavgada biraz sessiz kalmışsa, hep öyle kalacak değildir. Ortaçağ, karanlık ve zalim bir çağdı, ama aynı zamanda aydınlanmanın da kuluçkası oldu. Şimdi üstümüze çöken karanlığa aldırmayın siz. Yollarından dönenlerin, yükselen dalga meraklılarının fikirlerini hep değiştireceklerinden emin olabilirsiniz. O da öylesine bir yaşam tarzıdır. Aydın şizofrenisidir. Önemli olan fikrini değiştirmek değil, geliştirmektir. Yaşadığımız tüm çağların motoru da, hızı da, tadı da odur. eposta: guray.oz@cumhuriyet.com.tr Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, AKP iktidarının, sendikalara yönelik baskılarının artarak sürdüğünü, işten atan, terfileri önleyen, kadrolaşan bir iktidar modelinin ortaya çıktığını belirterek, ‘‘Toplusözleşme görüşmelerinde hükümetin arkasında IMF’yi gördük. Hükümet, meşruiyeti halktan değil, IMF’den alıyor’’ dedi. Gazetemi zi ziyaret ederek, kamu çalışanlarının sorunlarını anlatan KESK Genel Başkanı Tombul, Türkiye’de 1 milyon 870 bin kamu çalışanı bulunduğunu, bu oranın, Türkiye’de yüzde 3 iken, Fransa’da yüzde 7.5 olduğunu ifade ederek AKP’nin sağlık, eğitim, yol gibi kamu hizmetlerinde çalışanların gelecekleriyle oynandığını söyledi. Türkiye’de sendikaların toplusözleşme hakkının önünde siyasal bir engel olduğunu, toplusözleşme görüşmelerinde son sözü Bakanlar Kurulu’nun söylediğini ifade eden Tombul, ‘‘En düşük kamu çalışanının aldığı ücret 665 YTL. Bu ücret açlık sınırının altında. Önümüze yüzde 5 gibi komik zamlar konuluyor. Ücret artışları enflasyon altında ezildi. 2007 bütçesi Meclis’te görüşülürken biz buna müdahil olacağız ve iş bırakma eylemi yapacağız’’ dedi. Devlet Ba kanı Mehmet Ali Şahin’in ‘‘Kamu emekçilerinin durumu 4 yıl öncesinden daha iyi. Artık buzdolabı, televizyon alabiliyorlar’’ sözünü anımsatan Tombul, ‘‘Herhalde milletvekilleri maaşlarıyla kamu çalışanı maaşlarını karıştırıyor’’ diye konuştu. İki milyona yakın kamu görevlisinin yalnızca yüzde 10’unun sendika üyesi olduğunu kaydeden Tombul, ‘‘Türkiye’deki sendikalaşma, Avrupa ülkelerinden kıyaslanamayacak ölçüde gerilerde. Türkiye’deki ekonominin yüzde 60’ı kayıt dışı. Kayıt dışının kayıt altına alınabilmesinin tek şartı örgütlü olmaktır. Çünkü sendikalı olan insan kayıt dışında kalamaz’’ dedi. 12 Eylül askeri darbesinin ardından getirilen yasaların ‘‘Sendikalaşmayı kırdığını’’ ifade eden Tombul, sendika yasalarının çalışanı koruyamayacak durumda ol duğunu, bu nedenle sendikalara güvenin azaldığını vurguladı. ‘‘Emekçilerin yan yana birlikte mücadele etmeleri gerekiyor. Korkunun ecele faydası yok. Artık işçinin kaybedecek bir şeyi kalmamıştır’’ diyen Tombul, kamu hizmetlerinin özelleştirilmesiyle ortaya çıkan yeni istihdam modellerinin adaletsiz bir maaş politikası yarattığını belirterek, şöyle devam etti: ‘‘Adaletsizlik kendini yalnızca ücretlerde değil aynı zamanda iş güvencesiz insan sayısının artmasında da gösteriyor. Kamuda çalışan kadınlara dönük negatif ayrımcılık ortadan kaldırılmalı. Kadınlar ile erkekler arasında işe alımlarda, terfilerde, maaş durumlarında büyük bir eşitsizlik var. AKP iktidarıyla yaşanan kadrolaşma çerçevesinde kadın sayısı zaten azaldı.. şimdi yok denecek düzeyde az.’’ YÖK’ten Aras’a soruşturma ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras hakkında, ‘2 öğretim üyesiyle ilgili yargı kararlarını zamanında uygulamadığı’ gerekçesiyle ‘rektörlük görevinden ayırma’ cezası verilmesi istemiyle soruşturma başlattı. Konuya ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Aras, görevinden alınması teklifine ‘yargı kararlarına uymamasının’ neden gösterildiğini belirtti.Görevden alınması amacıyla yürütülen soruşturmanın, Ankara Üniversitesi Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı’ndaki ilaç yolsuzluğu iddiaları konusunda rektörlükçe başlatılan soruşturma ile bağlantısı olup olmadığının sorulması üzerine ise Aras, ‘‘Bütün bu gelişmeler bunlarla ilgili olabilir’’ diye konuştu. DYP lideri Mehmet Ağar’ın ovada siyaseti önerdiği örgüt, gençleri dağa çağırıyor PKK militan topluyor MEHMET FARAÇ Yüksel’e açılan dava ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, eski İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman’ın, Ankara Savcısı Nuh Mete Yüksel aleyhine açtığı tazminat davasını husumet yönünden reddeden yerel mahkeme kararını bozdu. Kurul, delillerin toplanıp değerlendirilerek karar verilmesi gerektiğine işaret etti. Karşı oy yazısında ise savcının açtığı davada kişisel kusurunun düşünülemeyeceği, tersi durumda savcıların görev yapamayacağı belirtildi. Demokratik çözüme katkı sunma iddiasıyla 1 Ekim’den itibaren tek taraflı ateşkes ilan eden PKK, bir taraftan da dağ kadrolarını güçlendirmek için propaganda yürütüyor. Mehmet Ağar PKK’lilere ovada siyaset yapmalarını önerirken, örgüt yöneticilerinden Duran Kalkan, ‘‘Yarın ne olacağı belirsiz’’ gerekçesiyle gençleri dağa çağırıyor. TürkiyeABDIrak arasında PKK’yle mücadele için geliştirilen üçlü mekanizma, terör örgütünü giderek daha çok sıkıntıya sokuyor. Bölünme ve kopmalar nedeniyle ciddi sarsıntı yaşayan örgüt, kışı atlatmak endişesiyle 1 Ekim’den itibaren ilan ettiği ateşkesi haklı kılmak için kampanya da yürütüyor. Nitekim hem yurtiçinden hem de yurtdışındaki kuruluşlar örgütün kararını destekleyen açıklamalar yapılıyor. Ateşkes ve çelişki... Örgüt yöneticilerinden Murat Karayılan’ın açıkladığı ateşkes kararında, ‘‘lojistik ihtiyaçları ve tedbir amaçlı doğal hareketlilikleri dışında askeri amaçlı herhangi bir hareketlilik olmayacağı’’ maddesi bulunuyor. Bu madde örgütün pasif konumda, geriye çekileceği anlamına geliyor. Ancak örgüt ‘‘meşru savunma’’ gerekçesiyle güvenlik güçleriyle çatışmaya devam ediyor, PKK’nin yerleştirdiği mayınlar yüzünden askerler yaralanıyor. PKK’nin 30 Eylül’de açıkla Örgüt yöneticilerinden Murat Karayılan’ın açıkladığı ateşkes kararında, ‘‘lojistik ihtiyaçları ve tedbir amaçlı doğal hareketlilikleri dışında askeri amaçlı herhangi bir hareketlilik olmayacağı’’ maddesi bulunuyor. Bu madde örgütün pasif konumda, geriye çekileceği anlamına geliyor. Ancak örgüt ‘‘meşru savunma’’ gerekçesiyle güvenlik güçleriyle çatışmaya devam ediyor, PKK’nin yerleştirdiği mayınlar yüzünden askerler yaralanıyor. dığı ateşkes kararından tam 6 gün sonra yaptığı bir çağrı ise daha çok kafa karıştırıyor. Kandil Dağı’nda bulunan örgüt yöneticilerinden Duran Kalkan’ın ‘‘Gençler dağlara’’ başlıklı çağrısı, Güneydoğu’da elden ele dolaşıyor. Kalkan, örgütün internet sitelerine de yansıyan çağrısında, ateşkes sürecinin, örgütten ve destekçilerinden, ideolojik, siyasal ve diplomatik çalışmaları her alanda daha da geliştirmesini zorunlu kıldığını söylüyor. Bu sürecin yoğun ideolojik mücadelenin en çok geliştirileceği dönem olacağına dikkat çeken Kalkan, ‘‘demokratik serhildanın (başkaldırı) gittikçe boyutlanacağını’’ ifade ediyor. Kalkan’ın şu sözleri ise örgütün gerçek amacını deşifre etmeye yetiyor: ‘‘Demek ki gençlik her zamankinden daha fazla propaganda ve ajitasyon yapacak, ideolojik mücadele yürütecektir. Ancak bunlarla birlikte ve birinci sırada her zamankinden daha fazla dağa çıkacak, koşacak ve saflara katılacaktır. Esas böylesi dönemlerde gerillayı büyütmek ve güçlendirmek önemlidir. Dolayısıyla yarının ne olacağı belli değildir. Bu nedenle gençliğin katılımını hızlandırmak essastır. Bunun için gençlik dağlara dağlara diyoruz.’’ Duran Kalkan’ın sözleri, PKK’nin aslında siyasal beklentilerinin yanı sıra güçlenmek için de ateşkese sığındığını, bu yüzden dağa yeni militanlar kazandırmaya çalıştığını kanıtlıyor. Kalkan’ın çağrısı 6 Ekim’den itibaren PKK sitelerinde yayımlanıyor. DYP lideri Mehmet Ağar ise tam bir gün sonra, bir dönem bürokratik uygulamaları, ilişkileri ve terörle mücadele yöntemleri yüzünden en çok tepki çektiği, ‘‘kontrgerilla’’, ‘‘Susurluk’’ tartışmalarının en çok dillendirildiği Diyarbakır’da beklenmedik bir konuşma yapıyor. Ağar, PKK’liler için ‘‘Dağda silahla gezeceklerine ovada siyaset yapsınlar’’ diye konuşuyor, genel affa karşı çıkmayacaklarını söylüyor. PKK’nin açıklama ve uygulamaları ile örgütle en çok mücadele iddiasındaki bir kişinin çıkışı arasında yaşanan çelişkiler, mantık süzgecinde barınacak yer bulamıyor!.. PKK’lilerin ateşkesörgütlenme ikilemindeki çelişkisinin nedenini az çok dışa vuruyor. Ağar’ın, ağızlarıyla kuş tutsalar DTP dışında hiçbir partinin başarılı olamayacağı bir bölgede oy avına çıktığı da anlaşılabiliyor. Ancak geride çok net bir gerçek duruyor. Siyasetçi Ağar’ın, bölgeye giden her politikacı gibi Diyarbakır’daki bir kahvehanede ani ve büyük bir değişim geçirme ihtimali hoş görülse de, polis Ağar’ın, PKK’nin eski PKK olduğunu herkesten çok iyi görmesi gerekiyor! Ağar’ın aynı zamanda, CHP lideri Deniz Baykal’ın önceki gün yaptığı, ‘‘PKK’nin meşrulaştırılması sürecinden geçiyoruz’’ şeklindeki gerçekçi tespitini de deneyimsiz bir politikacı olarak çok iyi okuması gerekiyor. Aksu’dan genelge ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, 81 il valiliğine yazılı talimat göndererek, gazi ve şehitlerin dul ve yetimlerinin sorunlarını iletebilmeleri için valilikler bünyesinde irtibat noktası oluşturulmasını istedi. Aksu yazılı talimatında, ‘‘Vatanımızın bağımsızlığı, devletimizin bekası, milletimizin birlik ve beraberliği için canlarını vermiş şehitlerimizin dul ve yetimleri ile bu mücadelede yer almış gazilerimizin içinde bulundukları sorunları, il bazında çözüme ulaştırmak, diğer kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütleriyle koordine sağlamak amacıyla bir vali yardımcısının sorumluluğunda, valilik bünyesinde gazilerimiz ile şehitlerimizin dul ve yetimlerinin kolay ulaşabileceği bir irtibat noktası oluşturulmasını, oluşturulacak bu birimde konuya duyarlılığı olan personel görevlendirilmesini rica ederim’’ dedi. 3 BİN MİLİTAN KÜRTLERE SIĞINDI PKK ÖZEL TEMSİLCİSİ GERİLİMİ ACI KAYBIMIZ Merhum Ahmet Hamdi Erkin ve Merhume Huriye Erkin’in oğulları, Fatma Jülide Dilmen ve Avukat Celile Nezahat Çelikel’in kardeşleri, Merhum Mehmet Necati Vidinli ve Merhume Şeküre Vidinli’nin damatları, Merhum Orhan Dilmen ve Hâkim Hüsamettin Çelikel’in enişteleri, Merhum Mustafa Vidinli, Arif ve Akil Vidinli, Merhume Suzan Öztürk ve Emine Taner’in enişteleri, Lale Bağcı ve Jale Dilmen’in dayıları, Kubilay Avcı ve Ahmet Bıyık’ın kayınpederleri, Prof. Dr. Ayşe Avcı ve Suzan Bıyık’ın babaları, Deniz Avcı ve Sıla Bıyık’ın dedeleri, Merhume Eczacı Şükran Erkin’in sevgili eşi, PKK’den kaçış MAHMUT ORAL Irak yan çiziyor halen herhangi bir bildirim gelmediği belirtiliyor. Üst düzey güvenANKARA Ankara’da Irak, lik kaynakları da Irak’ın terörle ABD ve Türkiye’nin PKK ile mü mücadele temsilcisi Şirvan el Vacadele özel temsilcilerinin katılı ili’ye konuya ilişkin olarak gerekmıyla bugün başlaması planlanan li kanallardan, Ralston’un Anka3’lü toplantı konusunda Irak’ın ra’da olacağı tarihlerin bildirildihiçbir bildirim yapmadığı öğrenil ğini ifade ediyorlar. Kaynak, budi. ABD’nin temna karşın herhangi bir silcisi Joseph Ralstatmin edici yanıt gellk önce PKK ile ton’un ise bugün mediğini vurgularken Ankara’da olması mücadele konusunda ‘‘Irak’ın temsilcisinin bekleniyor. Türkiatadığı temsilciyi yapılacak toplantıya ye’nin, Irak’a Rals değiştiren Irak, bu kez katılıp katılmayacağı ton’un Ankara’da belirsiz. Bize atamanın de Ankara’da olacağı tarihleri de gerçekleştirilecek olan yapıldığı dışında hiçbildirdiği, ancak bir bilgi vermediler. Do3’lü toplantıya somut bir yanıt alılayısıyla gelmezse, ki katılması çağrılarını namadığı ifade ediöyle görünüyor, Irak dikkate almadı. liyor. gelişmeleri takip konuDiplomatik kay Bağdat’tan Ankara’ya, sunda geriye düşer. Genaklardan edinilen özel temsilci Vaili’nin lirse de bize sürpriz bilgilere göre, olur’’ değerlendirmetoplantıya katılıp Ralston bugün öğkatılmayacağı yönünde sini yapıyor. le saatlerinde 2 Öte yandan Ralston hiçbir bilgi gelmedi. günlük temas için ile Başer arasında yaAnkara’da olacak. pılacak toplantıda, özeRalston’un bu temaslarında, Dı likle PKK’nin ‘‘ateşkes’’ kararının şişleri Bakanı Abdullah Gül ve gündeme geleceği belirtiliyor. Türkiye’nin PKK ile mücadelede Diplomatik kaynaklar, ABD’nin özel temsil olarak görevlendirdi bu kararı fazlasıyla önemsediğiği emekli Orgeneral Edip Başer ni ve Türkiye’den de bu konuda ile görüşecek. Ancak, görüşme adım atmasını isteyebileceğini lerle ilgili olarak Irak tarafından vurguluyorlar. MAHMUT GÜRER teyecek, ancak bu konuda seçici davranılacak. DİYARBAKIR Ateşkes İlk aşamada örgütten kailan eden PKK’de büyük ka çan, ancak dağ kadrosunda çış yaşandığı ortaya çıktı. Ku olduğu sırada hiç eyleme kazey Iraklı Kürt liderler, tılmayanlar ele alınacak. Bu ABD’nin terörle mücadele niteliktekilere af isteyecek için atadığı Joseph Ralston’a, olan Ralston, ayson 4 yıl içinde rıca bunlara yöörgütten kaçıp nelik bir plan uzey Iraklı Kürt Kürt bölgesine kaynaklardan edinilen dahilinde entegsığınma hakkı rasyon süreci isteyen en az 3 bilgiye göre, son 4 yıl başlatılmasını bin 421 milita içinde PKK’den en az 3 da önerecek. nın listesini ver bin 421 kişi kaçıp KDP Ralston’un ve KYB’ye sığındı. di. teklifini cazip Kuzey Iraklı hale getirmek Siyasi sığınma talep Kürt kaynaklar eden bu kişilerin listesi, için bu kişilerin dan edinilen bilentegrasyon süTürkiye’de PKK ile recine katkı olagiye göre son 4 rak maddi kayyıl içinde mücadele konusunda bugün temaslara nak önereceği PKK’den en az başlayacak olan de dile getirili3 bin 421 kişi yor. İddiaya göABD’li Ralston’a kaçıp KDP ve re Ralston, TürKYB’ye sığınverildi. kiye’nin en çok dı. Siyasi sığınarzu ettiği askema talep eden bu kişilerin listesi, Türkiye’de PKK ile mü ri operasyona örgütün ateşcadele konusunda bugün te kes ilanını gerekçe gösteremaslara başlayacak olan rek kesinlikle karşı çıkacak. Kaynaklara göre Raltston, ABD’li Ralston’a verildi. Kürt kaynakların iddiasına Kuzey Iraklı Kürt lider Mesud göre Ralston, öncelikle bu ki Barzani’den örgütle görüşmeşiler için af çıkarılmasını is leri yürütmesini isteyecek. K İ Emekli Radyoloji Uzmanı Doktor AHMET NEJAT ERKİN 10 Ekim 2006 tarihinde aramızdan ayrılmıştır. Cenazesi 11 Ekim 2006 (Bugün) tarihinde öğle namazının ardından Adana Kabasakal Mezarlığı’nda defnedilecektir. Huzur ve rahmet dileriz. Ailesi CUMHURİYET 06 K