Catalog

CUMHURİYET 7 EYLÜL 2005 ÇARŞAMBA HABERLERtN DEVAMI TURKIYE EE-crre 28 Sinop Y 26 Adana f 27 Samsun PB 27 Mersin f 29 Trabzon _Y 25 Diyarbakır A FE 29 Giresun PB 24 Şanlıurfa 32 Ankara Ursa B 26 Mardin Dozlı _32 Eskişehir B 26 Siirt 33 Konya B 25 Hakkâri B 27 3 33 Sıvas B 21 Van B 23 26 Antalya A 34 Kars PB 20 Yurdun kuzey ve do- ğu kesımlen parçalı bu- lutlu. Marmara'nın ku- zeyı, Batı Karadenız kı- yılan ıle Doğu Karade- nız sağanak ve gök gü- rülütülu saganak yaöış- lı, dığer yerler az buîut- lu ve açık geçecek. Ha- va sıcaklığı ıç ve doğu bolgetenmizde 1 ı!a 3 derece aratacak, dığer yerlerde önemlı bır de- ğışıklık olmayacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brûksel Paris Bonn Y Y Y PB PB PB B PB 16 21 23 26 23 28 28 26 Münih PB 24 Zürih Berlin Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina B B Y B PB B Y PB 2! 26 24 25 28 25 28 29 PB 29 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahıre B B PB B PB Y PB A 21 30 19 33 22 31 25 32 B 35 Sulutlu k Çok bukıtkı ı Yağmjriu Gok gurultûlü CÜNCEL CUNEYT ARCAYUREK • Saştaraft 1, Sayfada a:ıt1ama yapt. Eakan, polıs savunurken ilginç bir davranış ser- gırçor. Polis oeiki cuma saati olduğundan, bile- rrsm, bir olay ctmasın diye belki de, sonra yakalanz acslete teslirn ederiz diye düşünmüş olabilir" diyor. Devletin polsi. yasalara aykın görmüyor hilafet iseyen eylermi devletin bakanı da polisin müdaha- leetmekten ka;ırmasını "cuma namazına" bağlıyor. Eirdevlet arcamına, bir Adalet Bakanı'na, hükü- rre: sözcüsCne bu savunu yakışıyor mu? Bu mantık <oası eylemleri nerelere götürür, artık hesap etme-k olanaksız. Bu anlayış. /asa uygulayıcılarının cuma nama- zndan sonra cami avlusunda devlet ve rejim aley- hne kışkırtıcı içerikte ağzınagelenı söylemeye kar- şıçıkanayac^klarına bir işaret. Çiçek, üstelksözcü olduğuna göre son açıkla- ma, hüKümetn de cuma saatlerinde yasadışı ey- lernlere hoşg caj ile bakmaya başladığını; sorum- luyu. suçluyoı sonra yakalanz mantığına sığındığı- nı gösteriyor. Bu göstergje, Islamı şu açıdan bu açıdan ilgilen- dTiyor diye suç sayılan bu türden eylemlere dokun- rradan geçişrtrmek, ıktidara musallat olan dini si- yasete alet etrne huyunun yeni bir ömegi. • • • Ne soylesen ne yapsan boş! LaikTC Devleti'nin Başbakanı, Istanbul'da başlayan 6. Avrasya Islam Şûrası'nın açlış törenindeki konuşmasına "Rah- man ve rahim olan Allah 'ın adıyla" başladıktan son - ra.. birgün TBMM'yi, Bakanlar Kurulu'nu, hemen bütün resmi gayri resmi toplantıları Kuran'dan du- alarla açmayı neden düşlemesinler? Her konud a bülbül Başbakan. Söz, Hizb-ut Tah- rir'e geldi mi, Kürt eylemcilerin sokaktaki davranış- lanna, Türk-Kürt çatışması olasılığının artık başka anlamlara dönüştüğünü kanıtlayan olaylara gelince.. "sessiz devrimci" rolü kesiyor. Ne devrimci ama!.. Ne biçim hukuk devleti ısek?.. Bozüyük'te oto- büsten halkı kışkırtacak her türlü hakaret yapılıyor, PKK bayrağı gösteriliyor, sloganlar atılıyor. Kışkır- tıcı PKK solcağı kavga alanına dönüştürüyor. DE- HAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan adındaki ki- şi; "Kürt halkı yaralardan berelerden çekinmeyerek 'barış' mücadelesine devam edecek" diye ayrılık- çı, barış diye kanlı kavgalara yol açan, Kürdü Türk'e, Türk'ü Kürde kışkırtan bu tür olayları onay- layan demeçler veriyor. Dün de sözünü etmiştik; bir toplantıdan yansı- yan ayrıntılaj- "Kürtlerin kendi kadehni tayin hakh- nı... Güneydoğu'da bağımsız devlet kurvlmasını öneren... Tütk devletini işgalci gören konuşmalar yapıldığını" gösteriyor. Bütün bunlara karşın bu iktidar; Van'dan Bozü- yük'e kadar geniş bir alanda eylemlerin etnik ça- tışma işaret i göstermediğıni.. adı sanı yeni duyu- lan küçük birr partinın (Hak-Par) düzenlediği toplan- tıdaki konuş»nacılann devletin tümlüğüne karşı Gü- neydoğu'da Kürt devleti ve Kürtlerin kendi kaderi- ni tayin hakfca istemesini önemsemıyor olmalı ki... Bu iktidar, bu hükümet, Adalet Bakanı; ayrılıkçı eylemlere, konuşmacılara ve konuşmalara karşı yürürlükte olan yasaları harekete geçirmıyor. Devekuşunun başını kuma gömmesindeki ne- denleri kirn açıklayacak? ÇHD'den kadrolaşmaya tepki • tstanbul Haber Servisi - Çağdaş Hukukçular Demeği (ÇHD), adli yılın açıîışında AKP iktidannın yargıdaki kadrolaşma hareketini îstanbul Adliyesi önünde protesto etti ÇHD Îstanbul Şubesi Sekreteri Hakan Günaslan, "AKP ıktidan her adımını AB ge- rekçelerine «Jayanarak ınce bir taktikle yüriitmekte- dir. O>'sa adli yıla girerken ne yargı daha bağımsız- dır, ne sa\iınma daha güçlüdür ne de özgürlükler alanında gerçek bir genişleme yaşanmıştır" dedi. Ketencfden 'adli yıl* mesgı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Sekreterı v e Îstanbul Milletvekili Ahmet Güı^'üz Ke- tenci, yaptığı açıklamada, başta hâkim ve savcılaı ol- mak üzere hukuk sisteminin bütün aktörlerini, yeni adli yılın başlaması dolayısıyla tebrik ettiğini ve ba- şanlar diledliğini kaydettı. Ketenci, "Mevcut iktidar, hukuk sisteıminı siyasallaştıran, özerkliğini yok eden. tüm karar akna süreçlerini iktidar merkezh ya- pan bir anlayışla hareket etmektedır" dedi. 'ABr taahhütlenne sadık kalmalf I HELSİ^NKİ (ANKA) - Avnıpa Komisyonu'nun genişlemedlen sorumlu üyesi Olli Rehn, ılmılı Islam ile köprülerin kurulması ve işbirliğinin yapılmasuu istedi. AB'ııın vaı olan taahhütlenne sadık kalması- nuı önemine dikkat çeken Rehn, "21'inci yüzyılın başlan, kübtürlerin ve uygarlıklann çatışma zamanı olmamalıdbr" diyerek bu çerçevede. Türkiye ile üye- lık müzakerelerinin başlaması gerektiğini söyledi. Estonya'dan AB desteği • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaş- kanı Ahmet Necdet Sezer, üç günlûk resmi ziyaret için dünTOrkiye'ye gelen Estonya Cumhurbaşkanı Arnold RiLütel'le Çankaya Köşkü'nde görüştü Gö- rüşmenin arduıdah yapılan açıklamada Estonya'nın. Türkiye'nln 3 Ekim'de AB ile müzakerelere başla- masını desteklediğıni beliıten konuk Cumhurbaşka- nı Rüütel, Türkiye'nin üyelik müzakerelerine başla- mak için gerekli kriterleri yerine getirdiğini kaydetti. GiÜçiçek, Sıvas sanığıtn sordu • ANKAJIA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP'li Ali Rıza Gülçdçek. Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in yanıt- laması istemiyle verdiği soru önergesinde, Sıvas kat- liamı sanıldanndan Mehmet Yıhnaz'uı Almanya ta- rafindan eisik e\Tak nedeniyle serbest bırakıldığı bilgilerinin doğru olup olmadığını sordu. Gülçiçek, önergesinde "Bu sanıkla ilgili iade prosedürü neden tam işletilnnemiştir? Eksik belgelerle iade gırişunin- de bulunaaı bakanlık yetkilileri hakkuıda soruşturma açmayı dvişünüyor musunuz " sorulanm yöneltti. PKK operasyonu: 2 kişi tutddandı • tstanbul Haber Servisi - PKK'ye yönelık ope- rasyonlarda gözaltına alınan ve eylem hazırlığında olduklan dleri sürülen Ömer Ö. ve Mehmet Ali K. tutuklandı. Sanıklar, "yasadışı örgüt üyeliği, patla- yıcı maddle bulundurmak ve atmak'la suçlanıyor. Fransa 'B Planı' hazırlıyor Brüksel'deki yetkililerTürkiye'ye imtiyazlı ortaklık verilmesi konusundaAB içinde bir karar alınırsa bunun içinin ileride doldurulabileceği görüşü üzerine çalışıyorlar Dış Haberler Senisi - Brük- sel'deki Fransız yetkililerin Tür- kiye için bir B Planı üzerine ça- lıştıklan bildirildi. Fransız yetki- liler, imtiyazlı ortaklık konusun- da AB içinde karar alınırsa bunun içinin ileride doldurulabileceği göriişü uzerinde duruyorlar. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac da hasta yatağından, Al- manya Başbakanı Gerhard Schröder ıle Türkiye konusunu görüştü. Telefon görüşmesinde Chirac'ın, Türkiye'nin Ankara protokolünün imzasından doğan yükümlülüklerine tamamen uy- ması gerektiğini ve bir karşı dek- larasyona gerek olduğunu söyle- diği kaydedıldi. ABHaber' in özel habenne gö- re, imtiyazlı ortaklıgın tam üye- liğin ilk admıı olabileceğini sa- vunan Fransız yetkililer bu ko- nuda A\Tupa Birliği'nin cesaret- li adımlar atmasını istiyorlar. Ha- bere göre, Fransa'nin B Planı uzerinde çalışırken dikkate aldı- ğı noktalar şöyle: • Fransa Türkiye'nin Kıbns konusunda yayımladığı dekla- rasyonunun hukuken gereksiz ve "üzüntü verici" bir deklarasyon olduğuna inanıyor. BM sürecin- de Türkıye'nin banş için göster- diği çabalar bir kenara koyulsa bile Türkiye'nin AB üyesi olan bir ülkeyi tanımamasına prensip- te karşıİar. • Fransızlara göre A\Tupa Bir- liği'nin yayımlayacağı deklaras- yonda iki konu öne çıkıyor. Bi- rincisi, 2006 yılında uyum pro- tokolünün uygulanmasının ko- misyon tarafından takip ediune- si. tkincisi ise Türkıye ve Kıbns Rum Kesimi arasındakı ilişkile- rin normalleşmesi için adımlar atılması. Bu ikinci nokta önem- li ama henüz AB içinde belirlen- miş degil. Bu konuda Fransa di- ğer üye devletlere neyi kabul et- tirebilirse onu sa\-unacak. Her- hangi bir takumin bulunup bu- lunmayacagı bilinmese de Türki- ye'nin Kıbns Rum Kesimi'ni ta- nunak için AB üyeliğini bekle- memesi gerektiğini düşünüyor- lar. Fakat 3 Ekim öncesi böyle bir talep obnayacak. • Aynı zamanda Müzakere Çerçeve Belgesi'nde imtiyazlı ortaklıkla ilgili eklemeler yap- mak istiyorlar. AB'nin genişle- me kapasitesı zaten Kopenhag kriterlerinin bir parçası ve ko- mısyon teoride bunu ızliyor ama komisyonun belli bir noktada spesifik bir değerlendirme yap- ması istenebılir. "50.Yüında 6-7 Eylül Olaylan" konulu fotoğrafların sergilendiği galeriye gelen bir grup ulkucu. io- toğraflara yumurta atarak bazı fotoğraflan yerlerinden söktü. Türk bayrağı açan gruptakiler, bir süre slogan attı. Polis ekiplerince dışarıya çıkartılan bu kişilerden bazılan gözaltına alındı. (AA) Fotoğrafsergisine ülkücü saldırı tstanbul Haber Servisi - Beyoğlu Istiklal Caddesi'nde bulunan Karşı Sanat Galerisi'nde 6-7 Eylül 1955'te meydana gelen olaylann 50. yıldönümü dolayısıyla açılan "50. Yüında 6-7 Eylül Olayları" konulu sergiye saldıran bir grup ülkücü, fotoğraflara yumurta atarak bazı resim- leri yerinden söktü. Tarih Vakü, Helsinki Yurttaşlar Derneği ve Helsinki însanYerleşimleri Derneği' nin organi- ze ettiği sergi dün akşam törenle açıldı. Açılışta konuşan Tarih Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Orban Silier, 6-7 Eylül olaylannı bilinç altın- da da geride bırakmak, daha uyumlu, banşçı ve karşılıklı anlayışa dayanan bir iüşkıler sistemi- ni kökleştirmek amacıyla serginın gerçekleşti- rildiğini söyledi. Farklı dinden, dilden ve farklı etnik kökenden insanlar konusunda Türkiye'de bir görüş birliğinin bulunmadığını iddıa eden Silier, "Türkiye'nin gerçeklerini hasıraltı et- mek, görmezden gelmek yerine onları bilmek ve onlan aşmak lazım. Güven. demokrasi ve açıklıkla Türkiye karşı karşıya olduğn sorun- lan aşabilir. Bu sergi güvenin ve açıklığın gös- tergesi'" dedi. Bu arada serginın açılışının he- men ardmdan galeriye gelen bu- grup ülkücü, sergilenen fotoğraflara yumurta atarak bazı fo- toğraflan yerlerinden söktü. Türk bayrağı açan gruptakiler, bir süre slogan attı. Olay yerine çağ- nlan polis ekiplerince dışanya çıkartılan bu ki- şilerden bazılannın gözaltına alındığı öğrenildi. Mayına 2 şehit daha HAKKÂRİ (Cumhuriyet) - Hakkâri'nin Çukurca ilçesı kırsalı- na PKK'liler tarafından döşenen mayuun patlaması sonucu 2 asker şehıt oldu. 2 asker yaralandı. Jan- darma Komutanlığı ekiplerince Çukurca ilçesine bağlı Işıklı köyü kırsalında >r ürütülen arazi arama çahşmasuıda PKK tarafından ara- ziye döşenen mayın patladı. Patla- mada, Pıyade Komando Çavuş Ah- met Delen ile Piyade Komando Er CengizAktaş şehit oldu, 2 er de ya- ralandı. Yaralılann tedavi altına alındığı, bölgede geniş çaplı ope- rasyon başlatıldığı belırtıldi. Şehit olan Piyade Komando Er Cengiz Aktaş'ın cenazesi doğum yeri olan Bitlis'in Hizan ilçesinde gözyaşla- n arasında toprağa verildi. Başba- kan Erdoğan ve TBMM Başkan- vekili Sadık Yakut. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Öz- kök'e başsağlığı mesajı gönderdi. • tmtiyazlı ortaklık uzerinde kesin bir görüş yok. Eğer bu ko- nuda karar verilirse bir çözüm bulunacağını düsünüyorlar. Ör- nek olarak Izlanda ve Norveç'in içinde olduğu Avnıpa Ekonomik Alanı'm ve denızaşın bölgelerin (mesela Fransız Peleponezyası) böyle bir statüsü var. • Diğer yandan Türkiye'nin AB üyeliğine tamamıyla bağlı olduklaruıı söylüyorlar. Aralık 2004 'te Avrupa Birliği Konse- yi'nin olabilecek en sıkı bağlar- la Türkiye'nin AB 'ye bağlanma- sı karannı aldığına dikkatı çeki- yorlar. Ama AB Anayasa krizin- de yaşanandan farklı olarak (o sırada B planlan yoktu) şimdı bir B planı olmasmı istiyorlar. Fran- sız yetkililer aynca ""imtiyazlı ortaklık tam üyeliğin ilk adımı da olabilir" diyorlar. COREPER toplantısı Brükserde kritikgün Dış Haberler Servisi - Brük- serde bugün toplanacak AB Da- imi Temsilcileri Komitesi (CO- REPER), Türkiye'nin Kıbns Deklarasyonu'na tepki olarak yapılacak karşı deklarasyon ko- nusunda bir uzlaşmaya varmayı planlıyor. Türkiye'den sert tepkı- lerin geldıği bir sırada toplana- cak olan COREPER, AB ülkele- ri arasında karşı deklarasyon metni konusunda var olan görüş aynhklannı gidermek için çaba gösterecek. Kıbns'la ilgili karşı deklarasyonun yanı sıra müzake- relerin 3 Ekim'de başlaması için onaylanması gereken müzakere çerçevesi belgesi de henüz so- nuçlandınlmadı. AB dışişleri bakanlan, 1 -2 Ey- lül tarihlerinde Ingiltere'nin Newport kentinde yaptıklan top- lantı su-asuıda dönem başkanı tn- giltere tarafuıdan hazırlanan bir deklarasyon taslağını görüşmüş- ler ancak uzlaşma sağlanmamış- tı. tngiltere tarafından hazırlanan taslaktaTürkiye, Rum Kesimi ile ilişkileri normalleştirmeye çağn- lıyordu ancak başta Fransa ol- mak üzere, bazı AB ülkeleri, bu ifadeyi yeterli bulmadı ve Anka- ra'dan Rum Kesimi'ni tanıması- nın talep edihnesini istedi. New- port'ta aranan uzlaşmanın sağ- lanmaması üzerine konu, konsey toplantılannın gündemindeki ko- nularla ilgili uğraş veren CORE- PER'e havale edildi. Bu arada, Nevvport'ta üyelik müzakereleri- nin 3 Ekim'de başlaması ise sor- gulanmadı. Nev^'port'tan Ankara'ya veri- len en ısrarlı mesaj, Türkiye'nin gümrük birliğini tam olarak uy- gulaması gerektiği oldu. AB yet- kilileri, Türkiye'nin gümrük bir- liğini tam olarak uygulayacağı yönünde Ankara'dan net bir me- saj beklediklerini ifade ediyor- lar. Türkiye ise AB' nin bazı ülke- lerinin müzakereler için yeni ko- şullar empoze etmeye çalışması- m tepkiyle karşıladı. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Adalet Bakanlığı bünye- sinde yürütülenTerörle Mücade- le Yasa (TMY) Taslağı çalışma- lan tamamlanma aşamasına gel- di. Siyasi otoriteye seçenek sun- mak amacıyla komisyon, iki ay- n taslak metin hazırladı. Taslak- lardan birinde suçu önleyici ön- lemler terörle mücadele yasa tas- lağı içerisinde değerlendinlirken diğerinde yahıızca işlenen suçla- ra verilecek cezalara değiniliyor. Adalet Bakam Cemil Çiçek'in, düzenleme konusunda beklenti- lerin arttınhnaması gerektiğini belirterek "Sonra, 'çıkaçıkabu mu çıktı' denilerek çıta yüksel- tUiyor" değerlendırmesı dikkat çekti. Hükümet siyasi tercihini ortaya koyacak Adalet Bakanlığı bünyesinde ilgili kurumlann katılımıyla oluşturulan komisyon, TMY tas- lağı üzerindeki çalışmalannı ta- mamladı. Komisyon, iki ayn tas- lak hazırladı. Bundan sonraki süreçte hükümet sivasi tercihini kullanacak. Hükümetin ilk seçe- neği terörle mücadelede önleyi- ci tedbirleri diğer bazı yasalara eklemek. suç işlendikten sonra verilecek cezalan ise Terörle Mücadele Yasası içerisinde dü- zenlemek. tkinci seçenek ise hem önleyici tedbirleri hem de işlenen suça verilecek cezalan tek bir yasa içerisinde ele almak. Hükümet, 15-20 gün içinde yet- kili kurullannda yapılacak de- ğerlendirmenin ardından bu ko- nu^i nasıl bir yol ızleneceğini netleştirecek. Önceki günkü AKP MYK toplantısmda konu- nun gündeme gehnesinin arduı- dan oluşturulan çalışma grubu. hükümetin "siyasi tercihini" ortaya koyacak. Edinilen bılgilere göre taslak çok geniş kapsamlı ohnayacak. Adalet Bakanı ve Hükümet Söz- cüsü Çiçek'in önceki günkü Ba- kanlar Kurulu'nun ardmdan ko- nuyla ilgili toplumun yasayla il- gili aşın bir beklenti içerisine so- kuhnaması gerektiği yönündeki yaklaşunı bu değerlendirmenin işareti olarak kabul ediliyor. TMY'de sona yaklaşıldı Hazırlanan iki metinden birinde suçu önleyici önlemler Terörle MücadeleYasaTaslağı içinde değerlendinlirken diğerinde yalnızca işlenen suçlara verilecek cezalara değiniliyor Eyüp\e olaylıyıfam Îstanbul Büyükşehir Belediyesioin uyguladığı kentsel dönüşüm projesi çerçevesinde dün Kâ- ğıthane ve Eyüp'te yıkımlar vardı. Kâğıthane, Yahya kemal Mahallesi'nde İSKİ arazisi içinde bulunan 13 gecekondunun yıkımı için sabah sa- atlerinde ekipler bölgeye hareket etti. Yıkıma engel olamayacağını anlayan bazı vatandaşlar 4 gecekonduyu ateşe verdi. Bunun üzerine bölgeye çevik kuvvet ve irfaiye ekipleri sevk edildi. Çe- vik kuvvet polisinin kontrolünde yıkıma başlan- dı. Bu sırada bazı yurttaşlar yolda duran bir za- bıta aracına taş ve sopalarla saldırdı. Eyüp'e bağlı Göktürk beldesinde de kaçak binaların yıkımı sırasında olaylar çıktı. Jandarma ekip- İerine direnen gecekonducular ikna edildikten sonra yıkımlar tamamlandı. (Fotoğraf: AA) SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN ...Belgeler Çok, İlgilenen Yok...!' I Baştarafı Arka Sayfada calışmasını yoğunlaştırmıştr. Burada ktihatçı- lar'ın, yâni Türk burjuva millryetçesi 'rttihat ve Te- rakki Partisi' önde gelenlerinin, yönetimi ve yo- ğun işbirliği ile üretilmiş bir 'Türk Komünist Par- tisi' bulur ve bunlann yalancı Komünist örgütle- rini tasfiye eder..." (Jizn Nasyonal Nostey, 16 Tem- muz1921 sayı.112) Mustafa Suphi 'yoldaş'ın, böylece Ittihatçı tero- rizmini mıknatıs gibi üzerine çektiğini düşünmeme- ye imkân yok; hele Bakû Halk Kurultayı'nda En- ver Paşa'nın başansızlığından sonra, kimlerin Mus- tafa Suphi'yi can düşmanı belledikleri, çok kolay anlaşılıyor...) (Alıntı/3. "...MustafaSuphi'ninTürkrye'ye gelip Ankara'ya iltihak etmek talebiyle, TBMM Reisi Mustafa Kemal Paşa'ya yazdığı mektuba, o, şu aşağıdaki cevabı vermiştir: "...gâye ve prensip itibartyta, bizimle tamamen müşterek olan Türkiye Iştirâkiyyûn Teşkilâ- tı'ndan (TKF), maddeten ve mânen hakkıyla müstefıt olabilmemiz için, teşkilâtınızın münha- sıran TBMM Riyasetiyie tesis ve muhafazai irti- bat temin eyiemesi lâzımdır. Türkiye dahilinde tatbik edilecek, her nevi teşkilât ve inkılâbat, an- cak bu vasrtayla yapılabilir..." "...aynı hedefe yürüyen Türkiye Iştirâkiyyûn Teşkilâtı'yla tamamen tevhid-i mesâi edebilmek üzere, BMM nezdinde selâhiyet-i tammeyi hâiz bir murahhas heyet göndermenizi ve BMM ta- rafından murahhas olarak gönderilmiş Memduh Şevket Bey'le tesis-i irtibat ve tevhid-i mesâi ey- lemenizi rica eder ve bilvesile samimi hürmet ve selâmlarımı takdim ederim ..." (13 Eylül 1336 (1920) Mustafa Kemal Paşa'nın Mustafa Suphi Vol- daş'a yazdığı bu mektuptan, acaba şu son seksen senede, kaç Türk aydınının naberi olmuştur?) Hâklmlyet-I Mllllye ne dlyordu? (Alınt/4. u ...o dönemi daha iyi anlatabılmek için, sıra geldi, Müdafaa-i Hukuk Cemryeti nin nâşir-i efkârı olan Hâkimiyet-i Milliye gazetesınin, o tarih- lerde yayımladığı başmakalelerden, bazı satırları okumaya: "...bir zamanlar, tarihin eski devirierinde, dûn- ya birtakım zalim hükümdarlann istibdadı artın- da ezildi; sonralan milletler bu istibdadı yıktılar, fakat bu defa onun yerine, 'para'nın, 'serma- ye'nin zulmü geçti. 'Setmâye' bugüne kadar dünyada yapılmış bütün fenalıklann yegâne se- bebi, yegâne mes'ûlü idi. Bugün de odur. Eğer dünyayi sür'atle istilâ eden sermayedâr aleyh- tarlığı olmasaydı, bu zulüm yarın da devam ede- cekti. Çok şükür zulüm devrinin son günlerinde- yiz. Kaprtalizm sadece falan ve filân milletin düş- manı değildir, bilâkis bütün dünyanın, bütün mil- letlerin müşterek düşmanıdır..." (Hâkimiyet-i Mil- liye, 20 Temmuz 1920) Aynı gazetede yayımlanmış başka bir başyazıda şu ilginç ve etkileyici satırları görüyoruz ki; halklar ta- rafından, yeryüzünün çektiği çilenin, daha o zaman nasıl farkına vanldığını açıkça gösteriyor: çarpıcı bir kanrtı! Müdafaa-i Hukuk'un, hangi davanın peşin- de olduğunun, açık göstergesü: "...evet, Asya'nın esrarengiz sinesi sarsılıyor, ve tarihin geçmiş devirlerinin altında kalmış ve unutulmuş istilâlan ister istemez hatırlayan Av- rupa; zaferinin en parlak sarhoşluğuna kanşan mühim bir endişe ile ürperiyor. Kafkaslar üzerin- den Anadolu'ya, Bulgaristan'dan Fransa'ya, Mı- sır'dan bütün Afrika sahillerini takip ederek Sep- te Boğazı'na; Türkistan'dan Himalâya dağlanna tırmanarak Hindistan'a doğru uzayan bir cere- yan, bir isyan cereyânı var; ve bu, Asya'dan ge- liyon yahut orada, dayanak noktasını buluyor..." (Hâkimiyet-i Milliye, 2 Şubat 1920) Yorumsuz!...) Meraklısı için NOT: Yarın 8 Eylül, Fahrettin Pa- şa Süvari Kolordusu'na bağlı, Yüzbaşı Şerafettin Bey müfrezesinin, 'esir' Izmir'i Yunan işgâlinden kurtarmak için, harekete geçtiği gece; yann, yâni o gecenin yıldönümünde, Izmir'deyim, Fuar'da, (Kültürpark) akşam saat sekiz sularında, sizin- le beraber olacağız: göz göze gelir, yüz yüze ba- karak, hem işgali, hem 'istirdat'ı konuşuruz. Ge- lirseniz, sevinirim.