23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EYLÛL 2005 -ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA tlgi Erol Uyar. TBMM'nin elektronik posta adresı listesinde adı olup <ja kendisine ileti göncfrerilen 403 milfetvekBlinden 114'ünün posta fcutusudolu. ^uhtemelen hiç tDakmıyoıiar. Umanrn ülke sorunlanna ilgileri, kend î posta kutulanna olan ilgilerinden daha tazladırt" Bektronik posta: denizsamocumhuriyet.com.tr vrww.denizsorn.com Tel: 0.212.512 05 05 Fafcs: 0,212.51244 97 - Türkiye'de 110 kiloluk balerin yokmuş... "Var çünkü Atilla Koç, rüyasında gördü!" PANO 3 E AtitUa Koç termal turtzmi /ssrem/ş... Uyrkuya ryi gelir! GÜNEYDOĞU melekleri adıyla nam salan "Türkiyeli" düşünürier, düşünüp taşınıp Başbakan'ın ağzından "Kürt sorunu'na "demokratik çözüm" sağladıktan sonra düşünmeye devam ediyor olmalılar ki şu sıra pek sesleri çıkmıyor. Başbakan da düşünüyor olmalı, "Ben ne yaptım" diye. Türkiye birbirine giriyor... Kışkırtmalann bini bir para. Kentlerin ana caddelerinde, ilçelerin sokak aralannda sanki bir "iç savaş'ın ön provası yapılıyor. u Güneydoğu"dan otobüslere bindirilenler "Marmara'ya doğru saldınya geçiyor. Bu kez de "Marmara" cephesindekiler saldırganlara saldınyor. Şimdilik taşlar havada uçuşuyor... Bombalar çöp bidonlannda patlatılıyor. Sanki VVashington'da hazırlanıp tencereye konan Duşun Duşun"Büyük Ortadoğu Projesi" kaynatılıyor. Düşünürier, düşünüyor. Düşünürierte düşüp kalkan Başbakan ne düşünüyor? 0nun aklı Avrupa Biriiği'ne rest çekmede... Avrupa Birliği'nin "uyum"u ile Türkiye bölücü terör örgütü karşısında "demokratik cumhuriyet"i oynuyor. Aynı "uyurrfun verdiği güçle şeriatçı örgütler laik Cumhuriyete meydan okuyor. Çünkü Avrupa Birliği'nin "uyum"u, şiddete dönüşmedikçe şeriatın da, aynlıkçılığın da propagandastnı serbest bırakıyor, düşünce özgürtüğünden sayıyor. Ama bir bakıyorsunuz Almanya, terör örgütünün gazetesini kapatıyor. Ve bir anda Türkiye, Almanya'dan daha "özgürlükçü" duruma geliyor, çünkü bölücü örgütün yayınlan gazete bayilerinde serbestçe satılıyort Saman altından başanlı bir işbirliğiyle yürütülen sularla Türkiye'nin altı oyuluyor. Düşünürier ise düşünüyor. Acaba "Kürt sorunu" gibi cami avlulannda pankart açıp hilafet devleti isteyen şeriatçılann da İnanç sorunu"na demokratik bir çözüm bulunabilir mi? Düşünürier düşünsün; böyle bir çözüm önerist Başbakanın ağzına da yakışır hani. Yoksa çözülen Türkiye mi oluyor? Büyük Ortadoğu Projesi içindeki en önemli "sorun"a, yani Türkiye'ye çözüm mü aranıyor? Ünlü düşünürier düşünüyor. Zamanı geldiğinde kapağı Avrupa'ya mı atmalı, yoksa Amerika'ya mı? DEIStZ KAVUKÇUOĞLU Utancın 50. Yılı Kayıp Suat Özbilgi: "TBMM'de iki yağlıtDoyatablo14 yıldır kayıpmış. Ya 55 yıldır kaybolan, Atatüırk ilke> ve devrimlerine ne demelı?" Yıkım Akif Kökçe: "Atatürk Kültür Merkezi yıkılıp yenıden yapılacakmış. Devlet Tiyatfolan'nda olanlara baıkılırsa yıkma işi tamam!" SESSÎZSEDASIZ(f) JPAMĞtOA Kadastro ihaleleri ve emperyalizm TAPU ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün açtığı kadastro ihaleleriyle ilgili olarak yurtsever memurlann yakınmasından sonra bu kez bir kadastro teknisyenı konuşuyor. "Geçıcı görevle gittığim, şehirde müteahhit ve elamanlannca onlann dümen suyuna girmediğim yani satın alınamadığım içjn küfüriü saldınlara maruz kaldım. Üstelık emeğe değer verdiğini söyteyen müteahhit şırketten işi alan bir harita şirketinin sahibı bunlan yaptı. En ac\s\ da kendilerine devrimci ve emekçi diyen insanlar beni suçiadı. KESK sahip çıkmadı. Teşkilatım sahip çıkmadı. Yalnız kaldım, haklıyken haksız konuma düştüm. Hayatımda ilk defa doğru olmadığını bildığim ışlere imza atmak zorunda kaldım. Çünkü üzerimde çok büyük bir baskı vardı. Yüklenici fırma benim o görevden alınmam için müdürlüğe, bölge müdüriüğüne, genel müdüıiuğe faks çekip beni yıldıımak ve baskı kurmak ıstedi. Harita Mühendısleri Odası'nın web sayfasında durumumu anlattım, ancak kimse duyarlı davranıp bir geçmiş olsun bıle demedi. Ülkemız insanının ne kadar kapitalist, paracı bir toplum durumuna geldiğini gördüm. Emperyalızmın istediği de zaten bu değil mı?" Yüksek Yerilim Hattı Afl nsitalinin akordu bozuldu. Şimdi Tayyip-Abdullah erdincutku» yahoo.com ikilisinden "AB REST'ali dinleyeceksiniz! ÇED KÖŞESİ KİM KtME DUM DUMA BEHÎÇ AK bebicakı yahoo.com.tr OKTAY EKİNCt Anıtsal Bir Mimar Bassaglığı ilaıtfan herkes için çok zordur. Yitirdığinizin ardın- dan ne diyecekstnız; nasılanlata- caksuıız; »eleriai anımsatacaksı- nız0 26 Ağustos *ta sonsuzluğa uğurladı&ımız Nezih Ektem için de Mimarlar Odtası'nın başsağh- ğı üarun<la bu zorluk o kadar be- lirgindiki... Her biri başlı başına bıreruzun makaleyle belki anlatılabilecek özellikler, ancak şöyle derlene- bümişti: "Ülkemiz mintarfağnun Cunt- huriyet donemi boyunca yüz akı vegurur kaynağı obnuş. öğreno- û olsun ya da olmasın kuşaktan kuşağa mimarlanmıza hocalık yapmış, gerek mesteketiğjnin ge- rekse ınimarhk. sanatmın öncü, öoderve örnekkişifiğinikaıut- lamış olan, Odamıan kuru- cu üyelcrinden, Mimartar Odası 1. v* 4. Dönem Yöue- timKııruhıüyesi,Minıar- hk Vakfi Enstitü Mec- Bs üyesL O- da emekta- n ve Oda çahşmalan- nuan esin kaynağs. 1998Sinan Ödülü sahi- CumhmTyet nâman Evet. Prof. Nezih Eldem ül- kemiz mimarhğtrun "Cumhuri- yet dönemi boy-unca'" yxa akı ve gurur kaynağı oldu... l944-*te Güzel Sanatiar Aka- demisi*ndenmerunolunca. daha sonraIstanbulTeknikÜniversite- si'ne (tTÜ)dönüşenYüksek Mü- hendis Mektebi'nde mimariık hocahğmabaşlamıştı. 1952-1954 yıllannda ttalya'damesleğrni ge- üştirirken de Ajntkabir ın bu ül- kede üretilen mozaik bezemele- ri ile tumç parmaklıklanna imza atmıştt... Şeref Holû, NezLh El- dem'in 15. ve 16. yüzyü hah ve kilimlermden esinlendiği motif- leriyle bezetıdi.. 195-4'te MiiDaılar Odası'nm "Kurucu Yönetim Künıhı^nda yer alan Eldem'in önemli çahş- malan arasında "Askeri Mûze" de var... Osmanlı subaylannı ye- tiştirmtek amacıyla I862"de inşa edilen "Mekteİv-i Harbiye*'tıiıı askeri tnüze işlevi için 1966'dan 1991' e kadarsüren restorasyonu, Eldenı" in projelenyle gerçekleş- ti... Taşbı^a'daki herhangibir ders mekânı olan 109 No'lu amfı>i. sadece okulun değil, tüm e|itnı ve kuhür dünyamızın en sevilen konferans salonlanndan bıri ha- line ge^tırenözgüvve sıcakmıma- ri mekân düzenlemesi de Nezih EldterrVtn bir aımağanıydı. Mesleicetigininamgesi Hocalıjhyla bırlikte mımarhk yaşarrusdaki türı<4 duruş"lanyta, sadece mimarlaıiçin değil genel- A» «an atcılarıcic. "etiğuı''ve a sa- natsal deferieri savunma"nın simgesi olan Eldera. Mimarlar Odası'nın geleneksel Ulusal Mi- marlık Ödülleri arasında büyvk ödül olan "Sinan Odûlû"nü de öncelıkle bu erdemleri ile ahnış- tı. Örneğin, "küMr mirasmmko- runması'" dışında hiçbir beklen- tisi olmadan,yıllannı Süleymani- ye'deki sivıl mıman dokuyukur- tarmaya adaması "destansı''dır.. 1980'İerden bu yana hemen tüm yerelyönetimlerin, Eldem'inSü- İevTnanıye için ürettıği ve karşı- lığında sadece ıçten bir *teşek- kûr" bekledıği projelenni **ar- 9v"lerinde bekletmeleri de *ve- fasB"lıktu... Meslegin 'peferi11 Nezih Eldem, mımarlann kenteve toplumakarşı so- rumluluklarına da büyük önem verdi.. Mimarlar Odası'nın miman projeleri "çevresel etkiteri'"ne gö- re de denetle- mek üzere 1992"de baş- lattığı uygula- mada. ilkgünlerdenitıbaren "da- raşman" olaraketkingörev aldı.. Bu deneümin danışma kurulu toplannlanndan binnde. îstıklal Caddesrndeki "Aksanat" bina- sının üstkatlanna giydinlen me- talikşapkayı "Buda Bey'oğkı'nda nara atan bir sarhoş~" şeklinde tanımlaması ise mimari eieştiriyi "tasanmcısuu kıiTnadan" yapa- bilmenınbılgeörneklerindendi.. Son sevinciw hûznû Nezih Eldem'in son yıllarda- ki en büyük sevinç kaynağı, kuş- kusuz Eyüp'teki 12yıldır sürdür- düğü projelerının belediye tara- fından uygulanmasıydı. Tarihi KentkrBirliği'nin 20Ö4vih "Ba- şan Odûlü''nü de alan bu proje- lerinde.ünlüsemtinyıpranando- kusunu yeniden canlandırmanın yani sıra eskı yerleşmenın çağ- daş kent yaşamıyla buluşmasına da çok özel örnekleryaratmış ol- du... Işteböylesine çahşkanveüret- ken Cumhuriyet mimanmızı en fazla üzenler ise eski ŞarkEser- teriMüzeâ'nde 1970lerin başla- nnda gerçekleştirdigi "mimar- ca" düzenlemelerini, 1999'datu- tup "çağdaş mûzeciHk"(!) adına ta değiştiren1 "lerdi.. Eldem'in onayını almak şöyle dursun, "tepküerine" bile aldınlmadan gerçekleştirilen degişiklıkler, Hocamıza saygısızlıkla birlikte mimariık sanatına kayıtsızlığın da "resmibdgeâ" oldular... Bu nedenle Mimarlar Oda- sı'nın ilanında "aflesi, dostlanve tüm mimartıkcamia.sr ile bırlik- te. "ülkenıizin sanat ve uygarfak dümasına" da başsaglığı dileği yer aldı... oekincifo cumhuriyet.com.tr ÇtZGİLİK K.4M/L MASAR.İCI kamilmasaraci • mynet.com 7 HARBt SEMİH POROY semihporoy(h yahoo.com AKLARPA HAYAT EPÎK TtYATROSU MUSTAFA BJLGJS SİZCE HANSİSÎ "KARA"?.. hayatepikC" mynet.com sevgtli Hcyat Epik Tjygtrcsu ızleyicüeri, New Orleans'do bu feloket ycsamrken KOSOVAnm PftİZREN şehrindc DOKUFEST adü belgesel'-kı«a fiim festivoü devoft» edıyordu. Festivolier bif şekîide sona criyor, att\a ınscsnın Mew Orieans'daki gıbi değersiz kılmışınü inat halklüfın kardeşce birarodo yaşayobılecekiermi yureklendiren çabûlcr -Sîmdıltk sonat düzleminde de. olsa- sürüyordj. Ben bunun tamğı oidum. Cok mutluyum. ı'.^' \ t ı ı \ \ \ iT"r ı TARIHTE BUGUN MLMTAZARIKAS 7EvM ıcifu.mumtas~arUian.com 1923 ScAntJJer Kupası'm SCHNEIDER*KUPASL. 1323'PA 8UGUN, FRAN&A'M, DEA1İ2. UÇAtUARi (ÇitJ OUZ£M LBNEN SCHNEIDER KuPASf '*//, ÎAJtSİUZ. EkL/SiMİM UÇAĞI ÜWU) B>& f/LOr OLAAI PÜZEMUEOİĞİ 8tl VA/SJÇM4, /UC f9/3'n£ MOtJACO'OA yAPILMtŞ V£ Si/S. *PEf>£fU>USS(U" OeUİZ. UÇAĞf DEAJ/2. AAİA/£ KUPASt " , 4923 ' &UYLA 8/JS ADfM DAHA AT7L.- S Kupeı Elli yıl önce, bugünlerde Istanbul'da sokağa çıkanlar uzun yıllar akıllanndan çıkmayacak utanç verici, çirkin görüntülerie karşılaşmışlardı. Hükü- met, nükümetin maşası "Kıbns Türktür Cemiye- ti" ve bir kısım basın tarafından kışkırtılan eli so- palı çapulcular Rum, Ermeni ve Musevi Istanbul- luların yoğun yaşadıklan semtleri basmışlar 4214 evi, 1004 işyerini yagmalamışlar, 72 kiliseyi ve bir sinagogu tahrip etmişlerdi. Polisin iki gün bo- yunca hiçbir önleme başvurmadığı çapulun bir bilançosu da 15 ölüydü. Olaylar Ekspres gaze- tesinin sabah saatlerinde basılıp öğle saatlerin- de kentin kalabalık semtlerinde dağıtılan 6 Eylül 1955 tarihli sayısında manşetten verdiği, "Sela- nik'te Atatürk'ün Evi Bombalandı" habeh üzeri- ne başlamıştı. "Başlatılmıştt" demek daha doğ- ru olacak, çünkü olaylar başlamadan çok daha önce mahalle muhtarlanndan gayrimüslim yurt- taşlanmıza ait ev ve işyerlerinin adresleri isten- miş, hatta bazı yapılar benzeri Nazi Almanya'sın- da görüldüğü gibi boyayla işaretlenmişti. Amaç, gayrimüslim yurttaşlarımızı korkutup ül- ke dışına kaçırmaktı. Bu amaç büyük ölçüde ba- şanldı; 6-7 Eylül'ü izleyen ay ve yıllarda başta Rumlar olmak üzere on binlerce gayrimüslim yurttaşımız Türkiye'yi terk etti. Bu utanç verici kalkışma, yağmacı sokak serserilerinden çok terk edilen azınlık mülklerineyok pahasına konan ye- niyetme Türk zenginlerine yaradı, onlar Beyoğ- lu'nda, Bahçekapı'da üç kuruş karşılığında han, apartman; Kurtuluş'ta, Tarlabaşı'nda, Samat- ya'da, Arnavutköy'de Adalar'da ev, yalı sahibi oldular. 27 Mayıs 1960 Devrimi sonrasında Yassı- ada'da kurulan Yüksek Adalet Divanı'nda yargı- lanan zamanın Başbakanı Adnan Menderes ve dığer sorumlular bu suçtan yargılanıp cezalandı- nldılar. Böylece 6-7 Eylül Olaylan'nın düzmece bomba olayından adı geçen gazetenin manşeti- ne, talan harekâtından polisinin önlem almayışı- na kadar resmi bir senaryoya dayandığı hukuk açısından da kanıtlanmış oldu. • • • Istanbul'un bu utancı yaşadığı tarihte ben 12 yaşındaydım ve babamın görevi nedeniyle bulun- duğum Almanya'nın Bremen kentinde ortaoku- lun birinct sınıfına gidiyordum. 7 Eylül sabahı sı- nıfa girdiğimde öğretmenimiz Werner Kück'ün ilk işi bana bir Alman gazetesinin ilk sayfasını göstermek olmuştu. Irkçı talanı gazete manşet- ten vermiş, haberin tam ortasında da bakmak- tan yüzümün kızardığı, yağmalanmış mağazala- n gösteren bir Istiklal Caddesi fotoğrafı yer almış- tı. 1955 yılında, II. Dünya Savaşı'nın üzerinden 10 yıl geçmiş olmasına karşın Alman toplumunu faşist/nasyonal sosyalistdüşüncelerden anndır- ma çabaları sürüyordu, bu çabalarda en büyük ağırlık da okullara verilmişti. Gazetedeki haber güncel bir ırkçılık örneği olarak okulun girişinde- ki panoya asıldı, yanına raptiyelenmiş bir kâğıt- ta öğrencilerden bu konuda yorum yapmalan is- teniyordu. O gazete kupürü panoda asılı kaldığı sürece okula gidememiştım. Salt sınıfımın değil tüm okulun tek Türk öğrencisi olduğumdan ha- beri ve çağnyı okuyan herkes bana geliyor, ba- na soruyordu. Benimse o yıllarda ne faşizmden, ne nasyonal sosyalizmden ne de ırkçılıktan ha- berim vardı. Tek anlayabildığim doğup büyüdü- ğüm kentimde, Istanbul'da birilerinin yapılma- ması, utanılmas» gereken bir şeyler yaptığıydı. Anneme babama da bir şey soramıyordum, onlann akılları Cihangir'de bıraktığımız Rum, Er- meni, Musevi komşulanmızda, bakkalımız Bay Ispiro da. sütçümüz Yannis'te, terzimiz Bayan Marika'da, berberimiz Niko Amca'da, kırtasiye- cimiz Mösyö Rober'deydi.. Onlan düşündükçe telaşlanıyorlar, hüzünleniyorlardı. O utanç yılının üzerinden yarım yüzyıl geçti. Serseri kalabalıkla- n kışkırtanlann arasından ktmileri zaman içinde toplumsal ve siyasal yaşamımızda çok önemli yerlere geldiler, "saygın kişi" oldular. Bense hâ- lâaynı utancı, aynı hüznütaşıyorum, annemle ba- bamınki gibi. e-posta: dkavukcuoglu@superonline.com B U L M A C A SEDATYAŞAYAN SÛLD.OİSAĞA: 1/ Mersin yö- resine özgü halay türü bir halk oyunu. 2/ Güzel ka- dın... Lokan- talarda gar- sonların ye- meği veren arkadaşına "vazgeçildi, kalsın" anla- rrunda söyle- dikleri söz. 3/ Divan edebiyatmda man- Tom bilmece... Bey. 2 4/ Ürik asidin tuzu 3 yadaesteri...Birno- ta. 5/ Güneş çevre- sindeki Yer'in yö- rünge düzlemi. 6/ Uluslararası Çalış- maÖrgütü'nünsim- 9| gesi... Yosunlann kökü andıran tûtunma organı. 7/ Boru sesi... Kolaylıkla kandınlabilen. 8/ Bul- garistan'da bir kent... Yûz, çehre. 9/Bayağı, sıra- dan... Kavga, dalaş. YUKARBOAN AŞAĞIYA: 1/Vücuttayağbirikimi. 2/lribirhıyartürü...Es- kiden tuğgenerale eş rütbe. 3/ Bir parçanın nota- lannıfı, ara vermeden birbirine bağlanarak çah- nacağını anlatan müzik terimi... Yabanıl hayvan barınağı. 4/ Iskambilde koz... Kadastro haritala- rındaparseller.topluluğu. 5/Genişlik, en... Birsö- zü ya da davramşı görünür anlamından başka biı anlamda kabul etme. 6/Kuzu sesi... Turgenyev'irı bir romanı. II Delikli tuğla. 8/ Boru sesi... Ek avııca sığmaz kimse. 9/ Dinleyici durumundî olanlann da söz alabildikleri belli bir konu üze rinde düzenl.nmış toplantı... Karş» cinsten biriiK ilgi göstererek gönlünü kazanmaya çahşma. 1 T E V E K K ,E L • 2 E V rrYİ E | N A R 3 RJ E Z K L E T IA 4 M | E L E M A N • 5 rT •E1 •R 0 L 6 Y 0 N T | S T •A 7 E P 1u s 1S[D 8 • 3V E Z 1E C 9 0 K A L T P T Ü S
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear