Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 EYLÜL 2005 CUIMA CUMHURİYET SAYFA
Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
17
Mevlevi
Galata
Mevlevihanesi
Yaşatma Derneği
bünyesindeki
"Çağdaş Mevlana
Âşıkları" topluluğu
Üsküdar'da Vatkıflar
Genel Müdüriü ğü'ne
ait 300 yıllık bir
mevlevihanedes 10
küsur yıldır faaHyetini
sürdürürken,
geçenlerde "amacına
uygun faaliyet
verilmiyor"
gerekçesiyle kapı
önüne kondu.
Uygunsuz sayıtan
faaliyeti merak
ediyorsanız; Atatürk
için bestelenmi ş ve
kadın-erkek birlikle
yapılan sema!
- Sağlık Bakanlığı, dua
kurulu oluşturmuş.
"Hastayı nasıl bilirdiniz!"
AVRUPA caddelerinde, bedensel engelliler için
yapılan kaldınm geçişleri gibi düzenlemelef, günlük
yaşamlarını kolaylaştıncı önlemler bizim için hep
örnek olmuştur. Ne ki, Yılmaz Dikbaş dostumuz,
kazın ayağının hiç de öyle olmadığını söylüyor...
Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre AB'de
toplam nüfusun yüzde 13'ünü bedensel engelliler
oluşturuyor ve 15 AB ülkesinde 45 milyon engelii
bulunuyor.
Bu sayılann kazın ayağı ile ne ilgisi var diyebilirsiniz.
llgisi şu: Avrupa'da 45 milyon engelliden 37 milyonu
fakirlik içinde yaşıyor ve Dünya Bankası raporlanna
göre fakirlik, engelii olmanın hem nedeni hem de
sonucu olarak ortayaçıkıyor. Engelliliklerin yansının
önlenebilir ve doğrudan fakirlikle bağlantılı olduğu
anlaşılıyor. Yılmaz Dikbaş, kazın ayağını Avrupa'da 70
sivil toplum örgütünün oluşturduğu Avrupa Engelliler
Forumu'nun verilerini aktanyor: Engelliler Avrupa'da
Kazın ayağıyoksulluk ve toplumdan dışlanmayla karşı karşıya
bulunuyor. Avrupa'nın engellileri, içinde yaşadıklan
toplumun önlerine çıkardığı fıziksel, yasal, parasal ve
davranış engelleri nedeniyle toplumun dışına itiliyor.
AB'de, çalışabilir yaşta olan engellilerin üçte birinden
azı, düşük ücretli işlerde çalıştınlıyor, geri kalanlar iş
bulamıyor. AB'de toplumun üç katmanı toplumdan
dışlanma tehlikesiyle yüz yüze kalıyor
Işsizler, yaşlılar ve engelliler.
Avrupa Komisyonu, engellilerin iş bulmada, sosyal
hizmetlerden yararlanmada, eğitim ve öğrenimde
çeşitli engeller ve kısıtlamalarla karşılaştıklannı kabul
ediyor ve bunun sonunda Avrupalı engellilerin
fakiıieştiklerini ve toplumdan dışlandıklannı itiraf
ediyor. Birileri hemen, Avrupa'da engellilerin
devletten para aldığını söyleyecektir. Evet alıyoriar.
örneğin Ingıltere'de asgari ücretin üçte birinden az.
Bizdeki "fak-fuk-fon"dan beter.
Yılmaz Dikbaş "21. yüzyılda AB'deki manzara
şudur AB'nin 15 ülkesinde 65 milyon insan hâlâ
fakirlik sınınnda yaşamaktadır. Fakirlerin 20
milyonunu işsizler, 37 milyonunu engelliler, geri
kalanını da sokaklarda yaşayan evsizler ve yaşlılar
oluşturmaktadır. 65 milyon Avrupalıya insan gibi
yaşayacak koşullan hâlâ veremeyen AB, nasıl oluyor
da insan haklan ve özgüriüklerinin çığırtkanlığını
yapabiliyor" diyor ve soruyor: "20 milyon işsizini, 37
milyon engetli insanını, sokaklarda yatan 3 milyon
evsiz vatandaşını ve sahipsiz kalmış yaşlılannı
toplumdan dışlayan AB, hangi amaçla Türkiye'ye 1
milyar 100 milyon Avro hibe ediyor ve Istanbul Fener
Balat'ta 200 evin onanmı için karşılıksız 3 milyon 800
bin Avro yolluyor?"
3
£
Benzinde olctan
dizelde setan
siyasette satan!
Bile bile
f
Anıl öçal:
"Çözümün
federalizm
olduğunu
söylerken, soruınun
feodalite, sömüırü,
azgelişmişlik üçgeninin
doğurduğu terör ve
Kürtçülük olduQunu
bilirler bilmesine de
yeni yalaka düzeninde
mevzilerini kaybetmek
istemezler."
SESSÎZSEDASIZ(l)
'AÜ4MOLU2MÜ,
Kan dökenleri alkışlayanlara
ÖYKÜNÜN 1953 yılı yaz aylannda
Kayseri'de yaşandığını anlatıyor
Fevzi Güzeloğlu:
"Istanbul gazetelerinin birkaç gün
sonra ulaştığı ve pek az insanın
okuduğu,her evde radyonun
olmadığı, içine kapalı Orta Anadolu
şehrinde beş yaşında bir oğlan
çocuğu, şehrin göbeğinde, ki artık
bugün olmayan kargacık
burgacık sokaklardan koşarak
evinin avlusuna daldı.
Korku ve heyecan içindeydi.
"Anaa, kız ana, cinganlar geçiyor,
cinganlar geçiyor" diye bağırdı.
Genç anne küçük oğlunu
yatıştırmaya çalışırken biraz da
öfkeliydi, 'Sus ağzından yel alsın,
onlara cingan denmez, günah, onlar
da Allah'ın kulu, onlara muhacır
denir, muhacır' dedi."
Fevzi Güzeloğlu, "Hikâyemiz bu
kadar" diyor ve şöyle devam ediyor
"O yıllarda Avrupa'nın her
ülkesinde itilen, kakılan, dışlanan,
Nazi kamplannda soykınma tabi
tutulan Çingenelere Çingene
demeye kıyamayan Anadolu insanı
işte bu. Acaba bu derin Anadolu
izanını 'kimlik de kimlik' diye kan
dökenlere ve kan dökenleri
alkışlayanlara anlatabilir miyiz?
Sanmıyorum.
Alman Hıristiyan demokrat
Angela Merkel'e annesi böyle bir
nasihatte bulunmuş mudur? Onu da
sanmıyorum.
_ Biz, o genç anne Neriman
Özküçük'ü ak pak bir büyükanne
olarak geçen pazar toprağa verdik."
Yeni Bir Senaryo - 2
MERİÇ VELİDEDEOGLU
Atatürk, Söylevde, Çerkez
Ethem ile ne denli uğraşıldığı-
nı oldukça geniş bir bölümde
dile getirir; Ethem'in kendini
kovalayan kuvvetlerimizden
kaçarak düşmana sığınmasıy-
la sorun noktalanır.
Oysa, bugünlerde Atatürk'e
denk bir "kahraman" olarak
Atatürk ile birlikte Türkiye
• "umhuriyeti'ni yaratan kişi di-
\e sunulan Rauf &ey'in (Or-
bay) yarattığı sorunılardan, çı-
kardığı engellerden Söylev'in
başından hemen hemen so-
nuna dek söz edildiği Söylev'i
okuyanlarca bilinir.
"Kahraman tek değildi ikiy-
di" diyen senaryoya göre bu i-
ki kahramanı seçen Osmanlı
Genelkurmayı'nın, Atatürk'ü
Samsun'a, orada güvenliği
sağlamak için değil düşmanı
Anadolu'dan sürüp çıkarmak
için gönderdiği belirtilir; aynca
bu büyük amaçtan padişah ve
sadrazamın da haberi olduğu-
na işaret edilir ve bunun kanı-
tı olarak da: "Erkân-ı Harbi-
ye-i Umumiye tarafmdan yet-
kilerinin nasıl ve ne kadar ge-
nişletiidiğini" Atatürk'ün dile
getirdiği ileri sürülür.
Oysa Söylev'de bu konu-
dan Atatürk şöyle söz eder:
"Bu geniş yetkiyi, beni Istan-
hul'dan sürüp uzaklaştırmak
macıyla Anadolu'ya gönde-
renlerin bana nasıl verdikleh-
ne şaşabilirsiniz. Hemen söy-
lemeliyim ki, bana bu yetkiyi
onlarbilerek ve anlayarak ver-
mediler. Benim, her ne türiü
olursa olsun, Istanbul'dan
uzaklaşmamı isteyenlerin bul-
dukiarı gerekçe 'Samsun ve
yöresindeki güvensizliği yerin-
de görüp önlemek için Sam-
sun'a değin gitmek' idi. Ben
bu işin başanlmasının, birgö-
rev ve (geniş) yetki verilmesi-
ne bağlı olduğunu ileri sür-
düm. Bunda sakınca görme-
diler. O günlerde Genelkur-
may'da bulunan ve benim
amacımı bir derece kadar se-
zinleyen kişilerle görüştüm.
Müfettişlik görevini buldular,
yetkiyle ilgili talimatı da ben
kendim yazdırdım. Dahası,
Harbiye Nazın Şakir Paşa bu
talimatı okuduktan sonra altı-
na imza atmaktan çekinmiş,
anlaşılır anlaşılmaz bir biçim-
de mührünü basmıştır."
Diyelim ki bu söylemden öy-
le bir sonuç çıkanlıyor, o za-
man Samsun'a çıkıştan yirmi
gün sonra Atatürk'ün Istan-
bul'a derhal geri dönmesi Har-
biye Nazın'nca neden isteni-
yor? Yirmi gün içinde Anado-
lu'yu düşmandan temizleye-
medi diye mi?
Bu yirmi gün içinde Ata-
türk'ün Anadolu veTrakya'da-
ki bütün ordu biriikleriyle ilişki
kurması, birliklerin komutan-
lanyla yazışması; tüm valilik-
lere ve bağımsız mutasamflık-
lara bildirimlerde bulunarak Iz-
mir'in işgalinin gösterilerle,
toplantılaria protesto edilme-
sini istemesi; devletin tüm si-
vil görevlilerine bulunduklan
yerlerde ulusal örgütler kur-
mayı önermesi Istanbul'a geri
çağnlma nedeni olmasın?
Hele Istanbul'dan aynldığın-
dan bir ay sonra 21/22 Hazi-
ran'da yayımladığı "Amasya
Bildirgesi" ile Istanbul Hükü-
meti'nin sorumluluğunu taşı-
yamadığını, hemen "ulusalbir
kurul"ur\ oluşturulması gerek-
tiğini açıklaması Istanbul'u
ayağa kaldınr.
Padişah Vahdettin e yakın-
lığı ile bilinen Dahiliye Nazın Ali
Kemal, şifreli bir genelge ile
Atatürk'ün görevinden çıkanl-
dığını, hiçbir isteğinin yerine
getirilmemesini bildirirve Ata-
türk'ün Harbiye Nazırlığı'nca
yakalanıp Istanbul'a getirilme-
sini önerir.
Ülkeyi düşmandan kurtar-
mak için padişahıyla, sadra-
zamıyla, genelkurmayıyla bir-
likte görevlendirilen kişiye "re-
va" görülenler bunlar mı olma-
lıydı? Hemdetoputopubiray
içinde... Dahasonralan "ölüm
fetvalan"nm da devreye girdi-
ği bilinir.
Onca belgeyle desteklenen
tarihsel gerçekleri saptırarak
senaryo yazanların, Kutül
Amare'de (Irak) esir edilen ve
Büyükada'da oturması sağla-
nan Ingiliz generali Tovvshend
ile Rauf Bey'in, ülkemizyazgı-
sında büyük rol oynayan biriik-
teliklerini ele almalannın daha
heyecan verici olduğuna ina-
nıyor insan...
ÇİZGÎLÎK KÂMİL MİSARACI kamilmasaracia mynet.com
HAYAT EPİK TtYATROSU MVSTAFA BILGÜS hayatepiko mynet.com
TEYLÜT ^
EKALMIŞTTKf
GÜMÜ" >
OLSUN
OTOBÜSTEKİLER KEMAL LRGENÇ k_urgenc(Qyahoo.com
İılkrdtır bekleye h&kkye *<'vf
'!hf>lm hqfefe{(
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 2EyIül ineic.mumtaz-arikan.com
JAPONVA 7FSL/M OUAORİ
1945'T* 8UeÜN,tt.OÛtm Ç
5&PONVA, AMERİKAN ASKEKÎ tCUVVETLERJNE
KESMEN 7EOJİM OLPU. SON ttü YIL İÇİNDe,SÜ.
R£KL) GE&ILEYEU VE YENİL&İLEBİ S/HgllSlAJI
İ2LEYEN JAP&JYA, UMİTTSUZCA Pİ8£NİYOİZ,
TBSLJ'M OLUUYOePU. 134S AĞÜSTOS AYl İÇİN
OB,ABO, İKİ ATDM BCMBASiM JAPOK «Ew£
UEBİ ÜzeRJNDE^ PATLAT/NCA, jAPON İMPA-
KATOBU HİBOHİTO, T&SLİto OLUNAC*ĞIHI
AÇtfOAPI. AREHNOAU, SEMERAL /***C AR-
THUR jeoMumStNDAKJ ASD KJJVVETLEKİ
JAPOMYA'yA Ç1KMAYA &AŞLA0I. 2 BYLÛL-
oe DE, Mfssoaje/ ZIRHLIS/N&A , SAPON
Û/ŞiflS/Sİ BAKANI MAMO&U ZHI6EMITSU,
TESUM AMTLAŞAAASfM ÎMZALAOl.
TC
KADIKÖY 3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN MENKULÜN AÇIK
ARTTIRMAtLAM
2005 5928
Btr borçtan dolajn hacizli bulunan ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazıb mal-
lar satışa çıkanlmıştır.
Birinci arttınna 16.09.2005 saat 09.45-09.55 arasında Kadıköy Kuşdıli Cad. No: 49
Kadıköy Kuşdili Otoparkı adresinde yapılacak ve o günü kıymetinin yüzde 60'ına is-
teklı bulunmadığı takdirde 21.09.2005 günü aynı yer ve saatler arasında 2. arttırma
yapılacağı. Şu kadar ki, aıtırma bedelinm malın tahmin edilen kıymetinin yuzde
40'ını bulması ve satış isteyenin alacağına riiçhanı olan alacaklann toplamından fazla
olmasırun ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesinin
şart olduğu, mahcuzun satış bedeli üzerinden alınacak KDV alıcıya ait olacağı ve sa-
tış şartnamesinin icra dosyasında görülebileceği. masrafı verildiği takdirde şartname-
nin bir örneğinin isteyene gönderilebıleceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukanda
yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ılan olunur. 24.08.2005
Lira: 15.000.000.000
Adet: 1 adet
Mahn dnsi (Önemii nitelik ve özellikleri): 34 AU 8658 plakalı Peugeot marka 2003
model 206 SWXLINE 1.4 5 P Alu en renkli hususi oto.
"Basın: 40827
İLAN
TC
ÇAYELİ ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2004/204
KararNo: 2005 480
Davacı Saliha Ibiş tarafindan davalı Mustafa Ibiş aleyhine mahkememize açılan boşanma davasının yapılan açık
yargüaması sonunda;
Davanın kabulü ile Istanbul, Üsküdar, Selamiali Mah. cilt no: 37, hane no: 1559, TC no: 49576263068'de NK.
Ömer ve Hatice kızı. Çayeli, 13.11.1974 d.lu Saliha Ibiş ile aynı yer TC no: 49588262622'de NK. Kemal ve Rakibe
oğlu, Csküdar-04.12.1967 d.lu Mustafa tbiş'ın TMK 1661 maddesi gereğince boşanmalanna, müşterek evHliklerin-
den olma çocuklan Mehmet Kemal Ibiş'in velayetinin davacı Saliha tbiş'e verihnesine, velayeti anneye verilen Meh-
met Kemal îbiş'in her ayın 2. ve 4. cumartesi gunleri sabah saat 09.00'dan başlayarak ertesi gün pazar 18.00'e kadar,
dini ve milli bayramlann 2. gunleri aynı saatler arasında, >ine her yıl 1-31 Temmuz tarihleri arasında davalı baba ile
dilediği gibi şahsi münasebet tesisine. velayeti anneye verilen Mehmet Kemal için aylık 150.00 YTL işrirak nafakası-
nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aylık 150.00 YTL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya ve-
rilmesine karar verilmiştir.
Karar adresi tespit edilemeyen davalı Istanbul ili. Üsküdar ilçesi, Selamiali Mah. cilt no: 37 hane no: 1559, TC no:
49588262622de NK. Kemal ve Rakibe oğlu, Üsküdar 04.12.1967 d.lu Mustafa Ibiş'in yapılan tüm araştırmalara rağ-
men adı geçenin adresınin tespit edılemediği ve adına tebligat yapılamadığından, kendine karar tebliğı yerine geçmek
üzere ılanen tebbğ olunur. 18.08.2005
Basın: 40709
BAKIŞ AÇISI
GÜRBÜZ ÇAPAN
Boy Aynası...
Kimin bedduasını aldık bilmiyorum. Birisi iyi oku-
muş anlaşılan...
AKP iktidara geleli ben, ne yapsa bıyık altmdan gü-
ler, beğenmez ve aşağılanz. Ne de olsa hepsi imam
cemaati! 'İmam hatipli', mürteci, ticari, meczup di-
ye aşağıladık durduk.
Recep Tayyip Erdoğan, hiçbir bakanını beğendi-
remedi aydın zümremize... Kimi söylesen kulpu
adamdan önce gelir oldu. Bakanlanndan tut da iller-
de atadığı müdüriere kadar, elek üstünde tutunup ka-
lan olmadı...
llk kabine değişikliğinde, tarikatları, tekkeleri refe-
rans almak yerine, tuttu, Cumhuriyetimizi refe-
rans alarak, Başbakanlık Müsteşariığı yapmış, bir-
çok ilimizi teslim ettiğimiz vali-paşamızı bakan ata-
dı. Bu Cumhuriyetin önemii, birikimli, devlet terbiye-
si ve kültürü almış adamlardan olur valileri.
Vali, illerde devlet başkanını ve hatta devletin ken-
disini temsil eder. Bir ilin en büyük ve tek sorumlu-
sudurtar. Ince elenip sık dokunduktan sonra o ma-
kama gelirler. Cumhurbaşkanından sonra en önemii
simalandır.
Kuyumcu terazisinde hata aranır, valilerimizde aran-
maz, aranamaz.
Malımız, canımız onlara emanettir. Aklımızda da en
ufak kuşku olamaz. Onlarta iigili soru sormak, sorgu-
lamaknehaddimize...
• • •
Gel gör ki "Delikli demir çıktı, mertlik bozuldu" gi-
bisinden ah bu TV kameralan bizi perişan eyledi. Uy-
kulanmızı kaçırdı!..
Recep Tayyip Erdoğan, bu sefer devleti referans
alarak örgütieyebildiği birkaç validen birini Kültür
ve dahi Turizm bakanı yapıverdi,
Sayın Atilla Koç. vali-paşalıktan sonra Başbakan-
lık Müsteşariığı dahil, Cumhuriyetimizin en üst ma-
kamlanna gelebilmiş nadir şanslı yurttaşlanmız-
dandır.
Turizmle ilgili açıklamalan herkese parmak ısırtmıştı.
Van'da bir toplantı yapıyor ve buyuruyor: "Ben tu-
rizme karşı değilim, seneye Istanbul'a 20 milyon tu-
rist getireceğim, sonra da kendim geleceğim." Hoş
gelir, sefalar getirirsin Saym Bakanım. Bu vaziyette Is-
tanbul'a 20 milyon turist getirirsen, gece konak-
lama sorunu olur, kapkaççıdan koruyamazsın gibi-
me geliyor. Istanbul'un sokaklan pek tekin değildir
Sevgili Bakanım... Hani fermanınıza karşı olduğum-
dan değil de durumu arz edeyim efendim. Yüksek ka-
biliyetinizle turizmi patlattınız maşallah! Bütün turizm
bölgelerinde, yeteri miktarda patlama-çatlama yaşa-
nıyor... Bizde Turizm Bakanlığı kurulalı beri, istisna-
sız Turizm bakanlan turizmi patlatıriar. Bu gelene-
ğimiz oldu. Her bakan onu patlatmalı diye ayet indi.
Patlatın, onda bir sorun yok. Patlatmasaydınız şaşar-
dım!
Ama gel gelelim kültüre... Kültürümüzü patlatma-
malıydınız. Böyle bir geleneğimiz yok. Kültür denilin-
ce bizi afakanlar basar. Bu Cumhuriyetin Istanbul'a
yaptığı tek kültür merkezini, ki ona AKM diyoruz, ilk
defa kontralar patlatmıştı. Sizin buyurduğunuz gibi
solcular değil efendim. Sağa sola, çöp bidonlanna,
tren yollanna bomba koyup sonra da hedefi net-
leşmemiş saldın düzenlemek, soğuk savaşın, biz
acemilerin elinde ne hale geldiğini rahmetli Aziz Ne-
sin bile anlatamamıştı. Hiçbir yoğurdu adam gibi yi-
yemediğimizi ondan anlayarak bir vecize de uydur-
muşuz, her yiğidin yoğurt yeyişi farklıdır deyişi. Anla-
şılan siz de farklılık olsun diye, ittire kaktıra götürme-
ye çalıştığınız eğreti tiyatrolar genel müdürü ve mu-
avinini o derin devlet kültürüyie atadınız.
• • •
Bir şeyi eksik bıraktınız. Böyle büyük bir atılım yap-
tınız madem, sağınıza müdürü, solunuza muavinini
alarak kamera karşısına geçip uyumalıydınız, pardon
fotoğraf çektirmeliydiniz. Dost düşman bu kareye
bakıp övünmeli ve yerinmeliydi. Bu kısmı eksik bırak-
tınız. Bak, ardıllarımız yağmur duasına çıkarken bile
fotoğraf çektiriyor. lleride arşiv-tarih olunca lazım
olur gibisinden söylüyorum.
Siz bakansınız, kim ne kanşır, hangi işi, kiminle ya-
pacağınıza...
Recep Tayyip Erdoğan'ı bir kez daha kutluyorum.
Cumhuriyete sahip çıkıyor. Onun değerlerini koruyor.
Halkın ona verdiği iktidarı, o Cumhuriyetin birikimle-
riyle paylaşıyor.
Boy aynası tutuyorsunuz Sevgili Başbakanım...
Teşekkürier...
gurbuzcapan@eksev.org.tr/Faks: 0212 672 73 79
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1
2
3
4
5
6
l
9
1 2 3
1l1
4 b
1>1
6 7 8
15
9
ı1 2 3
SOLDANSAĞA:
1/ Kastamo-
nu'ya özgü,
tavuk ya da
hindi eti ve
yufkayla yapı-
lan bir yemek.
2/ Hıristiyan
ermişlerine
verilen san...
Türkhalkmü-
ziğinde, üç-
genbiçiminde
gövdesi olan
telli bir çalgı. 3/ Bı-
çakla kesilebilecek
kadar yumuşak olan,
2
gümûş renkte bir me- 3
tal... Belirti. 4/ Ye-
mek... Kuran'da bir
sure. 5/ Zarif, kibar, 6
güzel giyinmiş. 6/ 7
Batman'ın H a s a n - 8 |
keyf ilçesini sular al- 9 |
tmda bırakacak olan baraj... Çikolatayla yapılan bir
çeşit tatlı. IIII. Dünya Savaşf nda Japonlar tarafin-
dan kullanılan avcı uçağı tipi... Her yiyeceği canı çe-
ken. 8/ Aynı adlı ağaçtan elde edilen ve hekimlikte
kullanılan ıtırlı bir madde... îskambilde bir kâğıt. 9/
Isparta'nın bir ilçesi.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/ Ağaç ya da asma filizi. 2/Ankara'nın bir ilçesi...
Kirliliği gösteren iz. 3/Eski dilde ekmek... tki akar-
su arasında kalmış dağ sırtı. 4/ Kökeni ilkçağa da-
yanmakla birlikte özellikle XX. yüzyılda Batı'da
dinsel düşünceyi etkilemiş olan mistik eğilimli din-
sel felsefe. 5/Kaş ilçesinin Gömbe Yaylasf nda bir
şelale... Tümör. 6/ Azerbaycan'ın para birimi... Bir
işi yaptırabilme gücü. II "Müjde — " : Sinema oyun-
cumu2... Yüz kalıbı. 8/Boru sesi... Büyük pulluk. 9/
Mobilya kasası... Yanşlar ve koşular için özel ola-
rak düzenlenmiş yer.