23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13MART2005PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIZI 12 Mart 1971 darbesiyle yurttaşlar baskı ve yıldırma politikasıyla karşılaşıyor, bağımsız Türkiye bağımlı hale geliyordu Haöa uyanchrma suçunuişlemek 27 Mayıs'tan 12 Mart'a Anılar Alparslon Berktay- 1 •- "\ ^\ Mart 1971 darbesınin üstünden 34 yıl I / geçti. Insanlar tutuklandı, işkence X JL^ gördü, öldürüldü, asıldı. Karşıdevrim, 27 Mayıs Devrimı'nden de öç alıyordu! Aynı kefeye konulamazlardı! Bu, 12 Mart liderlerinın kendi sözleriyle ortadaydı. Erim, 1961 Anayasası'nı lüks bularak suçlamış, Tağmaç, "Ne yapalım ki halkın uyanması, ekononıik kalkınnuulaıı önce oldu!" diyerek halkın uyanmasına esef etmıştı! Bu "uyandırma suçu" işleyenler arasında, bi/ de payımıza düşenı aldık. Aslında, bu öykü 27 Mayıs'tan da önce başladı. 4 Aralık 1945'te Tan Olayı ve 16 Aralık 1946'da tüm sol parti, sendika ve dergilerin kapatılması, buna karşılık DP'ye yeşil ışık yakmasıyla sola, emeğe kapalı, sağa ve sermayeye alabıldığıne açık, tek kollu bir "demokrasi" yaratıldı. Bu da Menderes'in Meclis'te kurduğu 15 kişilik "Tahkikat Komisyonu" ile ömrünü tamamladı. Gerçek darbe de 27 Mayıs'tan önceki bu sıvıl darbeydi. Muhalefet lideri İsmet lnönü'nün "Siz ihtilali meşru kıldınız" saptaması da yerındeydi. 27 Mayıs coşkusu 27 Mayıs, Cumhuriyet Devrimi'nın uzantısıydı ve onun bağımsızlık, kardeşlik, özgürlük, hukuk, sosyal adalet ilkelerinı taşıyordu. Büyük bir coşku içinde, başından sonuna dek destekledik. Örgütsü/dük. "Hazineye Yardım" kampanyaları başladı. tnsanlar yüzüklerini bağışladı. Sucu, şerbetçı, elinde guğüm, göğsünde "Bugünkü kazancmı hazineye aittir" yazısıyla dolaşıyordu. Faytonların arkasında, tebeşirle, 'Z' harfi tersıne, aynı ibare yazılıydı. Bunun kadar ılgınç olarak, gazetelenn zabıta sütunu boş çıkıyordu! Yürekler birlikte atıyordu. Her yerde "Ordu - millet el ele", "Ordu - gençlik elele" sloganları... Halk, kokuşmuşluktan bezmiş, orduyu kahraman olarak bağnna basıyordu. lstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. SıddıkSami Onar'ın başkanlığındaki, Prof. Ragıp Sarıca'nın da bulunduğu, yeni bir anayasa ıçın kurulan komısyonun anketıne, aynı amaçla İzmır'e gelen Prof. Cahit Tanyol aracılığıyla yanıtlar vredik. Gazetecı dostunı Besinı Akımsar'ın çıkardığı -Aydın Yalçın'ın "Forum"una nazıre- "Yorum" dergısınde de aynı görüşlerı savunduk: I. TCY'nın 141 - 142'nci maddelerı kaldınlmalı! Böylece, emek de örgütlenebilecek, çağdışı ağalık düzeni sona erdinlebıleccektı! Bunlar, göstermelik olmayan, gerçek bir demokrasının de, bugün çok özlemini duyduğumıız bağımsızlığın da "olnıazsa olmaz"ı idi, işbırlıkçi değil, ulusal güçlere yönelıkti. Halk üniversitesi 13 Şubat 1961 'de TİP kuruldu. Büyük bir coşkuyla orada çalıştık. Gültepe, özel çalışma alanımız oldu. Partı, bölge farkı gözetmeden, her akşam kapı kapı dolaşıp tüm hastalarına baktık. Hasta - hekim ilişkisıne particiliği kesinlikle sokmadık. Akşamları ise kahvede politik konuşmalar yapıyorduk. Orada bir kıtaphk kurduk. Arİcadaşlar buna "Halk Üniversitesi" dediler. Bir akşam: - Doktor bey, dışarıda Komünızmle Mücadele Derneği Başkanı var, sızı çay içmeye davet edıyor, dediler. Adam Maraşlıymış. Sütçü İmam'ın başlattığı Maraş Savunması'nı anlaltı. - Ben sızınle beraberim. Yalnız, Allah'ıma dokunmayın! - Kardeşim, senin Allah'ına dokunan kim? Peşime laktıkları kişiydi bu! Yıllar sonra Istanbul'a zorunlu göç edip de arada bir VEFAT I * I İSTIYORUZ DEGİL T h » 78'liler Derneği üyeleri, Ankara'da Yüksel Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde eylem yaptı. (Fotoğraf: KORAY AVCI) Demokratik kitle örgütleri devrimcilere yapılan işkencelerin unutulmamasını istedi Darbecîler yargdansınHaber Merkezi- Demokratik kitle örgütleri, 12 Mart 1971 askeri darbesinin 34. yıldönümünde, devrimcilere yapılan işkencelerin unutulmaması gerektiğini beürterek darbecilerin yargüanmasını istediler. 78'liler Girişimi, anayasadaki "Geçici 15. madde kaldırüsın, Gerçekleri Araştırma vc Adalet Komisyonu KurulsuıT kampanyasuun devamı olarak çeşitli sivil toplum örgütleri, sendika ve aydınların katdımıyla dün Muammmer Karaca Tiyatrosu'nda bir toplanb düzenledi. Toplantıda konuşan başkan Celalettin Can, amaçlaruun 25 yıl sonra intikam alnıak oimadığını belirterek "Avrupa'ya demokrasinin gelmesinin bir nedeni de Nazi yanlılannın sorgulaıunasıdır. 78'Iilerin amacı da bunu sağlayabilmektir" dedi. Av. Gülçin Çayügil, "82 yıllık Cumhuriyet tarihimi/in 40 küsur yıh ihtilaller, cuntalar, olağanüstü haller ve askerin müdahalesi sonucu yapümış anayasalarla geçti. Bu nedenle Türkiye bir hukuk devleti değüdir" diye konustu.78'liler Derneği üyeleri ise Ankara'da Yüksel Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi. Dernek üyesi Ruşen Sümbüloğlu taranndan yapılan açıklamada, 12 Mart 1971 askeri faşist cuntasınm ülkeye, halka, devrimcilere yaptıklan zulmün unutulmaması gerektiği vurgulandı. uğradığınıda, Gültepeli arkadaşlara onu sordum: - Tanıam, dediler. Abdullah Çoban, arkadaşımızdır. Oğlunu yasak kıtap bulundurmaktan tutukladılar. TİP 15 milletvekili çıkardı 1965 seçimlerinde TİP 15 milletvekili çıkardı. Gültepe beledıye seçimlerinde de 7 üyelik kazandı. 5 üyelik alan CHP ile birlik olup 11 sandalye kazanan AP'yi aşarak ortak bir beledıye başkanı çıkardı. Oklarımızı, AP dışında, hıçbir zaman CHP'ye çevirmemiştik. Bu, bugün içın de, Cumhuriyetçilerin güçbirliğı için örnek alabilecekleri bir olaydı. Ahşılmışın tersine, hemen ertesi gün, kazma küreğe sanlıp Akşam okurum" oldu. Ertesi gün birinin elinde İlhan Selçuk, öbürünün Çetin Altan; bana gösterip bıyık altından gülmecesine... Öbür, sağcı doktorlar onlann üstüne üstüne gıdip tartışıyorlar, ama bir adım geriletemiyorlar, "Bunları bir zehirleyen var ama, kim?" diyorlardı. Hastalara, sadece, saygıdeğer olduklannı anımsatıyor, bir şeyler okumalannı salık veriyordum. "tnsanlık propagandası"ndan başka bir şeyle suçlanamazdım! Seçimde oylann büyük bölümü de o yönde çıktı! 1968'de Vıetnam Savaşı ile birlikte, emperyalizm ve karşısında ulusal bağımsızlık ön plana çıkmıştı. 1947'de kurduğumuz Istanbul Yüksek Tahsil Gençlik Derneği'ndeki bir grup arkadaşla birlikte 'Milli Demokratik Devrim Alanı'nı, bulvarlan, Kordonboyu'nu dolduran miting ve yürüyüşlerde, "Yaşasın tam bağımsız, gerçekten demokratik Türkiye!", "Amerikan emperyalizmine, NATO'ya, 6'ncı Filo'ya hayır!" sloganlarıyla ortalığı inim inım inleterek toplumu derinden etkıliyordu. Toprağın efendisi köylü Başbakan Demirel"Yollar yüriimekle aşınmaz" derken, ben de alanda Akdeniz'ı gösteren parmağın altından, açıkta demirli 6'ncı Fılo'yu gösterip, "Johnson an yuvasına çomak sokuyor. Onlann gemilerinin zırhlan nıı ağır basar, bizim onurumuz mu, göreceklcrdir. Johnson'un Vietııam'dan sonra iküıci ağlama duvan Türkiye • TİP 13 Şubat 1961 'de kuruldu. 1965 seçimlerinde TİP 15 milletvekili çıkardı. Gültepe belediye seçimlerinde de 7 üyelik kazandı. 5 üyelik alan CHP ile birlik olup 11 sandalye kazanan AP'yi aşarak ortak bir belediye başkanı çıkardı. Bu, bugün için de Cumhuriyetçilerin güçbirliği için Örnek alabilecekleri bir olaydı. bugünkü minıbüs yolunun tesvıyesini, yaşlısıyla, topalıyla, ılkokuldakı oğlumla birlikte yaptık. Bölgenın nüfuzlu kişisi ve AP Başkanı Ali Zar'ın kahvesinin onünden geçerken de, "Haydi arkadaşlar, siz de katilın!" deyip oradakilen de aramıza kattık. Buzlar eriyor, bir "27 Mayıs Ruhu" yükseliyordu. Çalıştığını sanatoryumda da durum aynıydı. Hastalarla da, personelle de sevgı ve saygıya dayanan ılışkilerimize bir kez bile politika kanşmadı, AP'lisini, TtP'lisını hiç ayırmadan... Oy vermek için izin ıstediklerinde de... Bir kez, okunacak bir gazete bulamadığımda, personelden bıri "Doktor Bey, ne okuyalım peki?" dedi Yanıtıın "Ben Cumhuriyet'le Tezi' çevresinde 'Türk Solu' dergısınde bir araya gelerek, emperyalizme karşı bağımsızlığı ön plana alan 'Demokratik Devrim Derneği'nı kurduk. Bu, 1961'deki, bildirgesinde inızacılan arasında -'Mustafa Aslan' olarak- bulunduğum Yön Hareketi'nin de bir benzeri idı. Sol'un 'ulusal' nitelığınden ilerı derecede rahatsız olan ışbirlikçi egemen güçler, lstanbul şubemizin başkanı Diş Hekımi Sevinç Özgüner'i öldürdüler, Genel Başkan Dr. Kemal îşler'i omurgasından vurup ömrünün sonuna dek -15 yıl- tekerlekli sandalyeye mahkûm ettıler. Ankara şubesini eski senatör Niyazi Ağırnaslı, İzmir şubesini ben kurduk. Çoğu 68'lı gençlerden oluşan ufacık dernek, Cumhuriyet olacakür!" diyordum. Söke'de toprak mitinglerınde, Atalan ve Göllüce köylerındeki toprak eylemlerinde köylüye, "Memleketin hakiki efendisi" olduğunu, toprağının sahibı olması gerektiğini anımsatıyorduk. Bafa Gölü'ndekı baîık tutma haklarını Özbaş ailesine karşı savunduğumuz Bafa köylüleri, Torbalı'nın devnnıcı Yazıbaşı (Hortuna) köylülen pankartlarıyla hep yanınıızdaydı. Bu toprak eylemleri, daha sonra Ecevit'e de "Toprak işleyenin, su kullananın" dedırtmışti. Toprak çelışkisinin en keskın olduğu yerlerden bıri, Söke Ovası idi. Bir yanda Menderes'in halası Mesude Hanım'ın Göllüce köyü, 80.000 dönüm toprağında karakol ve uçak alanı bulunan, Bölümümüz kurucu başkanı, değerli bilim adamı Prof. Dr. KEMÂLİ SAYBASILIyı kaybetmenin derin uzuntüsü içindeyiz. Kederlı ailesı ve yakınlarına sabır ve başsağlığı dileriz. Merhumun cenazesi 14 Mart 2005 Pazartesi günü saat 10.00'da Yıldız Yerleşkesi'nde yapılacak törenin ardından Yıldız Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Zincırlıkuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Siyaset Bilimi ve Uluslararası llişkiler Bölümü Öğretim Elemanları ACIKAYB1MZ Üniversitemiz tktisadi İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. KEMÂLİ SAYBAŞILI'yı 11.03.2005 tarihinde kaybetmiş bulunuyoruz. Acımız büyüktür. Cenazesi 14.03.2005 tarihinde saat 10.00'da Yıldız Teknik Üniversitesi'nde yapılacak törenin ardından Yıldız Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Ailesine, tüm Yıldız camiasına ve sevenlerine başsağlığı dileriz. YTÜRektörlüğü (1951-...) 17. Dönem Şube Başkanlarımızdan bilim adamı kimliğini her zaman koruyan, dürüst, onurlu insan; NİŞAN SÖNMEZ'İ kaybettik. Saygı ile amyoruz. TMMOB Makina Mühcndisleri Odası İstanbul Şubesi Cenaze için; 14 Mart 2005 Pazartesi saat 11.00'de Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumıı'nda, saat 13.30'da Üç Horan Ermeni Gregoryan Kilisesi'nde (Galatasaray) tören yapılacakhr. Menderes nehrinin kıvnmlannın azizliğiyle her yıl toprağına 80 dönüm eklendiği söylenenler... Öbür yandan ovada çepeçevre, bu ağalann topraklannda çalışan topraksız köylülerin köyleri... Yürüyerek hepsıni dolaştık. Milli Mücadele'de çarpışan babalannın onlara niçin bir karış toprak bırakamadığını, onların da toprak reformuna hakları bulunduğunu anlatmaya çalıştık. Köylüler uyandılar, Söke'dekı Toprak Mitingı'ne geldiler. Ama ağalar da uyandılar ve "Toprak elden gidiyor!" telaşıyla Doğu'dan 300 sılahlı adam getirmeye kalktılar Bizim ise yasalardan, 61 Anayasası'ndan başka silahımız da yoktu. İlhan Selçuk'a durumu yazıp, kan dökülmemesi için, tertibin önceden açığa dökülmesinin gerektiğini bildirdim. O da hazırlanan oyunu açıkladı. 27 Mayısçı genç savcının da çabalanyla, miting kansız sona erdı. Her köyde komando Çok ilginçtir ki, gittiğimiz köylenn hepsinde, berber gibi küçük esnaftan ıkişer tane "komando" bulduk. Hepsi de motosikletliydi, sataşıyoılar, "Almanya'ya gidip birer sanşuı getirmek ideallerPnden söz edıyorlardı. 13 Kasım operasyonu ile Milli Birlik Komitesi'nden alınıp Karaçi'ye yollanan Türkeş, "Başbuğ" olarak dönmüş, Bölükbaşı'nın partısinden Başkan olmuş, tam o günlerde (1969) kurulan Ülkü Ocakları da "Başbuğ"larını açık bir arabada, gösterişli bir biçimde, önde ve arkada motosikletlilerin eşlığinde Söke'ye getirmişlerdı! Nereye gitsek, onun "tosuncuk"lan karşımıza çıkıyordu. Toprak çelişkisinm en keskin olduğu Çukurova'da da aynı biçimde örgütlenmişlerdi. Biz ezilenin, onlar ezenlerin yanında... Tek güvence 1961 anayasası Buna karşı, 27 Mayıs'çı güçlerin tek dayanağı, güvencesi ise 61 Anayasası idi ve gerici-çıkarcı çevrelerin 27 Mayıs düşmanlıklanmn nedeni de ortadaydı. Mücadelemiz öylesine açık seçik ve yasaldı ki, bu çevrelerin işi bir "hırsız-poKs oyunu" havasına sokmalan doğaldı. "Gayrimes.ru" olan, bizimle uğraşanlardı. tçimiz-dışımız ortadaydı. Örneğin, değişik devrimci kuruluşlarla bağımsızlık ortak çizgisi üzerinde lstanbul - Dolapdere'deki bir düğün salonunda bir toplantı yaptık. lşsizlik ve Pahalıhkla Mücadele Derneği Başkanı Dr. Hikmet Kıvılcımlı da oradaydı ve ortak ulusal, antıemperyalıst çizgideki konuşmamı destekledi. Hükümet komiseri de oradaydı ve konuşmamda hıçbir suç unsuru bulmadı. Ne var ki dönüşümde, çalıştığını sanatoryumun başhekimi beni odasma çağırdı. Kendisi ve kızları Cumhuriyet okuyucusu idiler. Besbelli, doldurulmuştu. "İstanbul'a dek onun peşine 2 kişi taktık" demişler (Bir de değil.. Çünkü "Gizli reis!"). "Peki, ne bulmuşlar?" dedim, "Hükümet komiseri de oradaydı". tlle bir gizlilık üretilmeliydi. Benzer bir oyun, Ankara'da şube başkanlanmızın toplantısında oynandı. Toplantı, Kavaklıdere'de 27 Mayıs Devrim Derneği'ndeydi. Tabii Senatör Mudp Ataklı ev sahibi, eski senatör Niyazi Ağırnash da Ankara şube başkanımız olarak oradaydılar. Toplantıya giderken, dolnıuşta çantam ve içindeki evrak çalındı. lşin içyüzü, neden sonra, Hürriyet gazetesinde ortaya çıktı. Çantamı çalan "iyi saatte olsunlar", bir suç yaratmayınca, gazetenin polis muhabırine vermişler, o da "Dr. A.'nın çantasınm başına gelenler" başhğı altında birincı sayfada, 2 gün süren bir "Gizli lider- Meçhul doktor!" senaryosu yaratmıştı! Amerikan mandacıları Kısacası, "Tam Bağımsız Türkiye!" çağnsmm altında "Moskova ağzı", öküzün altmda buzağı arama çabalan sonuçsuz kaldı. Ama Amerikan mandacılan ortaya çıktı. Başbakan Demirel ABD üsleri için "Üs yoktur, tesis vanür" diyor, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya binlerce ABD'li 'Barış Gönüllüsü'nü sokuyordu; ki Banş Gönüllüleri'nin oralara hangi banşın tohumlanm ektikleri, yıllar sonra ortaya çıktı! Yarın: Darbenin Ayak Seslerl ACIKAYBIMZ Üniversitemiz Kimya-Metalurji Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. NİŞAN SÖNMEZ'i 11.03.2005 tarihinde görevi başında kaybetmiş bulunuyoruz. Acımız büyüktür. Cenazesi 14.03.2005 tarihinde saat 11.00'de Yıldız Teknik Üniversitesi'nde yapılacak tören sonrası saat 13.30'da Beyoğlu Üç Horon Ermeni Kilisesi'nden kaldınlacaktır. Ailesine, tüm Yıldız camiasma ve sevenlerine başsağlığı dileriz. YTÜ Rektörlügü
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear