23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13MART2005PAZAR 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli PB PB PB Y Y Y Y PB 12 16 15 15 15 14 15 13 Sinop PB 13 Adana B 16 Zonguldak PB 14 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas PB PB PB S S B S 15 11 13 12 11 12 8 B 16 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Sıirt Hakkâri Van B B B B B B S 17 12 14 10 10 7 6 Yurdun kuzey ve batı kesımlerı parçalı çok bulutlu, kıyı Ege ve Çanakkale çevrele- n yağmur ve saganak yağışlı, dığer yerler az bulutlu ve açık geçe- cek Hava sıcakhgı tum yurtta hıssedılır derecede artacak. Ruzgâr guney ve batı yonlerden orta kuvvet- te, batı bolgelerımızde kuvvetlıce esecek DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn B PB PB PB Y Y PB PB -3 -8 -2 8 5 6 7 4 Berlin Y 3 Moskova K Budapeşte PB 6 Aşkabat Madrıd Y 16 Astana Viyana Y 14 PB 0 Belgrad _Y 5 Taşkent 8 Bakû Sofya Roma JY 9 Bışkek Y 14 Y 14 Tıflıs PB Atina PB 17 Kahire Y 21 Münıh 5 Zürih PB 5 Şam B 15 QtAçık Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu k Çok bulutlu • Yağmurlu K a r i l Ib> Sulu kar Gok gürültulu G T J N C E L CİIINEYT ARCAYİJREK • Baştarafı I. Sayfada mini veriyor. Daha önce Papadopulos'u Kuzey Kıbrıs'ta kahve içmeye çağırmış, sert tepkiyle karşılaşın- ca -çoğu zaman yaptığı gibi- yüz seksen derece çark etmiş, Yunanistan ve Ingiltere başbakanla- rıyla avucunun içindeki Kıbrıslı müttefiki (davayı satış tezgâhtarı) MATalat'ın dabulunması koşu- luyla çağnsını değiştirmişti. Barrosso'nun "Papadopulos ve Talat'la bir araya gelmesini" önermesine olumlu yanıt ve- rirken, önceki düzeltmenin aklının bir köşesine gizlediği politik girişimle uyuşmadığını düşün- müyor bile. Bu hareketiyle göze batan temel çelişkiyi yine görmezlikten, aldırmazlıktan geliyor. AB, ABD ve Ingiltere için tek bir hedef var; Kıb- ns sorununun bir an önce (tabii Rumların istedi- ği kıvamda) çözümlenmesini ve Türkiye'nin her türlü ödünü vererek çözüme ulaşılmasını istiyor- lar. RTE'nin kuralları çiğnemesi, tanımadığını ilan ettiği Kıbrıs Cumhuriyeti'yle bir araya gelmesin- deki çelişki umurlarında bile değil. Bu yaman çelişkiyi nasıl izah edecek RTE? Bu son soru galiba abesle iştigal. Kalıcı barış için her şeyi yapmaya, tanımadığı- nı ilan ettiği Güney Kıbrıs'la bile bir araya gelme- ye hazır olduğunu söyleyerek çelişkilerden sıyrı- lacağını sanıyorsa RTE, derin bir yanılgının için- de, demektir. ••• Yanılgı sadece Kıbrıs konusunda mı? Bu yakış- tırma artık demokratik mantığı ve sağduyuyu yi- tirdiğini gösteren olaylarla örnekleniyor. Iktidarın başı; polisin sergilediği şiddeti med- yanın görevi gereği yansıtmasını hâlâ "ülkeyi dı- şanya ispiyonlamak" diye niteliyor. "Yaşananlarmünferit bir olay değil, bir hükümet tavrı... Hükümet göstericileri ve medyayı suçla- makyerine Türkiye'yi ulusal ve uluslararası kamu- oyunda rencide eden bir olayın siyasal sorumlu- luğunu üstlenerek yüksek standartlarda bir de- mokrasiye samimi olarak sahip çıktığını en etkili biçimde göstermeli" diye doğruların altını çizen TÜSİAD'ı; "kendi sorumluluk alanlannda kalsın- lar" diye tersleyen, velakin patronlar kulübü hü- kümete övgü içeren bildiriler yayımladığı zaman alkışlayan bir Başbakan'la... ...Göstericileri coplayarak kovalayan, düşen kadına tekmeyle copla saldıran, göstericilerin olası saldırılarına karşı yasayı ve kendini korudu- ğunu söyleyerek polisi savunan Emniyet Genel Müdürlüğü ile demokrasi anlayışında buluşma olanağı olabilir mi? • •• Başbakan'ın kafası; "oradaki" diyor; "emniyet teşkilatının 'nerelerle ilintili' olduğunu bildiği60 ki- şinin (göstericinin) hâlâ araştırıldığını" söyleyerek 6 Mart olayları üzerine örteceği yapay bir örtü ara- makla meşgul. Bir örgüt üyesi olduğu savıyla yere düşen ka- dını tekmelemek, coplamak şiddete gerekçe ola- bilirmiş gibi... ...Bu kafayla Avrupalı olmak ha; inanan varsa beri gelsin! Parlamentoda kadın oranı Ruanda 1 'ind Türkiye 113'üncü GÜRHAN UÇKAN STOCKHOLM - Merkezi Cenevre'de bu- lunan Uluslararası Par- lamentolar Birliği'nin (IPU), 130ülkeninpar- lamentosundaki millet- vekilleri arasında yaptı- ğı araştırmada, kadın- erkek eşitliğine en çok yaklaşan ülkenin Ruan- da olduğu ortaya çıktı. Ruandalı milletvekille- rinin yüzde 48.8'i kadın. Bu ülkeyi yüzde 45.3 ile îsveç, yüzde 38.2 ile Norveç, yüzde 37.4'le Finlandiya ve yüzde 36.9'la Danimarka izli- yor. Türkiye ise sırala- mada yüzde 4.4 ile 113'üncü sırada lran'- dan (yüzde 4.1) hemen önce yer alıyor. Fas, Ce- zayir, Moldavya, Arna- vutluk ve Çin, Türki- ye'nin önünde bulunu- yor. Arap ülkelerinde ka- dın millctvekillerinin o- ran ortalaması yüzde 6.7 ile Türkiye'den yüksek. Bu oran İskandinavya dışındaki Kıta Avrupa- sı'nda yüzde 16.9, As- ya'da 15, Kuzey ve Gü- ney Amerika'da yüzde 18.7 ve Afrika'nın Sah- ra Çölü güneyinde kalan kısmında yüzde 14.9. Dünya ortalaması ise yalnızca yüzde 15.9. Hiç kadın milletvekili- nin bulunmadığı ülke sayısı ise 11. IPUBirleşmişMillet- ler'ın(BM)10öncePe- kin'de düzenlediği son küresel kadın konferan- sından bu yana denge- sizliğin giderilmesi yö- nündc lıiçbir olumlu ge- lişmc kaydedilmemiş olmasını kaygı vcrici olarak tanımlıyor. Birleşmiş Milletler kadın konferanslann- danilkini 1975'teMek- siko City'dc düzenlemiş ve onu 1980 Kopenhag, 1985 Nairobi, 1995'te Pekin'deki konferanslar izlemişti. Kadın başkanlar Foça'da toplandı • FOÇA (AA) - Kadın Adaylan Destekleme ve Eğitme Derneği (KADER) taraiından düzenlenen "Yann için bugünden" kampanyası kapsamında 18 kadın belediye başkanı Foça'da bir araya geldi. KADER Ankara Şubesi Yerel Siyaset Çalışma Grubu Başkanı tlknur Üstün, toplantıda belediyelerle ilgili yasal düzenleme- leri ve belediye kanunlarındaki değişiklikleri ele aldıklannı kaydetti. Toplantının ev sahibi Menemen'in Seyrek Beldesi Belediye Başkanı Nurgül Uçar da kadın belediye başkanı sayısının arlması gerektiğini vurguladı. ATO'nun raporu halkın sağlığının tehdit altmda olduğunu ortaya koydu Türkiye 'sahte' ceııneti• Baştarafı 1. Sayfada ram günleri mantar gibi çoğal- dıklan, sahte imamların da cami- lerde fetva verdikleri kaydedildi. ATO "Sahte Türkiye" adı al- tında hazırladığı raporda, Türki- ye'nin aslında bir "sahte cenne- ti" olduğunu ortaya koydu. Ra- pora göre, Türkiye'de sahtecilik sınır tanımıyor. Sahtekârlar, iyi para kazandıran gözde meslekle- ri tercih ediyor. Türkiye'de 5 bin civannda "sahte diş hekimi" bu- lunduğu belirtilen raporda, sahte dişçilerin, muayenehane açacak parası olmayan yeni mezun diş hekimlerinin diplomalannı kul- lanarak diş hekimliğine soyundu- ğu ileri sürüldü. Kendisini dok- tor olarak tanıtarak Güreş Milli Takımı'nda iki yıl çalışan "sah- te doktor"lar bile tespit ediliyor. Denetimler yeterslz Raporda, sahtekârların, yurt- taşların dini inançlarını sömür- mekten bile çekinmedikleri vur- gulanarak, mezarlıklarda para karşılığı Kuran okuyan "sahte hafızlar"ın, özellikle bayram günleri mantar gibi çoğaldıklan, sahte imamların da camilerde fet- va verdikleri kaydedildi. Sahte gıda piyasasında ürün yelpazesinin bir hayli geniş oldu- ğu vurgulanan raporda, Türki- ye'de 27 bin gıda sanayii işletme- sinin 10 bininin denetlenmediği bildırildi. Raporda, yaklaşık400 bin gıda satış ve toplu tüketim ye- ri olduğu dikkate alındığında in- san sağlığının ne denli tehdit al- tında olduğunun ortada olduğu belirtildi. Kıymaya tavuk sakatatı Gıdada tekııolojinin, hilenin hızma yetişemediği, hilenin tek- nolojiden hızlı geliştiği belirtilen ATO'nun raporunda göre, gıdada yapılan sahtecilikler şöyle sıra- Madeni YTL'nin de sahtesi yapıldı Kocaeli'nin Körfez ilçesinde bir eve düzenlenen baskın, sahte para atölyesini ortaya çıkardı. Baskında ibrahim K. (31), Yücel Ş. (24), Ethem Z. (27) ve Cemil Ö. (28) gözaltına alındı. Sanıklar polis sorgusunun ardından çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Atölye haline getirilen evde 1380 adet sahte 1 YTL'lik madeni para ile 12 bin 130 adet metal pul, 2269 adet sarı renkli madeni pul levha, bilezik yapımında kullanılan torna makinesi, kalıp makinesi, üzerinde '1 Yeni Türk Lirası 2005', 'Türkiye Cumhuriyeti yazısı' ve Atatürk portresi bulunan 2 kalıp ile 1 adet hassas kuyumcu terazisi ele geçirildi. landı:"Beyaz eti klora batırıp taze görüntüsü veriliyor. Ufa- lanmış peyniri jel ile birleştirip yeniden kalıp peynir yapılıyor. Dana kıymaya tavuk sakatatı katılıyor. Yağ ve kemik külün- den lahmacun yapılıyor. Sütün yağını alıp yerine margarin ko- yuluyor. Küflü kaşardan erit- me peynir yapılıyor. Tavuk dö- nerlerin içine tavuk derisi, ba- ğırsak, paça ve sakatatlar ba- haratlanıp karıştırılıyor. Kır- nıızı bibere kiremit tozu ekleni- yor. Son kullanma tarihi bitmiş sucuklar, yeni yapılan sucukla- rın içine atılarak yeniden inıal ediliyor. Kelle ve paçalar tıraş bıçağı ile temizlenerek tüketi- me sunuluyor. Tavuk kemikleri öğütülüp renklendirici katkı maddeleri ile salanıa katılıyor. Salam ve sosis içerisine lıayvan- sal atıklar katılıyor. Soya baha- ratla karıştırılıp sucuk inıala- tında kullanılıyor. Depoda iyi muhafaza edilmediği için küile- nen çaylar da sofranııza geliyor. Küflü çay karaciğere zarar ve- riyor. Köfte ve dönere soya kıy- ması katılıyor." Türklye takllt birlncisi ABD Ticaret Temsilciliği'nin yayımladığı "Fikri Mülkiyet Hakları Raporu"na göre, Tür- kiye'nin "marka taklitçiliği" de denenmarka sahteciliğinde ilk sı- rada yer aldığı bildirildı. Dünya Gümrük Örgütü'nün belirlemele- rine göre ise Türkiye'nin Polonya veTayland'dan sonra üçüncü sıra- da olduğu belirtildi. Rapora ilişkin değerlendirme- lerde bulunan ATO Başkanı Si- nanAygün, sahtecilik olaylann- da ekonomik krizden sonra pat- lama yaşandığına dikkat çeke- rek, "Kriz, sahteciliği bir sek- tör haline getirdi. Yükte hafif pahada ağır ne varsa sahtesi yapılıyor" diye konuştu. Hizbullah itirafçm Kurtboğa işlediği dnayetlerin ardındanpara aldığını ilerisürdü 'Polisle işkence yaptım' MAHMUT ORAL DÎYARBAKIR - Bıtlıs'te i- mam Gıyasettin Bağlam'ı öl- dürdüğü 11 yıl sonra ortaya çıkan Hizbullah itirafçısı Murat Kurt- boğa örgüt tarafından sorgulanır- ken çekilen kasette polisle işbir- liği yaparak birçok faili meçhul cinayet işlediğini, kimi zaman polis merkezlerindeki işkencele- re bizzat katılıp işkence yaptığı- nı açıklıyor. HüseyinVelioğlu'nun öldürül- düğü Beykoz operasyonunda ele geçirilen bir kasette ifadeleri bu- lunan Kurtboğa çarpıcı iddialar- dabulunuyor. Kuşkulanıldığı için örgüt tarafından sorgulunan Kurt- boğa, Ekim 1992 ve 1998 yıllan arasında Batman polisi ile çalış- tığını, bu sırada "Muhammed Musa" ve "Halit Kahraman" adlanna düzenlenmiş sahte kim- likleri kullandığını belirtti. Kurt- boğa, Batman'da Edip Kılıç adlı bir kişinin öldürülmesi eyleminin "adli bir vaka" olarak gösteril- mesı ve böylelikle az ceza alma- sı vaadiyle istihbaratçılarla birlik- te çalışmaya başladığını anlattı. Yargısız infazlar Batman Cezaevi'ndeyken sah- te raporlar ve ev izinleriyle çıka- rak lzzet adlı polislerle görüştü- ğünü, 1995 yılında tahliye edil- mesinin ardından da polislerle görüşmeye devam ettiğini belir- ten Kurtboğa, "Yanımda kalan iki cemaat mensubu hakkında polis İzzet'e bilgi verdim. Ve ve- rilecek etkin görevlerde rol ala- büeceğimi söyledim" dedi. Polis Izzet'in tanıştırdığı Er- tuğrul adlı bir kişiyle ekip oluş- turduklarını ifade eden Kurtbo- ğa, bu dönemde bölgede artan yargısız infazlarla ilgili olarak şu bilgileri verdi: "Ertuğrul, polis İzzet ve ikinci bir polis menıu- ru olduğu halde, Mersin Halk Kent semtine geldik. Her biri- mize Astra marka 9 mm. ta- banca verildi. Saat 22.30 civa- nnda bir bayan ve bir erkek geçmeye başladı. Polis İzzet ey- lemi bu şahıslara karşı gerçek- leştireceğimizi söyledi. Şahıs- lara 10-15 metre yaklaşınca koşmaya başladık ve ateş ettik. Erkek şahıs arkasına bakma- dan koştu, ben de ateş ettim." 1996 yılının Ekim ayında da Ertuğrul adlı kişiyle birlikte P- KK'li olduğu gerekçesiyle hak- kında işlem yapılan ancak delil olmadığı için serbest bırakılan Mustafa adlı bir kişiyi öldürdük- lerinı belirten Kurtboğa, yaptığı eylemler nedeniyle polis tzzet'in dönem dönem para verdiğini söy- ledi. 1997 yılının Ocak ayında Özer ve Nejdet adlı polislerle ta- nıştığmı anlatan Kurtboğa, Özer adlı polisin "Teşkilat" diye nite- lendirdiği yapının içinde "hain" olarak gördükleri kişileri de öl- dürdüklerini söyledi. ttirafçı Kurtboğa, Batman'da örgütle ilişkisi olan kişilerin gö- zaltına alınması sırasında polisle birlikte ışkenceli sorgulara katıl- dığını anlattı. Yüzde 21.5 okuryazar değil. Sadece yüzde 3.9'u yüksekokul ve fakülte mezunu Kadın her alanda eziliyor AYŞE SAYIN ANKARA - Kadın veAileden Sorumlu Dev- let Bakanlığı verileri, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yaptıkları eylemde "polis co- pu ve tekmesi altında ezilen" görüntüleriyle dünya kamuoyunun belleğine kazınan Türk ka- dınının, sosyal yaşamın her alanında "ezildi- ğini" ortaya koydu. Yüzde 21. 5'i okuma yaz- ma bilmeyen kadınlardan işgücüne katılanla- rın yaklaşık yarısı, tarlada, evdc, "ücretsiz ai- le işçisi" statüsünde çalışırken siyasetteki tem- sil oranında ise Cumhuriyetin ilk yıllanndaki düzeye bile ulaşamadı. CHP milletvekili Gaye Erbatur'un, "Türk kadınının bugünkü durumu"na ilişkin soru önergesine Devlet Bakanı Güldal Akşit'in ver- diği yanıt, 199O'lı yıllara göre Türk kadınının ekonomik bağımsızlık, eğitim ve sağlık koşul- lanndaki gelişmenin en alt düzeyde olduğunu ortaya koydu. Akşit'in verdiği bilgiler şöyle: - Sembolik temsil: Seçme ve seçilme hak- kını 1934'te elde eden kadınlar, 2005 yılı Tür- kiye'sinde, ilk parlamentoya girdikleri 1935 yı- lındaki düzeye ulaşamadılar. TBMM'de 1935'te yüzde 4.6 olan kadın parlamenter oranı, 1995'te yüzde 2.4,1999'da yüzde 4.2 olurken, 2002 se- çimlerinden sonra ise yüzde 4.4'e ulaşabildi. 28 Mart 2004'te işbaşına gelen 3 bin 225 bele- diye başkanından 18' i, 34 bin 477 belediye mec- lis üyesinin 834'ü, 3 bin 208 il genel meclisi üyesinin ise sadece 58'i kadınlardan oluşuyor. - Eğitim seviyesi düşük: Kadının eğitim durumunda halen istenilen seviyeye gelineme- di. Halen 15 ve yukan yaşta bulunan kadınlann yüzde 21.5 'i okuryazar değil. Okuryazar kadın- lann yüzde 21.5'i de herhangi bir eğitim kuru- mundan mezun değil. Kadınların sadece yüz- de 3.9'u yüksekokul ve fakülte mezunu. - Doğurganlık azaldı: 1993 yılında kadın başına toplam doğurganlık hızı 2.7'yken, 2003 yılında bu oran yüzde 2.2'ye geriledi. Doğum- lann yüzde 78'i bir sağlık kuruluşunda, yüzde 5'i ise evde gerçekleşiyor. ÜCRETSİZ AİLE İŞÇİSİ 2004 yılı verilerine göre kadın- lann Türkiye genelinde işgü- cüne katılım oranı yüzde 27.7, işsizlik oranı ise 9.5 oldu. An- cak işgücüne katılan kadınların yüzde 49'u ise "ücretsiz aile işçisi" olarak tarlada, bahçede ya da evde çalışıyor. İşgücüne katılan kadınların yüzde 38'i ücretlı/ maaşh/yevmiyeh ola- rak çalışırken, kendi hesabına ya da işveren olarak çalışan ka- dın oranı yüzde 13'te kahyor. İşgücüne katılan kadınların yüzde 48'i tarını sektöründe, yüzde 16.5'isanayi, yüzde 18'i hizmet sektöründe çalışıyor. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada haberyazma önerileri sunalım... • • • Istanbul'daki gösteriler sırasında kadınlar, "Hep kocamızdan mı dayak yiyeceğiz, biraz da polisten yiyelim" dediler ve polisi kendilerini coplamaya davet ettiler. Yoğun isteği kıramayan polisin birkaç kol bacak kırarak göstericilerin istemlerini yerine getirdiği görüldü. Son derece hareketli bir ortamda geçen cop yeme olayı çevredeki yurttaşlarca alkışlandı. Polis yaptığı hareketlerle yurttaşların sevgisini ka- zandı. • •• Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı'ndaki kadrolaş- ma girişimi iç turizme büyük bir hareketlilik kazan- dırdı. Başkentten, Hakkâri, Batman, Ağrı gibi uzak illere gönderilen bakanlık çalışanları, "İç turizme yaptığımız katkının mutluluğu içindeyiz" dediler. Edinilen bilgiye göre, Anadolu'nun kimi büyük illerindeki işçi ve memurlar da yer değiştirme yo- luyla bakanlığın girişimine katkıda bulundular. Adı- nın açıklanmasını isteyen bir memur, duygularını şöyle dile getirdi: "Hepimiz sürgün ediliyoruz. Sürgün sözcüğü bir ağacın yeni dallar, filizler vermesi anlamına gelir, Bir bakıma sürgün veriyoruz. Varlığımız AKP'ye armağan olsun." • • • Türkiye'nin hızla büyüdüğü ve pek çok veride Avrupa ülkelerini geride bıraktığı saptandı. Güvenilir kaynaklardan edinilen bilgiye göre, büyüme rekoru işsizlikte. Yüzde 10'u aşan işsiz- liğin bu yıl daha da artması hedefleniyor. Hükü- met yetkilileri, "Her ilden sürekli büyüyen işsizlik rakamlan geliyor. Işte büyüyen Türkiye budur. Bu- nu yanlış yorumlayanlarhükümetimizi kıskananlar- dır" dediler. Işsizliğin çok güzel bir duygu olduğunu söyle- yen biryurttaş, "Durumumuzdahiçdeğişiklikyok. ıstikrarlı birşekilde işsiz kalmaya devam ediyoruz. Bu istikrarın bozulmasını isteyenlerin gözü kö'r ol- sun" diye konuştu. Ankara'yı Kıbrıs Rum Yönetimi'ni tanıma heye- canı sardı. Rum yönetiminin AB'ye tam üye olmasıyla bir- likte Türkiye'nin bu ülkeyle ilişkilerini hızla geliş- tirdiği ve kesin tanıma yolunda önemli adımlar at- tığı öğrenildi. AKP kaynakları, "Türkiye'nin tanıdı- ğı ülke sayısı artıyor. Bu aynı zamanda itibanmızın arttığı anlamına gelir" değerlendirmesini yaptılar. Hükümet çevreleri de Kıbrıs'ı tanımanın ardın- dan Ege'de Yunanistan karasularının 12 mile çık- masıyla balıkçılarımızın uzak mesafelere gitmek- ten kurtulacağını, dar bir kıyı şeridinde kalacağı- nı, bunun da balıkçılarımızın ülkeye bağhlığını art- tıracağını müjdelediler. • • • Kapkaççıların gelir uçurumunu azalttığı saptan- dı. Devlet Bakanlığı'nın yaptırdığı araştırmaya gö- re, kapkaççılarsokaktaki insanın cebindeki para- yı alarak sosyal refahın daha geniş kesime yayıl- masını sağlıyorlar. Kapkaççılığı Teşvik Yasası'yla AB'ye biraz da- ha yaklaşılacağını vurgulayan bakanlık yetkilileri, "Bu yöntem dilenciliği de azalttı. Halkımız rica ile para istemekyerine bürokrasiyi azaltarak işlemle- ri hızlandırdı" dediler. ankcurrK" cumhuriyet.com.tr MUMCU'NUN MEB DÖNEMİ 21 veldlden atama listesi ANKARA (ANKA) -AKP'li21 milletveki- linin imzalayarak eski Milli Eğitim Bakanı Er- kan Mumcu'ya ilettiği belirtilen bir belge eği- tim camiasında elden ele dolaşıyor. Belgede atanmaları istenen aka- demisyenler şu anda Bakanlığın etkin kadro- larında görev yapıyor. MEB' in taşra teşkila- tındaki atamalarda AKP'nin il ve ilçe ör- gütlerinin belirleyicili- ğinin ortaya çıkmasının ardından şimdi de mer- kez teşkilattaki kadro- larda da milletvekilleri- nın önemli rol oynadığı ifade edıldi. Bakanlığın üst düzey kadrolarına atanan bazı isimlerin AKP'li vekillerini ım- zalı referansıyla bu gö- rcvlere getirildiklerini gösteren bir belge eği- tim dünyasında tartışı- lıyor. Belgede beş öğretim üyesine Bakanlık'ta gö- rev verilmesi talep edi- liyor. Şu anda MEB'de etkin kadrolardan olan Talim ve Terbiye Kuru- lu Prof. Dr. Ziya Sel- çuk, llköğretim Genel Müdürü Prof. Dr. Ser- vet Özdemir ve Talim ve Terbiye Kurulu üye- liğine getirilen ancak daha sonra bu görevden ayrılanProf. Dr. Hasan Bacanlı ile yenilenen ilköğretim müfredatı- nın mimarlarından Prof. Dr. Mustafa Saf- ran, Prof. Dr. Selahid- din Öğülmüş'ün isim- leri söz konusu belgede bulunuyor. Belgede isimleri yer alan millet- vekilleri şöyle: Cengiz Kaptanoğlu, Ersönmez Yarbay, Fazlı Erdoğan , Nev- zat Doğan, Nevzat Pakdil, Osnıaıı Aslan. Zeyid Aslan, Hacı Tu- ran, Halil Özyolcu, Hacı İbrahim Kaba- rık, Mehmet Asım Kulak , Abdullah To- run, İrfan RızaYazıcı- oğlu , Harun Tüfekçi, Fehmi Hüsrev Kutlu, Yüksel Coşkunyürek, Metin Yılmaz, Polat Türkmen, Süleyman Turgut, Mehmet Feh- mi Uyanık, Niyazi Pakyürek. 'Hatırlamıyorunv Belgede imzası bulu- nan milletvekillerinden Yarbay, belgede isimle- ri bulunan akademis- yenlerden Prof. Dr. Ha- san Bacanlı ile Prof. Dr. Ziya Selçuk'u tanıdığı- nı belirtirken, "Ancak böyle bir belgeye imza attığımı hatırlamıyo- rum" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear