Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 13MART2005PAZAR
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edirne
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
PB
PB
PB
Y
Y
Y
Y
PB
12
16
15
15
15
14
15
13
Sinop PB 13 Adana B 16
Zonguldak PB 14 Antalya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
PB
PB
PB
S
S
B
S
15
11
13
12
11
12
8
B 16 Kars
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Sıirt
Hakkâri
Van
B
B
B
B
B
B
S
17
12
14
10
10
7
6
Yurdun kuzey ve
batı kesımlerı parçalı
çok bulutlu, kıyı Ege
ve Çanakkale çevrele-
n yağmur ve saganak
yağışlı, dığer yerler az
bulutlu ve açık geçe-
cek Hava sıcakhgı
tum yurtta hıssedılır
derecede artacak.
Ruzgâr guney ve batı
yonlerden orta kuvvet-
te, batı bolgelerımızde
kuvvetlıce esecek
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
B
PB
PB
PB
Y
Y
PB
PB
-3
-8
-2
8
5
6
7
4
Berlin Y 3 Moskova K
Budapeşte PB 6 Aşkabat
Madrıd Y 16 Astana
Viyana
Y 14
PB 0
Belgrad
_Y 5 Taşkent
8 Bakû
Sofya
Roma
JY 9 Bışkek Y 14
Y 14 Tıflıs PB
Atina PB 17 Kahire Y 21
Münıh 5 Zürih PB 5 Şam B 15
QtAçık Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu k
Çok bulutlu • Yağmurlu K a r i l Ib> Sulu kar Gok gürültulu
G T J N C E L CİIINEYT ARCAYİJREK
• Baştarafı I. Sayfada
mini veriyor.
Daha önce Papadopulos'u Kuzey Kıbrıs'ta
kahve içmeye çağırmış, sert tepkiyle karşılaşın-
ca -çoğu zaman yaptığı gibi- yüz seksen derece
çark etmiş, Yunanistan ve Ingiltere başbakanla-
rıyla avucunun içindeki Kıbrıslı müttefiki (davayı
satış tezgâhtarı) MATalat'ın dabulunması koşu-
luyla çağnsını değiştirmişti.
Barrosso'nun "Papadopulos ve Talat'la bir
araya gelmesini" önermesine olumlu yanıt ve-
rirken, önceki düzeltmenin aklının bir köşesine
gizlediği politik girişimle uyuşmadığını düşün-
müyor bile.
Bu hareketiyle göze batan temel çelişkiyi yine
görmezlikten, aldırmazlıktan geliyor.
AB, ABD ve Ingiltere için tek bir hedef var; Kıb-
ns sorununun bir an önce (tabii Rumların istedi-
ği kıvamda) çözümlenmesini ve Türkiye'nin her
türlü ödünü vererek çözüme ulaşılmasını istiyor-
lar. RTE'nin kuralları çiğnemesi, tanımadığını ilan
ettiği Kıbrıs Cumhuriyeti'yle bir araya gelmesin-
deki çelişki umurlarında bile değil.
Bu yaman çelişkiyi nasıl izah edecek RTE? Bu
son soru galiba abesle iştigal.
Kalıcı barış için her şeyi yapmaya, tanımadığı-
nı ilan ettiği Güney Kıbrıs'la bile bir araya gelme-
ye hazır olduğunu söyleyerek çelişkilerden sıyrı-
lacağını sanıyorsa RTE, derin bir yanılgının için-
de, demektir.
•••
Yanılgı sadece Kıbrıs konusunda mı? Bu yakış-
tırma artık demokratik mantığı ve sağduyuyu yi-
tirdiğini gösteren olaylarla örnekleniyor.
Iktidarın başı; polisin sergilediği şiddeti med-
yanın görevi gereği yansıtmasını hâlâ "ülkeyi dı-
şanya ispiyonlamak" diye niteliyor.
"Yaşananlarmünferit bir olay değil, bir hükümet
tavrı... Hükümet göstericileri ve medyayı suçla-
makyerine Türkiye'yi ulusal ve uluslararası kamu-
oyunda rencide eden bir olayın siyasal sorumlu-
luğunu üstlenerek yüksek standartlarda bir de-
mokrasiye samimi olarak sahip çıktığını en etkili
biçimde göstermeli" diye doğruların altını çizen
TÜSİAD'ı; "kendi sorumluluk alanlannda kalsın-
lar" diye tersleyen, velakin patronlar kulübü hü-
kümete övgü içeren bildiriler yayımladığı zaman
alkışlayan bir Başbakan'la...
...Göstericileri coplayarak kovalayan, düşen
kadına tekmeyle copla saldıran, göstericilerin
olası saldırılarına karşı yasayı ve kendini korudu-
ğunu söyleyerek polisi savunan Emniyet Genel
Müdürlüğü ile demokrasi anlayışında buluşma
olanağı olabilir mi?
• ••
Başbakan'ın kafası; "oradaki" diyor; "emniyet
teşkilatının 'nerelerle ilintili' olduğunu bildiği60 ki-
şinin (göstericinin) hâlâ araştırıldığını" söyleyerek
6 Mart olayları üzerine örteceği yapay bir örtü ara-
makla meşgul.
Bir örgüt üyesi olduğu savıyla yere düşen ka-
dını tekmelemek, coplamak şiddete gerekçe ola-
bilirmiş gibi...
...Bu kafayla Avrupalı olmak ha; inanan varsa
beri gelsin!
Parlamentoda kadın oranı
Ruanda 1 'ind
Türkiye 113'üncü
GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM -
Merkezi Cenevre'de bu-
lunan Uluslararası Par-
lamentolar Birliği'nin
(IPU), 130ülkeninpar-
lamentosundaki millet-
vekilleri arasında yaptı-
ğı araştırmada, kadın-
erkek eşitliğine en çok
yaklaşan ülkenin Ruan-
da olduğu ortaya çıktı.
Ruandalı milletvekille-
rinin yüzde 48.8'i kadın.
Bu ülkeyi yüzde 45.3 ile
îsveç, yüzde 38.2 ile
Norveç, yüzde 37.4'le
Finlandiya ve yüzde
36.9'la Danimarka izli-
yor. Türkiye ise sırala-
mada yüzde 4.4 ile
113'üncü sırada lran'-
dan (yüzde 4.1) hemen
önce yer alıyor. Fas, Ce-
zayir, Moldavya, Arna-
vutluk ve Çin, Türki-
ye'nin önünde bulunu-
yor.
Arap ülkelerinde ka-
dın millctvekillerinin o-
ran ortalaması yüzde 6.7
ile Türkiye'den yüksek.
Bu oran İskandinavya
dışındaki Kıta Avrupa-
sı'nda yüzde 16.9, As-
ya'da 15, Kuzey ve Gü-
ney Amerika'da yüzde
18.7 ve Afrika'nın Sah-
ra Çölü güneyinde kalan
kısmında yüzde 14.9.
Dünya ortalaması ise
yalnızca yüzde 15.9.
Hiç kadın milletvekili-
nin bulunmadığı ülke
sayısı ise 11.
IPUBirleşmişMillet-
ler'ın(BM)10öncePe-
kin'de düzenlediği son
küresel kadın konferan-
sından bu yana denge-
sizliğin giderilmesi yö-
nündc lıiçbir olumlu ge-
lişmc kaydedilmemiş
olmasını kaygı vcrici
olarak tanımlıyor.
Birleşmiş Milletler
kadın konferanslann-
danilkini 1975'teMek-
siko City'dc düzenlemiş
ve onu 1980 Kopenhag,
1985 Nairobi, 1995'te
Pekin'deki konferanslar
izlemişti.
Kadın başkanlar Foça'da toplandı
• FOÇA (AA) - Kadın Adaylan Destekleme ve
Eğitme Derneği (KADER) taraiından
düzenlenen "Yann için bugünden" kampanyası
kapsamında 18 kadın belediye başkanı Foça'da
bir araya geldi. KADER Ankara Şubesi Yerel
Siyaset Çalışma Grubu Başkanı tlknur Üstün,
toplantıda belediyelerle ilgili yasal düzenleme-
leri ve belediye kanunlarındaki değişiklikleri
ele aldıklannı kaydetti. Toplantının ev sahibi
Menemen'in Seyrek Beldesi Belediye Başkanı
Nurgül Uçar da kadın belediye başkanı
sayısının arlması gerektiğini vurguladı.
ATO'nun raporu halkın sağlığının tehdit altmda olduğunu ortaya koydu
Türkiye 'sahte' ceııneti• Baştarafı 1. Sayfada
ram günleri mantar gibi çoğal-
dıklan, sahte imamların da cami-
lerde fetva verdikleri kaydedildi.
ATO "Sahte Türkiye" adı al-
tında hazırladığı raporda, Türki-
ye'nin aslında bir "sahte cenne-
ti" olduğunu ortaya koydu. Ra-
pora göre, Türkiye'de sahtecilik
sınır tanımıyor. Sahtekârlar, iyi
para kazandıran gözde meslekle-
ri tercih ediyor. Türkiye'de 5 bin
civannda "sahte diş hekimi" bu-
lunduğu belirtilen raporda, sahte
dişçilerin, muayenehane açacak
parası olmayan yeni mezun diş
hekimlerinin diplomalannı kul-
lanarak diş hekimliğine soyundu-
ğu ileri sürüldü. Kendisini dok-
tor olarak tanıtarak Güreş Milli
Takımı'nda iki yıl çalışan "sah-
te doktor"lar bile tespit ediliyor.
Denetimler yeterslz
Raporda, sahtekârların, yurt-
taşların dini inançlarını sömür-
mekten bile çekinmedikleri vur-
gulanarak, mezarlıklarda para
karşılığı Kuran okuyan "sahte
hafızlar"ın, özellikle bayram
günleri mantar gibi çoğaldıklan,
sahte imamların da camilerde fet-
va verdikleri kaydedildi.
Sahte gıda piyasasında ürün
yelpazesinin bir hayli geniş oldu-
ğu vurgulanan raporda, Türki-
ye'de 27 bin gıda sanayii işletme-
sinin 10 bininin denetlenmediği
bildırildi. Raporda, yaklaşık400
bin gıda satış ve toplu tüketim ye-
ri olduğu dikkate alındığında in-
san sağlığının ne denli tehdit al-
tında olduğunun ortada olduğu
belirtildi.
Kıymaya tavuk sakatatı
Gıdada tekııolojinin, hilenin
hızma yetişemediği, hilenin tek-
nolojiden hızlı geliştiği belirtilen
ATO'nun raporunda göre, gıdada
yapılan sahtecilikler şöyle sıra-
Madeni YTL'nin de sahtesi yapıldı
Kocaeli'nin Körfez ilçesinde bir eve düzenlenen baskın, sahte para atölyesini
ortaya çıkardı. Baskında ibrahim K. (31), Yücel Ş. (24), Ethem Z. (27) ve Cemil Ö.
(28) gözaltına alındı. Sanıklar polis sorgusunun ardından çıkarıldıkları
mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Atölye haline getirilen evde 1380
adet sahte 1 YTL'lik madeni para ile 12 bin 130 adet metal pul, 2269 adet sarı
renkli madeni pul levha, bilezik yapımında kullanılan torna makinesi, kalıp
makinesi, üzerinde '1 Yeni Türk Lirası 2005', 'Türkiye Cumhuriyeti yazısı' ve
Atatürk portresi bulunan 2 kalıp ile 1 adet hassas kuyumcu terazisi ele geçirildi.
landı:"Beyaz eti klora batırıp
taze görüntüsü veriliyor. Ufa-
lanmış peyniri jel ile birleştirip
yeniden kalıp peynir yapılıyor.
Dana kıymaya tavuk sakatatı
katılıyor. Yağ ve kemik külün-
den lahmacun yapılıyor. Sütün
yağını alıp yerine margarin ko-
yuluyor. Küflü kaşardan erit-
me peynir yapılıyor. Tavuk dö-
nerlerin içine tavuk derisi, ba-
ğırsak, paça ve sakatatlar ba-
haratlanıp karıştırılıyor. Kır-
nıızı bibere kiremit tozu ekleni-
yor. Son kullanma tarihi bitmiş
sucuklar, yeni yapılan sucukla-
rın içine atılarak yeniden inıal
ediliyor. Kelle ve paçalar tıraş
bıçağı ile temizlenerek tüketi-
me sunuluyor. Tavuk kemikleri
öğütülüp renklendirici katkı
maddeleri ile salanıa katılıyor.
Salam ve sosis içerisine lıayvan-
sal atıklar katılıyor. Soya baha-
ratla karıştırılıp sucuk inıala-
tında kullanılıyor. Depoda iyi
muhafaza edilmediği için küile-
nen çaylar da sofranııza geliyor.
Küflü çay karaciğere zarar ve-
riyor. Köfte ve dönere soya kıy-
ması katılıyor."
Türklye takllt birlncisi
ABD Ticaret Temsilciliği'nin
yayımladığı "Fikri Mülkiyet
Hakları Raporu"na göre, Tür-
kiye'nin "marka taklitçiliği" de
denenmarka sahteciliğinde ilk sı-
rada yer aldığı bildirildı. Dünya
Gümrük Örgütü'nün belirlemele-
rine göre ise Türkiye'nin Polonya
veTayland'dan sonra üçüncü sıra-
da olduğu belirtildi.
Rapora ilişkin değerlendirme-
lerde bulunan ATO Başkanı Si-
nanAygün, sahtecilik olaylann-
da ekonomik krizden sonra pat-
lama yaşandığına dikkat çeke-
rek, "Kriz, sahteciliği bir sek-
tör haline getirdi. Yükte hafif
pahada ağır ne varsa sahtesi
yapılıyor" diye konuştu.
Hizbullah itirafçm Kurtboğa işlediği dnayetlerin ardındanpara aldığını ilerisürdü
'Polisle işkence yaptım'
MAHMUT ORAL
DÎYARBAKIR - Bıtlıs'te i-
mam Gıyasettin Bağlam'ı öl-
dürdüğü 11 yıl sonra ortaya çıkan
Hizbullah itirafçısı Murat Kurt-
boğa örgüt tarafından sorgulanır-
ken çekilen kasette polisle işbir-
liği yaparak birçok faili meçhul
cinayet işlediğini, kimi zaman
polis merkezlerindeki işkencele-
re bizzat katılıp işkence yaptığı-
nı açıklıyor.
HüseyinVelioğlu'nun öldürül-
düğü Beykoz operasyonunda ele
geçirilen bir kasette ifadeleri bu-
lunan Kurtboğa çarpıcı iddialar-
dabulunuyor. Kuşkulanıldığı için
örgüt tarafından sorgulunan Kurt-
boğa, Ekim 1992 ve 1998 yıllan
arasında Batman polisi ile çalış-
tığını, bu sırada "Muhammed
Musa" ve "Halit Kahraman"
adlanna düzenlenmiş sahte kim-
likleri kullandığını belirtti. Kurt-
boğa, Batman'da Edip Kılıç adlı
bir kişinin öldürülmesi eyleminin
"adli bir vaka" olarak gösteril-
mesı ve böylelikle az ceza alma-
sı vaadiyle istihbaratçılarla birlik-
te çalışmaya başladığını anlattı.
Yargısız infazlar
Batman Cezaevi'ndeyken sah-
te raporlar ve ev izinleriyle çıka-
rak lzzet adlı polislerle görüştü-
ğünü, 1995 yılında tahliye edil-
mesinin ardından da polislerle
görüşmeye devam ettiğini belir-
ten Kurtboğa, "Yanımda kalan
iki cemaat mensubu hakkında
polis İzzet'e bilgi verdim. Ve ve-
rilecek etkin görevlerde rol ala-
büeceğimi söyledim" dedi.
Polis Izzet'in tanıştırdığı Er-
tuğrul adlı bir kişiyle ekip oluş-
turduklarını ifade eden Kurtbo-
ğa, bu dönemde bölgede artan
yargısız infazlarla ilgili olarak şu
bilgileri verdi: "Ertuğrul, polis
İzzet ve ikinci bir polis menıu-
ru olduğu halde, Mersin Halk
Kent semtine geldik. Her biri-
mize Astra marka 9 mm. ta-
banca verildi. Saat 22.30 civa-
nnda bir bayan ve bir erkek
geçmeye başladı. Polis İzzet ey-
lemi bu şahıslara karşı gerçek-
leştireceğimizi söyledi. Şahıs-
lara 10-15 metre yaklaşınca
koşmaya başladık ve ateş ettik.
Erkek şahıs arkasına bakma-
dan koştu, ben de ateş ettim."
1996 yılının Ekim ayında da
Ertuğrul adlı kişiyle birlikte P-
KK'li olduğu gerekçesiyle hak-
kında işlem yapılan ancak delil
olmadığı için serbest bırakılan
Mustafa adlı bir kişiyi öldürdük-
lerinı belirten Kurtboğa, yaptığı
eylemler nedeniyle polis tzzet'in
dönem dönem para verdiğini söy-
ledi. 1997 yılının Ocak ayında
Özer ve Nejdet adlı polislerle ta-
nıştığmı anlatan Kurtboğa, Özer
adlı polisin "Teşkilat" diye nite-
lendirdiği yapının içinde "hain"
olarak gördükleri kişileri de öl-
dürdüklerini söyledi.
ttirafçı Kurtboğa, Batman'da
örgütle ilişkisi olan kişilerin gö-
zaltına alınması sırasında polisle
birlikte ışkenceli sorgulara katıl-
dığını anlattı.
Yüzde 21.5 okuryazar değil. Sadece yüzde 3.9'u yüksekokul ve fakülte mezunu
Kadın her alanda eziliyor
AYŞE SAYIN
ANKARA - Kadın veAileden Sorumlu Dev-
let Bakanlığı verileri, 8 Mart Dünya Kadınlar
Günü nedeniyle yaptıkları eylemde "polis co-
pu ve tekmesi altında ezilen" görüntüleriyle
dünya kamuoyunun belleğine kazınan Türk ka-
dınının, sosyal yaşamın her alanında "ezildi-
ğini" ortaya koydu. Yüzde 21. 5'i okuma yaz-
ma bilmeyen kadınlardan işgücüne katılanla-
rın yaklaşık yarısı, tarlada, evdc, "ücretsiz ai-
le işçisi" statüsünde çalışırken siyasetteki tem-
sil oranında ise Cumhuriyetin ilk yıllanndaki
düzeye bile ulaşamadı.
CHP milletvekili Gaye Erbatur'un, "Türk
kadınının bugünkü durumu"na ilişkin soru
önergesine Devlet Bakanı Güldal Akşit'in ver-
diği yanıt, 199O'lı yıllara göre Türk kadınının
ekonomik bağımsızlık, eğitim ve sağlık koşul-
lanndaki gelişmenin en alt düzeyde olduğunu
ortaya koydu. Akşit'in verdiği bilgiler şöyle:
- Sembolik temsil: Seçme ve seçilme hak-
kını 1934'te elde eden kadınlar, 2005 yılı Tür-
kiye'sinde, ilk parlamentoya girdikleri 1935 yı-
lındaki düzeye ulaşamadılar. TBMM'de 1935'te
yüzde 4.6 olan kadın parlamenter oranı, 1995'te
yüzde 2.4,1999'da yüzde 4.2 olurken, 2002 se-
çimlerinden sonra ise yüzde 4.4'e ulaşabildi.
28 Mart 2004'te işbaşına gelen 3 bin 225 bele-
diye başkanından 18' i, 34 bin 477 belediye mec-
lis üyesinin 834'ü, 3 bin 208 il genel meclisi
üyesinin ise sadece 58'i kadınlardan oluşuyor.
- Eğitim seviyesi düşük: Kadının eğitim
durumunda halen istenilen seviyeye gelineme-
di. Halen 15 ve yukan yaşta bulunan kadınlann
yüzde 21.5 'i okuryazar değil. Okuryazar kadın-
lann yüzde 21.5'i de herhangi bir eğitim kuru-
mundan mezun değil. Kadınların sadece yüz-
de 3.9'u yüksekokul ve fakülte mezunu.
- Doğurganlık azaldı: 1993 yılında kadın
başına toplam doğurganlık hızı 2.7'yken, 2003
yılında bu oran yüzde 2.2'ye geriledi. Doğum-
lann yüzde 78'i bir sağlık kuruluşunda, yüzde
5'i ise evde gerçekleşiyor.
ÜCRETSİZ AİLE İŞÇİSİ
2004 yılı verilerine göre kadın-
lann Türkiye genelinde işgü-
cüne katılım oranı yüzde 27.7,
işsizlik oranı ise 9.5 oldu. An-
cak işgücüne katılan kadınların
yüzde 49'u ise "ücretsiz aile
işçisi" olarak tarlada, bahçede
ya da evde çalışıyor. İşgücüne
katılan kadınların yüzde 38'i
ücretlı/ maaşh/yevmiyeh ola-
rak çalışırken, kendi hesabına
ya da işveren olarak çalışan ka-
dın oranı yüzde 13'te kahyor.
İşgücüne katılan kadınların
yüzde 48'i tarını sektöründe,
yüzde 16.5'isanayi, yüzde 18'i
hizmet sektöründe çalışıyor.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
haberyazma önerileri sunalım...
• • •
Istanbul'daki gösteriler sırasında kadınlar, "Hep
kocamızdan mı dayak yiyeceğiz, biraz da polisten
yiyelim" dediler ve polisi kendilerini coplamaya
davet ettiler.
Yoğun isteği kıramayan polisin birkaç kol bacak
kırarak göstericilerin istemlerini yerine getirdiği
görüldü. Son derece hareketli bir ortamda geçen
cop yeme olayı çevredeki yurttaşlarca alkışlandı.
Polis yaptığı hareketlerle yurttaşların sevgisini ka-
zandı.
• ••
Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı'ndaki kadrolaş-
ma girişimi iç turizme büyük bir hareketlilik kazan-
dırdı. Başkentten, Hakkâri, Batman, Ağrı gibi uzak
illere gönderilen bakanlık çalışanları, "İç turizme
yaptığımız katkının mutluluğu içindeyiz" dediler.
Edinilen bilgiye göre, Anadolu'nun kimi büyük
illerindeki işçi ve memurlar da yer değiştirme yo-
luyla bakanlığın girişimine katkıda bulundular. Adı-
nın açıklanmasını isteyen bir memur, duygularını
şöyle dile getirdi:
"Hepimiz sürgün ediliyoruz. Sürgün sözcüğü bir
ağacın yeni dallar, filizler vermesi anlamına gelir,
Bir bakıma sürgün veriyoruz. Varlığımız AKP'ye
armağan olsun."
• • •
Türkiye'nin hızla büyüdüğü ve pek çok veride
Avrupa ülkelerini geride bıraktığı saptandı.
Güvenilir kaynaklardan edinilen bilgiye göre,
büyüme rekoru işsizlikte. Yüzde 10'u aşan işsiz-
liğin bu yıl daha da artması hedefleniyor. Hükü-
met yetkilileri, "Her ilden sürekli büyüyen işsizlik
rakamlan geliyor. Işte büyüyen Türkiye budur. Bu-
nu yanlış yorumlayanlarhükümetimizi kıskananlar-
dır" dediler.
Işsizliğin çok güzel bir duygu olduğunu söyle-
yen biryurttaş, "Durumumuzdahiçdeğişiklikyok.
ıstikrarlı birşekilde işsiz kalmaya devam ediyoruz.
Bu istikrarın bozulmasını isteyenlerin gözü kö'r ol-
sun" diye konuştu.
Ankara'yı Kıbrıs Rum Yönetimi'ni tanıma heye-
canı sardı.
Rum yönetiminin AB'ye tam üye olmasıyla bir-
likte Türkiye'nin bu ülkeyle ilişkilerini hızla geliş-
tirdiği ve kesin tanıma yolunda önemli adımlar at-
tığı öğrenildi. AKP kaynakları, "Türkiye'nin tanıdı-
ğı ülke sayısı artıyor. Bu aynı zamanda itibanmızın
arttığı anlamına gelir" değerlendirmesini yaptılar.
Hükümet çevreleri de Kıbrıs'ı tanımanın ardın-
dan Ege'de Yunanistan karasularının 12 mile çık-
masıyla balıkçılarımızın uzak mesafelere gitmek-
ten kurtulacağını, dar bir kıyı şeridinde kalacağı-
nı, bunun da balıkçılarımızın ülkeye bağhlığını art-
tıracağını müjdelediler.
• • •
Kapkaççıların gelir uçurumunu azalttığı saptan-
dı.
Devlet Bakanlığı'nın yaptırdığı araştırmaya gö-
re, kapkaççılarsokaktaki insanın cebindeki para-
yı alarak sosyal refahın daha geniş kesime yayıl-
masını sağlıyorlar.
Kapkaççılığı Teşvik Yasası'yla AB'ye biraz da-
ha yaklaşılacağını vurgulayan bakanlık yetkilileri,
"Bu yöntem dilenciliği de azalttı. Halkımız rica ile
para istemekyerine bürokrasiyi azaltarak işlemle-
ri hızlandırdı" dediler.
ankcurrK" cumhuriyet.com.tr
MUMCU'NUN MEB DÖNEMİ
21 veldlden
atama listesi
ANKARA (ANKA)
-AKP'li21 milletveki-
linin imzalayarak eski
Milli Eğitim Bakanı Er-
kan Mumcu'ya ilettiği
belirtilen bir belge eği-
tim camiasında elden
ele dolaşıyor. Belgede
atanmaları istenen aka-
demisyenler şu anda
Bakanlığın etkin kadro-
larında görev yapıyor.
MEB' in taşra teşkila-
tındaki atamalarda
AKP'nin il ve ilçe ör-
gütlerinin belirleyicili-
ğinin ortaya çıkmasının
ardından şimdi de mer-
kez teşkilattaki kadro-
larda da milletvekilleri-
nın önemli rol oynadığı
ifade edıldi. Bakanlığın
üst düzey kadrolarına
atanan bazı isimlerin
AKP'li vekillerini ım-
zalı referansıyla bu gö-
rcvlere getirildiklerini
gösteren bir belge eği-
tim dünyasında tartışı-
lıyor.
Belgede beş öğretim
üyesine Bakanlık'ta gö-
rev verilmesi talep edi-
liyor. Şu anda MEB'de
etkin kadrolardan olan
Talim ve Terbiye Kuru-
lu Prof. Dr. Ziya Sel-
çuk, llköğretim Genel
Müdürü Prof. Dr. Ser-
vet Özdemir ve Talim
ve Terbiye Kurulu üye-
liğine getirilen ancak
daha sonra bu görevden
ayrılanProf. Dr. Hasan
Bacanlı ile yenilenen
ilköğretim müfredatı-
nın mimarlarından
Prof. Dr. Mustafa Saf-
ran, Prof. Dr. Selahid-
din Öğülmüş'ün isim-
leri söz konusu belgede
bulunuyor. Belgede
isimleri yer alan millet-
vekilleri şöyle:
Cengiz Kaptanoğlu,
Ersönmez Yarbay,
Fazlı Erdoğan , Nev-
zat Doğan, Nevzat
Pakdil, Osnıaıı Aslan.
Zeyid Aslan, Hacı Tu-
ran, Halil Özyolcu,
Hacı İbrahim Kaba-
rık, Mehmet Asım
Kulak , Abdullah To-
run, İrfan RızaYazıcı-
oğlu , Harun Tüfekçi,
Fehmi Hüsrev Kutlu,
Yüksel Coşkunyürek,
Metin Yılmaz, Polat
Türkmen, Süleyman
Turgut, Mehmet Feh-
mi Uyanık, Niyazi
Pakyürek.
'Hatırlamıyorunv
Belgede imzası bulu-
nan milletvekillerinden
Yarbay, belgede isimle-
ri bulunan akademis-
yenlerden Prof. Dr. Ha-
san Bacanlı ile Prof. Dr.
Ziya Selçuk'u tanıdığı-
nı belirtirken, "Ancak
böyle bir belgeye imza
attığımı hatırlamıyo-
rum" dedi.