23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 ŞUBAT 2005 ÇARŞAMBA 8 HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Uenızlı K PB K PB PB PB PB PB 3 0 3 3 8 7 9 b Sinop K 3 Adana PB 10 Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas K K K PB K PB K 2 3 3 0 0 -1 -6 Zonguldak PB 2 Antalya PB 12 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van PB K PB K K K K 10 4 5 2 2 -6 -2 K -9 QtAçık Parçalı bulutlu Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimleri çok bu- lutlu, Marmara'nın do- ğusu, Karadenız, İç Anadolu'nun kuzGydo- ğusu, Doğu Anado- lu'nun kuzey ve doğusu, Güneydoğu Anadolu' nun doğusu yağışlı, di- ğer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. Hava sıcaklığında önemli bir değışiklik olmayacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn K PB PB PB PB PB B PB -1 -8 3 11 7 7 6 6 Berlın B 1 Moskova PB -3 Budapeşte B 1 Aşkabat K 2 Madrid Y 12 Astana B -10 Viyana B -4 Taşkent PB 7 Belgrad B 1 Bakû K 4 Sofya Roma B 1 Bişkek PB 12 Tiflis PB 3 Atina Y 8 Kahire K -11 PB 15 Münih B 6 Zürih B 5 Şam Y 8 Sisli , Bulutlu > Çok bulutlu l Yağmurlu İ3 Karlı Taşkent Tahran Gök gürültülü GUNCEL CIINEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfadu maz temel bir ilke olarak karşısında buldu, devlet yaşamında laiklik kavramını kabul eder görünme- yi yeğledi. Birçeşit idare-i maslahatçı birtutum iz- ledi, izliyor. AKP'nin anlayışı ABD'nin geliştirdiği ılımlı Islam modeline uygun. Bu nedenle Başkan Bush yöne- tlmiyle kolay anlaşıyorlar. Dışişleri Bakanı Gül, satışa sunduğu görüşü, sü- rekli yinelediği bir cümle içinden özetliyor: "Islam dünyasında reformun gerekliliğini uzun süredir di- le getiriyor, bu konuda somut katkılarda bulunuyo- ruz". llk kez Tahran gezisinde açıkladığı Islam dünya- sında reform gerekliliği konusunda "somut katkı- larda bulunduklannı" söylüyor, velakin somut kat- kılar nelerdir, bunları açıklamıyor. Örneğin radikal Islamı içlerinde saklayarak an- cak laik rejime döner gibi görünmenin yollarını mı gösterdi Islam ülkelerine? Bakan Rice'ın Türkiye'nin demokrasiyle Islamı bağdaştıran "örnekbirülke" olduğunu söylemesi- ne elbette katılıyor; ama demokrasiyle Islamı bağ- daştırırken kilit sözcükten, laiklik anlayışından söz etmemesine tepki göstermiyor. Türkdemokrasisini Islam'la bağdaştıran sözcü- ğün laiklik olduğunu Bakan Rice'a anımsatmıyor. Ya da bizdeki demokratik rejimin temelinde la- iklik ilkesinin yattığını söyleyemiyor. Gül de, patronu RTE de ancak resmi konuşma- larda laik devletten söz ediyorlar; o da tepki çek- memek amacıyla. • •• Oysa Cumhurbaşkanı Sezer, sadece Bakan Ri- ce'a değil, ülkemizi ziyaret eden yabancıların ABD yörüngesindeki yaklaşımlarına aynı tonda ve ağır- lıkta yanıt veriyor. Türkiye, model olarak görmek ve göstermek is- teniliyorsa öncelikle laik devlet olduğunu kabul et- meleri gerektiğini söylüyor. Tabii güncel hay huy arasında, Sezer'le hüküme- tin laiklik anlayışı arasındaki derin fark yine yete- rince vurgulanmadı. Devlet yönetiminde Çankaya ile hükümet arasın- daki derin görüş ayrılığı bir kez daha açığa vurul- du. Laik Türkiye'yi Çankaya Köşkü savunuyor. ••• Iran'ı, Suriye'yi, Ürdün'ü bize benzetmekten vaz- geçiniz; bu hükümetin önünde şimdi bir olanak var. Tabii laik Türkiye modelini gerçekten benimse- mişse bu hükümet; gerçekten laik Türkiye mode- lini satmaya çalışıyor ise... Işte Irak. Yeni bir anayasa hazırlayacak. Bu ana- yasada laik devlet anlayışını kabul ettirebilecek mi? Daha Irak parlamentosu toplanmamış, ama Şi- iler devlet yönetiminin şeriat kurallarına göre dü- zenlenmesini istiyorlar. Bu hükümetin Irak'ta Türk modeline göre ana- yasa düzenlenmesine önayak olma olasılığını bir yana bırakınız. Kerkük'ün Kürtaşiretlerinin elinedüşmemesi için anayasada Kerkük'ün özerk bölge olarak yer alma- sını sağlaması bile kuşkulu. Asya'nın bir ucundan hâlâ laf yetiştiriyor. Türban tartışmasını yine alevlendiriyor. Kızı dinine bağlıymış da, türbanı çok şık buldu- ğu ve moda olduğu için takıyormuş da... Yatürbanla ilgili Anayasa Mahkemesi'nin, Danış- tay'ın kararları. Gücü yetse Anayasa Mahkemesi'ni de, Danıştay'ı da aşacak! Âçık kapı bulsa laikliğe yan çizecek. Fırsat bulsa türbanı başköşeye oturtacak. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN "... Olmaz Olmaz', Deme!.." B Baştarafı Arka Sayfudu lunmuyordu; önce Halk Cepheleri şeklinde, Ispanyol ve Fransız Sosyalist ve Komünist Partileri; II. Dilnya Savaşı biter bitmez de Ingiliz Işçi Partisi (Labour Par- ty), -hem de epeyce patırtı ve şatafatla- iktidar oldular. Soğuk Savaş boyunca, bu iktidarların, III. Dünya ül- kelerine, (eski sömürgelerine) neler çektirdiklerine he- pimiz şâhit olduk! SFIO (II. Enternasyonal'e bağlı, es- ki Fransız Sosyalist Partisi), Cezayir sorununda, öy- lesine basiretsiz ve o kadar kaba ve çıkarcı davranmış- tı ki, partiyi yaşatabilmek için, Mitterrand'ı başına ge- tirmek, adını değiştirmek zorunda kaldılar. Başka türlü Ifade edllse de Buradan bakarsak, ne görülüyor? Edvvard Hallett Carr'ın, aşağı yukarı haklı olduğu mu? Ne demişti, hatırlarsınız: "...Ulusıın, Burjuvazi'ye (orta sınıfa) ait olup; işçi- nin, anayurdunun bulunmadığı, XIX. yüzyılda; Sos- yalizm 'beynelmilel' (uluslararası/enternasyonal) idi. 1914'te yaşanan kriz, bu bakış açısının, -geri kalmış Rusya dışında-, her yerde eskimiş olduğunu bir çır- pıda gösteriverdi. Işçi yığınları, çıkarlarının nerede, -yâni sömürgelerin devamında- olduğunu, içgüdüsel olarak görüyorlardı. ...(sonuçta) Lenin, kendi ülkesinin yenilgisini, Sos- yalist bir amaç olarak ilân etmekte; 'sosyal şoven- ler'e karşı 'ihanet' feryatları koparmakta yalnız kal- mış bir sesti. Uluslararası (Enternasyonallst) Sosya- lizm, acıklı bir şekilde çökmüştü; onu yaşatabilmek için, Lenin'in giriştiği umutsuz artçı hareket, sade- ce Rusya'da ve orada da devrimci koşullar kaldığı sürece anlam taşıdı. Fiili olarak 'Işçilerin devleti' yer leşince, 'Tek Ülkede Sosyalizm' mantıksal sonuç ol- du: Rusya'nın sonraki tarihi ve Komünist Enternas- yonel'in (Komintern) traji komedisi; Milliyetçilik ile Sosyalizm arasındaki 'ittifakın', sürdüğünün parlak bir göstergesidir..." (Edward Hallett Carr, 'Milliyetçilik ve Sonrası', s. 33-34, lletişim Yayınları.) Kim bilir belki Ülkü Ocakları afişindeki kolu gamalı haçlı Başkan Bush Jr. resmi ile 'Kahrolsun Faşizm' sloganı, bu gerçeğin, Türkiye'deki başka türlü birifade şeklidir. 'Olmaz olmaz' deme, 'olmaz, olmaz!..' 'Bankalara adam soktuk'• Baştarafı 1. Sayfada güç sağlama hem de daha ra- hat yayılma amacını güdüyor" diyen Göktaş, tarikatın bu tür ça- lışmalannı yürütmek için îstan- bul dışındaki ünlü bir tatil site- sinden villa satın aldığını açıkla- dı. A.Y.'nin ünlü bir kumarhane- ciyle iş ortaklığı olduğunu da di- le getiren Göktaş'ın, "Tarika- tın iki büyük Türk bankasına yetiştirilmiş elemanlar soktuk- larını biliyorum" konuşması dikkat çekti. Belgeler Alnıan yetkililcrdc Almanya'da ıstıhbarat örgüt- leri tarafındaıı izlenen dını "Sci- entology" tarikatına yönelik operasyonda önemli rol oynayan 31 yaşındaki Göktaş adlı itiraf- çı gazetemize önemli açıklama- larda bulundu. Bir sürc öncesi- ne kadar Scientology tarikatı mensubu olduğunu anlatan Göktaş," tddialarımı belgeler- le kanıtlıyorum. Bunları da AN man yetkililere verdim" dedi. 9 yıl içindc bulunduğu Sciento- logy tarikatından ayrılan Gök- taş, tarikatın Türkiye'yi gözüne kestirdiğini iddia etti. Göktaş, önümüzdeki günlerde Türki- ye'de bazı televizyon programla- rına katılarak tarikatın içyüzü- nü açıklayacağını da söyledi. Göktaş, örgütün kendisini vit- rin olarak kullanmak istediğini savunarak şöyle konuştu: "Za- rarsız gibi görünüyorlar ama, çok tehlikeliler. İnsanların eleştirel tcpkileı ini sıfırlayan anlayışları, telkine dayalı eği- tinı programları var. Isaak Himmelstein adıyla yarattığım Yahudi imajından yararlan- mak istedüer. Türk devletinin üzerimc gelmeyeceğini düşü- nüyorlardı. Seçkinler ii/criıı- den nüfuz alanlarını genişle- tmcye çalışıyorlar. Bu da onla- rı önce iş dünyasına yönlendi- riyor. İki büyük Türk bankası- na yetiştirilmiş elemanlar sok- tuklarını biliyorum. Bana si- lahlı salılırıda bulundular, şans eseri kıııtıılabildim.l lam- burg'ta polis gözetiminde ya- şamak zorunda kaldım." Almanya vc Fransa takipte Hamburg Eyalet tçişleri Ba- kanlığı bünyesınde kurulan Sci- enlology Çalışma Grubu Başka- nı Ursula Caberta da tarikatın Anayasayı Koruma Örgütü tara- fından 1997'den bu yana izlendi- ğını belırttı. Caberta, "Önce şir- ketlerin üst yönetimlerine sız- mayı deniyorlar. tstanburdaki A.Y. adü iş kadınının önemli bir rolü olduğu saptandı. Ön- ce iş dünyasında yayılarak ge- rckli önkoşullan yaratmayı he- defliyorlar" dedi. Fransa'da da Scientology örgütlenmesinin ya- kından izlendığını anımsatan Caberta konuşmasını şöyle sür- dürdü: "Itıı oluşumun bir kili- se, bir din olduğu iddiası var, a- ma ciddiye alınanıaz. Bu din ınınıarasıııı, girdikleri ülkeler- de hükümete gelebilmek için kullanıyorlar. Bir hükümet et- me ideolojisiyle karşı karşıya- yız.Türkiye'nin AB adaylığı ile birlikte harekete geçtikleri an- laşıhyor. Sovyetler Birliği da- ğıldıktan sonra Rusya yönün- de böyle bir girişimleri olnıuş- lıı, Macaı istan'a da aynı şekil- de adım attılar. Şu sıralarda Arnavutluk ekonomisinde yer- leşmc çabası içindeler." İstanbuPda kurs verdiler Göktaş'ın bir süre bu tarikatın istıhbarat ışlenne baktığını söy- leyen Caberta, Scientolog Ra- iner Biermann'ın Hamburg'tan tslanbul'a gıderek "iletişim kursları" vcrdiğini bildirdi. Ca- berta, açıklamalannda, "tarika- tın" Almanya'da ağır kayıplar verdiğine de değinerek, Türki- ye'ye açılma karannın arkasında bu durumun da etkili olabilece- ğini kaydetti. Keşke hep kar yağsa... İstanbuVu Heslim alanf kar yağışı evsider için geçici de olsa sıcak biryuva demek Alibeyköy'dekisporsalonunasığınanlar,yetkililerden 'kalıcı çözüm*istiyorlar GÖKÇE UYGUN îstanbul'u bir süredir etkisi al- tına alan yoğun kar yağışı ve dondurucu soguk, evsiz ve kim- sesizleri bir kez daha aynı adres- te buluşturdu. Evsiz ve kimse- sizlerin soğuk olduğunda buluş- ma yeri 5 yıldır hep aynı; Ali- beyköy'deki îstanbul Büyükşe- hir Belediyesi (tBB) Tevfik Fik- ret Aydeniz Spor Salonu... Normalde sporcuların basket- bol oynadıklan salon, bugünler- de onlarca evsizin "geçici yuva- sı"... Yerde çok sayıda yatak, bir- kaç masa ve sandalye, bir de te- levizyon var. Çoğu akli dengesi yerinde olmayan bu insanların her birinin hikâyesi birbirine benzıyor. Kimini eşi terk etmiş, kimi anne ve babasının ölümün- den sonra akrabaları tarafından dışlanmış, kıminin ise kendi de- yımlerıyle hiçbır zaman "kim- sesi" olmamış... Ağır bir koku- nun hâkim olduğu salondaki "evsizler" dalgın gözlerle çev- reyi süzüyor, televizyondaki programa kendilerini kaptınyor, arkadaşlarıyla sohbete dalıyor, bir sigara için görevlılere yalva- nyor ya da sessizce uyuyorlar... Ama birkaç gün sonra kar yağı- şı duracak, hava sıcaklığı normal değerlere çıkacak, onlar da bir sonraki kar yağışında buluşmak üzere sokaklara dönecekler... Tevfik Fikret Aydeniz Spor Salonu'nda barınan yaklaşık 180 kişi dalgın gözlerle çcvreyi süzüyor, arka- daşlarıyla derin bir sohbete dalıyor, bir sigara için görevlilere yalvarıyor ya da sessizce uyuyorlar... Onlardan biri Murat Soyde- mir, 46 yaşında. Buraya 2. kez gelen Soydemir, "Annem ba- bam öldükten sonra abim be- ni evinc almadı, ben de mecbu- rcn sokaklarda yaşıyorum. Hava çok soğuk dışanda. Kar hiç bitmese, biz de hiç gitme- sek." diyor. Bir başkası 51 ya- şmdaki Cahit Bekleyen. Buraya ilk kez gelen Bekleyen, beledi- yeden hem memnun, hem değil; "Tamam bizi bu soğukta bura- ya almaları güzel bir şey. Ama bizinı ncden evsiz kaldığımızı da düşünmeliler. Mesela ben kâğıt toplayıcüığı yapıyordum, belediye depolan kapattı işsiz kaldım. Sonra ayakkabı boya- cılığı yapmaya başladım, yine belediye boya sandığımı aldı. Çalışmak istiyorum, ama ne yapayım? Bizim sorunlarımı- za gerçek çözümler bulsunlar." ÎBB Acil Yardım Müdür Yar- dımcısı Bülent Dik, belediye olarak evsiz insanlara 4 yıldır yardım ettiklerini belirterek "Bu 5. kış. Sokakta yaşayan bu in- sanları donarak ölme riskin- den kurtaı ıııak için çalışıyo- ruz" diyor. Kar yağışının başla- dığı geçen cuma gününden bu yana çok sayıda evsiz yurttaşı, bu spor salonuna getirdiklerini anmısatan Dik, yaklaşık 180 ci- vannda kişinin burada banndığı- nı söylüyor. 50 kişilik bir kadro ile hizmet verdiklerini ifade e- den Dik şöyle devam ediyor: "Buraya getirilenlerin, kimlik- leri kontrol ediliyor, kesici alet- lere karşm üstleri aranıyor. Banyo yaptınp kıyafetler veri- yoruz. Gerekenlere saç tıraşı yapıyoruz. Sağlık kontrolün- den geçiriyoruz. Bu işlemler- den sonra da yemek yiyorlar." Lojman cinayeti araştırılacak • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - liski mil- lervekili Erol Güngör'ün 14 yıl önce TBMM loj- manlannda öldiirülen oğlu Mustafa Göngör'ün faillerinin bulunması, cinayetin tüm yönleriyle ay- dınlatılması için verilen araştırma önergesi dün TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Devlet Bakanı Güldal Akşit, "Bu cinayet, yakın tarihımı- zin içimizi burkan olaylanndan biri. Konuyla ilgi- li araştırma komisyonu kıırulmasını destekliyo- ruz" dedi. CIIP Milletvekili Kemal Anadol da loj- manda görevli hıçbir polis hakkında soruşlurma açılmamasının manidar olduğunu söyledi. Kavakçı'yı zamanaşımı kurtardı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türbanlı olarak TBMM Genel Kurulu'na giren ve FP'nin kapatılmasının önemli aktörlerindcn Merve Ka- vakçı'nın, eski eşinden boşanmasına ilişkin karar ılamının gönderileceği adresi yanlış bildirerek sahtccilik suçu işlediğine ilişkin dava, zamanaşı- mı nedenıyle ortadan kalktı. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü duruşma- sında, Kavakçı'nın avukatı Salim Özdemir, beraat isteminde bulundu. Mahkeme Başkanı, Kavak- çı'nın eylemininTCY'nın 347 maddesi kapsamı- na girdiğini, bu sııçta öngörülen 7 yıl 6 aylık za- manaşımı süresinın dolduğunu belirterek davanın ortadan kaldınlmasına karar verildiğini açıkladı. Imar için yeni fezleke • İSTANBUL (AA) - Iîl konulan Imar Banka- sı'na ilişkin yeni başlatılan soruşhırmayı tamam- layan Şışli Cumhunyet Savcısı Mccit Ceylan fez- leke hazırladı. Fczlekede, "Imar Bankası'nin TMSF'ye devredilmesinin aıdından sanıklann kendi mal varlıklaıını ve şirketlerini kurtarmaya çalıştıklan" belirtildi. Fezlekede, Cem Uzan, gı- yabi tutuklu Hakan, Kemal ve Yavıız Uzan, tutıık- lu sanıklar Ali Cenap Ernıııtlu, Miiştak Ayvaz, Se- lahattin Bal, Tahsin Öztiirk, Seyfettın Kaya ve Şemsettin Mustafaoğlu ile gıyabı tutuklu 6 sanık ve 19 tutuksuz sanık hakkında, 9 ile 32.5 yıl arasında değişen çeşıtlı hapis cezalan öngöriildü. Enflasyonda geriye dönük endeks • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet tstatistik Enstitüsü (DİE), enflasyonda geriye dö- nük rakamları açıklama karan aldı. Buna göre, 11 Şubat 2005 tanhınde saat 10.00'dan itibaren yeni temel yıllı 2003 ve 2004 yıllarına ait aylık TÜFE ve TEFE rakamları, 26 bölge düzeyinde 2003-2004 aylık TÜFE rakamları ye 2003-2004 yıllarına ait özel kapsamh aylık TÜFE rakamlan enstitünün web sayfasında yayımlanacak. JTI, Tekel için nabız yokladı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - lekelin sigara bölümü ile ilgilenen Japan Tobacco lnter- national (JTI), Tekel için nabız yokladı. JTI, Mali- ye Bakanı Kemal Unakıtan'la görüştü. JTI, daha önce Tekel'in sigara bölümünün özellcştirilmesi ihalesinde 1 mılyar 150 mılyon dolar ile en yuk- sek teklıfı vermiş, ancak teklif yetersiz bulunarak ihale ıptal edilmişti. 18 Şubat tarihinde son teklif verme süresi dolacak olan Tekel ihalesinde, JTI'nin tekrar teklif vermesi bekleniyor. AL GÖZÜM SEYREYLE Kocaman bir özür Kul hatasız olmaz demişler, ben dc 8 Şubat 2005 tarihli "Atatürk'ün en sevdiğim fotoğra- fı" başlıklı yazımda, çok vahim bir hata yapmı- şım. Adnan Menderes'in büyük aşkı opera sa- natçısı Ayhan Aydan'ın adını bir başkasıyla ka- rıştırmışım. Sizlerden, Ayhan Aydan'ın tüm ya- kınlarından özür dilerim. Işıl Özgentürk TACÎZ ÎDDtALARI MECLİS'TE 'îdare ve medya sınıfta kaldı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP tz- mir Milletvekili Bülent Baratah, TBMM Genel Kurulu'nda dün yaptığı gündem dışı konuşmada, Urla Barbaros Çocuk Köyü ile il- gili savlara dikkat çekerken "idare, adliye ve medyanın sınıfta kaldığuu" söyledi. Devlet Bakanı Güldal Akşit ise kadrolaşma eleştın- lerine tepki gösterdi. CHP'li Baratah, çocuk köyü ile ilgili olarak medyada yer alan yoğun tecavüz, fuhuş savlannın doğru olmadığını belirtti. Baratah şunları söyledi:"Medya ola- yı çarpıttı. tdarenin henıcn görevden alın- ması yakışıksız olmuştur. Daha önce tari- katlarla ilişkisi nedeniyle görevden alınmış bir kişinin buraya atanması sakıncalıdır. Çocukların yanlarında uzman olmadan, jandarma tarafından ifadeleri alınmıştır." Bakan Akşıt, olayla ilgili en doğru karan yar- gının vereceğıni vurgulayarak "Yaşanan olumsuzluklann hesabını soracağız" dedi. Urla Barbaros Çocuk Köyü müdürlüğüne ata- nan Zekcriya Ertaş'la ilgili savlara tepki gösteren Akşit, "İzmir'e en yakın il olan Manisa'nın il müdürü Ertaş olduğu için vekâleten görevlendirilmiştir" dedi. Ata- malarda kişilerin nereden mezun olduklanna değil liyakata baktıklarını belirten Bakan Ak- şit, SHÇEK'in 81 il müdüründen 16 sının ila- hiyatçı olduğunu sözlerine ekledı. i i ÖĞRENCÎLERE KAR ENGELİ îstanbuPda ders zili yine çalamadı tstanbul Haber Servisi - Soğuk hava ve kar yağışı yurdun tamamında etkisini sürdürüyor. Yüzlerce köy yolu ulaşıma kapanırkcn birçok yerleşim birimine de elektnk verilemiyor. Istanbul'da 3 gündür etkili olan kar yağışı ne- deniyle ilköğretim okullan ve liseler bugün de tatil edildi. Beykent Üniversıtesı, Fatıh Univer- sitesi'nde de bugün eğitime ara venldi. Alatürk Havalimanf ndaki ıç ve dış hat seferle- ri normale döndü. Kent içindeki ana arterlerde herhangi bir sorun yaşanmazken ara yollar ha- la kar altında. Meteoroloji yetkilıleri kar yağı- şının etkisini azaltarak perşembe gününe dek süreceğini, cumadan itibaren Istanbul'da hava sıcaklığının artmaya başlayacağını ifade ettıler. 959 kaza, 1517 sürücüye ceza tstanbul Valisi Muammer Güler, kentte 29'u yaralamalı 959 trafık kazasının meydana gel- diğini bildirdi. Güler, zincir takmadıği için 1517 araca ceza kesildiğini ifade etti. Kamu kurum ve kuruluşlarındakı engellı yıırttaşların bugün de idari izinli sayıldığını belirten Gü- ler, kamuda çalışanların kademeli olarak me- sailerini erken bitirebileceğini ifade etti. Is- tanbul Valiliği Afet Yönetim Merkezi de ana arterleri açık tutmak için 17 bin 378 ton ruz, 39 bm 760 ton üre, 20 ton eriyık ve 16 ton kımyasal madde kullanıldığını açıkladı. NECMI GOKÇE Değerli dostumuz, arkadaşımız Necmi Gökçe'yi kaybettik Anıları bizimle yaşayacaktır. Ismet öztürk, Şerife öztürk, Ismail Yeşilyurt, Salih Kılıç, Sevim Kılıç, Arzu Kılıç, Hüseyin Kılıç, Fehmi Uzal, Vejdi Yeşilyurt, Dursun Kırbaş, Gönül Erdem, Sebahattin Selim Erhan, Orhan Türüdü, Nihat övet, Nuri ödemiş, Bülent Gökmenoğlu, Haldun Karyol, Hürriyet Karyol, Idris Yaltır, Ali Kemal Ipek, Savaş Yılmaz, Berkut Pınar, Şenol Morgül, Seçkin Kır, Ibrahlm Teymur, Şükrü Yalçın, Fazlı Öztürk, Yaşar Gökşen, Şaduman Gökşen, Osman Yıldız, Korkut Akın, Burhan öztürk, Zafer Demiral, Doğan Çakmak, Kadir Ali Birel, Muzaffer Asma, Bülent Girginer, Ali Ihsan özkök, Fatma Budak, Vedat Bucak, Atilla Mermeroluk, Neriman Mermeroluk, Hüseyin Gemici, Aykut Üstündağ, Murat Kocabaş, Muammer Başkan, Cengiz Kaya, Erdoğan Iren, Sabri Gül, Mustafa Patlak, M. Şükrü Engin, Mehmet Günsel, Birsel Günsel, Berati Kuling, Münevver Kuling, Asıye Müjgan Güvenli, Müjgan Pınar, Berkut Pınar, Şükran lceren, Ziya Sümer, Şengül Sümer, Rıza Akyüz, Nurhan Akyüz, Mustafa Şencan, Gonca Şencan, Hüseyin llbey, Aysel llbey, Raif Gümüş, Mukadder Gümüş, Çetiner Kırtıloğlu, Duygu Kırtıloğlu, Haydar Malkoç, Sinan Uzun, Şahika Uzun, Cavit Tiryaki, Barbaros Dalgakıran, Fahrettin Çuğu, Eda Çuğu, Yılmaz Demiral, Mehmet Ali Ataman, Nilüfer Ataman, Yurdal Ünal, Sezai Sarıoğlu, Emine Tak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear