23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 ŞUBAT 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR ku!tur('< cumhuriyet.com.tr 15 ALLEGRO EVtN İLYASOĞLU Debussy ve simgecilikFransız Kültür Merkezi'nin desteği ile önce- ki hafta Ankara ve îstanbul'da Debussy'nin Pel- leas ve Melisande adlı operası piyano uyarla- masıyla sergilcndi. Orsay Müzesi yapımı ola- rak Vincent Vittoz tarafından sahnelenen ça- lışmada dekorlar, Ankara ve İstanbul için özel olarak hazırlanmıştı. Belçikah yazar Maurice Maeterlinck, Pelleas ve Melisande'yi beş per- delik bir müzikli dram olarak yazmış. Claude Debussy'nin 1902'de bestelediği bu metin, ilk simgeci (sembolıst) opera olarak tarihe geçmiş. Ne geleneksel arya, ikili, üçlü şarkılar veya ko- ro, ne de dramatik aksiyon yer alıyor. Resitatif- ler (şarkılı konuşmalar) egemen baştan sona. Tekdüzeliği canlandıran en önemli etken aslın- da Debussy'nin orkestra renkleridir. Doğal ki piyano uyarlamasını dinlemek, orkestra renk- lerinden yoksun bıraktı bizi. Simgeci akımın imgelerle yüklü iç dünyasım gerçeklerin dün- yasından ayıran çizgi, Cemal Reşit Rey Salo- nu'nun sahnesini ortadan ikiye bölerek çizil- mişse de, eğimli zemin sanki oyuncular için bir bariyer oluşturmuş, düşsel görselliktenuzaklaş- mıştı. Bu romantik masalın modernize edilip güncel giysiler içinde ve (Türkçe altyazısız, ya da Türkçe metinsiz) Fransızca olarak sunulma- sı da ızlemeyi oldukça zorlaştırdı. Seslerden en başarılı isim Golaud rolünü canlandıran bariton Vincent Le Texier idi. Sarah Vays- set, nefiziğiyle,ne tiyatro- suyla, ne de sesiyle o masal- sı Melisande rolüne uymuş- tu. Pelleas roliindeki Jean Ficher, çocuksu saflığa uyan fiziğine karşın şan yönünden zayıftı. Ruhsal bunalımı yan- sıtan karanlık dekor, uzun sü- re için çok boğucuydu. Bir bu- çuk saat süren ilk perdeden sonra ne yazık ki ben de daha fazlasını izleyecek güç bula- madım kendimde. Sonra da simgeci akımın müzikteki yen- ni irdelemeye koyuldum. 20. yüzyıl başında slmgecl akım Wagner'in ieitmotive' tekniği Fransız ede- biyatının iinlü şairi Mallarme'yi etkılediği gi- bi onun şiirlerini besteleyen Debussy'nin müzi- ğinde yeniden doğar. Debussy, Wagner roman- tizmine karşı olsa da içten içe gizli bir roman- tizm sergilemiş olur böylece. Simgeci sanatçı- larlagerçek ötesi ve içedönük birduyarlıhk, Go- tik sanata, mitolojiye, masallara, düşlere, dinsel gizeme, mhun bilinmeyen sırlanna yöneliş baş- lar. Simgeci edebiyarta söz- cükler, belirli bir görüntü- yü anlatma işlevinin yerine salt sesin tınısını değerlen- dirirler. Aynı şey müzik için de geçerlidir. Resinı- de ise salt renk arayışı var- dır. Pelleas ve Melisande operasında Melisande, sonsuz aşkı; Golaud kıs- kançlığı, Pelleas arınmış ruhu, Kral Arkel de bilgeliği simgeler. Aynca yitip giden yüzük, ay- na, saf çocuk figürü, hep gizemli bırer simge- dir. Debussy'nin diyatonik dizininkalıplı armo- nisinden kurtulmuş müziği, bu oyunda, düşsel bir özgürlük çizer. Bu opera ilk kez 30 Nisan 1902 tanhinde temsil edilmiş ve 20. yüzyıl mü- ziğinin ilk kavşaklanndan biri olarak değerlen- miştir. Bir Kır Perisinin Öğleden Sonrasına Prelüd adlı bale yapıtı, Aziz Sebastien'in Şe- hit Olması başlıklı sahne yapıtı da Debussy simgeciliğinin başka örneklerıdir. Bestecinin Deniz başlıklı senfonik taslaklan, şiirsel bir im- gelem filtresinden geçmeden, çocuksu bir saf- lıkla doğrudan doğayı yansıtır. Ashnda roman- tizmdeki düş gücünün bir devamıdır simgeci an- latım. Ama Debussy'ye göre geleneksel teknik- ler yapay kahplar halinde yoluna çıkıp anlatım akışının doğallığını engellemektedir. Böylece geleneksel tonalite anlayışından kurtulmayı, ye- ni birritimdüzeni getirmeyi, ses renginin temel öğe olmasını, her yapıt için yeni bir biçim ya- ratmayı ve zihindeki derin oluşumlan keşfet- meyi öngörür. tşte Debussy'nin bu derinlerdeki simgeyı öz- gürce dışavurabilme yürekliliği birkaç yıl için- de Freud'un bilinçaltını deşmesinin, rüyalarda- •Belçikalı yazar Maurice Maeterlinck, Pelleas ve Melisande'yi beş perdelik bir müzikli dram olarak yazmış. Claude Debussy'nin 1902'de bestelediği bu metin, ilk simgeci (sembolist) opera olarak tarihe geçmiş. Ne geleneksel arya, ikili, üçlü şarkılar veya koro, ne de dramatik aksiyon yer alıyor. Resitatifler (şarkılı konuşmalar) egemen baştan sona. ki gerçeği aramasının öncü hareketlerinden bi- ri olacaktır. Mallarme de şiiri, "bir simgenin derinlerdeki bir imgeyi çağrıştırması" olarak tanımlar. Debussy ezgi çizgisini bırakmasa da yoğun resitatifleriyle Schönberg'in atonalite- sini hazırlayan biryapı sunar. Schönberg ise he- men birkaç yıl içinde 1908'de, kopukkopuk bi- linçaltı boşalımlarına koşut bir müzik bestele- yecek, geleneksel tümce kurgusunu atonalite ile aşacak, müzik sanatında anlatımcı (ekspresyo- nist) akıma öncülük edecektir. Pell6as ve Melisande renk kattı Ressamlann salt rengi arayışı, aynı dönemın şiir ve müziğinde salt tını arayışına eşdeğer ol- muştur. Debussy, masalsı ortamı yaratırken Uzakdoğu ve Java dizilerinden, egzotik renk- lerden yararlanmıştır. Bartok aynı gizemsel- liği Mavi Sakalın Şatosunda adlı operasıyla yakalar. Resim sanatındaki Simgecilerden Moreau, Munch, Van Gogh, Klimt, Gaugin, Rodin, sadece birkaçı. Edebiyatta ise Verla- ine, Rimbaud, Baudelaire, Mallarme, No- uveau gibi adlar sımgecilığm öncüleri. Fransız Kültür Merkezi'ne teşekkür borçlu- yuz ashnda. Pelleas ve Melisande gibi çok az sahnelenen ve İstanbul'da oynandığmı hiç bil- mediğimiz bir yapıtı buralara getirtmiş olma- sı, yapım ve yorum kusursuz olmasa da, biz- leri düşündürmüş ohnası önemli bir girişim. Yabancı kültür merkezlerimizin getirdiğı pro- düksüyonlar her zaman kentimizin kültür ya- şamına renk katmıştır. www.evin@lyasoglu.com ANKARA ULUSLARARASI FlLM FESTİVALİ Etldnlikte Kısa Devre adlı filnıdc gösterilecek. Yarışmalara katılacaklar belli oldu Kültür Servisi - Bu yıl 3- 13 Mart arasında gerçekleş- tirilecek olan Ankara Ulus- lararası Film Festivali kap- samındaki ulusal kısa ve be- gesel film yarışmalarında ön eleme sonuçları açıklandı. Belgesel film yarışması Ulusal kısa film yanşma- sına kurmaca film dalında 26, deneysel film dalında 7 film katılacak. Geçcn yıl ye- terli sayıda başvum olmadı- ğı için yapılmayan canlan- dırma filmleri dalındaki ya- rışmada ise 7 film yarışa- cak. Yarışmanın seçıci ku- rulunda yönetmen Mustafa Altıoklar, sinema eleştir- meni Murat Özer, akade- misyen Ersan Ocak, sine- ma yazarı Yamaç Okur ve program yapımcısı Süreyya Garipoğlu yer alıyor. Seçici kurulu sinema ya- zarı Aslı Selçuk, sinema ya- zarı Burçin Yalçın, fotoğ- raf sanatçısı tbrahim De- mirel, gazeteci Coşkun Ar- al, yapımcı Müjgan Der- viş'ten oluşan ulusal belge- sel film yarışmasında ama- törler dalında 20, profcsyo- neller dalında 13 film yarı- şacak. Odüller... Ulusal kısa film yanşma- sında en iyi kurmaca, de- neysel ve canlandırma film- leri; ulusal belgesel film ya- rışmasında ise profesyonel ve amatör dallannda ilk üçe giren yapımlar ödüllendiri- lecek. Çankaya Belediye- si'nin üstlendiği ödüllerde, ulusal kısa film yanşmasın- da dereceye giren yapımlar 2.000 YTL; ulusal belgesel film yarışmasında ise her i- ki dalda birinci 2.000 YTL, ikinci 1.500 YTL, üçüncü 1.000 YTL para ödülü ala- cak. ödüller 13 Mart gece- si düzenlenecck kapanış tö- reninde sahiplerini bulacak. Güzel bir dinletiııin ardından Müzik kurumlarımızda 1990 lardan buyana karşılaşılan yaşamsal sorunların çözüleceğini umuyoruz. ÖNDER KÜTAHYAL1 21. yüzyıl dünyanın yüzünü güldür- müyor. İç savaşlar, köktendinciliğin yarattığı ürküntü, milyonların ölümü- ne yol açan doğal fclaketler, yeryü- zündeki sıcaklık ortalamasının hızla artışı ve ekonomik çıkarlar yüzünden buna karşı önlem alınamayışı, insan- lığın içinde bulunduğu olumsuz orta- mı belki bir ölçüde özetleyebilir. Ülkemizin durumu da iç açıcı değil- dir. Yozlaşma ve yoksulluk gündemin başındadır. Geçenlerde otobüse bin- mekte olan bir hanımın, çantasını kap- kaççıların elinden güçlükle kurtarışı- natanık oldum. Sürücü, böyle durum- larda yolculara yardım eden meslek- taşlarının, uygun bir zamanda ve yer- de bıçaklandığını anlattı. Tempoların esnekllğl İşte bu karamsar ortamda bile Tür- kiye'de ilginç güzellıklere tanık olun- ması şaşırtıcı ve sevindırıcıdir. Özel- lıkle gençlcrin sanattaki başarıları gu- rur vericidir. Böylece her şeye karşın geleceğe umutla bakabiliyoruz. Son yazımda, bu güzelliklerden bi- ri olarak Şef İbrahim Yazıcı ile Piya- nist Özgür AyduTın Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası ile verdik- leri dinletiyi anlatmıştım. Sanatçılar, geçen hafta tZDSO'nun konuğu ol- dular. Özgür Aydın, J. Bralıms'ın Op. 83 No. 2 Si Bemol Majör Piyano Kon- çertosu'nu tzmir'de de çaldı. Orkest- ramızın 30 yıllık deneyimi ve salon daki piyanonun niteliği, dinlediğimiz yorumu Bursa'ya göre daha yüksck bir düzeye çıkarmıştı. Hakkı Ço- ban'ın üçüncü bölümdeki (Andante) viyolonsel solosu romantikliğin do- ruğundaydı. Son bölümün (Allegret- to Gra/.ioso) ikinci teması, daha doğ- rusu temalar grubu, duygu anlatımını yoğunlaştırıyordu. Aydın'ın çalgısın- dan elde ettiği tını nefistı. Yazıcı, dinletinin ikinci yarısında yine Brahms'ın Op. 98 Mi Minör 4. İzmir'deki konserde tZDSO'yu şef İbrahim Yazıcı yönetti. Senfoni'sini seslendirdi. Tempoların esnekliği, belirgin cümlelendirmeler, etkili gürlükler ve çarpıcı orkestra tı- nısı, bu olağanüstü Brahms yorumun- daki güzellikleri ancak bir ölçüde özetlemektedir. Sanatçı, ikinci bölü- mün (Andante Moderato) duygu yo- ğunluğu ile zıtlık oluşturmak üzere üçüncü bölümü (Allegro Giocoso) epey hızlı aldı ve devingen bir hava yarattı. Derin anlamlı son bölümü çö- zümleyişi de inandırıcıydı. Yaşamsal sorunlara çözüm Bursa dınletisıni anlattığım yazının sonunda, dinleti sırasında gördüğüm ve bir türlii düzelmeyen kusurlardan yakınmış ve Prof. Koral Çalgan'm bu yakınma üzerine yaptığı yorumu aktarmıştım: "Düzelmeyi bırak. El- lerinden gelsc kapatacaklar." Bu- nun üzerine Kültür ve Turizm Bakan- lığı Müsteşarı Saym Prof. Dr. Musta- fa tsen beni telefonla aradı. Yazıdaki son tümce Sayın Müste- şar'ı çoküzmüş. Bana söylediğine gö- re bakanhkta, müzik kurumlarımız- dan bazılarının kapatılması diye bir şey kesinlikle düşünülmemektedir. Hangi tür müzikle ilgili olursa olsun, devletin açtığı bütün müzik kurumla- n, bakanlığın gözünde aynı değerde- dır. Sayın Müsteşar, Bursa orkestrası- nın sorunlanyla ilgileneceğini de söz- lerine ekledi. Bunları, Kültür ve Turizm Bakanlı- ğı'ndaki en yetkili ikinci kişinin ağ- zından duymak sevindiriciydi. Sayın müsteşar ile yaptığımız konuşmayı, 199O'lı yıllardan başlayarak müzik kurumlarımızda karşılaşılan yaşam- sal sorunlara çözüm getirileceğini muştulayan ışık olarak ahyorum; çün- kü evrensel müzik sanatının ülke dü- zeyine yayılması, çağdaş uygarlığa yetişmemızi hızlandıracak en önemli etmendir. Bekleyelim ve görelim. Dans ııiiisaya yatmhyor Kültür Servisi - ITI/UNESCO Japonya Merkezi'nin düzenlediği Asya- PasifikDans Konferansı 6 Şubat günü Kyoto'da başladı. Bangladeş, Endonezya, Hindistan, Filipinler, Japonya, tsrail, Malezya ve Türkiye'nin katıldığı konferansta Türkiye'yi üemsil eden tıyatro eleştirmeni, dramaturg Emre Erdem 'Şamanizmden Günümüze Türklerde Dans' başlıklı bılimsel bir bildiri sunacak. 12 Şubat'ta sona erecek olan etkinliğin ana teması 'Dansta Bireysellik ve Çağdaşlık'. Geçen günlerde ITI/UNESCO TEC (Theatre Education Committee) yönetim kuruluna seçilen Emre Erdem, Meksika'da düzenlenen 30. Dünya Kongresi'nde de TEV'in (Türk Eğitim Vakfı) katkılarıyla Türkiye'yi temsil etmişti. Erdem, kongrede, 2005'te İstanbul, 2006'da Atına'da birer 'Çokkültürlü Tiyatro Buluşması' gerçekleştirilmesi için, ITI Yunanistan Başkam Christina Babou-Pagourcli ile bir anlaşma imzalamış ve iki ülke arasında barış, sanat ve dostluk adına atılan bu ilk adım delegelerce kongrenin önemli tasanlarından biri olarak yorumlanmıştı. 'Umutsuz saatlen' belgeseli • NEW YORK (AA) - Amerikan Sefarad Federasyonu'nun düzenlediği 9. New York Sefarad Yahudileri Film Festivali'nde gösterilen 'Umutsuz Saatler' (Desperate Hours) belgesel filmi büyük ilgi gördü. İkinci Dünya Savaşı sırasında onlarca Musevinin Nazi soykırımından kurtulmasında Türkiye vc Türklerin oynadığı rolü anlatan, yönetmenliğini Victoria Barett'in yaptığı, yapımcıhğını Michael Berenbaum'un üstlendiği, müziği Fahir Atakoğlu'na ait belgeselin gösteriminden sonra konuyla ilgili bir de panel yapıldı. Filmde, İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi baskısı altında kalan bazı Alman Musevi öğretim üyelerinin Türkiye'ye göç ederek Türk yükseköğretımıne katkıda bulunmalarının yanısıra Paris, Marsilya ve Rodos'ta görev yapan üç Türk diplomatının Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı Musevıleri Nazi askerlerinin elinden kurtarması ve diğer bazı tanhi olaylar konu ediliyor. Lazar Berman öldîi • FLORANSA (AA) - Özellikle teknik ustalığı ve enerjık çalışıyla ünlü Rus piyanisti Lazar Berman, 74 yaşında yaşamını yitirdi. Berman'ın, 1995 yılından beri yaşadığı Italya'nın Floransa kentinde, pazar günü geçirdiği kalp krizi sonucu öldüğü belirtildi. Herbert von Karajan ve Leonard Bernstein gibi ünlü şeflerle çalan Berman, özellikle Karajan yönetiminde çaldığı Çaykovski'nin 1. Piyano Konçertosu'nun kaydındaki başansıyla tanınıyordu. Sovyetler Birliğı döneminde Lcningrad'da (St. Petersburg) doğan Berman, annesinin yönlendirmesiyle piyanoyla tanıştı. 4 yaşındayken ilk konserini veren Berman 10 yaşında Moskova Filarmoni Orkestrası'yla Mozart'ı yorumladı. Alexander Goldenweıser'ın öğrencisi olarak Çaykovski Konservatuvan'nı başanyla bitiren Berman, 1970'lere kadar yurtdışında konser vermedi. 1976 yılında ABD'deki ilk konseri büyük yankı bulan Berman, Paris, Londra, New York gibi birçok önemli kentte konserler verdi. 'Franz Liszt Ödülü' gibi birçok önemli müzik ödülüne değer görülen Berman, yaşamının son yıllarım yetenekli öğrencilere hocalık yaparak geçirdi. Berman, son yıllarda zaman zaman viyolonist oğlu Pavel Berman'la konserler veriyordu. BUGÜN • KADIKÖY HALK EĞİTİM MERKEZİ'nde 20. OO'de Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası konseri. Şef: Gürer Aykal. Solıst: Iliiseyin Sermet (piyano). (0 212 292 06 55) • CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU'nda 'V. IJIuslararası Barok Günleri' kapsamında Musica Ficta of Colombia Çuartet konseri. (0 212 232 98 30) • BİLGÎ ÜNİVERSİTESİDOLAPDERE KAMPUSU'nda 15.00'te 'Ahmet Sönmez Filmleri 1' ve 19.00'da 'Filmdeyim I'. (0 212 316 50 00)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear