Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
24 ŞUBAT 2005 PERŞEMBE
I
CUMHURİYET SAYFA
kulturCflcumhuriyet.com.tr 15
İİUYGARLIKLARIN İZİNDE OKTAY EKINCt
Tarihi çarşıyı modern rakiplerine karşı güçlü kılabilmenin yolu 'çağdaşlaşması'...
Kapalıçarşı'yıyaşatabilmek"...ve ben tükenir gibi oldum. Yo-
ruldıım! Etrafım bakımsız bağ bo-
zıııııu, içim hastalıkh ciğer gibi...
Halbuki diz çöktüğünüz yerden si-
zi yine ben kaldırabilirim ayağa.
Kültür elbisesini giydirip, sizi ben
katabilirim 'halay'a... Yapacağınız
tek şey, hatırlamak..."
Atilla Özbey'in imzasını taşıyan
bu sözler, Kapahçarşı Dergisi'ni oku-
yanları elbettc heyecanlandırıyor; a-
ma ya okıımayanlar?
Kapalıçarşı'yı acaba nasıl yeniden
hatırlanz; yaşma ve gururuna yakışır
bir ilgiyi yeniden nasıl gösteririz; 'yo-
ruldum' diyen bir kent kahramanını
yazgısıyla baş başa kalmaktan nasıl
kurtanrız?
Bu sorular, Kapalıçarşı Esnafları
Derneği'nin 11-12 Şubat 2005 gün-
lerinde İstanbul Ticaret Odası'nda
düzenlediği 'Kapalıçarşı Geleceğini
Arıyor' başlıkJı arama konferansının
da gündemiydi.
Gündemde olmayan ise yine Kapa-
lıçarşı'nın bu 'feryadı'na neden olan
aymazhklarımız, vefasızlığımız ve
ashnda ülkemiz kentlenndeki tüm ta-
rihi çarşılarımızın baş düşmanı olan
'shoping-center'lara düşkünlüğü-
müzdü...
Nitekim toplantıyı izleyen günler-
de, Kapahçarşı'yla ilgili söylenenle-
re yer vermeyen medyamızdan, 'Av-
ıupa'nın en büyük Carrefour ma-
ğazası'nın da İstanbul'da açılacağı-
nı öğrendik. Başbakan Erdoğan'ın
dakatıldığı tanıtım toplantısında, Av-
rupa'nın onca 'zengin' ülkesi varken
en büyük tüketim merkezinin, kişi ba-
şına gelir düzeyi en aşağılarda olan
Türkiye'de kurulmasının 'yatırım
gerekçesi' ise elbette ki açıklanmadı.
Çünkü ülkeyi sanayi ve üretimden
uzaklaştıran politikalann ekonomide-
ki en büyük dayanağı belki de halkın
tüm parasını tüketmesi... Herkesin sa-
dece ihtiyacını aldığı ve filesinde ta-
şıyabildiği çarşılar ve pazarlar yerine,
'el arabasına gördttğünü doldurdu-
ğu' ve üstelik parasını da 'sayarak'
değil 'kredi kartı'yla ödediği dev
mağazalann Türkiye'ye üşüşmesi de
galıba bu politikanm sonucu...
Klmllk yozlasması
Nitekim o günkü konferansta da an-
laşıldı ki, bu gerçeklik içinde Kapalı-
• BtR KENT KADAR BÜYÜK...
Yaklaşık 3 bin 600 işyerini barındıran tarihi çatıların
üzerinde 1977'den bir anı... Kapalıçarşı Derneği başkanı
Oktay Aslan ile arkadaşları 'onarım' için incelemede
(Cumhuriyet arşivi-solda). Ünlü Cevahir Bcdesteni,
dünyanın tüm kültür coğrafyalanndan takı örneklerini de
bulabileccğiniz bir müzc gibi (üstte).
çarşı'nın geleceğini görmek bir yana,
'aramak' bile kolay değil...
Dünyanın herhangi bir kentinde,
böylesıne bir görkemli tarihsel çarşı
olsaydı, onu sürekli onararak yaşat-
manın ötesinde, etkin varlığını ve iti-
barını korumak ıçin şu yeni alışveriş
merkezlerinin rakip olmasına bile izin
verilmezdi...
Gelin görün ki, 543 yıldır Istan-
bul'a ve hatta tüm ülkeye hiznıet ve-
ren Kapalıçarşı, özellikle dev 'shop-
ping-center'ların karşısında her ge-
çen gün yalnızlaşmakta, eskimekte ve
gözden düşercesine bir kenarda kal-
makta...
Oysa kimi Avrupa ülkelerinde bile
o ünlü süpermarketlerin 15 yıldır kent
dışına çıkartılmalannın nedeni, ora-
lardaki 'geleneksel çarşılar'ı ve pa-
zarlan korumak.
Kaldı ki insanlar, değişik dükkân-
lara uğrayarak ve farklı satıcılarla ko-
nuşarak alışveriş yapmak yerine, sa-
dece 'raflar'la bakıştıklannda, sosyal
yönleri köreliyor ve toplumsal ilişki-
leri daha da zayıflıyor... Çarşı ve pa-
zarlarda ise 'alan' ile 'satan' arasın-
daki iıısani ilişkiler', kentsel yaşam-
daki beraberliği daha da güçlendiri-
yor...
işte bu ilişkilere 'shopping' gibi
sadece mekânı tanımlayan sözcükler-
le yetinen toplumlar bile özen göste-
rirken 'alış' ve 'veriş' gibi tümüyle
insanlar arasındaki ortak bir eylemi
sözcük haline getirmiş olan bizlerin
oralı bile olmaması, 'kimlik yozlaş-
ması'nın ulaştığı düzeyi de göstermi-
yor mu?
Dilerseniz, Kapalıçarşı'yı da hayal
ederekbirdüşünün... Alışveriş ancak
'çarşıda yaşanır'; süpermarketin raf-
lan arasında 'yapılan' ise ashnda sa-
dece 'shopping'leşmek, yani 'dük-
kânlaşınak
7
..
Tüketim düzenlne Inat
Toplantıda bunları da dile getirdik-
ten sonra düşündük; yine de yapılacak
bir şeyler yok muydu?
'Düzen böyle' deyip çözüm üret-
memek artık geçmişte kalmıştı. 'Dü-
zene inat' Kapalıçarşı'yı kurtarmak
ve yaşatmak ise herkesin ortak göre-
vi ve sorumluluğu olmahydı...
Nitekim dernek Başkanı Hasan Fı-
rat da tarihi çarşının 'durumunu' an-
latabilmek için şu örneğı veriyordu:
"25 bin dolara kolye alan bir hanı-
mefendînin ihtiyacını giderebilece-
ği temiz ve düzgün bir tuvaletimiz
bile yok..."
Oysa Kapalıçarşı'da yaklaşık 3 bin
600 dükkân ve işyeri bulunuyor. 21
kapısından günde ortalama 500 bin
kişi geçiyor. En küçük bir apartmanın
bile 'yönetim kurulu' ve 'yönetici-
si' varken ve onlar, bınanm temizli-
ğinden onarımına kadar tüm hizmet-
lerini "daire sakinlerinin aidatları
ve ek katkılarıyla" yerine getirirken
Kapalıçarşı'da buna benzer bir örgüt-
lenme neden olamıyor?
Sorunun yanıtını yine 'esnaftan'
katılımcılar verdiler. Kapahçarşı'nın
en önemli sorunu ashnda 'daya-
nış(ma)ma'... Yaklaşık yansında ki-
racıların bulunduğu işyerlerinin sa-
hiplerı, aynı zamanda tarihsel bir de-
ğerin kullanıcısı olduklannı pek dü-
şünmedikleri gibi, İstanbul 'daki diğer
'modern' alışveriş merkezleriyle ya-
nşabilmek için 'çağdaş gereksinme-
leri' de karşılamaları gerektiğini hâ-
lâ önemsemiyorlar...
Kapahçarşı'nın çatısındaki yıp-
ranmalar çoğu yerde artık 'onarıla-
maz' durumda. Tarihi taş duvarlar
'dükkân büyütmek' için oyula oyu-
la taşıyıcı güçlerini yitirmek üzere-
ler. Tadilatlar, onanmlar projesiz ve
eski eser uzmanı olmayan 'usta'lar-
la, üstelik kaçak yapılıyor. Çevredeki
altın ve gümüş atelyelerinin zehirli
atıkları temelleri tehdıt ederken aynı
kimyasal kirlilik ile güvercinlerde
gözlenen toplu ölümler arasında da
ilişki olduğu sanıhyor...
'Tarlh içln'de çağdaşlık
Peki... Buna rağmen ne yapılabi-
Hr?
Kapalıçarşı Derneği'nin özverili
emcktarları, koca çarşının sorunla-
nnı çözmede 'gönüllü' bir kahra-
manlık içinde olsalar bile, 'dernek'
olanakları ve statüsü içinde bunane
kadar güçleri yeter?
O gün, 'örgütlennıe' için çözüm
olarak, tüm esnafın ortak olacağı bir
'hiznıet şirketi'nin kurulması; te-
mizlikten güvenliğe, onanmlardan
genel mekânların düzenlenmesine
kadar tüm gereksinmelenn bu şirket
tarafından yönetilmesi de akla ge-
lenler arasındaydı...
En önemli saptama ise diğer alış-
veriş merkezlerindeki 'çağdaş çeki-
cilik lerin Kapalıçarşı'ya da artık
kazandmlmasıydı. tnsanlar, 'dev
modern çarşılar'a sadece alışveriş
için değil, genellikle 'vakit geçir-
mek' ve hatta sosyal ve kültürel ya-
şamlarını renklendırmek için gidi-
yorlar. Buna olanak sağlayan cep si-
nemalan, sanat galerileri, kitabevle-
ri, kafeler ile benzerlerinin Kapalı-
çarşı ve çevresinde de bulunduğu-
nu düşünün... Üstelik eşsiz tarihsel
bir atmosfer içinde...
İşte bu öneriye sözgelimi Vakko,
Beymen gibi ünlü firmalarımızın da
Kapalıçarşı'da şube açarak kültüre
de katkıda bulunmalarını eklediği-
mizde tstanbul'un her tarafı 'shop-
ping-center'larla dolsa bile artık ne
yazar...
'Vera Drake' Uluslararası İstanbulFilm FesûvalVnde
Vera Drake'i Mike Leigh yönetiyor.
Kültür Servisi - BAFTA'mn (Britanya Film ve Televızyon
Sanatları Akademisi) en iyi yönetmen (Mike Leigh), en iyi
kadın oyuncu (Imelda Staunton) ve en iyi kostüm tasanmı
ödüllerini kazanan, 2004'ün en çok konuşulan filmlerinden
Vera Drake, 24.1lluslaıarası İstanbul Film Festivali'nde
gösterilecek. Katıldığı tüm festivallerden ödülle dönen Mike
Leigh'in son çalışması 'Vera Drake', en iyi yönetmen, en iyi
senaryo ve en iyi kadın oyuncu dallarında Oscar'a da aday.
Başrol oyuncusu (Imelda Staunton) en iyi kadın oyuncu
dahnda Oscar'ı kazanmaya en yakın aday görülen Vera Drake'i
Istanbullu sinemaseverler, 2 Nisan'da başlayacak olan 24.
Uluslararası İstanbul Film Festivali'nin Galalar Bölümü'nde
Emek Sineması'nda izleyecek. Filmın başrol oyuncusu Imelda
Staunton 2004 yıhnda Los Angeles Film Eleştirmenleri
Birliği; New York Film Eleştirmenleri Birliği ve Avrupa
Film Ödülleri'nın ardından Venedik Film Festivali'nde de en
iyi kadın oyuncu seçilmişti. Yönetmen Mike Leigh çoğu
filminde olduğu gibi, Vera Drake'te de, ev halinde süregelen
birtakım törensel alışkanhkları, aile yaşamının örseleyici
gerçekliğini, artan duygusal gerilim öğeleri olarak kullanmayı
sürdürüyor. Eve girince yün mantosunu çıkarıp her ev kadını
gibi çiçekli önlüğünü giyen 'altın kalpli' Vera, gizli gizli ve
para almadan, 'başı derde giren' kadınlara kürtaj yapıyor. Yıl
1950 ve Ingıliz kürtaj yasasının çıkmasına daha on yedi yıl var.
Temizlikçi Vera, bu yasadışı işini 'başka kimse yapmayacağı
için' yapıyor. Vera Drake, keskin gözlemler ve zengin
diyaloglarla dolu, toplumsal tarihle feminist bir cadı avını bir
araya getiren, usta işi bir yapıt.
ODAK NOKTASI
AHMET CEMAL
Bir Güneş-Adam:
Nermi Uygur...
Sabah. Günlerden salı. Niyetim, gazetelere göz
attıktan sonra haftalık yazımı yazmak. Gençlik
üzerine bir yazı, kafamda tamamen şekillenmiş.
Ama gazetenin ilk sayfasında Nermi Uygur'un
ölüm haberiyle karşılaşıyorum.
Bana onyıllardır genelde düşünmeyi ve düşün-
menin değerini, özelde ise felsefeyi öğreten
adam. Artık anımsayamadığım kadar uzun bir
süreden bu yana yaşamımda hep var olmuş, sa-
dece bu kadarla da kalmayıp özellikle bu ülke-
de zaman zaman çok sık gereksindiğimiz bir şe-
yi, var olabilme cesaretini aşılamış insan. Gaze-
tede ölüm haberi nedeniyle basılan fotoğrafına
bakıyorum. Ben onu hep resimlerinden gördüm.
Kendisiyle hiç karşılaşmadım. Dahası, telefonda
bile konuşma fırsatım olmadı. Kişisel ilişki diye-
bileceğim tek şey, üzerine yazdığım bir yazı ne-
deniyle çok içten, içten olduğu kadar da nazik
bir sunuyla bana göndermiş olduğu kitapları.
Bir an iyiden iyiye garipsiyorum. Bugüne ka-
dar karşılaşmış, belki şu ya da bu birliktelikleri
paylaşmış olduğum onca insanın yüzlerini, ad-
larını unutmuşken düşünce bağlamında yaşa-
mımda neredeyse hep varolmuş ve de olacak bir
insanla hiç karşılaşmamış oluşumu gerçekten
garipsiyorum. Ama hemen ardından, kitaplarda,
satırlarda, ardından da düşüncelerde bir araya
gelmenin hep en güçlü karşılaşmalar olduğunu
düşünüyorum. Ve resmine bir kez daha bakıyo-
rum.
Ne tuhaf, bugüne kadar farkına varmamışım:
Nermi Uygur'un bence 'kötü çıkmış' resmi hiç
yok. Hangi koşullarda ve mekânlarda çekilmiş
olursa olsun, bütün resimlerinde yüzü aydınhk ve
bilge. Tıpkı bütün yazdıklarının okuyanı aydınlan-
maya, yeniden doğuşa, sadece düşünmenin gö-
türebileceği ufuklara, insanca birfelsefeye çağır-
ması gibi...
Evet, 'insanca' birfelsefe; ya da insanın onsuz
yaşamayı asla düşünemeyeceği, düşünmemesi
gereken, yaşamdan koparılması, yalıtılması ola-
naksız bir uğraş alanı. Hatta daha da yakın - çün-
kü 'bir uğraş alanı' söyleminde ister istemez
uzaklıkların kokusu var! -; bir anlamda insan ya-
şamını gerçek anlamda yaşam kılan şey: Felse-
fe. Nermi Uygur'un felsefeden anladığı ve anla-
şılmasını istediği buydu. Yaşamı boyunca hep
böyle birfelsefenin ve sorgulamanın sözcüsü ve
öğreticisi, daha doğrusu sorgulayıcısı oldu.
Evet, bir bilim adamı ve üniversite hocası olan
Prof. Dr. Nermi Uygur, yazdıklarıyla ve yazıları
aracıyla dile getirdiği düşünceleriyle hep alışıla-
gelmiş 'öğretici' kalıplarının dışında kaldı. Irde-
lemek, okurlarıyla paylaşmak istediği konular ne
denli karmaşık olursa olsun, Nermi Uygur onla-
rı karşısındakilere öğretmekten çok kendi ken-
dine sorguladı. Ama bu sorgulamaları hiçbir za-
man abartmaksızın, karşısındakine bilmemenin
- ülkemizde ne yazık ki çok ender rastlanan - kor-
kularını aşılamaksızın, tam tersine, okurlarmı her
zaman bilinmeyeni ögrenmenin eşsiz çekicijiği-
ni tatmaya çağırarak ve Sokrates'in o ünlü "Üze-
rinde düşünülmeyen birhayat, yaşanmaya değer
birhayat değildir" sözüne türlü yollarla sanki hep
atıfta bulunarak yaptı. Nermi Uygur, felsefenin
özünü sorgulamanın oluşturduğu gerçeğini dü-
şünce yaşamımızda sürekli vurgulamış olan fel-
sefecimizdir. Şöyle der 'Felsefenin Çağrısı'nda:
"...birfelsefe sorusunda, daha bir soru olarak, ol-
muş bitmiş bir durum vardır. Yanıtsız bile kalsa -
belki de tam bir yanıtı gerektirmediğinden - da-
ha soru olarak yeterince bir başarı ortaya koyar.
Bu soru ile birllkte insan yeni biryöne bakmaya
başlamıştır (...) Filozofsoru tutkunudur. Seve se-
ve, bir ödevi yerine getirmenin verdiğibirtatlaso-
rar - bol bol sorar. (Acaba filozofun yanıtları so-
ruları mıdır?) Filozofun öbüradı 'sorucu' olma-
//..."
Nermi Uygur için dil, en az felsefe kadar önem-
lidir, çünkü felsefenin ikliminin dil olduğu gerçe-
ğine mutlak olarak inanır. Ludvvig VVittgenste-
in'ın 'Dilimin sınırları, dünyamın da sınırlarıdır' il-
kesi, bu düşünürümüz için var oluşun temelleri
arasındadır.
Her yeni güne, o günü yine bu dünyada Ner-
mi Uygur diye biriyle paylaşacağını düşünerek
başlamak, çok güzeldi!
e-posta: ahmetcemalv/superonline.com
acem20(« hotmail.com
• :'.
KÜLTÜR • SANAT (0212) 293 89 78
KADIKÖY CINEMA PARADISO C I N E 2 1 & 1 1
ESKİ HOILYVUOOO SINEMASI SADECE 5 YTL
25ŞUBAT MA'DM İTİBIRENİ İ f İ M \ ) V U \ H F i\ İ 7 [ 24 ŞUBAT PERŞEMBE (21:00) 03 MART PERŞEMBE (21:00)
M\li\l)i;\İRO
YÖNETMEN
ALEJANDRO AMENABAR
2 DALDA OSCAR ADAYI
(EN İYİ YABANCI FİLM DAHİL)
11:30 -14:00 • 16:30 - 18:45 - 21:00
26 ŞUBAT CUMARTESl (11:00) 11 05 MART CUMARTESf (11:00)
IMETUE» »I E.IAMMÛ AUIENABAB
AVRUPA • EUROPA | [ tC CÖZUNU • ABRUOS OJOS
TAM BİLET: 7 YTL • ÖĞRENCİ: 6 YTL • PAZARTESİ ve CARŞAMBA İNDİRİMLİ: 6 YTL
BAHARİYE CADDESİ SAKIZGÜLÜ SOKAK N0.31 KADIKÖY - İSTANBUL TEL.: 0216. 348 20 99
KÜÇÜKÇEKMECE 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
Dosya No: 2003/2832 Tal.
Dir borçtan dolayı hacizli ve aşağida cıns, mıktar vc kıymetleri yazılı araç satışa
çıkanlmıştır.
Bırnıcı arttırma 04.03.2005 günü saat 13.30 - 13.40 saatleri arasında Merkez Ma-
hallesi No: 35 Sefa ütoparkı Sefaköy / Küçükçekmecc'de yapılacak ve satış günü
kıymctlerin % 60'ına istekli bulunmadığı takdirde 09.03.2005 günü aynı yer ve saat-
te ikinci arttırma yapılarak satılacağı, şu kadar kı arttırma bedelinin, malın tahmın
cdılen kıymetinin % 40'ını bulmasmın ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan aia-
caklrııın toplamından fazla olmasının ve bundan başka, paraya çevirme ve parayı
paylaştırma nıasraflannı geçmesinin şart olduğıı, mahcuzun satış bedeli üzerinden
% 1 oranında KDV'nin alıcıya ait olacağı satış şartnamesinin icra dosyasında görü-
lebilecegi, masraf'ı verildığı takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebi-
leceğı, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasi ile dairemize
başvurmaları ilan olunur. 04.02.2005.
Muhammenkıymeti: Lira: 30.935.000.000
Adedi: 1.
Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelıkleri):
34 TZ 952 plaka 19% model Mercedes marka hususı otomobil. Cinsi: E 200 tıpi:
Sıyah renk, 11194200002864 motor no'lu WDB 2100351A025517 şası no'lu faal
çalışır otomobil. Basın: 7441
MERSİN CUMOK DUYURUSU
"Vatanm hütünlüğü ve baffımsızlığı tehlikeıledir.
Ulusun bağımsızlığım ulusun kesin kararı ve direıuşi
kurtarucuktır" (Amasya Rildiıgesi)
Konfcrans konumuz
' ATATÜRK VE YÖNETllM ANLAYIŞI"
Konuğumuz Prof. Dr TAYFUR ÖZŞEN.
ADD Mersin Şubcsr ile birlikte düzenlediğimiz konrerans
öncesi saat 11 .OO'de tanışma vc dayanı^ma kahvaltımız var.
(Ederi: 5 YTL)
Izlencc: 2(i Şubal 2005 Cumartesi,
Saat: 11.00 Kahvaltı, Saat: 14.00 Konfcrans.
Yer: ADD Mersin Şubcsı Salonu (Uray Cad. Zeki Sabah lş Hanı Kat: 2)
lleliiim ve bilgi: ADD Mersin Şubesı Tcl: 237 ()() 25, llkeı Taijyürek 0 533
817 94 34, Felhi Karaduman 0 535 364 88 89.
Not: Her ayın ılk pazarlesı gıinıi saat 16.00'da olagan toplanlılarımı/
ADD Mersin Salonu'nda surmekledir.
DtYARBAKIR 1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESt'NDEN
Sayı: 2003/197
Davacı Yıldız Röbner vekıli tarafından davalı Ben-
no Rössner aleyhine açılmış bulunan tanrma davası-
nın mahkememızde yapılan açık yargılaması sırasın-
da verilen ara kararı gereğince;
Dahlien Str. 10 90513 Z1RNDORF / DEUTSCH-
LAND adresınde oturan davalı Benno RÖSSNER
tüm aramalara rağmen adresinde bulunamadığından
ve adresleri de yapılan araştırmalara rağmen tespit
edilemediğinden davalı hakkmda açılmış bulunan ve
halen Dıyarbakır 1 Asliye llukuk Mahkemesi'nde
devam etmekte olan 2003/197 Esas ve 26.04.2005 ta-
rihli duruşmaya kadar bu dava ile ilgili ibraz etmek
ıstedıkleri belgeleri göndermelerı veya duruşmaya
getirmelen mahkemede hazır bulunmadıklan takdir-
de ve kendılerını brx vekille temsil ettirmedıkleri tak-
dirde yokluklarında HUMK'nun 509 ve 510. madde-
leri gereğinte karar verileceği dahilı dava dilekçesi
yerine kaim olmak üzere ilaııen tebliğ olunur.
Basın: 296
BAĞCILAR 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMAİLANI
Dosya no: 2000/668 Esas
Bir borçtan dolayı; Bağcılar ilçesi, Kiıazlı köyü, Demırkapı malıallesi adresinde bulunan tapunun 245 DT ld patta 3008
ada 22 parsel sayılı 213 m2 miktarlı arsanın ve üzcrındekı yapının borçlu adına kayıtlı tamamının satışına karar venlmıştır.
Tapu Kaydr Bağcılar lapu Sicii Müdiirlüğü'niin 09.09./ 2004 taritı ve 11339 yevmiye sayılı yazısma göre: Bağcılar tlçesi,
Kirazlı Köyü, Demirkapı Mahallesı 245DT ld pafta, 3008 ada 22 parsel sayılı 213 m2 miktarlı arsanın tamamının borçlu Ne-
dıme Yaşar adına kayıtlı olduğu belirtilmiştir.
Imar Durumu: Bağcılar Beledıyc Başkanhğı'nın 21.09./ 2004 tarıh ve 3992 sayılı yazısına göre: Satışa konu Bağcılar ilçe-
si, Kirazlı köyü, Demirkapı mahallesı 245DT ld pafta, 3008 ada 22 parsel sayılı yer Büyiikşehir Belediye Başkanlığı tarafın-
dan yapılan ve 13.11./ 2002 tasdik tarihlı 1/5000 ölçekli Revi/yon Imar planına uygun olarak Bağcılar Belediye Başkanlığın-
ca hazırlanan ve Bağcılar Belediye Meclisi'nın 01.07.2004 tarih ve 47 sayılı kararı ile uygun görülerek 3030 sayılı yasa gereği
oııanmak üzere Büyükşehır Belediye Başkanlığına gönderilen teklif 1/1000 ölçekli Revızyon inıar planına göre Açık Otopark
alanında kalmakta olduğu belirtilmiştir.
Hududu ve Sahası: Tapu kaydı ve dosyasında mübre?: 13.09,2004 tarihli Harita (Plan) örncği mahalline tatbik edildi. Çapı-
nın zeıninine uygun olduğu tcspıl edileıı parselin yol alanlarına gıden sahası ile birlikte, tüm alanı 213.00 m2'dir. Halihazır
Durumu: Satışa konu taşınmaz, Bağcılar ilçesi Kira/lı köyü Demirkapı mahallesi Bahadır sokaktan ayrılan Pınar sokakta bu-
lunmaktadır. Bahadır sokaktan Pınar sokağa gırikliğinde, Bahadır sokaktan itibaren sağdan köşe başından 6. parsel olan
245DT ld pafta, 3008 ada, 22 parsel sayılı taşınmaz hali hazır durumu ile boş arsa halinde bir yerdir. Taşınmazın etrafıııda 4-5
katlı yapılar mevcuttur. Taşınmaz ve etrati her türlü yol, su, elektrik ve alt yapı gibi belediye hizmetlerinin tümünden yararlan-
maktadır. Ulaşım tmkanları kolay ve elverişli düzeydedir. Kıymeti: Satışa konu taşınmazın bulunduğu nievkii, imar durumu
(imar dunımunda açık otopark alanında bulunması) konumu, alanı, semti, semt içindeki yerı, hali hazır durumu, parselin hali
hazır durumda boş arsa olması, parsel ve etrafmin yol, su ve elektrik gibi Belediye hizmetlerinden yararlanma durumu ve gü-
niin ıktısadı koşullan da göz önüne alınarak gayrımenkulün arsa olarak bugünkü değeri şöyledir.
Arsa Değeri: 213 m2X130.-/ YTL./m2=27.690.-YTL. Oayrımenkulün toplam kıymet değeri = 27.690.-/YTL.'dir.
Satış şartları: 1- Satış, 04.04./ 2005 günü saat: 10.00-10/ 30'a kadar Bağcılar 1. İcra Müdürlüğü'nde açık arttırma sure-
tiyle yapılacak. Bu arttırmada tahnıin edücn kıymetin yüzde 60'ını ve riiçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış
masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bcdelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla
14.04/ 2005 günü Bağcılar 1. İcra Müdürlüğü'nde saat 10.00-/ 10.30'da ikinci ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu artttrmada
da bu miktar elde edılemcmışse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müd-
det sonunda en çok arttırana ıhale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde 40'ını bul-
ması ve sııtış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve pay-
laştırma masraflurını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Arttırmaya iştirak edecek-
lerin, tahmın edilen kıymetin yüzde 20'sı nispetinde pey akçesi veya bu mıktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu
vermelerı lazımdır. Salış, peşin para iledır, alıcı ıstediğinde 20 günü geçmemck üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale
pulu, tapu harç ve masrafları alıcıya aittır. Bırıkmış vergileı satış bedelinden ödenır. KDV alıcıya aittir. 3- Ipotek sahibi ala-
caklılarla diğer ilgılılerın (•) bu gayrimenkul üzerındekı haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı bcl-
geleıi ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksı takdirde hakları tapu sicilı ile sabit olmadıkça paylaşmadan
hariç bırakılacaklardır. 4- Ihalcye katıhp dalıa sonra ihale bedclını yaıırmamak suretiyle ihalcnın feshıne sebep olan tüm alıcı-
lar ve kefilleri, leklif ettiklcrı bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktarı ve diğer zararlardan vc ayrıca temerrüt faizinden
müteselsılen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu
fark, varsa öncelıklc teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarıhındcn itibaren herkesin görebilmesi için dairede
açık olup masrati venldıği takdirde isteyen alıcıya bir örncği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyı görmüş ve
münderecatını kabul etmış sayılacaklan, başkaca bılgı almak isteyenlerin 2000/668 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğü-
nıüze başvurmaları ilan olunur. 11./ 02.2005 (*) llgılıler tabırıne ırtifak hakkı sahiplen de dahıldir. Basın: 7150