23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 4 EKİM 2005 SALI OLAYLAR VE GORUŞLER M Allı verelim, morlu ve- refıim, isterseniz sanlı vere- lim..." Mahmutpaşa Yokuşu'nun sesleri çınlar durur Istan- bullulannkulaklannda!..Yer- EVET / HAYIR OKTAY AKBAL Batan Geminin Mallan mı? kardeşim, batan geminin matllan bunlar, kapan kazanıyor." Gazetelerde, TV'lerde Başba- kan'ın, Maliye Bakanı'nın yabancı pa- ra babalanna "bize gelin, koşuşun, güzel mallanmız var, ne isterseniz, her türlü kolaylıkgösterilir" gibi söz- lerle müşteri çağınşlan, beni çocuk- luğumun Mahmutpaşa günlerine götürdü... Bugün d e öyledir ya, tu- tarlareteğinizden çekerler, "Buraya gel, bana gel, en iyisi bende" diyen o açıkgöz çığırtkanlaıi.. "Kulağımzda kalır diye söylüyo- rum. Daha limanlanmız var. ERDE- MİR, TEKEL'in sigara bölümü, Türk Hava Yollan, PETKİM, Milli Piyan- go, enen'i dağıtım şirketleri, devle- te aJt bankalar..." Bilmem Maliye Bakanı Kemal Bey, Mahmutpaşa Yokuşu'ndan geçmiş midir? Kim bilir belki o pi- yasada ticaret de yapmıştır? Tayyip Bey daha ilk günden ne demişti, "Kemal Abi iyi pazarlıkçıdır." Gidiyorlar, kapı kapı, ev ev dola- şıyorlar, lüks otellerde yiyip içiyor- lar, devlet kesesinden harcıyorlar, orda burda yabancı şirket sahiple- riyle pazarlık yapıyorlar. Onlar da "yağma hasanın böreği" diye koşup geliyortar!.. Başbakan geçen gün, "Dostlan- mızı bekliyoruz" diyor. "özelleştir- meye inanan hükümetimiz büyûk adımlaratmıştır. TûrkTelekom, TUP- RAŞ, Mersin Limanı ve bazı oteller- le ilgili süreç beklemektedir. Yatı- nma ve özelleştirme ihalelerimize si- zi de bekliyoruz." Türkiye Cumhuriyeti, seksen yıl- da gerçekleştirdiklerini teker teker satıyor. Bilmem birsüre sonra satı- lacak hangi değer kalacak? Topraklar, yapılar, işletme- ler, yollar, taşıtlar, fabrikalar, bankalar, her şey, her şey elden gidince, hemen hep- si türlü ulusların şirketlerinin eline geçince ulusumuz bil- mem hangi kazancı elde et- miş olacak? Yurttaşlann ge- çiminde ne gibi bir düzelme görü- lecek? Bir bakıma kendi becerik- sizliğimizin, bilgisizliğimizin sonucu mudur bunca yurt ve ulus malını mülkünü, toprağını, emeğini ona bu- na, elin Arabına, Ingilizine, Yunanı- na, Yahudisine ikram etmek? Oldu olacak, ülke yönetimini de uluslararası holdinglerevermekiçin ihaleyeçıkaralım! Başbakan'a, Ma- liye Bakanı'na, daha doğrusu bir hükümete gerek yok! O şirketin uz- manlan halkımızı daha başanyla yö- netir, daha üstün bir yaşamaya ka- vuşturur belki? Vaktiyle Osmanlı da, her bakanın yanına Avrupalı bir uz- man vermeyi düşünmemiş miydi? Mahmutpaşa'yı özledim! O çığlık çığlığa "vatandaşgel, bunlar batan geminin mallan" diye bağıran çı- ğırtkanlan!.. DEHAP Nereye Koşuyor?.. G! Erol EKTUGRUL Hukukçu eçen aylarda Lond- • ra"da bir terör saldı- nsı oldu. Bombah saldınJarda onlarca kişi ya- şamlannı yitirdiler. Bu olay- dan sonra Ingiltere, terörü önlemek için olağandışı ön- lemler almaya başladı. Gü- venlik görevlilerinin yetki- leri arttınldı. Demokrasinin beşiği sayüan Ingiltere, ken- di güveciiği için hak ve öz- gürlükleri kısıtlayabiliyordu. Tüm Batılı ülkelerden Ingil- tere'ye destek geldi. Kendi güvenlikleri söz konusu ol- duğu zaman, her türlü önle- mi almayı uygun gören Ba- tıh ülkeler, nasıl oluyor da, Türkiye yıllardır terörle bo- ğuşurken bu durumu gör- mezlikten gelebiliyorlar? Hatta teröre gizli açık destek çıkabiJiyorlar. Asİında her ülke kendi esenliğini ve bü- Ramazan gelmeden Migros'a gelin! Ramazan arifesinde, gıda alışverişlerinizi Koçbank Kredi Kartı'nızla Migrostanyapın, size özel avantajlarla Ramazan ı keyifle karşılayın! anında 100-200 YTLarası %5 indirim 200 YTL ve üzeri %15 indirim hafta içj 3 kat puan 'ius üHiKttî Kampanya, 1 Ekım-6 Kasım tanhlen arasında geçerlıdır Sadece gıda ürunlennde geçerli olan ındınm Miflros Mağazalan nda uygulanacak ve 6 Ekjm den ıtıbaren Ramazan Bayramı nın sonuna kadar hafta sonlan devam edecektır Migros Sanal Market ve Şok Ucuzluk Marketlerı nde yalnızca taksıt ve puan avantajı geçerli olacaktır Indlnm ve 3 kat puan uygulaması, tek sefenle yapılan alışvenşler içm geçerikSr 400 YTL U2eri alşverişlente tndinm geçerli değıktir Alkollü ıçecetder (txra ve şarap hanç). sigara cep tetefonu kontonj, yenıden saûş amaçlı toplu satın alımlar ıle temızlik ve kışısel bakım ürünlerı. ındırim ve taksrt uygulamalarına dahil değildir. Taksit uygulamalannda ışlem alt lirrnti 30 YTL, puan uyguiamalannda 50 YTLdır Hangi Yöntem, Hangi Yönetim?.. İsmet Kemal KARADAYI "Insanca yaşanu hakia- lar... nnda oianak eşjtüğj" diyo- ruz -lnsanemeğminvçonu- nınuntamdeğerlendirilnıe- a" diyoruz. Bunlannyanın- da, dünyadaki herkese yete- bilecek paylaşımlara, yani yaşayan insanlara ortak sev- gi, karşılıklı saygı yönünde uygulama ortamJan tam ve- rümediği için hızla çoğalan savaş. öldürüm. işkence, aç- hk, işsizlık. hastalık. kirlen- me, doğal olanı yıkma, boz- ma, değiştinne zorlamalan var, onu da biliyoruz... Toplumsa] gerçek: Yakın- lar, çevreler, halklar. uluslar ve onlann düzenlenip ge- liştirilmiş kuruluşlan olan devletler, tek başına, ken- dileriyle yetinemezler; in- sanlar, tüm insanlığın bir aradalığından, bir bakıma yazgı birliğinden vazgeçe- mezler. Bu, toplumsal zo- nmluluktur, insan olanın >a- rannadır. Uluslararası, dev- letlerarası ilişkiler bu ne- denle kurulmuş; salt düşün- cede bile olsa, daha iyi, da- ha uygun, daha geçerli yön- temler ve yönetimler böyle bulunmuşrur... Bireyselden toplumsala uzayan "mutiuluk 1 ' nedir? Onu soyutta bırakmayıp öz- dekseliyle insanlara kazan- dırmak için acaba hangi yöntemi, hangi yönetüni seçmeliyiz? tnsanca yaşa- tnalanmızL, gereksinmeleri- mizi, özgürlüklerimizi ne gibi yönetimsel yöntemler *biz"e sağlavacaktır 9 Biz- lerin ulusal, ülkesel koşul- lanmıza, gerçeğe, bilimsel- liğe, hakçalığa. çağa ve de- ğişimli, gelişmiş uygarlığa bağlanırken yöntem ve yö- netimimizin adı, özü, biçi- mi, seçimi ne olmalıdır?.. Gelinizbirkaç tablo çize- lim: 1. Mutluluk kaynaklann- dan olan sevgiler, saygılar. değerlendirmeler, hakça paylaşımlar, iyi ilişkiler, in- sanca dilek ve uygulama- 2 Basküar,bencülikler,öç almalar, sömürüler, "gücû yetenyetene" demeler, güç- süzün elinden haklannı al- ma zorbalıklan, yeralü, maf- ya... 3. Saldırganlık, kandökü- cülük, dediğim dediklik.. kendinden olmayanı dışla- ma. kendi çıkarlanna, inan- cına, politikasına kul ya da uydu kılma çabalan... 4. Eskiçağ, ortaçağ öz- lemleri; köleci, kancı, din- ci ve gerici uygulamalar; bu yönlerde korkuruculuJdar, ' a v*hş"likler, -ha>dırt"luk- lar; bu tür özlem ve uygu- lamalan "prova" etmeler, iç ve dış parmaklar yoluy- la kışkırtmalar; ırkçı, din- ci, bölücü istekler, acımasız- lıklar,yıkımgırişimleri;bun- lan görmezden gelmeler, gönnezden gehneleri göre- memekJer; bilişim, ıletışım bozukJuklan... 5. Büisiz bırakılmış, kan- dınlmış olan temiz dilekJi, yığıt yürekli halkımızı, as- lında kendi "cenneflerine "ûmmet^leyen binlerce, miryonlarca toplantı, kurs, kıtap, tahrir, broşür, tebliğ; bu yolda "vabana" tezgâh- lar, belh beürsiz anlaşmalar; soğuk, sıcak ortası yakın- laşmalar.. 6. Medyada ve partilerde kimi "akhewEJ"lenmiz, ya- nılücılannuz; "terör"ün ne olduğunu, ne olmadığmı bü- meyenlerimiz; Cumhuriyet karşıtlannı durduramayan- lanmız; ya çok derinde ya da yüzeyde kalmışlanmız... 7. Ulusun, ülkenin birli- ği, hukukun geçerliliği, sos- yal devletin anlamı, laiklik ve çağın gerekleri, demok- ratik haklar, "tam bağım- stdtk", banş içinde kültürel. tarihsel izlerle özüne, kay- nakianna sahip çıkış... Şimdi soralnn: Hani '^du- sal"lık, hani "insan haklan evrenseDiği''? Hangi yön- tem. hangi yönetim?.. tünlüğünü korumak için ge- rekli önlemleri almak hakkı- na sahiptir. Yaygın deyişle, demokrâsi adına, demokra- siyi yok etme özgürlügü ta- nınama7 Ancak yülardır AB ülkelerinin, ABD'nin baskı- lanyla, AB'ye gireceğimiz düşü ile Türkiye üzerinde açık oyunlar oynanıyor. Os- manlı Devleti'nin son dö- nemlerinde yapılanlar, bu- gün Türkiye'ye karşı yapılı- yor. Güzel yurdumuzu sö- mürmek, baskı altında tut- mak için, Osmanlı'ya yapıl- dığı gibi, bir yandan insan haklan, demokrasi denilir- ken öte yandan aynlıkçıhk kışjarnlıyor. Bu istemler, on- lann her dediklerini yapma- ya hazır, dışa karşı zayıf bir yönetüne karşı dayatılıyor. Bu topraklarda yüzyıliar- dır birlikte yaşamış, birlikte acılar çekip birhkte gülmüş. Çanakkale'de yayılmacılığa karşı birlikte dövüşmüş, Kur- tuluş Savaşı'nı birlikte ba- şarauş insanlan. birbirleri- ne karşı getirmeye çalışıyor- lar. Çünkü, Türkiye güçsüz, zayıfdüşerse, bölünürse, sö- mürmek ve tüm kaynakla- nndan yararlanmak. yönet- mek daha kolay olacaktır. Geçmişte bu amaçla, kışkır- tarak, destekleyerek, Koçgi- ri, Sason. Dersîm, Şe> h Sait ayaklanmalannı çıkardılar. Şeyh Sait ayaklanması ıle Musul petrollerini elimizden aldılar. Bu konuda lngiliz belgeleri söylediklerimizin kanıtlandır. Şimdi de PKK te- rörünü destekliyorlar. Bunu. demokrasi, insan haklan di- yerek yapıyorlar. Ne acı ki, bu eylemleri, bir avuç işbirlikçiyle birlikte. Kürt kökenli bir bölüm va- tandaşlanmızı aldatarak ger- çekleştiriyorlar. Sosyal, eko- nomik ve demokratüc sorun- lar ülkemızın her bölgesinde yaşamyor. Bunlar gerekçe gösterilerck teröre başvur- mak hiçbir zaman haklı gö- rülemez. Bu ülke hepimızin- dir. Büyük Atatürk'ün deyi- şi ile, Kurtuluş Savaşı'nı bir- likte veren, Türk, Kürt, Çer- kez, Laz.. Cumhuriyeti bir- likte kuran bu insanlar Türk ulusunu oluştururlar. DEHAP, anayasamıza, Si- yasal Partiler Yasası'na gö- re kurulmuş bir siyasal par- tidir. Siyasal partiler, anaya- samıza göre, demokrasinin aynlmaz parçasıduiar. Siya- sal partiler, ülke bütünlüğü- ne aykın, uhıs çıkarlannaters eylemlerekalkısamazlar. Du- rum böyle olduğu halde, DE- HAP kurulduğu günden bu yana, açık biçimde. aynlık- çı PKK örgütünün siyasal temsikiliğini yapmakta, bö- lücü eylemleri desteklemek- tedir. Banşı ağızlanndan dü- şürmeyen bu partinin yöne- ticileri, gerçekte tam bir sa- vaş kışkırtıcıhğı yapmakta- dırlar. Bu partinin girişimiy- le Batman üimizde, çatışma- larda ölen bir bölüm terörist için anma törenleri düzenle- niyor. Bu amaçla insanlar yönlendiriliyor. Güvenlik güçleri ile çatışmalara girili- yor. Ölenteröristleriçin. "^hı- lar bizim şehhkrimiz, onu- rumuzdur" deniliyor Bu par- tinin Diyarbakır Belediye Başkanı, ölen teröristlerin cenazelerine belediye araç- lannı gönderiyor, ailelerini ziyaret ediyor. Güneydoğu bölgemizdeki farklı kentle- rimızden toparlanmış, 40 oto- büs. DEHAP'ın ginşimle- riyle Gemlik ilçemize açık hava toplantısı yapmaya gi- diyor. Göstericilerin elierin- de terör öıgütünün ba\Takla- n, örgüt başının posterleri.. kandınlmış, kışkırtılmış in- sanlar, bölücü başının özgür- lügü için eylemlere ginşi- yorlar. Açık hava toplantısı- na resmen izin \erilmediği söylendiği halde girişim dur- muyor. Bu eylemleri de DE- HAP gerçekleştiriyor. Han- gi demokratik ülkede, hangi siyasal parti böyle eylemler yapabiHr? Bunun adı demok- rasi mi, insan haklan mı? PKK tüm dünyanın kabul et- tiği bir terör örgütüdür. Ör- gütün îmrairdaki başı da tüm dünyanın kabul ettiği bir te- röristtir. Böyle bir durumda, bir siyasal parti nasıl olur da olanaksız bir durum için, bir teröristin salıverilmesi için böyle eylemlere başvurabi- lir? Bu siyasal partinin ve bu eylemlerin baş destekçileri AB ülkeleri ve ABD'dir. Di- yarbakır Belediye Başkanı Osman Ba>demir. AB'nin çağnlısı olarak Brüksel ve Strasbourg'agidiyor. Gider- ken, 18 sayfalık bir rapor ha- zırlayıp AB ülkelerine sunu- yor. Diyarbakır Belediye- si'nin sorunlan Ankara'da mı çözülecektir, yoksa Briik- sel'de mi? Bir belediye baş- kanınuı AB 'ye çağnlıp ken- disinden rapor aluıması AB gecmişinde görülmemiş bir olaydır. Diyarbakır Befedıye Başkanı, Avrupa'ya kendi ülkesini kötülemiş ve AB 'den kendi ülkesine karşı baskı kurmasını istemiştir. TSK'nin teröre karşı savaşunn durdu- rulmasmı istemiştir. Dağda- ki teröristlerden, gerilla diye söz etmiştir. Kendi ülkesini dış ülkelere kötüleyen birbe- lediye başkanını tarih nasıl anacaktır? Demokratik her ülkede, böyle bir siyasalpar- tiye, böyle bir belediye baş- kanına karşı ne yapılacaksa, bizim ülkemizde de yapıl- malıdır. Sorun ne ekonomik- tir ne de sosyaldir. tstemler siyasaldır. Batı'nın desteği- ne, AKP yönetiminin teslimi- yetçi politikası eklendiğin- den, ülkemiz, bu tür ağır so- runlarla karşı karşıya gel- mektedir. Büyük Atatürk'ün Cumhuriyet yönetimini kö- tüleyen, Şeyh Saitve öteki dış kökenli Kürt ayaklanmala- nnı öven AKP'nin Diyarba- kır milletvekili, Güneydoğu sorununda Başbakan'a da- nışmanlıkyapıyor. Böylece, bu yönetimin, Güneydoğu sorununa bakışı bir kez da- ha açığa çıkıyor. Uhısumuzadüşen, dışgüç- lerin oyununa gelmeden so- runlara akılcı yaklaşmaknr. Kürt kökenli yurttaşlannuz teröre karşı çıkmalıdır. Kürt kökenli yurttaşlanmızla terör örgütü birbirine kanştınlma- malıdır. Başta TBMM olmak üzere, tüm kurumlar birlik- te çözüm üretmelidır. Siya- sal yönetim. AB ve ABD'nin ulusal çıkarlanmıza aykın istemlerine karşı dunnalı- dır... PENCERE Ermeni Kıyımında Sorular... Ermeni soykırımı savı yüzyıl sonra Avrupa tara- fından Türkiye'nin karşısına çıkanldı; 'Batı' bu işi durup dururken yapmıyor, 'sebeb-ihikmeti' yak/n- da anlaşılır. Olay nedir?.. Olay 1914'ten 1922'ye dek süren Anadolu'yu pay- laşım savaşında kanlı bir kıyımdır. Türkler garip bir tarihe sahip!.. Durdurduklan yerde duramıyorlar, Orta Asya'dan Viyana'ya dek süren uzun serüven sonuna geldiklerinde ellerin- de bir Anadolu kalıyor... Ama gelin görün ki Anadolü'dada Rumlarve Er- menilervar!.. Kızılcakıyametburadan kopuyorve sonu nasıl bitiyor?.. Bugün Anadolu'da ne Rum var.. Ne Ermeni!.. • Aydınlanma (ya da Fransız) Devrimi'yle insan toplumlan ümmetten millete dönüşmeye başlayın- ca, zamanında olağanüstü bir buluş olarak geçer- lilik kazanan Osmanlı düzeninin miadı doldu. Er- menilerde 18'inci yüzyılın son çeyreginden baş- layarak imparatorluğun yıkılması için çalışmaya başladılar.. 'Büyük Ermenistan' adıyla ulus devletlerini ne- den kurmasınlardı?.. Çatışma başladı!.. Osmanlı, devletini korumaya çabalıyordu, ama iş işten geçmişti.. 1914'te Birinci Dünya Savaşı başladı.. 1915'te Çariık Rusyası'yla işbiriiğine giren Erme- nilerie Osmanlı başa çıkamıyordu.. Babıâli Doğu Anadolu'daki Ermenileri yine im- paratorluk coğrafyasına dahil Suriye ve Lübnan do- laylanna sürmeye karar verdi.. 'Tehcir' (zorunlu göç) başladı. • Göçe zorlanan Ermenilerin yollarda kırılması, kırdmlması ya da eskı deyimle 'telefat' vermesi, bugün, Ikinci Dünya Savaşı'nda ortaya çıkan ye- ni bir suç kavramıyla vurgulanmak isteniyor: Soykınm!.. Batı'nın, tarihindeki bunca soykınmı bir yana bı- rakıp, Türkleri suçlamaya çalışmasını anlamak pek güç değil!.. Diyelim ki Avrupa, Osmanlı'nın hıncı- nı Türkiye'den, Isa'nın hesabını Muhammet'ten çıkarmak istiyor; ama, bu olayda unutulan çok önemli bir başka nokta var... Ermeniler 'tehcir'de hangi yollardan Suriye'ye doğru yürüdüler?.. Avrupa'nın bugün haritalannda Kürdistan diye göstermekten hoşlandığı bölgelerden geçen Er- meniler daha çok kimlertarafından öldürüldüler?.. Türkler mi?.. Kürtler mi?.. • Yukandaki soru yeni değildir; vaktiyle Türkiye'nin solculan, sosyalistleri, komünistleri arasında tar- tışılırdı... Doğu Anadolu aşiretlerden oluşuyordu, yollann • güvenliği de bu düzeyde denetleniyordu; Kürt aşi- retleri de başına buyruk eski yerel yönetimlerinin otoriter düzenlen içinde yaşıyorlardı... Ermeni kıyımında Kürtlerin payı ne orandaydı?.. Milli Kurtuluş Savaşı'nda 'Doğu Anadolu' Mus- tafa Kemal'in arkasındaydı; cephe batıya karşı ön- cedoğudakurulmuştur. "Sürülen Ermenilerin tek- rarevlerine dönmelen tehlikesi" Doğu Anadolu'da- ki direnişi nasıl etkilemiştir?.. Emperyalizm ustadır, Ermeni soykınmı savını Türkiye'ye dönük sıyasetine dönüştürmesi elbet- teboşuna değildir; mademki bu defteraçıldı, doğ- ru dürüst irdelenmesi de gerekiyor. ATAltTRKÇL DLŞl^CE DERNEĞİ KAY SERİ ŞUBESt KONFERANS "YENİ DENGELER VE TÜRKtYE-BATI İLİŞKİLERİ" ProrDr. Erol IVIANtSAU İstanbul Ünhersitesi Öğretim Üyesi Tarih: 8 Ekım 2005 Cumartesi Saat : 13.00 Yer : Belediye ŞehırTıyatrosu (IstasyonCaddesi) 444 0 5SS I
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear