25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15 EKİM 2005 CUMARTESİ HABERLER ANAVATAN'ın grup kurmasıyla TBMM'de dengeler değişecek, uzlaşma için daha fazla çaba gerekecek AKP'nin işizorlaşacakANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 3 Kasım seçimlerinde oluşan 2 par- tili TBMM tablosu, Anavatan Parti- si'nin grup kunnasıyla değişecek. ANAVATAN'h mılletvekilleri ihtisas komisyonlannda yer alacak, TBMM Genel Kurulu'nda grup olarak Ana- vatan'a da söz verilecek. Bu durum da bugüne kadar yalnızca CHP'nin muhalefetiyle karşılaşan AKP'nin işini büyük oranda zorlaştıracak. Ya- sa tasanlannın yasalaşma süreci ya- vaşlayacak. AKP, bazı yasalarda CHP'nin yanı sıra ANAVATAN ile de uzlaşma yolunu aramak zorunda ka- lacak. Anavatan Partisi'nin grup kurma- sıyla TBMM'deki dengeler de deği- şiyor. Yeni grupla birlikte ihtisas ko- misyonlannın üye dağılımı değişe- cek. TBMM yönetimi, yeni bir he- • Anavatan Partisi'nin grup kurmasıyla TBMM'deki dengeler değişecek. AKP, bugüne kadar yasa tasanlannı çoğu zaman CHP ile uzlaşarak genel kuruldan geçirirken; şimdi ANAVATAN ile de uzlaşma yoluna gitmesi gerekecek. ANAVATAN'ın komisyonlarda temsil edilecek olması nedeniyle tasanların yasalaşması gecikecek. saplama yaparak komisyonlara Ana- vatan'dan kaç üye geleceğini belir- leyecek. ANAVATAN'dan bir mil- letvekilinin TBMM Başkanvekili ya da kâtip üye olma olasılığı bulunu- yor. Bu karan TBMM Başkanlık Dı- vanı verecek. Anavatan grup baş- kanvekilleri, Danışma Kurulu'na gi- rerek TBMM Genel Kurulu'nun be- lirlenmesinde söz sahibi olacak. Komisyonlardaki üye dağılımının değişecek olması nedeniyle AKP'nin yasama faaliyetleri konusunda işi zor- laşacak. Daha önce Danışma Kuru- lu'nda yalnızca CHP ile uzlaşma yo- lunu arayan AKP, bu kez ANAVATAN ile de uzlaşma aramak zorunda kala- cak. Yasa tasanlannın komisyon ve TBMM Genel Kurulu'ndaki görüş- me süreleri uzayacak. Komisyonlar- da, CHP'nin yanı sıra ANAVATAN'h milletvekilleri de söz sahibi olacak. TBMM Genel Kurulu'ndaki görüş- meler sırasında ANAVATAN'a da grup olarak söz verilecek. Bu durum- da yasa tasanlan daha uzun süreçte yasalaşabilecek. Komisyonlarda birer ûye TBMM Kanunlar ve Kararlar Ge- nel Müdürlüğü yetkililerinin verdiği bilgiye göre, komisyonlarda AKP'nin birer üyesi düşecek. AKP'den boşa- lacak üyeliklere ANAVATAN'h mıl- letvekilleri gelecek. TBMM'de 17 ih- tisas komisyonu bulunduğu, parti gru- bunda da 3 grup başkanvekili olaca- ğı dikkate almdığında Anavatan'ın her milletvekili bir komisyonda ya da grup yönehminde görev ahnış ola- cak. ANAVATAN, 8 uluslararası komis- yon ve grup başkanhğına da üye ve- recek. Bu durumda ANAVArAN'lı milletvekilleri birden fazla yerde gö- rev ahnış olacak. TBMM'de Anavatan Partisi grup yönetimine verilecek yer konusunda EN BÜYÜK KAYIP CHP'NtN Transferler üç genel başkan çıkardı AYŞE SAYEV ANKARA - TBMM'de 3 Kasım seçimlerinden bu yana 36 AKP, CHP ve bağımsız milletvekili yer de- ğiştirirken CHP'den istifa eden 3 milletvekili bağım- sız olarak parlamento çahşmalannı sürdürüyor. Transfer, 3 siyasi parti genel başkanı ve 1 siyasi parti grubu doğurdu. Transfer trafiğinden en olumsuz et- kilenen parti ise 3 Kasım'dan bu yana 22 milletvekili kaybeden CHP oldu. CHP'den aynlanlardan Yaşar Nuri Oztûrk parti kurup başına geçerken 4 milletve- kili de SHP'ye katılarak bu partinin parlamentoda temsilini sağladı. CHP'nin 28 Ocak Kurultayı'nın ardından "partiden kesüüikk istifa etmeyeceklerini" açıklayan 31 millet- vekılinden Memduh Hacıoğlu, Muzaffer Kurtulmu- şoğlu, Muhsin Koç>iğit ve Hüseyin Ozcan bu sözlen- ne uzun süre sadık kalamayıp aynldılar. CHP'yi "an- tidemokrathk" ya da "yeterince soicu ohnamakla" suçlayan bazı isimler ise ANAVATAN ya da AKP saflanna katıldı. Istifacı milletvekillerinin aynlırken CHP'ye yönelttikleri eleştiri ve suçlamalar ile daha sonraki siyasi rotalan şöyle oldu: • Hakkı Akalın, Ahmet Ğüryüz Ketenci, Ersoy Bulut, Mustafa Sayar, Züheyir Amber: İstifa karannı ortak bildiriyle açıklayan milletvekilleri CHP'yi "oögarşik yapüanma" içinde olmakla suçlayarak bu yapılanma- nın giderek "anonim şirkete dönüştüğünü" savundu- lar. SHP'ye geçen milletvekillerinden Züheyir Am- ber, kısa süre sonra ANAVATAN'lı oldu. Kemal Derviş: BM Kalkınma Programı Başkanlı- ğı'na seçilince, milletvekilliğinden de istifa etti. • Memduh Hacıoğhr. Solda yeni bir partiye ihtiyaç olduğunu savunan Hacıoğlu, halen bağımsız. • Zülfü Uvaneti: "CHP'nin solu ve muhakfeti temsü etmediğini. yeni bir soi parti kurulması gerektiğmi" savunarak istifa eden Livaneli halen bağımsız. • Şevket Gürsoy: CHP'nin siyaset yaptığı bölgenin sorunlannı çözmekte yetersiz kaldığuıı savunarak is- tifa etti. Önce ANAVATAN'ın temasa geçtiği Gürsoy, yakın çevresine "Erdoğan'ın ricasını laramadığr açıklamasını yaparak AKP'ye katıldı. • Muharrem Eskiyapan: Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangül'e destek verdiği için kınama cezası almasına tepki göstererek istifa etti. Halen bağımsız. • Turan Tüysüz: Sangül ekibinde yer alan Tüysüz, CHP'nin sosyal demokrat partilerde olması gereken "parti içi demokrasryi yok ettiğini savunarak istifa etti, bir süre sonra da ANAVATAN'a geçti. • Nezir Nasıroğhı-Cemal Kaya-Atilla Başoğtu-Necdet Budak: CHP içindeki ilk istifacı ve AKP yolculann- dan oldular. Nasıroğlu, "Sol geçmişim yok, Zaten CHP'ye değfl, AKP'ye daha yakındınT diyerek CHP'yi "aüama tahtası" olarak kullandığını da itiraf etmiş oldu. • Yaşar Nuri Oztürk: Birikiminin halka ve ülkeye hizmette daha etkin ve yogun biçimde kullanılacağı vaadiyle girdiği CHP'de çok kısa bir süreden sonra hayal kınklıklan yaşadığını savunarak istifa etti. Bir süre sonra da Halkın Yükselişi Partisi'ni kurdu. • Muharrem Doğan: Olağanüstü kurultaya çağn bil- dinsının CHP grup toplantısında tartışıhnası sırasın- da kendisine söz verilmemesi üzerine istifa etti. Bir süre sonra da ANAVATAN'h oldu. • Sebmi Yiğit: Yiğit, seçim bölgesinde halkın bek- lentilerinin karşılanmadığını belirterek aynldı. ANA- VATAN'a geçti. • Muhsin Koçyiğit: CHP içindeki "en sessiz" isimler arasındaydı. îlk çıkışını, Mustafa Sangül e destek ya- pıp, parti yönetimini şaşırtarak yaptı. Istifasına bir gerekçe göstermeyen Koçyiğit, artık ANAVATAN'h. • Muzaffer Kurtıilmuşoğtu: Sangül ekibi içinde yer alan ve partiyi antidemokratik ohnakla suçlayan Kur- tulmuşoğlu, yaz aylannda "sosyal demokratian da B- beraDeri de kapsayacak" bir merkez parti kurmak için harekete geçti, ancak sonuç alamadı. İstifa etrik- ten sonra jet hızıyla ANAVATAN'a katıldı. • Hüseyin Ozcan: Olağanüstü Kurultay'dan bu yana parti içindeki rahatsızlığı bilinen Özcan, istifa haber- lerini uzun süre ısrarla yalanladı ve CHP'de mücade- lesini sürdüreceğini söyledi. Sosyal demokrasiye ve Altı Ok'a sahip çıkmaya devam edeceğini belirterek ANAVATAN'a katıldı' • Hüseyin Güler: "Sağa kaymakJa" suçladığı 'CHP'den istifa edip ANAVATAN'a katıldı. da sıkıntı bulunuyor. AKP ve CHP gruplarının ana binadaki tüm odala- ra yerleşmesi nedeniyle mekân sıkın- tısı yaşamrken. ANAVATAN'a ze- min kattaki bir araştırma komisyonu salonunun verihnesinin planlandığı belirtildi. Ancak ANAVATAN yönetimi, burayı kabul etmeyi düşünmezken, partiye daha geniş bir mekânın veril- mesını ıstıyor. Geçen yasama dönemınde 6 parti grubu bulunmasına karşın herhangi bir sıkıntı yaşan- mamıştı. Ancak 3 Kasun seçimlerinden son- ra bütün komisyon başkanlarına makam odası verihnesi, danışman- lara bile oda tahsıs edihnesi nedeniy- le yer sıkıntı yaşanmış, DYP Genel Başkanı MebmetAğar'a makam odası verilememiştı. Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, partisinin grup kurması üzerine dün tüm nıillervekil- leriyle birlikte bir basın toplanbsı düzenledi. Mumcu konuşmasında, "Şimdi, Meclis'te üçüncü ve özgün bir ses var. Bu ses milletinsesi olacak, sağduyunun, vicdanınsesi olacak. Sessiz çoğunluğun sesi olacak" dedl (Fotoğraf:AA) Mumcu: Tek seslilik bitmiştir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anava- tan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu par- tisinin grup oluşturması üzerine "Artık TBMM'de 3. ve özgün bir ses var. Tek seslilik dönemi bttti" dedi. Mumcu, CHP lideri De- nizBaykal'ın -İstifalarsh-asetteçürümeninüa- desi" sözlerine tepki göstenrken de "MiBet- vekülerime hakaret edene misliyle mukabele ederim. Ondan sonra hiç kimse, sert vurdun, diye yakmmasuı" açıklamasım yaptı. Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, partisinin grup kurması üzerine dün tüm milletvekilleriyle birlikte bir basın top- lantısı düzenledi. 7 ay önce bakanlıktan ve AKP'den istifa ettiğinde "2 kutuplu siyasetin seçeneksizlikyaratağın^bunabiralternatifya- ratacaklannT söylediğini anımsatan Mum- cu, "Şimdi, Meclis'te 3. ve özgün bir ses var. Bu ses miDetin sesi olacak, sağduyunun, vic- danuı sesi olacak. Sessizçoğuniuğun sesi olack. Bu ses her şeye itiraz etmeyecek, her şeye 'ha- yır' demeyecek. Ama bu ses iilkenin zaranna olan durumlarda mahçup, sessiz durmaya- cak" dedi. Mumcu, ilk grup toplantılannı ge- lecek hafta çarşamba günü toplayacaklannı bildirdi. "TBMM'de tek seslilikbitmiştir'' di- yen Mumcu, "Bundan sonra bu Meclis'te ses- sizierin, yoksuDann, gençlerin, mazlumlann, kadınlann da sesi olacak" dedi. Mumcu. "grubahayat veren" mılletvekil- lerine teşekkür etti. "Her konuda sakin dav- ranan biriyim,ama bir konuda sakindavran- mayacağun'' dıyen Mumcu, "milletvekilleri- ne kimsenin hakaret eOnesine izin vermeye- ceğmi" bildirdi. Gazetecilerin Baykal'ın "si- yasetteçürümenin ifadesi" sözlerini anımsa- tarak yönelttikleri sorular üzerine de Mum- cu, "Eğer çürümeye dair örnek verilecekse ANA\ATAN dışuıdan yüzlerce örnek verile- büir. Arkadaşlanmızuı güç, iktidar merkez- lerine değil de kendilerinden fedakârhk bek- lenen bir yere geüneleri herhaide bir şey ifa- de ediyordur. Nasd bir yüreğe, demokrasi an- la>ışına sahip olduklannı gösteriyor. Bunu söjle>enler kendi durumlanna baksın. Bizim eümizde ona buna peşkeş çekeceğimiz deviet imkânlandayok" dedi. Mumcu, Hazine yar- dımı konusundaki bir soruya da, "Maaİesef iktidar partisi ile ana muhalefet partisi de- mokrasiden o kadarnasiplerini ahnamışlarki, aniaşoklan nadir konulardan biri Hazineyar- dunı ile Ugüi konu oldu. Grup da olsak Hazi- ne yanhmı konusunda durumumuz değiş- meyecek" yanıtını verdi. SAKAL-ISERİF IÇtN BÜROKRATISUÇLADI Erdoğan: Ürdün istedi ama vermedik CHP LÎDERİ, BAŞBAKAN'I ELEŞTİRDİ 'Densizlik, Sakal-ı Şerif'in getirilmesi' ANKARA (Cum- huriyetBürosu)- Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan, Merkez Ka- rar ve Yönetim Ku- rulu(MKYK) toplan- tısında Sakal-ı Şerif olaymın kendisinin ve Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un dışında bir olay oldu- ğunu belirterek "Bir bürok- ratm işgüzarhğı" dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan, Erkan Mumcu'nun Kültür ve Turizm Bakanı olduğu dö- nemde Sakal-ı Şerif'in Urdün tarafindan istendiğini, ancak verihnediğini behrtti. AKP MKYK dün Başba- kan Erdoğan başkanhğında toplandı. MKYK üyelerinin Sakal-ı Şerif ile ilgili sorula- n üzerine Erdoğan, iddialan "edepsJzfik" olarak nitelendirdi. Olaym, kendisi ve Kültürve Turizm Ba- kanı Atilla Koç'un dışında geliştiğini be- lirten Erdoğan, "Bir bürok- raûn işgüzarhğı'' dedi. Erkan Mumcu'nun Kültür ve Tu- rizm Bakanı olduğu dönem- de, Ürdün'ün, ülkelerine ya- pılan bir cami ve müze için Sakal-ı Şerif 'i istediğini kay- deden Başbakan Erdoğan, "Ürdün,vaktizamanmda efi- nizde fazla miktarda Sakah Şerif v^rsa bize verebûır mi- siniz, diye talepte bulunmuş, bununiçinkarşıhkhyaztşma- lar yapümış, ancak Sakal-ı Şertfverihnemiştir'' dedi. YcargLtay'uıuyansı AKP, 'yasaya9 sığındı ANKARA (ANKA) - AKP, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı- hğı'nın "tek yetkmm genel baş- kanda toplanmasuun parti içi de- mokrasiye aykm" olduğu yö- nündeki uyansına 3 ay sonra ver- diğı yanıtta, "demokrasilerde hiç.bir halde tek kişrve yetki veri- lemez şektindeki yaklaşnmn nes- nettiğinden söz edilemez ama ka- nun bize bu yetkiyi vemor" gö- rüşünü savundu. Yargıtay Cumhuriyet Başsav- ANK\RA (CumhuriyetBüro- su) - CHP Genel Başkanı DenizBay- kaL Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan'm, Sa- kal-ı Şerif konusunda "neyin ohnadığmı" söylediğini an- cak "neyinokhığunu" açıkla- madığını belirterek, "Orta- dabirdensizhkvarsaodaSa- kah ŞeriTin ha\aalanma ge- tirilmesidh-" diye konuştu. hak'ın Kerkük kentinde ya- şamını yitiren TRJ başkame- ramanı Mustafa Ünal'ın adı- nın, TRT Oran Sitesi'nin ya- nuıdaki orman yoluna veril- mesi nedeniyle düzenlenen törene katılan Baykal, Baş- bakan'ın Sakal-ı Şerif konu- sunda önceki gün yaptığı cılığı geçen temmuz ayında AKP'yi, "milletvekili seçimle- rinde merkezadayıgöstermeyet- kisuıi parti genel başkanına ta- mv^n* tüzük maddesinin parti içi demokrasi ilkesine aykın oldu- ğu uyansında bulundu. Başsa\- cılığın uyansına 3 ay sonra ya- nıt \eren AKP, tüzügünde itiraz konusu olan maddelerin yasaya aykın olmadığını savundu. AKP'nin yanıtında şu görüşle- re yer verüdi: "Konunun düzen- "İddialar densiz- Bk" şekkndeki açık- lamalanna ilişkin sorulan yamtladı. Baykal, "Başbakan, Sakal-ı Şerifkrizi>1eilgiliola- rak neyin ohnadığını söylü- yor da neyin olduğunu söyie- miyor" dedi. Herkesin Başba- kan'dan Sakal-ı Şerifkonusun- da açıklama beklediğini ifa- de eden Baykal, "Siirt'e gö- türüuneyecekti de nereye gö- türülecektL Hav-aalanı bir ye- re götürmenin çıkış yeridir. Başbakan çokgergin, sağı so- lu suçluyor" diye konuştu. Baykal, "SakahŞerifiSiirt'e götürmek için getirtmemiş, inandık. Nereyegötürmekiçin getirtmiş, bununcevabmı bek- Byoruz" dedi. lenmesi parti tüzüğüne bırakd- mıştn*. 'Demokrasilerde hiçbir halde tek kışıye yetkı venlemez" şeklindeki yaklaşumn nesneUi- ginden, elbette ki söz edflemez. Kanunda partinin yetküi organ- lan arasında münhasır bir yetki düzenlemesibulunmad^ma göre koşuDara bağlanmış şeküdegenel başkana kontenjan adayı beür- leme vetkisiıün verümiş olmasm- da kanun ve hukuka aykuınk bulunmadığı görüşündeyiz.'' CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Şiip Mucizedir Çünkü Her gün yaşadığımız, sıradan bir yaşamdır. Bu, hepimizin, herkesin gerçeğidir. Gördüğümüz, ken- di değişimleri içinde hep aynı gökyüzü, yıldızlar hep aynı yıldızlar, ağaçlar yine kendi değişimleri için- de hep aynı ağaçlardır. Aynada (kısa ya da uzun erim- li değişimleri içinde) gördüğümüz hep aynı yüzdür. Fiziksel ya da toplumsal, yakın ya da uzak çevre- miz hep aynı çevre; yiyip içtiklerimiz hep aynı şey- ler; belii şeyleri dile getirmek için kullandığımız söz- cükler hep aynı sözcüklerdir. Bu bıktırıcı liste böy- le bıktınrcasına uzar gider. Sonra bir gün bir şair ge- lir ve şöyle der: "biryumaık vurdum dünden kalma bir şarkıyı da- ğıttım" Çünkü: "hep aynı manzarayı kullanmaktan" bısıp usan- mıştır... Çünkü: "hiç kullanılmamış maceralar peş/ncte"dir... Attilâ llhan'dan söz ediyoruz. • • • Şiirini neden bu kadar çok sevdiğimi, bu şiirden neden böylesine etkilenmiş olduğumu düşünüyo- rum ve kitaplanna bir kez daha baktığımda bunu bir kez daha anlıyorum: Hayatın bıktırıcı tekdüze- liğine karşı bu yenilenme duygusundan, bu mey- dan okuyuştan, yeni bir dilin içinde bu pırıl pırıl yı- kanıştan... Yukandaki dizeler "Kaptan"dan ve "ümitten ümit kesilmez" adlı, çok daha az bilinen bir başka şiirin- dendi. Ve belleğime şimdi unutulmaz "Ben Sana Mecburum"dan, oraya kazınmış bir dize geliyor: "Sana kullanılmamış birgök getirsem..." Sevgiliye bundan daha eşsiz bir armağan olabi- lirmi... • • • Yeni bir dilin içinde yıkanmak dedim... Şiir tam da böyle bir şeydir işte... Yeni bir dil yapacaksınız. Fakat "diliçinde dil" değü... Şainn işliğinde, yapay olarak üretilmiş bir dil değil. Yaşamın içinden fışkı- ran bir dil. Yaşanmışlıklardan, yaşanamamışlıklar- dan, ama her durumda da yaşamın canlı dokula- nndan özümsenmiş, damıtılmış, dövülmüş bir dil... öyle ki, sözlüklerden ya da başkaca o tür kaynak- lardan alıp işlediğiniz sözcükler, deyimler, başka dil öğeleri de yaşam bulacak, canlanacak, damaria- nna yeni özsular yürüyecek, ölü sözcük yığınlan ola- rak kalmayacaklar... Attilâ llhan tam olarak böyle bir şairdi. Böyle bir şiir dili yaratabilmiş olan... Bir yazımda onu "mucize şair" diye nitelememin nedeni budur. • • • Çok gençken, ilk gençlik dönemlerimizde, hepi- miz birer mucize olduğumuzu, mucizeler yarattığı- mızı yadayaratabileceğimizı düşünüruz... Bu genç- lik inancının ilk bölümü doğrudur. Insan bir mucize- dir çünkü. Fakat bu mucize giderek kanıksanır, sıra- danlaşır... Dahadaöte, mucize karşıtlığına, sıradan- lık savunuculuğuna dönüşülür... Bir zamanların mu- cizesi, şimdi yine biricik sandığı sıradan küçük dün- yasının içinde yok oluşa doğru yol alır. Daha doğru- su, yaşamıyordur zaten; nefes alıp vermekteyken de yok olmuştur. Şiirin mucizesi burada işe karışır... Şair, hayatı oluşturan ne varsa, bir iskambil destesi- ni oluşturan kartları karıştınr gibi karıp kanştırır; ye- ni oranlar, yeni biçimler, yeni görüş açıları, yeni duy- gular, yeni heyecanlar yaratır onlardan; ve bir gün, örneğin, şöyle bir dize çıkıverır karşımıza: "elinin arkasında güneş duruyordu..." Bu birkaç sözcük, alışılagelmiş oranlan, görüş açı- larını değiştirmiştir artık. Ondan sonra yazılacak hiç- bir şey onun gerisinde kalmamak zorundadır. En doğ- ru, en haklı, en güzel duygu ve düşünceleri de dile getirseniz, görme açınız yukarıdaki dizenin gerisin- de kalmış ise, sıradan olmaktan kurtulamazsınız... • • • Sıradanlaşan insanın nefes alıp veriyor olması- na karşın gerçek anlamıyla yaşıyor sayılamayaca- ğı gibi, şiir ortamlan da yaşıyor görünmelerine kar- şın sıradanlaşıp bitkisel yasama girebilir... Bir gün mucize bir şair gelir, bir yumruk vurarak dünden kalma bir şarkıyı dağıtır... Insan ve şiiryenilenir; gerçek anlamıyla yaşama- ya başlar... Çünkü insan yaşamında olduğu gibi şiirin esasın- daki mucize de bu yenilenme dürtüsünde gizlidir... ataol b@cumhuriyet.com.tr Faks:(0212)513 85 95 'SIZINTIALEV ALDF tDDtASI Ankara'dapatlama: 20 araç hasargördü ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Malte- pe'deki çok katlı oto- parkta meydana gelen patlamada 20 araç za- rar görürken çevredeki binalann da camlan kı- nldı. Patlamanın uzun süredir otoparkta duran eski model bir otomo- bilin benzin deposun- daki sızıntı nedeniyle meydana geldiği bildi- rildi. Otoparkın giriş katın- da uzun süredir durmak- ta olan, T.Ç.'ye ait 06 RA 185 plakalı otomo- bilde dün patlama mey- dana geldi. Otomobilin çevresindeki 20'yi aşkın aracın zarar gördüğü patlamada. otoparkta büyük çapta maddi ha- sar meydana geldi. Oto- park bitişiğindeki EGO Genel Müdürlüğü ile çevredeki bazı binalann da camlan kınldı. Gü- venlik önlemlerinin almdığı otopark ve çev- resinde, bomba imha ekipleri köpeklerle ara- ma yaptı. Ankara Em- niyet Müdürü Ercüment Yıhnaz da olay yerine gelerek bomba uzman- lanndan bilgi aldı. Pat- lamada can kaybı ve ya- ralanan olmadığını bildirdi. Can kaybı yok Yıhnaz, ekiplerin in- celemelerine ilişkin bil- gi aldığını söyledi. Yıl- maz. patlamanm kesin nedeninin yapılacak in- celemenin ardmdan or- taya çıkacağını belirtti. Patlamanm uzun süre- dir otoparkta duran es- ki model bir otomobilin benzin deposundaki sı- zıntının alev ahnasıyla meydana geldiği bildi- rildi. Patlamada evleri- nin camı kırılan bazı yurttaşlar panikle soka- ğa çıktı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear