Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
5 TEMMUZ 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
JlfJvt_/Il UIVIJ. ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
Ayru kişinin farklı bankalardaki hesaplanna 50 milyar liralık sınır ayn ayn uygulanacak
Mevduata sınırlı güvenceİSTANBUL/ANKARA (Cum-
huriyer) -Banka mevduatlanna uy-
gulanan sınırsız güvence uygula-
ması, bugünden itibaren 50 mılyar
lırayla sınırlandınlıyor. Yeni uygu-
lamada bir kişi adına aynı banka-
nın farklı şubelerinde açılmış ta-
sarruf mevduatının anapara ve fa-
\z toplamı 50 nuJyar lirayı aşıyor-
sa, sadece 50 milyar liralık kısım
mev duat sigortası kapsamında de-
ğerlendınlecek.
Farklı bankalarda açılan hesap-
lar için de 50 milyar liralık sınır,
ayn ayn değerlendirilecek. Yeni
sisteme ılışkın bir örnek şöyle:
Söz gelimi 200 milyar lirası bu-
lunan bır tasarruf sahibi, bunu tek
bir bankada tasarruf mevduatı ola-
rak değerlendirirse, bunun sadece
50 milyan garantı kapsamında bu-
lunacak. Ancak söz konusu parayı
50"şer milyar liralık dilimler ha-
linde dört ayn bankaya tasarruf
mevduatı olarak yatınrsa, dört he-
sabı da garanti kapsamın-
da olacak.
AB ortalama-
sında güvence sı-
nın 20 bin Euro
olarak uygulanı-
yor. Uzmanlar,
yeni uygulama-
nın son beş yılda
el koyma, bırleşme
ve diğer nedenlerle sa-
yısı 30"a yakın azalan bankalann
bulunduğu Türk bankacılık siste-
minde; kâr oranı yüksek, özkay-
naklan güçlü ve mali yapısı sağ-
lam bankalan daha güvenilir hale
getireceğine dikkat çekiyorlar.
Yeni sisteme geçişle birlikte kü-
çük bankalardan büyük bankalara
ve özel bankalardan kamu banka-
lanna bir miktar mevduat hareket-
liliği gözlenebileceğini belirten
uzmanlar, dönemsel mevduat kay-
malan olabilece-
ğini, ortalama
mevduat bü-
yükJüğünün
azalabileceğini
belirtiyorlar.
50 milyar lira ile
sımrlanacak olan
garanti, tasarruf
mevduatı hesabı sa-
vısının yaklaşık
>*üzde 99'unu, ban-
kacılık sektöründeki
tasarruf mevduaü top-
lamının da yüzde 64'ünii
kapsıyor.
50 milyar lira üzeri
mevduata sahip mudi sayısının ise
yüzde 1 olduğu dikkate ahndığın-
da, tasarruf mevduatlannın yüzde
36'sı 5 Temmuz'dan sonra güven-
ce kapsamı dışında kalacak. 11
Haziran 2004 itibanyla sınırsız ga-
ranti kapsamında bulunan 104.2
katrilyon liralık mevduatın yüzde
64"ü olan 66.7 katrilyon lirası ye-
ni sistemde de güvence kapsamın-
da yer ahrken. yüzde 36'lık kısmı
olan 37.5 katrilyon liralık kısmın-
da ise devlet güvencesi uygulan-
mayacak.Garanti Bankası Genel
Müdürii Ergun Özen, "özel sektör
bankalanndan toplu para çekme
olayı olup olmavacağı" sorusuna
karşılık, "Güven, kamıuıun teke-
finde olan bir şey değiL Türkiye'de
özel sektör bankacılığı da son dere-
cesağükh bir yapıya kavuşmuştur"
dedi.
özen, kamu bankalanna para
transferinin çok sınırlı olduğunu
düşündüğünü kaydederek, para
hareketinin bir krize neden olma-
yacağını vurguladı. Dışbank Yö-
netim Kurulu Başkanı Tayfiın Ba-
yazrt, "mevduat garantisininsınır-
landınlmasını son derece olumlu
karşüadığını"" ifade etti.
Şirketlerin küçüldüğü teknoloji merkezinde eski günlere dönüşün yollan aranıyor
Silikoıı Vadfci uyarayor mu?
BAŞAKSEZEN
3 yıl önce büyük bir bunalımın
yaşandığı ve on binlerce mühendıs
ve yazılımcınııı işüıi kaybethği tek-
nolojinin merkezi olarak kabul edi-
len Silikon Vadısı'nde tekrar eskı
günlere dönüşün yollan aranıyor.
Yaşanan bazı olumlu gelışmeler de
eski günlere dönüşün belirtisi ola-
rak algılanıyor. Ancak 3 yılda 202
bin kişinin işini kaybettiği bölgede
yatınmlann ucuz ülkelere kaydı-
nlması nedeniyle geri dönüşün bi-
raz zor olacağı belirtiliyor.
The New York Times gazetesi-
nin haberine göre, Google'ın başa-
nlan ve büyük oranlarda olmasa
da artmaya başlayan bilgisayar sa-
tışlan Silikon Vadisi çalışanlan
için "eski Ki günlere dönüşün gös-
tergesi" ve "iiç vıflık bunahmın so-
DU" olarak göriilüyor. Ancak gös-
tergeler pek de olumlu değil.
Şu anda çalışan sayısınm 1 mil-
yon 170 bin olduğu Silikon Vadi-
si'nde, Kaliforniya Iş Geliştırme
Departmanı "nın verilenne göre is-
tihdamın en fazla olduğu 2001 'den
2003'ün ikincı çeyreğine kadar
202 bin kişı ışini kaybettı.
Aynca, Palo Alto'da yeralan Ka-
liforniya Ekonomısı Çalışma Mer-
kezi Direktörü Stephen Levy'nin
Yaûnmlann ucuz bölgelere kayması, Silikon Vadisi'nin eski paıiak gün-
lerine dönmesinin önündeki en büyük engel olarak gosterüiyor.
verdiği bılgilere göre de 2000'den
beri kaybedilen her 15 kişilik istıh-
dam için sadece bır yeni ıstıhdam
yaratılabildi ve istihdamda tam bır
iyileşme için en az 10 yıl gerekli.
Bölgedeki boş ofislerin oramnın
da şu anda yüzde 17.6 crvannda ol-
duğu belirtiliyor. lyi dönemlerde
bu oran yüzde 4 iken 2003 'ün or-
talannda yüzde 18'ekadarçıkmış.
Sadece 2003'te bölgede 560
startup fırmanın kapandığını belir-
ten Vestel Şirketler Grubu Ar-Ge
Koordinatörü îhsanAlkun da "Bu-
nun ana nedeni yaünmcüann fir-
malara yaürunlannı çok kontroOü
ve kısıtiı olarak yapmalan" dedi.
"Silikon Vadisi arük ölümün eşj-
ğinde değfl" diyen Hewlett-Pac-
kard Kurumsal lletişim Direktörü
MikeMoefler ise şöyle konuşuyor:
"Insanlar arbk şokta değiL Ancak
Silikon Vadisi geri geldi mi? Bu bir-
kaç vüdır şekerkomasmda olan bir
insanın başını kaldınp gözlerini
açabildiği için sağlığına kavuştuğu-
nun söylenmesi gibi bir şey."
vestel de kuçuldü
Silikon Vadisi'ndeyeralan Türk
fırmalan genelde küçük ölçekli fır-
malar. Bölgede Ar-Ge'si bulunan
en büyük şirketlerden biri Vestel.
1998'de Silikon Vadısi'nde kuru-
lan Vestel USA, teknik yöneticiler
ve pazar analiz uzmanlanndan olu-
şan bır ekıple faaliyet gösteriyor.
Vestel USA"nın toplam 13 kişi-
lik kadro ile göreve başladığjnı be-
lirten thsan Alkım, "En kaJabalık
döneminde toplam çalışan sayıa
25'in üzerineçıkü. Üzerinde çabşt-
lan konular. genelde intemet bazh
erişim ürünleri idi. Bu ürünlere
rağbetin birden minimuma indigi
2000-2001 itibanyla biz de firma-
mızı tekrar organizeettik. TV üre-
tküerinin de yer akhğı San Diego
şehrine taşındık. Buna paralel ola-
rak kadromu/ da küçültüidü" dı-
ye konuştu.
KAMU
HARCAMALARINA
CÖZALTI
ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - IMF, kamu
harcamalannı mercek
altına ahyor. Kamu Mali
Yönetim ve Konrrol
Yasası'nuı2005'ten
itibaren uygulanmaya
başlanacak olması
nedeniyle, IMF ve
Dünya Bankası kamu
harcamalannı gözden
geçirme çahşmasına
başladı.
Kamu Mali
Yönetim ve Konrrol
Yasası'nın 1 Ocak
itibanyla yürürlüğe
girmesi nedeniyle,
IMF ve Dünya
Bankası uzmanlan, şu
andaki harcamalann
düzeyi ve sistemdeki
aksaklıklann ortaya
konulmasına dönük
rapor hazırlayacak.
Yatırımlara
çözüm aranacak
Bu çerçevede ekonomi
yönetimi ile
görüşmelerde bulunan
uzmanlar,
hazırlayacaklan
raporda çözüm
önerilerine de yer
verecekler.
Çahşmada, Dünya
Bankası uzmanlannın
altyapı konusunda
Türkiye'nin mevcut
durumunun
saptanmasmın yanında,
son yıllarda gayri safi
milli hasıla ıçınde
yatınm harcamalannın
payının gerilemesine
paralel neler
yapılabileceğine yönelik
çözüm önerilerini de
ortaya koyacağı
belirtiliyor. IMF ve
Dünya Bankası
uzmanlannın hükümete
de sunacağı belırtilen
çalışmanın, bütçe
görüşmeleri öncesinde
tamamlanması
bekleniyor.
ANKARA PAZARI
YAKUP KEPENEK
Büyüleyici Büyüme
MAYOBKA TATİİİ v ^ )
TT & TİM İLETİŞJM HİZMETLERİ A.Ş.
Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü'nden alınan 02.06.2004 tarih ve B.07.1
796-3330 sayılı izinle düzenlenen piyangoya 79.203 iştirakçi katılmıştır. 1
MPİ.0.13.00.02/
Temmuz 2004
tarihinde yapılan çekilişte ikramiye kazanan asil/yedek talihlilerin listesi aşağıda belirtilmiştir.
ÇJFT KİŞİLİK
Sıre Kura No. Adı, Soyadt
07.06.2004 TARİHÜ ASH. TALİHÜ
1 3056 Cumali YıHırım
YEDEK TAÜHÜLER
1 2013 Recep Gürtef
2 1221 EmelGül
08.06.2004 TARİHÜ ASİL TALİHÜ
1 6131 Eray BrĞınç
YEDEK TAÜHÜLER
1 721 Yeliz Kara
2 5120 Evren Can
09.06.2004 TARİHÜ ASH. TAÜHÜ
1 810 Ibrahim Sûrmegozlüer
YEDEK TAÜHÜLER
1 10299 Salih Şimşek
2 5752 Canan Cefapkulu
10.06.2004 TARİHÜ ASİL TALİHÜ
1 938 Abdullah Keskın
YEDEK TALİHÜLER
1 5489 Erkan Gündoğdu
2 3773 Ömer Kulcu
11.06.2004 TARİHÜ ASİL TAÜHÜ
1 4808 Hûseyin Kundakçı
YEDEK TAÜHÜLER
1 5574 Beytullah Kartal
2 2993 Erdem Uğuf
12.06.2004 TARİHU ASİL TAÜHÜ
1 4118 Güzın Bılge Biner
YEDEK TALİHÜLER
1 2615 TûlayGünder
2 1888 FuatKeleş
13.06.2004 TARİHÜ ASİL TAÜHÜ
1 2437 Eoe Öcal
YEDEK TAÜHÜLER
1 4035 HaSceAceî
2 3001 Tanef Yılmaz
14.06JJ004 TARİHÜ ASİL TAÜHÜ
1 2864 Bora Arifoğlu
YEDEK TAÜHÜLER
1 2060 Gülız Öztürk
2 1642 Hasan Erkan Azızli
^ -
MALLORCA
Şehlr
ADANA
ORDU
İSTANBUL
AHTALYA
TRABZON
İZMİR
AOANA
İSTANBUL
SİİRT
ANKARA
BURSA
ÇORUM
MUĞLA
KONYA
ANTALYA
İSTANBUL
EDİRNE
ANTALYA
HATAY
IZMİR
ESKİŞEHİR
ANKARA
KASTAMONU
OSMANİYE
SEYAHATİ TALİHLİLERİ
Sıra Kura No. Adı, Soyadı
15.06.2004 TARİHLİ ASİL TAÜHLİ
1 1288 Kaya Horasanlı
-.-* - . ..
Şehir
İSTANBUL
YEDEK TALİHLİLER
1 2773 Tezel Yapıci
2 3325 Cenk Tokja Cıggın
16.06.2004 TARİHU ASİL TAUHLI
1 3215 OzlemGürkan
UŞAK
İSTANBUL
İSTANBUL
YEDEK TAÜHÜLER
1 2516 Ergın Kupan
2 4456 Can Işıkay
17.06.2004 TARİHÜ ASİL TAÜHÜ
1 2773 Beigın Sürgtt
YEDEK TALİHÜ
1 2770 Kudret Akkaya
2 2634 Yusuf ZiyaYûce
18.06.2004 TARİHÜ ASİL TAÜHLİ
1 3254 ıbrahfm ASkan
YEDEK TAÜHLİ
1 2096 Ozkan Tekın
2 3798 Pınar Oymaçınar
19.06.2004 TARİHÜ ASİL TAÜHÜ
1 3246 Kasım Emre Turk
YEDEK TAÜHÜ
t 3363 SertJal Bozdoğan
2 1239 Nacı PeMukan
20.06.2004 TARİHLİ ASİL TAÜHLİ
1 868 Mustafa Altın
YEDEK TAÜHÜ
1 2288 Murat Yiğrt
2 3020 Zinnur Avcı
21.06.2004 TARİHÜ ASİL TAÜHÜ
ANKARA
GAZİANTEP
IZMİR
HATAY
İSTANBUL
İZMİR
KARAMAN
ANTALYA
ANKARA
ANKARA
ÇORUM
MANİSA
MERSİN
IZMİR
1 842 Mehmel Ragıp Kutay İZMİR
YEDEK TAÜHÜ
1 2641 Okan Talaslıoğlu
2 1196 Yusuf Bozer
ÇANAKKALE
KIRIKKALE
îkramiye kazanan asii taBhfflerin 20 Temmuz 2004 tarihine kadar, yedek îaMterin ise 4 Ağustos 2004 tarihjre kadar örect Marteting Center
Eğıtim Mah. Kasap ismaıl Sok. Sadıkoğlu-4 İş Merkea No.15 Kadıköy 34722 fstanbul adresine veya (0-216) 541 90 70 no.Tu telefondan
Ero) Afcsungur'a başvurmalan gerekmekteds-. Seyahaî 22-29 Ağustos 2004 tarihjemde yapılacaMır. Asü ve yedek t a M e r e aynca taahhûüü
posta yolu Ü8 bttdirim yapıfctcaktır. Kampanya dahSnde hecfiye kontör'dakika kazanan taMlerin hediyeteri hatjarma yüMenmişfir.
Ülke ekonomisinin yılın ilk üç ayın-
da yüzde 12.4 oranında büyüdüğü
açıklandı. Buna göre, ekonomi,
20O4'ün Ocak-Mart döneminde,
2003'ün aynı dönemine göre, sabrt
fiyatlarîa yanı enflasyondan anndınl-
mış ve ortalama olarak yüzde 12.4
oranında daha fazla değerde mal ve
hizmet üretmiş bulunuyor.
Tek başına alındığında, böylesine
yüksek bir büyüme hızı yakalanma-
sı hiç kuşkusuz bir başandır ve
olumludur. Ancak, hükümet sözcü-
lerinin yaptığı gibi, büyüme oranını,
büyüleyici bulmanın da bir anlamı
yoktur.
Hükümetin tüm iç ve dış etmen-
leri, bu arada IMF'nin koşullannı ve
isteklerini dikkate alarak yaptığı he-
saba programa göre ekonomi
2004'te yalnızca yüzde 5 büyüye-
cekti. Yılın ilk çeyreğinde, yıllık bü-
yüme hedefinin neredeyse 2.5 katı
gibi bir sonuç alınmıştır. Böyle olun-
ca da ekonomi yönetiminin, büyü-
menin ne ölçüde sürdürülebilir oldu-
ğu ve ekonomiyi ısrtarak enflasyo-
nun yeniden tırmanışına neden olup
olmayacağı konulannda, yılın kalan
kısmında çok daha duyariı davran-
ması gerekecektir.
Sektörlere göre durumuna bakıl-
dtğında, büyümenin göz kamaştıran
büyüsü iyice bozuluyor. Ortalama-
nın, yani yüzde 12.4'ün üzerinde bü-
yüyen yalnızca iki alt sektör var; bun-
lar, yüzde 33.8 oranında büyüyen it-
halat vergisi ile yüzde 16.3 oranında
büyüyen ticaret sektörleridir. Yük-
sek oranda büyümeyi sağlayan dı-
şalımın canlıhğı ve onun ateşlediği ti-
carettir. Canlılık, esas olarak dış
borçlanma ve artan dışsatımın sağ-
ladığı ucuz dövize dayanmaktadır.
Borçlanma ve döviz kolaylığı, kolay-
ca, elyakan kaynaklara dönüşebi-
lir. Bu nedenle de yüksek oranda bü-
yümenin sürdürülmesinin sorunlar
yaratabileceği göz önünde tutulma-
lıdır.
Büyüme yönünden çok büyük
güçlükler içinde kıvranan sektörlerin
başındatanm gelmektedir. Bu yıl ül-
ke tanmı, son beş yılın en kötü dö-
nemini yaşamaktadır. Geçen yılın ilk
çeyreğinde yüzde ıkı oranında büyü-
yen tanm sektörü bu yıl, eksi yüzde
7.5 büyüme oranıyla, uygun deyi-
miyle iyice goçmüştür. Bu arada, ta-
nm sektörünün asîını oluşturan çift-
çilik ve hayvancılık alt sektörlerinde
durum çok daha ürkütücüdür; yüz-
de 9 gibi rekor bir küçülme yaşan-
maktadır.
Büyüme açısından yıllardır ayağa
kalkamayan iki sektör daha var;
bunlar, inşaat ve mali kuruluşlar-
dır. Bunlardan birincisi, yani inşaat,
diğer sektörierden satın aldığı yapım
girdileriyle ekonominin canlılık ve iş
bulma kaynaklanndan biridir, aynca
konut gereksinimi açısından gele-
cekte sorunlar doğurabileçek bir
eğilim sergilemektedir. Büyüyeme-
yen ikinci önemli alt sektör bankacı-
lık ve diğer finansman kuruluşlandır.
Mali kuruluşlar, ekonominin sağlığı
ve eğitimli işgücünün iş bulması açı-
lannclan yaşamsal önemdedir.
Bu üç alt sektörün çok önemli bir
ortak özelliği vardır tanm başta ol-
mak üzere, bu alt sektörler, üretim-
de işgücünün yanı insan öğesinin
önde geldiği; çok önemli olduğu
sektörterdir. Tanm, toplam çalışanla-
nn yüzde 35; inşaat yüzde 5 mali ku-
ruluşlar da yüzde 3 gibi bir bolümü-
nün gelir kapılandır. Bu sektörlerin
büyümemesi demek, emek gelirie-
rinin yeterince artmaması; göreli ola-
rak yani diğer sektörlerin çalışanla-
nnın gelirieri artarken bu sektörierde
çalışanlann yoksullaşması demek-
tir.
Bu olgu, DİE-Devlet Istatistik Ens-
titüsü'nün, toplam ûretimin katkı
yapanlararasındapaylaşımı sayı-
lanndan izlenebilir. Uç aylık değil yıl-
lık verilere göre, üretim içindeki iş-
gücü payı, 2002'de 26.3'tü, 2003'te
de yüzde 26.1 olmuştur. Buna kar-
şılık, kâr, faiz ve menkul değer kar-
şılığı olan sermaye gelirlerinın top-
lam içindeki payı yüzde 50 dolayın-
dadır. Bir başka deyişle, 2003'te is-
tihdam edilen 21.1 milyon çalışan o
yıl yaratılan 360 katrilyon liralık top-
lam gelirin yalnızca 94 katrilyon gibi
bir bölümünü alabilmiş; buna karşı-
lık sermaye kesiminin kazancı nere-
deyse bunun iki katı 180 katrilyon
olmuştur.
Sonuç olarak, yılın ilk üç ayının
ekonomik büyüme verileri, sermaye
kesimi için gerçekten büyüleyicidir.
Hükümetin 2003'ten başlayarak uy-
guladığı vergi ve harcama politika-
lan da bu gidişi besliyor; birilerinin
serveti büyürken ücretli ve maaşlıla-
nn geliri, göreli olarak azalıyor. Bü-
yüleyici büyüme, geniş kitleleri yok-
sullaştınyor.
Yıtan İlk Çeyreğinde Ekonominin Büyümesi (2000-2004)
2000 2001 2002 2003
Tanrn
Sanavi
İnşaat
Tıcarel
Ulaştırma-haberleşme
Mali Kuruluşlar
Konut Sahıplıği
Serbest Meslek ve Hızmetler
Devlet Hızınetleri
Kâr Ajnacı Olmayan Kunıluşlar
Ithalat V'ergısı
GSVIH
GSMH
04
2.8
-2.5
10.1
5.7
0.8
-1 0
4.0
2 2
0.7
32.5
5.6
4.2
5.8
0.8
-4.8
-2.4
-2.6
-5.3
2.2
-0.5
2.3
1.7
-10.1
-1.0
-3.3
-1.0
28
-2.4
3.1
1.2
-7.4
2.0
1.8
1.8
0.3
-0.4
1.8
0.2
20
88
-138
106
13 1
-8 1
1.4
7.6
0.0
-1.4
19.0
8.1
74
2004
-
7
.5
10.3
2.9
16.3
4.3
06
1 9
86
1 4
0.9
33.8
10 1
124
Kavnak DİE
DÜNYA EKONOMÎStNE BAKIŞ / ERGtN YILDIZOĞLU LONDRA
Irak, "demokratik", "bağımsız"
bir yönetime kavuştuğuna göre,
artık dikkatimizi ABD başkanlık
seçimlerine çevirebiliriz.
Seçmen ve Bush
Bush yönetimi, 11 Eylül'ün ya-
rattığı konjonktürden faydalana-
rak radikal bir programı uygula-
maya koydu. Bu uygulamalar, içe-
ride vatandaşlık haklannı, dinle
devlet arasındakı ayrımı giderek
aşındınr, devletin denetim ve ce-
zalandırma araçlannı güçlendirir,
dolayısıyla demokrasiyı zayıflatır-
ken, uluslararası ilişkilerde, "önle-
yici vuruş", "rejim değişikliği"
prensipleri, Kissinger'in deyimiy-
le adeta bir "devrim" yarattı. Bilan-
ço: İki savaş, işgal, ABD-Avrupa
ilişkilerinde derin bır çatlak, kronik
terörist saldırı korkusu, işkence
skandalları, Irak'ta gittıkçe sayıla-
rı artan cesetler.
Biri, geçen hafta başında New
York Times/CBS'ın, diğeri de
perşembe Wall Street Jour-
nal/NBC nin yayımladığı kamu-
oyu yoklamalan, seçmenin tüm bu
gelişmelerin etkisiyle, giderek
Bush'a güvenini yitirmeye başla-
dığını gösteriyor. New York Ti-
mes/CBS anketindeki sorulara
verilen cevaplara göre halkın yüz-
de 51'i Bush'un performansını
onaylamıyor, yüzde 55'i Bush po-
Irtikalannın terorizm tehdidini da-
ha da arttırdığını düşünüyor. Bir
CNN/Gallup anketi de seçmenin
yüzde 60'ının Irak'taki devir-tesii-
min bir siyasi iflas olduğuna inan-
dığını; yüzde 80'inin yönetimin,
Irak konusunda, ya yalan söyledi-
ğine ya da bir şeyi gizlediğine
inandığını gösteriyor (The Guardi-
an, 30/06). Wall Street Jour-
nal/NBC anketine göre halkın
yüzde 6O'ı Irak savaşının Ortado-
ğu'da terorizmi güçlendirdiğine,
yüzde 72'si işkencenin "her ko-
şulda" yanlış olduğuna inanıyor.
Anket sonuçlarında, Bush'un
"Ekonomi iyiye gidiyor" savını ka-
bul edenlerin oranı yüzde 35'te ka-
lırken, geri kalanın yüzde 65'i Ker-
ry'nin "Orta sınıf eziliyor" savını
benimsiyor (Wall Street Journal
02/07).
'Reculer pour mieux sauter
1
Obeerver'ın eski editörü Wîll
Bush ve Thermidor
Hutton, ABD tarihinde ikinci kez
seçilmeyi becermiş bütün baş-
kanlann, kampanyanın bu aşama-
sında, çoktan anketlerde liderlik-
lerini kanıtlamış, seçilmeyi garan-
tilemiş olduklarına dikkat çekti
(Observer, 27/06). Halbuki, bir
CBS anketine göre Bush hâlâ yüz-
de 49'a yüzde 41 ile Kerry'nin ge-
risinden geliyor (New York Ti-
mes, 29/06). Bu yüzden, birçok
muhafazakâr yorumcu, giderek
Bush'un seçimleri kaybetme ola-
sıhğı üzerine yazmaya başladı. Ör-
neğin, muhafazakârlann önemli
yorumculanndan Peggy Noonen,
Bush'un seçimlerde göstereceği
performansla ilgili olarak endişe-
lenmeye başladığını belirtikten
sonra çok heyecanlı bir 2-3 yılın
arkasından, Amerikan halkının yo-
rulduğunu, belki de artık istikrar
ve normalleşme istedığinı yazıyor.
Noonen, Kerry'nin, Amerikan hal-
kının aklını,
ş
mallik" va-
adiyle çel-
mesinden
korkuyor
(Wall Street
Journal,
01/07). Hak-
sız da değil.
Çünkü.
Bush yöne-
timi, Fransız Devrimi'nde Thermi-
dor ayında gerçekleştiği için, adı-
nı bu aydan alan bir durumu yaşa-
ma tehlikesiyle karşı karşıya: Her
"devrimci/radikal" atılım enerjisi-
ni yitirmeye başlayınca, arkasın-
daki sınıf ve tabakalar, bir karşı
tepkiyle veya restorasyonla karşı-
laşmamak için, durmak, kazanım-
larını konsolide etmek isterler; ge-
rektiğinde yeni bir atılım başlata-
bilmek için... Fransızların dediği
gibi "Reculerpour mıeux sauter"
(Daha iyi atlamak için gerilemek).
Ama bu arada, radikal atılımı baş-
latarak statükonun taşlarını yerin-
den oynatanlann da "istikrar tan-
nsına" kurban edilmeleri gereke-
cektir, kamuoyunu tatmin etmek
için.
Daha Irak savaşı başlamadan,
ABD dış politika çevrelerinin Brze-
zinski, Baker, Eagelbrguer gibi
(AP)
önemli isimleri, giderek Council on
Foreıgn Relations, Institute For In-
temational and Strategic Studies,
Brooking Insitute gibi "think-
tank"\er\r\ önde gelen yazarları,
Mearsheimer, Michael Mann gi-
bi saygın uluslararası ilişkiler te-
orisyonlerı, Bush'un dış politikası-
nı, Israil-ABD ilişkiierini gittikçe
keskınleşen bir tonla eleştirmeye
başlamışlardı. Bu yıl yoğunlaşan
eleştirilerın sertliğinden, "bihleri-
nin" artık kesinlikle değişiklik, hat-
ta "neo-conlann" başını istediği
belli oldu. 11/9 soruşturmasından
az önce yayımlanan O'Neil'in,
Clarke'ın kitaplan, soruşturma sı-
rasında yayımlanan Woodward'in
kitabı, sonra Clinton'un bıyogra-
fisi, bir üst düzey CIA görevlisinin,
daha yayımlanmadan ortalığı
sarsmaya başlayan Imperial
Hubris başlıklı kitabı. nihayet Fu-
kuyama'nın, muhafazakâr "arma-
danın" amiral
gemisi The
National In-
terest'ın, ge-
çen hafta,
2004yazsayı-
sında "neo-
con'perspek-
tifi ve bundan
kaynaklanan
politikalan di-
dik didik ede-
rek "içeriden" eleştiren, gerçek-
likten tümüyle kopmakla suçlayan
denemesi, "radikal" atılıma son
vermek isteyenlerin elinin nerele-
re kadar ulaştığını gösterdi.
Gösteri toplumu
Ama uzmanların eleştiri ve ki-
taplanndan öte, "gösteri toplu-
munun" özeliklerine uygun oldu-
ğu için çok daha büyük etki yarat-
maya başlamış olan bir gelişme
söz konusu.
Modern kapitalist toplumlarda
yaşam, kendini muazzam bir imaj-
lar birikimi olarak sunar; artık bü-
tünsel bir "gösteri" haline gelmiş-
tir. Insanlar arası ilişkiler, bu imaj-
ların dolayımına bağımlı hale gel-
mişlerdir. Bu toplumda halka, ser-
maye ve devlet tarafından üretilen
imajlann, ezici medya söyleminin
dışında kendi gerçeklerini konu-
şabileceklen bağımsız bir alan kal-
maz. (Guy Debord, 1967)
Gerek egemenlik, gerekse mu-
halefet, genel olarak siyasi müca-
dele, artık bu "gösten toplumun"
imajlardünyasında, söylemlerden,
sloganlardan, savlardan daha çok
imajlara yüklenmiş mesajlarla sür-
dürülüyor. Bu alanı kontrol eden,
iktidan kontrol ediyor. Bu alanda
egemen söylemin istikrarını bo-
zan, buraya nüfuz eden muhale-
fet, siyasi egemenliğin istikrannı
bozuyor.
Bush yönetimi, işte bu alanda
da giderek inisiyatifl elden kaçır-
maya başladı. Orneğin Bush, se-
çim kampanyasına başlarken 11
Eylül'ün imajlarını kullanmak iste-
di, ancak toplumun sert bir tepki-
siyle karşılaştı.
Pentagon, savaşta ölen asker-
lerin tabutlannın resimlerini, daha
sonra da işkence resimlerini bas-
tırmaya çalıştı, ama "birileri" bu
resimleri "göstentopulumun"are-
nasına çıkarttılar. Bu arada, Mel
Gibson'un Tutku" filmi ABD-ls-
rail ilişkisini, tam da gösteri toplu-
muna uygun bir biçimde sorgula-
dı. Nihayet Michael Moore'un
"Fahrenhert 11/9" filmi, Bush yö-
netiminin konuşulmasını hiç iste-
mediği konulan, 11 Eylül'ün he-
men sonrasında Bush'un yaptık-
larına, Irak savaşından nemala-
nanlara, arkasındaki sınıf iiişkileri-
ne, Bush ailesinin Suudilerle bağ-
lanna ılişkin imajlaria "gösteri top-
lumuna" soktu. Film, vizyona gir-
diğinden bu yana ordu garnizon
kasabalarında bile kapalı gişe oy-
nadı, 6 milyondan fazla insan ta-
rafından izlendi.
Tüm bu eleştiriler, kamuoyu
yoklamalannın sonuçlan, Bush'un
seçimleri kaybetme olasılığını
güçlendiriyor. Toplumsal dinami-
ğin "mantığı" açısından da
Bush'un kaybetme olasılığı yük-
sek. Çünkü Bush, deyim yerindey-
se, hem "devrimin" hem de
"Thermidor"un başkanı olmak
gibi neredeyse olanaksız bir şeyi
amaçlıyor. Birleşmiş Milletler, NA-
TO toplantısı, Büyük Ortadoğu
Projesi, Gauntanamo tutsaklan gi-
bi alanlarda geri adım atarak, kon-
solidasyon çabalarına başladı
ama ilahlara kurban (Feith, Che-
ney ve Rumsfeld'i vb...) vermeye
yanaşmryor. Işi gerçekten çok zor.