02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
S;YFA CUMHURİYET 28 TEMMUZ 2004 ÇARŞAMBA HABERLER Mahkeme tarafindan oluşturulan heyet, kazaya ilişkin açıklamalan çürütecek bulgulara ulaştı BüirkişihükümetiyalaııladıMBaştara/ı 1. Sayfuda Raıorunu sonuçlanduma aşamasına gefen bılirlcişı heyeri. delillerde karart- rr.a olduğunu da ortaya koydu. Bilir- kış heyetir.de yer alan makine >-üksek mihendisi Levent Serhan, bu konuda şu rnlgileriverdi: "DeiiDerinkarartümasıgibibilinçsiz da>raruşlar. bu kazayı bizim anlama- mıa zorlaştncı nitetikte. Çunkü bu ka- zada eide edilecek bulgular. yeni kaza- lann yaşanmaması açısuıdan da çok önenılL Biz olay yerine geldiğimizde. lokomotifgötürülınüştii. Krincivagon rayiann üzerinde sürOJdemniş. Bu va- gonun lokomotif ile olan bağianüsını oksiasiteien takımı kullanılarak işçiler kesmiş. Nereye götürüldüğiinü bilmi- yonız. 5. vagonu da Mekece İstasyo- nıTna görürmüşler. Yol kenannda- Id. kınlaıı 3 adet eiektrik hattmı taşıyan beton direği değiştirmişler. Yaklaşık 150-200 metre arası demirvolu ravlan 'Eleşûrüer siyasirant amaçlı' ve traversleri sökülerek yenüeri yapü- nıış. Kaza\ı açıklamamızı sağlayacak deiil nitdiğindeki ipucu sayüan tren- den kopan mekanik parçalaryerlerin- de bırakılmak yerine bir kenera toplan- mış. Trenin hızseyrini gösteren karaku- tu da sa\ cılık gelmeden alınnuş. Bu cid- di bir hatadır. Direkler götürülmeme- ü\di Dıreğin düştüğüyerdekalması, di- rek üzerinde yapılan ölçümlerden. bu- na çarpan trenin u\guladığı kuvveti yani hızı hesaplayabilirdik Biz, eümiz- ANKARA (Cumhurhet Bürosu) - Başbakan Tayyç Erdoğan, Ulusa Sesleniş'i hızlandınlmış tren faciasına ayırdı. Projeyi savunmaya devam eden Erdoğan, uz- manlann görüşlerine dayanarak, gerekli altyapı çahş- malannı yaptıklarını savlarken, demiryollanna yönelik çahşmalann süreceğini açıkladı. Erdoğan, trafik kaza- lannı önleyebilmek için demiryollannı bir alternatif olarak ön plana çıkardıklannı vurguladı. Bu nedenle demiryollanndaki rehabilitasyon çalışmalannın bun- dan sonra da süreceğini anlatan Erdoğan, "Bu trajik hadiseyi siyasi bir rant amacıyta kuflanmak. hiçbir şe- kilde izah edilnıesi nıümkün olmayan çirkin bir hadise- dir" dedi. Erdoğan, tarafsız teknik ekıplerin olayın ne- denini araştırdıklannı ve çok yakında "gerçeğin ve ger- çek sorumlulann yetkili ağıziardan ögrenileceğini" be- lirtti. Ulaştırma Bakanı'nın istifa etmeyeceğini ortaya koyan Erdoğan. "gerçek sorumlular" sözüyle sorum- lulann kendileri dışmda olduğu mesajını verdi. de olmayan deülleri mahkeme kana- byiaistetiyoruz, İş makineleıi ra\1ar üze- rinde çalışarak kaza anuıda oluşan ya- pıvı bo/muş. Bu makineler raylann arasını açtı ya da sıktşünu." Kazanın ardından bılirkişi heyetinin ulaştığı ılk bulgular şöyle: •Yoldan çıkan ilk vagon değıl. Ka- zada öncefrendıngıli kopan ıkincı va- gon raydan çıkmış. Bulunanfrenpar- çalan, fren problemıne ışaret edıyor. • Kaza, Istanbul-Ankara güzergâhı- nın 183. kilometre 200. mefresınde gerçekleşmiş. • Kazanın birincil nederunin hız aşı- mından kaynaklandığını gösteren me- kanık tablo görünmüyor. • Raylarda bazı hatalar var. Kaza nedeniyle vagonun fren sistemi zarar görmüş olabıleceği gibi. tamamen din- gilde oluşan sorundan dolayı da kaza meydana gelmiş olabilır. • Hız değişimırun olacağı noktayı açık biçimde makiniste bildirecek ta- belalar yok. Tabela yerine direkler üze- rine yazılmış siyah rakamlar var Bu ra- kamlar kilometre ve direk sayısını be- lirtıyor. Makınist direkler arasında 25 metre olduğunu bilıyor. Bunu direk sayısıyla çarparak mesafenın ne oldu- ğunu hesaplamaya çalışıyor. Böyle bir yöntem, yöntem bile olamaz. • Projede tasanm sorunlan göriinü- yor. Makınıstın kendısine venlen hız cetvelını nasıl okuyacağı da makinis- tin tecrübesıne bırakılmış CHP, TBMM' Yî TOPLAYACAK İlk gensoru Yıldınm içinverilecek S~^ HP Merkez Yürütme Kurulunun K.J dünkü toplantısında, 'hızlandırılmış katliam'la ilgili Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırmayı ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldınm hakkında gensoru vermeyi kararlaştırdı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP, "hız- landınlmış katham'"la ilgili TBMM'nin olağanüs- tü toplantıya çağnlmasını ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldınm hakkında gensoru verilmesini ka- rarlaştırdı. CHP, 22. Yasama Dönemi'nde genso- ruyu ilk kez Yıldınm için kullanacak. CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) dünkü toplantısmda. hızlandınlmış tren kazasını değer- lendırdı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Eşref Er- dem, kazanın. "biüme mej dan okuyanlann so- rumluluğunda olduğunu" söyledi. Erdem, "Biz bugüne kadar bekledik, iktidar gereğini yapsuı di- ye, anıa bir şey yapmadılar. Bir genel müdür yar- duncısı işi ADah'a havale ediyor, partizan kadro- laşma ortada" dedi. Erdem. Eskışehır-İstanbul arasının zor bir hat ve geometrisinin bozuk oldu- ğunu vurgulayarak şunln söyiedi: "Altyapı hazır- lanmadan hızlandırılmış tren sefere kondu. Iitera- türde böyle hızlandırılmış diye bir kavram yok. Di- ğer trenler bekletiliyor, adı hızlandınlnıış tren olu- yor. Bu bilime meydan okumaknr." CHPnın olağanüstü toplantı ıstemıyle 110 mıl- lervekilinin ımzasıyla TBMM Başkanlığı'na baş- \-urmasi gerekiyor. TBMM Başkanlığı 7 gün içm- de bu istemı yerine getirmek zorunda. Ancak ge- nel kurul toplantı yeter sayısı olan 184 mılletveki- linin katılımıyla toplanabildiği ıçın 171 milletve- kili olan CHP'nin, partisi dışından 13 milletveki- lini genel kurula getirmesi gerekiyor. CHP Gnıp Başkanvekilı HaJuk Koç dün parla- mentoda düzenlediği basm toplantısında, "iktida- nn ülkeyi dar, ehnyetsiz, cahfl bir kadrolaşmanuı cenderesine soktuğunu'" ıfade etti. Koç, "Bu uy- gulamalara karşı sadece CHP'nin degil, geniş ke- simlerin duyarhlık göstermesi ve olanlan sorgub- ması gerekir'' dedi. CHP'lı Atüla Kart ıse Başba- kan Tajyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle ver- diği soru önergesinde. "olayda 'ağrr hizmet kusu- ru' ihlalini aşan ve en hafif dejimle 'bilinçli taksir' kavramı içinde düşünülmesi gereken 'cezai ve hu- kuki sorumluluk' hali doğduğunu" vurguladı. CHP milletvekili, sorumlulann yargı önüne çıkmayı kabul etmeleri gerektiğini söyiedi OktemUen zincirli protesto tstanbul Barosu Bilirkişi Hcycti için, kaza bölgesinde önceld gün yenklen kanrt toplandL (AA ı ÖLENLERİN SAYISI 38'E YÜKSELDİ SAKARYA (Cumhumet) - Sakarya'nın Pamuko\a ilçesinde meydana gelen tren faciasında yaralanan ve ToyotaSA İlk Yardım Hastanesi'nde yoğun bakıma alınan Serap Sanköse (19), tüm çabalara karşın kurtanlamadı. Sanköse'nin de yaşamını yitirmesiyle kazada ölenlerin sayısı 38'e ulaştı. Sanköse'nin cenazesı, yalanlan taraftndan dün sabah aluıarak memleketi olan Eskişehir'e götürüldü. Sakarya Devlet Hastanesi'nde tedavisi süren Mehmet Aydm'ın (59) sağlık durumunun iyiye gittiği öğrenildi. Pamukova'da meydana gelen faciayla ilgili tepkiler dinmek bilmiyor. Hür Ulaşım-Sen Ulaştırma Bakanı Yıldınm ve TCDD Genel Müdürü hakkında 'görevi ihmal' iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Haber Merkezi- Sakaıya'da meydana gelen hızlı tren faciasında sorumlularm yargılanması için suç duvıırusunda bulunulurken CHP millet- vekili Enver Öktem de kendisinı raya zıncırle- yerek hükümeti protesto ettı. Pamukovada 38 kışinın ölümüyle sonuçlanan tren faciasmda hükümete yönelik tepkiler sürü- yor. CHP îzmır Millenekili Enver Oktem. hızlı tren kazasını, kendisini raylara zincirleyerek protesto etti. Tren kazasının fotoğrafının basılı olduğu \e "Masumlar degilsuçlular derhalyar- gılansuı" yazılı tişörtü ile Ankara Gan'na gelen Oktem, kendisini 1 No'lu perondaki raylara zin- cirledi. Öktem, raylann üzerinde yaptığı açıkla- mada, hükümetin kazayı örtbas etmeye \ e basit bir olay gibi sunmaya çahştığını beluierek, ey- lemini, halkın duyarlılığını sürdürmek, asıl so- rumlulann yargı önüne çıkanlmasını sağlamak için gerçekleştirdiğini söyiedi. Hükümeti ve Ulaştrrma Bakanı'nı bir an önce ıstifaya çağıran Öktem, sorumlulann yargı önüne çıkmayı kabul etmeleri gerektığini dile getırdi. Hür Ulaşım-sen'den suç duyurusu Hür Ulaşım-Sen ıse kazayla ılgılı olarak Ulaş- tuma Bakanı Binali Yıknnm ve 15 TCDD yöne- tıcisı hakkmda .Ajıkara Cumhunyet Başsa\ cılı- ğı'na suç duyurusunda bulundu. Sendıka Genel Başkanı Sıdık Akso>' \ e üyeler tarafindan Müra- caat Sa\cıhğı'na ıletılen dilekçede, Yıldınm. TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman ve diğer yöneticiler hakkmda "görevi ihmal*' suçun- dan yasal işlem yapılması istendi. însan Haklan Derneği Genel Başkan Yardımcısı Eren Keskin. Bakan Yıldınm ve Karaman hakkında savcıhğa suç duyurusunda bulundu. DYP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan. "Her icraatı şaibeh' bu ik- tidaruı duble yoOan da incelenmeh*' dedi. Adan. Facianın faturasını bırkaç memura keserek kapatmanrn mümkün olmayacağını behrtti. Mül- kıyeliler Bırliği Yönetim Kurulu'ndan yapılan açıklamada, "De\Tİlen. ,\KP'nin kamu işlet- meeiliği ve kamu yönetimi anlavTşıdjr" denıldi. Tüketicileri Koruma Derneği Genel Başkanı Necati Yentürk de Ulaştınna Bakanı başta olmak üzere sorumlulan istıfaya çağırdı. Bir konferans ve bir tren kazası: Suçlu(lar) kim? Gelişmiş ülkelerin hepsinde diplomalı ulaştırma eğitimi var. Türkiye'de? Yok. Yunanistan'da 400'ü aşkın üyeli Helen Ulaştırma Mühendisleri Odası var. Türkiye'de? Yok. Dünyanın gelişmiş ülkelerinir» hepsinde ulusal ulaştırma enstitüleri / kurumları var. Türkiye'de? Yok. Dr.YücelCANDEMtR* Temmuz ayırun başında (4-8 Temmuz 2004) Istanbul'da uluslararası bir konfe- rans (10. Dünya Ulaştırma Araştırma Kon- feransı, World Conference on Transport Research, WCTR) toplandı. Geçen gün de. yalnız bu ülke insanlannı değil, dünyayı bizimle paylaşan başkalannı da sarsan, uluslararası yankılı birtren kazası oldu ve 37 suçsuz insanımız yaşamını yitirdi. So- nunda, şimdilik. treni götüren iki maki- nist tutuklandı. Bu iki olay bende geçmişteki iki başka olavi çağnştırdı: 1- 9 Ocak 1979'da An- kara'da bir tren kazası oldu ve trenin ma- kinistleri tutuklandı. Ama, sonra, kaza ne- deninin aşınmış ve yenilenmemiş raylar olduğu ortaya çıktı. 2-17 Ağustos 1999'da Doğu Marmara'da bir deprem oldu ve binlerce insanımız öldü. Sonrasındaki bir toplantıda, canı yanan insanlanmızdan birinin o toplantıya katılan bir bilim ada- mına yönelik "Bizi bu depremle DgiB ola- rak neden uyarmadınız" suçlamasına. "Bir yılönce burada (İznıifte) \apdan bir toplannda biz bir depremin gelmekte ol- duğu konusunda u>anda bulunmuşnık Ama, o toplanüya 4-5 kişı kanhmşü. O za- man akhmz neredejdi?'' yanıtı verilince. halkın, televole kültürünün etkinliklerine bilimsel etkinliklerden daha çok önem verdıği bir kez daha ortaya çıkmıştı. Kaza geliyorum dedi 1979,1999 ve 2004. Sizce değişen ne- dir° Ben böyle bir soruya "Hiçbirşey" ya- nıtını verirdim. Tren kazası olup da üısan- lar ölünce, toplum bundan etkileniyor. Kazanın kazalann bilim tarafindan açık- lanır nedenleri vardır ve bu olayda oldu- ğu gibi, bilim insanlan kazanın gelmek- te olduğunu önceden söylemişlerdir. Şimdi. bu kaza (kaza mı, kıyım mı tar- tışılır) olupbitene kadar ve sonrasında top- lumun ne tavır aldığına bir bakalım. Ön- cesindeki tavır ile 1999 depremı öncesin- dekı tavır arasında bire bir benzerlik var. Sonrasında da durum a\Tiı olacak. Yani, bu olay da zamanla unutulacak ve yeni- si yenileri beklenecek. yeniden ortalığın gürülrüye boğulması için. Gerçekten de bugün olup biten tam da bu. Toplum ola- rak savaş baltalanmızı biledik ve "buldu- ğumuz" suçlulann çevresinde savaş çığ- lıklan atarak dönüyoruz: "Asmak lazun kesmek laznn_." Kaza da, kazaya neden olanlar da belirlendı bile. Bu iş de bitti böy- lece. Soruyorum. BütünTürktoplumuna soruyorum. Sokaktaki insana. büim insa- nına, bürokrata. gazeteciye, yazara-düşü- nüre, politikacıya, herkese soruyorum. Türkiye'nin ulaştırma sorunlan gün- deminde. kazalar kaza olduğuzaman \ar. Bu kazalann üzerinde oluştuğu alrvapı yalnızca raylar mı, karayollan rnı? Yok- sa, başka etkenler de var mı? Örneğin, nüfusu 70 milyona yaklaşan ve durmadan da artan bir ülkenin ulusal ve uluslarara- sı ulaştırma politikalannı ne türden bir altyapı hazırlar? Bu altyapıda hangi araş- tırma kurumlan, araştırma merkezleri N'ar- dır da bunlar o politikalan hazırlamakla yükümlü (ve resıni olarak sorumlu) ku- rumlara lojistık destek sağlamaktadırlar? Bu kurumlarda göre\r yapanlann (ulaş- tırmacı olarak) mesleki formasyonlan \ e bu formasyona dayalı meslek deneyimle- ri nedir? Yani, Türkiye Cumhuriyeti'nde makro ve mikro ulaşım planlanm hazır- layacak ve uygulamaya yeterli mesleki formasyon için gerekli eğitim alrvapısı var mıdır? Örneğin. Yunanistan'da 4 üni- versitede eğitimi (ve diploması) verilen ulaştırma mühendisliği gibi bir mesleğin ürünlerirun oluşturduğu 400"ü aşkın üye- li (5 yıl öncesinin rakamlanru veriv orum) Yunan Ulaştırma Mühendisleri Odası'na (Hellenic Institute of Transport Engıeers) eş düşecek bir kuruluş Türkiye"de var mı- dır? Yoksa, Türkiye'dekı üniversiteler bu konuda ne yapmaktadırlar 0 Böyle bir şey (Allah'a şükür!) hiç söz konusu değilse, ne yapılması gerekir, hiç düşündünüz mü? Ya da; şimdi düşünür müsünüz? * îK'Emekli İktisat Profesörii. WCTR 2004 îstanbul Konferans Başkanı SÜRECEK AVRUPA'DAN GURAY OZ 'Demokrasr Yanılgıları Üzerine Demokrasi ile kapitalizm arasında tarihsel olarak ku- rabıldiğimiz"olumlu" ilişki, uzuncabirsüredir, büyük ölçüde olumsuz bir ilışkiye dönüştü. Tekeller kârlan- nı arttırdıklan, egemenliklerini küreselleştirdikleri oran- da, devletin demokrasi ile ilişkisini de en aza indirme çabasına hız verdiler. Uluslararası terörün kendilerine bu olanağı sundu- ğu kanısındadırlar ve günümüzde demokrasi, eskisin- den daha fazla ikiyüzlüdür. Şimdi demokrasi, dış di- namiklerin olumlu, olumsuz etkisi biryana, herzaman- dan daha fazla, işçilerin, sömürülen sınıf ve katman- ların, aydınların aktif çabasıyla korunabilir; ufkunu açacak tek hedef olan aşma hedefıne daha fazla bağ- lı kalınarak geliştirilebilir. Bu nedenle de ikıyüzlülüğün sürekli ve ısrarla ortaya çıkarılması, sahtekârlığın ara- lıksız deşifre edilmesi her zamandan daha fazla ge- reklidir. Üstelik de olanaklıdır. • • • Bu türden bir denemeyi zamanımızın "güçlü" em- peryalisti ABD ömeğınde yapmakta yarar var. ABD ya da Avrupa örnekleri, genel durum hakkında, bizim gibi ülkelerdeki demokrasilerin eleştirisinden daha fazla fikir verebilir. Çünkü ABD, "çağımızm en de- mokratik ülkesi" olma yalanını elindeki medyatik olanaklarla, Hollyvvood egemenliğiyle, elektronik ve ideolojik "bilgi" akışı ile sürdürebilmekte, Avrupa ise ABD karşısında daha demokratik bir bırlik olduğu ha- vasını, sahtekârlığı sıntan yeni anayasasına rağmen atabilmektedir. Bu haftaki örneğimiz ABD'den olsun. • • • Afro-Amerikan, Latin Amerika ya da Asya kökenli ve Kızılderili gazetecılerin Amerikan medyasında ça- lışma olanaklarının oldukça kısıtlı olduğu anlaşıldı. Çok taze iki araştırma, gazetelerin haber merkezle- rinde çalışan renkli gazetecilerin oranının yüzde 12.9'da kaldığını gösterdi. American Society of News Edi- tors (ASNE) ve Radio and Television News Direk- tors Asosiation (RTNDA) adlı kuruluşların geçen hafta açıkladıkları araştırmalar, gazetecilikte renkfar- kının çok önemli bir ayrımcılık nedeni olduğunu ka- nıtladı. Araştırma sonuçlarının açıklanmasından son- ra, beyaz olmayan gazetecilerin örgütü Journalist of Colour Inc. 4-8 Ağustos tarihlerinde 6000 gazeteci- nin katılacağı bir ulusal konferans düzenleyerek ko- nuyu ele almaya karar verdı. Araştırmalann en ılginç noktasını ise televizyon ve radyolarda çalışan etnık kökenli gazetecilerin oran- lannın her yıl biraz daha azalması oluşturuyor. Tarihlere özellikle dikkat etmekte yarar var. Televizyonlarda 2001 'de yüzde 21.1 olan etnik kö- kenli gazeteci sayısı, 2003 yılında 16.7'ye, radyolar- da ise 10.7'den 6.5'e düşüyor. Amerikan demokrasisinin bu duruma "demokra- tik" bir cevabı elbette vardır. "Serbest rekabet or- tamında yetenekli olanlara tüm kapılar açık" di- yebiliıier. Ama 11 Eylül'den sonra acele kurulan ve hız- la örgütlenen, yasak üstüne yasak getıren, sınır ka- pılannda insanlan derilerınin altına kadar kontrol eden, en ufak kuşkuda, yargı sonradan gelmek üzere insan- lan hücreleretıkan ve işkenceyi yasalaştıran Yurdu Sa- vunma Bakanlığı, bütün o derin "savunma" meka- nizmalannı yeterli görmedi, çok daha etkin ve eski de- yirnle "zecri" önlemler aldı. Ünlü "Medenryetier Çabşması" tezınin sahibi Sa- muel Huntington ıse ABD'nin tarıhi misyonunu ye- rine getirebilmesi için içeride de huzur içinde olması gerektiğini ve tehlikenin beyaz olmayan Amerikalılar- dan kaynaklandığını özlü bir şekilde ifade eden yeni tezini ortaya sürdü. Bütün bunlar Amerikan demok- rasisinin geldiği noktayı açıklamaya yeter sanınm. Avrupa ise yeni yeni kendine geliyori Alman içişle- ri Bakanı Otto Schily, Almanya'da yaşayan ve potan- siyel suçlu sayılan Müslüman göçmenlere karşı önlem- leri arttmrken yeni gelecek göçmenleri durdurabilmek için de Kuzey Afrika'da bir topiama merkezi (kampı da diyebilirsiniz) kurulmasını önerebıldi. AB Anayasası ıse Avrupa'da ekonomık, sosyal ve siyasal rejim de- ğişiklikliği istemlerine kapıyı kapatan maddeleri oybir- liği ile onaylayalı daha birkaç hafta kadar oldu. • • • ikiyüzlülük galiba daha fazla gizli kalamayacak. Demokrasi masalının galiba sonu geldi. Bundan sonraki gelışmeler, demokrasi teorilerinde de aslında çok eski olan bir yeni bakışın yeniden gün- deme gelmesine yol açmalıdır. Demokratik kazanımlar ancak demokrasıyi aşma hedefine kilitlenmiş ısrarlı çabalarla korunabilir ve ge- liştirebilir. e-posta: [email protected] Erel: Kurula katdınm İstanbul Haber Senisi - Yıldız Teknik Cruversıtesı (YTÜ) Ulaştırma Anabılim Dalı Öğretım Üye- si Prof. Dr. Aydın Erel, Sakarya'daki tren kaza- sıyla ilgili ınceleme yapmak üzere oluşturula- cak bağımsız kurula, üniversiteye resmi bir tek- lif gelmesi durumunda katılacağını açıkladı. Prof. Erel, düzenlediği basın toplantısında. hız- landınlmış tren projesüıe değil. bugünkü koşul- larda sefere konulmasına muhalefet ettiğinı söyiedi. Prof. Erel, kazada makinisitlerin suç- landığının anımsatılması üzerine de şunlan söyiedi: "Bu olayın 4 nedeni olabilir. Yoldaki, ta- şıttaki bozukluk, taşıda yol arasındaki uyum- suzluk ve işletme yani taşıtuı hareket etmilmesi, hız, ani frenleme olabilir. Olayı araştırmadan 'Makinistler suçludur. suçsuzdur' dKemem." Prof. Erel. Istanbul'daki metrolarda "şu an için kaza ihrjmali bulunmadığını" söyiedi. MaMnistfaciayı önledi ZAGREB (AA) - Hırvatıstan'da dün ilk seferini ya- pan hızlı tren, makinistin raylara konan demir çubuğu son anda fark etmesıyle faciayı bl payı atlattı. Edinilen bilgiye göre 24 yaşındakı GJ., daha önce bileti olmadığı gerekçesiyle başka bir trenden atılmasının intikamını almak için de- miryoluna 5 metrelik bir demir çubuk koydu. Zagreb-Split seferini yapan trenin makinisti, raylann üzerindeki demir çubuğu görür görmez frene basınca tren demir çubuğa daha düşük bir hızla çarparak raydan çıkmadı. Demiryolu yet- kilileri, trenin saatte 160 kılometrelik tam hızıy- la demir çubuğa çarpması halinde, raydan çıka- bileceğini kaydettiler. Kazada kimse yaralan- mazken volcular baska trenle vola devam etti
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear