02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyef SPOR 5 Mert Korkmaz, Türk futbolunda pek popüler olmamasına karşın istikrarlı çizgisini sürdürüyor San-Kırmızı'yaadananyaşam t: Mert, ağabeyi Bülent Korkmaz'la farklı takımlarda ancak aynı renklerde kaptanlık pazubandını taşıyor. VEYSEL BALKAYA ürk Futbolunun iki kardeş kaptanından küçük olanı, Mert Korkmaz. San ve kırmıaya adan- mış bır hayat. Galatasaray'da- ki başarılı yıllar ve şu an doğ- duğu kentinin takımı Malat- yaspor'un kaptanlığı. Bülent ve Mert Kork- maz kardeşler futbolda en- dergörülen özelliklere sahipler. Ikisi de aynı ligde farklı takımda, eş renkteki formalarda pazubant taşıyorlar. Oyna- dıkları mevkiler bile ortak. Son yıllarda Malatyaspor'da ba- şanyla sürdürdüğü futboluyla, yaşı iler- lemesine karşın sırtına geçirdiği 44 nu- maralı formayla ağabeyi gibi her maçı- na profesyonellik dersi vermek için çı- k/yor. Süper Lig'e terfi ettiği sezon ne- nedeyse küme düşecek Malatyaspor'un buralara gelmesinde büyük paya sahıp olan Mert Korkmaz, UEFA'ya katılma- larının çok önemli bir olay olduğu dile getiriyor. Mert, takımın geldiği noktay- la ilgili olarak şunlan söylüyor: "Süper Ug'dekiilksezonumuzdaneredeysekü- me düşecektik. Ancakyapılan transfer- ler ve takımın birbirine inanmasıyla üst sıralara tırmandık. Aldığımız galibiyet- lerbizim kendimize inanmamızı sağla- dı. UEFA'ya kadargötürdü. Ancak tec- rübesizliknedeniyle erken veda ettik." Mert, Aykut Kocaman ın takımın başına gelmesiyle çok daha büyük ba- şarılara imza atacaklarına inanıyor. Ko- caman'ın kendini kanıtlamış bir isim ol- duğunu, bunun takıma çok önemli kat- kılannın olacağını belirtiyor. Mert Korkmaz, Malatyaspor'da- kı en deneyimli isimlerin başında geliyor. Takımında defansın sigortası olmasının yanında yaşı itibari ile de ta- kımın ağabeyi konumunda. Ağabey Korkmaz'a gelince. Mert bir zamanlar aynı formayı paylaştığı Bü- lent Korkmaz'ın, Türk futbolcusuna bü- yük katkısı olduğunu söylüyor. Çün- kü ilerlemış yaşına karşın sa- hada aslanlar gibi müca- dele etmesinin diğer oyunculara da cesa- ret verdiğinı kaydedi- yon "Ağabeyim çok iyi biridir. Türk fut- bolunda insan 30 yaşına geldi mi ar- tık oynayamaz de- nilirdi. O, bunu de- ğiştirdi. Bu görüşe meydan okuyarak sahanın en genç isimlerigibimücade- le etti. Ağabeyimin ve onun gibi bır kaç ismin sayesinde bizım de önü- müz açılmış oldu." Son bir kaç sezon- duroynanan Galatasaray ve Malatyaspor maçla- rında ilginç görün- tüler ortaya çı- kıyor. İki kar- deş ay- nı renk formalarda ancak farklı takımlar- da pazubantlanyla top kale seçıyor. An- cak oynadıkları yerler nedeniyle pek de fazla karşı karşıya gelemiyoriar. Saha- nın birtarafında Mert, diğertarafında Bü- lent. Bu durum karşısın- da baba Osman Korkmaz'a daoğullany- la gurur duymak düşüyor. Iş- teikicocuğu , için söyledik- leri: "Galatasa- rayile ulusalta- kımlann forma- sınıgiymiş ve oy- nadıklan takımla- nn kaptanlığını ya- pan futbolculann ba- bası olmakgururlann ve mutluluklann enbû- yüğü olsa gerek. Böy- İesine başanlı ve isimle- ri ile özdeşleşmiş iki fut- bolcu ev/adın babası olmak elbette her zaman heryerde avantaj. Övgü dolu cümleler, sizlerin hay- ranlannızın sevgi dolu davranış ve ilgi- leri, yine sizlerin başanlan ile sevinen gururlanan akraba ve yakınlanmızın candan tebrikleri beni ve eşımi mutlu eden güzellikler. Ancak zorluklan da yok değil. Mesela karşılaştığım yaşlı genç, çocuk, bayan erkek aynmı olmaksızın sizin imzalı fotoğrafınızı benden isti- . ^ yoriar. Yakın dostlanm maç- ^ ^ ' **^fc. lara bilet istiyor. Forma r ^ % isteyenlenn haddi he- \ f B* sabıyok.. * Mert için de Ma- latyalı dostlanm Ma- latyaspor forması, bi- leti için aynı talepler- de bulunuyorlar. Işte bu taleplerikarşılaya- mamak ve ınsanlann hakkımda farklı dü- şünceler taşıyabi- leceklerını hisset- mek beni çok üzüyor ama ya- pacak bir şey yok.. Bilmiyor- larkibenmaç bileti için oğ- luma ulaşa- madım ve Arif'fen al- dım... Yani avantajları ve gururu büyük ol- duğu kadar yaşa- nan sıkıntılar ve üzün- tüler de var." (*) (') Osman Kork- maz'ın görüşleri www.bu- lentkorkmaz.cokm.tr'den alınmıştır. Yanlışlarıyla, doğrularıyla, yaptıklarıyla ve yapamadıklarıyla 'Haluk Abi' dönemi sona erdi Türkfutbolundan bir Ulusoygeçti Baştarafı 1. sayfada. patiyi söylemlenne ve yaptınmlanna kanş- tınnca, gücü 25 milyonluk bircamianın gü- cüne karşı koymaya yetmedi. Aslında ne de güzel başlamıştı her şey Haluk Ulusoy'la. Büyük bır kaos orta- Tiındadevraldığı türk futbolunu yenıden ya- oılandırma yolunda bnemlı ıcraatlar sergi- ııyordu. Havuz sistemı ışler hale getirilir- ken, sponsorlann ilgisi artıyor, altyapı ve tesisleşme yolunda önemli adımlaratılıyor- du. Spor yazan Şansal Büyüka bu konu- da bir yazısında Ulusoy'a bakınız nasıl öv- güde bulunuyor: "Ulusoy'un isterse 50 vhü günahı olsun, öyle bırsevabı varkibu 50 türiügünahını silersüpürür. Havuza su- ann, paralann değil, tozun dumanın dol- 1uğu, tehdidin, baskının, gözdağının kol jezdiğibirortamda, üstelik Türkiye'de hü- ümetleri getirip hükümetleri götüren bir .ruba karşı aslanlargibi karşı durmak, di- vnmek herbabayiğidin harcı değil." tevuz zaferi Havuz sistemini hukuksal bir zemine #urtmayı başarması, ikınci ve üçüncü lig jlüplerinin desteklenmesi, büyük firma- irla sponsorluk anlaşmalan ımzalanması, Jmanya'daAvrupaBolgeTemsilciliğiaçıl- lası, altyapıyı oluşturan ulusal genç ta- mlara önem verilmesı, futbolculann sos- îl güvenliğinin sağlanması, uluslararası şkilerdeki başanlı çalışmalar ve etkin lobı aliyetlen, Ulusoy federasyonunun kayda îğer diğer artılan arasındaydı. Böylesine olumlu sonuçlara imza at- ış birbaşkan ve federasyona bugün 'ye- r ' denılen noktada, özerkliği zedeleyici surlann ortada kol gezmeye başlaması phesız bir takım kuşkulan ortaya çıkan- r. MHK konusundaki başansızlığı, hem- iricilıği, aynmcılığı, özellikJeson dönem- büyük ölçüde yitirdiğı tarafsızlığı, maf- ı^a olan ilişkilen, tıkanan yan kurullany- başansfzl/ğıyla da şu anki oluşumun nan da tabıi ki Haluk Ulusoy. Ve o artık tarih oldu. Işin en ilginç ya- adı bir dönem yönetımınde görev yap- G.Saray'la özdeşleşen Haluk Ulusoy'a srayak hançeri son saplayanlardan bi- ı kendi kulübü olmasıydı. Sezar'ın ölü- ie benzedi. Herkes birhançervurdu. Ne dim; Brütüs'ler her devirde var ve ga- her zaman var olacak. Delege kimi neden seçiyor? Ulusoy yedi yıl boyunca federasyon başkanlığı yaparken eleştirilerin odağındaydı. ÇETİN SUSAN i bir başbaka- nın - örneğın Tapu Kadastro Genel Müdürü olmak için uğraş ver- mesinın gerekçesı ne olabilir? Eskı başbakan bu "tenzil-irüt- be" merakını, içındeki "kadast- ro sevgisiyle" açıklamaktan öte bırşeydesöylemfyorsa, "Buiş- te bir gahplik var" demez mi, "çapanoğlu" aramaz mı insan- lar?.. İki yıl önce eski Galata- sarayBaşkanı AlpYalman'nın, eski yönetıcisi Özhan Canay- dın'ın başkanlığında yöneticı- lik yapması gibi ifadesi bile güç bir eylemi gerçekleştirmesiyle gündeme gelen tenzıl-i rütbe yani "dereceindirme" merakı, futbol federasyonu seçimlerin- de de karşımıza çıktı. Federasyonun eski baş- kanlanndan Kemal Ulusu, MHKbaşkanlığına adaya olur- ken eskı devlet bakanlanndan Mehmet AJi Yılmaz da fede- rasyon başkanlığına adaydı. İl- ginç!.. Merak) kışkjrtan bu aday- (ıklann aftında, ülkenin bir nu- maralı sosyal aksıyonunun sağ- layacağı bıreysel avantajlan yok sayarak, salt kadastro pardon futbol sevgisı mi aranmalı?.. Ertelenen federasyon se- çimlen öncesinde, "Şaıbeleri, kiriilıkleriortadan kaldırmakiçin adayolabileceğimi açıkladım. Sankian kovanına çomaksok- tuk. Işbiriikçi bir çeteyle karşı karşıya kaldık" diyen Mehmet Ali Yılmaz'ın o günkü rakibi Ha- luk Ulusoy'du ve onun döne- mi içinsoytenıyordu bunlar. Oy- satam 26 gün sonra, artık aday olmayan Haluk Ulusoy'un açık desteğıyle girdiği seçimdeki konuşmasında, "Haluk Ulu- soy'unadayiıktan çekilirken et- tiğımanalılaflarnedeniyleaday oldum" dıyebiliyordu. "Şaıbe, kirlilik, çete'nın adını bile anmı- yordu. "Pes" yani!.. Peki ney- di bu insanlann ölçeği? Seçımin kaybedenın üze- rindebu kadardurmamızın ne- deni, bır "Türkıye gerçeğini" vurgulamaktı. Bu gerçeğın di- ğer yansını ıse "kazanan" ta- mamlıyordu. Seçim kazanan, üsteliktek başına kazanan tum 3. dünyalılann yaptığı gıbı, AKP de "Ülkenin mülkiyetini elde etmiş" gibi hıssettiğınden olsa gerek, şemsiyesinin dışında tek bir alan ya da kurumun kalma- ması gerektiğı bilıncıyle dav- ranmakta. Doğaldırki futbol bu a/anlann başta gelenlerinden. Yaygın kanaat Levent Bıçak- çı'nın, AKP'ye yakınlığı da bu- nu doğrular nitelikte. Bu oluşu- mun getireceği gelişmeleri gö- receğiz. Öteyandan Levent Bı- çakçı, hukukçu kimliğıytegüven veriyor. Basıt bir şekil şartı gibi görünse de kongre süresınce boynunda taşıdığı tanıtım kar- tı bile hakkında referanstır. Dik durabılen hukuk adamları, bu ülkenin şansı oldu herdönem- de, tıpkı Sayın Cumhurbaşka- nı gibi. Dileriz Bıçakcı da bu zincirin bir halkası olur. "Vanm yoğum, hayatım futbol" diyerek 7 yıllık başkan- lığını noktalayan Haluk Ulu- soy'un ışı, bu sözlerine bakılır- sa zor görünüyor. Bir ay önce "koltuğuyla" arasına giren hu- kuki karan aldıranlan, "ağızla- nnı burunlannı kırsınlar!" dıye hedefgöstermekten çekinme- yen eski başkan, kottuğundayıl- lanan herkes gibi kırgın, buruk ve "Bensizliği göreceksiniz" dercesine bırtavırla gittı. Ancak unutmamalı ki bu ulus "Süley- man Demirei'sizyaşamı" bile başanyor... Sanayi Toplumunda Rekreasyon Sanayileşen toplumda artan boş zamanın nasıl değerlendirile- ceği önem kazanmaktadır. Sana- yileşmenin yaşamın diğer alanları- na örgütlenmeyı' getirdiği gibi bu ala- na da örgütlülüğü getirmesi kaçı- nılmazolmuştur. Sanayi toplumun- da birey, zayıflayan toplumsal bağ- ları nedeniyle yalnızlığa düşerken bir yandan da yabancılaşma duru- munagelmiştir. Herşeyin metalleş- tiği ve otomasyonun alabildiğine geliştiği bir dünyada kışınin yaban- cılaşması kaçınılmazdır. Ancak bu durum toplum için birey sorumlu- luğunu ortadan kaldırmaz. Toplu- mun birey için öngöreceğı hizmet- lerden birisi olan boş zamanın de- ğerlendirilmesi ya da rekreasyon, bireyi yalnızlaşma ve yabancılaş- ma ruhsal dengesizliğinden kurta- racaktır. Bireyin kendisi olabilmesi boş zaman dilimınde kendi duygusal yönünü geliştirmesi, rekreasyona özgürce katılımı onun kişilik gelişi- mini iyileştirirken toplumla barışık hale gelmesini ve bütünleşmesini sağlayacaktır. Çalışma süresi arttı Rekreasyonun birey için öne- mini belirtikten sonra gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki duru- ma bakacak olursak, günümüzde gelişmiş ülkelerde nüfus artışı, ge- lirdüzeyi ve yaşam standardının art- ması, teknolojideki gelışmeler ne- deniyle işe ayrılan sürenin kısal- ması, eğitim düzeyinin yükselme- si, rekreasyonel etkinlikler üzerin- de etkili olmuştur. Geçmişte hafta- da 40 saat olan çalışma süresi gü- nümüzde 30 saate düşmüş va in- sanlar çalışma saatleri dışında ka- lan boş zamanlarında rekreasyo- nel aktiviteler yapma imkanı bul- muşlardır. Gelişmekte olan ülke- lerdeki insanlar için önemli olan barınacak bir yer, iş, yiyecek ve güvenliktir. İnsanlar sadece hayatlannı sürdürebilmeleri için gerekli temel fizyolojik ihtiyaçlarını karşılamak için çalıştıklarından, rekreasyon ak- tivitilerine katılacak boş zamanla- rı ve maddi imkanlan bulunma- maktadır. Gelişmekte olan ülkeler- den bazıları kendi gençliği için rek- reasyon organizasyonlannın öne- minin farkında iken diğerleri hala rekreasyon aktivitelerinin topluma getireceği faydanın öneminden uzaktır. Rekreasyon gençlik sorunu Türkiye gelişmekte olan bir ülkedir. Kalkınma planlarında ilk zamanlannda gençlerin boş zama- nının değerlendirilmesine değinil- miş ve rekreasyon konusu sade- ce bir gençlik sorunu olarak ele alınmıştır. Rekreasyonun, giderek kalkınma planlarında ayrı bir baş- lık olarak ele alındığı görülmekte- dir. Bunun en önemli sonuçlanndan biri üniversitelerde rekreasyon ana bilim dalının kurulmasıdır. İşsizlikle bağlantılı Günümüzde ülkemizdeki in- sanlann boş zamanlannda rekre- asyon aktivitelerine katılılım oran- lan eskiye göre artmaktadır. Özel- likle işletmelerde şirket yöneticile- ri çalışanlanna boş zamanlannda hatta öğle dinlenme aralarında de- ğişik aktiviteler yaptırmaktadır. Yine artan tesisleşme ile bir- likte ev kadınlarının ve gençlerin de rekrasyon amaçlı spor aktivite- lerine katıldıkları gözlenmektedir. Ancak katılım yine de yeterli değil- dir. Özellikle ülkemizde işsiz kesi- min çok fazfa olması katılımda azal- manın önemli sorunlardan biridir. Daha fazla insanın katılımını sağ- lanması iş olanaklarının artması ve bireylerin bilinçlendirilmesiyle olacaktır. FEMMUZ 2004-
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear