Catalog

SAYFA CUMHURİYET 14 TEMMUZ 2004 ÇARŞAMBl 8 HABERLERİN DEVAMI TURKİYE Istanbul Edirne Kocaelı Çanakkale Izmir Manısa Aydın Denızlı Y Y Y Y Y Y B B 26 30 21 26 30 33 34 33 Sinop Zonguldak Y 20 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehir Konya Sıvas Y PB PB Y Y PB Y 25 28 27 29 30 34 31 Y 24 Adana B 34 B 36 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B B B B B B B 32 38 40 35 36 30 32 B 26 Yurdun kuzey ve baü kestmlen parçalı, yer yer çok bulut/u M^mara, Kuzey ve Iç Ege, iç Anadolu'nun kuzeyi ıle Batı ve O- ta Karaderuzsağanak ve gok gurultulu sa- ğanak yağışlı, dığer yerier az bulutlu ve açtk geçecek. Yağış- lar, Marmara'nırı do- ğusu ile Karadenız'de yer yef etkılı olacak DIS MERKEZLER Oslo Y 17 Berlin Y 19 Moskova Y 26 Helsmkı Stockholm Londra Amstendam Brüksel Paris Bonn Y Y PB Y B B B 20 18 21 21 23 25 25 Budapeşte Madnd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB A PB Y Y Y PB 22 33 21 22 21 27 31 Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflıs Kahire PB Y Y B Y B A 34 23 32 31 25 29 41 Münih PB 21 Zürıh Y 20 Şam A 40 Bulutiu > ÇOK bulutiu ' Ya§murtu i Sulu kar > Gok gunjltûlu G U N C E J L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştamfı 1. Sayfoda ğunun altını çizerek maaşlara yüzde 18 zam is- tedi. Sezer'in başlıca kaygısı yeni ll özel Idare Kanunu ile il genel meclislerinin bağımsız yerel meclislere dönüşmesini sağlayacak özellikler taşıması ve bu yasanın üniter devlet yapısını eyalet ve federasyona çevirme olasılığı. Içeriden dışandan rüzgân arkasına alan bu iktida- n uyarmak, hatalannı düzeltme olanağı vermek na- file bir çaba. Sezer'in veto gerekçesi bizimkinin umurunda mı? • • • Genelkurmay ocak ayında Başbakanlık'a TSK ma- aşlannda iyileştirme yapılmasını ısteyen bir yazı gön- deriyor, yanıt alamıyor. Geçen haziran ayında ikinci bir yazı postalıyor Baş- bakanlık'a. Yazıya maaş artış taslağı ve maaş öneri tablosu ekleniyor. Piramidin tepesine az, aşağıya doğru daha fazla zam öneriliyor. örneğin kıdemli binbaşılann maaşına yüzde 27, Genelkurmay Baş- kanı'na yüzde 12.5 zam. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök, TSK'ye gönderdiği genelgede yoksulluk sınınnda yaşayan TSK personelinin maaş durumuna dikkat çekiyor. Gazetelerdeki maaşla ilgili yayınlardan sonra pa- çalan tutuşan RTE'nin Orgeneral özkök'le dün "ani görûşme" girişimi; soruna kesin bir çözüm mü geti- recek, yoksa sus payı içeriğinde bir parmak bal mı, göreceğiz! • • • Onun dediği bunun diyeceği bakalım ne ölçüde umurunda, göreceğiz! Adam kızını evlendiriyor. Kafası kanşık. öncelikli sorunu kızının düğünü. Hem maddi hem de manevi açıdan devlet olanaklannı kullanarak elinde düğün davetiyesi o kapı senin bu kapı benim dolaşıyor. Yazılı basın sayfa sayfa kara çarşafı bol, türban ka- fa.fi düğünü yansıtan resimler yayımlıyor. Bu bir fır- sat beyefendiye. Yayın/ar tesettürfü kıyafetlerin artık hoşnırtlukla karşılanmasını sağlamak için bir fırsat. "Devrim ayakkabılaria başladı" diye yazılar döktü- rülüyor. Bakın, "tesettürdevrimi" nasıl gelişiyor? Tesettür- lü kadınlann "yûzûndeki ve gözlerindeki makyaj" o kadar mükemmelmiş ki, başı açık kadınlanmızı bile kıskandınyormuş. Kızımız Esra'nın, anasının dana- sının yüz makyajı birer örnek. Makyaj Esra'nın mı, an- nenin marifeti mi, yoksa bir ustanın ellerinden mi çık- tı, kaça mal oldu diye soran yok. Devrimin başJadığı nokta ayakkabrtardan sonraki aşama elbiseler. Üstat diyor ki, "rötuşlanacak son yer olarak tûrban kaldı". AKR beyefendinin önderiiğinde kıyafet devrimine yeni kılıflar bularak hızla gerçekleştiriyor. Anlamryla içeriğiyle devrim sözcüğü de böylece iş- portaya düşüyor. • • • Oysa tesettüriü giyimde devrimi -yazarianmızdan önce- ilkesel açıdan ünlüüü modelist Cemil Ipekçi başlattı. Ipekçi, AKP'lilerin yaygınlaştırdıklan bugünkü ör- tünme biçimlerini eleştirirken "Halife'nin çocuklany- la çekilmiş aile fotoğraflannda da bu görüntülerin benzeriyok" diye konuşuyor. Nedense AKP'den aldığı cesaretle mikrop gibi ya- yılan örtünme biçimine Atatürk Cumhuriyetinde y- er olmadığını vurgulayan bir elin parmaklan kadar az. Cemil Ipekçi, "Acaba konuşmak, tartışmakyerine çağdaş örtünme koleksiyonlanyapsakbirfarklılıkge- tirirmi" diye sorduğuna göre, örtülü giyimde devrim öncülüğüne aday. "Aslında Islamda vücuda çok oturangiysilerolma- ması lazım" diyor Ipekçi; anlaşılan etrafı kolaçan et- miş, gözlemiş. Söylemini doğrulamak için Çanka- ya'da yürümek yeterli. Dediği gibi "vücuda çok otu- ran giysileriyle" başlan türbanlı genç kadınlann ar- kadan görünüşleri hayli ilginç. Kalçalar sağdan sola şıkıdım şıkıdım oynuyor! Oysa Islam adabına aykın, erkeği kışkırtıcı görün- tülere karşı komşu Iran önlemler alıyor. Son günler- de "feserfüre uygun giyinmeyen kadtnlan polis top- luyor, vücuda lökdiye oturan darkıyafetlere el koyu- yor". Bizde? Demokrasimizde her şey şeffaf, kadın ka- palı! Üsrelik vücuda tam oturan, kışkırtıcı giyimlere, yüzlerde makyaja göz yummasının bir nedeni olma- lı. Islamda yeniliğe öncülük etmek! Neden olmasın? Beyefendinin kurguladığı demokraside olur, olur! Yıldırım düştü: 4 yaralı Yaz yağmuru İstanbul'u vurdu TARKANTEMUR Istanbul'da dün ak- şam saatlerinde başla- yan sağanak hayatı felç etti. Yağmur bazı böl- gelerde su baskınlanna yol açarken trafolann zarar görmesı nedeniy- le birçok semte elektrik verilemedi. Bu arada Bakırköy sahilinde ba- lık tutan 4 kişi yıldınm düşmesi sonucu yara- landı. Akşam saatlerinde bastıran yağmur hayatı olumsuz etkiledi. Sağa- nak nedeniyle boğaz köprüleri, ana arterler ve otoyollarda trafik felç oldu. Yollarda uzun araç kuyruklan oluşur- ken çok sayıda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldi. Ozellikle Avrupa ya- kasında etkili olan ya- ğış nedeniyle Kâğıtha- ne, Sanyer, Alibeyköy ve îkitelli'de birçok ev ve işyerini su bastı. Yıl- dınm düşmesi nedeniy- le trafolann zarar gör- düğu bazı semtlere uzun süre elektrik veri- lemedi. Bu arada Bakırköy sahilinde balık tutan Hakan Durnıaz, Ra- mazan Denli, Recep Gezgin ve Eser Bakan adlı dört yurttaş, yıldı- nm düşmesi sonucu ya- ralandı. Yaralılar Bakır- köy Özel Acıbadem Hastanesi ve Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldınldı. TV 8 televiz- yonunda kameramanlık yapan Hakan Durmaz ve Ramazan Denli'nin hayati tehlikesinin bu- iunduğu öğrenıldı. Erdoğan'dan özgürlük çarpıtması Partisinin 'kamusal alan' tanımını açıklayan Başbakan, bunun 'devlet alanı' olmadığını ileri sürerek kamunun bütün özgürlükleri ilgilendiren temel bir tartışmanın konusu olduğunu söyledi • Baştarafı 1. Sayfada luğu ifade etmediğini savunan Er- doğan şu görüşleri dile getirdi: "Kamu, içinde yaygın ve genel birtakım temavüller taşısa da tek tip insanlardan ve fikirlerden oluşmaz. Çünkü bu tornadan çık- mış bir mamul değil. Kamusal alan, farkJı bireylerin, farklı top- lumsal kesimlerin, farklı filrîrle- rin medeni ve demokratik biçim- de bir arada bulunmalarına ve yarışmalarına imkân veren bir alandır. Kamusal alan, özgüriük- lerin ve haklann hayata geçirildi- ği, yaşandığı alandır, özgürlükle- rin yok edildjği bir alan değildir. Yani insanlann birlikte, birbirle- riyle etkiJeşerek yaşadığı, her tür- lü farklılığın kendine hayat bul- duğu bir alandır. Zira özel alan, en basit anlatımıyla evimiz, bu anlamda özgürlük tartışmasının konusu değildir. Bu tartışmanın yaşandığı, öncelikle yaşanması gereken alan kamusal alandır." Demokrasinin medeni ve serbest yanşmanın gerçekleştirildiği ka- musal alanda ifadesini bulduğunu belirten Erdoğan, demokrasinin "önceden belirlenmiş neticelerin rejimi" olmadığını belirtti. Devlet alanı değll' Erdoğan, "Demokrasi, toplum- sal iyinin kamusal alanda mede- ni, serbest ve sürekli yürüyen bir tartışmayla toplum tarafından tayin edilmesini gerektirir" görü- şünü dile getirdi. Kamusal alanı in- sanlarla, renklerle, farklıhklarla ve özgürlüklerle donatılmış bir alan durumuna getirmek zorunda olduk- lannı kaydeden Erdoğan, Türki- ye"de yapılan yanlışın kamusal ala- nın yalnızca mekân üzerinden ta- nımlanması olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan şöyle konuş- tu: "Bu alan bazılarının zannet- tiği gibi devlet alanı da değildir. Devlete ait veya devlet görevlile- rinin içinde yer aldığı mekânlan da ifade etmez. Şunu ozellikle ifa- de etmek isterim ki canlı ve özgür bir kamusal alanın inşası, top- lumsal bir sinerjiye yol aça- cak;Türkiye, ekonomik ve top- lumsal zincirlerinden bu sinerji sayesinde kurtulacaktır. Başka Türkıye yok diyerek ülkeyi bü- yiitme hevecanımıza destek \eren ve katılan herkesi. demokrasi ve özgürlükleri çoğaltacak, gelişti- recek tartışmalara katkıda bu- lunmaya çağırıvorum." Muhalefetten iktidara iki transferANK.\RA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP'den ıstifa eden Edir- ne Millervekili Necdet Budak ile "İktidara Yürüyüş Hareketi" içinde yer alan Adana Millerveki- li Atilla Başoğlu dün AKP'ye ka- tıldılar. Kendisine, "Atatürk'ün partisinde pis Kemalist" denıldi- ği için istifa ettiğini söyleyen Ba- şoğlu ile Edirne'de yapılan önse- çimde ilk sıradan millervekili ada- yı olan Budak'ın "AKP'ye" geç- mesi dikkat çekti. Budak ve Başoğlu dün AKP grubunda düzenlenen törenle AKP rozeti taktılar. Budak, 5 Tem- muz'da CHP'den istifa ederken CHP'nin bölge ve ülke sorunlan- nı çözmeye yönelik siyaset ürete- ceğine olan inancını kaybettiğini savunmuşru. Deniz Baykal ın Bu- dak ile önceki gün genel merkez- de 1.5 saatlik bir görüşme yaptığı, ancak ikna edemediği öğrenildi. Başoğlu da 9 Temmuz'da istifa- sını duyurduğu basın toplantısın- da, "Atatürk'ün partisinde, bıra- kın şu pis kemalisti ifadeleriyle karşılaşmak, 5 oklu posterleri görmek ve bu eylemler içerisin- de bulunanlann siyasi faaliyetle- rine rahatlıkla devam ettiklerini müşahede etmek benim için ilk düş kınklığı olmuşrur" diye ko- CHP'den istifa eden Budak (ortada) ve Başoğlu AKP rozeti taktılar. nuşmuşru. Muhalifmilletvekillen- nin oluşturduğu "İktidara Yürü- yüş Hareketi" içinde yer alan Ba- şoğlu, bağımsız kalacağını söyle- dikten 4 gün sonraAKP'ye katıldı. Başoğlu'ndan garip savunma Başoğlu, yaklaşık 40 yıldır ihra- cat alanında faaliyet gösteren Yük- sel Tekstil Şirketi'yle ilgili incele- menin rutin kontrol olduğunu be- lirtti. AKP'ye ticari kaygılarla geç- mediğini iddia eden Başoğlu, bir soru üzerine fabrikalannı Suriye ve Bulgaristan'a taşımanın gündem- lerinde olduğunu kaydetti. CHP'ye göre herpartide daha çok Atatürk- çü bulunduğunu öne süren Başoğ- lu, "AKP'deki Atatürkçü sayisı CHP'den daha mı fazla" sorusu- Başoğlu'nun AKP'ye geçmesinin yerel seçimden önce belli olduğu vurgulandı Baykal 'ın gözdesiydiADANA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP'den ay- nldıktan sonra dün Edirne Millervekili Necdet Bu- dak ile birlikte AKP'ye geçen Adana Millervekili Atilla Başoğlu'nun AKP'ye geçmesinin yerel se- çimlerden önce belli olduğu bıldirildi. Başoğlu'nun genel seçımlerde Deniz Baykal ın gözdesi olduğunu ve bir seçim seyahatinde gazete- cılere, "Adana'da bir Atilla Başoğlu var. Tanış- manızı isterim" dediğini vurgulayan adının açık- lanmasını ıstemeyen birpartili, Başoğlu ile ilgili şu bilgileri verdi: "Yerel seçimlerden önce CHP'den aynlacağinı biliyorduk, ama AKP'ye geçmesini doğrusu beklemiyorduk. Baykal'ın tek adayı, gözdesi olan öve öve bitiremediği Başoğlu, bakın Baykai'a da parriye de, kendine oy verenlere de neler yaptı. Ancak Başoğlu'nun rengi yerel se- çimlerde belii olmaya başlamıştı. Sahibi olduk- lan Yüksel Tekstil Fabrikası'nın da bulunduğu seçim bölgesi olan V üreğir'in Kürkçüler belde- sinde desteklediği kişi, CHP'den aday yapılma- yınca bağımsız olarak secimlere giren FikretTaş- îı'yı destekJedi. CHP'nin adayı Ayhan Ongun'un seçimi kaybetmesine neden oldu. Yüreğir ilçe teşldlatımn görevden alınmasına da yol açtı." Başofllu milletvekllliölnden istlfa etsln' Başoğlu'na ilk tepki CHPAdana örgüfünden gel- di. Başoğlu'nun çok bağırmasının arkasuıda kaçış olduğunun ortaya çıktığını söyleyen tl Sekreteri Haydar Çağlar, "Başoğlu'nu milletvekilliğin- den isrifaya çağınyoruz. Aksi halde CHP'Ii seç- menin iki eli vakasında olacak" dedi. AKP'NIN SANDALYE SAYISI 369 OLDU Necdet Budak ve Atilla Ba- şoğlu'nun istifasıyla CHP'nin parlamentodaki sandalye sa- yısı 171'e düştü. AKP, bu transferlerle anayasa değişik- ligi için gereklı 367 oyçoğun- luğunun üzerine çıktı. Hükü- metin, yeni yasama yılında or- man arazilerinin satışı başta olmak üzere kapsamlı anaya- sa değişikliği paketıni günde- me getirmesı bekleniyor. Ikti- dar, ilk başta Cumhurbaşka- nı'run yetkilerini sınırlandıra- rak 367'nin üzerinde oyla ka- bul edilen anayasa değişiklik- lerirün referanduma göfürül- mesini önlemeyi planlıyor. na, "Çok yoğunlukta" yanıtuıı verdi. Başoğlu, CHP ve AKP'nin çizgilerini nasıl bağdaştırdığı soru- suna karşılık da tüm partılerin hiz- met anlayışını taşıdığını söyledi. Reddedllen soru önergeleri Başoğlu'nun CHP Grup Baş- kanlığı'nca uygun görülmediği için TBMM Başkanlığı'na veril- meyen çok sayıda önergesi bulu- nuyor. Onergelerde dile getirilen sorulardan bazılan şöyle: \/ Hâlâ birçok Hınstiyan, pazar günleri Hz. Isa'nın bulutlar için- de geri gelmesini beklemektedir. Bu şekilde tanınabilen bir kimse gelmiş, kendisine dünya tarihinde rastlanmış mıdrr? ^Martin Lutfaer'in tercüme ettiği tncil'in birinci sayfasında, "Ne kadar Müslüman Türk öl- dürürsen yerin cennette o dere- ce kutsal olacaktır" ifadesi var. Bu nefret tohumlannın yerini kar- deşlik fidanlanna bırakması ko- nusunda planlannız var mıdır? • NATO toplanhsı için dünya liderlerinin ülkemizi ziyaretleri sı- rasında onlarca helikopter, şehir yaşayanlanna acaba istila mı edil- dik endişesi verirken söz konusu helikopterlerin kuyruğuna Türk bayrağı asarak halkımızın gönlü ferahlahlamaz mıydı? AKP'nin 'devrim yasası' ısrarı ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - TBMM Adalet Komisyo- nu'nda, TCY Tasansı'nın bazı maddeleri üzerinde "tekrir-i mö- zakere" yapılırken AKP'li Mah- mut Durdu, devrim yasalan ara- srnda yer alan Bazı Kisvelerin Gi- yilemeyeceğine DairYasa'ya aykı- n hareket edenlere 1 yıla kadar ha- pis cezası verilmesine ilişkin hük- mün metinden çıkanlması yönün- de önerge verdi. Önerge üzerinde AKP ve CHP'li üyeler arasında sert tartışmalar yaşandı. Bunun üzerine Durdu, önergesini çekti. Adalet Komisyonu'nda, dün TCY Tasansı'nın bazı maddeleri üzerinde "tekrir-i müzakere" yapıldı. Tasannın "cezaların içti- maı" başhklı maddesi metinden çıkanldı. Madde, işlediği suçlar- dan dolayı birden çok ağırlaştınl- mış ömür boyu hapis cezası alan kişinin cezalannın birleştirilmesi- ni öngörüyordu. Maddenin metin- den çıkanlmasıyla birden fazla adam öldüren kişiye her suç için ayn ayn ceza verilecek. Eraslan'dan sert tepkl Görüşmeler sırasında AKP'li Durdu, tasannın devrim yasalan- na aykın hareket edeniere uygula- nacak cezalan düzenleyen "Şap- ka,Türk harfleri ve giyilmesi ya- sak kisveler" başhklı maddesin- den "Bazı Kisvelerin Giyüeme- yeceğine DairYasa" ibaresinin çı- kanlması yönünde önerge verdi. Önerge üzerine söz alan CHP'li Orban Eraslan, devrim yasalan- nın tarihi anlamı olduğunu vurgu- layarak "Bu yasalar anayasamn 174. maddesinde korumaya alm- mıştır. O zaman çoğunluğunuz var, o maddevi de kaldınn. Eğer bu önerge kabul edilirse komis- yonu terk ederiz" dedi. AKP'li Bekir Bozdağ, düzenlemeyle üni- versitelerde kısa etekli, sakallı ya da başörtülü öğrenciler hakkında hapis cezası verilebileceğini söyle- di. Durdu ise "Eğer bu yasa çı- karsa Şanlıurfa'da poşu giyen biri hakkında Sen Barzani nin giysılerini temsil ediyorsun' diye dava açılır. Gaziantep'te çarşaf giyen bır kadına 'Medıne «deki kı- yafetı temsil ediyorsun' denecek" görüşünü dile getirdi. Eraslan. Durdu'nun sözlerine tepki göstere- rek "Atatürk de\Timİeri, toplu- mu rahatsız edecek şekilde gös- teriliyor. İran'da yaşanan yumu- şamadan geri dönüldüğü gün- lerde buna paralel düzenleme getiriliyor, Atatürk devrimleri- nin kaldınlması isteniyor" dedi. AKP'li İsmail Bilen, Eraslan'uı tutumuna tepki göstererek "Bi- zim beynimizin arkasında bir kirlilik yok, kirlilik arayanlar kendi beyinlerine baksınlar. Ben komisyonu terk ediyorum" di- yerek ayağa kalkh. Toptan'm mü- dahalesi üzerine yerine oturan Bi- len, "Bu başörtûsüne karşı geti- rilen bir düzenleme" deyince. Durdu, "Başka bir şey için ola- bilir mi" diye konuşfu. CERİCİ BÜRO$ÜRE YAKIN TAKİP MUĞLA (Cumhuriyet) - Dağıttığı "Ahiret Hava Yol- lan" broşürüyle gündeme gelen öğretmen Hasan Ali Er- doğan ile Ortaca îlçe Milli Eğitim Müdürü Osman Ka- zancı hakkında suç duyurusunda bulunularak Denizli Sa- habiye Vakfı'nın kapatılması istendi. Suç duyurusunda bulunan tşçi Partisi Ortaca Ilçe Başkanı Mustafa Cihan. "İktidardan ve ikridann gerici kadrolanndan cesaret alan gericilik, Cumhuriyetimizle hesaplaşmava girmiş- tir" dedi. tşçi Partisi, Ortaca'nuı Ekşiliyurt flköğretim Okulu'nda irticai faaliyetlerde bulunan, "Ahiret Hava Yollan" adlı broşür dağıtan din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni Erdoğan hakkında "irticai faaliyetleri" nede- niyle, Ilçe Millı Eğitim Müdürü Kazancı hakkında da "gö- revi ihmal ederek bu öğretmenin irticai faaliyetlerine göz yumduğu ve kolladığı"gerekçesiyle suç duyurusun- da bulundu. Broşürün temin edildiği Denizli Sahabiye tl- mi Araştırmalar ve Hizmet Vakfi yöneticileri hakkında da suç duyurusunda buJunan tP, vakfin kapatılmasını istedi. CHP llderl Deniz Baykal: Gidenler CHP'ye zararvermez ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AKP'ye geçen eski CHP Adana Millet- vekili Atilla Başoğlu'nun şirket defter- lerinin Maliye Bakanlığı'nca inceleme- ye alındığı iddialannı dile getirerek in- celemenin bundan sonra nasıl gelişece- ğini sordu. Baykal, "Köşeye sıkışmış ne yapacağını bilmeyen millervekilJe- rini transfer ederek CHP'ye zarar vermeye kimsenin gücü yetmez" diye konuşru. CHP'nin Meclis grup toplantı- sı'nda konuşan Baykal, bir "ibret haf- tası" içinde olduklannı söyledi. Baykal, bir yanda miryonlarca insan yoksulluk ve açlık sının altında yaşarken diğer yanda "vur patlasm, çal oynasın, şa- şaalı bir gösteriş ortamı" içinden ge- çildiğini söyledi. Genelkurmay tkinci Başkanı Orgeneral tlker Başbuğ'un or- du mensuplanrun yüzde 96'sının yok- sulluk sının altında maaş aldığını belir- ten yazısına işaret eden Baykal, "Ge- nelkurmay İkinci Başkanı çare bulun diye feryat ediyor. Bu tarihte ilk kez oliıyor" dedi. Baykal, CHP'den istifa eden Edirne Millervekili Necdet Budak ve Adana Milletvekili Başoğlu'nun sol yakalannın üstüne "ampulü" rozet olarak taktıklanna dikkat çekti. 'Yeterince Kemalist bulmuyordu' Milletvekillerine ve AKP'ye "hayırlı olsun" dileğinde bulunan Baykal, isim vermeden Başoğlu'nu kastederek şöyle konuşru. "Bu arkadaşiardan biri bizi yeterince Kemalist bulmuyordu. CHP'ye muhalefet ediyordu. CHP'yi iktidara taşıma hareketinin ilk 9 yi- ğit neferinden biriydi. Onlar, 'iktida- ra geleceğiz' derken herkes CHP'yi iktidara getirecekler sanıyordu ama kestirme yoldan kendilerini iktidara taşıdılar. Bu arkadaşın üyesi olduğu aile şirkeri haziran ayı içinde Maliye Bakanlıği denerim elemanlarınca ba- sılmış mıdır? Yönetim merkezinde vergi incelemesi başlatılmış mıdır? Sahibi olduğu şirketlerin defterleri incelemeye alınmış mıdır? Inceleme- nin bundan sonraki akıbeti nasıl ge- lişecek onu da öğrenmek isterim." Baykal'ın sözünü ettiği şirketüı Yüksel Tekstil AŞ olduğu, hesap uzmanlannca yapılan denetimlerde, şirketin banka hesaplanyla füli durum arasında farklı- lıklar saptandığı öğrenildi. Transfer çürümenin fcanıtı' Baykal, iktidarlann transfer yoluyla millervekili toplama aşamasrna geldiği noktada "çürümenin başlamış oldu- ğunu" anlattı. Baykal, tüzük kurultayı için imza veren delegelerin bir kısmı- nın, kurultay toplamanın "anlamsız, yersiz ve yanüş" olacağını görerek ta- leplerinden vazgeçtiğini bildirdi. TBMM'de ilk kez bir başbakanın Yüce Divan'a gönderilmesinin görüşüldüğü- ne dikkat çeken Baykal şu görüşleri dile getirdi: "Bu tarihi bir olay. Baş- bakan'ın ağzından çıkan her söz manşetti. Şimdi Yüce Divan'a sevk haberi alt sütunlarda. Dünvanın herhangi bir ülkesinde topîumun böyle duyarsız davrandığının bir ör- neği olabilir mi? Neyi kapatmak is- tiyorlar, suçu mu. suç karşısmda kendi sükutlarını mı? Tarih hükmü- nü vermiştir." Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ı affeden tasannın bugün TBMM'de gündeme geleceğini anla- tan Baykal, böylece bakanın "önceki af yasalanyla kurtulamamış olduğu suçlannın temizlenecegini" kaydetti.