Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3AYFA CUMHURİYET 14 TEMMU2 2004 ÇARŞAMB>
HABERLER
Mesut Yılmaz ve Güneş Taner, hükümet düşüren Türkbank ihalesi nedeniyle yargılanacak
Yüce Divan'da ilkbaşbakan• Yılmaz ve Taner için
yapılan oylamada 429
nilletvekili kabul, 15 mil-
tetvekili ret, 3 milletvekili
ce çekimser oy kullandı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Tıirkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez
bı eski başbakan için Yüce Divan'a
sevk karan verildi. TBMM Genel Ku-
rüunda dün Türkbank soruşturma
komisyonu raporu görüşüldükten son-
ra yapılan oylamada eski başbakan
Mesut Yıtanaz ile eski devlet bakanı
Güneş Taner'm Yüce Divan'a sevki
istemi 429 oyla kabul edildi. 15 mil-
letvekili ret oyu kullarurken 3 millet-
vekili de çekimser kaldı. Enerji iha-
lelerine fesat kanştırdığı gerekçesiy-
le Yüce Divan'a sevki istenen eski
Enerji Bakaru Cumhur Ersümer, "ko-
nıisyonun tarafsız olmadığını. kendi-
sine sryasi hasım. terörist gibi davran-
dıklannT savundu.
Halkbank kredileriyle ilgili olarak
eski başbakan yardımcısı Hüsamettin
Ozkan ile eski devlet bakanı Recep
Önal'ın Yüce Divan'a sevkine karar
veren TBMM; dün de Türkbank ve
enerji soruşturma komisyonlannın ra-
Mesut Yıtanaz Güneş Taner
porlannı görüştü. Türkbank soruştur-
ma komisyonu raporunda.Yılmaz ve
Taner'in "Türkbank ihalesine fesat
kartştirdıklarvgüdümlerindebirrned-
yadüzenikurmayıamaçladıklan. Ka-
muran Çörtük'e bu ihaledeki aracıhk
misyonunun karşılığı olarak Genç
TVnin bedefeizolarakveıümesini sağ-
ladıklan" anlaşıldığından Yüce Di-
van'a sevkleri ıstendi. Yılmaz ve Ta-
ner, görüşmelere katılıp savunma yap-
madılar. Türkbank Soruşturma Ko-
misyonu Başkaru Mustafa Demir,"flıa-
lenin önceden planlandıguır vurgular-
ken "Eğerkasetvayınlanmasaydıiha-
lenin iptah' gerçekleşmeyecektT dedı.
CHP'lı îsmet Atalay, "bokunulmaz-
hk obnasaydı bu komisyona gerek oJ-
Cumhur Ersümer ZekiÇakan
mazdı. Bu ihale hükümet düşürdü.
Ancakbakanlar dokunulmazhkarhı
nedenrylevargılananıadT dedı. Türk-
bank ihalesine fesat kanştınldığını
vurgulayan Atalay, "Dönemin başba-
kanı ve Haane'den sorumlu de\ let ba-
kanı müdahil olmuşfur. İhaleye giren-
leri baskı altma almışlardır" görüşü-
nü dile getirdi. AKP'lı Ertuğru] Yal-
çınbayır, geçen yasama döneminde
bu ihale konusunda kurulan soruştur-
ma komısyonunun Yüce Divan'a sev-
ke gerek olmadığına karar verdiğini
anımsattı. Yalçınbayır, "Yeni bir defil
ohnadan bu konu nasıl gündeme geti-
riüyor? Geçen dönemdeki Mecüs ka-
rarianna saygı duymuyoruz, bir gün
gefir bu Mecüs'in aldığı karariara da
saygı duyubnaz. Soruşturma mûesse-
sesi dejenere ounuştur" dedi. CHPTı
Mehmet Küçükaşüc komısyon çalış-
malan sırasında ulaşhklan bilgilerin
"ibretvericT olduğunu söyledi. AKP'li
Ramazan Can, "Yolsuzhıklar Mec-
Bs'in ıtibanna darbe vuruyor. Tfirk-
kuerini ortaya koymuştur. Türk siya-
setçisinin üzerine düşen kara leke te-
mizlenmelidir'" dedi.
En az 10 yıl hapls
Oylamada Yüce Divan'a sevk için
gerekli olan 276'nın çok üzerinde;
429 kabul oyuna ulaşıldı. Komisyon
raporunda, Yılmaz ve Taner'in
TCK'nin 205. ve 219. madddelen ge-
öğretim üyeleri
Rektör
Ayhany
a
kınama
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Tüm Öğretim
Üyeleri Derneği Başkanı
Prof. TahirHatipoğlu, Ga-
zi Üniversitesi Rektörü Prof.
Rıza Ayhan'ın rektör ata-
malanndaki tercihi nede-
niyle Cumhurbaşkanı Ah-
met Necdet Sezer'e karşı
"saMırganbirtutunriçin-
de olduğunu belirterek ken-
disini kınadıklannı bildirdi.
Tüm Öğretim Üyeleri
Derneği Başkanı Hatipoğ-
lu yaptığı yazılı açıklama-
da, Ayhan'ın mal varlığı
başta olmak üzere kendi-
sine yönelik suçlamalara
cevap vermek yerine birbi-
üm adamına yakışmayacak
sözler ve davranışlar sergi-
lediğini dile getirdi. Hati-
poğlu, Ayhan'ın basın top-
lantısı adıyla üniversitede
gösteri yaparak suç işledi-
ğini belirterek "Savalar bu
suçu işleyenler hakkında
kamudavas açmabdır. Bu-
radaki çirkin gösteri yet-
mezmiş gibi öğretim üyele-
ri Anıtkabir'e >iirütülmek
istenmektedir. Buniar Cum-
burbaşkanınuzın nekadar
hakhoİduğunu göstermek-
twnV dedı.
Han'poğlu, Gazi Üniver-
sitesi'nin 22 yıldan beri
Türk-tslam sentezci görü-
şün kadrolaştığı birkurum
haline geldiğini savunarak
Ayhan döneminde de bu
kadrolaşmanın artnğına işa-
retetti. Hatipoğlu, Ayhan'ın
2000 yıünda yüzde 23 oy-
la rektör olduğunu anım-
satarak yeni rektörün yüz-
de 24 oyla atandığuu be-
lirtti. Hatipoğlu, diğer üni-
versite rektörlerinin de bu
atamadan ders çıkarmala-
n gerektiğini belirtti.
ÎĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
reğince ihaleye fesat kanştırma suçu
nedeniyle 10 yıldan aşağı olmamak
üzere ağır hapis cezasıyla cezalandı-
rüması ve zarann kendilerine ödetti-
nlmesi istendi.
Türkbank ihalesi, Yılmaz'ın hem
başbakanlığı hem de siyasal yaşamı-
nın sonunu getircn önemli bir sürecin
başlangıcı oldu. 55. hükümetin baş-
bakanı Yılmaz, başbakan yardımcısı
Bülent Ecevit'ti. Bu dönemde Türk-
bank ihalesine giren ışadamı Korkmaz
Yiğit, dikkat çekici bir sıçrama
sergiledi. Yiğit, Kanal E, Genç TY Ka-
nal 6 ve Milliyet'i satın aldı. Çakıcı
ile bağlanhsı konusunda söylentiler
yaygınlaşırken Yiğit, Türkbank ihale-
sini kazandı. Hükümetin DSP kana-
dında rahatsızlıklar başlarken Ecevit,
Milliyet'in Yiğit'e sahşının önlenme-
si için devTeye girdi. Flkri Sağlar'ın
"posta kurusunda" bulduğu Yiğit-
Aladdin Çakıcı bandını açıklaması,
süreci hızlandırdı. Türkbank ihalesi
durduruldu. CHP'nin ihaleyle ilgili
verdiği gensoru önergesinin ardından,
FP ve DYP de gensoru önergeleri ver-
di. Yılmaz hükümeti 25 Kasım 1998'de
gensorular nedeniyle düşürüldü. Ge-
çen dönemde DYP milletvekili AJi
RcaGönüJ ve arkadaşlart, Türkbank'm
satışı sürecinde görevlerini kötüye
kullandıklan savıyla Yılmaz ve
Taner hakkında önerge verdi. Bu
komisyon, o dönemin siyasi pa-
zarüklan sonunda Yılmaz ve Ta-
ner'in Yüce Dhan'a sevkine ge-
rek olmadığına karar verdi.
Ersümer: Terörist defllllm
Enerji ihaleleriyle ilgili soruş-
turma komisyonu raporunda, Er-
sümer'in TCK'nin 205. (ihaleye
fesat kanştırma), 240. (görevini
kötüye kıillanma), 366. (şıddet,
tehdıt va da armağan alarak iha-
leye müdahale etme), 230. (gö-
revi ihmal) maddelerini ihlal et-
tiği gerekçesiyle Yüce Divan'a
sevki istendi. Zeki Çakan'ın da
TCK'nin 205. ve 240. maddde-
lerini ihlal ettiği gerekçesiyle Yü-
ce Divan'a sevki istendi.
Görüşmelerde CHPTi Kazım
Türtonen. enerji ihalelerindeki
usulsüzlükler nedeniyle devletin
2 milyar dolar zarara uğratıldığı-
nı söyledi. îki eski bakan da, sü-
re sınırlamaları olmadığından
uzun konuşmalarla kendilerini
savundu. Ersiimer. "Yenidernar-
gılanmam hukuid değfl. Komis-
yon tarafsız değüdir. Bana siyasi
bir hasım gibida\Tannuşör. Ben-
den gizlenen belgeierbasında yer
aldı. Suçlanmamla ilgili belgeİeri
görcmedim. Bu. sadece Terörk
Mücadeie Yasası'nda mümkün-
dür. Ben terörist değüim'" dedi
Basın öıgütleri, TCY'deki düzenlemelerle kazanılmış haklann da geri alındığını vuıguladı
Basuıa sansüre tepld yağdı
tstanbol Haber Servisi - Türk Ceza
Yasa Tasansı'nın 28 maddesinde yapı-
lan ve basının sansürü anlamına gelen
düzenlemeler gazetecilerin sert tepki-
sine neden oldu. Basın örgütleri, tasa-
ndaki düzenlemelerin çağdışı olduğu-
nu ve Basın Kanunu ile çeliştiğini be-
lirterek AKPhükümetininAB'ye uyum
adı altında yaptığı değişikliklerde sa-
mimi ohnadığ^nı kaydettiler.
Türkiye GazetecilerCemiyeti Başka-
nı Ortaan Erinç, Basın Yasası'na göre
özgürlüklerin sınırlanmasında yalnızca
ATHS'nin 10. maddesindeki 'ifadeöz-
gürlüğûnü' sınırlayan ükelenn dikkat alı-
nacağının kabul edildiğini anımsatarak
"Bu tasan. bu sınırianıalann çokötesin-
desuçiardola>isi}iadasınjıiamalarge-
tiren bir içeriktaşımaktadır" dedi. Tür-
kiye'de AB kapsamında adımlann ahl-
dığuıın vurgulandığı sırada Ceza Yasa-
sı Tasansı'nın bu şeklinin kabul edile-
meyeceğini vurgulayan Erinç, "TBMM
GeneJ Kuruiu, tasannm görüşmeJerin-
de devletin 'ceberut" bir devlet olarak
nu kabp kalmayacağınuı tercihini de
yapmış oJacakür" dıye konuştu.
Türkiye Gazeteciler Sendikası Ge-
nel Sekreteri Ercan tpekçi, hükümetin
AB uyum süreci çerçevesinde yaptığı
düzenlemelerin çelişkili olduğunu ifa-
de ederek tasannın, hükümetin 'Oagür-
hıkkrigenişletiyonun' ifadesinin hava-
da kaidığıru gösterdiğini dile getirdi.
Medya patronlannın ricari faaliyetler-
den çekilmeleri konusunda düzenleme-
lerin yapılması gerektiğine dikkat çe-
ken tpekçi, 'Basm Kanunu açıkça' Ga-
zeteciye hürriyeti bağlayıcı hapis ceza-
sı verilemez' diyor.TCKisehapisceza-
sı fle Basm Kanunu ile getirüen özgür-
Ifikleri ortadan kakbnyor" dedi.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel
Başkan Yardımcısı Deniz Z«yrek ise
Basın Yasası'nın hapis cezasuıı kaldır-
ması anlamındaeskisıne oranla demok-
ratik olduğunu kaydederek kazanılmış
haklandagerialan bu düzenlemelerin
kabul edilemeyecegini ifade erti. Zeyrek
bir gazetecinin, yazdığı bir haberden
dolayı cezaevine gitmesinin her kesim
tarafindan çağdışı bulımduğunu kaydetti.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oraicalislar@cumhunyet.com.tr
Türk Ceza Kanunu'nun toptan de-
ğiştirilmesi amacıylayapilan hazırfık-
larson aşamasına geldi. Bu kanunun
hazırlıklan sırasında kadınlar da ken-
di aralannda Türk Ceza Kanunu Ka-
dın Platformu adlı biroluşum gerçek-
leştirdiler ve kadın bakış açısıyla ta-
sanya ilişkin tutumlan saptadılar. Ka-
dın Platformu, Adalet Komisyonu'nda
görüşülen bu tasannın adatetsiz bir ta-
san olduğu düşüncesinde.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek ve
TBMM Adalet Komisyonu üyeleri 8
Temmuz günü 40'tan fazla sivil top-
lum örgütünün temsilciierinden olu-
şan TCK Plarformu'nun taleplerini
dinledi. Komisyon Başkanı Köksal
Toptan taleplerin genel kurul aşama-
sındatekrardile getirilebileceğini söy-
lerken bazı milletvekilleri, "töre cina-
yeti" teriminin namus cinayetlerini
kapsamadığını bildiklerini ve erkekle-
rin namus adına cinayet işlemelerini
anlayışla karşılayabileceklerini söy-
lediler.
Komisyonda bulunan Adalet Ba-
kanı Cemil Çiçek, Adalet Komisyo-
Kadınlann Ceza Kanunu Tasansına Eleştirileri
nu Başkanı Köksal Toptan (AKPZon-
guldak Milletvekili) ve komisyon üye-
lerine taleplerini tekrariayan platform
temsilcileri, şu taleplerde bulundular:
1) Bekâret testleri tamamen yasaklan-
malıdır. 2) 15-18 yaş arası gençlerin
nzaya dayalı cinsel ilişkilerine getiri-
len yaptınmlar kaldmlmalıdır. 3. "Müs-
tehcenlik" maddesindeki ifade hür-
riyetini kısıtlayıcı ffadelerçıkartılmalı-
dır.
4) "Aynmcılık" maddesine "cinsel
yönelim" ifadesinin tekrar eklenme-
si ve "nitelikli insan öldürme" mad-
desine alınan "töresaiki" ifadesi ''na-
mus saiki" olarak değiştirilmelidir.
Platform üyeleri, komisyondaki iz-
lenimlerini de şöyle aktardılar: "Plat-
formun taleplerini 'vakit darlığı' ge-
rekçesiyle sonuna kadar dinlemek
istemeyen Komisyon Başkanı Toptan,
taleplerin ekim ayında yapılacak ge-
nel kurul oylamasında tekrar dile ge-
tirilebileceğini, ancak Adalet Komis-
yonu'nun söz konusu maddeleriye-
niden ele almasının söz konusu ola-
mayacağını söyledi. Komisyon çıkı-
şında çeşitli milletvekilleri ile yaptığı-
mız özel görüşmelerde, bazı millet-
vekillerinin, 'nitelikli insan öldürme'
maddesine dahil edilen 'töre saiki'
ifadesinin namus cinayetlerini kapsa-
madığını bildiklerini, buyüzden mad-
deye 'namussaiki'yerine 'töresaiki'
ifadesinin alındığını, zira erkeklerin
namuslannı temizlemek adına cina-
yet işlemelerini anlayışla karşılana-
bileceğini söylemelerine tanık olduk.
Halihazırdaki tasan, bekâret test-
lerini de yasaklamıyor. Tasanda yer
alan 'genital muayene' maddesi be-
kâret testlerini yetkili hâkim ya da
savcının karanna bağlasa da bekâ-
ret testini uygulayan sağlık persone-
line hiçbiryaptınm getirmiyor. Mad-
de aynca bekâret kontrolü için mağ-
durun onayını da gerekli görmüyor.
Tasandaki 'genital muayene' mad-
desi, bekâret testlerini yasaklamak
biryana, doktoriann özel muayene-
hanelerinde bu çağdışı uygulamanın
devam ettirilebilmesi için açık kapı bı-
rakıyor.
Tasandaki 'reşit olmayanla cinsel
ilişki' maddesi ile 15-18yaş aralığın-
daki kız ya da erkek bûtün gençlerin
nzaya dayalı cinsel ilişkilerine ikiyıla
kadar hapis cezası öngörülüyor, Da-
ha önce 'aynmcılık' maddesine alı-
nan 'cinsel yönelim' ifadesinin son
anda çıkartılması ise komisyonun eş-
cinsellere karşı aynmcılık yapılması-
nı doğal bulduğunu ortaya koyuyor.
'Müstehcenlik' maddesinde yer alan
düzenlemeler, basın dahil herkesin ifa-
de özgüriüğüne çok büyük kısıtla-
malargetiriyor. Şimdiki haliyle 'müs-
tehcenlik' maddesi, aslında ifade öz-
güriüğünü cezalandınyor."
Kadın Platformu'nun tasanya iliş-
kin görüşleri şöyle özetleniyor: "TCK
tasansı bu haliyle yürüriükteki yasa-
nın çağdışı veaynmcı bakışaçısını de-
vam ettiriyor ve reform adı altında
göstermelik değişikliklerie kamuoyu-
nun gözünü boyuyor. Türkiye'de in-
sanlann hak ve özgüriüklerini koru-
yacak, eşitlikçi ve çağdaş bir ceza ka-
nunu çıkartmayı hedefleyen TCKre-
fomnunun amacına ulaşması için TCK
Kadın Platformu 'nun taleplerinin mut-
laka kabul edilmesi gerekiyor."
Anlaşılan o ki erkek egemen Mec-
lis, sonuç olarak ceza kanunundaki
erkek egemen bakış açısını büyük öl-
çüde korumayı amaçlıyor. Burada en
çok iş kadın milletvekillerine düşü-
yor.
Geçen sefer de kadınlara pozitif
aynmcılık uygulanması meselesi gün-
deme geldiğinde ciddi tartışmalarya-
şanmış ve bazı düzeltmeler sağlan-
mıştı. Umarız bu kez de aynı duyar-
lılık gösterilir ve bekâret testi gibi,
müstehcenlik gibi çağdışı anlayış ve
uygulamalardan vazgeçilir. En önem-
lisi de "namus cinayeti" diye tanım-
lanan cinayetler hoşgörü kapsamın-
dan çıkanlır.
GLOBALpOLtTÎKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
İlginç Zamanlar
Bush yönetimi Madrid "sendromunun" tekrar-
lanmasını (terörist bir saldınnın seçim sonuçlarını
etkilemesini) istemıyor. Bu yüzden gerektiğinde se-
çimleri ertelemenin yollarını anyormuş. El Kaide,
ABD seçimlerini, daha şimdiden, hiçbir eylem yap-
masına gerek kalmadan, etkilemeye başladı bile...
Tanrı'ya emanet...
ABD iç Güvenlik (Homeland Security) Sekreten Tom
Ridge ve diğerterorizmle mücadeie görevlılerinın e\-
lerinde somut bir bilgi yok, ama, El Kaıde üyeleri
arasındakı "artan gevezelikten" seçımlere yönelik bir
eyiemin planlandığı izlenimı edinmişler. Ridge de, ge-
çen Mart'ta Bush tarafindan oluşturulan Seçım Da-
nışma Komisyonu'nun (USEAC) başkanı DeForest
B. Soaries'in kendisine gönderdiği, "seçimleri er-
telemenin yasalyollannı" soruşturan bir mektubu,
Adalet Bakanlığı'na havale etmiş.
Mektubun içeriği kadar yazan da ilginç: New Jer-
sey'deki bir Baptist kilisesinin pastörü olan Soari-
es, eyalet yönetimi başkan yardımcılığına atandığın-
da, atanma merasimini, dillere destan bir dini gcs-
teriye dönüştürmüş. DeForest'in mektubu, USE-
AC'ın seçimleri erteleme yönünde bir karar alabil-
mesine olanak sağlayacak bir olağanüstü tedbırler
paketınin, kongreye sunulmasını öneriyormuş.
Buniar şimdilik yalnızca tartışma düzeyinde. Ama,
geçen yıl bazı koşullarda ışkencenın meşru sayılıp
sayılamayacağı tartışılıyordu. Sonra ışkence resim-
leri ortaya döküldü. 1990'lann sonunda CIA, FBI'da
birileri "teröristlerin uçak kullanarak eylem yapabi-
leceğine ilişkin senaryolan, duyumlan tartışıyor-
muş. Şimdi de seçimlerin ertelenmesi konuşuluyor.
Yann terörist saldın tehdidi ile ilgili ortada yeterin-
ce kesin bir bilgi olmasa bile, bu eksikliği, pastör
DeForest gerektiğinde de Tann'dan alacağı bir il-
hamla nasıl olsa telafı edebilir diye düşünüyorum,
Ne de olsa, Tann tarafindan birhaçlı seferiyapmak-
la görevlendirildiğine inanan bir Başkan'ın atadığı
bir devlet görevlisi değil mi DeForest?
Saçmalıklar tiyatrosu
Son yıllarda nedense siyasi saçmalıklarda büyük
birartış var. Bush yönetimi, iddıalanna bakılırsa ulus-
lararası yasalara uymayan "haydut devletlere" sa-
vaş açmıştı; bunları birer demokratik hukuk devle-
tine dönüştürmeye kararlıydı. Ama kendisi ulusla-
rarası yasalan hiçe sayıyor, ülkesinde vatandaşların
bireysel hak ve özgüriüklerini kısıtlıyor; tutukladığı
kimi ınsanlan kayıtlarına bile geçirmeyebiliyor, iş-
kence yapılmasına yeşil ışık yakıyor; Başkan, bir ka-
rarnameyle vatandaşlık haklannı askıya alabiliyor. Bu
yönetim radikal Müslümanlara karşı mücadeie etti-
ğini söylerken kendi ülkesinde radikal Hıristiyanlar-
la kucak kucağa yaşıyor. Beyaz Saray'da her yeni
güne Incil okunarak başlanıyor. Bu arada ABD'nin
en yakın müttefiki yine uluslararas/ anlaşmalara, BM
karartarma kulak asmayan Israil.
Saçmalıklar bu kadaria da sınırlı değil. 1996'da Is-
rail Başbakanı Natenyahu için yazılan "A Clean
Break: A New Straegy for Securing the Ftealm" (Sil
Baştan: Ülkenin -Israil- güvenliğini sağlamak için
yeni bir strateji) başlıklı raporun altında, Perle, Fe-
rtfi, Cheney'nin yardımcısı Wurmser'in imzaları var.
Rapor, Israil'e engelleyici vuruş gibi yeni taktiklerin
yanı sıra, gerektiğinde ABD dış politikasına aldırma-
dan kendi çıkannı savunmasını öneriyor. Diğer bir
deyişle, daha sonra, ABD'nin dış politikasında be-
lirieyici bir konuma yükselecek olan bu isimler için,
ABD'nin değil Israil'in çıkarlan daha öndegeliyor. Is-
rail de işte bu güvenceyle, bölgede, gerekli gördü-
ğünde, Suriye, Iran, Türkiye gibi ülkeleri, Irak'ın top-
rak bütünlüğünü korumaya yönelik ABD projelerinı
destabilize edebilecek bir strateji benimseyebiliyor.
BöyleceABD imparatorluğu kurmaya çok kararlı bir
hükümet Ortadoğu politikasını, Israil gibi küçük bir
devletin çıkarlanna tabi kılıyor.
Ve... "Solcu"birfilmyapımcısı, iki haftadamilyon-
larca ınsanın ızlediği Fahrenheit 9/11 fitmiyle Bush
yönetimini teşhir edeyım derken 11 Eylül'ün tüm fa-
turasını Suudi rejimine çıkarıyor. Böylece de "neo-
con'lann esas büyük ganimet" olarak gördükleri
Suudi petrollerine yönelik bir askeri müdahaJe ola-
sılığına, sol/liberal kanatta kamuoyu desteği oluş-
turmayabaşlıyorarkakapıdan "neo-cor;''treninebin-
mişoluyor...
Tabü, tüm bu saçmalıkların arkasında, tükettikçe
kendi doğal çevremizi daha da yaşanmaz hale ge-
tiren bir maddenin (petrolün), daha ucuz ve kolay tü-
ketimini sağlamaya yönelik jeostratejik manevrala-
nn yatıyor olması da en büyük saçmalık.
CHP'li başkan Mustafa Sarıgül
'Engelleri
aşa aşa geliriz'
Haber Mer-
kezi-ŞişIiBe-
lediye Başkanı
Mustafa San-
gü!,"BizetıgeI.
leri aşa aşa ge-
Briz. Her türhı
engeie açığız.
Hiç kimse en-
gel çıkaramaz.
Ben 30 yıknr Türk siya-
si yaşamınm buzurun-
da veönündevim" dedi.
Sangül, Kaysen'den
îstanbul'a gelişinde Ata-
türk Havalimaru'nda ga-
zetecilerin sorulannı ya-
nıtladı. "Kendisineyöne-
Kk eleştirileri nasıl de-
ğerlendirdiğı'' sorulan
Sangül, demokrasiler-
de her zaman eleştiri ve
özeleştırinin olacağını
ifade ederek "Bennniçin
önemioian halkıngücü-
dur. Bu mücadeie. Mus-
tafa SangüTün nıüca-
defcadeğO,CHP'nin tek
başına iktidara gelme
mncadelesidV diye ko-
nuştu. Sangül, CHP'nin
bugün iktidar olması ge-
rektiğini kay-
dederek şöyle
konuştu: "54
yıkhrtekbaşı-
mıza iktidar
olamanuşE.
HerCHPTinin
durumdanv^a-
zife çıkarması
gerek. Demek
ki bir yerlerde hata ya-
pıfayor. Hata varsa, bu
hata>ı telafi edip, tek ba-
şunıza iktidar oima za-
manmıngeld^ini kamt-
lamamız laTim."
Sangül, "Deniz Bay-
kal'ın halktan koptuğu-
nu düşünüyor musu-
nuz" sorusu üzerine,
"Genel başkanunızla il-
giM bir şey söyleme du
nunuflda değilim. Be-
nim genel başkanımıza
her zaman saygım son-
suzdur. Benim görevim,
ulusal birlikten yana
olan, laikTürkiye Cum-
hurrveti'ni savunan kim
varsa, herkesle beraber
olup CHP'yi büyüt-
mek" dedi.