22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 TEMMUZ 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 - Rüştü. Barselona'da ffl huzııHııyrmış. 5 Yedek kuliibesinde £ herkes kalecUik 1? yapar! Fatura Haşim Can Sözer: "Aylık 60 saat internet bağlantısı, 15 milyon liralık şehir içi, 5 milyon liralık şehirterarası konuşma gerçekleştiren bir Telekom abonesiyim. Yeni uygulamaya göre aylık yüzde 9, eğer internete bağlanmazsam yüzde 57 zamlı fatura ödemek zorunda kalacağım. Kısaca bu düzenleme hem yeni bir vergilendirme, hem de onun bunun parasıyia yurtdışında çocuk okutan siyasilerin ya da savaş ihalesi alan birtakım gazetecilerin telefon görüşmelerinin yükünü milletin üstûne yıkan açık bir haksızlıktır." Etektronik posta: ttenizsom@cumhw1yetcom.tr www.denizsoin.cotn Tel: 0,212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Iki CHP milletvekili AKP"ye geçmiş. "Dansı Bavkal'ın basına!" andacı ka/emtıraşlardan biri, bir Uzakdo- ğu gezisinde dev Japon şirketlerinden bi- rinin müdürüne "En büyük ihracatınız Ame- rika'ya. Bu Ingilizce ile bunu nasıl başan- yorsunuz" diye sormuş. Japon yönetici de "Eğer malınız kaliteli, fiyatınız ucuz ise ve söz verdiğinizza- manda malınızı teslim ediyorsanız, hiç ingilizce bil- meseniz de malınızı satabilirsiniz" demiş. Bizim kalemtıraş da bu anısından yola çıkarak ve kaleminin ucunu biraz daha yontarak, Başbakanın hiç dil bilmemesine rağmen, beden dili sayesinde dünya lideıierı ile dostça ilişkiler kurup Kıbns ben- zeri kronik sorunlan çözdüğünü, imkânsız görülen reformları yaptığını, büyük başanlar kazandığını ve bütün bunları yaparken, yabancı dil bilmemesini hiç kompleks yapmadığını, vücutdilini ustaca kuflandı- ğını yazmış. Ne hoş bir mantık değıl mi? Ingilizce bilmeyen Japon, Amerika'ya televizyon, Bazı Türklerotomobil, bilgisayar satıyor... Ingilizce bilmeyen Türk, Amerika'ya Kıbrıs'ı, Türkiye'yi satıyor! Bu vesileyle bizim kalemtıraşın eski iktidar anıla- rı da depreşmiş ve "Keşke, Tayip Erdoğan'ın baş- bakanlıgında, Turgut Ozal da cumhurbaşkanı ol- saydı" demiş... Doğru valla... Tayyip Erdoğan ve Turgut özal ikilisi, George W. Bush'un bile aklına gelmeyen büyük başanlara im- za atartardı. Fakat bizim kalemtıraş, yazısında "Ama ne yazık ki bazı Türkler, ne yeni Türkiye'nin, ne de yeni dün- yanın dinamikleri konusunda aynı yeteneğe sahıp değil" diye hayıflanmış... Doğruya doğru... Mandacının hakkını mandacıya vereceksin; Türkiye'de "bazı Türkler" ne yazık ki bu tür yeteneklere sahip değil... Mandacının fıkır fıkır, "fikir" kaynayan bu yazısını okuyan Ayşe Meral birkaç satırfa katkıda bulunu- yor: "iyi ki mandacının 'bazı Türkler' dediği, yurtsever- ler var. Türkiye'de vatanına, ulus devletine sahip çıkan onurlu insanlar var. Şecaatini arz ederken, stratejik önemi ve kaynakları ile Türkiye ve KKTC'yi emper- yalist Batı'ya ucuz hatta yok pahasına, satılık, kali- teli mal olarak görüyor ama malın zamanında tes- lim edilememe korkusunu da yaşıyor. Hiç heveslenmesin geçen yüzyılın başında aynı emelleri güden emperyalistlerveonlann işbiriikçile- ri Damat Feritler, Ali Kemal'ler nasıl cevaplannı al- dıysa, hiç şüphesiz bugün aynı emelleri güdenler ay- nı cevabı yine alacaklardır. Mandacının da itiraf et- tiği gibi, hâlâ bu ülke de bazı Türkler var." Sahit Çorlu'dan Aysel ve Srtkı Ergüney: "Başbakan'ın kızının nikâhına katılan yabancı devlet adamlanmn Başbakan'ın karısı ve kızı ile tokalaşmamasına, dahası Yunanistan Başbakanı'nın L tokalaşmamak için sırtını dönmesine, televizyonlannın canlı yayınlanndan izleyen bizler de davetsiz nikâh şahitleri olduk." SESSİZ SEDASIZ (!) AT: ZAMANDA S Kartal'a kaymakam emriyle kalite! Istanbul'da Kartal Kaymakamı Dursun Ali Şahin'in bazı işyerlerine gönderdiği yazı şöyle: "llçemizde mevcut bir kısım kamu idareleri ile 13 ilköğretim ve lisenin ISO 9000:2000 Kalite Yönetim Belgesi almalan meyanında Mayıs 2004 tarihinden bu yana çalışmalar sürdürülmektedir. Temmuz 2004 sonu itibanyla ilçemizde 20'den fazla kamu idaresi bu belgeyi almış olacaktır. Tamamen müşteri memnuniyeti ve kalite yönetimi içeren Hizmet Yeterlilik Belgesi alınması hususunda ilçemizde faaliyet sürdüren lokanta, pastane, fınn ve içkili lokantalann bu belgelerini Aralık 2004 tanhine kadar almalan zorunlu tutulmuştur. Bu meyanda kuruluşunuzdan konu ile ilgili sorumlu kişinin adı, soyadı, unvanı ve meslek bilgilerinin 7 Temmuz 2004 tarihine kadar kaymakamlığımıza bildirilmesini önemli rica ederim." Bildiğimiz kadanyla işyerieri için ISO Hizmet Yeterlilik Belgesi alınmasını zorunlu kılan yasal bir hüküm söz konusu değil. Bu belgeyi almak ancak işyerinin tercihi ile olabilir ve belgeyi almak için belli bir süre içinde bir dizi kuralın yerine getirilmesi gerekır. Bu sürenin sonunda gerekli inceleme yapılır ve kurallan yerine getiren işyeri, Hizmet Yeterlilik Belgesi almaya hak kazanır. Getiremeyen, kalite belgesi alamaz... Oysa Kartal Kaymakamlığı, Kartal 'daki dükkânlara belge almalannı zorunlu kılmış ve bunun için bir tek kural getirmiş: Yaklaşık 3-4 milyar lira ödemek! Böyle kalite ancak kaymakam emriyle olur! ÇEDKÖŞESÎ OKTAY EKİNCİ Gecekondu Cezası ve Yasadışı Rant Pazan KİM KİME DUM DUMA BEHtÇAK behicakaturk.net Çizerimiz yıllık iznin bir bölümünü kullandığından çizimlerine bir süreliğine ara vermiştir. Ç t Z G Î L İ K KÂMİL M.ASARAC1 kamilmasaracka mynetcom Türk Ceza Kanunu'na (TCK) madde eklenerek "ge- cekondu yapanlara, göz yu- manlara ve hizmet görürenlere ağır hapis cezalarT öngören ta- san kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Üyelerinin önemli bir kesimi "yasadışı yapılarla" mülkiyet ilişkisi içinde olan Meclis'de- kı çoğunluğun, bu tasanya on- ay venp vermeyeceğini henüz bilemiyoruz. Ancak, sonuç ne olursa ol- sun, kentlerinin çoğu "kaçak yapılaşma" sarmahyla inle- mekte olan bir ülkede, sorunu çözmek için böylesi "radJka]" önlemlenn yasama gündemine gelme- si bile olumlu bir gelişme olarak gö- rülmeli... Ne var ki aynı ön- lemin gerçekten "sorunuçözmekte" yeterlı olup olma- yacağını tartışmak gerekiyor... 'Kente karşı suç' AKPnın genel seçimler öncesin- de ilan ettıği "par- ti programı"nda, gecekondu ve kaçak yapılaş- ma konusu "kente karşı suç" ka\Tamıyla ele alınmışh. Şim- di ise bu programla koşut sayı- labilecek ceza maddelerinin TCK'ye "imar knüliği'' başlı- ğıyla eklenmesi öneriliyor. Oysa, yasadışı yapılaşmanın yarattığı temel sorun "knrülik'' değil, tüm kent halkının ve hat- ta gelecek kuşaklann sağlıklı yaşam haklannın "gasp edil- mesrdir. Bu yapılar "çok gü- zel" ve hatta "çok temiz" bile olsalar -ki bu gibi tarumlara gi- rebilecek örnekler de artık az değil- imar kurallannı çiğne- yerek kentin dengelerini ve ya- şam kaynaklarını gözetmedik- leri için "tophımsalsuç" unsu- ru oluyorlar. Dahası, "bina durdukça" işlenen "kahcı" ve süreklibirsuç... Bu nedenle TCK'ye imar ih- iallerini önlemek için eklene- bilecek her türlü madde de "kente karşı suçlar" başlığı al- tında düzenlenmeli. Ayncahkh kaçaklar Artık herkes hemfikir ki, kente göç edenlerin başlannı sokmak için yaphklan derme çatma bannaklardan oluşan •'gecekondulaşma'' süreci es- kisi gibi yaygın değil. Birçok belediye ve valilik, bu gibi ya- mlaşmaya son yıllarda göz aç- Bursa'da "hukuk dışı Tower Plaza.. tırmıyor. Özellikle de başkası- na ya da kamuya ait arazilerde ıseler... Bunlann yerine, aralannda milyon dolarlık villalann, ola- ğanüstü lüks iş merkezlerinin, aynı görkemde apartmanlann ve hatta ünlü kişilerin yaşadık- lan "siteterin" bile imar huku- kuna aykın, ruhsatsız ve yasa- dışı yöntemlerle kentlen sar- maladığı bir dönem yaşanıyor. Aynı binalann çoğalmala- nndaki ve siyasi kollama altın- da yaygınlaşmalanndaki temel neden ise "özgürcepazarlana- bilmeleri T '... Yani, ülkemizde çok yüksek düzeylerde rantlar sağlayan bir "kaçak yapıti- caren" var ve bunun sağladı- ğı ekonomik ilişkiler "yıkü- malannT da engelliyor. Örneğin, Bursa'da Os- mangazi Bde- diyesi'nın ön- ceki yıl yıkma- ya kalkıştığı ve Uhıdağ etekle- rinde kente kar- şı suçun doru- ğunu oluşturan "yasadışı vifla- lan* kurtarmak için Bayuıdır- hk Bakanhğı tutmuş, aynı ala- nı belediye dışına çıkarmıştı. Benzer şekilde yine ruhsatsız ya da ruhsat koşullanna a> kın inşa edildiği için kullanma izni alama\an çok sa\ida ticaret merkezinin, otellerin. lüks ko- nut sitelerinin açıhş törenlerine hep bu ülkeyiyöneten üst düzcv siyasetçiler kaülmryorlar mı?~ lşte bu durum da Türki- ye'nin başta gelen "imar ger- çeğj" olduğuna göre, aslında yasa önünde gecekondudan farkı olmayan, ancak "ekono- mik güçteri" nedenıyle siyasi ka\ırma ortamında gerçekle- şen "kaçak rant binalannırT önlenmesi öncelikli hedef ol- malı. Bunun için de birkaç yıl ön- ce îçişleri Bakanlığı'na önerdi- ğimiz bir yasayı yeniden anun- satmakta fayda var. Eğer, yasa- dışı yapılann tapulardakı arsa kayıtlarına "saûlamaz; bağışla- namaz; takaayapûamaz-T şer- hı düşülürse ve böylece kaçak yapılaşmanın temel nedeni ha- line gelen "hukuk dışı rant pa- zan T1 nın önüne geçilebilirse belki de hapis cezalanndan bi- le daha etkıli bir önlem ülkeye kazandınlmışolur... Oekincifo cumhurryet.com.tr HARBl SEMtHPOROY semihporoyCa yahoo.com HAYAT EPÎK TÎYATROSU MLSTAFA BİLGIN HAöt HEP &ERABE& OKUYAUM, ÇOCUKL-AR! TARİHTE BUGUN MLMTAZ ARIKA\ 14 Temmuz tmnc.mumtaz-arikan.com Ay sınıfı deniutlb l J AHIay. -»- AT/LAY FAC//IS//. 1342'D€ BUGÛfJ, TÛIZK P6WZ KuWETLER.İ'NE 8AS- Ll ATILAY PEUıZALTI GaMiSİ, ÇAA/AOiALS BOĞA- Zl AÇtKJ-A&NOA 8ATTI!. SAZI AL£Tİ£Rİ t&NjeOL /ÇİM DAUŞ yAPAM GEMÎ, AMLAŞILAMtVAN BİR NEPEMLE 8O M£me OeejMLiiOTE SATMt? VE HA8E£ ALINAMAMIŞTl. KU&miSAM EKlP- yoĞUH ÇAUŞMALtei C# SOUüÇ VEE- EMİŞ,iNBA$l SAOETTİfJ GüeCAAJ £OMU7#SM- PAK.İ TÜM MüeETTE&r ŞEHİT OLMUÇTV.^ ALMAU ICfiUF>P PİRAAAS/MM GÖZETİMİNOS TİIG.- /AP/LAA/ ATILAY, -isic'm H/ZMETE Ş , DENİZ İÇİNOE 3 MİL, ÛSTÜUDe İSE 2O MİL HIZA ULAŞABİLEA1 GEMİPE, 8ÜWK TOP VE 6 TVÜPİPO KOVAUI BULüMMAkJPyPI S Subaı/ TC KONYA İKİNCİ AİLE MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2003/29 Karar No: 2003/223 Davacı Hülya Şirin tarafindan davalı Konya ili Kadınhanı ilçesi Atlantı Armutlu Mah. 67 hanede nüfusa kayıtlı aynı yerde oturur Hamza Şirin aleyhine mahkememize açılan boşanma davasının \apılan yargılamasında davanın kabulü ile Konya ili Ka- dınhanı ilçesi Atlantı kasabası Armutlu Mah. c: 33. hane: 67'de nüfusa kayıtlı Osman kızı 1967 d.lu davacı Hülya Şirin ile aynı yerde nüfusa kayıtlı Mustafa oğlu 1969 d.lu davalı Hamza Şirin'in MK.nun 166/1 fıkrası gereğince şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanmalanna. MK.nun 182. maddesi gereğince taraflann müşterek çocuklan 1987 d.lu Polat Şirin'in velayetinin davacı anneye bırakılmasma. taraflar aynı yerde ıseler her cumartesi-pazar saat 10.00-16.00 arası dini ve miJli ba)Tamlann 2. günü sa- at 10.00-16.00 arası. taraflar ayn yerde ıseler 30 Hazıran-31 Temmuz tanhleri arasında, dini ve milli ba\Tamlann, 1. günü saat 16.00'dan 2. günü saat 16.00'ya kadar davacı aıuıeye haber vermek kaydı ile müşterek çocuk ile davalı baba arasında şahsi mü- nasebet tesısine, davacı tedbir ve iştirak nafakası talep etmediğmddden takdinne yer olmadığına. davacı tarafından yapılan 21.920.000.-TL yargılama giderinın davalıdan alınıp davacıya venlmesine karar verilmiş olup işbu hüküm ö'zetinin davalının adresi belli olmadığından davalıya ilan tarihinden 7 gün sonra tebliğ edılmış sayılacağı tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olu- nur. Basın: 32109 PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU 'Bir Yaz Gecesi Riiyası' "Komutan"\n suratına aldığı yumruğun etkisiyle yere yuvarlanmasının, düğün sunucusunun, "Bu görkemli düğünün nezih konuklan" cümlesini söy- lediği "an"a rastlaması gerçekten çok talihsiz bir rastlantıydı. Sunucunun, hakkını tam anlamıyla ve- rebilme kaygısıyla "r"yi çoklaştınp yayarak kullandı- ğı "görkem" e layık olabilmek için tüm konuklar gi- yinmişler, süslenmişler, takıp takıştırmışlar ve bu özel gecede kendileri için öngörülen yerlerini almışlardı. Yumruk sahibi Erdal Bey anlaşılan bu heyecanı kal- dıramamış, iki aydır gizliden gizliye diş bilediği ast- subayemeklisi"Kornufan"GündoğanBey'ıbiran- da karşısında görüverince üzerine saldırmıştı. "Olay" bir yaz düğünü için en olmayacak yerde, mutfakta ve yine bir "rastlantı" sonucu televizyon ka- meralannın önünde gerçekleşmişti. Dolayısıyla mil- yonlarca televizyon izleyicisi de söz konusu yumruk- lama sartnesini canlı olarak izleme şansına bu rast- lantı sayesinde sahip olmuştu. 0 anda mutfakta ne aradıkları hep bir muamma olarak kalacak kalaba- lık bir konuk grubu elbirliğiyle kavgacılan ayırmış, ağ- zından köpüklü küfürler taşan öfkeli Erdal Bey'i dı- şan çıkarmıştı. Içerdiği tüm şiddete karşın sözünü ettiğim yum- ruklaşma "Ikinci Bahar" başlığıyla iki aydır Show TV'de yayımlanan "trajikomik çöpçatanlık" progra- mının belki de en masum sahnesiydi. Yanşmacılar- dan en az biri en nihayet yumruksa yumruk, küfür- se küfür "kendisi gibi" davranmıştı. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de milyon- larca insan bu tür "eşleşme", "çiftleşme" yanşma- lannı büyük bir ilgiyle izliyordu. Yanşma yirmi kadar yanşmacının bir eve kapatılmalanyla başlıyor. yanş- macılar izleyicilerin de katılımlarıyla iki ay boyunca her hafta içlerinden bir ikisini eliyoriar, sonunda bir kadın ya da bir erkek yarışmanın birincisi oluyordu. Birinci olan gözüne kestirdiği yanşmacılardan birine evlilik öneriyor, önerisi kabul edilip de "nikâh" ger- çekleşirse çift armağanlara boğuluyordu. "Ikinci Bahar" adından da anlaşılacağı gibi yaşça geçkinlerin katıldıklan bir yanşmaydı ve izleyenlere eski ucuz Yeşilçam filmlerini aratmayacak yoğunluk- ta bayağılıklar sunuyordu. Fitnecilik, dedikoducu- luk, entrikacılık, düzenbazlık diz boyuydu. "Ikinci Bahar" tiryakilerinin ilgileri de bu "kihi" alanlarda yo- ğunlaşıyordu. Kimin kime ne oyunlar oynayacağına ilişkin meraklan milyonlarca izleyiciyi ekran önüne çi- viliyordu. Bu trajikomedinin en ilginç yanlanndan bi- ri de izleyici oylarının genelliklefitneciliği, dedikocu- luğu, entrikacılığı, düzenbazlığı en iyi beceren yanş- macılara yönelmesiydi. Milyonlarca izleyicinin karşısında böyle bir "eşleş- me", "çiftleşme" yarışmasına katılmak zaten aklı başında insanlann düşüneceği bir şey değilken hal- kımız bir adım daha öne gidiyor oylannı içlerindeki kötülerin en kötüsü için kullanıyordu. Finali yarışma- cılann en genci olan otuz beş yaşındaki şirret mi şir- ret bir kadın kazanmış ve yanşmanın daha ilk günün- de gözüne kestirdiği, defalarca "büyükbir aşkla bağ- landığım" söylediği ilkokul mezunu darbukacıya ev- lenme teklif etmiş, fakat reddedilmişti. Altmış gün sü- ren trajikomedinin en can alıcı yeri bu "hüsran do- lu" reddedilişti. Benzer bir "hüsran"ı izleyicilerde yaşamasınlar di- ye yanşmayı kazanamayan fakat "ikinci bahar mut- luluğunu" yaşamaya azimli başka bir çift için "biryaz gecesi rüyası" ambiyansında düğün töreni düzen- lenmiş, Erdal Bey "Komutan"\ işte bu törende yum- ruklamıştı. Onlaryumruklaşır, Yakup Bey'le Handan Hanım muratlanna ererlerken, yarışmanın birincisi bedbaht genç kadın üzerindeki kuyruğu yerleri sü- püren beyaz gelinliğiyle çıftleştirme evinin bahçesin- de bir Fellini fıgürü gibi koşuşturup duruyordu. Seçkin konuklann katılımıyla gerçekleşen bu ne- zih düğün şöleni beklentiyle, umutla geçen altmış günün sonunda aradıklannı bulamayan Nezahat, Sevtap ve Funda hanımlann üzerlerindeki gece giy- sileriyle yüzme havuzuna atlayıp serinlemeleriyle son buldu. Kimi reklam veren kuruluşlartarafından "Ikin- ci Bahar"\n yılın en başanlı televizyon yapımı seçil- mesi ise yalnızca bir aynntıydı. Ne diyelim, Tann bi- zi daha büyük felaketlerden korusun! (e-posta: dkavukcuoglu " superonline.com) (Faks:0212-234 68 73) BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 SOLDANSAĞA: 1/ Balhbaba- gillerden ıtırlı bir bitki. II Halk edebi- yatında uyağa verilen ad... Üstü kapalı ve dört teker- g lekli bir at arabası. 3/ Es- ki Mısır'da güneş tann- 9 sı... Büyük kardeş, ağabey... AlfredHitehcock'un 1 bir fılmi. 4/ Yükse- 2 kokul. 5/ Iki kulplu 3 küfe biçiminde bü- 4 yük sepet. 6/ Başan- 5 sızltk, sonuçsuz- 6 luk... Lantan ele- 7 mentinin simgesi. 7/ 8 Birgöstermesıfatı... 9 Terbiyesiz kimse... Türk resim sanatında önemli bir grubun ad olarak benimsediği harfin okunu- şu. 8/ Çemberin çe\Tesinin çapına oranını göste- ren sayı... Sevilen birinin ölümünden duyulan üzüntüyü anlatan lirik şiir. 91 Et suyu ve ekrnek- le yapılan bir yemek... İsrail'in plaka işareti. YUKARIDAN AŞAĞI\'A: 1/ Hiç evlenmemiş, evlenmekten kaçınan erkek. 2/ "Hile, dümen" anlamında argo sözcük... Is- kambilde bir renk. 3/ Radyum elementinin sim- gesi... " — Gündüz": Yazanmız... Kalm bükül- müş sicim. 47 Çıplak modelden yapılmış insan resmi. 5/ Manisa yöresinde asma kütüğüne veri- len ad. 6/Kısırhk, verimsizlik... Bir nota. II Pas- ta hamuru... " — Kuyruğu": AazNesin'in öykü kitabı... Adın durum eklerinden biri. 8/Atasözle- rine dayanan didaktik Çin şiiri... Eski Yunan ve Roma'da herhangi bir konu üstüne, dönüşümlü al- tılı ve beşlilerden oluşan şiir. 9/ Ortaoyununda zurnaya verilen ad... Vilayet.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear