29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 HAZİRAN 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Corumda ekili alanlarda hasar Sağanak 2çocuğun ölümüneneden oldıt SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk ÇORUM / AN- TALVA (Cumhuri- yet) -"Yuıdun büyûk bölümünü etkisi altı- na alan sağanak ya- ğışlar Çonım'da 2 u kişinin ölümüne yol , açtı. Köyyakınlann- da hayvanlannı ot- ı latan amca çocuk- ^ lan Hüsnü Balka- ner (12) ve Okay Balka- ner (5) sığuıdıklan kaya oyuğunda sele yakalandı. Çocuklanncesedi dün sabah saatlerinde olay ye- rinden 2-3 kilometre uzaklıktaki arazide bu- lundu.Aşın yağış nede- niyle bazı köylerde çok sayıda büyük ve küçük- baş hayvan telef olurken binlerce hektar ekili alan- da hasar meydana geldi. Uğurludağ ilçesini de do- lu vurdu. Dolu yağışı nedeniyle tanm arazileri büyük za- rar gördü. Sağanak yağış yurdun büyük bölü- münde etkisini sür- dürken Antalya'da hava sıcaklığı 32 de- receye kadar yükseli- yor. Meteoroloji Böl- ge Müdürlüğü'nce yayımlanan hava tah- min raporunda, 2-8 Haziran tarihleri ara- sında Antalya ve ci- var illerde hava parçalı az bulutlu, zaman zaman iç kesimler yağışlı geçecek. Turist akışının yoğun- laştığı haziran ayının ilk haftasında, sıcaklık kıyı kesimlerde en yüksek 26 ile 32 derece arasında sey- redecek. İç kesimlerde ise hava sıcaklığı en yüksek 21 ile 26 derece arasmda olacak. Raporda, Göller Bölgesi'nde 3 Haziran Perşembe günü ile 8 Haziran Salı günü havanın parçalı bulutlu, sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı olacağı belirtildi. Sayıştay: Yapılan uygulamalar tarihi eserleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor Yakıflarda plaıısızlık itiraûANKARA (ANKA) - Sayıştay, Va- laflar Genel Müdürlüğü'nün sorumlu- luğundaki tarihi eserlerin korunması hakkında bir rapor hazırladı. Raporda, mevzuat ve uygulamalann adeta hır- sızlara davetiye çıkardığını ve tarihi eserleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığı yazıldı. Sayıştay'ın söz konusu raporu TBMM Başkanlı- ğı'na da iletildi. Sayıştay, "Valaflar Genel Müdürlü- ğü'nün (VGM) Sonımhıhığundaki Ta- rihi Eserlerin Korunması'' konusunda, sivil toplum kuruluşlanyla da görüşe- rek kapsamlı bir rapor hazırladı. Ra- porda, VGM'nin idari yapılanması • TBMM Başkanlığı'na iletilen Sayıştay raporunda Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün idari yapılanması eleştirildi. Raporda, "Faaliyetler plansız olarak yürütülmekte olup yararlanılan bilgilerin elde edilmesini ve güncellenmesini sağlayan çağdaş bir yönetim bilgi sistemi ile tüm birimleri kapsayan standart bir dosyalama sistemi bulunmamaktadır" denildi. eleştirildi. Raporda, Taatiyetlerplan- sız olarak yürütülmekte olup yararla- nılan bilgilerin elde edilmesini ve gün- cellenmesini sağlayan çağdaş bir yöne- tim bilgi sistemi ile tüm birimleri kap- sayan standart bir dosyalama sistemi bulunmamaktadır" denıldı Raporda yer alan bazı saptamalar özetle şöyle: t/ Eski yönetmeliğin kaldınlmasıy- la oluşan boşluk doldurulamadı. f/ Dosyalann zimmetsiz verüip ahn- ması ve arşivlerin açık ve dağınık bu- lunması nedeniyle dosyalardaki bilgi- lerin kaybolma riski bulunmaktadır. t/ Son beş yıl içinde talep edilen ta- rihi eser onanm ödenekleri, yaklaşık onda bir dolayında gerçekleşti. ^ Tarihi eser korumasına ilişkin hiz- met içi eğitimde üniversitelerden ya- rarlanılmazken, Didim dinlenme tesi- si veya Ankara'da yılda 5'şer gün eği- timle yetinildi. •" Tarihi eser tasnifi sadece bölge- lerde gelişigüzel doldurulmuş fişlerle yapılıyor. • Onanm yapan firmalar, sözleşme hükümlerine göre istihdam etmek zo- runda olduklan restorasyon uzmanı yerine, genellikle uzmanlığı tartışma- lı personel kullanıyor. t/ Diyanet'in kullanımındaki cami ve mescitlerde de izinsiz müdahaleler yapılıyor. t/ Güvenlik önlemi bulunmayan ta- şınmaz eserler çoğunluktadır. t/ Tarihi eserlerin özel eğitimli per- sonel tarafindan korunmasına yönelik çalışma yapılmıyor. i/ Tarihi yapılann onanmlan sırasın- da hırsızlık ve yangın olaylan mey- dana gelmekte. Istanbul Yeni Cami HünkârMahfüi'ndeki çinilerin, Piyale Paşa Camisi'ndeki çini panonun, Eminönü Yenicami çinilerinin çalın- masının da yapüann onanmlan sırasın- da gerçekleşnği tespit edildi. Belediye başkanı bıtihar etti • GELtBOLU(AA)- Gelibolu'nun Kavak Beldesi Belediye Başkanı Rahmi Öcal (55), intihar etti etti. Edinilen bilgiye göre üç dönemdir belediye başkanı seçilen Ocal, dün sabah kendi kullandığı makam aracıyla, göller mevkiinde belediyeye ait su deposuna gitti. Su deposunun şartelini indirerek elektriğini kesen Öcal, kablo ile el ve ayaklannı bağladıktan sonra şarteli tekrar açarak yaşamına son verdi. Öcal'ın bıraktığı mektupta "Biraz hukukum varsa aileme yardımcı olun" dediği bildirildi. Useli kDlann kavgası • ZONGULDAK (AA) - Fener Lisesi öğrencisi E. K. (17), ders arasında gittiği tuvalette kendisini daha önce de sözle taciz eden öğrencilerden B. A. ve S. B. E. ile tartıştı. Kavgaya dönüşen tartışma sonucu B. A. ve S. B. E.'nin yanı sıra bazı kız öğrencilerin E. K.'yi yere düşürerek, tekme ve yumrukla vurup omzunu kırdıklan iddia edildi. Hastaneye kaldınlan E. K.'ye bir ay rapor verilirken babası Telat K, kızını döven öğrenciler hakkında suç duyurusunda bulundu. 12 trilyon liralık atış talimi • İZMİR (AA) - Karayollan Genel Müdür Yardımcısı Güner Birliker, trafık levhalanna silahla ateş edilmesi başta ohnak üzere, çeşitli şekillerde verilen zarann yıllık maliyetinin 12 trilyon lirayı bulduğunu söyledi. Türkiye'de 675 bin adet trafık levhası bulunduğunu ve bunlann yaklaşık 48 trilyon lira değerinde olduğunu ifade eden Birliker, yurttaşlann duyarlı ohnasuıı istedi. 'Oyun KarıştT sahnelendî • Haber Merkezi - Işık Üniversitesi Müzikal Topluluğu, Ken Ludwig'in yazdığı "Oyun Kanştı" adh eseri pazartesi akşamı sahneye koydu. Yönetmenliğini ve söz yazarlığını Uğur Babürhan'ın yaptığı oyunun müzik direktörlüğünü Serpil Günseli üstlendi. Yeni Dünya Düzeni ve Çevre • Haber Merkezi - Sosyal Araştırmalar Vakfi'mn küreselleşme alanmdaki ilk kapsamlı ürünü olan 'Yeni Dünya Düzeni ve Çevre' kitabı çıktı. Dr. Necla Yıkılmaz'ın yazdığı kitap, alanında bir başvuru kaynağı özelliği taşıyor. Kitap, insana yakışır bir küresel düzen sağlamak için gösterilen çabalara katkı dileğiyle çücanldı. Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü 100 bin dolar kazandı Koç ödülü Bilkenfe gitti • Ödül töreninde konuşan Prof. Öztürk, Türkiye'de araştırmaya ayrılan kaynaklann yetersiz olduğunu belirterek kazdıklan ödülün 'gündeme bomba gibi düşecek bir proje' için kullanılacağrnı söyledi. Prof. Dr. Mehmet Öztürk ödülünü Vehbi Koç Vakfi Yönetim Kunüu Başkanı Semahat Arsel'in elinden akü. (Fotoğraf: TAYLAN SIĞINCI) tstanbul HaberSevisi-Veh- bı Koç Vakfi (VKV) tarafin- dan 3. sü düzenlenen ve bu yıl sağlık alamnda verilen 100 bin dolar değerindeki "Vehbi Koç Ödülü"ne BilkentÜniver- sitesi Fen Fakültesi Molekü- ler Biyoloji ve Genetik Bölü- mü layık görüldü. Koç Üniversitesi Sevgi Gö- nül Oditoryumu'nda gerçek- leştirilen törende, ödülünü VKV Yönetim Kurulu Başka- nı Semahat Arsel'in elinden alan Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öztürk, Türki- ye'de araştırmaya aynlan kay- naklann yetersiz olduğunube- lirterek bu ödülün aldıklan ilk proje kaynağı olduğunu söy- ledi. Öztürk, ödülün molekü- ler hücre biyolojisi alanında 'Türkhe gündemine bomba gibidüşecek' bir proje için har- canacağını açıkladı. Törende konuşan Koç Hol- ding Yönetim Kurulu Başka- nı Mustafa Koç da Türkiye'de verilen en büyük maddi ödül özelliğini taşıyan bu ödülün Koç Topluluğu'nun kurucu- su \%hbiKoç'un vasıyeü oldu- ğunu anlatarak. "Türkiyebu- gün Avrupa Birüği'ne üyetik yolunda emin adımlarla yü- rüyor. Amaamızbuvürüyüş- te ülkemian en temel ihtiyaç- lannın odaklandığı üç konu okn sağhk, eğhim ve kültür alanlanndaTürkinsanınınva- şam kaütesinin artnnlmasına hizmet eden kişi ya da kurum- bnnteşvikedilmesidir" dedi. Koç, vakfin kuruluşundan bugüne kadarbirçok okul, mü- ze ve hastaneyi Türkiye'ye kazandırdığını, 10 bin öğren- ciye de burs verdiğini kaydet- ti. Sağlık Bakanlığı Müsteşa- n Necdet Ünüvar ise sağlık- lı ve geleceğe güvenle yürü- yen Türkiye'nin yolunun sağ- hklı bireylerden geçtiğini vur- guladı. Dr. Ferhat Göçer'in seslendirdiği "Anadohı Arya- lan" ile sona eren törene, CHP Genel Başkan Yardımcısı Al- tanOymen, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Gü- ler SabancL eski tstanbul Bü- yükşehir Belediye Başkanı AK Müfit Gürtuna ile çok sayıda davetli katıldı. GASPÇIİÇÎN 75 YIL HAPİSİSTENDİ Müebbetgibi ceza istemi ANKARA(CumhuriyetBüro- su) - Aydınhkevler'de "belediye otobüslerinden inen kadınlan iz- leyerek gasp ettiği öne sürülen tutuklu sanık FerhatAkmhakkın- da, 75 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Ankara Cumhuriyet Savcısı YusufTürk tarafindan Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne açılan davanın iddianamesinde, 3 ayn gasp olayına yer verildi. Ankara Barosu stajyer avukatlanndan Ay- ça Akbaba'nınevine gireceği sı- rada önüne çıkan Akın'ın, çanta- sına el attığı, kurusıkı tabancası- nı da çıkararak "bağırma vuru- runT dediği belirtildi. Iddiana- mede, Akın'ın, sekreter Gülni- hal Aksoy ile müşteri temsilcisi ZühalAksoj'un çantalannı da si- lah tehdidi ile aldığı belirtildi. Id- dianamede, sanık hakkında 75 yıla kadar ağır hapis istendi. ÇAKICI'NIN YURTDIŞINA KAÇIŞI Polisten 'AB'ttsavunma tstanbul Haber Servisi- Türki- ye'den Italya'ya, oradan da îs- panya'ya geçtiği ileri sürülen ül- kücü mafya lideri Alaattin Çala- a'nm yeşil pasaport kullandığı ileri sürüldü. Çakıcı'nın kaçışıy- la ilgili olarak DGM'ye çıkanlan emekli polis memuru Nizamettin ÖzoğuL Aydın Göçer ve Mehmet Özbulut, serbest bırakıldı. Gö- çer'in Çakıcı'nın sağ kolu ola- rak bilinen Adnan Çicek ile bir- ükte hareket ettiği belirlendi. Gö- çer'in Tevfik Ağansoy'un arala- nnda bulunduğu 4 kişinin öldü- rülmesine ilişkin davada müeb- bethapis cezasına çarptınldığı, af- la tahliye edildiği öğrenildi. Çakıcı'nın kaçmasında polisin ihmaline ilişkin inceleme sürer- ken polisin, AB uyum yasalan çerçevesinde hak ve özgürlükle- re saygılı davrandığı yönünde sa- vunma vanaca&ı öSrenildi. GENÎŞ AÇI HİKMET BİLA Büyük Çuval Projesi Ingiliz Independent gazetesinde Robert Fisk'in ilginç bir saptaması vardı: "1920'de Irak'ı işgal eden Ingiltere'nin oradaki Sünni ve Şiileri kendisine dûşman etmesi, üç yılını aldı. Amerikalılar, bu işi bir yıldan az bir zamanda başardılar." tarihte bundan daha aptal bir işgal herhalde yok- tur. Koskoca Amerika, en gelişmiş, en vahşi silahlaria bir ülkeyi karadan, havadan, denizden bombalayıp işgal ediyor. Ama orada istediği gibi bir yönetim ku- ramıyor. Irak halkının durumunu eskiden daha kötü hale getirip kendine düşman ediyor. Irak'ta bir yılı aşkın bir zamandır yiyecek yok, su yok, hastane yok, ilaç yok, okul yok. Bol dayak var. Kan var, ölüm var. Amerika, bir ay sonra yönetimi devredeceğini söylüyor, Irak'ı yönetecek devlet başkanı, başba- kan bulamıyor. Yerli uşaklan, tetikçileri, kuklalan bile sorumluluk almaktan korkuyor. Asıl olay 30 Haziran'dan sonra. Amerika, sözün- de durur da bir ay sonra, "Tamam işte, yönetimi Iraklılara devrettim derse" siz seyreyleyin gümbür- tüyü. Amerika'nın kurduğu kukla yönetim nasıl çil yavrusu gibi kaçışacak, göreceğiz. Neden böyle oldu? Böyle oldu, çünkü Amerika hesap hatası yaptı. Bush ve adamlan, Saddam'a karşı Irak halkının iş- gal ordusunu çiçekleıie karşılayacağını sanıyordu. Irak halkı işgalcileri silahla karşıladı. Bush yönetiminin gerçek yüzünü gösterme sırası o zaman geldi. Irak halkına böcek gibi davranmak resmi politika oldu. Katliam, dayak, çuval geçirme, akıl almaz işkenceler, kiralık askerler... Amerikan yönetimi sadece gözü dönmüş, he- sapsız, vahşi değil, aynı zamanda cahildi de. Orta- doğu nasıl bir yerdir, Irak nasıl bir ülkedir, toplum- sal, kültürel, dinsel, mezhepsel yapısı nedir, tarihi nasıldır, hiçbirinden haberi yoktu. Sonuçta batağa saplandı. Bir basit ömek: Şii liderlerden Mukteda es Sadr silahlı güçleriyle ayaklanmış. Işgalcilere saldınyor. Amerikan askerlerini çatır çatır vuruyor. Işgalciler çaresiz. Sadr, terörist ilan ediliyor. Amerika'nın Irak Genel Valisi Bremer açıklama yapıyor "Seyid Mukteda es Sadr'ı mutiaka yakalayaca- ğız." O kadar cahil ki, terörist ilan ettiği Sadr'a "seyid" diye hitap edebiliyor. "Seyid"\n peygamber soyun- dan gelen adam demek olduğunu, bu sıfatın Islam dünyasında ne anlama geldiğini, bu srfatı teröristle özdeşleştirmenin halkta nasıl bir tepkiye yol açabi- leceğini bile bilmiyor. Şimdi bu acımasız, bu cahil Amerikan yönetimi Büyük Ortadoğu'yu biçimlendirme projeleri yapıyor. Irak'ı biçimlendirdi de sıra Büyük Ortadoğu'ya gel- di! Bu kafayla, Ortadoğu'ya (üstelik Büyük Ortado- ğu'ya) demokrasi, modernleşme, güvenlik getire- cekmiş. Kimlerie getireceksin demokrasiyi? Krallar- la, şeyhlerie, emirierle, babadan oğula geçen dev- let başkanlıklanyla mı? "Irak'ta şeriat düzeni de ka- bulümüzdür" diyen Amerikan yönetimi mi demok- rasi ve modernleşme getirecek Ortadoğu'ya? Ve hangi yöntemlerte? Ebu Garib Hapishanesi'ndeki işkence yöntemle- riyle mi? Herhalde Ortadoğu'da herkesin kafasına çuval geçirip basacaklar sopayı. "Yapma abi, modemleştim valla" diye bağırtana kadar. Askerlerinin başına Amerikan çuvalı geçirilen Türkiye de böyle bir projenin kuyruğuna takılacak. Olmaz öyle şey. hikmet.bila@ntv.com.tr Tramvav duraklanndaki yenifcmeçalışmalannedenhie bmükzorhıkçeken)iırttaşlar \etkililere tepki gösterdL IstanbuFda trafîk altüst HtLALKÖSE Eski tstanbul Büyük- şehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen döneminde "çağdaş" tramvay olarak adlandı- nlan ve Eminönü-Zey- tinburnu arasında hizmet veren vagonlar ve durak- lar yeniden "moderni- zasyon" çalışması ile kal- dınldı. Yurttaşlar, deği- şikükleri "israT' olarak nitelendirdiler. Istanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım AŞ, tramvay durakJannı, ye- ni araçlara uygun hale geürmek için yıkıp yeni- den yapıyor. Yetkililer, duraklann, Avustur- ya'dan alınan ve tanesi 1.5 milyon Euro'ya mal olan 55 adet düşük ta- banü tram^ya uygun ha- le getinldiğmi kaydetti. Eski araçlann Aksaray- Havaalam metro hattına kaydınldığını ifade eden yetkililer. "Yeniaraçjarm vüzde 10 daha fazla \o\- cu alma kapasitesi var ve daha modernler. Araçla- ra yol sevi)esinden bini- tecegi için engeffi yurttaş- lar için de büyük kolay- lık" dediler. Yetkililer, çalışmaların hafta sonu- na kadar bitırileceğini ifade ettiler. Yurttaşlar ise "îstan- bul'u yap boz tahtasma çevirdiler. tstanbul gibi bir dünya kentinde hâlâ ulaşım sisteminin otur- manuş olması inanılırgi- bi değü" dediler. Durak- lann yıkılıp yeni tram- vaylann boyutlanna uy- gun hale getirilmesini an- lamsız bulan yurttaşlar şöyle konuştular: "Buça- hşmalar nedeniyle işinü- ze geç kahyoruz. Jeton kulübelerinin yerlerini bulamıyoruz. Yanm sa- at boyunca çanıur için- de tram\'a\ bekliyoruz. Yeni araçlar diğerlerine göre daha yavaş ve daha az seferyapıyor. Uzun sü- re de gebnediği için yol- cuyoğunhığudaha£a2İaf
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear