25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 HAZİRAN 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA Ul\ kultur@cumhuriyet.com.tr 15 ALLECRO EVtN tLYASOĞLU FestivalTüriderleaçılıyorDünyanın nice büyük müzik fes- tivali açılış programında kendi ül- kesininbestecilerini seslendirir. tki yıldır Istanbul Festivali'nde de bu geleneğin yerleşmeye başladığını görüyoruz. Gürer Aykal yöneti- mindekı Istanbul Borusan Orkest- rası tümüyle Türk bestecilerinden oluşan programlarla açılışı gerçek- leştinyor. Ve yine iki yıldır, yaşa- mını Türk müziğine adamış, sayı- sız öğrenci yetiştirmiş, yüzü aşkın yapıtlanyla sonraki kuşaklara ör- nek olmuş bestecilerimize 'yaşam boyu başan' ödülü veriliyor. Otuz ikinci festivalin ödül sahibi llhan Usmanbaş (d. 1921) olacak. Ayn- ca 2004, Cemal Reşit Rey'ın doğumunun (1904-1985) 100. yı- h olması nedeniyle bu konserde o da anılacak. Ve cuma akşamki açı- lış konseri üçüncü kuşak besteci- lerimizden MuammerSun'un 'Ba- har Şenliği' ile başlayacak. Cemal Reşit Rey'in açılış gece- si çalınacak olan 'Enstantaneier'ı Türk müziğinde başlı başına özel bir konuma sahiptir. Müzikle resim yapan, ilk kez program taşıyan sen- fonik müzik örneğidir. tstanbul'un değışik köşelerinden çekilmiş fo- toğraflar kartpostala basılmış gibi- dir Enstantaneler'de. Orkestra için beş bölümlü izlenimlerde ağ çe- ken yorgun bahkçılar baslarda so- luklanırken gümüş rengi balıklar metalik tınılar halindeflütlerdeoy- naşırlar. Ama bir dilenci kadının değneğiyle sağa sola vurup ilerle- mesi fagotun tekdüzeliğinde du- yulur; Eyüp güvercinlerinin dem çekmesi, uzaktan okunan ezan se- siyle kaynaşır; boş cami avlusunu betimleyen bölümde piyanonun pedal tutan sesinde derin bir gi- zem vardır. Bayram başhğını taşıyan son bö- lümdeyse şerbetçinin çıngırak se- si coşup taşar, piyanonun orkest- raya kattığı renklerle görkemli bir final yaşanır. Cemal Reşıt'in bu yapıtı da önceki senfonik çahşma- lan gibi Türkiye'den önce ilk kez 1932'de Paris'te seslendirilmiştir. 20. yüzyıl başında geleneksel Osmanh ailesi çocuğu olarak eği- tilmiş, Doğu ve Batı kültürünü bir arada özümsemiş bir sanatçıdır. Cemal Reşit Rey. Paris ve Cenev- re'dekı eğitimıyle Fransız müziği- nin içinde yetişmiş ve kendi çağ- .J £,. Uluslararası Istanbul Müzik Festivali'nin 'Yaşam Boyu Başan' ödülü îlhan Usmanbaş'm (d. 1921) olacak. Aynca 2004, Cemal Reşit Rey'in doğumunun (1904-1985) 100. yılı olması nedeniyle bu konserde o da anılacak. Ve cuma akşamki açılış konseri üçüncü kuşak bestecilerimizden Muammer Sun'un 'Bahar Şenliği' ile başlayacak. daşlanmn yöntemlerini Türk mü- ziğine uyarlamıştır. tlk kez Türk halk motiflerini polifonik dokuda işlediği yapıtlannda Fransız tzle- nimcilerinin renkleri yansır. 1931 'de tamamladığı 'Enstantaneler', çağ- daş Türk müziğine yepyeni bir ka- pı açmıştır: Cemal Reşit Rey bun- dan sonra nıce konçertosunu, sen- fonisini, oda müziğini yazacak; Is- tanbul'daki ilk orkestrayı kuracak, öğretmenliği, piyanıstliği, radyo- culuğu ve orkestra şefliğiyle çok yönlülüğünü kanıtlayacaktır. Aynı zamanda 'Lüküs Hayat' gıbi birçok opera ve revüsü, hele kuşaklar bo- yunca dilden düşmeyen 'Onuncu Yü Marşı' ile çağdaş Türk müzi- ğimn öncüsü olarak tanhteki yeri- ni alacaktır. llhan Usmanbaş'ın ilk kompozis- yon hocası olan Cemal Bey'in ikin- ci kuşağı etkileyen en önemli yö- nü belki de kendi çağdaşlannı iz- lemesidır. Öyle ya bir yanda post- romantizmden kalan geniş senfo- niler, öte yanda ulusçuluk akımı, teknik açıdan Fransız izlenimcili- ği, Cemal Bey' in birebir içinde ya- şadığı dönemin akımlandır. Usmanbaş ve AreJ gibi ikinci ku- şak besteciler ise birinci kuşağın folklorizmine karşı çıkarak kendi yaşadıklan dönemin çağdaşlanm izlemişlerdir. Aynı şekilde 1950'le- rin Avrupa'smda ve Amerika'sın- da olup biten yeni akımlara koşut, geleneksel müzik cümlesine karşı çıkan, müziğin ileriye doğru yürü- yüşü yerine kendi içinde derinlik kazanmasını gözeten akımlan ör- nek almışlardır. Arel bir başka da- la saparak elektronik seslere yönel- miştir. Usmanbaş, sesin ezgiselli- ği yerine tınısal yoğunluğu üstün- de durmuş, belli kahplaryerine öz- gürbiçünleri seçmiştir. Bugünya- pıtlannın sayısı 120'ye varan Us- manbaş, yurtdışında en çok ödül ka- zanrruş bestecimiz olarak da ayn bir yere sahiptir. Istanbul'da doğup Ayvalık'ta ye- tişmiş, Galatasaray Lisesi'ni bitir- miş; önce Cemal Reşit Rey'in, ar- dından Ankara Devlet Konserva- tuvan'nda Saygun, Alnar, Eridn, Akses ve Zirkin'ın öğrencisi ol- muştur. 1952'deUNESCObursuy- la Amerika'ya gitmiş, yeni müzi- ğin öncüleriyle büiikte seminerle- re ve konferanslara katılmıştır. ABD'de Fromm Müzik ve Kous- sevitzky, Polonya'da Wieniawski, Paris'te Besteciler Tribünü. Isviç- re'de Bale Müziği Ödülü gibi çe- şitli ödüller kazanmıştır. Usman- baş'ın sınır dışındaki ünü ve bes- telerindeki yenilikçi kimlik, Türk müziğine çağdaş özelliklerin kapı- sını açmıştır. Açılış gecesinde 'Or- kestra İçin, Müzik-02/B.7' başlık- h yapıtı ilk kez seslendirilecek. 2002 yılında bestelenmiş. Besteci- nin son üç yapıtından biri. tkili or- kestra için, birbirinden bağımsız gelişen üç fikrin örgüsü. Bu çizgi- ler kimi zaman parçalanıp kollara aynhyor, ama bağımsızhklanna döndürecek ortak bir anıyı bulduk- larında serüvenlerine yeniden başlıyor, coşku içinde birbirlerine sanlıp her seferinde daha da uzak yollara gidiyorlar. Ortak anı ise Be- ethoven'in 7. Senfonisi'ndenyapı- lan üç alıntı. Böylece başhktaki şifre de çözülmüş oluyor: 2002 yı- hnda yazılmış.'Beethoven'in 7. Sen- fonisi'ne gönderme yapan bir ça- lışma. Muammer Sun'dan Kafkaslar'a gönderme Çoksesli müzik bestecilerimizin üçüncü kuşağı da ilk kuşak beste- cilerimiz gıbi yine ezgiselliğe, özel- likle folklora yönelmiştir. Halk ez- gileri yoluyla çoksesliliğin daha geniş kitlelere ulaşacağma inan- mışlardır. Besteciliğı ve öğretmen- liği kadar önemli bir folklor araş- tırmacısı olan Muammer Sun, bes- telerinde klasik Türk müziği ve halk müziğinden kaynaklanmış, aynca Kemal tlerici'nin Türk mu- sikisi armoni sistemini uygulamış- tır. 1990'da yazdığı Bahar Şenliği adlı yapıtı orkestra için bir süittir. Kafkaslar' ın otantik renklerini iş- lemiştir. Bu arada flütçümüz Bülent Ev- cfl,Arturo Toscanini Fflarmoni Or- kestrası'na birinci flütçü olarak atandı. Bu yaz Lorin MaazeT in ve Romano Gandolfi'nin yöneteceği iki aylık festival konserlerinin hepsinde çalacak. Orkestranın ts- tanbul ve Izmir festivallen çerçe- vesındeki Nejat Eczacıbaşı'yı an- ma konserlerinde de birinci flütçü olarak yer alacak. www.evinilyasoglu.coin Cheek By Jowl Faridı bir Othelb Kültür Senisi-14. Uluslararası İstanbul Tıyatro Festivali, 2-3-4 Haziran günleri Ingiltereli bir topluluk Cheek By Jovvl'u konuk edecek. Devlet TryatrolanTaksim Sahnesi'nde saat 20.30'da sahneye çıkacak olan topluluk, \VHKam Shakespeare'in klasiği 'OtheBo' yorumuyla tstanbullu tiyatroseverlerle buluşacak. Oyun, Theatre National de Lille ve Paris Odeon Tryatrosu işbirliğiyle gerçekleştirilmiş. 'Otheflo', topluluğun gerçekleştirdiği ve büyük beğeni toplayan 'Kuru Gûrûltü/Much Ado AboutNothing' ve 'Nasü lstersen/As You Like It' adlı oyunlannın ardından gelen ilk Shakespeare oyunlan. Yönetmen Declan Donnellan. klasikleri yorumlayışıyla küresel alanda ilgi çeken bir tiyatrocu. Othello'yu da farklı bir yorumla ele alıyor: Canlı öykü anlatıcıhğı, dinamik performansı, müzik ve dansı kaynaştırdığı bir sahne diliyle. Tasanmı Nick Ormerod, hareket yönetmenliğini Jane Gibson, ışık tasarırtunı Judith Greenwood. müziğini Catherine Jayesin gerçekleştirdiği oyunda, Matthew Douglas, Johnny Phfflips, David Hobbs, Nonso Anoaae, Ryan KiggeD, Michael Gardiner, Caroline Martin, Jaye Griffiths, Kirsty Besterman, Oü\ er Boot, Robin Pearce ve Alex Kerr rol ahyorlar. (02165569800) KULTİİ* • S»M»T www.perareklam.com.tr • (0212) 293 89 78 tiyatrooyunevi Done DoneVVemer Schwab BAŞTAN ÇKARMA RONDU 04 Haziran Cuma 20:30 05 Haziran C.tesi 18:30 İSM 2. KAT Tarlabaşı Butvan No: 120-122. Beyoğlu Rezervasyon: 0212 251 60 40 KREDI KART16EÇERÜDİR. wwwuyatrosyuAevl.com avubıryc kiHflr Yöneten: Mahir Günşiray Oyuncular: Nalan Kuruçım, Erkan Bektaş, Ayça Daıngaa, Sinan Çahşkano|lu Aynur Tokluoelu Hakan Mıllı Banu Fotocan EFES Pilsen . E F E S PUsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek. 1 4 L M u 5 İ a r a s ! I s t a n b u i T ı v a t r o F e s t ı v a l ı 3 4 H â z ı r a n 2 0 3 Û Ç e v r e T ı y a t r o s u MEM İLEZİN Yazan Cuma Boynukara Yoneten Bulent E Yarar, lşıl Kasapoğlu Sahne Dtkcr Tasitnm Hakan Dundar Kostum Tasanm Funda Çebı Mıaifc. Müzlkm Çtmtn Dramatum \aruz Pekman, Gunav Ertekın Büetien. Bıiftu strtiş mktalan. artewbılttıı CVHL BSrtu (ü$n mtrirzı • 02 !o' 556 98 00 trtalı jıyü ve AKM gişelennden temm edebılmıruz L 1 ' T 1 P a n v a c o n C u m h u r i y » ! îDünya Hastanea Beşiktaş Kültür Merkezi GtşeNo:(0212)327 24 27 İlanlarınız İçin (O212) 293 89 78 perareklam@perareklam.com.tr perareklam@superonline.com www.perareklam.com.tr Beyaz Tenli Adam 1886 -1927 RESİM SERGİSI 2 HAZİRAN - 20 HAZİRAN 2004 *Ölüm yıldönümünde saygıyla anıyoruz - 2 HâZİTân 1927- NOKTA SANAT GALERISI Şakayık Sokak Y.Fehmi Apt. No:l 1/4 Teşvlklye - ISTANBUL Tel: 0212.231 50 69 Fax: 0212.231 4 4 17 GUZEÜNARDINDAN BERTAN ONARAN Neva Çiftçioğlu Neva Çrftçioğlu'nu bana Ankaralı dostum Ay- şegül Okay tanıttı. Ayşegül'leyse, bu köşedeki "Kanser ve Beslenme" yazısı aracılığıyla tanıştım. Ayşegül, doğal ve doğru beslenmeden Aydın Kariıbel'e, sinemadan operaya, kuklatiyatrosuna, bütün alaniara meraklı gerçek bir yaşama sanatı uy- gulayıcısı. Neva Çiftçioğlu da zaten sanınm müziğe ilgisinin sonucu tanıdığı bir insan: TRT'de izlencelerdüzen- leyen Vefa Çiftçioğlu'nun kardeşi. Tıp okumuş; ama belli ki hekimlerin çoğu gibi yalnız serçeparmağımızla ya da saçımızın teliyle sı- nırlı değil ilgisi; bedenimizde kireçlenmelere neyin yol açtığını merak etmiş, bunu araştırmış. Sonun- da da bulmuş. Ancak, bu konudaki çalışmasını özetleyen dok- tora savını öğretmenine verdiğinde, hem de hasta- ların yanında, şöyle kapağına bakılıp "Haa, bu mu, doğruca çöpe" yanıtını almış ve çalışma dosyası gözünün önünde gerçekten çöpe atılmış. Bunun üzerine kalkıp Finlandiya'ya göçmüş; ça- lışması orada beğenilmiş, doçentliği onaylanmış; ki- reçlenmelere yol açan etkene nanobakteri adını vermiş. Kendisiyle yapılan söyleştde, "Türk olduğunuz için tepki gördünüz mü?" sorusuna, "Türk oluşum, ka- dın oluşumdan daha büyük sorvn yarattı" diyor. Derken, rastlantı ve gereklilik, Finlandiya hükü- meti buluşunu dünyaya açıklaması için Neva'yı 1996'da Amerika'ya gönderiyor, New Yorktaki Coid Spring Harbor Laboratuvan'nagidiyor. Buradayap- tığı açıklamaların sonunda, ünlü uzay araştırmala- rı kurumu NASA'yla ilişkisi başlıyor. Neva bedendeki kireçlenme ve tıkanmalara yol açan etkeni ararken NASA aynı bakteriye Mars'ta rastlıyor; alıp inceliyor, yapısının Neva'nın nano- bakterisiyle aynı olduğunu saptıyorlar; bunun üze- rine yazışmalar başlıyor. Derken sonunda, böyle uzaktan yazışmakla olmuyor, gelin bizimle çalışın, diyorlar. Ve Neva kalkıp Amerika'ya geliyor. Geliyor ve elbet ırkçılığın, aynmcılığın doruğuyla karşılaşıyor; gümrükte arama taramalar. Binbir vi- ze zorluğu. Ee, bütün insanlar kardeştir; bilim, uy- garlık ortaktır dedikse, o kadar da değil elbet! Çalıştığı bölümdeki üstü, günün birinde açıkça, "Senin Türk olmandan yonıldum" diyor; sofrada Müslümanhğını gözetip önüne domuz eti getirme- meye özen gösteren, ona tavuk sunan insanların kafa yapısına bakın! ABD'den ya da AB'den gelen akıl hocaları, sa- bah akşam, "Nedir bu Atatürk Atatürk, bırakın artık bu çağdtşı dinsiz imansız adamı, ılımlı kilimli Islama sımsıkı sanlın!" demiyorlar mı? Ama işin çok daha acıklı bir yanı var; bütün bas- kılara karşın onlann uyruğuna geçmeyen Neva, yur- dumuzda hangi üniversiteye başvursa; hem orta- ya çıkardığı bakteriyle ılgili ilaçların yapım ve satı- mında, hem de şimdilerde üzerinde çatıştığı yürek ve bobrek hastalıkları konusundaki çalışmalannda işbirliği yapma önerileri inatla, kabaca geri çevrili- yor. Yalvarıp yakanyor, "Gelin, bu buluşlaria elde edilecekgelir ülkemizde kalsın, dışan avuç avuç pa- ra akıtmayalım" diyor, ama boşuna. Ekinsel buyuruculuk (kültür emperyalizmi) bu ol- sa gerek: llle para pul verip çalıştırmanıza gerek yok, her açıdan geri bıraktırdığmız ülkelerdeki okumuş- lar, "gönüllü olarak" sizin için çalıştyor; şu an başı- mızdaki sıyasetçiler gibi, kendi yurtlannı köleleştir- mek için canla başla çabalıyorlar. Şimdiye dek, elde ettiğı başarılardan dolayı, yal- nız eski Ziraat Bankası Genel Yöneticisi'nden bir kut- lama kartı almış; gözü gibi saklıyormuş. Canım Nevacığım! Bakan, yönetici, işadamı, kı- sacası ağırlığı olan biri değilim; ama seni tanımak- tan, seninle birlikte bir Anadolu, Atatürk çocuğu ol- maktan sonsuz sevinç, övünç duydum! Insanlık günün birinde bu çılgınlıktan kurtulup doğal, evrensel özüne dönebilirse, şimdi oturttuğu tahtlardan katilleri indirip seni ve benzerlerini otur- tacak canım! sbonaran a hotmail/yahoo.com Ulusal kısa film yarışması • Kültür Servisi - Columbia Tristar Home Entertainment (CTHE), genç sinemacılara ve Türk sinemasına destek olmak amacıyla Ulusal Kısa Film Yarışması düzenledi. Fida Film'in ana sponsorluğunda düzenlenen yanşmaya, amatör ya da profesyonel tüm sinemaseverler katılabilecek. Kurmaca, belgesel, deneysel ve canlandırma olmak üzere 4 kategoride düzenlenen yanşmada, I Ocak 2004'ten sonra çekilmiş, süresi 15 dakikayı geçmeyen filmler yanşacak. Yanşmaya katılmak için son başvuru tarihi 15 Eylül 2004. 16 Eylül'de toplanacak 9 kişiden oluşan seçici kurulun değerlendirme sonuçlan 24 Eylül'de düzenlenecek bir törenle açıklanacak. (0 212 311 13 58) BUGÜN • İSTANBUL LİSESt ASIM KOCABIYIK KONFERANS SALONU'nda 10.00'da 'Kaspar Hauser' adlı oyun, 11.30'da 'Kabare' adlı atölye çahşması. (0 212 514 15 70) • İSTANBUL LtSESİ CELAL FERDİ GÖKÇAY KONFERANS SALONU'nda 10.00 da 'Küresel Ismma ve Iklim DeğişikHkleri' konulu panel, 11.30'da 'Türk Sineması' adlı, İzzetGünay'ınkatılacağı söyleşi, 13.45'te 'Giine Bakış' adlı Hmcal Uluç söyleşisi.. (0 212 514 15 70) • İSTANBUL LİSESİ KÜTÜPHANESİ'nde I1 30'da 'Romanda Ha>alkr ve Gerçekler' adlı, Gül İrepoğlu ve Setim tieri'nın katılacağı söyleşi. (0 212 514 15 70) TİYATRO FESTİVALİ'NDE BUGÜN • AZİZNESÎN SAHNESİ'nde 20.30'da Mach 1 Palyaço Ruşen ve Kadm'. (0 216 556 98 00) • KENTERTİYATROSU'nda 20 30'da 'İki Hayat Sonra'. (0 216 556 98 00) M BİZANS BUYÜK SARAY'da 20.30'da 'Gökkuşağı'. (0 216 556 98 00)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear