Catalog

SAYFA CUMHURİYET 20 MART 2004 CUMARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKİYE stanbul _S T7 Sınop PB 14 •jdıme -ocaelı 23 Samsur 21 Trabzor PB 15 PB 12 Çanakkale S 19 Gıresun PB 12 Izmır 22 Ankara B 17 Manısa A 22 Eskışeh r B 18 £ydın A 25 Konya B 15 Denızli 22 Sıvas B 10 Zonguldak P3 16 Antalya A 22 Kars Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıırt Hakkâri Van A A PB PB PB PB PB PB 2b 22 16 21 15 16 5 6 PB Yurdun kuzey ve do- gu kesımlen parçalı ÇOK bulutlu. dığer yerier az bulutlu geçecek Mar- mara ıle yurdun ıç \,e doğu kesırplennde yer yer sıs gorulecek Hava sıcaklığı tum yurtta arta- cak. Ruzgâr kuzey ve doğu. yurdun kuzeybatı kesımlefinde guney ve bat 1 yonlennden hafif ara sıra orta kuvvette esecek DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn Y Y Y Y Y Y Y PB 3 3 5 15 13 15 16 17 Münıh Y 14 Zünh Berlın Budapeşte Madnd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina Y PB PB Y B B PB B 1b 17 20 15 20 17 16 19 Y 15 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahıre Y Y PB PB B PB PB PB 6 8 -4 14 10 8 0 22 B 18 ^ Parça üulutlu SiSiı , BukJtk. ^ Çok bulutlu p Yağr-urtu iKartı ; SUIL kar > Gok gurultOlu G UIN C E L ClINEYT ARCAYtREK • Baştarafı 1. Sayfada Açıkça söylemiyor ama, Ankara hükümetine güvenmiyor. öncekı gün CNN Türk'teki Manşet programın- ca sorulara yan ttında Serdar Denktaş; KKTC'nin olmazsaolmazları (kırmızı çızgıleri) ileTürkıye'nin olmazsa olmazları arasında "mutabakat olmadı- ğını" söyledi. Dün bır adım daha attı Serdar Denk- taş; olmazsa olmazlardaki uyuşmazlık çözüle- mediğı, bu konuda Cumhurbaşkanı iknaedileme- diği takdırde hükümetın DP kanadı olarak Isviç- re'ye gitmeyeceğinı açıkladı. Son açıklamalar KKTC Cumhurbaşkanı ile An- kara hükümetı arasındaki u/umsuzluğun boyut- larını ortaya getiriyor. KKTC Cumhurbaşkanı Türkiye ve Yunanis- tan'ın katılacağn toplantılardan da Türk tarafının isteklerı doğrultusunda bır sonuç çıkmayacağı- na ınanması ıçin olmazsa olmazlar dışında ne- denlerin varlığından söz edyor. Adadaki görüşmelerden sonra AB ve Avrupa Konseyi, 1960 anlaşmalarına dayanarak "mevcut Güney Kıbrıs Devleti 'nı Kıbrs Cumhurıyeti olarak kabul ettiklehni bildiriyor ve Kıbnslı Türklere bu devletın izin verdiği ölçüde yaşam hakkı tanıyor". Kıbrıs'taki Türk varlığını sılen bu anlayışa bir ek daha yapıyorlar. Olmazsa olmazlar lıstesinde bır numarada yer alan derogasyonlar konusunda "Söz vermedık, bundan sonra da vermeyeceğiz" diyorlar. Denktaş noktalıyor gelışrneyi: "Ne iki devlet, ne ikı halk kabul edıyorlar." 1960anlaşmaları Kıbrıs'taki "ikicemaatten olu- şan, nüfuslan oranında hukuksal, siyasal haklan- nı koruyan bir devlet" yarattı. Bu devletin sade- ce güney bölürnünü tanıyoriar. Zira, AB ve Avru- pa Konseyi'ne göre, Türkler katılsa da katılmasa da Kıbrıs Cumh uriyeti isim değişikliğiyle AB üye- liğine devam edecek! - * • • Annan Planı'nı kimi değişiklikleryapılmadan da kabul etmeye hazır olduğunu (olduklarını) hükü- met olmadan önce ilan eden MA Talat, şımdi plandadeğişiklikyapılmasmısavunurgörünüyor. Ne ki, Denktaş'ın öngördüğü gibi Isviçre'deki gö- rüşmelerden olmazsa olmazlarla ilgili sonuçlar alınamazsa, Annan'ın doldurduğu plana referan- dumda hayır demeyeceğıni (demeyeceklerini) söyleyemiyor. Ağzı duyarlı bu konuda kılitli. Oysa oğul Serdar Denktaş. baba Denktaş'ın bugüne kadarki savaşımını anımsattıktan ve şim- di -isviçre'de- "cenazeyi Denktaş'a kaldırtmayı istediklerini" not ettikten sonra; Isviçre'deki 4'lü toplantıdan: Rauf Denktaş gibi hiçbir değişiklikbeklemedik- lerini, plana olmazsa olmazlarımız yazılmaz, ge- rekligörülendeğişiklikleryapılmazsa...adayadö- nerdönmez halka gerçekleri anlatacağını ve baş- kanı olduğu Demokrat Parti olarak hayır kam- panyasına katılacaklarını (öncekı gün CNN Türk'te) açıkladı. - * • • Ankara'daki hükümet gelişmeleri görmezlikten geliyor, önemsemeyerı birtavırtakınıyor. RTEhâ- lâ Denktaş'ın isviçre'yegelmeyışınin "birproblem olmayacağını" söylüyor. Olabilir. Kem söz de, kem göz de sahıbıne aıt. lyı ama; Denktaş'ın Kadir Has Üniversitesi'nde- ki birsempozyuma gönderdiği mesajda sıraladı- ğı olmazsa olmazlara katılıp katılmadığını, ne ka- darına katıldığını açıklamaktan da özenle kaçını- yor. Söyle bakalım RTE; Denktaş'la birlikte sap- tadığınız, Denktaş'ın sıraladığı olmazsa olmazla- ra; "... Yeni Kıbrıs Devleti 'nin iki kurucu devletten oluştuğuna, ikihalkın egemenliğinden neşeteden bir yeni ortaklık devleti olduğuna, iki kesimliliğin mutlaka güçlendirilmesine. eşit egemenlik hakkı- na, siyasal eşitliğe, Rumların Türklere tahakküm edemeyeceği bir düzcn kurulmasına, etkin ve fi- ili garantörlüğe, Türk askeri varlığının devamına vs. vs..." inanıyor musun, hâlâ arkasında mısın? Yoksa Abdullah Gül'ün, aynı sempozyumda söylediği gibi. izlediğiniz, izleyeceğinız sıyaset "vanlacak çözümün mutlaka Kıbnslı Türklerin vaz- geçilmez haklarını koruyacağını söylemekle yeti- nen" ama yuvarlak, ama içerıği belirsiz ve ne ya- zık ki, esen etkili rüzgârlara göre her an değişti- receğiniz bir sıyaset mi? Adadaki görüşmelerde hiçbir ilerleme yok. Tür- kiye devreye girince ilerleme sağlanabilme umu- du da yok. Oysa gidişata göre ver kurtul planını çözüm diye yutturmaya çalışıyor bu hükümet. Türkiye'nin (garantör devlet olarak) isviçre'de elini taşın altına koyrnasını, böyyük devlet olma- nın azametıyle Karamanlis e olmazsa olmazla- rımızı kabul ettirmesiını beklemek elbette hakkı- mız! Ver kurtul politikasıyla halkımızı bugün uyutur- sunuz. Fakat tarıh uy umaz ve unutmaz! T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ AYDINLANMA SÖYLEŞİLERİ 2003-2004 DÖNEMİ N0.6 (Panel) TÜRKİYE'NİN DÜŞMANLARI Yönetim E. Amiral TANJU ERDEM Konuşmacılar E. Büyükelçi ONUR ÖYMEN Istanbul Milletvekılı ve CHP Genel Başkan Yardımcısı E. Tümgeneral OSMAN ÖZBEK Cumhurıyetçı Demokrası Partisı Kurucu Üyesı Gun : 24 Mart 2004 ÇarşamDa Saat '14.30 Yer . I.Ü. Fen Fakultesı (Vezneciler) Ord. Prof. Dr. Cemıl Eılsel Konferans Salonu Aydınlık yannlar özlemi içındekı tüm yurttaşlanmız davetlıdır. G.ınş ucretsızdır. llebşım ıçn IU Basn »a'kia lışMer Ferae Akrn Te< 0 212 44G0CÛ0 \10252) 'Temelimiz laiklik'VVASHINGTON (AA) - Ge- nelkurmay tkinci Başkanı Orge- neral İlker Başbuğ, Büyük Or- tadogu Projesi çerçe\'esinde bazı çevrelerin Türkiye için "Ilımlı Islam" modelliğinden bahsetti- ğıni behrterek ABD"deki temas- lannda "Türkiye'nin model ol- ma gibi bir iddiasının" olmadı- ğını açıkladı. VVashıngton temaslannda ABD Savunma Bakan Yardımcı- sı Paul Wolfowitz, Başkan'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleezza Rice. yardımcısı Stephen Hadley, ABD Dışişlen Bakanlığı'run iki numaralı ismi Bakan Yardımcısı Richard Ar- mitage ve diğer Pentagon ve Dı- şişleri Bakanlığı yetkilileriyle bir araya gelen Orgeneral Başbug. temaslannın sona ermesinin ar- dından Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği'nde Türk medya mensuplanna yönelik bir basın toplantısı düzenledi. Temaslann- da Büyük Ortadoğu Projesi ko- nusunun da muhataplanyla ele alındığını belirten Orgeneral Başbuğ, konuşmasını şöyle sür- dürdü: "Burada temel nedenin, terörle mücadelenin daha etki- li kılınması olacağına inanıyo- ruz.Terörü en alt düzeye indir- mek için silahlı mücadele dı- şında. teröre neden olan unsur- lan ortadan kaldırmak gereki- yor. Bu açıdan Büyük Ortado- ğu Projesi'nin yarariı, isabetli olacağı düşüncesindeyiz. Terö- re karşı mücadelenin sadece askeri tedbirlerle olmayacağını biz 80'lerden beri söyledik." Büyük Ortadoğu Projesi çer- çevesinde bazı çevrelerin Türki- ye'nin modelliğinden bahsettiği- ni anlatan Orgeneral Başbuğ. sözlerini şöyle sürdürdü: "Tür- kiye'nin model olma gibi bir id- diası yok.Türkiye Cumhuriye- ti, kurulduğu tarih olan 1923'ten beri laik. demokratik, sosyal bir hukuk devleti oldu. İslam devleti modeli gibi kav- ramlar ortaya atılıyor. Hem la- iklik hem ılımlı tslam devleti bir arada olmaz. Ya biri ya di- ğeri olur. Biz anlattık. Türki- ye'nin laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu. Bunun dışındaki düşüncelerin u\gun olmadığını düşünüyo- ruz. Bu muhataplarımızca çok iyi anlaşıldı." Başbuğ görüşmelerde ağırlık- lı olarak Irak bağlantılı konular- da Türkiye'nin kaygı ve düşünce- lerini dile getırdiğinı söyledi. Te- rör örgütü PKK konusunda gö- rüşmelenn uzun süredir de%am ettiğini ve Kuzey Irak'tan P- KK'nin tamamen tasfıyesı konu- sunda ABD ile mutabakat bulun- duğunu hatırlatan Başbuğ, "He- nüz çözemediğimiz tek husus, bu amaç için ABD'den somut tedbirlerin alındığını söyleye- mememiz. Artık somut adım bekliyoruz.ABD'nin, siyasi ka- rarlılığını. somut ve inandıncı tedbirlerle desteklemesi gerek- tiğini düşünüyoruz" diye ko- nuştu. Orgeneral Başbuğ, terörist Os- man Öcalan'ın Amenkalılann elmde olup olmadığı şeklindeki soruyu da "Bu konuda bir bil- gi yok, ne zaman Amerikalıla- nn elinde olursa ertesi gün bi- ze vermelerini bekleriz. PKK biririlmeli. PKK en fazla zara- n Kürt kökenli vatandaşları- mıza verdi. PKK'nin sona er- mesi, vazgeçilmez hedefîmizdir ve bunda ısrarlıyız, kararlıyız" karşılığını verdi. Hükümet sistemi bozduI Baştarafı 1. Sayfada Teziç, Türkiye'nin "Başkanlık sisteminden daha öte bir mekanizmayla karşı karşıya olduğu" uyansında bulundu. Hükümetin i- mam hatip liselerini "seçim malzemesi yaptı- ğını, Başbakan'ın da "taraf olduğunu" be- lirten Tezıç'in, "Cumhuriyet, verdiği eğitim- le temellerini atar. Bu eğitimin temeli de la- ik eğitimdir" sözlen, rektörler tarafından uzun uzun alkışlandı. Rektörler Komıtesi, YÖK Başkanı Tezıç'in başkanlığında YÖK bi- nasında toplandı. YÖK Başkanı Teziç, toplantı öncesinde yaptığı açıklamada, YÖK Yasa Tas- lağı çalışmalanndan çekilmelennın nedenleri- ni açıklarken hükümete sert uyan ve eleştiri- lerde bulundu. MEB ile yeni Yükseköğretim Yasası'na ilişkin yürüttükleri görüşmeleri. MEB'in danışma kurulu adı altında "alterna- tif" bir kurulla görüşmelere başlaması nede- niyle kestiklerini belirten Teziç, bakanlık ile "görüşmeler tamamlanana kadar hiçbir açıklama yapılmayacak" şeklindeki prensip karanmn MEB tarafından bozulduğunu belirt- ti Teziç, "Bunun üzerine karşımızda alter- natif bir kurulun bulunmasından rahatsız- lığımı, bu halde de bu şekilde de çalışmala- ra devam etmenin isabetli olamayacağını söyledim" dedi. MEB'in bundan sonra alter- natif bir kurulla çalışmalannı sürdürmeyi be- nimsediğini aktaran Teziç şunlan kaydetti: "MEB'in, güvenemediği bir YÖK'le güven- mek istediği bir başka danışma kuruluyla arada nasıl bir politika izlemek istediğini anlamak bizim için çok mümkün bu aşa- mada, çünkü 'gerekirse YÖK'le görüşmem a- ma alternatif bir kurulla, heyetle yoluma de- vam ederim' deniliyor. Çekilmemizin teme- linde yer alan bu olgudur. Çekilmekten baş- ka bir çaremiz de yoktu." Cumhurlyetin temeli lalk eğttimdlr' Daha sonra gazetecilerin sorulannı yamtlayan Teziç, bir gazetecinin, daha önce MEB'le yü- rütülen görüşmelerde anlaşmazlıklar yaşan- ması durumunda Başbakan Tayyip Erdo- ğan'ın hakem olacağı yönünde açıklamalannı anımsatması üzerine, "Bu aşamadan sonra Başbakan'ın bir hakem olma konumu artık söz konusu olmayacaktır" dedi. Erdoğan'ın eski bir sporcu olduğunu anımsatan Teziç, "Sporda bir kural var. Taraf hakem olmaz. Başbakan bir taraftır. Sayın Başbakan'a böyle bir öneri götürülse dahi, kendisinin kabul etmesinin centilmenlik kurallarıyla pek bağdaşır yam yok" diye konuştu. "Yük- seköğretim konusu, anayasamızdald konu- mumuz nedeniyle. bizim inisiyatifimizde, girişimimizle ele alınmahydı" diyen Teziç. Türkiye "de asıl sorunun, ortaöğretimdeki programlann uygulanmasından kaynaklandı- ğını söyledi. Hükümet yetkililerinin, YÖK'le ilgili çalışmalan yalnızca imam hatiplere in- dirgediğini belirten Teziç, sözlerini şöyle sür- dürdü: "Evlatlanmızın hepsinin bu ülkede akla dayalı, rasyonel temellerde oluşan bir eğitim sürecinden geçmesi zorunluluğu var. Cumhuriyet, verdiği eğirimle temellerini atar. Bu eğitimin temeli de laik eğitimdir. Onun için, yavrularımızın geleceği düşünü- lürken sadece bir konu üzerinde odaklan- mak, seçim meydanlarında bunu seçim malzemesi yapmak hiç isabetli olmamıştır." Hükümetin Meclıs'te elde ettığı çoğunlukJa. anayasada yapmak istediği düzenlemelerin, Türkiye'yı başkanlık sisteminden de öte bır -mekanizmayla karşı karşıya bıraktığını belir- ten Teziç, "Parlamenter sistemin zayıf mu- halefet karşısında iktidar muhalefet denge- si bozulmuştur. Türkiye'de, bu denge devlet iktidanyla parti iktidarı arasındaki denge- ye dönüşmüştür. Bu nedenle sorunlara yak- laşılırken içinde bulunulan politik bütünlü- ğü, konteksti görmezlikten gelemeyiz. Bir- birimizi dinleyelim. Söz konusu olan gele- cek seçim değil, geleceğimiz, istikbaümiz olan çocuklarımızdır" diye konuştu. YOK'te eylem Öğrenci Koordinasyonu adlı gruptan 12 öğ- renci YÖK'te eylem yaptı. Ziyaretçi kartı alarak binanın 2. katındaki Llakbim Kü- tüphanesi'nin önünde toplanan öğrenciler, pencereden üzerinde "YÖK, ser- maye, AKP üniversiteden defol" yazılı pankartı açtılar. YÖK'ün dağırılıp Er- doğan Teziç'in isrifa etmesini isteyen öğrencilerle güvenlik güçleri arasında ya- şanan arbedenin ardından öğrenciler YÖK Genel Sekreteri Turgut Kılıç ve jan- darma gözetiminde YÖK binasından çıkarıldı. (Fotoğraf: SERDAR ÖZSOY) UAK'den YOK'e tam destek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Rektörler Komi- tesi'nin ardından toplanan Üniversitelerarası Kurul (ÜAK), YÖK'ün Millı Eği- tim Bakanlığı ile gerçekleş- tirilen heyetler arası görüş- melerden çekilme karanna oybirliğiyle tam destek ver- di. ÜAK, siyasi iktidann son 1 yıllık süreçte cumhuriye- tin temel kurumlanndan olan üniversiteleri kendi et- ki alanına alabilmek için al- dığı kararlann ve "çıkara- bildiği" bazı yasalann ku- rumlan "çahşamaz hale getirdiğini" bildirdi. Rektörler Komitesi top- lantısının ardından olağa- nüstü toplanan ÜAK'den 6 maddelik hükümete uyan niteliğinde bir bildiri yayım- landı. AKP iktidannın son 1 yıldaki uygulamalanyla üni- versiteleri çahşamaz hale getirdiği vurgulanan ortak açıklamada şunlar kaydedil- di: • Akademik ve idari kad- rolann kullanılması, aşın de- rece kısıtlanmıştır. • Üniversitelerimizin 2004 vnlında kullanacaklan ÖĞRENCİ EYLEMİNE GIYABİ TUTUKLAMA AIVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara'da, YÖK'ü protesto eyleminde gözaltına alınan 28 öğrencinin serbest bırakılmasrna itiraz edilmesi üzerine 28 eylemci hakkmda gıyabi tutuklama karan verildi. Ankara Basın Savcısı Kürşat Kayral, 13 Mart'ta gerçekleştirilen eylemde gözaltına alınanlann serbest bırakılması üzerine itiraz etti. Kayral itirazında, izin alınmadan eylem gerçekleştirildiği, güvenlik güçlerinin defalarca yaptığı "dağılın" ikazına karşın göstericilerin olay yerini terk etmediğini belirtri. ttiraz dilekçesinde, 28 kişi hakkında gıyabi tutuklama karan venlmesini istedi. Savcmın istemini karara bağlayan Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesi, 28 kişi hakkında gıyabi tutuklama karan aldı. cari ve yatınm ödenekleri yapılan kesintilerle 2003 yı- lmın da altına düşürülmüş- tür. • Üniversitelerimize yıllar önce verilen bina ve arazile- rin tahsisleri iptal edilmiştir. • Cumhuriyet tarihinde ilk kez üniversitelerin kendi ola- naklanyla oluşturduklan araştırma ödenekJerine Ma- liye Bakanlığı tarafından el konulmuştur. • Son çıkanlan bir yasay- la devlet üniversitelerine destek olmak ve devlet tara- fından karşılanamayan gi- derlere kaynak sağlamak amacıyla faaliyet gösteren üniversite vakıfve dernekJe- rinin yapılan değiştirilerek üniversitelerle ilişkileri ko- panlmıştır. • Son olarak Yükseköğre- tim Kurulu'nun burslann merkezileştirilmesinin ana- yasaya aykınlığı nedeniyle karşı görüş bildirmesine rağ- men 6 Mart 2004 tarihinde yürürlüğe giren bir yasa ile üniversitelerin kendi oluştur- duklan kaynaklardan öğren- cilerine burs verme olanak- lan ellerinden alınarak Kre- di ve Yurtlar Kurumu'na ve- rilmiş, bu arada belediyele- rin burs vermesi yasal hale getirilmiştir. 17 Suriyeli Kürt çatışmada öldü Dış Haberler Servisi - Kuzey Irak'taki Kürt kaynaklan, Suriye'nın Halep ve Afrin kentlerinde. son 24 saat içerisinde meydana gelen çatışmalarda, 17 kişinin öldürüldüğünü kaydettiler. Fransız haber ajansı AFP'nin bildırdiğine göre, Halep'in Eşrefiye ve Şeyh Mekus mahallerinde 9, Afrin'de 6, Serkaniye'de ise 2 Kürt, Sunye güvenlik güçleriyle girdıklen çatışmalarda öldürüldü. Bölgedekı Kürt temsilcilerin, devlet yetkililen ile yaptığı görüşmelerden bir sonuç ahnmadığı ve her ikı kentte gerginliğin sürdüğü kaydediliyor. Öte yandan, çatışmalann başladığı Kamışlı şehrinde, devlet hastanelerinin Kürtlere kapatüması nedeniyle, yaklaşık 600 yarahnm tedavilerinin güçlükle sürdürüldüğü bildiriliyor. Suriye tçişleri Bakanı Ali Hac Hammud, çatışmalardaki ölü sayısımn, 5'i güvenlik görevlısı olmak üzere 25 kişi olduğunu belirtti. Hammud, Kürtlerin milyonlarca dolarlık zarar verdiğini de söyledi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Tek başma iktidara gelen partiter, genel seçim- den 1 ya da 1.5 yıl sonra yapılan yerel seçimlere büyük avantajla giriyorlar. AKP, bunu yaşıyor. Son kamuoyu yoklamalarının gösterdiği de bu. Ancak, ortaya çıkan rakamlara karşı, şu sorunun da çengelli durduğunu anımsatmakta yarar var: Kamuoyu yoklaması mı kamuoyu yönlendirme- si mi? Bugün başkentte kalalım, Ankara'daki duruma bakalım... Melih Gökçek, akla gelecek her türiü yöntemi kullanarak, seçmenleri avlamaya çalışı- yor. Son gelen haberler şu yönde: Gökçek, kömür ve erzak yardımmda bulundu- ğu kişilerin telefonlarını da almış. Yann Ankara'da- ki AKP mitingine gelmelerı ıçin telefon zinciri ku- rulmuş. Ben sana kışta "kömür" verdim, sen ba- na sandıkta "ömür" ver! Gökçek'in icraat yöntemi dikkate alınırsa ya- kında Ankara'nın yeni semt adlan şunlar olabilir: Patatestepe, Kömürkale, Soğanlık, Bulgurlu, Ekmekkapı, Sabuncular, Sıvıyağdere, Makarnapı- nan, Altıncep, Şekerdag... Işin kara mizahı biryana, bir belediye, yurttaşı- nı yardıma muhtaç hale getirmemeye çalışır. Biz- de ise yurttaş ekmeğe muhtaç ediliyor, bir tane verılince oyu isteniyor! Buna da icraat deniyor! Ankara'daki att-üst geçitler de ilk bakışta önem- li ve gerekli bir yatınm olarak değeriendiriliyor. Ba- zıları gerçekten öyle. Ancak, şehircilikte hüner, kent trafiğini bellı yeriere yığmadan, çevre yolla- rının da kullanılmasını sağlayarak kenti rahatlat- maktır. Haydi, 50 günde yapalım, olmadı 40 gün- de bitirelim diye yapılan plansız geçitler trafiği ne ölçüde rahatlatıyor! Hata yinelenmemeli önceki iki seçimı Korel Göymen'in ve Murat Karayalçın ın elinden kıl payı koparan Gökçek, bu kez kılı dik tutmuş görünüyor. Sanki bir kıl dön- mesi var... En yakın rakibiyle arasındaki fark yük- sek... Gökçek'in karşısına CHP adayı olarak çıkan Yıl- maz Ateş'le, SHP adayı olarak çıkan Murat Ka- rayalçın tek tek ne yapabilir? Yanıt basit: Daha önce yapılanı! Yani, Gökçek'in önünü ke- semezler, kesseler kesseler birbirierinin önünü ke- serler. Şu andaki durum bu. Aklın yolu ikisinden bırisinin çekilmesini gerektirıyor. Böyle olursa, bir sinerji de yaratılabilir ve oylar geometrik olarak ar- tabilır. Kim çekilmeli? Karayalçın gazetemize uğradı. Projelerini çok- tan hazırlamış. "Gökçek, 10 yılı benim projelerim- le götürdü. Bu yüzden de gökdelen üstü uçak gi- bi, ganp projeler üretmeye çalışıyor" dedi ve ma- saya iki dosya koydu. İçinde Dikmen Vadisi ben- zeri yeni projeler... Ateş'le de adaylığının ilan edildiği günden baş- layarak birkaç kez görüştük. Kendisini 10 yıldır böyle bir olanağa hazırladığını söylüyor. Karayalçın, siyasi geleceğini şöyle bir plana oturtmuş görünüyor: AKP bir dönem daha birinci parti. Onu CHP iz- ler. Ikisinin hemen altında da benim oluşturdu- ğum altılı birlik gelir. Yani ben genel seçimlerde, Türkiye'nin 3. büyük hareketinin başı olurum. Tutar-tutmaz ayn, ilginç bir deneme. Erdal Inö- nü'nün denemesi tutmamıştı, belki bu tutar... Ka- rayalçın eğer bu yolda yürümek istiyorsa, Ankara adaylığından Ateş lehine çekilerek projelerini Ateş'e katarak, solu ateşleyebilir... Ve büyür... Üze- rinde dolaşan kimi gölgelerin de gitmesini sağlar. Böylece Karayalçın, bir elini Türkiye'nin doğu- suna, bir elini batısına vermiş olur. Derdini de çok daha iyi anlatmış olur. Yürekten inanıyoruz, bu hareket Karayalçın'ı büyütür... ankcum c cumhuriyet.com.tr MtLÜ PİYANGO ÇEKİLDİ 1 trilyon lira 050984 50 mltyar llra 350753 10mllyarllra 538222 5 milyar llra 244926 573750 1 mltyar lira 026911 155718 241500 549687 644272 600 mllyon llra 006085 028835 032368 043888 045001 06461107103^ 0^1375 07 6091 07 "4P8 098889 114449 122554 1278 1 4 139193 14232" 14299" 14631" 149246 150421 152878 15'653 P9479 181065 194360 195566 199404 201913 202503 210860 211170 21688! 219141 236208 239276 240376 250436 253956 25"O75 259610 260594 265801 26'7 269 267 341 26^685 2"MO85 280580 284995 288058 29207 5 30321 305048 30 7 519 325684 341360 3501S.0 366">00 366828 3"0162 381919 382646 393354 40002Û 404762 413848 414466 416P5 429429 448411 450992 464152 465268 466033 470600 500278 503204 507 508 52"264 530389 535I87 53 7 820 547189 549 7 82 550469 558731 565768 597562 598366 598857 601661 60367 6 609999 619128 629988 656033 6632"6 664607 61577 674862 680250 500 mllyon llra 003660 01119" 016^44 017960 020202 020601 027842 040228 041396 051926 052814 055815 058087 063273 066675 07 0555 084490 086939 10008" 108510 110101 13T43 144172 149488 153462 154348 161879 16281" 163253 P9I69 179844 188075 190780 194613 200148 201065 215647 21 7 3"3 219725 228383 229298 232042 251328 262426 2"2703 27 4238 28I27 9 28^356 288168 298362 305142 3 P996 320962 3227 15 323931 334712 338038 357493 361193 369286 385512 385722 386400 394652 422662 459385 46"84" 468018 490536 493257 497186 507026 507841 507 845 5106P 512812 51403" 523404 529146 534287 535539 546144 555163 555436 559300 566363 583566 584939 591361 603064 6067 48 610127 62181" 6316 7 0 645730 647624 64V853 660898 684331697425 400 mllyon llra 003532 008696 011027 018554 022446 026803 027116 029381 03607 7 053"30 063881 065571 08" 7 19 090494 091670 094467 109355 110143 113309 119470 134881 15007 8 189730 207588 209125 216139 2P261 218907 225803 226615 238629 243625 260845 261259 267 957 276337 279285 2 7 9614 283886 286478 294609 297549 312620 315453 320363 321075 323461 32 7 018 339981 34527 2 35469" 356"46 363254 397458 400810 401671 408635 411295 412519 419123 422931 441660 450006 454391 45"4O9 468072 469569 470161 476278 4 7 8180 48P 7 4 496400 506927 512319 5221OO525533 529669 542696 544467 550314 554210 560419 563205 58277 5 594" 16 601363 602639 608221 609730 614451 616451 623181 642664 655066 655952 658933 665034 681025 683213 684840 20 mllyon llra 072 188 372 451 768 841 12 mllyon llra 14 15 29 "9 Amortl (OhePı