02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20 MART 2004 CUMARTESİ HABERLER DU1NY4DA BUGUN Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin yoksul yurttaşlara hangi amaçla kömür ve gıda dağıttığı ortaya çıktı ALİ SİRMEN GS'de Nafile Seçim Prof. Dr. Süheyi Batum Galatasaray üseli genç bir kardeşim. Onunla aynı yuvadan yetişmenin dışında da or- tak yanlanmız var. Kendisiyle önce Galatasaray Üniversitesi'nde o dekan, ben öğretim görevlisi olarak, ardından Bahçeşehir Üniversitesi'nde, o önce dekan sonra rektör ben öğretim görevlisi ola- rak biriikte çalıştık. Ikimizin de, kaynağını okulumuzdan, hatta bir yıl okuduğumuz sınrftan alan Galatasaray kulü- bünün tutkulu taraftarlan olduğumuzu söyleme- ye gerek yok sanıyorum. Aşağıdageniş özetini vereceğim yazısından da anlayacağınız gibi, Sevgili Süheyl'in de, GS'ye bağlılığı, satt duygulardan değil, aynı zamanda ora- dayer bulduğunu düşündüğümüz değerlerin var- lığından kaynaklaniyor. Bugün bir süredir her şeyin vahim biçimde ters ve yanlış gittiği Galatasaray Kulübü'nde seçim var. Bu konuda günü gelince görüşlerimi yazmayı düşünüyordum. Geçen hafta Suheyl Batum'un Va- tan gazetesindeki köşesinde yayımlanan "GS 'den bu kez farklı bir ders" yazısını okuyunca, görüş- lerimin büyük bir bölümünü, çok akıcı ve çarpıcı bir üslupla dile getirdiğini gördüm. Şimdi sözü ona bırakıyonım: • • • "... Işlerbazı kişilerin GS'den para kazanmak istemeleri ve yapılan hatalan, GS'de olmaması gerekenlerigörmezden gelmeleri ile, yapılmamış bir stadın sadece resimlerinin asıldığı ve yapıl- mamış birstadın sözde koltuklarının, localannın alkış kıyamet satıldığı toplantılarla başladı. Yapıl- mamış stadın sadece resimlerine 'milyonlarca dolar' harcayan sözde 'başanlı' başkanlar orta- ya çıktı. Oyapılmayan stada milyonlarca dolarhar- cadığını söyleyen başkanlara kucak açanlar, des- tek verenlerle, bu milyonlarca dolar harcanırken hiçbir haberi olmadığını iddia eden 2. başkan- laria, yönetim kurulu üyeleriyle devam etti. Türkiye'nin bu alandaki en önemli hukukçula- n (Hayri Domaniç ile Oğuz Imregünj 'yapılmak istenenAlGanlaşmasıbirtuzaktır.tefecilikanlaş- masıdır' derken, onlan hiç dinlemeyen, 'onlarar- tık yaşlandı, anlamazlar' diyenleri avuçlan patla- yıncaya kadar alkışlayan Genel Kurul üyeleriyle sürdü gitti. ...AİG ile anlaşmalaryapmakiçin aracılara mil- yonlarca dolar vermekle, sonra da aldığından daha fazlasını verip kurtulmaya çalışmakla ve bu yapılanlan 'ne başarılı yöneticilerimiz var' diye al- kışlayanlaha devam etti. Bu duruma düşen her topluluk gibi Galatasa- ray da değeherini kaybetmeye başlamıştı. önce hukuk gitti, sonra saygı, sonra sevgi, onu vefa iz- ledi; GS tarihinin en unutulmaz kişilehnden bih olan 'Cesur Yürek Bülent'eyapılan inanılması güç vefasızlık! Maddi ya da manevi değerler bir kez gitmeye başladı mı, önü alınamıyor. GS'nin 'Ada'sf, Ka- lamış'ı Ali Sami Yen'i gitti. Basketbol, voleybol kız takımlan gitti. Prestijigitti.. sonra futbol takı- mı da gitti ... Çok üzüntülüyüm. 'Bu başanlan bir daha yaşayamayız' diye değil, belki yaşanır. Ama 'bir topluluk bu değerleri nasıl bu kadar çabuk kay- bedebilir' diye üzgünüm...." • • • Süheyl Batum'un bu görüşlerine candan katı- lıyorum. Bu seçim gününde bu yazryı yazmamdaki amaç, ne eski başkanlan, ne de bugünkü başkanı eleş- tirmek. Zaten orada çakılıp kalırsak, bu kısır döngünün içinden çıkamayız. Ama bir gerçeği görmemiz gerekir, birbirini iz- leyen yönetim kurullarının ve başkanların büyük çoğunluğu, eleştirdikJeri önceki dönemlerin sorum- luluğunu taşımaktaydılar. Bunu ne kendileri itiraf ettiler, ne de üyeler görebildi. Amacım onlan da eleştirmek değil. Çünkü burada Galatasaray'ın bütün üyelerinin, bu arada tabii ki, benim ve Süheyl kardeşimin de soaımluluk ve kusurlan var. Bu koskoca camia, "O mu olsun? yoksa bu mu?" tartışmalarını aşıp, "Bizi kim kurtanr?' so- rusunu bırakıp, "Nasıl bir çözüm üreterek kolek- tif bir yönetimle düze çıkanz" sorusunu sorma- dığı ve bu yönde çağdaş çözümler üretecek pro- jeleri oluşturamadığı, bunu yaşama geçirecek ku- rumları işbaşına getiremediği için a'dan z'ye bü- tün üyeleriyle sorumludur. Galatasaray Lisesi'nin "Batı'ya açılan ilk pen- cere "yani çağdaşlığayönelen ilkkurumlardan bi- ri olduğu söylenir. Yıllar önce, dostum Uğur Mumcu iie bugün ar- tık yok olan Kalamış tesislerine gittiğimizde ağır bir arabesk ile karşılaşmıştık. Uğur, - "Batıya açılan ilkpencere"ye bak! diyerek, gül- dü. Telaşla atıldım. - Uğurcugum, dedim, bugün rüzgârtersten esi- yor, onu kapatıp, arka pencereyi açmışlar... Yine öyle bir konumdayız galiba. Ve kabul et- mek gerekir ki, biz Galatasaraylılar bu son ders- ten fena halde bütünlemeye kaldık. Anket sonucları mutlu etti Erdoğan: AKP aldı gidiyor FARUKKIRIAY YALOVA - Başbakan Reccp Tayyip Erdoğan, partisinı birinci gösteren anketlerle ilgili olarak, "Şunarmıyonız, şımar- mayacağtz" dedı. Erdoğan, Yalova Cum- huriyet Meydaru'nda par- tisince düzenlenen mi- dngdehalkaseslendi. Ko- auşması sırasında miting alanındakilerın Deniz Baykal aleyhine slogan atmalan üzerine. "Hiçge- rek yok. Hiç yormayın kendinizL Değermi? Za- ten Allah bizi yaratma- mışolsaydısermayesikal- mayacakb" diye konuş- tu. AKP'yi birinci parti gösteren anketlere de de- ğinen Erdoğan şöyle de- di: "AKP aldıgidiyor.Ta- rihin en büyük neticesL Bunlar bize asla rehavet vermesin. Daha çok çab- şacağız. Şımarmıyoruz, şunarmayacağız." Yardım değil siyasirüşvetMUSTAFAÇAKIR ANKARA - AKP ilçe teşkılatlan- nın, Melih Gökçek yönetimındeki Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin kömür ve gıda yardımından yararla- nan aileleri arayarak yann Ankara Tandoğan'da yapılacak AKP mitin- gine katılmalan çağnsında bulunup oy istediğı ortaya çıktı. Ankara Ba- nkent'te oturan Güngör Bektaş, ken- disini AKP teşkilatından arayan ki- şinin, ısrarla belediyeden yardım al- dığını ıddia ederek "28 Mart'ta AKP'yeov veripvermeyeceğini'' sor- duğunu söyledi. Ankara Büyükşehir Belediyesi. ge- çen aylarda özellikle Ankara'nın fa- kir semtlerine bedava kömür ve gıda yardımı yaprruştı. Kömür ve gıda yar- dımından yararlanmak için başvuru- da bulunanlann telefon numaralan ve adresleri alınmıştı. Aynı zamanda AKP'nin belediye başkan adayı olan Melih Gökçek yö- netimindekı Ankara Büyükşehir Be- lediyesi, 11 Ekim 2003 ile 13 Ocak MHP lideri Bahceli: İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'dan savunma: ' Halkııı sılıhat, selamet ve refahı için' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - tçişlen Bakanı Abdülkadir Aksu. CHP Ankara Milletvekili İsmafl Değerti'nin bir soru önergesini yanıtlarken Ankara Anakent Belediyesi'nin yardım paketleri dağıtmasının "halkın sıhhat selamet ve refahını temin etme" amacım taşıdığını bildirdi. Aksu, Değerli'nin bir soru önergesini yanıtlarken alım ve dağıtımı anakent belediyesi tarafindan ihale yoluyla yapılan gıda ve yardım malzemeleri paketi hakkında da bilgi verdi. Bu yardımlann kimlere, hangi kriterlerle verileceğinin belediye meclisi tarafindan kararlaşunldığını vurgulayan Aksu, bu pakette "d sabunu, paket banyo sabunu, toz deterjan, bulaşık deterjaıu, pirinç, kuru fasulye, mercimek, bulgur, nıakarna, sr\ı yağ, un. zeytm, peynir, salça, tuz, kahvaltüık yağ ve tahin hervası" bulunduğunu aktardı. 2004 tarihlen arasında 96 bin 271 ai- leye toplam 48 bin ton kömür dağıt- mıştı. Belediyenin şubat ve mart ay- lanyla bırlıkte toplam 80 bin aileye kömür dağıttığı tahmin edıliyor. Be- lediyenin özellikle yoksul halka yö- nelik bu yardımlannı hangi amaçla yaptığı da ortaya çıktı. AKP'nin, An- kara Tandoğan'da pazar günü yapı- lacak mıtingı öncesinde kömür yar- dımından yararlanmak için başvunı- da bulunanlann evleri telefonla ara- narak mitinge katılmalan istemyor. AKP teşkilatından arandığını belir- ten kişilerden bin de Batıkent'te otu- ran Güngör Bektaş. Bektaş'ın eşı Dudu Bektaş da kö- mür yardımından yararlanmak için Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne başMirmuş, ancak herhangi bir yar- dım gelmemiş. Güngör Bektaş. çar- şamba günü sabah saatlerinde telefo- nun çaldığını. arayan kışinin eşi Du- du Bektaş ı istediğini söyledi. Bek- taş, yaşadıklannı şöyle anlattı: "Eşimin evdeolmadığınısöylediın. Bunun üzerine AKP'den aradıklan- nı bildirdiler. Bana,'Siz belediyeden yardım almışsınız' dediler. Ben 'Ha- yır almadık' dedim. Telefondaki kişi 'Ama burada size teslim yapılmış gö- züküyor" dedi Ben yine böylebir yar- dım abnadığımısöyiedim.Bununüze- rine bana, Burada imzanız var" de- di. Sinirlendim. Yardını almadığımı- ZL, alsak bile bunu o> karşıhğı mı ve- recektinizdedim.Telefondakikişi ba- na 'Neden kızıyorsunuz. Sadece AKP'ye oy verip veremeyeceğinizi söyleyebilirsiniz' dedL Daha sonra da telefonu kapatn.n Sincan'da oturan ve admı vermek istemeyen bir kadın ise kendisini de AKP Sincan tlçe Teşkilatı'ndan ara- dıklannı söyledi. Telefondaki kişi- nin kendisine pazar günü Gökçek ile Erdoğan'ın Ankara Tandoğan'da mi- tingi olduğunu ammsattığını dile ge- tiren kadın, yaşanan diyaloğu şöyle anlattı: "Bana 'Bu mitinge katılacak mısı- nız' diye sordular. Ben de 'Hayır ka- tılmayacağım. Çünkü başka partiye oy vereceğim' dedim. Bunun üzeri- ne bana' Siz kömür ve gıda yardımın- dan yararlandınız mı' diyesordu. Ben de yararlandığımı söyiedim. Bunun üzerine aynı kişi bana Bundan son- ra Allah yardımcıruz olsun' diyerek telefonu kapatn." AKP Sincan tlçe Teşkilatı ıse böyle bir telefon görüş- mesi yapılmadığını bildirdi. 'Hükümet yıkılmak üzere'• Ordu Belediye Meydanı'ndaki mitingde AKP'ye yüklenen Bahçeli. AKP hükümetinin türbanı kullanarak iktidara geldiğini. ancak sorunu çözmek yerine siyasi istismar konusu yapmaya de\am ettiğini söyledi. ERDOĞAN ERİŞEN ORDU - MHP Genel Başkanı Devtet Bahçett, AKP hükümetinin yıkılmak üzere olduğunu savunarak "Bugünkü iktidarın ayağı yerden kesümiş, nereye yıküacağı beüi değil" dedi. Bahçeli, kamuoyuna açıklanan anket sonuçlannın da gerçeği yansıtmadığını belirterek "Bu kadar güçlüsünüz de bu kadar seçim masrannı niye yapıyorsunuz" diye sordu. Bahçeli, Ordu Belediye Meydaru'nda düzenlenen mitingde yaklaşık 6 bin kişiye hitap etti. ANAP'tan istifa ederek MHP'ye katılan ve yeniden aday olan Ordu Belediye Başkanı Fîkret Türkyılmaz a destek isteyen Bahçeli, AKP'nin türbanı kullanarak iktidara geldiğini, ancak sorunu çözmek yerine siyasi istismar konusu yapmaya devam ettiğini söyledi. Bahçeli AKP hükümetinin yıkılmak üzere olduğunu da belirterek şöyle devam etti: "Başbakan geçiminin derdine düşmüş. Ulkeye gelmiş bir başbakana kaç lira maaş aldığını soruyor ve sonra da Benımkı çok az' diyor. Sen o başbakana maaşuu soracağuıa onun ülkesindeki asgari ücreti sor! Emekü kaç ura maaş ahyor, onu sor! Bugünkü iktidarın ayağı yerden kesümiş, nereye yıküacağı betti değü. Bu baş dönmesiyie Türkiye'yi bir felakete süruklemeden nereye yıküacaksa yıküsm." Bahçeli konuşmasının son bölümünde de AKP'yi birinci parti olarak gösteren kamuoyu anketlenru eleştirerek, "Bu kadar güçlüsünüz de bu kadar seçim masrannı niye yapıyorsunuz? Bu anketler gerçeği yansrtmıyor. Gerçek sonuç 28 Mart'ta çıkacak" dedi. ÎĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN Mehmet Ağar: Anketeyanıtı halk verecek MEHMET MENEKŞE AMASYA - DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, önceki gün açıklanan seçim anketlerine tepki göstererek "Bu anketi yapnranlar 29 Mart sabahı anketlerin neticesini halktan tokat gibi alacaklanhr" dedı. Yavuz Selim Meydanında düzenlenen mitingde konuşan Mehmet Ağar, bazı çevrelerin geçmiştekı hizmetleri nedeniyle kendisini, siyasi hizmetleri nedeniyle de DYP'yi silmeye çalıştığmı iddia etti. Hükümetin başansız olduğu görüşünü tekrarlayan Ağar, tanm kesiminin zor durumda olduğunu, kapanan işyeri sayısında artış bulunduğunu, esnafa ise vergi memurlan tarafindan matrah arttınmı için baskı yapıldığını belirtti. Konuşmasmda, seçim anketleriyle ilgili çalışmalara da değinen Ağar. sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim ankederimiz kummlara yapnnhnaz. Biz Anadohı'yn kanş kanş gezeriz, tşte gördüğünüz bu coşku, bizim anket sonuçlanmızdır. Oturduğumuz yerden holdinglere anket yapormayız, Bu anketi yaptirarüar 29 Mart sabahı anketlerin neticesini halktan tokat gibi alacaklanhr. Medyayı susturmakla, holdinglerin emrinde çalışmakla vatandaşa şirin görünemez." Bahçeşehir'de kümes ve mezarlık merkezlerine kayıtlı yaklaşık 1400 seçmen tespit edildi Sanchğa salıte seçmen gölgesî düştü • Ortaköy'deki Mecidiye Mahallesi'ndebir apartmana gelen ikinci seçmen bilgi kartlan, apartman sakinlerini şaşırttı. Bahçeşehir'de ise 1400 taşıma seçmen kaydeden sahtekarlâr bir kümese 30 kişi sığdırdı. EBRU ERDOĞAN Türkiye yerel seçimlere gün- ler kala, her seçim öncesinde gündeme gelen "mükerreroy" sorunu ile bir kez daha karşı karşıya kaldı. Beşiktaş Orta- köy'deki Mecidiye Mahalle- si'ndebirapartmanagelen ikin- ci seçmen bilgi kartlan, apart- man sakinlerini şaşırtırken Me- cidiye Mahallesi Muhtan topu ilçe seçim kuruluna, ilçe seçim kurulu da Yüksek Seçim Kuru- lu'na attı. Bahçeşehir'de ise kü- mes ve mezarlık merkezlerine kayıtlı yaklaşık 1400 taşıma seçmen tespit edildi. Beşiktaş Ortaköy'deki Me- cidiye Mahallesi'nde bulunan bir apartmana seçmen bilgi kart- lannm gelmesinin ardından, farklı isimlere ait yeni seçmen bilgikartlan geldi. Apartmansa- kinlerinin, yıllardır aym bina- da oturmalan nedeniyle, bu du- rum şaşkınlığa yol açtı. Mecidiye Mahallesi Muhta- n Sabit Akgün'ün bilgisayar kayıtlanndabu isimlere ait ika- metgâh adreslerine rastlanmaz- ken Akgün kendilerinin konu- dan haberdarolmadıklannı öne sürdü. 1998 yılında kayıtlann yenilendiğini ifade eden Ak- gün, bunun kanşıklığa neden olabileceğini, fakat sağlıklı bil- ginin ilçe seçim kurulundan alı- nabileceğini söyledi ve sorum- luluğu ilçe seçim kuruluna yük- ledı. Bahçeşehir'de de yaklaşık 1400 taşıma seçmentespit edil- di. Bu seçmenlerin 250 si me- zarlık merkezinde, 30 kişi de Ye- şiltepe'de birkümese kayıtlı gö- züküyor. Ardıçlı Evler Mahal- lesi'nde Bahçeşehir 2. Bölge Muhtan Selahattin Paker ve Belediye Başkanı Kemal Ay- dın tarafindan sahte ve taşıma seçmen kaydı yapıldığı iddia edilirken CHP'li Bahçeşehir belediye başkan adayı Mehmet Polat, bu kişiler hakkında Bü- yükçekmece Cumhuriyet Baş- savcılığı'na ve Büyükçekme- ce Kaymakamlığı'na suç du- yurusunda bulunulduğunu söy- ledi. Belediye başkanı ile muh- tar haklonda 2 ile 5 yıl arasın- da hapis cezası istendi. 3 Kasım seçimlerinde mü- kerrer oy kullandığı gerekçe- siyle, 1372 kişi hakkında top- lam 541 dava açılmış, sonuçla- nan 206 davada 56 kişi mahkûm olmuş. 106 kişi beraat etmişti. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Basın Konseyi, gazeteci meslek- taşımız Burcu Göksüzoğlu'nun Hürriyet gazetesinde yayımlanan fo- toğrafı için yaptığı başvuruyu hak- sız bularak reddetti. Konu gazete- lere daha önce yansıdı. Ancak yine de tartışmayı anımsamakta yarar var. Burcu Göksüzoğlu geçen aralık ayı içinde bir konferans sırasında, Rusya Federasyonu Olağanüstü ve Tam Yetkili Büyükelçisi Aleksandr Çemişev'e soru sorrnak için eğilmiş- ti. Bu sırada görünen iç çamaşın, meslektaşı foto muhabiri Hüsnü Savaş tarafindan görüntülendi. Hüs- nü Savaş çektiği bu fotoğrafı gaze- tesi Hürriyet'e götürdü. Hürriyet ga- zetesi de Burcu Göksüzoğlu'nun bu görüntüsünü yayımladı. Bir gazeteci bu durumda ne ya- par, meslek örgütlerine başvuruda bulunur. Göksüzoğlu da bunu yap- tı ve Basın Konseyi'ne başvurdu. Bu fotoğrafı çeken gazetecinin ve ga- zetenin kınanmasını istedi. Basın Konseyi de bu başvuruyu yerinde Basın Konseyi Karan Üzerine bulmadı ve şu karara vardı: "Şikâ- yet konusu haber ve fotoğrafın ba- yan muhabirBurcu Göksüzoğlu 'nu aşağılayıcı unsurlartaşımadığı, mu- habirin görevyaptığı biryerde özel yaşamın söz konusu olamayacağı, gazeteciliğin sıfatına gölge düşü- rebilecekbirdavranış veya insani de- ğerleri incitici biryayın bulunmadı- ğı görüşünü benimseyerek..." Basın Konseyi Yüksek Kurulu'nun bu kararı almasına katılan heyette acaba hiç kadın üye var mıydı? Çün- kü, ben Cumhuriyet gazetesindeki bütün kadın meslektaşlarıma sor- dum. Onlann tamamı, Burcu Gök- süzoğlu'nun tacize uğradığını dü- şünüyorlardı. Hepsi, Hürriyet gaze- tesindeki fotoğraftan da, Basın Kon- seyi Yüksek Kurulu'nun kararından da "incinmişlerdi". Kaldı kr, eğer Burcu Göksüzoğlu, Hürriyet gazetesinde yayımlanan bu fotoğraftan incinmişse, -ki dilekçe- siyle bu tepkisini dile getiriyor- tar- tışılacak bir şey kalmamıştır. O fo- toğraf, Burcu Göksüzloğlu'nu da bütün kadın gazetecileri de incit- miştir. Bu karar için yeterli nedendir. Aynca, Hüsnü Savaş'ın savunmasın- da dile getirdiği "Birgazetecinin ka- musalgörev olan gazeteciliğiyapar- ken kıyafetinin kamuya açık yerie- re uygun olması gerekir" sözleri ise basına egemen olan erkek egemen bakış açısının tipik bir ifadesidir. Ka- dınlann nasıl giyineceğine de erkek- ler mi karar verecekler? Basın Konseyi, karannda bu fotoğ- rafın özel yaşamla bir ilgisi yoktur di- yor. Nasıl yoktur: Burcu Göksüzoğ- lu, işini yaparken her erkeğin ve ka- dının başına gelecek şekilde isteme- diği halde sırtı açılıyor. Bu fotoğra- fın çekilmesi basın meslek ilkeleri- ne aykındır. Çünkü Burcu Göksüzoğ- lu'nun böyle bir fotoğrafın çekilme- si için onayı yoktur. Fotoğrafın ya- yımlanmasında bir kamu yararı da bulunduğu iddia edilemez. Ortada açıkça, erkek egemen bakış açısıy- la bir kadın gazetecinin iradesi dı- şında ve ondan habersiz bir fotoğ- rafı yayımlanmıştır. Bu bir meslek ayıbıdır. Doğru olanı Hürriyet gazetesi yö- netiminin ve foto muhabiri Hüsnü Sa- vaş'ın meslektaşları olan Burcu'dan özürdilemeleriydi. Haydi bunuyap- madılar, hiçolmazsa, Basın Konse- yi bu yapılanı kınamalıydı. Dünkü Sabah gazetesi, konuyu gündeme getirirken kararı sorduğu bütün ka- dın gazeteciler, toplu olarak bu ka- rara karşı çıkıyoriardı. Demek ki, bu- rada kadın gazetecileri inciten bir durum söz konusu. Gönül isterdi ki, Basın Konseyi'nin erkek üyeleri, bir incelik gösterip bütün erkek gaze- teciler adına Burcu Göksüzoğlu'nun incinmesini hafifletecek bir karar al- malıydılar. Ne yazık ki bu inceliği gösterememişler. Basın Konseyi karar alırken bazı meslek ilkelerine atıfyapmış. Ben de bazı ilkeleri onlara anımsatmak is- tiyorum. Gazeteciler Hak ve Sorum- luluk Bildirgesi'nin 7. maddesi şun- ları söylüyor: "Gazeteci, kamuya mal olmuş bir şahsiyet Me olsa, halkın haber alma, bılgilenme hak- kıyla doğrudan bağlantılı olmayan hiçbir amaç için, izin vehlmedikçe özel yaşamın gizliiiği ilkesini ihlal edemez." Burada birkaç söz de Sabah ga- zetesi için söylemek gerekiyor: Ba- sın Konseyi'nin, gazetecileri inciten karannı haklı olarak eleştirel bir ha- berle duyurmuşlar. Ancak bu habe- ri duyururken kullandıklan G string- li kadın fotoğraflan da, bir başka meslek yanlışını içeriyor. Acaba bu fotoğraflar Burcu Göksüzoğlu'na ait mi diye soranlara rastladım. Basın Konseyi'nin karan yanlıştır. Hürriyet'in bu yayını kınanmaJıydı. En azından kadın meslektaşlarımıza saygı için bu gerekiyordu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear