25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 6 ŞUBAT 2004 CUMA HABERLER DUNYADABUGUN ALİ SİRME\ Aranan Medya Bulunmuştun öykü bu ya, Sovyetler Birliği'nin şaşaalı dö- neminde, tarihin üç büyük asker kişisi, Isken- der, Julius Caesar ve Napoleon, Kızıl Mey- dan'da, 1 Mayıstönenlerini, Brejnev'inyanında, şeref tribününden ızliyorlarmış. Tanklann geçişini gören Iskender içini çekmiş, - Ah!.. Ah!.. demiş, bu savaş arabaları bende olsaydı, daha nereiere kadar giderdim. Biraz sonra, füzeleri gören, Julius Cesar, - Ah!.. demiş, bu güdümlü oklar bende olsay- dı, Hindistan'a kadar giderdim. Napoleon ise dikkatle elindeki resmi yayın or- ganı Pravda'yı okumaktaymış. Biraz sonra ka- fasını kaldırıp yanındakilere, - Şu gazete gibi bir yayın organım olsaydı, bü- tün dünyayı Rusya bozgununun bir zafer oldu- ğuna inandırırdım, başıma bunlar gelmezdi. öyküyü Amerikalrlar mı, Ruslar mı uydurmuş- lar bilemem ama gerçeği yansıtıyor. Zaten bir zamanlar Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin yayın organı olan Pravda (ki kelime an- lamı "gerçek"İ\r) hakkında başka bir Sovyet fık- rasıçok revaçtaydı. - Pravda'da her şey bulunur, bir tek gerçek bu- lunmaz, derlerdi. Şurası bir gerçek ki, doğruları gizlemek iste- yen her politikacı, Napoleon'un duyduğu özle- mi derinden hissetmiştir. Ama olaylar, bu aracın yine de sanıldığı kadar etkili olmadığını da her zaman göstermiştir. • • • Bayramın dördüncü günü sınıf arkadaşım, ka- dim dostum CHP Istanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı OnurÖymen ile konuşuyor- duk. önümüzdeki yerel seçimlerin, bir yerel oyla- ma niteliğini çok aştığını, AKP karşısında ortak bir cephe oluşturulamazsa, demokratik laik cum- huriyetin geleceğinin büyük bir tehlike altına gi- receğini söylüyordu. Siyasette ve partisı içinde hızlı bir başarı gra- fiği çizen dostum, solda birliğin sağlanamama- sının yanı sıra medyanın kendilerine hiçyerver- mediğinden, CHP'den giden haberlerin, büyük medya tarafından kullanılmamasından, hatta çöpe atılmasından yakınıyordu. Solda birliğin sağlanamamasında, CHP'nin yalnızca, öbür kuruluşlardaki yanlışlara bakmak yerine, kendi tavrını da sorgulaması gerektiğine inanıyorum. Ama yerel seçimlerin, rejim ile ilgili bir referan- duma dönüşmekte olduğundan, AKP karşısın- daki en güçlü seçeneğin mutlaka değerlendiril- mesi konusunda, sevgıli dostuma hak verme- mek de elde değil. • • • Medyaya gelince: Medyamızın halini göımek için doğrusu kim- senin uyarısına da gerek yok. öyle bir Tayyip Erdoğan görüntüsü çiziliyor, öylesine tarihi bir lıder, öylesine her alanda gö- rülmemiş bir başarı öyküsü sunuluyor ki kamu- oyuna inanılır gibi değil. Şu son ABD gezısinin hâlâ süren yankıları ve tartışmalarına bir bakın! Tayyip Bey'in rahatlığı, Bush'un önündeayak ayaküstüneatması. vücutdilini kullanmasında- ki ustalığı ve müthiş müzakereciliğiyle elde etti- ği başarı, Beyaz Saray'dan almayı becerdiği ta- vizler ballandıra ballandıra anlatılıyor, özellikle Amerikan basınının ziyarete verdiği önem vur- gulanıyor. Satır aralarını dikkatle okuyorsunuz, elde edi- len somut hiçbir şey yok. Isteklerin hiçbirine ve- rilmiş elle tutulur bir olumlu yanıt yok. ABD'nin Türkiye'den hangi istemlerde bulun- duğu, onlara ne karşıhk verildiği konusunda ise çrt çıkmıyor. Medyamıza bakarsanız, ekonomi iyi durum- da, Türkiye hızla demokratikleşiyor, kalkınıyor, Av- rupa'yayaklaşıyor, bütün sorunlarının çözümün- de mesafe alıyor, Ânnan Planı çerçevesinde ya- pılacak ve üzerinde anlaşmaya vanlamayan boş- lukların yine bizzat BM Genel Sekreteri tarafın- dan doldurulacağı görüşmelerle, Kıbns'taki Türk toplumunun haklan sonuna kadar korunacak. Yaşam, medyanın çizdiği tabloyu doğrulamı- yor, ama medya ısrarlı. Doğrusu Napoleon 2004 Türkiye'sini görsey- di. Hemen keyrfli bir çığlık atar ve - Aranan medya bulunmuştur, derdi. CHP Muğla Milletvekili üstün 'Deniz ve arkadaşlan içinyasaönerisV ANKARA (Cumrju- riyet Bürosu) - CHP Muğla Milletvekili Fah- reftin Üstün. Deniz Gez- miş, Vusuf Aslan \ e Hü- seyin tnan'ın itibarlan- nın iadesi için yasa öne- risi verdi. Üstün'ün TBMM Başkanlığı'na verdiği yasa önerisinde, Anka- ra Sıkıyönetim Komu- tanlığı 1 No'lu Askeri Mahkemesi'nin karany- la TCK'nin 146. mad- desi uyannca ölüm ceza- sına mahkûm edilen ve cezalan infaz edilen üç gencin itibarlannın hu- kuken iade edilmesi ön- görülüyor. Üstün, öne- rinin gerekçesinde insa- nnı en kutsal hakkı olan yaşam hakkının alınma- sından sonra geri dönüş olmayacağı için ıslahın da söz konusyplmadığı- nı vurgulayarak şu görüş- leri dile getirdi: "Siyasi suçlarda ölüm cezalarm- dan sonra toplunı da de- ğişime uğramtş olabilir. O güniçin tophımda hüs- nü kabul görmeyen ba- a olaylar seneier sonra önemini yitirnüş olabi- lir. Ölüm cezalan top- hımda uzun süre kana- yan ve büyük huzursuz- İuklar yaratan yaralar açmaktadır. AB uyum sürecinde çıkan yasalar da ölüm cezasının kaldı- nlması yönündedir. Bu kişikrin itibarlannın ia- desi ulusça çok ihtiyacı- mız olan tophımsal ban- şa kafkı yapacak ve Tür- krye'dedemokrasi çıtası- nm yüksehniş okhığunu, özgürlükler alanlannın genişletilmiş buhınduğu- nu tüm dünyaya göste- recekmv?, Uniformayla camiye giden astsubaym ordudan atılmasma askeri yargıdan onay TSK propagandaya alet olnıadıANKARA (ANKA) - Asken Yük- sek Idare Mahkemesi, askeri mahke- mede beraat etmesine rağmen unifor- mayla camiye giden astsubayın ordu- dan atılmasını uygun buldu. Ardahan Jandarma Karakolu Yar- dımcısı olan astsubay hakkında, Çu- kurca Merkez Camii'ne üniformalı gi- derek ibadet ettiği gerekçesiyle Jandar- ma Asayiş Kornutanlığı Askeri Mah- kemesi'ndedavaaçıldı. Ancak astsu- bayın dava sonuçlanmadan Türk Silah- lı KuvvetlerTyle ilişiği kesildi. Bu ara- da astsubay. suçun ceza hukukunda düzenlenmediği gerekçesiyle beraat etti. Astsubay bunun üzerine, Askeri Yüksek Idare Mahkemesi'ne (AYİM) başvurdu. AYÎM, astsubayın ordudan atılmasını onaylayıp davayı reddetti. Yerel secime hazırlık • Yasak olmasına rağmen üniformasıyla camiye gittiği için ordudan atılan astsubay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne yaptığı itiraz başvurusundan da olumsuz yanıt aldı. Ordudan atma karannı onaylayan AYİM, gerekçede, ibadetin kimi çevrelerce, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin araç edilip siyasi propaganda vesilesi yapılmasının önlenmesi amacıyla bu karann verildiğine işaret etti. AYİM söz konusu karannda, ibade- tin kimi çevrelerce, Türk Silahlı Kuv- vetleri'nin araç edinilıp siyasi propa- ganda vesilesi yapılmasının önlenme- si amacıyla bu karann venldiğine işa- ret edildi. Kararda, TSK İç Hizmet Yasası'na göre, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin her türlü siyasi tesir ve düşüncelerin dışın- da ve üstünde olduğu belirtıldi. Karar- da, İç Hizmet Yönetmeliği ve TSK İç Hizmet Yasasf nın Silahlı Kuvvetler mensuplannın siyasi parti veya demek- lere gırmelerinin, bunlann siyasi fa- aliyetleri ile münasebette bulunmala- n ya da her türlü siyasi gösteri, top- lantı işlerine kanşmalan ve bu mak- satla nutuk veya beyanat vermelerinin yasaklandığına da işaret edildi. Mensuplannın yasal siyasi faali- yetlere dahi kanşmasını men eden ve bunu ceza yaptmmı ile müeyyideye bağlayan TSK'nin, aynı kişilerin hu- kuk düzenince dahi uygun görülme- yen yasadışı siyasi ve ideolojik faali- yetlerini hoş görmesinin düşünüle- meyeceği belirtilen kararda bu ne- denle idarenin, tutum ve davranışla- n ile yasadışı siyasi, yıkıcı, bölücü, irticai ve ideolojik görüşleri benım- seyen ya da bu gibi faalıyetlerde bu- lunduğu veya kanştığı anlaşılan kişi- yi bünyesi dışına çıkarmasının, üst- lendiği milli savunma kamu hizme- tinin en iyi şekilde yerine getırilebil- mesi bakımından gereklı ve zorunlu bulunduğuna dıkkat çekıldi. Kararda şöyle denıldi: "Anayasalbir güvence altına abnan din ve vicdan hürmetine. anayasaya aykın olarak herhangi bir kısrrJama getirüemeyece- ği açıkür. Ancak ibadetin kimi çevre- lerce Türk Silahlı Kuvvetleri'nin araç edinilip siyasi propaganda vesilesi ya- pümasuun önlenmesi amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bir parçası olan jandarma teşkflatmm özeffildi görevide dikkateahnarakverilenbinikdışında- ki mescit ya da camUere. rütbeti per- sonelin resmi elbise ile gitmemderu si- vil elbiseilegitmeteri yolundaki enırin. ceza hukuku açısından suç oluşturma- sa da Silahh Ku\AetJerin konumu da gözönüne abnarak, idare hukuku açı- sından. ayırma işleminin oluşturulma- sına gerekçe teşkil edecek nitetik ve ni- celikte olduğu, davacının artık bu hiz- met için eherisli bir kişi olma vasfinı >itirdigi, tesis edilen idari işlemin tüm unsurlan açısından hukuka uygun ol- duğu vicdani kanaatine vanlmıstır." CHP, eğilim yoklamasına gidiyor • CHP, bazı bölgelerde bugün ve yaruı eğilim yoklamasına gidecek. Bazı adaylann birbirine çok yakın olması nedeniyle eğilim yoklaması karan alınan partide adaylann şubat ayı ortasına kadar netleşmesi bekleniyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP, 20 ılde toplam 46 seçim çevresinde çoğunluğu belediye meclis üyeleri olmak üzere adaylan belirlemek için bugün ve yann eğilim yoklaması yapacak.Gelecek ay yapılacak yerel seçimler için hazırlıklannı hızla sürdüren CHP, bazı bölgelerde bugün ve yann eğilim yoklamasına gidecek. Bazı adaylann birbirine çok yakın olması nedeniyle eğilim yoklaması karan alınmıştı. Eğilim yoklamasının ardından listeler hazırlanırken çift sayılar örgüt, tek sayılar genel merkez tarafından kullanılacak. Adaylar şubat ortasında netleşecek CHP Partı Meclısi'nın (PM) de şubat ortasında toplanmasının ardından adaylann daha net biçimde ortaya konması bekleniyor. Belediye meclis üye adaylan için eğilim yoklaması yapılacak ilçeler şöyle: "Adana/Seyhan, Yüreğir; Ankara/Etimesgut, Alündağ, Mamak, Keçiören, YenimahaDe, Çankaya; Antalya/Muratpaşa, Konyaam. Kepez; Çanakkale/Merkez, Gaziantep/Şahjnbey, Şehitkâmil; Mersin/Yenişehir, Akdeniz, Toroslar; tstanbul/Avcüar, Baryrampaşa, Bahçeüevler. Bağcdar, Bakırköy. Beşiktaş, Beyoğlu, Eyüp, Fatih, Gaziosmanpaşa, Güngören, Kadıköv. Kâğıthane, Kartal, Küçükçekmece, Maltepe, Pendik, Sanyer, ŞişH, Tuzla, Ümraniye, Üsküdar, Zevtinburnu; tzmir/Balçova, Borno\u, Çiğin, Buca, Gaziemir, Güzelbahçe, Karşry aka, Narhdere. Konak; KocaeoVSaraybahçe, Beküpaşa." Belediye başkanlığı için kamuoyu araştuması yapılacak yerler şöyle: "Afyon/Dinar, Konya/Erep, Mersin/Mut, Yozgat/Boğazbyan, Muğla/Merkez, Adana/Bü\ükşehir." Ankara Mamak'ta belediye başkan adayı için tüm üyelerin kahlımıyla eğilim yoklaması yapılacak. Aynca Çanakkale'nin Bayramiç, Bozcaada, Gelibolu ve Ezine; Çorum'un Mecitözü, Oğuzlar ve Sungurlu; Edirne'nin Keşan ve Uzunköprü; Kırklareli'nin Prnarhisar ilçeleri belediye başkanlıklan ile Sinop'un il belediye başkan adaylığı için de eğilim yoklaması gerçekleştirilecek. Mustafa SuphiNuri İleri toprağa verildi Geçirdiği kalp kriri sonucn yaşammı yitireıı Türkiye Komünist Partisi (TKP), Türidye Yazarlar Sendika» ve Banş Derneği üyesi şair-yazar Mustafa Suphi Nuri İleri, Bebek Canıii'nde ikindi namazmdan sonra kAnan cenaze namazının ardmdan Aşjyan Mezarfağı'nda toprağa verildi. Törene beri'nin eşi Mahmure Dorbaş İkri. kıa Esin İleri. babası Rasih Nuri Üeri, annesi Bedia Behlil İleri. kardeşi ressam Mehmet İkri, Işçj Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, gazetemiz çizerleri Semih Poroy ve Kâmil Masaraa, gazetemiz yazan Sönmez Targan, sanatçı MeKke Demirağ, sraema ekştirmeni Atilla Dorsa>', şair-yazar Refîk Durbaş, İkri'nin arkadaşlan ve daha çok sayıda şak*, yazar, aydm le shil toptum kuruhışlan temsikileri kaüldL Yazar Yaşar Kemal tören sırasında "Elinıde büyümüştü. O çok iyi bir çocuktu. Oğlum gibhdi. Çok rvi şür yazardı. Aramızdan erken a>nldı"" drve duygulannı ifade etti. Tabutu TKP bayrağma sann İleri için TKP tarafından da Aşiyan Mezarhğı'nda a>n bir tören gerçekleştirildi. Törende hep bir ağızdan Enternasyonal Marşı söylendL •'Suphi \oldaş kavganuzda \aşr>or" sloganı ankn. Törende konuşan TKP Genel Başkanı Aydemir Gükr^Yokiaşunızı genç yaşında ka\1)ettik, ama o geride Türkrve'de parti mücadeiesine katkı koymuş Deri ailesini bırakti. O gerçek bir komünist ve devrimciydi'' dedi (Fotoğraf: EVRİM KAYA) DYP, hazırladığı raporla iktidarın bir yılmı mercek altına aldı 6 AKP, Ecevit'in ıtıirasmı yedi' ANKARA (ANKA) - Hükümetin ekonomik alanda henüz gerçek an- lamda yapısal bir reformu gerçekleş- tiremediğini savunan DYP, AKP'yi ANASOL-M iktidannın mirasmı ye- mekle suçladı. DYP Ekonomik ve Mali tşler Baş- kanlığı tarafından hazrrlanan raporda, AKP iktidan dönemine ilişkin ekono- mik durum mercek altına alındı. Ra- porun "2004 Beklentilerimiz" başlık- lı bölümünde Türkiye'nin en önemli sorununun istihdam olduğuna dikkat çekildi. istihdam sorununu çözmek için DYP 'nin beş yıl üst üste ortalama yüzde 6-7 büyüyen bir Türkiye istedi- ği belirtilen raporda, hükümete yöne- lik eleştirilere de yer verildi. "Hüknmet ekonomik alanda henüz gerçek antamda yapısal bir reformu gerçeJdeştirememiştir" denılen rapor- da, BüfcntEcevt başkanhğındakı 57'ncı hükümete göndermede bulunularak "Adeta ANASOL-M iktidannın mira- smı yenüştir" görüşüne yer verildi. Gerçek adımlar aülsın 2004'te iktisadi alanda temel yapı- sal problemlerin çözühnesi için hızlı ve gerçek adımlar anlması istenirken Türkiye'nin rekabet gücünün arttınl- ması, girdi maliyetlerinde yapılacak düzenlemelerle yatınm ortamının iyi- leştirilmesi önerildi. Raporda, aşın de- ğerli TL uyansı da yapılırken "thra- catçmm önü açdmabdır. TL'nin aşm de- ğerİenmesinin önüne geçilmeh'dir. İl- keye sıcak para girişi denetienerek eko- nomidesık sık krizeyolaçmaanın önü- ne geçüecek tedbirler ahnmahdır" de- nildı. Kamunun küçültülmesi istenir- ken bu çerçevede kamu yönetimi re- formunun bir "dilekler temenmsi" şek- linde değil, gerçek bir reform olarak gündeme getirilmesi istendi. YÖK Başkanı 'Büimden tasarrufa' önlem ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)-YÖK Başka- nı Prof. Dr. ErdoğanTeziç, hükümetin kaynak arayış- lan çerçevesinde bir süre önce hazırladığı "bilim- den tasarrur genelgesının tekrar gündeme gelmeme- sı içuı önlem aldı. Teziç'ın hükümete sunduğu YÖK Yasa Taslağı'na, "Yükse- köğretim üst kuruhışlan veyükseköğrebm kunun- laır, tasarruf genelgeleri kapsamı dışında tutulur- lar" cümlesi eklendı. Teziç'in, üniversıtele- rin bılimsel araştırmala- nndaki mali gücünün ko- runması yönündeki has- sasiyeti, hükümete sun- duğu YÖK Yasa Tasla- ğı'na yansıdı. Yürürlükte- kı yasanın "MaB Kaynak- lar"başlıklı 56. maddesi- nin b bendının ilk parag- rafı, "Yükseköğretim üst kuruhışlan ve yükseköğ- retim kurumları, genel bütçeye dahil kamu ku- rum ve kuruluşlan ile va- kıflara tanman nıuafiyet- ter. istisnalar ve diger ma- li kolayhklardan yararla- nırtar. Tasarruf genelgele- ri kapsamı dısında tutuhır- lar" şeklınde değıştınldı. AKP 'gereksiz kaynak' üstesine ekkmişti Hükümet bir süre önce, emekli maaşlanna ve as- gan ücrete yapılan zammı karşılamak için tüm laı- rumların bütçelerinden yüzde 10'luk kesuıti ka- ran almıştı. Maüye Baka- nı Kemal l nakıtan tarafin- dan yayımlanan genelgey- le üni\ersıtelerin 2003 yı- lında bilimsel çalışmalar için ayırdıklan paraya el konulduğu duyurulmuş- tu. Üniversıtelerin 2003 'te başlayıp sona erdireme- dikleri projenin kaynak- lanm da Maliye Bakanlı- ğı'nateslimetmelerini is- teyen Unakıtan'a ünıver- sitelerden yoğun tepki gel- mişti. Maliye Bakanı, Te- ziç'in devreye girmesi üze- rine geri adım atmıştı. NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Türkiye'de üç askeri darbenin ta- nığı, iki askeri darbeyi cezaevinde geçirmiş bir kuşağın temsilcisi ola- rak hep iyimser olmayı seçtim. Çok kötü günleryaşadığımızda, idamdan yargılandığımızda bile hiç umudunu yitirmeyenlerdendim. Belki de bu iyimserlik, bugürtlere kadar kafa ve beden sağlığımı korumadatayin edi- ci bir rol oynadı. Ünlü yanm bardak su örneğinde, ben hep bardağın dolu tarafını gören- lerden oldum. Bu iyimseriiğim bazen boş çıktı, bazen beni yanılttı. Bütün bunlara rağmen moralimi hiç boz- madım. Bu ülkede bardağın boş ta- rafını görmek çok kolay. Zaten işler çoğu zaman kötü gidiyor. Bu ülkede eşitlik, özgürlük, adalet isteyenler açı- sından çok da iyimser olacak bir du- ruma rastlamak kolay değil. Kıbns'ta da çözüm konusunda ço- ğunluğun haklı olarak karamsar ol- duğunu biliyorum. 40 yıldır kangren olmuş bir sorunun çözülebileceğini düşünmek için aşın iyimser otmak ge- rekir. Ben Kıbrıs konusunda bile ba- Kıbrıs Uzerine Karamsar Yorum zen çözüm olabilir duygulanna ka- pılıyorum. Milli Güvenlik Kurulu'ndan çıkan ve "da "lar üzerinde yorum ya- pılan "tavsiye" karannı bile iyimser yorumladım. Başbakan Erdoğan'ın Davos'tan VVashington'a uzanan yol- culuğunda dile getirdiklerini, bu ge- zi üzerine yapılan yorumları da iyim- ser tarafından iziedim. Bugün kendimi Kıbrıs konusunda karamsar tarafa koyuyorum. Sebe- bini de söyleyeyim: Türkiye'de çok güçlü bir statükooluşmuşdurumda. iç gerilimin artması da statükocu güç- lere yarıyor. Kıbns gibi statükonun köşe taşlarından birisi haline gelmiş bir konunun çözülmesi kolay değil. Burada birkaç handikaptan söz edebiliriz. Birinci handikap AKP hü- kümetinin siyaset yapma tarzından kaynaklanıyor. AKP'nin dayandığı gelenekte ciddi bir "fetihçi" kültür yatıyor. Meclis Başkanı Bülent Annç'ın Kıbrıs'a gittikten sonra sta- tükoculann yanında demeç verme- si işte bu geleneğin bir yansımasıy- dı. AKP yönetiminin, kendisini kö- şeye sıkıştırmak isteyen statükoya verdiği cevaplar da bir tutarsızlığa işaret ediyor: "Kıbns'ta ödün ver- meyeceğiz." Karşı taraf parmağını sallıyor: "Vereceksin, ver&ceksin." AKP yeniden cevap veriyor: "Valla- hi de vermeyeceğim, billahi de ver- meyeceğim." • • • Herhangi bir anlaşmazlık konusu, nasıl çözülebilir: Eğer iki taraf da "ödün vermeyeceğim" diyorsa, çö- züm ihtimali srfırdır. Çözüm olabil- mesi için her iki tarafın da daha ön- ce savunduklarının bir kısmından ödün vermesi gerekir. Aynı yerde du- rulursa zaten çözüm mümkün de- ğildir. Kıbrıs'ta ancak Rumlar da, Türkler de daha önceki savundukla- rından geri adım atmazlarsa bir çö- züme ulaşmak mümkün olmaz. Her iki taraf da bazı geri adımlar atacak- sa çözüm için konuşmanın bir anla- mı vardır. Çözüm planına adını veren Birleş- miş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan, mart sonuna kadar bir çö- züme ulaşılması ve nisan ayında re- feranduma gidilmesi koşuluyla mü- zakerelere yeniden başlayabileceği- ni söylüyor. Bir koşulu daha var: An- laşma olmayan kısımları da ben dol- duracağım diyor. Bu kadar kangren olmuş bir soruna yeniden el atmak kolay değil. Bu nedenle BM Genel Sekreteri de sonuca ulaşabilecek kesin verilerle işi yürütmek istiyor. Peki bu mümkün mü? Ortada bir- kaç ihtimal var: AKP, Aralık 2004'te AB'den tarih almak istiyor. Kıbrıs ko- nusunda Annan'ın çağrısına hayır denirse Türkiye'nin tarih alma işi çok zorlaşır. Bu nedenle AKP riskleri gö- ze alıp çözüme yönelmek için bas- tınr. Bu bastırma sonuç verebilir mi? AKP'nin gücü buna yeter mi? Kesin bir şey söylemek mümkün değil. Ikinci ihtimal, AKP riski göze ala- maz ve geleneksel statükocu du- rumla uzlaşır. Bu da mümkün. AKP böyle bir eğilimi de içinde banndırı- yor. O zaman çözüm olmaz. Bu da epeyce güçlü bir ihtimal. • • • Kıbns çözüme ulaşmazsa neler olabilir? Türkiye'nin AB serüveni teh- likeye girer. Bu tıkanma ekonomik ve siyasi sorunları da beraberinde getirir. Dış politikadaki tıkanmalar içe yansır ve içeride yeni gerilimler or- taya çıkar. Bir üçüncü ihtimal: Türkiye, her şeyi sürüncemede bırakmayı başa- rır. Statükocular, esas gücü ellerin- de tutarak AKP'yi uysallaştırıp ken- di dümensularına sokarlar. Biz de eskisi gibi yaşamaya devam ederiz. Inişler, çıkışlar ve belirsizliklerle. En zor ihtimal bu. Ne kadar çok "dönüm noktala- n"ndan geçtik. Zaten hep dönüm noktasında değil miyiz?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear