Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
gŞUBAT20O4CUMA CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER dishab(« cumhuriyet.com.tr 11
11 Eylül zanlısı
Mzudi serbest
• BERLİ>(AA)-
ABD'de 11 Eylül
sıldınlarıru desteklediği
gerekçesıyle
Almanya'nın Hamburg
e/aleti yüksek
mahkemesinde
yırgılanan Faslı terör
zuîhsı Abdülganı Mzudi
din serbest bırakıldı.
Mahkeme, Türk avukat
Gül Pınar tarafından
savunulan Mzudi'nin,
New York ve
Washington'da
dıizenlenen saldınlan
desteklediğinin
kanıtlanamadığı
gerekçesiyle beraat karan
aldı. Savcıhk, Iranlı eski
bir ajanın ifadesi
doğrultusunda,
Mzudi'nin 11 Eylül'le
ilgili bilgi sahibi
olduğunu sa\iınmuş ve
Mzudi hakkında 15 yıl
hapis cezası talebınde
bulunmuştu.
Iran'da
reformcular
pesetti
• TAHRAN (AA) -
Iran'da muhafazakar
Anayasayı Koruyucular
Konseyi'nın milletvekıli
seçimine başvuran
binlerce reformcu aday
adayını reddetmesini
protesto için mecliste
oturma eylemi yapan
milleh ekilleri
eylemlerine son verdi.
Eylemcı milletvekilleri
adına okunan bildıride,
eylemci ve ıstifa eden
milletvekıllerinin
seçimleri izlemek ve bu
konudakı görüşlenni
ıfade etmek için halka
olan bağlannın devam
edeceği belirtildi.
Iran'da reformcu
kesiminın mevcut
koşullarda adil ve serbest
bır seçim yapılmasının
mümkün olmadığı
gerekçesiyle seçımin
ertelenmesini istemesine
ve seçimi boykot
edecelderi açıklamasına
rağmen, dini lider
Hamaney, seçiminin
ertelenmeksizin 20
Şubat'ta yapılması
gerektiğinisöylemişti.
CIA Başkanı: Irak
tehdit demedik
• \VASHI\GTO\ (AA)
- Amerikan Merkezi
Haberalma Örgütü (CIA)
Başkanı George Tenet,
istihbarat uzmanlarının,
savaştan önce Irak'ın
yakın tehdit olduğunu
hiçbir zaman iddia
etmediğini belirtti. Tenet
dün, istihbarat
yetkililerinin savaştan
önceki çabalannı
savundu. CIA Başkanı,
uzmanlann. Irak'ın
kimyasal. biyolojik \'e
nükleer silah programıyla
ilgili çeşitli görüşlerinin
bulunduğunu ve bu farklı
görüşlen Ekim 2002'de
Beyaz Saray'a
ilettiklerini kaydetti.
Tenet. Irak'taki kitle
imha silahlannın
bulunması için daha fazla
zaman gerektiğırü de
söyledi.
Şii lidere
suikast gipişimi
• NECEF (AA) - Iraklı
Şii lider Büyük Ayetullah
Ali Sistani'nin
suikastten kurtulduğu
bildirildi. Sistani'ye
yakın bır yetkilı,
Necef te "Sıstani, dün
suikast girişiminden
kurtuldu" dedi, ancak
aynntıh bilgi vermedi.
Ote yandan Bağdat
Uluslararası Havaalanı
yakımndakı bır kontrol
noktasına dün havan
topuyla düzenlenen
saldında 1 Amerikan
askeri öldü, bir Amerikan
askeri de yaralandı.
Denktaş, Erdoğan ile sürpriz görüşmesinin ardından Annan'm önerisine açık kapı bıraktı:
New %rk'a gidebilirizANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş.
BM Genel Sekreten Kofı Annanın da-
vetıne açık kapı bırakarak "New York'a
herhalde gidilebilir" dedi. Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan ile akşam saatlerin-
de sürpnz bir görüşme gerçekleştıren
Cumhurbaşkanı Denktaş, yaprığı açıkla-
mada görüşmelerinde bir karar almadık-
lannı belirterek "Yann (bugün) adaya
dönüyonız, Değerlendirmelerimiz devam
edecek. NewYork'a herhalde gidilebüîr''
dedi. Başbakan Erdoğan da görüşmenin
ardından kısa bir açıklama yapmayı ter-
cih ederek, "Sürekli aynı hedefte, ayiu is-
tikamette, ortak görüş oluşturarak yü-
rüyoruz. Herhangi bir sıkmü yok" d'iye
konuştu.Denktaş-Erdoğan görüşmesin-
de, Türk tarafının Genel Sekreter'e bir
mektup yazmasının gündeme geldığı ve
bu mekrupta "New York'a geiişimiz, ko-
şullan kabul ettiğimiz anlanuna gelmi-
yor" mesajının verilmesinin kararlaştınl-
dığı öğrenildi. Annan'ın mektubunda
çok katı koşullann yer aldığı ve Erdo-
ğan'ın da bu koşullardan rahatsızlık duy-
duğu kaydedildi.
BM Genel Sekreteri'nin Kıbns'tamü-
zakerelere davet için katı koşullar öne
sürmesi Ankara'yı gerdi. Cumhurbaş-
kanı Denktaş'ın daha önce çekincelen-
riyle değerlendirmelerde bulundu. Dı-
şişleri Bakanlığı Kıbns masasından so-
rumlu Büyükelçi Ertuğrul Apakan, gun
içerisinde önce Denktaş, ardından da
Başbakan Erdoğan ile görüşmelerde bu-
lundu. Yoğun temaslann ardından Baş-
bakan Erdoğan. akşam saatlerinde Cum-
hurbaşkanı Denktaş'a sürpriz birziyaret-
ürk tarafının nihai bir karar almamasının arkasında Yunanistan ve
Rum tarafının takınacağı tutumu görme isteğinin olduğu belirtiliyor.
Türk tarafı, 10 Şubat'ta New York'a gitmenin, Annan'ın koşullannı
kabul etme anlamına gelmediği yorumunu yapıyor.
nıdilegetirdiği Annan'ın koşullan ''tem-
kinli'' bir şekilde karşılanırken, başkent-
te yoğun bir temas trafiği yaşandı. Lef-
koşa'ya dönüşünü erteleyen KKTC Cum-
hurbaşkanı Denktaş, davet mektubunu
aldıktan sonra önce Başbakan Mehmet
AKTalatve Dışişleri Bakanı SerdarDenk-
taş, ardından da Türk dışişleri yetkilile-
te bulundu. Erdoğan-Denktaş görüşme-
sine, Başbakan Talat ve Dışişlen Baka-
nı Denktaş da katıldı. Yaklaşık bır saat
süren görüşmenin bir bölümüne Dışişle-
ri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Baki İl-
kin de katıldı. Toplantının ardından otel-
den aynlırken gazetecilere kısa bir açık-
lama yapan Başbakan Erdoğan. "Sürek-
ti aynı hedefte, aynıistikamette, ortakgö-
rüş oluşturarak yürüyoruz" dedi.
Erdoğan, sorular üzenne herhangi bir
sıkıntının olmadığını söyledi.Cumhur-
başkanı Denktaş ise görüşmenin ardın-
dan otelde gazetecilerin "10 Şubat'ta
New York'a gidecek misiniz?" sorusuna,
"Herhalde gidilebilir''yanıtını verdi. Gö-
rüşmede bır karar alınmadığını belirten
Denktaş, danışmalann süreceğini kay-
detti. Edınilen bılgılere göre, Türk tara-
fının nihaı bir karar almamasının arka-
sında Yunanistan ve Rum tarafının ta-
kınacağı tutumu görme isteğı bulunu-
yor. Türk tarafı, 10 Şubat'ta New York'a
gitmenin, Genel Şekreter'in koşullannı
kabul etme anlamına gelmediği yoru-
munu yapıyor.
Öte yandan, Reuters haber ajansının
Başbakan Talat'ın sözcüsüne atfen yayım-
ladığı "Talat,Annan'ın koşullannı kabul
edecekveNewYork'agidecek'' haben, Ta-
lat tarafından yalanlandı.
GÖRÜŞME DAVETİ YAPAN GENEL SEKRETER. TÜRK TARAFININ İTİRAZLARINI DİKKATE ALMADI
Annan, kosııUaruula ısrark
AYHAN ŞtlVlŞEK
ANKARA - BM Genel Sekreten Ko-
fi Annan, Kıbns'ta müzakereleri yeni-
den başlatmak için yaptığı davette ko-
şullanndan geri adım atmadı. Annan'm
taraflan 10 Şubat'ta New York'a davet
ederken, 31 Mart'a kadar anlaşma, 21
Nisan'da da referandum taahhüdü iste-
diği öğrenildi. Genel Sekreter, 6 sayfa-
hk davet mektubunda, taraflann üzerin-
de anlaşamadığı konulan planda ken-
disinın dolduracağını ve bu metnin re-
feranduma götüriileceğini de iletti. Dip-
lomatik kaynaklar, mekrupta Alvaro De
Soto'nun adının geçmediğini ancak Ge-
nel Şekreter'in yeniden De Soto'yu gö-
revlendireceğini hissettirdiğini kaydet-
tiler. New York'ta 10 Şubat'ta yapıla-
cak ilk görüşme protokol niteliğinde
olacak. Asıl müzakereler Lefkoşa'da
yürütülecek.
Hükümet, ABD'yi devreye sokması-
na ve yoğun diplomasi yürütmesine
karşın BM Genel Sekreteri Annan'ı
Kıbns'ta müzakereleri başlatma koşul-
lannda yumuşatamadı. Genel Sekre-
ten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a
gönderdiği davet mektuplannda koşul-
lannı yinelerken, Türk tarafının değiş-
tirilmesini istediği eski Kıbrıs Özel
Temsilcisi De Soto'yu yeniden görev-
lendireceğini ima etti. Davet mekrubu,
Cumhurbaşkanı Denktaş'a Kıbns Türk
toplumu lideri sıfatıyla gönderildi. Da-
vet mektubunun bir kopyası da, Lefko-
şa'daki BM Temsilciliği tarafından Baş-
bakan Mehmet AB Talat'a ıletildı.
Genel Sekreter, garantör ülkeler Tür-
kiye, Yunanistan ve İngiltere başbakan-
lanna gönderdiği davet mektuplannda
da, 10 Şubat'ta temsilcileriniNew York'a
göndermelerini istedi.
Başbakan
Recep Tayyip
Erdoğan'la görüşen
Cumhurbaşkanı
Denktaş, KKTC
Başbakanı Talat ve
Dışişleri Bakanı
Denktaş bir gün
daha Ankara'da
kalma karan
aldılar. Rauf
Denktaş, davet
mektubunun daha
önce Rum basınına
sızdınlmış olmasım
eleştirdL
(Fotoğraf: AA)
Washington stratejik önemi nedeniyle adaya yerleşmeyi planlıyor
ABD Kıbns'ta üs istiyor
Dış Haberler Servisi - Kıb-
ns sorununun çözümü için
son dönemde ağırlığını ko-
yan ABD yönetiminin Kıb-
ns'ta askeri varlık bulundur-
mak istediği bildiriliyor. Was-
hington, Kıbns'ta garantör-
lük statüsü de elde etmek is-
tiyor.
NTV'nin haberine göre,
ABD Ulusal Güvenlik Kon-
seyı yetkılileri, Kıbns Türk ta-
rafında ciddi bir güvenlik kay-
gısı ve korku olduğunu anım-
satarak "Kıbns'ta askeri var-
hkgöstererekbu güvenlik kay-
gısınu korkuyu giderebinriz.
Ekstra güvenceler sağlayabi-
liriz" dedi. Yetkililer bu yol-
la ABD'nin de Akdeniz'de
jeopolitik, jeostratejik konu-
munu güçlendirmeye çalışa-
cağuıı söyledi. Ortadoğu, Kaf-
kasya ve Afrika'daki enerji
havzalanna olan yakınlığı,
Bakû-Ceyhan gibi enerji ko-
ridorlannın güvenliği açısın-
dan taşıdığı önemi nedeniy-
le VVashington, Kıbns'ı stra-
tejik önemde görüyor.
ABD'nin Avrupa'daki kuv-
vet komutanlığına bağh stra-
tejik planlama dairesı, Akde-
niz'in Avrupa Birliği deneti-
mine geçtiğini, bu bölgede
VVashington'ın siyasi ve stra-
tejik varlığını güçlendirme
bakımından da Kıbrıs'ın
önemli olduğunu düşünüyor.
Pentagon, Batı Avrupa üs-
lerindeki askerlerini daha yük-
sek hareket kapasitesine sa-
hıp küçük birlikler halinde
Polonya, Bulgaristan ve Ro-
manya'ya taşımayı planlıyor.
\Vashington. tncirlik Üssü'nü
ve belki ikinci bir üssü daha
bu kapsamda kullanmak için
Ankara ile görüşmelerini sür-
dürüyor. Amaç, özellikle Kaf-
kasya, Orta Asya ve Ortado-
ğu'da acil müdahale kapasi-
tesini arttırmak, önleyici \ıı-
ruşlar yapabilmek ve bir gü-
venlik kuşağı oluşturmak.
ABD'nin Kıbns'ta edinebıle-
ceği üs de bu çerçevede de-
ğerlendiriliyor. Ancak dün
bir basın açıklaması yapan
ABD Dışişleri Bakanhğı söz-
cüsü Richard Boucher,
ABD'nin Kıbns'ta üs kurmak
istediği haberlerinin doğru
olmadığını bildirdi.
JJAVET YUNANİSTAN'A ULAŞTI
Rum tarafı rahatsız
Atina temkinli
MURATtLEM
ATİNA - Birleşmiş
Milletler Genel Sekreteri
Kofi Annan'ın, Kıbns'la
ilgili müzakerelerin
başlaması için taraflara
gönderdiği davet
mekrubu Atina'da
temkinli karşılandı, Rum
Kesimi'nde ise
rahatsızlık yarattı.Yunan
yetkililer, görüşmelerin
Annan Planı temelinde
yapılacak olmasından
memnuniyet
duyduldannı açıklamakla
yetinirken, Rum
yönetimi özellikle
ABD'nin görüşmelerde
etkili bir rol
üstlenmesinden endişe
ediyor. Annan'ın davet
mektubunun Atina'ya
ulaştığını açıklayan
Yunan hükümet sözcüsü
Hristos Protopapas,
Atina ve Kıbns Rum
Kesimi'nin Annan Planı
temelinde müzakerelere
hazır olduğunu
vurguladı. Yunanistan
Dışişleri Bakanlığı
Sözcüsü Panos Beglitis
de, Atina'nın Avrupa
Birliği müktesebatına
uygun bir çözüme
destek verdiğini
kaydederken, Annan'ın
şartlanyla ilgili açıklama
yapmamayı tercih etti.
Rum yönetimi lideri
Tassos Papadopulos ise.
davet mektubunu alır
almaz, Rum siyasi parti
liderleri ve Yunan
yetkililerle görüşmelere
başladı. Annan'm,
boşluklan doldurma
yetkisi istemesi ve
referandum şartı
konulannda rahatsız olan
Papadopulos'un, Rum
Ulusal Konseyi'ni
cumartesi günü
toplayarak son
gelişmeleri
değerlendireceği
kaydedildi. Rum
yönetiminin. özellikle
Washington yönetiminin
müzakere sürecine dahil
olarak, ağırlığını Türk
tarafından yana
koymasından endişe
ettiği vurgulanıyor. Rum
yönetimi masada sadece
BM Temsilcisi Alvaro
de Soto'nun olmasını
istiyor.
Avrupa sağı bölündü
Türkiye'nin AB'ye üyeliği konusunda görüş aynlıklan yaşayan
Hıristiyan Demokratlar, kongrelerine Erdoğan'ı çağırmadılar.
ELÇtVPOYRAZLAR
BRÜKSEL - Avrupalı Hıns-
tiyan Demokratlar arasında Tür-
kiye'nın AB'ye üyeliği konusun-
da yaşanan bölünme. Avrupalı
Hıristiyan Demokratlan çahsı al-
tında toplayan A\Tupa Halk Par-
tisi'nin (EPP) 16. kongresine de
yansıdı. Belçikalı Hıristiyan De-
mokratlann davetlisı olarak Brük-
sel'e gitmesi beklenen AKP Ge-
nel Başkanı ve Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan. Türkiye konu-
sundaki görüş aynlıklan nede-
niyle kongreye katıhnadı. Özel-
likle Alman Hıristiyan Demok-
ratlann, Erdoğan'm katılımına
karşı çıktığı belirtiliyor. Erdo-
ğan'm yerine kongreye Dışişle-
ri Bakanı AbduDah Gül katıldı.
Avrupa Halk Partisi çatısı al-
tında yer alan partiler arasında
başta tspanyol Hıristiyan De-
mokrat Parti olmak üzere, İtal-
yan, Ingiliz ve Yunan Hıristiyan
Demokrat partilerin liderleri,
Türkiye'nin AB üyeliğini koşul-
suz olarak destekliyorlar.
Alman Hıristiyan Demokratlar
ise Türkiye'nin AB üyeliğine
karşı çıkıyor. Avrupa Parlamen-
tosu'ndaki Hıristiyan Demokrat-
lann grup lideri Alman Hans-
GertPottering, "Türiaye'yeüye-
RT ERDOĞAN
Kongrede. Erdoğan yerine Dışişleri Bakanı Gül konuştu. (Fotoğraf: AA)
Hk yerine özel bir statü veribne-
sinden yana" olduğunu söyle-
mişti. Belçikalı VVflfredMartens
ile Belçika Hıristiyan Demokrat
Parti Başkanı Y'ves Leterme. Er-
doğan'ı kongreye davet etmişti.
Ancak Alman Hıristiyan Demok-
ratlar Erdoğan' ın kongreye kahl-
masına pek sıcak bakmadı.
Hem çağdaş hem
muhafazakar
Alman Hıristiyan Demokrat-
lann, Erdoğan'ın katılması du-
rumunda Türkiye'nin AB üyeli-
ği konusunun kongreyi gölgele-
mesinden ve parti içi görüş ay-
nlıklannm su yüzüne çıkmasın-
dan endişe ettikleri belirtiliyor.
Kongrenin ikinci gününde
AKP Genel başkanı adına ko-
nuşma yapan Gül, AKP'nin de-
ğerleri dikkate alarak muhafa-
zakârhkla çağdaşhğı bir arada
banndırabildiğini ifade etti. Bu
tür bir siyasi yaklaşımın Türki-
ye'de olumlu siyasi ve ekono-
mik gelişmeleri getirdiğini ifa-
de eden Gül. Müslüman bir top-
lumun demokratik standartlara
ulaşabileceğini rüm dünyaya
kanıtladıklannı savundu.
BIÇAKSIRTI
EROL MANİSALI
Sorun Çözmek mi?
Sessiz Darbe mi?
- Kıbns uyuşmazlığı çözülmelidir, çok doğru.
Ama nasıl çözülecek? AB ve ABD, Annan Planı i!e
Türkiye'yi (ve askerini) adadan tasfiye etmek isti-
yorlar. Bu, onlara göre çözümdür. Çünkü Türkiye
yann da AB'ye alınmayacaktır. Yoksayıllardan be-
ri yazdığım gibi, Türkiye'yi AB'ye alıp sorunlan çöz-
mek çok daha kolaydır. Onlar, "sorunlu Rum ta-
rafını ada ile biriikte alıp" Türkiye'yi dışlamak isti-
yorlar. Çünkü onlara göre "sorun" Türkiye'dir.
- Türkiye'nin zor durumda kalması, "ortada bir-
kaç Türkiye bulunmasının" sonucudur.
Türkiye'deazınlıkta olan bir bölüm, "ABveABD
istiyor ise bunu karşılamak gerekir, çözüm budur"
diyor. içimizdeki gayri milli sermaye ve köktendin-
ci örgütler, yani içimizdeki Danimarka böyle düşü-
nüyor. Bunların esas niyetleri birbirieri ile tam ör-
tüşmediği halde bir noktada anlaşıyorlar; her ikisi
de Bruksel'i ve VVashington'u arkalarına almışlar.
Zaten bu nedenle Bush, Blair, Schröder, Ber-
lusconi gibileri, "Biz Türkiye'nin arkasındayız"
derken içimizdeki Danimarka'yı kastediyorlar. Ba-
zı köşeyazarlanmızveTVyorumculanmız, "Negü-
zel, bakın bunlarbizim arkamızda duruyohar" der-
ken aslında kendilerini kastediyorlar ve çok da
haklılar. Yoksa Türk halkı, işçisi, köylüsü, memu-
ru, esnafı bunlann umurunda bile değil.
- Esas Türkiye, yani büyük çoğunluk ise Kıbns'ta
çözüm "karşılıklı çıkarlara göreyapılmalı" diyor. Di-
yor ve düşünüyor da bunlar medyaya yansıyamı-
yor. Çünkü medyanın neredeyse tamamı, içimiz-
deki Danimarka'nın tekelinde..
- Gayri milli sermaye çevrelerı, "Batı'nın içine al-
mak istemediği" Türkiye'yi onların sessiz sedasız,
yavaş yavaş ışgal etmesıne çoktan razı. Çünkü
Batı'nın ve büyük şırketlerinin Türkiye'deki bir uzan-
tısı durumuna gelmişler. Burada, Batı kapitalizmı-
nin çıkarlarını temsil ediyorlar.
Adım adım, yavaş yavaş...
24 Şubat 1995'te AB'nin Başkanlık Bildirgesi ve
10 gün sonra ımzalanacak gümrük birliği ile biriik-
te Kıbrıs'a çengel atılıyordu. Hem "Kıbns Cumhu-
riyeti'nin AB'ye alınacağı sinyali" verilıyor hem de
6 Mart'ta Türkiye tek yanlı bağlanıyordu (*).
Bugün Kıbns Adası'nın her tarafı Amerikan, In-
giliz, Yunan ve Rum silahlan ve üslerı ile doludur.
Annan Planı ile Türkler ve Türk askeri tasfiye edi-
liyor. Diğeıierıne hiç tepki yok.
- Annan Planı esas alınarak bir "çözüme" varı-
lırsa Kıbns Adası bir bütün olarak AB'ye girecek-
tir. TSK ve 1974 sonrası adaya giren Türkler ya-
vaş yavaş "yeniRum ve Yunan topraklanndan, ay-
nı zamanda da AB'den tasfiye edileceklerdir".
Kıbns Adası ve Annan Planı'nınuygulamalanar-
tık AB'nin bir "iç meselesi" olacaktır. Türkiye de
yavaş yavaş Girit'i, Rodos'u veya Kuzey Irak'ı sey-
reder gibi, ancak dürbünle ve uzay fotoğrafları ile
adayı görebilecektir.
AB hukuku uzmanlan, Annan Planı uygulandı-
ğında "adanın nasıl tamamen AB'nin ev içi me-
selesi durumuna geleceğini" çok iyi bilmektedir-
ler. AB dışındaki Türkiye'nin ise "verilen güvence-
lerden nasıl uzaklaştırılacağını" örnekleri ile gör-
müyor muyuz?
- AB güvencelerinin ne anlama geldiğini 1995'te
de yaşadık. AB gümrük birliği belgesi imzalanır-
ken 3.2 milyar ECU'luk yardım yükümlülüğü altı-
na girdi. Ancak daha sonra "Kusura bakmayın, Ati-
na itiraz etti, vermiyorum" dedi.
AB dışındaki Türkiye için "Annan Planı ile Tür-
kiye'ye ve ada Türklerine verilecek güvenceler",
sadece buz üzerine yazılan yazılar olacaktır. Ay-
nen Alman ve Danimarka dışişleri bakanlarının
kayda geçen konuşmalarında olduğu gibi; "Tür-
kiye'yi önce uyutalım, sonra unuturuz". Ve bu-
günlerde, içimizdeki Danimarka ile biriikte "70 mil-
yonu uyutma kampanyası" yürütülmektedir.
- Daha da ilginci, işin yann nereye varacağını, An-
kara'daki siyasiler ve bürokrasi de bilmektedirler.
Ve aynen 1995'te gümrük birliğinde olduğu gibi,
halka yanlış bilgi verilmekte, ınsanımız kandınl-
maktadır.
Çünkü süreç, sorunlann çözülme süreci değil-
dir; sorunları Brüksel'in ve Washington'un dayat-
tığı biçimde çözme sürecidir.
Gayri milli çevreler ve köktendinciler arkalarına
Bruksel'i ve Washington'u almışlardır. Bu neden-
le onların dayatmalannı, 70 milyon insana çözüm
adı altında pazarlamak zorundadırlar.
Sessiz ve sivil darbe sürecinin aksamadan yü-
rümesi için Batı'nın taleplerinin karşılanması ge-
rekiyor. Her şey o kadar açık ve ortada ki...
C) Avrupa Kıskacında Kıbns, Der Yayınlan, 2003
www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali
İSRAİL BAŞBAKANI ZORDA
Şaron'apolisten
rüşvet sorgusu
Dış Haberier Servisi -
tsrail Başbakanı Ariel
Şaron dün hakkındaki
rüş% et savlanyla ilgili
olarak polis tarafından
sorgulandı. Polis.
Şaron'u başbakanlık
konurunda, 199O'lı
yıllarda bır emlakçının
rüşvetini oğlu
aracıhğıyla kabul
etme iddıasından
dolayı sorguya çektı.
Soruşturma
sonucunda rüşvet
kanıtlanırsa. "ağu*
suçtan" Başbakan'ın
istifasının bile
gündeme gelebileceği
belirtiliyor. Bazı
İsrailh gözlemciler.
Şaron'un, Gazze
Şeridi'ndeki Yahudi
yerleşimlerini
halkoylamas»7
eşliğinde boşaltma
planını açıklamasının,
"•dikkatleri rüşvet
iddıasından dağrtma
amacına yönelik
olabileceğuıi"
belirtiyor. tsrail
sa\cılan. Şaron'un
arkadaşı işadamı
emlakçı David
Appel'in, bir Yunan
adasında yapılacak
konutlann ihalesinde
Şaron'un oğlu
Gilan'a. "babasının
bilgisi dahilinde büyük
rüş\et verdiği
iddiasınr kayda
geçirdi. Emlakçı
Appel, iddiayı
reddediyor. Savcılar,
ağır suç ıçeren
iddianame üzerindeki
kararlarmı birkaç ay
içinde verecek. *