Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 7 KASIM 2004 PAZAR
8
Istanbul
HABERLERİN DEVAMI
TURKİYE
PB 17 Sinop PB 19 Adana
Edirne PB 19 Samsun PB 20 Mersin
Kocaelı PB 20 Trabzon PB 21
Çanaktee PB 20 Gıresun PB 21
Izmır Y 21 Ankara PB 21
Manisa Y 21 Eskışehir PB 20 Siirt
Y 21 Konya PB 20 Hakkân
Denizlı Y 19 Sıvas PB 18 Van
ZDnguldak PB 18 Antalya Y 24 Kars
pAçık (
r
^ 1
Parçalı bulutlu
G U N C E L CÜIVEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
RTE'nin, "cnemli bazı yabancı devlet adamlanyla
görüşürken çoğu kez yüksek düzey diplomatlan-
m'zt kapının dışında tuttuğunu, bu tutumun asla
kabul edılemeyecek sakat bir tutum olduğunu"
scylüyor
Chirac veSchröder'le "kapsamlı (bedava biruçak
isteyenj ücar
i ilişkiler konusunda çok önemli görüş-
meler yaparten yetkili büyükelçilerimizin kapı dışın-
da bırakılmasını" örnek gösteriyor.
RTE'nin uyguladığı bu yöntemin sakıncaları bugün
değil ama, bır zaman sonra ortaya çıkacak. Ecevit'in
dediği gibi, RTE, kimi yabancı devlet adamlarıyla gö-
rüşürken diplomasi yöntemlerini bilmeyen "kimi
dostlannı" bu toplantılara almayı yeğliyor. önemli
dış ilişkılerin tutanakları tutulmuyor.
RTE'nin uyguladığı bu yöntemi; Turgut Özal, baş-
bakanlığı zamanında başlattı, cumhurbaşkanlığı dö-
neminde de sürdürdü.
Beyaz Saray'da Başkan Bush'la görüşmelere za-
manın Dışişleri Bakanı Ali Bozer'i, Ecevit'in deyi-
miyle "kapı dışında" bıraktı.
Diplomatik kurallar gereği yabancı devlet adam-
larıyla yapılan görüşmeler sonradan tutanağa geçi-
riliyor. Fakat Özal, bu kuralı da çiğnedi.
Cumhurbaşkanı Demirele sordum; Turgut özal'ın
kendi başına yaptığı görüşmelerin tutanağını es geç-
tiğini içeren söylentileri doğruladı.
Necmettin Erbakan, başbakan olarak Tahran'ı
ziyaretinde kimi görüşmelere büyükelçıyi, Dışişle-
ri'den bir uzman veya görüşmede söylenenleri not
alacak bir eleman almadı.
RTE, hatta Dışişlen Bakanı Gül de aynı yöntemi
sürdürüyor. Örneğin Gül, llerieme Raporu çıkmadan
önce Verheugen'le baş başa yaptığı görüşmeye ba-
kanlığından da kimseyi almadı.
Zinadan sonra, hükümet CMUK'la cinsel ayrımcı-
lığın peşinde. Islam Kalkınma Bankası'nın "şeriatil-
kelerine göre" oluşturduğu şeriatçı sermayeyi koru-
ma, laik olanları dışlama amacı taşıyan uluslararası
bir anlaşmaya, "Islam özel Sektörünün Geliştirilme-
si Kurumu'na" tam destek.
Gül'ümüz ise; bu anlaşmanın yeşil sermayeye ya-
rayacağını savunanları "vizyonsuzlukla" suçluyor.
• • •
Sayelerinde Türkiye yolgeçen hanına, şamar oğ-
lanına döndü. Türkiye sanki AB'nin sömürgesi. Ipini
koparan geliyor AB üyeliğine destek verdiğini söy-
leyerek dilediği gibi geziyor. Tehdit ediyor, korkutu-
yor.
Dışarda içerde (ve içerdekilerle birlikte) ağzına ge-
leni söylüyor ve... Claudia Roth gibileri ülkenin bö-
lünmezliğine dinamitler koyarak çekip gidiyor.
Kürt hayranı Madam Mrtterrand'dan sonra sah-
neye giren bayan Roth da Veıtıeugen'dan gördüğü
yöntemi uyguluyor. Aynı ağzı kullanıyor. Sık sık gidip
geldiği Güneydoğu'da, son olarak Verheugen gibi
Leyla Zana'yı, sağlam yapılı Kürt erkeklerini kucak-
layıp öpüyor ve sonra.. asıl amacını Istanbul'daki
basın toplantısında açığa vuruyor:
"...Türkiye'nin Avrupa'ya giden yolunun Diyarba-
kır'dan geçtiğini söylemek, gerçekten son derece
doğrubirteşhis. Kürt gerçekliğinin tanınması, buyol-
da anahtar bir rol oynamakta..."
Bölge halkına kültürel, sosyal, ekonomik haklar
tanınmasını isterken altını çizdiği bir başka öğe da-
ha var: "Kürt muhataplanna 'siyasal haklar' tanınma-
sını" istiyor. PKK'ye arka çıkıyor; genel af istiyor.
Azınlıklar sorununu gündeme getirerek üniter dev-
lete kasteden llerleme Raporu doğrultusunda bölü-
cülüğe destek veriyor.
Yalnız da değil; Yeşillerın Parlamento Grubu Baş-
kanı Göring-Eckhardt "dini azınlıklara -herhalde
Alevilere de- eşit haklar verilmesinden" yana olduk-
larından söz ediyor.
Erkek-kadın, bu insanlar içimizdeki Kürtçülerden
daha Kürtçü, Kürt milliyetçisi. Kuşkusuz Türkiye'yi
bölünmeye kadar götürecek karanlık amaçlar pe-
şinde.
Hükümet başkanı ise bu kadını kabul ediyor, ar-
kasını sıvazlıyor. Teşvik eder gibi...
Onlar dışardan... Biz içerden... Süreç de belli, 15
yıl içinde!
Mustufa SangüVe
Romanya'dan ödül
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Romanya
Cumhurbaşkanı Ion lliescu tarafından "devlet
özel ödülü"ne değer görüldü. Sangül'e ödülü 9
Kasım'da Bükreş'te Romanya Cumhurbaşkanlığı
Sarayi'nda düzenlenecek resmi törenle verilecek.
Türk-Romen kültürüne sağladığı katkılardan do-
layı Romanya Devlet Özel Odülü'nü alacak olan
Sarıgül şunları söyledi: "Bugüne kadar birçok
ödül aldım. Ancak bir başka ülkenin cumhurbaş-
kanı tarafından ödiile layik görülen ilk belediye
başkanı olmak benim için bir ayrıcalık. Bundan
sonra da çalışmalanmda uluslararası kültürel iş-
birliğinin gelişmesine yönelik projelerimiz ola-
cak." Sarıgül, geçen yıl Şişli'deki Maçka Parkı'na
eski Romen prenslerinden tarihçi Dimitri Kan-
demiroğlu'nun büstünü yaptırmış, büstün açılışım
da Romanya Cumhurbaşkanı Illiescu yapmıştı.
Yurdun guney ve
batı kesımlen parça-
lı çok bulutlu sağa- rjslo
nak ve gök gurultulu
DIS MERKEZLER
K
sağanak yağışlı, dı-
M e l s l n K l
1 °
ğeryerier parçalı bu- Stockholm Y 7
lutlu geçecek. Yağış- Londra Y 14
lar Guney Ege ve Amsterdam Y 12
Batı Akdenız kıyıla- Brüksel Y 9
rında etkılı olacak.
Hava sıcaklığında Parıs
onemh bır değışıklık
B o n n
olmayacak. Münıh
Y 6
Berlin
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
Y
PB
Y
Y
B
Y
Y
6
8
16
6
9
12
18
21
6 Zürıh Y 6 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
PB
Y
PB
Y
Y
Y
PB
B
b
22
-4
17
16
12
12
29
PB 26
k
Çok bulutlu > Yağmuriu Solu kar »Gök gunittüiü
ISTANBUL VALISI MUAMMER CÜLER: ESKİ BAKAN ERDOCAN TOPRAK:
Amigokn beslemesinler j | Temiz ellerbaşlasın
5 1 4 9 sayılı Spor Sahalannda Şiddet
ve Düzensizliğin önlenmesine ilışkin
yasanın statlan 'gül bahçesine' çevi-
recek nitelikte olduğunu açıklayan Is-
tanbul Valisi Muammer Güler, "An-
cak kulüp yöneticilerimizin de des-
tek vermesi şart" dedi. Artık tribün-
lerde meşale yakan, kötü söz sarf
eden, kargaşa çıkaranlann 750 mil-
yonla 1 milyar lira arası para ve 4-6 ay
müsabakalardan men cezası alacağına
dıkkat çeken Vali Güler, "Eğer statla-
rımızda kamera sistemi kurulur, in-
sanlarımız gereken eğitimi alırsa
olay çıkmaz" dıye konuştu. Kulüple-
rin amigo adı altındaki taraftarlara hâlâ bedava bilet verdiği
duyumlanna inanamadığmı da hatırlatan Güler, "Dünyamn
hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Buna inanmak bile iste-
miyoruz. Ama söylenenler o doğrultuda" ifadesini kullandı.
5 7 . hükümetin spordan sorumlu
Devlet Bakanı Erdoğan Toprak, ya-
şananlar karşısında devletin suskun
kalmasmı doğru bulmadığnı söyledi.
Toprak'ın açıklamalan özetle şöyle:
"Transferler şeffaf değil. Bu kadar
büyük rakamların döndüğü konu-
da araya bir sürü insan giriyor.
Bunlar mafya da olabiüyor. Hepsi-
ni kastetmiyorum ama bazı kulüp-
lere yönetici olanlar, yöneticiliği
kendilerine basamak olarak kulla-
nıyorlar. Bu kişilerin yaptığı işler
mercek altına alınmalı. Bazı yöne-
ticilerin kolay yollarla maçı kazan-
ma isteği, mafyayı futbolun içine çekiyor. tnsanlan, fut-
bolcuları, kulüpİeri sindiriyor. İtalya'daki temiz eller
operasyonu uygulanmalı. Devlet bu işin üzerine gitmeli.
Ustelik şeref tribününden başlayarak üzerine gidilmeli."
Futbol karartılıyorI Baştarafi 1. Sayfada
malara karşın "temiz eller" ope-
rasyonunun başlatılamaması ise
Türkiye'nin "ayıbı^olarak gös-
teriliyor. Levent Bıçakcı Başkan-
lıgındaki yeni Futbol Federasyo-
nu'nun geçmiş döneme yöne-
lik başlattığı incelemenin ise,
göz boyamaktan öteye geç-
meyeceği belirtiliyor. Fede-
rasyon Başkanvekili avukat
Şekip Mosturoğlu'nun,
"Türk futbolu dışandan bakıl-
dığında Kolombiya gibi algıla-
nıyor" açıklaması ise ülkenin
geldiği konumu gösteriyor.
Tehdtt, Istlfa, baskı...
Futbol dünyasındaki kırlenme
süreci 199O'lı yıllann sonunda
başladı. Dönemin Futbol Fede-
rasyonu başkanvekillerinden Ha-
di Türkmen'in tehditler sonucu
istifaya zorlandığı, yine o yıl ger-
çekleşen federasyon genel kuru-
lunda Alaattin Çakıcı ve adamla-
rının bazı delegeleri baskı altına
aldığı iddialan gazete sütunlan-
na taşınmakla kalmadı, mahke-
me tutanaklanna da geçti. Çakı-
cı'yla adamlanna karşı o döne-
min Içişleri Bakanı Mehmet
Ağar devreye girmiş, Sheraton
Oteli'nde 'asayiş' sağlanmış ve o
sürecin sonunda da Haluk Ulu-
soy federasyon başkanlığına se-
çilmişti. Çakıcı da itibar kaybet-
meme adına Haluk Ulusoy'a ha-
ber gönderterek Eyüp Sultan'da
40 koyun kestirtmesini istemiş,
eski federasyon başkanı adağı ye-
rine getirmişti. Alaattin Çakı-
cı'nın futbolla bağlantısının son-
raki yıllarda da sürdüğü kayıtla-
ra geçti. Çakıcı'ya, Beşiktaş Ku-
lübü'nün antetli kağıdıyla Italya
(schengen) vizesi alınırken, o dö-
nemin menajeri Sinan Engin de
olaylann ortasmdaki isim olarak
kayıtlarda yer almıştı.
2000 Dünya Kupası grup eleme
maçlannda dönemin federasyon
yöneticilerinin 'en iyi ikincilik'
Eski Elazığspor Başkanı Bakl Aydın:
Bizimki dayanışma şikesi
Türk futbolunda elbette şike var. Bunu herkes biliyor.
2-3 yıldır basında Diyarbakır-Elazığ maçuıda şike
yapıldığı iddia ediliyor. Neden diğer takımlann yap-
tıklan maçlann üzerine gidilmiyor? O gün Diyarba-
kır'da halkın dayanışması oldu. Ben vicdanen raha-
tım. Elazığ kaybetseydi ligden düşecekti. Diyarbakır
halkı bunu istemedi. Psikolojik olarak kendi futbolcula-
nnı da etkilediler. Buna hatır şikesi dersemz deyin. Dünya
3.'sü olmuş bir ülkenin futbolu bu şekilde olmamalı. Günden
güne bir bataklığa giriyoruz. Türk futbolunu bunlardan anndır-
mamız gerekiyor. Hükümetin bu konunun üzerine bir an önce
gitmesi gerekir. Bizim ligden düşmemiz daha önceden karar-
laştınlmıştı. Paranın bol olduğu bir yerde mafya olacakür.
Eski FIFA kokartlı hakem Binali Kartal:
MHK kadrolaşmaya gitti
Eski FIFA Kokartlı hakem Binali Kartal, Türk ftıtbolunda
hakemlerin çokça tartışılmasımn nedenini MHK'nın ca-
mia içinde kadrolaşmaya gitmesinden kaynaklandığını
belirterek, Türkiye'de hakem olmanın tammını "Av-
rupa'da hakem olunur, Türkiye'deyse hakem yapı-:'
lır" şeklinde açıkladı. Hakemler basının ve yönetici-
lerin etkisi altına girerek yüreksiz davrandıklannı
söyledi. Kartal, Süper Lig'de genç isimlere düdük çal-
dırmalanmn nedenini camiayı gençleştiımek olmadığı-
nı dile getirerek, "MHK kendi adamlanna maç vermek için
Metin Tokat ve Orhan Erdemir gibi son dönemlerdeki en iyi
hakemlerini saf dışı bıraktı.Vöneticilerin amaçlan ailelerin-
den gelen isimleri hakem yapmak" şeklinde konuştu.
adına diğer gruplardaki bazı ta-
kımlara (Macaristan) teşvik primi
vaat ettiği ortaya çıktı. 2003'ün
Kasım'ında Letonya'yla oynana-
cak baraj maçı öncesi bir Türk
yetkilinin karşılaşmanın Fransız
hakemi Gilles Veressie'ye para
teklifettiği, ancak kabul ettireme-
diği kulaktan kulağa dolaşırken,
2002 Dünya Kupası'nda da S.Ç.
adlı Türk yetkilinin Brezilya-Kos-
tarika maçı öncesi Kostarika'yı
yenmeleri için Brezilyalılara pa-
ra önerdiği iddia edilmişti.
Futbol dünyasının önceki yıl-
larda yaşadığı bir önemli sıkıntı
da sanal ortamda oynanan müşte-
rek bahislerin başlangıç tarihi
olan 2001 'de yaşandı. Hakem Sa-
dık Ühan, suç örgütü lideri Ali
Fevzi Bir, Sedat Peker ve Dilek
adlı bir hayat kadını pazarlayıcı-
sı arasmdaki telefon görüşmele-
ri; önce emniyet, sonra adli ma-
kamlara yansıdı. Olay tutuklama-
ya kadar vanrken, bazı maçlann
sonuçlannın 'istenildiği gibi' bit-
tiği iddialan ise doğrulanamadı.
Bir sonraki yıl küme düşme
hattındaki takımlar arasında yaşa-
nan olaylar ise daha ürkütücüydü.
Altay'ın küme düştüğü sezon
Bursa-Gençlerbirliği, Diyarba-
kır-Elazığ ve Istanbul-Altay maç-
lan üzerine çeşitli yorumlar yapıl-
dı. Altay'ın şike yapıldığı yolun-
daki başvurusu, Istanbulsporlu
futbolculann Bursa'dan teşvik
primi aldığı iddialan, Futbol Fe-
derasyonu Şike Tahkik Kuru-
lu'nca 'kayda değer' bulunmadı.
Geçen sezonun son haftalann-
da da benzeri şike iddialan orta-
ya atıldı. Küme düşme hattında-
ki takımlardan Rize-A.Sebat ma-
çı sonrası, Sebat kalecisi Me-
tin'in, "Sağolsun Rizeli arka-
daşlar fazla sıkmadı. Biz zaten
dostuz" demesi, yine Rize-Be-
şiktaş maçının hakemi Mustafa
Çulcu'ya karşılaşma öncesi 'teh-
dit' mesajlannın gitmesi ve Bur-
saspor'un son 5 maçtan 15 puan
çıkarmasına karşın küme düşme-
si, çokça konuşulmuştu. Bu yıl
ise îstanbul Emniyet Müdürlü-
ğü'nün başlattığı Kelebek Ope-
rasyonu kapsamında suç örgütü
lideri Sedat Peker'in telefon ko-
nuşmalannda bazı maçlann 'an-
laşmalı'olduğu yolunda delillere
rastlandı. D.Bakır-Beşiktaş, Sam-
sun-D.Bakır maçlannın ifade
edildiği kayıtlar üzerine Futbol
Federasyonu soruşturma başlattı.
Dönem dönem alevlenen şike
iddialan, eski FIFA kokartlı ha-
kem Ali Aydın'ın D.Bakır- Ela-
zığ maçı için yaptığı açıklamalar
ve yine aynı maçın gözlemcisi
Sadık Deda'nın o karşılaşmayla
ilgili çelişkili ifadeleri medyada
geniş biçimde yer buldu. Ali Ay-
dın'ın, "Hakemlik yaparken
bir yönetici (D.Bakırsporlu ol-
duğu iddia edildi) bir kese al-
tınla bana geldi, kovdum" de-
meci de Türk futbolundaki şaibe-
yi belgeler nitelikteydi.
Senes Erzik:Kara
bulutiar dolaşjyor
UEFA Başkan Yardımcısı ve lcra Kurulu Başkanı
Şenes Erzik'in futboldaki kirlilik hakkındaki gö-
rüşleri şöyle: "Ortaya atılan iddialar ister iste-
mez birtakım kuşkular yaratıyor. Türk Futbo-
lu üzerinde kara bulutiar dolaştığı doğru. Bu
şekilde söylentilerin olması futbol çevrelerini
rahatsız ediyor. Eskiden dışarı çıktığımızda bi-
ze futbolun son 15 vildaki gelişmesinden bah-
sediliyordu. Ancak şimdi birtakım olaylar gün-
deme geliyor. Bu kadar polis kayıtları, hakem
ve vöneticilerin açıklamalan varken rahat ola-
mayız. Bu kara bulutiar Türk futbolunun üze-
rinden kaldırılmalı. Şaibelerle devam edeme-
yiz. Birtakım iddialar varsa ispat edilmesi ge-
rekir. Futbolumuzun bataklığa sürüklendiği
abartılı bir ifade olur. Eğer böyle bir durum
varsada bunun ispatlanması gerekir. Özellikle
futbolun ticarileştiği bu dönemde orta atılan
iddialların doğruluk payı oluyor. Bu ranta sa-
hip olmak amacıyla zaman zaman futbolun dı-
şından para sahibi kişiler futbolun içine girdi-
ler. Para ve şöhret için kitlelere hakim olmak
isteyenler futbolu araç olarak kullanmaya baş-
ladı. tnsanlar internetten bahis oynuyorlar. Bu
kadar büyük bir rantın döndüğü futbol paza-
nnda bahis oyunları ile ilgili birtakım aracılar
çıktı. Bunlar dünvanın her yerinde oluyor."
%-* J
Şike iddialanm
Meclis araşüracak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Son dönemde
yoğun olarak tartışılan, futbolda "kirlilik, şike, şa-
ibe" savlanm TBMM araştıracak. Plan ve Bütçe
Komisyonu'ndaki Gençlik ve Spor Genel Müdürlü-
ğü bütçesinin görüşmelerine de damgasım vuran
iddialarla ilgili AKP, önceki gün araştırma önergesi
verdi. Görüşmelerde CHP Grup Başkanvekili Ha-
luk Koç, spordaki kirliliğe dikkat çekerek, özellikle
futboldan "kötü kokular geldiğini" söyledi. Koç,
konunun TBMM tarafından araştınlmasını istedi.
AKP'li milletvekilleri Meclis araştırmasına destek
verirken, Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, en geç
iki hafta içinde bir Araştırma Komisyonu kurulabi-
leceğini bildirdi. iddialar karşısında Futbol Fede-
rasyonu'nun bir Hukuk Kurulu kurarak çalışma
yaptığını belirten Şahin, kendisinin talimatıyla daha
önce bir çalışma gerçekleştiren Başbakanlık Teftiş
Kurulu'nun da basında çıkan tüm iddialan araştır-
mak üzere harekete geçtiğini bildirdi. Şahin'in bu
konuşmasından iki gün sonra da AKP, Meclis araş-
tırma önergesini TBMM Başkanlığı'na verdi.
AKP'li Faruk Özok ve arkadaşlan tarafından veri-
len önergede, spor camiasında yaşanan rüşvet, şid-
det, şike, haksız rekabet gibi iddialara dikkat çeki-
lerek, konu araştınlmadığı ve gerekli düzenlemeler
yapılmadığı takdirde spor camiasının ve sporcula-
nn başanlannın gölgeleneceği vurgulandı.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
lı bulunurdu.
Şimdi öyle mi ya... Başbakan, doğrudan ken-
disi şirket kuruyor, şirketlere ortak oluyor, az çok
kâr ediyor, pay alıyor... Haber değeri yok! Olsa bi-
le, genel olarak olumlayan bir havada veriliyor:
"Başbakanın dağıtım şirketi iki yılda şu kadar
kâr payı aldı!"
Eskiden başbakanlar çocuklarını evlendirince
ciddi masraf yapartardı. Arada bazı hediyeler alı-
nırsa, söz olurdu.
Şimdi öyle mi ya... Başbakan çocuklarını evlen-
diriyor. Servetini arttınyor. Takıları gidip bozduru-
yor, trilyona varan gelir elde ediyor.
Efendim neyle geçiniyorsunuz?
Sıkıştıkça çocukları evlendirerek...
Ne güzel, dönüşüm diye buna derim.
Eskiden başbakanlar değeri yüksek bir hediye
alırsa söz olurdu. Bu yüzden de pek çok kurum,
böyle bir şeye hiç niyetlenmezdi. Arada niyetle-
nen olursa, sonuçlarına da katlanırdı.
Şimdi öyle mi ya... Başbakanımız çıkıyor, çatır
çatır hediye pazarlığı yapıyor. Bu olmaz şu olur...
Otekinden de ver... Şimdi verme, sonra ver... Yok
yok şimdi versen de olur, ama bunun yanına şu-
nu da koy...
Ne güzel pazarlıklar değil mi?
Başbakanın her hediye alışında bir dönüşüm
daha yaşadığımızı düşünüp, ileriye dönük umut-
larım artıyor. Bazen de korkuyorum, bu kadar çok
dönüşüm bizi alıp bambaşka yeriere götürecek di-
ye ama, olsun. Asıl olan, eskimiş değerlerin tümü-
nü alıp atmak, raftan temizlemek. Boş kalan yer-
lere de hediye koymak...
Jet jestiniz olsun!
lleride dönüşümün hızını ölçmek isteyecek
araştırmacılarayardımcı olması bakımından, baş-
bakanın hediye politikasını ana hatlarıyla sırala-
maktayararvar...
Bir ölçüde yenilgi gibi görünse de en usta he-
diye pazarlığı 26 Ekim'deki Almanya-Fransa zir-
vesinde yapıldı. Airbus uçaklarının imza töreni
sonrasında Başbakan, tüccar diplomasideki us-
talığını gösterdi ve çıkıştı:
- Bu kadar uçak alıyoruz, karşılığında bana bir
VIP uçak verin.
Başbakan jest olarak jet istiyordu... Avrupalı ca-
hiller bu alanda deneyimsiz olduklan için bir an şa-
şırdılar. Uçak yok, Mercedes verelim dediler.
Hediye pazarlığında ilke, boş dönmemektir.
Başbakan hemen bu ilkeyi yaşama geçirdi, "Oda
olur" dedi.
Bundan sonra Türkiye'den yüklü bir ihale alma-
yı hedefleyen kuruluşlar, bunun yanında yüklü bir
hediye olarak ne verebileceklerini hesaplamalı...
Başbakan Güney Kore'ye gittiğinde, Hyundai
fabrikasını gezerken bir istihbarat aldı. Kendisine
otomobil hediye edilecekti. Hemen hediyenin ti-
pini söyledi:
- Benimki limuzin olsun...
Başbakanın yaşamı Rize'de, Kasımpaşa'da hep
limuzinin üzerinde geçtiği için bu alışkanlığını bir
türiü bırakamıyor.
Haberlere göre limuzini daha çok hanımefendi
kullanıyormuş. Bizce de yakışır. Ee gecekondu
semtlerine başka bir araçla gitmek de hoş olmaz
zaten.
Başbakan MAN fabrikasını gezerken hediye al-
ma tekniklerine ilişkin güzel bir yöntem sergiledi.
MAN otobüslerinden birinin maketi hediye edilin-
ce, çıkıştı:
- Ben de aslını hediye edeceksiniz sanmıştım!
Tabii hemen aslı geldi...
Başbakan Isuzu fabrikasının açılışında doğal
olarak bir kamyonu hediye koleksiyonunun yanı-
na koydu... Dünya Türk Işadamlan Kurultayı'nda
kendisine üretici firma tarafından enerji içeceği
ikram edilince, "Bununkapalısıyokmu"dedi. Fir-
ma yetkilileri hemen iki kasa içeceği korumaların
aracına gönderdiler...
Işte size her biri otekinden güzel hediye örnek-
leri. Siz siz olun başbakanı örnek alın:
Ufukta görünce hediye
Anında kapın He diye!
ankcum(a cumhuriyet.com.tr
Londra'da tren kazası: 3 ölü
• LONDRA (AA) - Ingiltere'nin başkenti
Londra'nın batısmda Nevvbury kenti yakınlann-
da trenin hemzemin geçitte otomobile çarpması
sonucu meydana gelen kazada 3 kişinin öldüğü,
çok sayıda kişinin de yaralandığı bildirildi. Ka-
zada 9 vagonun de\Tİldiği ve çok sayıda itfaiye
aracmm devrilen vagonlann arasında kalan yol-
culan kurtarmaya çahştığı belirtildi. Yetkililer,
ölü sayısmın artabileceğini kaydetti.
Komııtan vekili kaza kurbanı
• CEYHAN (AA) - Adana'mn Ceyhan ilçesinde
meydana gelen trafik kazasında, Ilçe Jandarnıa
Komutan Vekili Jandanna Üsteğmen Mevlüt Ev-
cil yaşamını yitirdi, 3 kişi ağır yaralandı. Toros
Gübre Fabrikası'ndaki iftar yemeğine giden Ra-
mazan Pamuk yönetimindekı arazi aracı, Kurtku-
lağı beldesi yakınlannda şarampole yuvarlandı.
Araçta bulunan tlçe Jandarma Komutan Vekili
Evcil kaza yerinde yaşamını yitırirken Ramazan,
Ismet ve Ömer Pamuk ağır yaralandılar.
Uzan ailesinin yatları satılıyor
• MARMARİS (AA) - Tasarruf Mevduat Si-
gorta Fonu'na (TMSF) devredilen Uzan ailesine
ait "Frequency" 40 trilyon 125 milyar lira,
"Ainvaves" adlı yat da 34 trilyon 500 milyar li-
ra muhammen bedelle 10 Aralık'ta satışa çıkan-
lacak. Marmaris'te bulunan ve Netsel Mari-
na'nın yedieminliğinde tutulan yatlar TMSF Sa-
tış Komisyonu Başkanı Fethi Çalış'ın başkanlı-
ğındaki heyet tarafından gazetecilere tanıtıldı.
Çalış, bir gazetecinin "alıcılann tehdit edildiği"
yönünde iddialar bulunduğunu söylemesi üzeri-
ne, "Tehditler bize de geldi" dedi. -