25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 KASIM 2004 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 17 s S •00 :. şeriat hukukuna göre değişİYormuş. Bu CMUK mu. YAMLK mu? D E N İ Z S O M Elektronik posta: deryzsomScumhuriyet.com.tr vsfww.dentzsom.com Tel: 0.212.512 05 05 Faks: Ö.212J512 44 97 - Piyasada şeriat düzeni kunılacakmış... "blikleri pazara cıkıvor!" Hedef Günay Güner: "1918'de emperyalistler düşmanlarını Türk olarak adlandırmıyorlar mıydı? Yoksa hedefleri şimdj azınlık diye adlandınlmaya çalışılanlardan biriydi de biz mi bilmiyoruz?" Galipler Anıl Öçal: "Batı basınının yorumuna göre, Amerika'da seçimin asıl galibi kiliseymiş. Küçük Amerika'da da son seçimin galibi kubbelerie minarelerdi!" ir kenara yazabilirsinız; Başbakanlık insan Hakları Danışma Kurulu'nun "Türkiyelilık" kimlıği öneren Azınlık Raporu'na bugün "Ne- reden çıktı bu rapor" diyen hükümet yarın ay- nı doğrultuda bir yasa tasarısı hazırlayabilir. Şimdilik, kamuoyu ahştırılıyor; hepsi bu... Genç gazetecilerden Şafak Altun, "Rüşvetten özel- leştırmeye Yolsuzluğun 100 Yıllık Tarihı"nı yazmış. Şöy- le diyor: "Turgut Özaldönemınde, Dünya Banka- sı'ndan ahnan özel özelleştirme kredileri yurtdışı danış- manlık firmalarının geçim kaynağı haline geldi. Böyle- ce Dünya Bankası, bir cebınden aldığı parayı diğer ce- bine aktarıyor, ortaya çıkan borç yükü Türk halkının sır- tına bindiriliyordu." Bugün yapılanlarda "Sevr'denBrüksel'eYıkılışınKı- sa Tarihi"nden farklı değil. Yurtdışı danışmanlık firma- ları ileyurtiçindeki danışmanlarelbırtıği, gönül birliği ve cüzdan birliği içinde çalışıyorlar. Küresel sömürü düzenFni büyük bir değişim şeklin- Omlet de yorumlayıp, "ulus devlet"lerin yeni dünya düzenin- de yerinin olmadığını anlatıyorlar ve "Türkiyelilık" de- mekle üniter devletin daha da güçleneceğini söylüyor- lar... Çok güzel konuşuyorlar ve herkesin gözünün ıçı- ne baka baka yumurtasız omlet tarifi yapıyoriar! Ancak bu işin sonunda Türk halkının sırtına yeni bir borç yükü bindirilmeyecek; "Türkiyelilerin" eline par- çalanmanın ağır faturası tutuşturulacak... O gün geldiğinde ise "pardon" demek bir işe yara- mayacak ve bugünkü gibi televizyonlarda "Türkiyeli" konusunun tartışıldığı açık oturumlar asla düzenlenme- yecek. Türkiye'de sanki herkes için iş, eğitimde fırsat eşit- liği, sağlık sorunlan çözülmüş; üniversite mezunu genç- ler iş beğenmekte zorluk çekiyormuş; emekliler yaz tatilınde hangi ülkeye gideceğine karar veremiyormuş; sosyal devlet ilkeleri herkes için geçerliymiş; Türki- ye'nin nimetlerinden mutlu bir azınlık yararlanmıyormuş gıbi bambaşka bir azınlık sorununun içinde boğuşu- yoruz, boğuluyoruz... Cebinizde para yoksa; devletin hastane kapısında Kürt olmuşsunuz Türk olmuşsunuz bir şey fark ediyor mu? Türkler iş bulup çalışıyor da Çerkezler etnik kim- liklerı nedeniyle işe alınmıyor mu? Lazlar işten atılıyor da Türkler atılmıyor mu? Ucuz ekmek kuyruklannda di- ni inançlara göre farklı sıraya mı giriliyor? Benzin zam- mı Ermenıleri etkıleniyor da Türkleri etkilenmiyor mu? Türkiye'de büyük birçoğunluk hiçbiraynm yapılma- dan açlık sınırında yaşıyor; küçük bir azınlık yine hıç- bir ayrım yapılmadan ülkenin keyfini sürüyor. Türkiye'de "azınlık" sorunu varsa o da çoğunluğun insanca yaşamdan yoksun oluşudur... Yumurtasız omlet pişirmeye kalkanlar önce yumur- taların ne halde olduğuna baksınlar! Asena Ahmet Önen: "Tüm Türkiye tek vücut olmuş, Asena'ya destek verirken, kim bilir kaç kadın Asena'dan sonra, Asena'nın yerini alabilmek için avuçlannı ovuşturuyorduri " Yok Akif Kökçe: "Çok uluslu şirketler için en iyisi yok uluslu devletleıi" SESSİZ SEDASIZ (!) Devletin dili İstanbul Tüpkçesif dir! Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu'nun Azınlık Raporu'nda, anaya- sadaki "Devletin dili Türkçedir" hükmü- nün devletin dili olamayacağı gerek- çesiyle "Devletin resmi dili Türk- çedir" şeklinde değiştirilmesınin önerilmesi üzerine Antalya'dan _" dostumuz Yılmaz Dikbaş, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin anayasalarına bakmış... Şu işe bakın kı birçok Avrupa Birliği ülkesinde aynen "devletin dili" yazıyor... Peki bizim söz konusu anayasa mad- desi varsayalım ki şöyle olsaydı: "Devletin resmi Türkçe dili İstanbul şivesidir. Tüm Türklerin bu dili bilmele- ri görevleri, kullanmalan da haklandır." Seyredin insan haklarından azınlık haklarına kadar bir dizi gümbürtüyü ve demokrasi derslerini! Yılmaz Dikbaş, Ispanya Anayasa- sı'nın 3-1. maddesini aktanyor: "Devle- tin resmi Ispanyolca dili Kastilyandır. Tüm Ispanyolların bu dili bilmeleri gö- revleri, kullanmaları da haklandır." Ne olacak şimdi? Ispanyollan kim yola getirecek? Avrupa'da bir de "ulusal dil" kavra- mı var... Malta Anayasası'nın 5-1. % maddesi "Malta'nın ulusal dili, Malte- se dilidir" diyor. Gel çık işin içinden! Ulus devletlerin modasının geçtıği bir dünyada "ulusal dil" ne demek oluyor? Olup biten şu: Bağımsız ülkeler ken- di gerçeklerini uyguluyor; sömürge ül- keleri ise dayatılanlan... Yüksek Yerilim Hattı AB müzakerelen askıya alınırsa üzülmeyin; askı \ e derin dondurucu ıhracatımız artar! erdincutku " yahoo.com ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCİ Kantann topuzu... Yaptıklan apartman 1999 depreminde çökünce 20 kişinin ölümüne neden olan mimar- müteahhit Hamza Cebeci ile or- tağı Fahri Çakır'ın siyasetteki "seçim başanlan" nasıl yorum- lanabilir? Düzce Ağır Ceza Mahkeme- si 'nin 10 ay ağır hapse mahkûm ettıği Hamza Cebeci, 28 Mart 2004 yerel seçimlerinde AKP'den îstanbul Büyükşehir Belediye Meclısi üyeliğine se- çilmiş. Ardından da "imarKo- misyonu üyesi" olmuş... Fahri Çakır da aynı partiden "Düzce milletvekili" seçildiğı için "dokunulmazüğa" kavuş- muş, cezadan kurtulmuş... Vatan gazetesindeki haberi (27 Ekım 2004) okuduğumda siyasette deneyimli bir arkada- şıma sordum: "Buna olanak sağlayan bir demokraside sence de sakaüık yok mu?" Halkın deprem suçlulannı sorgulaması bir yana, oylanyla "kentleri ve ülkeyi emanet et- mesi"ne artık başka bir isim vermek gerekmez mi? Kabahatin demokraside de- ğil, demokratik haklann kulla- nılmasındakı "aymaziıkta" ol- duğunu söyleyen arkadaşım, bi- nası insanlara mezar olan mi- man Istanbul'un ımanndan so- sıyla da hepten kaçmış gibiy- di... Ne var ki ortada ne kantar ne de topuz bırakan en "kaçık" adımı ise kimi "çevreci kurum- lar" attılar. Kültürel ve doğal mirası tahrip eden Sangerme Otelinde, "petşişekuUanılma- dığT için "çevre ödülü" verdi- ler... Benzer bir durum, geçenler- de bir sosyal kulübün ödül tö- reninde de yaşanmış... Hemen tüm binalan "kaçak" olan; yani, yeni Ceza Kanu- nu'na göre de "imar suçunu" sürekli işleyen; dahası deri fab- rikasına bile yıllardır antma te- sisi kurmayan bir işadamına, "meslekte başan ödülü" veril- miş. Bu örnekte de kantann to- puzu sanki "ödül jürisinin" ba- şınadüşmüş... Peki, bütün bunJar neden olu- yor? Sorunun yanıtı da aslında ay- nı atasözünün içinde var. Her- kesi ya da hiç değilse çoğunlu- gu mutlu kılacak bir "öJçüyü" bulabilmek için "kantar" ne kadar önemliyse, o ölçüyü gös- terecek "topuzun" en uygun yerde durması da o kadar önemli... Böyle bir dengeyi istemeyen- lenn ise topuzu yerinden fırla- İmar rantında kantann topuzu kaçınca». rumlu kılmayı şöyle özetledi: "Kantann topuzunu kaçınyo- mz..." • • • 1980"li yıllann sonlanydı. Köyceğiz'e bağlı Ortaca kıyıla- nndaki Sangerme'ye kurulan bir otel, aynı yerdeki Pisilis an- tik kentinin "üzerinde" yüksel- rnışti. Tarihi kalıntılardaki taşlann ble inşaatta kullanılması üzeri- ne Koruma Kurulu'nun soruş- turma başlattığı oteli, dönemin taşbakanı olarak Turgut Özal a^nış, törendeki konuşmasında eleştırileri de şöyle yanıtlamış- t "Ne var yani?.. Bu yüak dö- loik eski Roma duvarian mı gü- 2El yoksa bu otel mi?.." Üİkeye döviz sağlamak adı- ra. arkeolojik alanı "arsa" di- je vermek, turizmi teşvık polı- tiasında da kantann topuzunu iaçırmanın çarpıcı örneğiydi. Ardından aynı topuz Başba- lan"ın bu suçu böyle savunma- tacak tutumlara girmesi "başa- n" sayıldığı sürece, deprem suçlulan yann Bayındırlık Ba- kanı bile olur; hukuku çiğneye- rek zengin olanJar göklere çı- kartılır; çe\Tenin içine edenJeri de Çevre Bakanı yapabilirler... • • • Ne var ki kimi zaman kanta- nn topuzu yaşamın içindeki "insani" ilişkilerde de kaçabili- yor... Örneğin, bazen "sabırsızük- lar"ın yarattığı ısrarlı davramş- lar öylesine "bunalncı" olabili- yor ki, bunun nedeni "ilgi", "alaka" ve hatta "sevgj" bile ol- sa kantann topuzunu anımsatı- yor... Bu gibi durumlarda insanı kucaklayacak tek yol "güven" duymak ve güven kazanmak... Demokrasimizin de topuzu- nun daha fazla kaçmaması için, bir an önce "güvenilir" kılın- ması gerekmiyor mu? oekincic/ cumhuriyet.com.tr KİM KİME DLM DUMA BEHÎÇAK behicak" turk.net ÇİZGILİK KİMİL MASARACI 1 I ssr kamilmasaraci ı mynet.com l HAYAT EPİK TÎYATROSU MVSTAFA MLGİN hayatepikfı mynet.com •BUSHUNI SECILMESİNDE HIRİSTtYANBjS/» YAPTlSl SUREKLİ VUR6U ETKtLİ OLDU " TANRI BENI DAHA CO< SEVIYOOO! JANRI BENİ DAHA ÇOK SEVtVOOOL TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN ' Kasun Ktnc.mumtaz-arikan.com BAYAN CURIE D0ĞDU.. fSCt'oe BUGÜN, üum SIÜM KADIMI MARIE cume YA'DA OOİDUÖNC£LEJSI APt MABW SKLODCM/SKA'YDI VE ULKESIHDEKJ ÖgKENiMiM HEP B'eiA/C/ÜIOS SÜeDÜB- MÜŞTV. ANCAK, 8İUMSEL ItOUUlARA yAK.INL(6l,f > OLDN- YA 'DAKİ yeTEBSİZ OlANA/UARlA BAİDAŞkAIYoROU- PA. İ' İ gOMHE ÜNİve&SıTESİÛDe OKUÛU. OBflOA TTON/ÇnĞr f/£e. RE CueıE İLE EifLENOİ. CuRlE'LER, BİBÜKTE AEAÇTriS- MALAK yAPMAi» KOYULPU- KAOYU/ul'U *İEÇPSmi£te(SOL- i9O3'TB, S'eüKTE,A/O8EL PİZJK ÖOÜLÜMÜ -~*} , ICAZAKIDlLAR., İ3O6'PA, EŞIUtN 8ie MJCU ÖLÛMÜA/ÛEM BEŞ Y/L SpuSA, BAYAM CUKJE, BU ICEZ UOSEt- &MVA ÖDÜLÜNÜ AlPf. SÖZ KOMUSU ÖDÜLÜ ilü AY&.I PALOA ZAAJAAJ TBfC K.İÇİ OLDU.. KADIKÖY1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN MENKULÜN AÇIK ARTTIRMAİLAM Sayı: 2004 6058 Es. Bır borçtan dolayı hacızli ve aşağıda cins, miktar ve kıvmetlen yazılı mallar satışa çıkanlmıştır. Birinci arttırma 12.11.2004 günü saat 10.30-10.40'da Özel Kuşdılı Otoparkı Kuşdılı Cad. No: 49 Kadıköy'lsfda yapılacak ve o günü kıymetlennın yüzde 60'ına istekli bulunmadığı takdirde 17.11.2004 günü a\Tu yer \e saatte ikınci arttırma yapılarak satılacağı. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edılen kıymetimn \-uzde kırkını bulmasını ve satış ısteyenın alacağına riiçhanı olan alacaklının topla- mından fazla olmasuıın ve bundan başka paraya çe\ırme ve paylann payla^tırma masrafİannı geçmesmin şart olduğu, mahcuzun satış bedelı üzerinde hesaplanacak olan yüzde .... oranında KDV'nın alıcıya aıt olacağı, ıhaleye yüzde 20 temınatla ıştırak edıleceğı ve satış şartnamesinın icra dosyasında görülebıleceğı, masrafı venldiği takdirde şartnamenin bir örneğınin ısteyene gönderilebıleceği, fazla bilgı almak iste> r enlerin yukanda yazılı dosya numarası ile daıremize başvurmalan ılan olunur. 28.10 2004 Muhammen kı>meti: 22.000.000.000 Adedi: 1 Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelikJeri): 34 LFH 03 plaka sayılı Mitsubishı marka 1991 model Frigorifik kapalı kasa kamyonet. Basın: 50405 PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU 59 Milyon 17 Bin 382 Aptal Ingilizlerin Daily Mirror gazetesi 4 Kasım 20X)4 ta- rihli sayısındayeniden ABD Başkanı seçilen Bush'un fotoğrafını kapak yapmış. Fotoğrafın altında ise onu seçen Amerikalılara ilişkin bir de soru yer alıyor "59 milyon 17 bin 382 insan nasıl bu kadar aptal olabi- lir?" Amerika Birleşik Devletleri'nin seçmen çoğunlu- ğunu siyasal eğilimleri nedeniyle aşağılayıp yerin di- bine batırdığından parlamenter-demokratik "fe- amüre pek uygun düşmese de özü itibanyla olduk- ça yerinde bir soru bu. Kadın, erkek, genç, yaşlı, işli, işsiz, zengin, yoksul 59 milyon 17 bin 382 Amerikalı sandık başına gıdip Bush gibi bir adamı kendisini bir dört yıl daha yönet- sin diye "Başkan" seçiyor. Bu insanların Irak'ta olan bitenlerden hiç mi haberleri yok? Savaşa gerekçe olarak gösterilen kitle imha silahlannın bir yalan ba- lonu olduğunu, dolayısıyla Irak'ın işgalinin ardında çok başka amaçlann yattığını hiç duymamışlar mı? Yarın Iran'a ya da Suriye'ye karşı girişilecek olası bir müdahalenin kendi ülkeleri açısından netürolumsuz sonuçlar doğuracağını hiç düşünmüyorlar mı? Bush'la birlikte Amerika Birleşik Devletleri'nin ulusla- rarası ilişkilerde saygınlığını ne ölçüde yitirdiğini göz- lemlemıyorlar mı? Bush'un ve öbür devlet adamlan- nın her gittikleri yabancı ülkede protestolarla karşılan- masından, sokaklann savaş alanına dönmesinden hiçbir anlam çıkartamıyorlar mı? Seçimler öncesi Vvashington Post, New York Times gibi ağırbaşlı ga- zetelerin Bush'u değil de rakibi Kerry'yi tutmalannın nedeni üzerinde kafa yormuyorlar mı? Gerçekten de söylendiği kadar "aptal" mı bu insanlar? • • • Bush'un kazandığı eyaletlere bakıyorum, tümü de "iç" eyaletler; Atlas ve Pasifik Okyanusu kıyılannda- ki eyaletlerde ise Kerry kazanmış. İnsan sormadan edemiyor, denizden uzaklıkAmerikalı seçmenleri ap- tallaştınyor mu, diye. Yalnızca Amerikalı seçmenleri mi? Başka ülkelere bakıyorum, oralarda da benzer eğılimler göze çarpıyor, ama bir farkla; bu tür eğilim- ler "muhafazakârtık" olarak tanımlanıyor o ülkelerde. Almanya'da doğuştan veiletebet "muhafazakâr" olan Bavyera ve Baden VVürttemberg eyaletlerinin ahalisi gibi. Muhafazakâriığın "apfa//(/(o/gusu"içeripiçerme- diği ise sonuca bağlanmış bir tartışma konusu ve bu konuda genel kabul gören husus muhafazakârlık bağ- lamında yöneten muhafazakârlann çok "zeki", ken- dine muhafazakâriığı yakıştıran yönetilenlerin ise ay- nı ölçüde "aptal" olduğu gerçeği. Böyle söyleniyor Sınıfsal bir ilişki yani. Çünkü sonuçta akıllı muhafaza- kâr erkini ve servetini arttınrken kendini "muhafaza- kâr" sanan "aptal" hep yoksulluğu ve yoksunluğu ile kalıyor. Bu, Amerika Birleşik Devletleri'nde de, baş- ka ülkelerde de tersine pek rastlanmayan bir durum. Araştırmacılar 2 Kasım seçimlerinde oy kullanan seçmenlerin profilini çıkarmışlar. Bu araştırmalar, "dü- zenli olarak kiliseye giden ve toplumsal konulara mu- hafazakâr bakan seçmenin Bush'u zafere götürdü- ğünü" ortaya koyuyor. önceliği, "ahlaki değerier"e verenlerin yüzde 80'i Bush'u seçmiş. Burada akla ilk gelen soru ahlaki değerierden yana bu muhafazakâr seçmenlerin Irak'ta sivil halka karşı uygulanan işken- celeri, cinayetleri "ahlaki değerler" sınıflandırmasın- da hangi kata yerieştirdikleri. Görülen o ki hiçbir ka- ta yerleştiımemişler, belki de gerçekten söylendiği kadar aptal olduklanndan bu akıilarına gelmemiş. Sandık başına gidip o aptallara özgü gönül rahatlığıy- la Irak'taki işkencelerin, cinayetlerin baş sorumlusu- na vermişler oylannı. • • • Araştırma, "korku" faktörünün de Bush'a verilen oylarda önemli bir payı olduğunu gösteriyor. New York'taki "Ikiz Kuleler"e karşı girişilen 11 Eylül saldı- nsından sonra Amerikan toplumu kendi gölgesinden bile korkar duruma gelmiş. 59 milyon 17 bin 382 Ame- rikalı Bush'tan medet umuyor. Kahraman başkanlan Irak gibi Iran'a, Suriye'ye de haddini bildirecek, ulus- lararası terörün kökünü kazıyacak, onlar da geceleri yataklannda rahat uyuyacaklar. öyle sanıyor aptallar. "Aptallık" uzaktan bakıldığında zaman zaman bir "rahatlık" duygusu uyandırabiliyor insanda, ama ap- tallığın Amerikan boyutu anlaşılıyor ki ölümcül bir fe- laket. Ne diyelim, Tann hepimizin yardımcısı olsun, en başta da hiçbir şeyin farkında olmayan o aptallann. BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDA.NSAĞA: 1/ Tüylü top- larla oyna- nan, tenise 2 benzer bir 3 spor. 2/ Bir değiş tokuşta üste verilen şey...Eskiden 6 ağır hapis mahkûmlan- nın boynuna geçirilen de- mir halka. 3/ Sulan- nı bir denize ya da 1 göle gönderen böl- 2 ge... Matem. 4/ Zo- 3 runlu gereksinme 4 maddeleri için dev- 5 letçe saptanan fi- 6 yat... Birnota. 5/lyi yetişmiş. değerli 8 kimse... Hayvan da- 9 mı. 6/Bir gösterme sıfatı... insan bedeni çevre- sindekimanyetikalan. 7/"Selam" anlamındaLa- tince sözcük... Yergi. 8/Türkiye'nin de üyesi ol- duğu bir örgüt... Üzüm suyu. 9/Somyaya benzer bir cimnastik aracı ve bu araç üzerinde zıplaya- rak yapılan spor dalı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Sazın en kalm teli... Bolu ilinde turistik bir göl. 2/Kalm vekababirkumaş... YıhnazGüney'inson filmi. 3/" — Köprüsü"; Ivo Andriç'in romanı... Derebeylik Japonyası'nda en aşağı sımfı oluştu- ranhalk. 4/SamanJakanşıktahıl... Kemiklerin yu- varlak ucu. 5/ Rütbesiz asker... Akıl. 6/ Hollan- da'nın plaka işareti... Bir tür yün örgüsü. 7/Denk, eşit, eş... Duvan berkitmek için taşlann arasına yatay olarak yerleştirilen direk. 8/ Muhtemel... Olağanı aşan büyüklüğü olan. 9/ Düzyazı... Nâ- zım Hikmet tn soyadı. t .
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear