Catalog

SAYFA CUMHURİYET 4 OCAK 2004 PAZAR HABERLER KKTC'de hükümet krizi sürüyor. Talat'm 'yıkıcılıkla' suçladığı Denktaş'tan yanıt Türkiyesevgimibilemez' Talat'tan Denktaş y a yıkıcı' suçlaması REŞATAKAR LEFKOŞA - Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nde (KKTO yeni hükümeti kurmakla görevlendırilen Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkaru Mehmet AH Talat ile ikinci büyük parti konumundakı Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Derviş Eroğlu arasında mektuplaşma süreci devam ederken, taraflar arasında ciddi görüş aynlüdan dikkat çekti, Talat, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ı 'ŞıkKihkla" smçladı. CTP lideri Talat, hükümet ortaklığının gerçekleşebilmesi için UBP lideri Eroğlu'na çeşitii sorular yöneltmiş ve yanıt istemişti. Sonüardan biri tt CTP lideriiğinde bir ortakhğa var rrusın?", diğeri ise "Denktaş'm görûşmeciük görevinden ahnmasına var mısın?'" şeklindeydi. Sorularla yanıt... Eroğlu, Talat'a gönderdiği rnektupta bu iki önemli soruya yanıt vermezken karşı sorular yöneltti. Eroğlu'nun mektubunda daha çok Annan Plaru'na üişkin sorulann yer alması dikkat çekti. CTP lideri Talat, Derviş'in mektupla gönderdiği sorulan ^gayri ciddi" ve "aJaycT olarak ıriteledı. Talat, "Bu sorulann mu- hatabı biz değiL, Annan ve görüş- me masasında Rumlardır"" dedi. Eroğlu'nun mektubunda "haka- retter içeren ifadeterin de bulundu- ^unu" savunan Talat, "Bu tavır Annan Planı çerçevesin<te bir ha- zırhk yapüğı açıklanan Türkiye hükümetinin mevcut siyasi çizgisi- ne de hakaret içermektedhr" dedi. Rauf Denktaş'ı da eleştiren Talat, şöyle konuştu: "Denktaş, yüucıhğuıa devam ediyor. Bir yandan hükümet kurma ~ çabşmalan devam ederken, öte yandan kendi direktifiyle muhtaıian toplayarak, halkın kendîsine çok güztJ cevaplar venüği bölgelerde muhtarlan toplayarak, halkın iradesini başka türlü yonımlamaya çahşıyor. Yıkıcıhğuu, Türkiye üzerinden Tûrkiye'ye yönetikolarak sürdürüyor.*' Karanlıklar ülkesl... KKTC'de bir yandan hükümet krizi, diğer yandan da başlayan uzun süreli elektrik kesintüeri yüzünden halk bunalım noktasına geldi. Kıbns Türk Elektrik Kurumu, trafolarda meydana gelen anzanın giderilememesi nedeniyle elektrik kesintüerinin devam ettiğini açıkladı. Talat dünkü açıklamasında elektrik kesintilerinin iktidann ihmallerinden kaynaklandığını savundu. Denktaş'm. "Benden sonra tufan" mantığıyla "her şeyi yakıp yıkmaya devam ettiğmT öne süren Talat. tt Beüd bu Kıbns Türk'ünün tafihazfipdir, Türkiye'nin taiihsirfiğidir. Türkiye, Annan Planı zemininde birhaartkiçindesiceııve buişi dddiyeâe ete ahrken. Türldye'nin kuyusunu kazmaya cahşan bir Kıbns Türk Cumhurbaşkanı sanryorum ki büyük bir talihsjyiiktjr" diye konuştu. LEFKOŞA (.\A) - KKTC Cum- hurbaşkanı RaufDenktaş, Cumhuri- yetçi Türk Partisi (CTP) Genel Baş- kanı Mehmet AliTalat' ın, "başbakan oiman»uhazırsaönceBldekendiniDenk- taş fobisi ve kompleksinden kurtar- ması gerektiğiru"" söyledı Talat'ı, " anayasal kurallar vedemokratik te- amüBeri dikkate alarak. halkın ver- diğinıesajıdaclogruyw-umla>-arak hü- kümet kurmakla göre\1endirdiğinr behrten Denktaş. *Beklentim,buyön- de gerekti hassasiyeti göstererek ha- reket etmesi ve kurabOecekse hükü- meti bir an önce kunnasıdır" dedi. Kompleksten kurtulsun' Denktaş, "SayınTalatbaşbakanol- ma\-ahazırsaoncefiklekerKfeini Denk- taş fobisi ve kompleksinden kurtar- mahdır. Devleuncumhurbaşkanı ola- rak ben. kendisine devietinesahipçık- Oğı ve her şeyin en ryisine layık olan bu halka en iyi hizmeti verme gayre- ti içindeokluğu süreceyardımcıohna- ya çahşacağun" diye konuştu. Rauf Denktaş, Talat'ın, partisinin merkez yürütme kurulu toplantısına gırerken yaptığı açıklamalarda. "'se- çinı öncesi atmosferden kendini bir türlü kurtaramadığuu" gösterdıği- ni kaydettı "Türkiye sevgimi degertendirecek kişi Talat değndir" dıyen Denktaş, açıklamasına şöyle devam etti: *Yapbğı açıklamalaria büyükayip etmiştir. Açıklamalan. omuzlamak dunımundaokhığu sorumhüuğu kat CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat'm 'Başbakan olmaya hazırsa öncelikle kendisini Denktaş fobisi ve kompleksinden kurtarması gerektiğini' söyleyen KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, "Anavatamm diye bağnma bastığım, sevdiğim ve taptığım Türkiye'nin kuyusunu kazmam" dedi. dnırıaktazorlaiKhgıcdtenirnivaratma- yubaşlarnıştır. Kendisinebundanson- ra yanıt venneyeceğim. Benbugünekadar okluğu gjfoibun- dan sonra da halkunın çıkarianm, haklannı en iyi şekflde korumak için Türkhe ile gerçek anlamda ve sanu- mryede işbüügi içinde çahşmaya de- vam edeceğim. Kendisinin de bu konudald sarrû- miyetini, sbganlarm arkasma sak- lanmaktan vazgeçerek gerçekçi ve halkımızın verdiği mesajlar doğnu- tusunda somut adım atarak göster- mesini bekliyorum. Politikada so- rumluluk üstienmek kolay degüdir. Bunun yükü alünda ezümeden, hır- çmlaşmadan gereğiniyapmak duru- mundaduf * Denktaş'ın,anavatanjın diyebağ- rma basoğu sevdiği ve tapüğı Türki- ye'nin kuyusunu kazma^acağının" altvnı çızen Denktaş, bunu yapanla- nn karşısına dıkıleceginı \nrguladı. -Denktaş.halkıveTürkiye için her türlü fedakârhğı yapar. ama ne hal- kına ne de anas aUruna zarar getire- cek bir yola girmez. gırenkri de uya- nr" ıfadesuıı kullanan Denktaş, şun- lan söyledı: Çıkarlanmız ortak" "Çünkü Denktaş, halkının ve ana- vatanTürldye'nin çıkartannmortak okhığunuvebirbirinden av nlamaya- cağını çok rvi binr. Bir kez daha Sa- ym Tabt'v slogana yaklaşımlan bir kenara koyma>'a. sorumluluk bitinci içerisinde akıkı davTanmaya ve se- çim atmosferinden kendini kurtar- mayadavetediyorum.Bulunduğu ko- numun, üstlendiği sonunhıluklann gereğiniyapsın, kendisine kimse göl- ge etnıe niyeunde değüdnf Curnhurbaşkanhğı makamında hal- kın seçtığı bir kişınin oturduğunu ve halka daima açık olduğunu belırten Denktaş, şöyle devam etti: Uemokraslyl özümsemell' "Bu makama, Kıbns Türk halkı, onun temsikileri. sivil toplunı örgüt- kri. srşasi partiler diledikkri zaman geürler. \ arsa bir görüşleri, önerfleri ya da şikâvetkri. kendioylanyta seç- tiklericumhurbaşkanınaiktirler.Bu çokdoğaknrve'Demokratım' diyen kimse de bunu yadırgamaz. Halkın oylanvla seçttmiş muhtar- lar da bu makama dilediklerinde ge- urler ve varsa so\1e>ecekleri bunlan bana aktaroiar. Demokrasi sadece kerKfiistekterinÜTİrıayaögeçirebîhnek için bir araç olarak deçerlendirile- mez. Demokrasiyi ya tam anlanuyla benimsersmiz ve uygularsınız ya da demokrasiye inanmadığınızı samimi bir şekilde ortaya çıkarak halka söy- tersiniz. Sayın Talat'ın açıklamalanndan övieanlaşıhvorki demokrasiyi tam ola- rak özümseyememiştnf Denktaş. öncekı gûn kendisini zi- yaret eden Güzelyurtbölgesimuhtar- lannın. yaşadıklan yerde halk tara- fından seçılen kışıler olduğuna işa- ret ederekmuhtariann, "birflerininta- fimaoyladeğlLbalkmvennğigörevve sorurnhüuk doğnütusunda hareket ettiguü" behrttı PAZAR TÜRKtYE'Yl SIKIŞTIRIYORLAR Bülent Ecevit, dün DSP Parti Mecfisi toplanbsı öncesinde Kıbns'taki geoşmelerle ilgüi açıklamalarda bulundu. Eşi Rahşan Ecevit'in basuı mensuplanyla büiikte izlediği toplanüda DSPBderi,ABDve AB ülkelerinin Türkiye'\ive KKTCyİAB üyehğuün yolunun açılacağı izlenimi vererek süaştırdıklaruu söviedL (Fotoğraf: AA) DSP lideri Bülent Ecevit, AKP hükümetinin Kıbns planına sert eleştiriler yöneltti: Tlan KKTC'yiyok eder' Hükümetin planının Türkiye ve Kıbns Türklerinin haklan açısından Annan Planrnın bile gerisinde olduğunu anlatan DSP lideri, "Hükümet ölçüyü kaçırdı. Ciddi kaygı duyuyoruz. Bu plan. KKTC'yi ve Kıbns Türklüğünü yok okna tehlikesiyle tehdit etmektedir" diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, AKP hükümetinin hazırladığı Kıbns planına sert eleştınler yöneltti. AKP'run yaptığı planın, Türkiye ve Kıbns Türklennın haklan açısından Annan Planı'nınbile gensınde olduğunu anlatan Ecevit. "Hükümet ölçüyü kaçırdL DSP olarak ciddi kaygı duyuyonız. Bu plan, KKTC'yi ve Kıbns Türklüğünü yok ohna tehfikesiyte tehdit etmektedir" dedi. Uzlaşma yok' Ece\it, hazırlanan planla ilgili hükümet ile Genelkurmay arasında uzlaşma olduğu haberlennın de gerçek olmadığını söyledı. Bülent Ecevit, dün DSP Parti Mechsi toplantısı öncesinde Kıbns'taki gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu. Ecevit. hükümetin hazırladığı plana değınerek ABD ve AB ülkelennin Türkiye'yı ve KKTCyi, AB üyehğının yolunun açılacağı izlenimı vererek sıkıştırdıklannı söyledı. Gelişmelerden DSP olarak ciddi kaygı duyduklannı vurgulayan Ecevit, "Hükumetin, Kıbns'la ügin olarak açtkladığı bir plan var. Bu plan, Türkiye" nin, Kıbns Türklerinin haklan bakımından Annan Planı'run bile gerisinde" diye konuştu. Ecevit, u Vunanistan'm bile KKTC konusunda daha insaflı dasTanabileceğini, hükümetin bu konuda ölçüyü kaçırdığınT behrtti. Bu plana göre, adadaki Türk askerinın önce azaltılacağını, daha sonra da tamamen ortadan kaldmlacagım kaydeden Ece\it. garantörlük hakkımn da tümüyle yok edileceğini bildirdi. Ecevit, planın, Güzelyurt'un en az yansuun Rumlara venlmesi, Rumlara KKTC'de mülk edinme hakkı tanınması ve Rumlara Türk kesimindekı yerel yönetımlere katılma hakkı venlmesuu öngördüğünü anımsattı. Türkiye'nin güvenllğl... Bu ıddıalara hükümet tarafından, "Hayır, böyle bir düşüncemiz yok" şeklinde bir yalanlamanın gelmediğini anlatan Ecevit, Genelkurmay Başkanlığı ile Dışışleri Bakanlığı arasında bu konuda anlaşma sağlandığı haberlerinin de doğru olmadığrnı ıfade etti. Ecevit, söz konusu planın Türkiye'nin güvenlıği açısından da çok büyük tehlıkeler doğurabileceğını sözlerine ekledi. Bush'un mektubu Rumtarafında endişe yarattı LEFKOŞA (AA) - Kıbns Rum basını. ABD Başkanı GeorgeBush'un Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis' e mektup göndererek "Kıb- ns müzakerelerinin, BM Genel Sekreteri Kofı An- nan'ın ortayakoyduğu ka- üşarilaraJandaderhalbaş- laması talebınde bulunma- sının, Rum tarannda endi- şe ve tepki yaratuğmı" bil- dirdi. Rum basınında yer alanhaber- lere göre, Rum yönetimı, Bush'un Sımıtis'e gönderdiği mektubunhem üslubundan hem de özünden rahatsız görünüyor. Rum Meclis Başkanı Dmütris Hristofyas, Yunanistan Başba- kanı'ndan Rum yönetimi lide- ri nezdınde müdahalede bulun- masının ıstenmesini "çok ka- ba" diye niteledi. Diğer Rum siyasıler de ABD'nin Kıbns sonmunun çö- zümüne vönelık baskılarını *An- kara'ya yönehmesi gerektiğini'' savTinarak ABDbaşkarunın "eşit mesafe" politıkası uygulamaya çahştığını ve bundan rahatsız- lık duyduklannı dile getirdı. Bu arada, Simitis'in Bush'a yanıt mektubunu, Rum yöneti- mı hderi Tasos Papadopulos'la görüş ahşverişınde bulunduk- tan sonra Bush'a gönderdiği be- lırtıldi. Politıs gazetesi, Rum Ulusal Konseyı'nin, Genel Sekreter Annan'ın, müzakerelerin yeru- den başlaması için ortaya koy- duğu şartlan kabul edip etme- yeceğini kararlaştırmak üzere yann toplanacagnıı duyurdu. -Rumyönetiminîvtsiyasilkkr- leri meşgul eden ana konunun, müzakerelerin yeniden başla- masıiçinKotı Annan tarafindan ortaya konulan şartlar olduğu- na" ışaret eden gazete, bu şart- lann. "referanduma gidileceği. yalmz karşıhkh uzlaşıhnası ha- tinde plandadeğişiklikyapuaca- gı vekalacak boşhıklann Genel Sekreter Annantarafindan dol- durulacağmın teyidi'' olduğu- nu anımsattı ve bunlann kabul edılmesi ıçın her iki tarafa da baskı yapıldığını kaydetti. ORHAN BURSALI Ömer Dinçer Devletin bir numaralı tartışılan bürokratı Ömer Dinçer, "Beynimin arkasında başka bir şey yok" diyor. Ben söylediklerine inanıyorum. Bir ülkeye ne kapitalizmin ne sosyalizmin ne şeriatın ne komü- nızmin nedefaşizmın "gizlice" geldiği görülmüş- tür. AKP'nin "takryye" yaparak bu ulkeyi "Islami yönetime" dönüştürebileceği görüşlerinezaten hiç- bir zaman aklım basmadı. Yazarlar, gazeteciler "arkalarda" ne arar, hıç anlamam. Çünkü her şey gözümüzün önünde oluyor. önem- li olan, olan-biteni görebilmek, izleyebilmek... Başbakan Erdoğan'ın "yönetim felsefesinin bü- tünü", giderek, eğıtımde öğretimde dinsel motif- lerin çok dahagüçlü ve daha belirleyicı olduğu, ama merkezi ve yerel bütün yönetimlerde "siyasal Is- /amcriann bulunduğu hafif laik bir cumhuriyeti ön- görüyor. Gerçi Erdoğan'ın "laik cumhuriyete" ne kadar bağlı olduğunu söylerken, öte yandan pratikte devleti ve ülkeyı "siyasal Islamlaştırma" potitika- larını ikide bir gündeme getirdiğinı görmüyor de- ğiliz. Bu davranışla, içindeu takıyye"ci karakteri dı- şa vuruyor olabilir. Erdoğan ve akıllannda Osmanlı tipi devlet mo- deli olan Islamcı danışman ve uygulayıcılan, yö- netimi Müslümanlaştınlmış hafif "laik" bir ülke dü- şü içindeler. Bu ülkeyi "hafif laik" bir Islam cum- huriyetine, uzun dönemde dönüştürebilitier mi, bunu anlamak istiyorlar. • • • Ömer Dinçer, geçen yılın son günlerinde gaze- tecilere diyor ki: "Cumhuriyete karşı lafedecek bi- rinin aklını peynirekmekle yemesi lazım." Meslek- taşlaryanlış-bılinçsız soru sorarsa, o da doğru ya- nıt venr. Dinçer neden Cumhuriyete karşı olsun ki? Cumhuriyete karşı olmanın alternatifı padişahlık, krallık veya monarşıdir. Adamın öyle bir niyeti yok. Niyetini zaten 1995 yılında açıklamış. Orada, "Modern devletin dayatmalanndan bi- ri, şeriata karşı olmak ama Müslüman kalmak ol- du" diyor ve bunu ülkemızin çok temel bir çeliş- kisi olarak görüyor. Islamın küttürel bir hareket ola- rak kalamayacağını, laıklık ılkesınin yerini Islamla bütünleşmeye bırakması gerektiğini ve daha Mûs- lüman bir yönetim yapısı arzu ettiğini belirtiyor.. ömer Dinçer, bu fikıriennde herhangi bir deği- şıklik olmadığını belirtiyor. Zaten, miman olduğu mahalli ıdareler yasa tasarısının temelinde de bu felsefe var. Bu konuyu aynca yazacağım. • • • Kim ömer Dinçer? Biraz imam hatip, biraz normal okuduktan son- ra lıseyi 1974'te_Konya'da bitinp soluğu Erzu- rum'da Atatürk Üniversrtesi'nde almış. özellik- le o dönemler bu ünıversite, ırkçılann-lslamcılann egemenlıği altında, demokrasinin d'sinin olmadı- ğı bir yer. Üniversiteyi bu özelliğmden dolayı mı seç- miş, yoksa puanı oraya mı yetmiş belli değil. Üniversiteyi 1978'de brtirdikten sonra, yüksek li- sans yapmak için Istanbul Üniversitesi Işletme Fa- kültesı gibi ilginç bir yere gelıyor. Burası da, o yıl- lar akademik olarak bence hiçbir değer ifade et- meyen kadrolarla, ırkçılar ve Islamcılaria kaynıyor. Politik ilişkiler ön planda. Erzurum'dan buraya bir "yatay uçuş" yaptığı anlaşılıyor. 1.5 yılda yüksek lısans, yıne o dönemin bilimsel olarak çoook tar- tışmalı Davranış Bilimleri bölümünde de 3-4 yılda doktorasını veriyor. Bu "dereceten"ni aldığı tez konulannın bilimsel olarak ne anlam ifade ettiğini bilmiyorum. Bir in- celemek gerek. Ama özellikle o yıllarda (ve yakın zamanlara kadar) sudan tezlerle çok hızlı unvan- lar alındığı bilinıyor. Bilimsel karıyerinde, hiçbir "dış yayın"a rastla- madım. Türkçe dergilerde, fakültenin iş yönetimi gibi, ";çe yönelik" dergilerinde makale ve konfe- rans bildirileri var. Işletme yönetimi, örgütsel dav- ranış konulannda da kitapları... Profesörlüğünü nerede aldığını bilmiyorum, ama büyük olasılıkla uzun zaman öğretim üyeliği ve yö- neticilik yaptığı Marmara Üniversitesi'nden. Pro- fesörlük titrinı yeni kurallar gereği bu bilimsel per- formansıyla alamazdı, dığer yüzlerce profesör gi- bi. Tabii ki zamanla insan uzmanlaşıyor. Dinçer de iyi hoca olabilir, bunu öğrencılerıne sormak gerek. Ama akademik dönemınde de temel eğtlım ve davranışının "dinsel" olduğu, sadece dini bütün bir Müslüman olmakla kalmayıp, güçlü bir "siya- si Islam" düşüncesı geliştirdiğı görülüyor. 1995 yı- lında yaptığı konuşma, bunun göstergesi. Devletin bir no'lu "bürokratı", şimdiki misyonu- nu, 1995 yılı tebliğinı bugün uygulamaya koymak- ta görüyor. Acaba yanılıyor mu? obursali@ cumhuriyet.com.tr. Ağar: Kıbns'ta teslimiyetçilikolmaz ANKARA(ANKA)- Doğru Yol Partisi Ge- nel Başkanı Mehmet Ağar, "Medis'te çoğun- hıkneohursaolsun,Kıb- ns konusunda teshmi- yetçi potitikalar izlene- mez, buna millet izin vermez" dedi. TRT'de yayımlanan "Televizyon Gazetea" programına katılan Ağar, Türk ve Batı ka- muoyundaplanlı bir şe- kilde Kıbns' ın Türkiye için strate)ikönemi yok- muş havası yaratıhna- ya çalışıldıgını ancak Kıbns'uı stratejik öne- minı hiçbir zamanyitir- meyeceğini söyledı. Mehmet Ağar, hükü- metin, seçimlerde Ra- uf Denktaş'ın yamnda olduğunu açıklasa bile gerek seçim öncesi ge- rekse seçım sonrası "statüko yanhsı değ> Bz" türünden ıfadeler- leDenktaş'ı yaraladığı- nı ıfade etti. Tarihte Londra-Zürih Anlaşmalan ile elde edi- len haklann çözüm di- ye öne sürülen Annan Planı ile kaybedileme- yeceğine dıkat çeken Ağar, "AnnanPlanı,AB De müzakerekrin baş- laması için imzalana- caksa, müzakere tarihi verihnezse ne olacak?" dedi. Ağar, Annan Pla- m'nın gönişülerekmut- laka revıze edilmesini ve eğerbir anlaşma ola- caksa bunun Türkiye v( KKTC AB'ye girdik ten sonra ımzalanmas gerektiğını bildirdi-.