02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KfFA CUMHURlYET 4 OCAK 2004 PAZAR L2 PAZAR KONUGU ElektrikMühendisleri Odası Başkanı Cengiz Göltaşy la Türlüye 'nin enerji sorununu konuştuk S Ö Y L E Ş İ : LEYLA TAVŞANOCLU leyla.teavsanoglu@ cumhuriyetcom.tr ÜlkemzcU elektriğe inanümazparalar harcıyoruz. Ama ^önetidlerin hiçbirir^ıin gıh çıkmtyor. İnanümaz linyit yataldarımız var, güneş, rüzgâr enerjisinden alabildiğine sağlayanlar tabii M kaz gelecekya da gelenyerden tavuğu yararlanabiliriz. Ama biz tutmuşuz; doğalgazdan elektrik esirgemiyorlar. Böylece de Türkiyede enerji sektöründe bir üretiyomz ve deyimyerindeyse hiç durmadan kazıHanıyoruz. talandırgidiyor. Bu taîanın başlangıç noktalarını, bağlantılannı Ama bu kazıManma ne yazık ki benim gibi, sizlergibi sade ve gelişmesiniAnkam da, ElektrikMühendisleri Odası 'nda vatandaşlar için geçetii. Bu işlerden zamamnda epeyceyarar (EMO), Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Göltaş 'la konuştum. Enerji dışabagınJıoldu-Siz, Türüye'deelektrrâğin aşırı derecedepa- halıya mal tlduğu göreSşünii her zaman sa- vundurutz. Bunun nasıl rslabüdiğini anlaür mı- sınız? - Ülkemizde elektrik enerjisine yönelık ola- lak 198+ yıhyla birlikte başlayan enerji politi- kalan yaklaşımı var. B«ı da Yapısal Değışim Progranaad altındaözellseştirme politikalan ola- rak ortaya çıkıyor. 1984 te 3096 sayıh yasanın çıkmasıyla bir- likte devameden ve henra sanayicimizi, hem tü- keticimızipahalıelektriğe mahkûm edenbir sü- reçtir bu. Bu sürecın bü«ün adunlan tek tek iz- lendiğinde özellikle sekctörünbütünlüklüyapı- sınınbozulduğunu göriVyoruz. Yani kamu nite- liğinde olanenerji alanı Ttamamıylabir ticari fa- aliyet alanına dönüştürvâlmüştür. Bunun sonuçlan Türfcdye'nin doğalgaza da- yalı dışabağunlı bir elefcstnk enerjisi üretimpo- litikası olarak karşımızva çıkıyor. Ne yazıkkı 2003 yılunın sonu ıtibanyla kul- landığımız elektnkenerjisi üretımınınyüzde 50si doğalgazdan karşılanmjştır. Bu politikalar de- vam ettiği sürece bu oınan yüzde 60'lara kadar çıkacaktır. Biz ısrarla. bupolitilcanın çok yanlış olduğu- nu, sektöriin bu şekilder dışabağımh hale geti- rildiğini, bu politikalajrla elektrik enerjisinin ucuzlamasının mümküjn olamayacağını söylü- yoruz. Çünkü elektrik emerjısi yaşamımızın çok önemli bir parçası. Sanayinın temel girdisi. Bu alanda yapılacak her tiârlü yatırım, bu konuda söylenecek her şey. b>« ülkenin gelişmesine, çağdaşlaşmasına dönüJk eylemler olarak orta- ya çıkacaktır. Yıllardır sektöriin bür kâr mantığıyla yönetil- mek istenmesınin sontuçlannı yaşıyoruz. Bu sonuçlar sadece pahalı elektrik olarak karşımı- za çıkmıyor. Sektöriinfc»ütünlüklüyapısınınbo- zulmasıyla, kamunun işletmeciliğinin çok da- ha kötü bir noktaya itildiğı de hepımizin yaşa- dığı bir gerçek. Devlet Denetleme Kuurulununraporlan ve Ha- zine'nin, DPT'nın bu anlamda zaman zaman uyanları geçmiş yıllaarda oldu. Elektrik Mü- hendisleri ûdası (EMO) ısrarla bu pohtikala- nn yanlışhğına işaret etti. sorun çok boyutlmı -EMO buyanlışlar^t işaret ettide bir şey mi değişti? - Değışmedi ne yazmlc ki. Türkiye'de IMF ve DünyaBankası eksenli tüm stratejik, temelhiz- met alanlanrun tasfiye edılmesine ihşkin ola- rak uygulanan süreç ç o k yakıcı boyutta ve yol- suzluklan da beraberinde taşıyarak enerji ala- nını darmadağınık etti. Mevcut hükümetin başlangıçta doğru biryol izlemesine karşın soruradan bu yoldan sapma- ya başladığı gözleniyor. - Yoksa onlar da mı bir şeyler paylaşıyor- lar? - Sorun, çok kısa, köksüz tedbirlerle çözüle- meyecek kadar çok t>oyutlu. Doğal kaynakla- nmız son derece ihma.1 edilmiş durumdadır. Ne yazık ki Türkiye mevcut kömür, su, rüzgâr, gü- neş,jeotermal gibi yerıilenebilir kaynaklannı ih- mai etmiştir. -Amasonyıllarda hepdoğalgazaodaklan- madık mı? Doğalgazza odaklanmak ne kadar doğru? -Bu kesinlikle çoVc büyük bir hata. Bir kere biz, doğalgaz kaynağana sahip bir ülke değiliz. Doğalgaz kaynağına sahip olan ülkelerde bile doğalgazı elektnk üretiminde kullanma oranı yüzde 15'igeçmez. Biz kendi kaynaklarımızı daha etkili ve ve- rimli birbiçimde kullanma becerisini gösterme- nüşken ve enerji tasarrufu ve enerji verimlili- ği üzerine kamuoyunda ciddi bir bilinçlendir- me çalışması yürütrnemişkenbirtakım anlaşma- lar gereği doğalgazı ı*srarla Türkıye'nin günde- nıine sokuyoruz. Buradabir noktaruaı altını önemle çizmek is- tiyorum: BugünIrak"*tayaşanan olaylara bakın. Ama orada esas mesele, Ortadoğu bölgesinin dunyadaki petrol rerzervinin yüzde 65'lik bir kısmına sahip olmas. ı, bunun önemli birparça- sının da Irak'ta bulutnmasıdır. Bugün Ortado- |u'yu kontrol etmekL. bundan sonra bir anlam- da Orta Asya ve H azar bölgesindeki zengin enerji kaynaklanna da geçiş noktasına sahip olmak demektir. - ABDonun için Mtıi Türkiye'yiIrak'a sok- mak istemiyor? CENGİZ GÖLTAŞ 1964, Karşehirdoğumlu. Yükseköğrenimini htanbul'da, Yddtz Teknik ÜniversitesiElektrik Fakühesi'nde iamandadu Bir süreözeisektörde çahşa. 1987'de TCDD GendMüdüriüğü'nün açttğı saum kazanamk TesislerDairesi Başkanhğı 'nda mühendis olarakgörev aldı. 1989- 90arası Sincan- Eskişehirdemiryobı elektrifıkasyonu çabşmalannda bulundu. 1990'da TCDD Teftiş Kurulu BaşkanUğı 'na girdi Halen TCDD GenelMüdürtüğü 'ndemüfetüş olarak çahştyor. Ydlarca çeşhükademelerindegörev aldiğı Elektrik Mühendisleri Odası nm (EMO) 2002'dekigenelkundunda EMO Yönetim Kurulu BaşkanUği'na seçüdi -Evet. Size şöyle anlatayınv. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra çok zen- gin enerjikaynaklannınkullarumınayönelikola- rak ABD"mn ve AB'nin cıddi projeler geliştir- dikleri görüldü. Türkiye'ye de bir enerji termi- nali, bir geçiş noktası olma rolü biçildi. Ancak biz mevcut kaynaklanmızı bir kenara itmişiz. Sadece ABD'rün enerji ihtiyaçlanna entegre ol- muş ve bunun uygulayıcısı bir ülke konumuna gelmişiz. Siz debiliyorsunuz kiburası istikrarh birböl- ge değil. Bunca kaosun yaşandığı bir bölgede bizim doğalgaza dayah bir enerji politikası yü- riitüyor olmamız başlı başına bir skandaldır. NüRleer santral oyunu - Bu doğalgaz politikasım çizenler bellL Ama hiç kimse de kalkıp kimseden hesap sor- maya yanaşmıyor. Buna ne diyorsunuz? - Ne yazık ki Türkiye bu konularda çok acı tecriibeler yaşadı. 199O'lı yıllan şöyle bir ha- tırlayahm. O dönemin siyasi iktidarlan ve cum- hurbaşkanlannın, yaniTurgutÖzalve Suk%man Dcmirelın de desteğiyle bu işler oldu. O dönemlerde hep, "Eneıjide kriz olacak, karanhktakalacağtt; nükleersanrrala ihti>acı- mızvar. Nükleer santral kurmazsak 10yû için- debüyük sonınlarlakarşılaşacağız" soylemle- ri vardı. O söylemlere uygun olarak da mevcut kamu işletmecüiği hep kötülendi. Oralara hiç- biryaünmyapümadı. Sonuçta özelsektöründev- reye girmesi Türkiye'nin gündemine sokuldu. O dönem, yap-işlet-de\Tet, yap-işlet, işletme haklannın de\Tedihnesi gibi projelerin hayata geçirilmesi, Türkiye Elektrik Kurumu'nun (TEK) TEAŞ ve TEDAŞ olarak ikıye aynlma- sı. sonra TEAŞ'ın üçe aynlması, yeni müesse- se müdürlükleri, genel müdürlükler oluşturul- ması, Devlet Su Işleri (DSÎ), Elektrik Etüt Iş- leri gibikuruluşlannişletme yatınmlannınya- pılmayışı nedeniylebunlarmkaderlerineterkedil- meleri, dağıtım şebekelerine ciddi bir yatınm yapümayıp sektörde kayıp ve kaçaklannçok cid- di boyutlara ulaşması bütün bu alanı tamamıy- la bir kaosun içine ıtmiştir. Bakın sonEnerji Bakanı kayıp ve kaçaklann oranını yüzde 25 olaraktelatTuz etti. Parasal tu- tan da yılda 2 milyar dolar dolayında. Yine o dönem karanhkta kalma korkusu işlenirken, bir yandan da abartüı tahminler telaffuz edili- yordu. - Neydi bu abartüı tahminler? -Türkiye'ninher yılyüzde 15 dolayında elekt- rik enenisine olan talebinin artacagı ifade edil- di. Amaböyle bir artış söz konusu değildi. Tam tersine yakın geçmişı hatırlarsanız Türkiye iki büyük ekonomik kriz ve bütün sektörlerde da- ralma yaşadı. Biz de böylesine abartıh tah- minlerle yap- işlet-de\Tetprojeli doğalgaz sant- rallanna yöneltildik. Bu doğalgaz santrallan 20 yıllık alım garantili, pahalı sözleşmelerdi. tnsanlanmız depremin ağır sonuçlanyla baş etmeye çalışırken öbüryanda TBMM tam o sı- ralar Tahkim Yasası'nı gündeme getirdi. Ana- yasanın 47,125 ve 155. maddelerinin değişme- siyle bir anda sektörde büyük bir patlama ola- cak, bütün yabancı yatınmcılar akın akın Tür- kiye'ye gelecek, paralar oluk gibi akacak söy- lemleri altındayüzde yüz alun garantili sözleş- melerle Türkiye'nin eli kolu bağlandı. Biz ne yazık ki bu doğalgazdan dolayı, de- yim yerindeyse bir kazık yedik. Bir başka bo- yutuyla da bu sözleşmelerle önümüzdeki 20 ythbağladık. Bu sözleşmelerde 8 ila 16 sent ara- sında ilk 10 yılda çok yüksek fiyatlarla, ondan sonra da belirli bir süre düşen fiyatlarla, ama tüketimihtiyacının çokçoküzerinde bir doğal- gaz arzıyla karşı karşıya kaldık. - Siz doğalgaza karşı mısınız? -Hayır.hiç de değilim. doğalgazmmetropol- lerimizde. çevre sorunlannı gidermek üzere ısınmaamaçlıkullarulması gayet doğru, güzel. Ama bütün enerji sektörünüzü doğalgaza bağ- ladığınız zaman, yarın öbür gün Rusya"yla ya- şayacağıruz herhangi bir sorun ya da bölgede- ki bir sıkıntıda ülkenin başta hastaneler, okul- lar, konutlar, sanayi tesisleri olmak üzere bü- tün yaşamsal alanlan felce uğrayacaktır. Biz dönem dönem raporlar yazarak yapıla- nın bir soygun, yap-işlet-de\Tet sözleşmeleri- nin pahalı sözleşmeler olduğunu ifade ettik. BunlannTürkiye'nin ihtiyaçlannauygunolma- dığını belirttik. Ama o dönem Enerji Bakanlı- ğı'nda, deyim yerindeyse, promosyon niteli- ğinde, koltuğuna projesini alanla sözleşmele- rin imzalandığı bir dönem oldu. Bir taraftan enerji krizi söylemleriyle bu pa- halı projeler geçerken bir taraftan da, nükleer santral yapalım mı, yapmayalım mı, yaparsak nasılyapanztartışmalanyla oyalandık. Bu ara- da, mobil santrallar dediğimiz geçici, acil du- rum santrallanTürkiye'nin en güzel yörelerin- de ve çok pahalı olarak gündeme sokuldu. Üs- telik bunlar, bugün kalorifer yakıtı olarak kul- larulması yasak olan 6 numara fuel oil ile çalı- şıyor. Enerjl krlzl söyleml - Bunlar hangiyörelereyerleştirildi? - Bu santrallann bizde listeleri var. Samsun. Isparta, Kınkkale. AnkaraEsenboğa, Batman'a yerleştirildiler. Bu santrallar bir taraftan tüke- tim ihtiyacımızın çok çok üzerinde bir elektrik enerjisi üretimine yönlendirildi. Öbür yanda, kamu eliyle işletilen santrallar, bunlar devTeye girince susturuldu. Bu da Tür- kiye'de soygunun, bir kaynak aktarmanınbaş- ka bir ifadesiydi. Bugün TBMM Yolsuzluk- lan Araştırma Komisyonu bu yolsuzluklann bürününü 150 milyar dolar olarak ifade edi- yor. Belki daha fazla da olabilir. Ve bunun iki tane büyük ayağı var. Birisi bankacılık, öbürü de enerji sektörü. Bu yolsuzluklann bir kısmı 2001 yılın- daBeyaz Enerji operasyonunda açığa çık- tı. Ama bana göre açığa çıkanlar Türki- ye'dekiolaylann çokküçükbirbölümüy- dü. Ne yazık ki toplumsal hafızamız da birçok konuda çok yeterli değil. Dolayısıyla bunlar unutuldu. Kamu- oyundaçoktekniktartışmalaryapıldı. Oy- sa bular doğrudan yaşamımızı, cebimi- zi ilgilendiren siyasi tasarruflardı. - Peki, ülkede öbür enerji kaynak- lannın potansiyelleri nedir? -Bir kere 8.5 milyar tonluk linyit po- tansiyeli var. Yine, teknikve ekonomik olarak kabul edilebilir 122 milyar ki- lovat saatlik bir hidrolik potansiyel bulunuyor. Biz bugün bu potan. i- yelin ancak yüzde 20'sini kul'inı- yoruz. SURUÇ SULH HUKUK MAHKEMESt'NDEN Esas: 2003/97 Davacı Salih Ak tarafindan davalılar Şemse Kaya ve arkadaşlan aleyhine Mahkememİ2e açılan taksim, olmadıgı taktirde s^tış yoluyla ortakhğm giderilmesi davasınm yapılan açık yargüması sonunda: Mahkememizce ^lava konusu Suruç Küçükziyaret Köyü 99 ve 196 numarah Parsellenn tamamı, Suruç Üvccik Köyünde lcain 143 No'lu Parselin 1'2 hissesinin maliki Mehmet oğlu Ahmet Kaya adına kayıth gayrimenkulkrin 2»ynen taksimi mümkün olmadığından satış yoluyla 11.11.2003 tarih ve 2003/97-432 Esas-karan ile kan»r verilmiştir. Davahlardan Ahamet evlatlan Emine Kaya, Yüdız Kaya, Ayşe Kaya. Bedriye Kaya, Hatice Kaya ve Ha- cire Kaya"nin göst^rilen Suruç Üvecik Köyü ve Mersin ilindeki adreslerine tebliğatların taıunmadıkların- dan yapılmadığı, Vslahkememizce verikn gerekçeli karann ilanen tebliğine karar verilmiştir. Karann ilan özetınin gazetede yayınlandığı tarihten itibaren yasal süre içerisinde temyiz edilmediğinden karann tebliğ edilmiş sayılacağı ve kesinleşeceğinin bilinmesi ilan olunur. 20.11.2003 Basın. 60308 DEVELtKADASTRO MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 2003 1 E Davacı Saadet Özkan vekilı tararından davalılar Dudu Polat ve dava arkadaşlan aleyhine Mahkememize açılan tesbıtin iptali ve tescil davasında venlen ara karan gereğince; Tüm araştırmalara rağmen adresleri tespıt edilemeyen davahlardan Ab- di Polat, Emiş Gürbüz, Naile Polat, Elif Polat. Songül Polat, Ahmet Polat, Osman Polat, Fatma Polat, Emsalettin Polat, tbrahım Polat, Yahya Öztürk, Mehmet Gür- büz ve Nazmi Gürbüz'e dava dilekçesinin ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar venlmekle, 07.01.2003 tarihlı dava dilekçesinin adı geçen davahlara tebliği ile dunışmanın bırakıldığı 20. 01.2004 günü saat 09.00'da Mahkememizde hazır bulunmalan, varsa delilerinı ve davaya karşı beyanlannı bıldırmeleri gerektiği, aksi takdirde yokluklannda yargılamaya devam olunarak karar verileceği hususu ilan olunur. Basın: 60363 Rüzgâr enerjisi potansiyeli Yüksek - Bir de kömüre dayah termik santrallann çevreye büyük zararlar verdikleri biliniyor. Örneğin Yatağan Termik Santralı'nın bütün çevreyineredeysegeriye dönülemeyecekbiçim- de kiıiettiği bir gerçek. Bunlara karşı ne gibi önlemler alınıyor? - Aslında çok iyi bir konuya değindiniz. Lin- yitle çalışan termik santrallarda çevreye ilişkin birsorunyaşandığı doğru. Bunlarçevreye uyum- lu olmamakla bıliniyordu. Ancak, son yıllarda bu termik santTallann işletihnesi konusunda dünyada çok ciddi teknolojiler geliştirildi. Bugün artık kömürlü santrallan çevxeye za- rar vermeden çahştıran ülkeler \ar. ÖrneğinDa- nimarka'ya bakın. Danimarka bir kömür ülke- siolmamasınakarşın kömürünkullanılması ora- nı çok yüksektir; yüzde 47"dir. Dünya elektrik enerjisi üretiminde bugün kömürünpayı yüzde 38. Yani kömür hâlâ çok önemli bir yerde. Po- lonya'da yüzde 96, Almanya'da yüzde 52, Yu- nanistan'dayüzde 67. ABD'de yüzde 55, Çin'de yüzde 78, Avustralya'dayüzde 77, Hındistan'da yüzde 77, Türkiye'de ise giderek düşüyor; 2002 yıh sonu itibanyla yüzde 23. Doğalgazın payı yüzde 50Tere ulaşmış-. hidroliğin payı ise yüz- de 17'ye düşmüş. Bunubırakm. Türkiye"de güneşpotansiyeli çok yüksek. Deprem kuşağında olmanın yarattığı bir sonuç olarakjeotermal enerjide dünyada 7. suadayız. - Ya rüzgâr enerjisi? - Rüzgâr enerjisi konusunda da çok ciddi bir potansiyelimiz var. Amabunlann şu anda ener- ji üretimindekipayı yüzdebirbile değü. Bizelekt- rik enerjisini doğal kaynaklanmızdan üretme- yi bir kenara itmişiz. Bakın, kaynak çeşitlilıği bu alanda çok önemlidır. Bu kaynak çeşitliliği ulusal bağımsızlığınızla da doğrudan ilgılidir. Türkiye'de termik santrallardan daha iyi ya- rarlanma olanaklan vardır. Mevcutkömürü har- manlama, mevcut santrallara antma tesisleri kurma, otomasyon sistemine geçerek teknolo- jiyi arttırmave bunlannkapasite kullanma oran- larını yükseltme şansma sahibiz. Linyitle çalışan santrallanmızı gerekli sağ- lıklı çalışma koşullannı yaratarak daha ucuza elektrik enerjisi ürete- bilir ve elektrik **"• Ita^. enerjisindevar olan pahah- lığı ortadan kaldırabili- riz. Ama ne yazık ki ağırlığımızı tamamıyla doğalgazdan yana koymu- şuz. LÜLEBURGAZ ASLTİT HÜKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2003 '762 Davacı Şirın Çobanoğlu vekilı tarafından davalı Recep Çobanoğlu aleyhine Mahkememize açılan bo- şanma davasuun yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara karan gereğince. Davalı Lüleburgaz Kur- tuluş Mah Mithatpaşa Sok No: 22 Kat: 1 adresinde otunır Recep Çobanoğlu tüm aramalara rağmen ad- resi bulunamadığından ilanen teblıgat yapılmasına karar venlmekle adı gecenin 10 02.2004 günü saat 09.00"daki duruşmada hazır bulunması veya kendını vekılle temsil ettırmesı. aksı halde yokluğunda karar verileceği ilan olunur. 23.12.2003 Basın: 70
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear