Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SA/FA CUMHURİYET 30 TEMMUZ 2003 ÇARŞAMBA
HABERLER
Yolsuzluklan Araştırma Komisyonu'nun, 'sağlık, sosyal güvenlik, özelleştirme' alt komisyon raporu:
ÖÖzelleştirmetalana döndüANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
TBMM Yolsuzluklan Araştırma Ko-
ınisyonu, -sağlık sosyal güvenlik ve
özeBeştirme" alt komisyonu raporun-
da, sağhk ve sosyal güvenlik sektör-
lerindeki yolsuzluklann hâlâ devam et-
tıği belirtildi. Raporda sağlıkta her
geçen gün yeni yolsuzluk usullerinin
ortaya çıktığı belirtilirken sosyal gü-
venlikte de düzeltilen yapının kamu
ihale yasasıyla yeniden "tepetaktak"
olduğu ifade edildi.
AKP Milletvekili Hamza Albayrak
ile CHP Milletvekili Kemal Kıhçda-
roğhı'nun imzasını taşıyan yolsuzluk
alt komisyonu raporunda mevcut hü-
kümetin gerçekleştirdiği Albayrak-
lar'a satılan SEKA Balücesir ve Mil-
li Gazete'ye satılan SEKA Aksu gibi
Kacak elektrik krizi
• AKP Milletvekili Hamza Albayrak ile CHP Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun imzasım
taşıyan yolsuzluk alt komisyonu raporunda, "özelleştirme geliri, özelleştirilen kurumlann
sadece arsalannm bedeli dahi olamamakta" ibaresi kullanıldı ve "yapılan her özelleştirmenin
ayn bir yolsuzluk skandalı olarak karşımıza çıktığı" saptamasında bulunuldu.
özelleştinneler de dolayh olarak eleş-
tirildi.Raporda isim verilmeksizin
"özefleştirme geüri, özeHeştirilen ku-
rumlann sadece arsalannm bedeli da-
hi olamamakta" ıbaresı kullanıldı ve
"yapılan her özelleştirmenin ayn bir
yokuzhıkskandalıolarakkarşmnzaçık-
tığT saptamasında bulunuldu.
Raporda "yolsuzluğunboyutveet-
küeri" şöyle anlatıldı:
1/ Sağhk; Ülkemizde sağlık sistemı
çözüm getirilemeyen yoğun talebin
bulunduğu, son derece karmaşık. han-
tal, çok başh ve koordinasyonsuz bir
görünüme sahiptir. Bu karmaşa için-
de torpil, rüşvet ve yolsuzluk alabil-
diğine uygun ortam bulmakta, gerek-
li tedbirler alınamadığı için de her ge-
çen gün yenı yolsuzluk usullen orta-
ya çıkmaktadır. Sağlık sektöründeki fi-
nans kaynağı, birçok kişi, şirket ve ku-
ruluşun iştahını kabartmakta, sistem-
sizliğin yarattığı kirlenme güçlü bir
çıkar sektörü yaratmış durumdadır.
V Sosyal güvenhk; Sosyal Sigorta-
lar Kurumu maaş baglamaya esas bil-
gileri elektronik ortama sağlıklı bir
şekilde aktaramamıştır. Bunun sonu-
cu olarak pek çok kez maaşlarda mü-
kerrerlik, fazla ödeme, hak sahibi ol-
mayana ödeme gıbi yersiz ve usulsüz
uygulamalarla karşılaşılmaktadır.
f/ SSK, Kamu İhale Kanunu yürür-
lüğe girene kadar ürerici firmalardan
yapılan alımlar ile piyasa fıyatlannın
yüzde 40 eksiğine ilaç ahmlan müm-
kün olabilmekteydı. Ancak yasa ile
ilaç alımlanna ihşkin oturmuş sistem
tepetaklak olmuş, böylelikle indirim-
lerden vazgeçilmenin yanında, depo-
cu kânnın da fiyatlara eklenmesi gi-
bi bir sonuçla karşılaşılmıştır.
• ÖzeDeştirme: Istihdama ve ülke
ekonomisine katkıda bulunacak al-
ternatif özelleştirme yöntemlerinin
geliştirilememesi gibi uygulamayan-
lışlıklan nedeniyle özelleştirme geli-
ri, özelleştirilen kurumlann sadece
arsalannm bedeli dahi olamamakta,
birçok kuruluşun faaliyetlerine özel-
leştirme uygulamalannın ardından
alıcılar tarafindan son verilerek arazi
ve arsalan değerlendirilmekte, bazı
kârlı kuruluşlar ise alıcılann uygula-
dığı politikalar sonucunda zararlı ku-
ruluşlara dönüşmekte ve yapılan her
özelleştirme ayn bir yolsuzluk skan-
dalı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Siyasiler
TEDAŞ'tan
elini çeksin
• Kaçak elektrikle mücadele ettiği
için tehdit telefonlan alan TEDAŞ
Müdürü Necati Hançerlioğlu'na
EMO'dan destek geldi. Mersin
EMO Şubesi Başkanı Kamer
Gülbeyaz, bazı çevrelerin strtlannı
siyasilere dayayarak yıllardır
kamuya ait elektriği ücretsiz
kullandıkJannı belirtti.
MERStN (Cumhuriyet) - Elektrik
Mühendisleri Odası (EMO) Mersin
Şubesi Başkanı Kamer Gülbeyaz. bazı
siyasetçilerin kaçak elektrik kullanan
yandaşlannı kollamak için TEDAŞ
görevlilerine baskı yaptığını savundu.
Bazı eski milletvekillerinin siyasi
kaygılarja TEDAŞ'ı kullandığını iddia
eden Gülbeyaz. "Siyasikr eUerini
TEDAŞ'tan çekmeüdir" dedi.
Kamer Gülbeyaz, basın toplantısında
kaçak elektrikle mücadele ettiği için
tehdit telefonlan alan TEDAŞ Müdürü
Necati Hançerlioğlu'na destek verdi.
Bazı çevrelerin sırtlannı siyasilere
dayayarak yıllardır kamuya ait elektriği
ücretsiz kullandıklannı belirten
Gülbeyaz, siyasilerin TEDAŞ'ı siyasi
çıkarlara alet ettiklerini vurguladı.
Gülbeyaz şöyle konuştu:
4
Baskı bugün de devam ediyor'
"Oy için TEDAŞ'ın olanaklannı
kuDanddar, israf ettikr. TEDAŞ
görevüleri üzerinde baskı kurdular.
Bugün de bazı eski Mersin
milletvekillerinin kaçak elektrik
kullanan yandaşlanna destek çıkmak
adına TEDAŞ görevlilerini tehdit
ettiğini biliyoruz. Siyasetçiler eDerini
TEDAŞ'tan çekmeB, çahşanlara rahat
bir çahşma ortamı sağlannıalıdır."
Kaçak elektrik kullanan yandaşlannı
koruyan politikacılan teşhir
edeceklerine dikkat çeken Gülbeyaz, 3
yıldır elektriğe ücret ödemediği
saptanan Ticaret ve Sanayi îl
Müdürlüğü yetkilileri haİckında da
yasal işlem yapılmasım talep
etti.Mersin Vali Yardımcısı Mehmet
Demir'in, olayın ortaya çıkmasının
ardından "Sonınlar kurumlar arasmda
çözûlebiHrdi" açıklamasını arumsatan
Gülbeyaz. "Ticaret ve Sanayi Ü
Müdürlüğü, Sayın Vati Yardımcısı'nın
belirttiği gibi deviet değildir. Devletin bir
kurumudur ve kurumun çalışanlan
kaçak elektrik kullanmıştır. Sayın Vali
Yardımcısı'nın nıanDğı hırsıznğa prim
vermektir" diye konuştu.
KemalKayacan mezarı başında anıldı
Emekü Oramiral Kemal Kayacan, ölümünün 11.
yıktönümünde Edirnekapı Şehitüği'ndeki mezan
başında anıku. L ğradığı sUahh sakün sonucu 29
Temmuz 1992'de yaşamını yitiren Kayacan'ın anma
törenine, emekn" Deniz Kuvvetleri Komutanı trfan
Deniz, emekB Koramiral Nejat Serim ve emeldi
Koramiral AtiDa Kıyafın yanı sıra ailesi, dostian ve
çahşma arkadaşjan kaokb. Yapılan saygı duruşunun
ardından başlayan töreru Kayacan'm bhografisinin
ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent
Alpkaya'nın gönderdiği mesajuı okunmasuun
ardından son buldu. Alpkaya, mesajmda "Ülkemize
unutubnaz hizmetler vermiş olan Orgeneral Kemal
Kayacan'm şehit edflişinin 11. yridönümünde onu
kaybetmenin büyük üzüntüsünü taşımaktayız"
ifadekrine yer verdL Kıbns Bans Harekâü'na da
kaülan Kayacan, bir dönem CHP Ankara
mflletvekilBği de yapmışu. (Fotoğraf: EVRİM KAYA)
Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, Tîme'ın sorularını yanıtladı:
Siyasi linç uygulanıyor
Haber Merkesi - Son sa-
yısında Uzan ailesine üç
sayfa ayıran Time dergisi-
ne konuşan Genç Parti Ge-
nel Başkanı Cem Uzan, Tel-
sim'in Motorola'ya olan
borcunu ödemeyeceklerini
hiçbir zaman söylemedik-
lerini iddia etti. Uzan, "Pe-
ki ne zaman ödeyeceksniz"
sorusunu ise -Davanın so-
nuçlanmasını beklememiz
laanT dıyerek yanıtladı.
Uzan Time muhabirine
verdiği röportajda.
u
Her-
kes bunun siyasi bir linç et-
me okhığunubfliyor. Dünya-
daBaşbakanErdoğan'mbe-
nim ailemeyapoldannısize
yapabilecek başka bir ülke
yoktur" yorumunu yaptı.
Aleyhlerinde alınan karar
ve uygulanan cezalarla
imajlanrun lekelenmesinin
amaçlandığım savunan
Uzan. "Bunda da başarüı
oldular" dedi.
Yurtdışındaki mal varh-
ğının dondurulması konu-
sunu "BunlarMotorola'ya
gerekeni karşüamaz. Ayn-
ca malvarlığımızın yüzde
99'u Türkiye'de" dıyerek
yanıtlayan Uzan, muhabiri-
n "Yüzde 99'u mu" diye
şaşkınlığını ifade etmesi
üzerine ise "Tamam, öyle
değilse viizde 98T dedi!
Uzan, IMF'ye karşı olu-
şuna ise şöyle açıklık ge-
tirdi: "Benfürkij'e'nineko-
nomisinin EMF obnadan da
yenidenyapüandmlabflece-
ğinibffiy&rum." Cem Uzan,
• Star Grubu
televizyonlan önceki
gece yansından
itibaren 1 ay süreyle
durdurulurken, Genç
Parti lideri Cem
Uzan, Time dergisine
verdiği demeçte
"Herkes yapılanlann
siyasi linç olduğunu
biliyor" dedi.
Itarya Başbakanı SflvioBer-
lusconi'ye benzerilmesine
yönelik soruya ise "Bir ör-
nek olmadığını söykmiyo-
rum ama 0, ülkenin başba-
kanı" şeklinde yanıt verdi.
Star yayınlan 1 ay yok
Öte yandan, Uzan ailesi-
nin sahip olduğu Star Gru-
bu televizyonlannın yayın-
lan önceki gece yansı
00.00'dan itibaren 1 ay sü-
reyle durduruldu. Star TV,
Star Max, Kanal 6/ Anado-
lu TV, Star 6 ve Star 8
RTÜK'ün karannı şu anons-
la duyurdu: "Yayınınuz,
Genç Parti Genel Başkanı
Cem Uzan'ın Bursa mitin-
ginin 13 Haziran 2003'te
canh, 14-15Haziran 2003te
banttanyayımlanan ana ha-
ber ve ara haber bültenleri-
nin 3984 Sayüı Kanun'un
4756 Sayıh Kanun'la deği-
şik4. maddesmin (c) bendin-
de beürlenen' Yayıncılığın
gerek yayın organı, gerek-
se hisse sahipleri ve 3.
derece dahil olmak üzere, 3.
dereceye kadar kan ve sıhri
hısımlan veya bir başka ger-
çek veya tüzelkişınin hak-
sız çıkarlan doğrultusunda
kullanılmaması' ilkesinin
ihlal edilmesi nedeniyle
KTÜK'ün 3.72003 tarüui
topiannsmda ahnan kararry-
la, 1 ay süre>1e kapanlmış-
tir."
Star Grubu TV'lerinin
karara itiraz etme çabalann-
dan ise sonuç alınamadı.
32 kişi sorguda
BOTAŞ'ta
yeni
gözaltdar
• Bursa'da başlatılan ve
Ankara, lzmir ve Eskişehir'e
yayılan BOTAŞ'taki
yolsuzluk operasyonu
kapsarrunda, kurumun îzmir
bölge müdür yardımcısı da
gözaltına alındı. Dün
serbest bırakılan 2 kişi
hakkında da gıyabi
tutuklama karan verildi.
BURSA (Cumhuriyet) -
BOTAŞ'ta yaklaşık lOOtrih/on
liralık yolsuzluk yapıldığı
iddıasıyla Bursa Emniyet
Müdürlüğü'nce başlatılan ve
Ankara, îzmir. Eskişehir'e
yayılan operasyon yeni
gözaltılarla sürüyor. Aralannda
Eskişehır Gaz Dağıtım AŞ
(ESGAZ) Genel Müdür
Yardımcısı Gûrsel Yagan'ın da
bulunduğu 32 kişinin sorgusuna
de\am edilirken BOTAŞ Izmir
Bölge Müdür Yardımcısı Efendi
Bingöl (38) tzmir'de gözaltına
almarak Bursa'dan gelen Mali
Büro Amirliğı ekibine teslim
edildi. Polısteki sorgusunun
ardından çıkanldığı mahkeme
tarafindan serbest buakılan
tahsildar Şölen Çekbi (Yayan) ve
Mali Işler Müdürü Mehmet
Aydm haklanda ise gıyabi
tutuklama karan çıkanldı.
700 dosya incelendi
Gıyabi tutuklama karannın
ardından Şölen Çelebi ve
Mehmet Aydm, Kaçakçılık ve
Organize Suçlar Şube
Müdürlüğü'nce yakalanarak
cezaevme gönderildi. BOTAŞ'ın
700'e yakm dosyası ve
hesaplannın incelenmesinin
ardından, 70 milyon metreküp
doğalgazın hesaplara
geçirilmeyerek kaybolduğu,
yolsuzluk rakamının da 100
trilyon lirayı bulduğunun
belirlenmesi üzerine başlatılan
operasyonda, Bursa'dan 20,
Ankara'dan 5, Eskişehir ve
Izmir'den de 1 'er kişi gözaltma
alındı. Bu arada Bursa Emniyet
Müdürlüğü Kaçakçılık ve
Organize Suçlarla Mücadele
Şube Müdürlüğü'nce yürütülen
operasyonda, gözaltma
almanlann sayısmın 32'ye
yükseldiği öğrenildi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Star Grubu'nun bütün kanallannın
toptan 1 ay kapatılmasına basın öz-
güıiüğünü kökten zedelediği için kar-
şıyım. Uzan Grubu'nun siyasi çizgi-
sini, yayıncılıkta izlediği yolu kesin-
likle onaylamıyorum. Mesleğin etik
değerlerini belki de en çok ihlal eden
grup Uzan Grubu. O yönüyle biz ga-
zetecilerin mücadele etmeleri gere-
kiyor. Ancak ne yazık ki medya için-
de aşın tekelleşme nedeniyle eleşti-
ri mekanizması işlemiyor.
Uzan Grubu'nun böyle davranma-
sı başka şey, RTÜK isimli kurumun
bir infaz müessesesi olarak çalışma-
sı başka şey. Şu anda Star TV Gru-
bu'nun tüm çalışanlan zor durumda.
Onlar bizim meslektaşlanmız. Patro-
nun onlara bir ay ücretsiz izin verdi-
ği söyteniyor. Yani sonunda kabak ça-
lışanların başına patlıyor.
Asıl sakatlık, RTÜK Yasası'nın uy-
gulanamaması. Yürüriükteki yasaya
göre herhangi bir TV ya da radyonun
Star TV'lerinin Kapatılmasına Karşıyım...
mülkiyetinin yüzde 10'una sahip olan
bir kimse, devlet ihalelerine giremez.
Gelin görün kı, Türkiye'deki bütün
devlet ihalelerine neredeyse TV ve
radyo sahipleri giriyoriar. Bu yasa fi-
ilen yürürlükte değil.
Uzan Gaıbu da devlet ihaleleriyle
en çok ilgilı gruplardan. Ellerindeki
medya gücünü de bu amaçla kullan-
dıklan konusunda kimsenin şüphe-
si yok. Ertuğrul Özkök geçenlerde,
"Zarareden gazete ve TV'lerneden
yayınlanna devam ediyor" şeklinde
bir soru sormuştu. Yerinde bir so-
ruydu. Ancak bu soruyu belki dö-
nüp kendi grubu için de sorması ye-
rinde olurdu. Bütün Doğan Grubu
gazete, TV ve dergileri kâr mı ediyor-
lar?
Türkiye'de medya asıl olarak bir ik-
tidar gücü olarak kullanılıyor. Büyük
medya devleri, ellerindeki yayın gü-
cüyle siyasi iktidariar üzerinde bas-
kıoluşturabiliyorlar. Basının biryönüy-
le baktığımız zaman bir baskı gücü
oluşturması gerekiyor. Ancak bu bas-
kı gücü, mensup olduğu tekelin çı-
karları için kullanıldığı zaman, asıl
amacından sapmış oluyor.
Yeniden başa dönersek, RTÜK'ün
Star Grubu'na uyguladığı yasakçı
mantık baştan aşağı yanlış. Ancak,
bugün bu konuda basın özgürlüğü-
nü anımsayanlar unutmasınlar ki,
RTÜK yıllardır bu ülkede bunu yapı-
yor. özellikle yerel radyo ve TV'ler bu
kurumun giyotini altında. Bir yıl, altı
ay kapatılan radyolar, TV'ler biliyo-
rum. Büyük medyaya daha az ilişi-
yorlar ve onlara karşı nispeten daha
dikkatli davranıyorlar. Sahipsiz ve
sesi çıkmayan taşra radyo ve TV'le-
ri bu kurumun aşın yetkilerinin kur-
banı durumunda. Birçok radyo ve
TV, bu aşın karartma kararlan nede-
niyle iflas etti, çalışanlan ortalıkta kal-
dı.
O zaman ne Star Grubu bunu dert
edindi ne de başkası. RTÜK'ün yet-
kilerini, yargısız infaz kurumu gibi ça-
lışmasını ciddi bir şekilde tartışmalı-
yız. Uzan Grubu, medya çalışanlan
içinde de pek sevilmez. Ağır bir şe-
kilde cezalandırılması bazılarını se-
vindiriyor olabilir. Bu konularda ilke-
sel davranmalıyız. Kimeyapılırsaya-
pılsın bu türyasakçılığa karşı çıkma-
lıyız.
O zaman şöyle bir soru gündeme
gelebilir: Saldırgan yayıncılığa karşı
yurttaşın hakları nasıl korunacak?
Yurttaşa yönelik saldırgan yayıncı-
lık, özel yaşamı hedef alan yayıncı-
lık pek cezalandınlmıyor ki. Bu kez
direkt iktidan ve başbakanı hedef al-
dıklan için, kuvvetliye çattıklan için
başlan belaya girdi.
RTÜK'ün zaten özel yaşamı koru-
mak gibi bir derdi yok ki. Bu ülkede
sıradan yurttaşın medya karşısında
hiçbir hakkı ve hukuku olduğunu söy-
ieyemeyiz. Bırakın sıradan yurttaşla-
rı biz gazeteciler bile zaman zaman
birçok haksız saldınya uğruyoruz ve
kendi hakkımızı bile savunamıyoruz.
RTÜK'ün uygulama ve anlayışı top-
tan değiştirilmelidir. Kerameti ken-
dinden menkul bir grup insan med-
yayı hizaya sokmak gibi bir yetkiyi
kendi elindetutmamalı. Basının ken-
di kendisini denetleyeceği kurumlar
yaratılmalı. Tabii en önemlisi gazete-
ciler örgütsüz. Kendi haklannı, hukuk-
lannı arayacak bir güce sahip değil-
ler.
Sırası gelmişken RTÜK'ün yet-
kilerini yeniden tartışmakta yarar var.
GLOBALPOLİTÎKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Üç Garip Ölüm
Biyolojik silah uzmanı ve silah denetçisi Dr.
Kelly'nin Ingittere'de ve Saddam'ın iki oğlu-
nun Musul'da gerçekleşen ölümleri, Irak'ın iş-
gal edilmesiyle ilgili ne kadar "karanlık" bir sü-
reçle karşı karşıya olduğumuzu bir kez daha
ortaya koydu. Türkiye'de hükümet işte bu sü-
rece ortak plmaya çalışıyor.
'Ölü olarak ele geçirildiler'
Bir fanteziye göre Irak halkı, Saddam'ın geri
dönebileceğini düşündüğü için koalisyon güç-
leriyle işbirliği yapmaya korkuyor. Irak'ın "yeni-
den inşası" işte bu yüzden gecikiyor. "Saddam 'ın
bir daha geri dönemeyeceği bir kanıtlanırsa..."
diye devam ediyor fantezi, "dıreniş bitecek is-
tikrar gelecek". Geçen hafta ABD Irak halkını
Saddam'ın bir daha geri dönemeyeceğine ke-
sin olarak ikna etme şansını yakaladı... Sad-
dam'ın oğullan Uday ve Kusay Musul'da bir
evde kıstırıldılar. Eski bir özel tim görevlisinin
Newsweek dergisininsöyledığıgıbi, "Artıkbun-
lar bir özel tim operasyonuyla ele geçihlebilir",
halkının önünde teşhir ve rezil edilebilir, daha da
önemlisi Saddam'ın saklandığı yerler bunlar-
danöğrenilebilirdi. AmaABDgüçleri, elindeKa-
laşnikof ve tabancadan başka silahlar olmayan
Uday ve Kusay'ın bulunduğu binaya, 200 as-
kerle, zırhlı araçlarla, füzelerle taarruz helikop-
teıieriyle, ama nedense hedeftekileri etkisiz kı-
lacak göz yaşartıcı bomba, "yumuşatıcı gaz" kul-
lanmayı akıl edemeden saldırdı. Daha sonra
operasyon komutanının "Bu gazlann çevreye
zarar vermesinden korktuk" gibi garip bir ce-
vap verdiğini, ABD askeri sözcüsünün ise "Ne-
den canlı yakalamadınız" sorusunu ısrarla ce-
vapsız bıraktığını gördük.
Fransız dergisi Le Point için Saddam üzeri-
ne bir yazı hazırlayan gazeteci Jean Guisnet'in
Fransız televizyon kanalı France-3'e "Uday öl-
dürüldüğünde teslim olma koşullannı görü-
şüyordu" (Dawn, 24/07) demesiyse çok düşün-
dürücüydü. YaABD, Irak'tadirenişini/caöu/ed/-
lebilir bir düzeyde kalmak koşuluyla sürmesini
çıkarına uygun buluyorsa? YaABD aslında Irak'ı
yeniden inşa etmekyerine, yalnızca kendisi açı-
sından kullanılabilecek bir "dağınıklıkta" tut-
mayı planlıyorsa? Biliyorum bu saptamalartüm
resmi açıklamalarla çelışiyor. Ama zaten Irak'ın
işgaline yönelik önümüze konan, Irak'ta kitle
imha silahlan, Nijer'den nükleer madde alma ça-
baları gibi gerekçelerin hepsi fos çıkmadı mı?
11 Eylül'ü soruşturan Komisyon. Saddam ile El
Kaide arasında değil ama FBI muhabirleriyle
hava korsanları arasında bağlantı bulmadı mı?
(New York Times, 25/07).
David Kelly
Blair hükümetinin Irak dosyalarında tehlikeyi
abarttığına ilişkin BBC haberinin kaynağı olarak
adı basına sızdırılan Dr. Kelly'nin, hem meclis
komisyonlarında hem de gizli servis tarafindan
özel bir evde sorgulandıktan hemen sonra Ox-
fordshire kırsalında bileği kesilmiş biçimde ölü
bulunması da Uday ve Kusay'ın "ölü ele geçi-
rilmesi" kadar garip bir gelişmeydi.
The Economist, Nevvsatesmen, Observer
ve GuarrJan da birçok yorumcu "aşın strese bağ-
lı intihar" saptamasını kuşkuyla karşıladı. Kelly'nin
ölümünden bir gün önce bir dostuna gönderdi-
ği e-mail'de "kimi karanlık aktörierin oyunla-
rından" söz açmış olması da ilginçti. Hem
SSCB'de hem de 37 kez Irak'ta silah denetçili-
ği yapmış bir bilim adamıydı Kelly, fiziksel ve
ruhsal olarak zor koşullarda çalışmaya alışıktı,
stresten intihar edecek biri değildi. Dostian da
Bahai gibi yumuşak bir dini benimsemiş, sorun-
suz bir aile yaşamı, iki yetişkin kızı olan, torun
bekleyen Kelly'nin intihar edecek tip olmadığı-
nı söylüyordu. Istihbarat çevrelerini bilenlerin
kafasını ise "Adı kamuoyuna açıklandıktan sonra,
gizlı eve götürülerek iki gün sorguya çekilecek
kadar önem verilen biri, nasıl evinden çıkıp da
kırsalda tek başına 2 mil yürüdükten sonra bir
tariada intihar edebilecek kadar, gizli servisin gö-
zetiminden, korumasından yoksun bırakılabi-
lir" sorusu kurcalıyordu. Peki üst düzey bir BBC
yöneticisinin, üç hafta önce Newstatesmen si-
yasi editörü Kampfener'e, "Haberin kaynağını
öğrendiğimde, bunu sonuna kadar korumak
zorunda olduğumuzu hemen anladım. Bu...
dosyanın (tartışmalı dosya - E.Y.) hazırlanma-
sına katkıda bulunmuş üst düzey bir görevliy-
di" sözlerine ne demeli? Kelly 'dosya'nın ha-
zırlanmasına katlmamıştı ki?
Karşımızda ahlaki zeminden, uluslararası meş-
rutiyetten yoksun, yalana, fıtneye (conspiration)
dayalı, nasıl işlediği belirsiz, karanlık ve çok kan-
lı ve sonu belirsiz bir süreç var. Bu karanlık ve
belirsiz sürece, sömürgecinin zulmüne, fıtneye
ortak olma çabasını anlamak olanaklı değil.