Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 30 TEMMUZ 2003 ÇARŞAMBA
14 KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr
37 sanatçının katıldığı c
Seni Öldüreceğim îçin Çok Üzgünüm' 16 Ağustos'a dek görülebilir
Proje 4Edehırçınbir sergiYILDIZ DOYRAN
Proje 4L Istanbul Güncel Sanat
Müzesi'nin temmuz ayının boğucu
sıcağına ve Istanbul'un sessizliği-
ne aldırmadan kapılannı açtığı 'Se-
ni ÖMüreceğiın tçin Çok Üzgünüm'
adlı gnıp sergisi yaz ortasında özel-
likle tstanbul için hem bir serinlik
4ıem de yeni bir enerji niteliğini ta-
şıyor. Yeni yönetim kurulunda Ful-
ya Erdemci, Melih FereK ve Vasıf
Korrun un bulunduğu Proje 4L'nin
yazın ortasında durgunlugunu kır-
mak için Türkiye sanat ortamında
belli bir etki yaratacak sergiler ger-
çekleştirme yönünde bir karar alma-
sı öncelikle genç sanatçılar için
farklı bir zemin yaratması açısından
çok önemli bir girişim olarak göze
çarpıyor.
Resim,video ve fotoğrafı
buluşturan sergl
Küratörlüğünü sanatçı Halil Al-
tmdere'nin yaptığı sergiye, Türki-
ye'nin farkJı bolgelerinden ve yurt-
dışında yaşayan çağn alrruş 37 sa-
natçı katılıyor.
Resim, video ve fotograf gibi
değişik alanlan içeren bu sergi, bir
anlamda Proje 4Ede gerçekleştiril-
miş en kapsamlı ve belki de en ku-
caklayıcı sergi niteliğinde.
Halil Altındere sınırlı bir zamana
karşın yoğun bir çabayla ve hatın
sayılır bir harcamayı da göze alarak
giriştiği bu sergide hırçın bir hava es-
tiriyor. Bu da seçtiği sanatçılann
yaklaşımlanyla doğru orantıh elbet-
te. Sanatçılar siyasal mesajlarla yük-
lü, eleştirel ya da ironik yaklaşım-
larla gündemi yakalayan pek çok
farklı ürün sergilemekteler.
Adını Rotterdam'lı genç sanatçı
Marc Bijl'in bir çalışmasından alan
'Seni Öldüreceğim tçin Çok Üzgü-
nüm' adlı sergi; yerleşik değerleri,
egemen kurumlan 'öldürme' kav-
ramıyla uyarmaya çalışıyor.
Cem Gencer - 'Living In The Past
KL.üratörlüğünü sanatçı Halil Altındere'nin üstlendiği
resim, video ve fotograf gibi farklı alanlan içeren bu
sergi, bir anlamda Proje 4L'de gerçekleştirilmiş en
kapsamlı ve belki de en kucaklayıcı sergi niteliğinde.
Ferhat Özgür'ün sergide dikkat
çeken 'Kucaklaşma" adlı büyük bo-
yutlu fotoğrafı doğrudan doğruya
dramatik bir etkı yaratıyor.
Sanatçı bir inşaat alanında kucak-
laşmış insanlan göstererek banş kav-
ramının da hâlâ inşa halinde oldu-
ğunu vurguluyor. 'Armma' adlı par-
çalı videosunda ise Ferhat Özgür
banyo yaparken hıçkınklarla aglayan
kadınlan ele alıyor.
Sanatçı burada hem yıkanma hem
de ağlamayla annmanın iki farklı
göstergesini suyla birleştirerek il-
ginç bir metafor ortaya koyuyor.
AB Aksakal'ın 'Oyun' adlı vide-
osunda bir el tahta zemine çizilmiş
Türkiye haritasının sınırlanna çivi ça-
karak sanki ülkeyi dış tehditlere kar-
şı sa\
r
unuyor, ancak haritanın içine
de döşenmış çıviler arasında par-
makla sağa sola irilen bozuk para, yi-
ne Türkiye üzerinde oynanan oyun-
lan çağnştırmakta.
CemAydoğanın 'CstümeVarma-
ym Vururum' adlı fotoğrafında ka-
ralara bürünmüş peçeli bir teröristin,
Atatürk ün gözlerini bağlayıp rehin
alması köktendincilerin laiklik ve
Atatürkçiilüğe saldınlannı eleştiren
cesur bir iş.
Cem Gencer'in sürekli tersten gös-
terilen 'Living In The Past' adlı vi-
deosunda Jethro Tull'ın flüt sesi, îs-
tiklal Caddesi'nde yere oturmuş ka-
val çalarak para kazanmaya çalışan
bir yaşhnın melodisi oluyor.
Şener Özmen'in 'Supermüslim'
adlı fotoğrafında pelerinini seccade
olarak yere serip namaz kılan Super-
man, belki yozlaştınlmış Islamı kur-
tarmaya çahşıyor, belki de güçsüz-
lüğünün farkına vanp Allah 'ya sığı-
nıyor.
Seyhun Babaç ünlü olmak için
takma adla internette 'chat' yapa-
rak türlü türlü insanlarla ilişki kuru-
yor ve bu insanlann dünyalannı mek-
tuplar ve şıfrelenmış fotoğraflarla
ortaya koyuyor.
Boya reslmlerinln
seclmlerl etklll deflfl
Ancak 'Seni Öldüreceğim tçin
Çok Üzgünüm' adlı sergide boya re-
sünlerinın seçıminin fotograf ve vi-
deolardaki kadar etkileyici olmadı-
ğını görüyoruz. Biraz çabuk kota-
rılmış, plastik- görsel değerleri
önemsenmemiş, sadece vermek is-
tediği mesajla sınırlı kalmış çalış-
malar bu yoğunluğun içerisinde
kaybolur gibi.
Politik söylemlerin gitmesi ge-
reken yere ulaşıp ulaşmadığı ko-
nusunda tereddütler de var. Örne-
ğin sanatçılar bu meseleyi anlıyor-
lar, tartışıyorlar ama bu tartışmala-
nn izleyiciye kuvvetle yansıtılma-
sı sanatçılann dışındaki dünyanın
uyanlması da aynı oranda önemli
gözüküyor.
Sergi zaten bu amaç için yola ko-
yulmuş durumda. Türkiye'nin çok
sesli mozaiğinin, Proje 4L'nin fark-
lı duvarlannda aynı anda gösteril-
mesinin yarattığı gerilimin, tam da
günümüzü anlattığını görüyoruz.
Sergi 16 Ağustos 2003 tarihine ka-
dar görülebilir.
Can Yayınlan'ndanyeni kitaplarKültür Senisi - Can Yayınlan yaz
aylannda da okuyuculan yalnız
bırakmıyor. Değişik biçimlerden hoşlanan
okuyuculara farklı tatlarda.kitaplar
sunuyor. Can Yayınlan'ndan tanıtacağımız
ilk kıtap Susanna Tamaro'nun 'Daha Çok
Ateş'adlı romanı.Yirmi yaşlanndaki genç
bir kızın hayali
mektuplaşmasını işleyen
kitapta yazar, romanın
kahramanına kendi
duygulannı keşfederek
hayatla başetmeyi öğütlüyor.
Bir dîğer kitap ise 'Saatkr'
romanının yazan Michael
Cunningham'ın 'Dünyamn Sonundald Ev'
adlı romanı. 6O'lı yıllarda başlayan ve
80'lere dek süren bir gençlik aşkını konu
eden kitapta, sorunlu ailelerin çocuklan
olarak dünyaya gelen iki gencın bu
durumu kendi hayatlannda da yaşamalan
anlatılıyor. Okuyuculann betenisine
sunulan 'yeni'lerden, Güney Italyanrn
küçük bir sınır köyünde geçen roman
'Korkmuyorum', Niccolo Ammaniti
imzasını taşıyor. Betimleyıci öğelerin
yoğun olduğu roman, yoksul bir ailenin
çocuğu olan Michele'nin çocuk
dünyasındaki psikolojik çatışmayı
çözümlüyor. Çocuk dünyasıyla yetişkin
dünyasını karşı karşıya getiren roman,
işlediği bu temanın içınde insan ve
doğanın güzellikleri ile çirkinliklerini
• Türk ve dünya edebiyatının önemli
yazarlannın kitaplannı yaz sezonu kapsamında
basan Can Yayınlan, her tür okur kitlesi için
farklı bir yelpaze sunuyor.
doğanın içinden kullandığı metaforlarla
anlatıyor. Hermann Hesse'nin yeni
yayımlanan iki kitabından ilki, onu üne
kavuşturan Peter Camenzind. Yazar
özyaşamöyküsel öğelerin ağır bastığı ilk
romanı olan Peter Camenzind'de, roman
kişisinin kendisiyle ve toplumla ilgili
hoşnutsuzluğunu eleştirel bir gözle
inceliyor. Hesse'nin diğer romanı Denıian.
yazann kendisini yansıtan bir roman.
Hesse'nin nıhsal çöküntüde olduğu ve
bunu bir doktor yardımıyla atlattığı
dönemin ürünü olan iyle kitap, psikolojik
çözümlemeleriyle dikkat çekiyor.
Amerikalı yazar Sue Mfller'in Aşağıdaki
Dünya adlı kitabı dokuz kuşak kadını
birbirine bağlayan görünmez bağlann
öyküsü. Romanın kahramanı Catherine,
kendinden önceki ve sonraki
kuşaklan bir noktada kesişen benzer
olaylarda buluşturuyor.
Edebiyatımızda önemli bir yere sahip
olan KemaJ Bilbaşar ın Denizin
Çağınşı adlı romanı Türk
edebıyatında psikolojik
yabancılaşmanın konu edildiği ilk
roman. Roman. bir kasaba ögretmeninin
iç dünyasını ele alıyor. Yazıldığı
dönemde çok fazla anlaşılmayan roman
Can Yayınlan'nın yeni baskısıyla
günümüze taşınmış. Bilbaşar"ın diğer bir
romanı Başka Olur Ağalann Düğünü.
Yapıtta inançlar, gelenekler, hayat
görüşleri içinde gelişen olaylan geleneksel
bir bakış açısıyle ele alan yazar, kasaba ve
köy yaşantısını yerli betimlemeler
kullanarak masalsı bir dille anlatıyor.
TÇ
SAPANCA İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
MENKULÜN AÇTK AKTTIRMA İLANI
Dosya No: 2002/239 Tal.
Bir borçtan dolayı hacızli ve aşağıda cins, miktar ve
kıymetleri yazılı mallar satışa çıkanlmıştır
Bırinci arttırma H'08'2003 günü saat 14 00-
14.10'da Rüstempaşa Mah. Fevzı Çakmak Cad. No:
2/A Sapanca adresınde yapüacak ve o günü kıymetle-
rinın yüzde 75'ıne istekli bulunmadığı takdırde
12/'08'2003 günü aynı yer ve saatte 2. arttırma yapıla-
rak satılacağı. Şu kadar kı, arttırma bedelınin malın
tahmın edilen kıymetinın yüzde kırkını bulmasınm ve
satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklannın
toplamından fazla olmasırun ve bundan başka paraya
çevırme ve paylann paylaştırma masraflannı geçmesi-
nin şart olduğu, mahcuzun satış bedelı üzennde yüzde
.... oranmda KDVnin alıcıya ait olacağı ve satış şart-
namesinin icra dosyasında görülebıleceği, masrafi ve-
rildiği takdirde şartnamenin bir örneginin isteyene
göndenlebileceği. fazla bilgi almak isteyenlerin yuka-
nda yazılı dosya numarasıyla dairemize başMirmalan
ilanolunur. 03'07.2003
Muhammen krvmetiHra:25.000 000.000- TL.
Adedi:l
Cinsi (Mahiyeti ve önemli niteükleri): Çukurova mar-
ka san renkte 1996 model 217 DC 014 seri No'lu 828
B tipı ön ve arka bekolu kepçe, lastık tekerh kabinli
faal kepçe.
Basın: 36973
İETT öğrenci pasomu
kaybettım.
Hükümsüzdür.
HÜSEYlN ÖZGÜR
SSK sağlık karnemı
kaybettım.
Hükümsüzdür.
FtKRETBORA
Memleket meseleleri ile ilgilenenlenn
yeni internet adresi
inadina.com
ADANA SULH HUKUK MAHKEMELERİ SATIŞ
MEMURLUĞU'NDAN GAYRİMENKULÜN
AÇIK ARTTIRMA İLANI
Dosya No: 2002/21
Satıİmasına karar verilen gaynmenkulün cinsi, kıymeti, adedi. evsafı:
Adana'nrn HavTaniye geçitli köyünde tapunun sayfa 372. cılt 4, parsel 377'de kayıtlı
25205 m2'lik taşınmaz ızaleı şüyu karanna ıstinaden satılaeaktır. Taşınmaz halen Naren-
ciye bahçesi olarak kullanılmaktadır Taşınmaz Havraniye'mn güney kısımlannda Ceyhan
Nehn'ne yakın taşınmaz üzerinde 378 adet yaşlı 200 adet yeni dikilmış fıdan narencıye
ağaçlan bulunmaktadır. Yaşlı ağaçlann tanesı 45.000.000 Iira değennde olduğu. fıdanla-
nn ise 1 tanesı 1.500.000 hra olduğu, ağaçlann toplam değeri 17.310.0OO.OOÖ Iira değe-
rinde olduğu, taşınmazın zemın değeri ise 1 m2'sinın 900.000 Iira olduğu, zemin değen-
nin tamamı 22.725 000.000 lıra olduğu taşınmazın zemin değen ve üzenndeki ağaçlann
toplam 40 035.000.000 hra muhammen bedel üzennden aşağıdaki şartlarda satılacaktır
Saöş sartlan:
1- Satış, 0909 2003 Salı günü saat 10.30'dan 10.45'e kadar Adana Yüreğir Belediyesi
Mezat Salonu'nda açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmm edilen kıy-
metin yüzde 75'ini ve rüçhanh alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu \e satış masraflan-
nı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taah-
hüdü baki kalmak şartıyla 19'09/2003 Cuma günü aynı yer ve saatlerde ikincı arttınnaya
çıkanlacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememışse ga>Tİmenkul en çok arttıra-
nın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok art-
tırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arthrma bedelinin malm tahmin edilen kıymetinin
yüzde 40'ını buhnası ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından
fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazım-
dır. Böyle fazla bedelle ahcı çıkmazsa satış talebi düşecektır. 2- Arttırmaya iştirak ede-
ceklerin. tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nıspetinde pey akçesi veya bu miktar kadar
milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazundır. Satış, peşın para iledır, ahcı ıs-
tediğinde 20 günü geçmemek üzere mehıl verilebilır. KDV, resmi ihale pulu. tapu harç ve
masraflan alıcıya aıttir. Birikmiş vergiler satış bedelınden ödenır. 2464 S.K'nın 68 mad
gereğince tellalıye harcı satış bedelinden ödenir. 3- lpotek sahibi alacaklılarla diğer ılgılı-
lerin (•) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faız ve masrafa dair olan iddiala-
nnı dayanağı belgelen ile on beş gün içınde dairemize bildırmeleri lazımdır. Aksi takdır-
de hakları tapu sıcılı ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır.
4- thaleye katılıp daha sonra ihale bedelinı yatırmamak suretiyle ıhalenın feshıne se-
bep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettıklen bedel ile son ihale bedelı arasındaki fark-
tan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır.
İhale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsıl olunacak,
bu fark, varsa öncelikle teminat bedelınden alınacaktır.
5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup mas-
rafi verildiği takdırde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilır.
6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyı görmüş ve münderecatmı kabul etmiş sayılacak-
lan, başkaca bılgi almak isteyenlerin 2002/21 sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze
başvurmalan ilan olunur. 21/07/2003
(*) tlgılıler tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.
Basm: 36912
DEFNE GOLGESİ
TURGAY FtŞEKÇt
'My Way' Türküevi
Toplum yozlaştıkça, kültürünün de yozlaşacağını;
an, duru, yalın güzellıklerin dile geldiği türkülerimi-
zin toplumsal yaşamdan çıkacağını düşünüyordum.
öyle olmadı.
Türküler çalınmaya, söylenmeye devam ediliyor.
Hatta geçmişten farklı olarak sayıları günden güne
artan "tûrküevleri" açılıyor.
Buralarda bir araya gelenler, kimi zaman bir sa-
natçının söylediği türkülen dinleyip, kimi zaman da
hep bir ağızdan türkü söylemenin coşkusunu yaşı-
yorlar.
Türkülerin yaygınlık kazanmasını, daha çok dinle-
nip söylenmesini nasıl yorumlamalı?
Insanlarımız gitgide kirlenen, çırkınleşen, sahte
değerierin egemenliğine giren dünyamızda türküle-
rin saflığına, dürüstlüğüne, gerçekçilığine mi sığını-
yorlar?
Doğrusu bunu söyleyebilmek zor.
Böylesi ortamlarda söylenen türküiere, onlann yo-
rumlanışına bakınca, türkülerin de günümüz top-
lumlannın yozluklarından payını aldığını rahatlıkla
söyleyebilıriz.
Bir müzık yaprtından nasıl tat alınır? En baştaonun
güzel bir ses ve çakjıyla yorumlanmasından değil mi?
Bağlamaiann arkasına takılan fişlere, seslerin 'efeto-
ro' durumuna getırılmesine, sonra da ses yükselti-
cilerinden çıkan gümbür gümbür seslere eşlik ede-
bilmek için böğürürcesine söylenen sozler...
Sazın önüne bir mikrofon koyup sesi yükseltmek
yetmiyor, ille kulak sarsılacak.
Türkü söylenen yerlerın de elbette türkülerin ya-
lınlığına, yaşam zenginliğıne uygun olması gerekir.
Duvarlara asılacak kilimlerle, taburelere oturup, or-
tadaki sinilerden yemek içmekle de bu ilişki kurula-
maz.
Bir arkadaşım görmüş, böylesi türküevlerinin bi-
rinin adı, "My Way" ımiş. Ingilızce isim merakı ora-
lara dek uzanmış. Kapısında da öteki pahalı eğlen-
ceyerlerindegörülen güvenlikgörevlileri varmış. Ka-
pıda yüzünüze bakıp türkü dinleyip dinleyemeyece-
ğinize karar verecek görevliler.
Çeşitli yapılara girerken kapıda elektronik güven-
lik aygıtlanndan geçiyoruz. Bunu doğal buluyorum
da, türkü dinlemeyegideceğım biryerde, içeriyegi-
rip giremeyeceğime kapıdaki görevlilerın karar ver-
mesi, en başta türküiere de borçlu olduğum aydın
gururuma aykın.
Her şey gibi türkü kültürümüzü de mi Amerikan-
laştıracağız?
Oysa türkü sözcüğü, Türk sözcüğüne eklenen
Arapça "nispet /"sı ile "Türklere özgü" anlamını ta-
şıyor.
Türklere özgü bu geleneksel kültür ürünümüzün
en başta bıze özgü kımliğinin korunması gerekmez
mi?
Türkülerin türkü olarak kalabilmesi için nerede,
nasıl söyteneceğinin; ağıtlariaoyun havasını, türkuy-
le popu kanştırmanın yozluğu arttırmaktan, türküyü
insana yabancılaştırmaktan başka bir ise yarama-
yacağının düşünülmesi gerekmez mi?
Melih Cevdet Anday'ın bir yazısında okumustum,
50'li yıllarda dünyanın önde gelen kemancılanndan
David Oyştrah, birdinleti için IstanbuPagelmiş. Ay-
nı gece Sabahattin Eyuboğlu'nun evinde de Sıvastan
gelen Âşık Veysel çalıp söyleyecekmiş. Pek çok
aydınımız hangisjni yeğleyeceğine güçlükle karar
verebilmiş. Kimi Âşık Veysel'ı, kimi David Oyştrah'ı
dinlemeye gitmiş.
Türkünün halkımızın da, aydınımızın da hayatın-
da böylesine önemli bir yer tuttuğu günlerden, bu-
günün her şeyin rezüliğini çıkarmaya meraklı, güzel-
liklere, insani olana dayanamayan, yok edici ortamı-
na geldik. Her şeyın artık sözcük anlamının dışında
başka şeyler anlattığı bir dilimiz oldu.
"My Way" türküevinde türkü dınleyenler, Karaca-
oğlan'ın, "Ben meylimi üç güzele düşürdüm" tür-
küsündeki "meyl"sözcüğünüde, "e-mail" olarak al-
gılıyor olmalılar.
tfisekci <; superonline.com
Taş heykel sempozyumu başladı
• KAYSERİ (.4A) - Kayseri II Kültür ve Turizm
Müdürlüğü tarafından düzenlenen ' 1. Kayseri Taş
Heykel Sempozyumu' 18 Agustos'a kadar
sürecek. ABD'li heykeltıraş Mark Wyers'in yanı
sıra Bilgehan Deligöz, Şiyarbar Epözdemir,
Gönül Ozer ve Hüsamettin Saylak'ın katıldığı
sempozyumda üretilecek heykeller de açık
alanlarda sergilenecek
4-20 Temmuz 2003
Aslan Ruso
Avcı Matbaa
Basımevi
Beykoz Belediye Başkanlığı
Clear Channel
Ddf
Fuji Film
Kampüs Medya
Kültür A.Ş.
IYİ CAZ «t
Mas Matbaa
Ofset Yapımevi ,, ' .
Promoshop ,-•" *
Reklamiş **
Sinefekt
T.C. Denizcilik Işletmeleri A.Ş.
Wall Şehir Dizayn
Young & Rubicam Reklamevi
İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı,
10. Uluslararası İstanbul Caz Festivali'nin
gerçekleştirilmesinde büyük destek sağlayan
Servis Sponsorları na teşekkür eder.
«»Garanti
MAKMARA 8ÛYUK|EHÎR Cİ)