Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 25 TEMMUZ 2003 CUMA
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul PB 29 Sinop PB 23
Edirne PB 32 Samsun Y 24
Kocaelı PB 29 Trabzon Y 29
Ç anakkale
Izmir
PB 31 Giresun Y 25
B 36 Ankara B 28
Manısa
Aydın
_B 36 Eskişehır B 29
B 28B 36 Konya
Oenızli B 35 Sıvas PB 24
Zonguldak PB 25 Antalya A 39 Kars
Adana
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkân
Van
A
A
B
B
B
B
B
B
34
33
38
38
35
35
31
27
B 22
Yurdun Kuzey ke-
sımlen parçalı bulutlu,
orta ve doğu karade-
nız kıyılan sağanak ya-
ğışlı. dığer yerler az
bulutlu açık geçecek.
Hava sıcakhğında
onemlı bır değışıklık
olmayacak. Ruzgâr
Kuzey ve batı yonler-
den hafif ara sıra orta
kuvvette esecek.
DIŞ MERKEZLER
Oslo Y 18 Berlın Y 25 Moskova B 26
Helsınkı Y 27 Budapeşte Y 29
B 34Stockholm Y 24 Madrid
Londra _Y 19 viyana Y 21
Amsterdam
Brüksel
Y 23
Y 24
Belgrad Y 32
Parıs
Sofya Y 30
Y 28 Roma Y 32
Bonn Y 24 Atına B 34
Münıh B 26 Zürih 8 28 Şam
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflıs
Kahıre
A
B
B
B
B
Y
A
23
19
36
30
19
17
34
A 36
Parçalı bulutlj ^ Buıutlu k
Çok bulutlu •
y
ağrnü"1u sKartı Sulj kar > Gok güaıltjlu
G U N C E L CÜJVEYTARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
verdiği AKP Genel Başkanı'nı dinlemek istemiyor.
Habere göre, 365 milletvekilli tek başına AKP ik-
tidarı, Amerika'nın isteğı doğrultusunda hazırladığı
eşkıyayı dağdan indireceği sanılan Topluma Kazan-
dırma Yasası'nın af ve ceza indirimlerini düzenleyen
4. maddesinı Medis'ten geçiremedi.
Yüzde 34 oyla TBMM'nin yüzde 66'sını ele geçi-
rerek tek başına iktidar olmakla övünen AKP;
FiTE'nin çok önem verdiği Orman Yasası'nı referan-
dumdan kurtaracak 367 oyu bulamıyor.
Hükümet bir karar alıyor, Anayasa Mahkeme-
si'nden dönüyor. Hükümet bir karar alıyor, Mec-
lis'ten dönüyor. Hükümet bir karar alıyor, çoğu za-
man Çankaya'dan dönüyor.
Sokaktan parlamentoya uzanan hava bu. Top-
lum yavaş yavaş kendine geliyor.
• • •
Sokakta tepki, parlamentoda çoğunluğa karşın
ikıncı tezkereden sonra bir kez daha hükümete kar-
şı direnme.
Iki cümlelik bır açıklamayı yüz cümle içinde söy-
leme başarısını gösteren, RP'den SP'ye, oradan da
nazik bır dönüşle AKP'ye gelen Adalet Bakanı Hü-
kümet Sozcüsü Cemil Çiçek, sinırden, öfkeden ne-
redeyse ayaklan yere vurarak isyanları oynayacak.
Oysa, hükümet; eşkıyayı dağdan indirmeyı vesi-
le sayarak eli kanlı Hizbullahçılarla, Sıvas'ta aydın-
lan bir otelde kıstırıp yakan katıllerı affetmeyi ya da
cezalarını ındırmeyi içine sindirebıliyor.
Hükümet için teröristtanımlaması açısından PKK
ile Hızbullah vahşeti ve Sıvas katliamı arasında fark
yok! Maddenin reddinden sonra soruyorlar; Hizbul-
lah ile Sıvas'ı yasadan çıkaracak mısınız? Çiçek, ılk
kez ve nihayet tek bir cümle ile meramını ıfade edı-
yor: "Aliah hepsinin belasını versın!"
Insanın aklına tuhaf sorular takılıyor. örneğin hü-
kümet sözcüsü, bu cümlenin içine 4. maddenin oy-
lamasına katılmayarak reddinı sağlayan 52 AKP mil-
letvekilini, çekimser oy kullanan iki milletvekili ile ret
oyu veren 4 AKP'liyi de kattı mı acaba?
• * •
Bu arada RTE rahat mı rahat. Iç sorunlarla boğuş-
mayı Çiçek'e bırakmış, dış (hatta zaman zaman iç
konulardaki) sorunları Abdullah Gül'e yüklemiş,
serhat kentı Erzurum'da oksijeni bol dağ havası alıp
gösterı düzeninde toplantılar yapıyor.
Amerika ile ilişkiler dörtyol ağzında. Omuzlarında
ağır biryük, sorumluluk, Dışişleri Bakanı VVashing-
ton'da. Oncelikle bilir bilmez konuşan "Başbakan'ın
geçen hafta ABD'nin asker talep ettiği ve Türk or-
dusunun da göreve hazıriandığı yönündeki" açıkla-
masının açtığı gediği kapamaya çalışıyor.
ABD, basın kulisinde hâlâ asker ıstemediklerıni,
Türkiye'nin "fa/epfrâ/'faraf olduğunu yineliyor. Uğur
Ziyal'in VVashington ziyaretınde Türkiye'nin AB-
D'nin Istikrar Gücü'ne asker vermeyi önerdiğinı
anımsatıyorlar.
Türk askerinin özellikle "belalı bölgelerde" ABD
komutası attında görev almasını kabul edecek mi-
yiz? Zira Irak'taki sivil yönetici Paul Bremer, ABD
komutasındaki Istikrar Gücü'ne katılacak Türk as-
kerini "memnuniyetle kabuledeceklerini" sürekli yi-
neliyor.
Hükümet, Irak'a askergönderme iznini -ikincitez-
kere gibi- TBMM'den geçiremeyeceğini artık anla-
mış olsa gerek.
Gül, buradayken açıklamadı ama, Başkan Yar-
dımcısı Cheney, Dışişleri Bakanı Povvell, Savunma
Bakanı Rumsfeld ile görüşmeden önce Türkiye'nin
ancak BM veya NATO şemsiyesi altında kurulacak
bir banş gücünde yer alabileceğini kimi konuşma-
lanndaduyurdu.
BM-NATO şemsiyesini kabul etmeyen ABD'nin,
bu koşulla Irak'a Türk askeri önerisine sıcak bak-
ması olanaksız.
Türkiye'nin ABD komutasındaki Istikrar Gücü'ne
asker vermesi de...
VVashington görüşmeleri bu ıçerıkte gelişirse
Türk- ABD ilişkilerinin eskisi gibi olmayacağı bir kez
dahaanlaşılacak.
İlişkiler gelişiyor, güçleniyor gibi söylemler... Altı
üstü palavra!
Basında 'buruk'bayram
• Baştarafı 1. Sayfada
gerekli önlemlerin
alınmasının yanında
basınımızın sorumlu-
luk bilinciyle hareket
etmesi, demokrasinin
çokseslilik ilkesinin iş-
letilmesi ve özgür bası-
nın varhğını sürdür-
mesi için zonınluluk-
rur" dedi. Türkiye Ga-
zeteciler Cemıyeti Baş-
katıı Orhan Erinç de
BasınYasası 'nın tümüy-
le değiştirilmesını ön-
gören bır taslağın tartış-
maya açıldığını anımsa-
tarak "Cemiyetimizin
de katkılarıyla tasla-
ğın tasarılaşma aşa-
masında evrensei hu-
kuk normlarına uy-
gun bir duruma geti-
rileceği konusunda
ümitliyiz.Ancak öngö-
rülen para cezalan ko-
nusundaki kuşkuları-
mız sürüyor. Yüriir-
lükte yasanın bazı
maddelerdeki suç ta-
Dimlan geçersiz kılını-
yor ama önerilen para
cezalan bugünkü öl-
dürücü tutarları yete-
ri kadar indirmiyor"
diye konuştu.
Basın örgütleri de
sansürün kaldınlışının
95. yıldönümünde ya-
yımladıklan mesajlarda
basın emekçilerinin Ba-
sın Bayramı'nda yaşa-
dıklan "burukluğu"
dile getirdiler. Cumhur-
başkanı Sezer, TBMM
Başkanı Biilent Annç,
Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan, YTP Ge-
nel Başkanı Ismail
Cem de sansürün kaldı-
nlışının yıldönümü ve
Basın Bayramı dolayı-
sıyla dün birer mesaj ya-
yımladılar. Sezer, mesa-
jında şunlan kaydetti.
"Türk basını, demok-
rasinin tüm değerle-
riyle yerleşmesi ve
Cumhuriyet'in temel
niteliklerinin korun-
ması konulartnda et-
kin güç olmayı sürdü-
recektir."
TGC Başkanı Ennç
dün akşam "Gelenek-
sel Gazeteciler Günü"
töreninde yaptığı ko-
nuşmada ise, "21. yüz-
yila girilmiş olmasına
ve AB'ye girme heye-
canının etkisiyle art
arda sıralanan uyum
paketlerine karşın
devleti yönetenlerin
bilim, küİtür, sanat ve
medya yayınlarına
yaklaşımlarının ana
hatlanyla değişmeden
sürdürüldüğünü söy-
lemek zorunda kaldı-
ğım için üzgünüm"
diye konuştu.
Irak baskısı artıyorI Baştarafı 1. Sayfada
Bakanı Povvell. Başkan Yardım-
cısı Dick Cheney ve Savunma
Bakanı Donald Rumsfeld ve
ABD'nin Irak'taki geçicı yöne-
timin başkanı Paul Bremer ile
bir araya geldi. Türk Dışişleri
heyetinin en az ıkı saat sürece-
ğini hesapladığı Povvell- Gülgö-
rüşmesının sadece bir saat sür-
mesı, heyette rahatsızlığa neden
oldu. Çalışma yemeği şeklinde
geçen görüşmede Kıbns, Orta-
doğu, ikilı ilişkiler. bölgesel ge-
lışmeler ve Irak konusunun ele
ahndığını Povvell ortak basın
toplantısının başında açıkladı
Bır saatlik görüşmede söz konu-
su konularda ne derece aynntı-
ya girildiği, taraflann aralann-
daki sorunlan ne kadar çözdük-
leri merak konusu oldu.
Ortak basın toplantısında Türk
hükümetinin Irak'ta yapabilece-
ği katkılan içeren belgesine yazı-
lı bir yanıt verdiklerini anlatan
Povvell, Türkiye'nin özellikle in-
sani yardımlar konusunda hazır
olduğunu bildirdı. Povvell. "Bu
hem Irak ve Türkiye halkları-
nın hem deTürk işadamlarınm
yararına olacak" diye konuştu.
Edinilen bilgılere göre, Po-
vvell'ın Türk heyetine sunduğu
yanıtta. Irak'ta yıkılan hastanele-
rin yeniden yapılması. elektrik
santrallannın inşası, sağlık ve gı-
da alanında işbirliği ile Irak polis
ve ordu gücünün Türkiye tarafın-
dan eğitilmesi unsurlannın iki ta-
raf arasında istişare edileceğı ifa-
Giil,ABD ziyaretinin ikinci gününde Po\>ell'la görüştü. (AA)
delenne yer venldi. Povvell, Tür-
kiye'nin Istikrar Gücü'ne olası
katkısını da ele aldıklannı kay-
detti. Önennin ABD'nin yenı
Merkez Kuvvetler Komutanı
John Abizaidın Ankara temas-
lan sırasındai\nkara'nın günde-
mine getirildiğini anlatan Povvell,
"Sayın Bakan ve hükümefi, he-
nüz bunu ayrıntılı analiz ede-
cek vakti bulamadı. Ama bize
bu konuyu en aktif şekilde de-
ğerlendirecekleri teminatını
verdiler" diye konuştu. Povvell,
"Türk askeri konusunda ne za-
man bir karar verilmesini bek-
liyorsunuz" sorusuna ise "En
kisa zamanda. Türk hükümeti
çok çabuk karar vermeye çalı-
şacak" yanıtını verdi. Dışişleri
Bakanı Gül de bir soru üzerine,
"NATO ve BM'nin katıhmı,
konuyu daha kolaylaştıracak-
tır" diye konuştu.
Türkiye'nin asker göndermesi
ve bu askerlerin Irak'ın hangi
bölgesınde görev yapacağı konu-
Ian da Gül'ün Rumsfeld ile yap-
tığı görüşme sırasında ele alındı.
Rumsfeld geçen haftalarda Baş-
kan George Bush adına Başba-
kan Tayyip Erdoğan'a mektup
göndererek. Süleymanıye ola\i-
na Türk askerinin şüphelı faali-
yetlerının neden olduğunu savun-
muşru. Görüşmede, Irak'ta ben-
zer sorunlann yaşanmaması için
askeri birimler arasında eşgüdüm
kurulması konusu ele alındı.
IMF koşulu anımsatması
Görüşme sırasında, Gül'ün. 1
milyar dolarlık hibe yardımmın
bir an önce göndenlmesını iste-
diğı, Povvell'ın da buna karşılık.
"Bu yardım IMF koşuluna
bağlı ama bunun dışında biz de
çözmek için gerekeni yaparız"
yanıtını verdiği kaydedildı. Po-
vvell'ın. "Ekonomi nasıl gidi-
yor" diye sorduğu, bunun üzeri-
neTürk heyetinin ekonomiye iliş-
kin brifing sunduğu öğrenıldı.
Kıbrıs baskısı
Povvell-Gül görüşmesinde Kıb-
ns konusu da görüşüldü. Povvell,
basın toplantısında bir soru üze-
nne, BM Genel Sekreteri Kofi
Annan'ın sunduğu planın masa-
da olduğunu belirtirken "Bu fir-
sat kaçınlmamair dedi. Türki-
ye'nin KKTC lideri Rauf Denk-
taş'ı cesaretlendıreceğini düşün-
düğünü anlatan Povvell, "Saha-
da, iki halk arasında güzel işler
oluyor.Ama bunun kapsamlı ve
siyasi bir boyuta taşınması ge-
rek" diye konuştu.
ABD askerikapıdan çevrildi
tstanbul Haber Servisi - Atatürk
Havahmanı'ndan Türkiye'ye giriş
yapmak isteyen ABD'li NATO askeri
Richard Randy. eksik evrak gerekçe
gösterilerek aynı uçalda ülkesine geri
gönderildi. Uçağa giderken yapılan
polis kontrolü sırasında X-Ray ciha-
zının sinyal vermesi nedeniyle ayak-
kabılan çıkartılarak üstü aranan AB-
D'li asker, Türkiye'ye Marmaris'te
bulunan bir askeri gemiye katılmak
üzere geldiğini söyledi.
4 Temmuz'da Türk askerlerinin Sü-
leymaniye'de gözaltına alınmasının
ardından Atatürk Havalimanı'nda ya-
şanan olay dikkat çekti. Delta Hava-
yollan'na ait uçakla New York'tan Is-
tanbul'a gelerek, Türkiye'ye giriş yap-
mak isteyen ABD'li NATO askeri Ric-
hard Randy, pasaport kontrolünden
askeri kimlikle geçmek istedi.
Görevlilerin Randy'e, "pasaport
ya da NATO onaylı seyahat belgesi
ile Türkiye'ye giriş yapabilecegini"
söylemesine karşın başka bir belge
ibraz edemeyen Randy'nin Atatürk
Havalimam'ndan girişine izin veril-
medi. Randy, Delta Havayollan'na ait
uçakla New York'a geri gönderildi.
Uçağa giderken yapılan polis kontro-
lü sırasında X-Ray cihazının sinyal
vermesi nedeniyle ayakkabılan çıka-
nlarak tekrar cihazdan geçirilen
Randy, daha sonra uçağa alındı.
Gül'den VVashington Post'a demeç
Askere ihale koşuluWASHrNGTON
(Cumhuriyet) - Dışişleri
Bakanı Abdullah Gül,
Türk Silahlı Kuvvetle-
ri'nin (TSK) Irak'taki ts-
tikrar Gücü'ne katılımını
Irak'ın yeniden yapılandı-
nlması kapsamında elekt-
rik ve su gibi altyapı söz-
leşmelerinin Türk firma-
lanna verilmesi koşuluna
bağladı. ABD askerlerine
yönelik saldınların gide-
rek arttığı Irak'a asker
gönderme tezkeresinin
Bırleşmiş Milletler'e I-
rak'ta daha büyük rol ve-
rilmesi durumunda Mec-
lis'ten daha kolay geçece-
ğıni savunan Gül, Irak'ın
geleceği konusunda da
ABD ile ortak bir anlayış
geliştirilmesi gerektiğini
söyledi.
ABD ile ilışkilerin yeni-
den rayına oturması için
temaslarda bulunmak üze-
re bu ülkeye gelen Gül,
VVashington Post gazetesı-
ne verdiği bir demeçle
özellikle asker gönderme
konusundaki tutumunu
kamuoyuna açıldadı.
Gül'ün ABD yönetimine
de mesaj olarak yaptığı
açıklamalar, Washington
Post gazetesinde "ağır
koşullar" olarak öne sü-
rüldü. Gül, Türk hüküme-
tinin asker gönderme kar-
şılığında "ekonomi ve
ihaleler konusunda gü-
vence istediğini" dıle ge-
tirdi. Türkiye'nin Irak'taki
elektrik, içme suyu, petrol
ürünleri, telekomünikas-
yon ve sağlık sözleşmele-
riyle ilgilendiğini anlatan
Gül, "Irakbizim komşu-
muz olduğu için bunlan
görmemezlikten geleme-
yiz" dedi. Asker gönder-
me sürecinde VVashington
yönetimiyle Irak'ın gele-
ceği konusunda da "ortak
bir anlayış geliştirilme-
si" gereğini vurgulayan
Gül, BM'ye de daha geniş
bir rol verilmesi gerektığı-
nin altını çizdi. BM'ye da-
ha geniş bir rol verilmesi
durumunda TBMM'den
asker gönderme tezkeresi-
nin daha kolay geçeceğini
anlatan Gül, "Eğer Tür-
kiye'ye, Irak'ın yeniden
yapılandınlmasında özel
ve derin bir rol verilmez-
se Meclis üyeleri bunu
engelleyebilirler" dedi.
Pazarlık kaldığı yerdenANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Savaş sonrasında Irak'ta
zor durumda kalan ABD, banş
gücü ıçın diğer ülkelerden asker
ıstemeye başlarken Türkiye ile
de savaş öncesı pazarlıklanna
geri döndü. Ankara, savaş öne-
sinde kendi güvenlik kaygılan
nedeniyle pazarlık masasına ge-
tirdiği koşullannı şimdi, değişik
yöntemlerle yeniden pazarlık
konusu yapmaya başladı. Türki-
ye bölgesel çıkarlannı korumak
amacıyla. Bağdat'ta oluşturula-
cak merkezi idarede söz sahibi
olmak ıstıyor. Türkiye bu yön-
temle, Kuzey Irak'ta oluşabile-
cek ve sınırlannı tehdit edecek
bir Kürt devletinı önlemeyi,
Türkmenlerin yeni dönemde as-
li unsur olarak yönetimde söz
sahibi olmasını istiyor. Türki-
ye'nin yönetim sistemine ilişkin
kaygılarını gıderecek şekilde
söz hakkı verilmesi dunımunda,
koşullan iyi belirlenmek kay-
dıyla asker gönderme de dahil
her türlü işbırlığinin gündeme
gelebileceği vurgulanıyor.
ABD'nin Irak'a Türk askeri is-
teminin Ankara'ya "gayri res-
mi" olarak iletilmesinin ardın-
dan Türkiye, savaş öncesi pazar-
lık unsurlannı yeniden tartışma-
ya aldı. ABD'nin özellikle Sün-
ni Araplann yaşadığı Orta Irak'-
ta sıkıntı içinde olduğuna dikkat
çeken diploması ve savunma
çevreleri, Türkiye'nin öneriye
"koşulsuz evet ya da hayır"
şeklinde yaklaşmadığına dikkat
çekti. Bu kapsamda Türkiye'nin
bölgesel güvenlik kaygılan ve çı-
karlan çerçev'esinde konuya yak-
laştığı belirtilirken savaş öncesi
asker bulundurma tezkeresi için
yapılan pazarhklann yeniden
gündeme gelebileceği vurgula-
nıyor.
Yöntem değtştl
Türkiye'nin bölgesel çıkarla-
nnı korumak amacıyla savaş
sonrasında yöntem değiştirdiğı
de dile getiriliyor. Buna göre
Türkiye, savaş öncesınde sadece
Irak'ın kuzeyinde asker bulun-
durmak ve bu bölgedeki güven-
lik kaygılannı asgariye indirmek
istiyordu. Şimdi ise gelinen aşa-
mada Kuzey Irak'taki birliklerin
bulunduklan yerde kalması,
Türkmenlerin Irak'ın geleceğin-
de asli unsurolarak yer alması ve
merkezi otoritede etkili söz hak-
kı isteniyor. Bağdat'ta kurulacak
merkezi otoritede etkili söz hak-
kı verilmesı durumunda Türki-
ye'nin bölgesel güvenlik kaygı-
lannın kaynağında giderilmesi
yolunun açılabileceğine dikkat
çekiliyor.
Masada olmak İstiyor
Türkiye, Irak'ta yeni dönemde
oluşturulacak tek ordu ve tek po-
lis gücü konusunda ısrannı sür-
dürebilmek için savaş sonrası ye-
niden etkın olmak istiyor.
Türkiye oluşturulacak kolluk
kuvvetleri ve ordunun eğitimin-
de aktif rol alarak Irak'ın üniter
yapısının korunmasını hedefli-
yor. Güneydoğu sının konusun-
da merkezi Irak idaresi ile muha-
tap olmak isteyen Türkiye, ku-
zeyde Kürt gruplann da silahsız-
landınlmasım talep ediyor. Tür-
kiye ile ABD arasında savaş son-
rası en önemli anlaşmazlık ko-
nulannın başında da Kürt grup-
lann silahsızlandınlması geliyor.
ABD, Irak'ta "söznnde duran
tek müttefik" olarak gördüğü
Kürtlerin silah bırakmamasına
anlayış gösteriyor. Türkiye ise bu
tutumun tek ordu anlayışına ay-
kın olacağmı, smırlann mutlaka
bu merkezi kolluk güçleriyle ko-
runması gerektiğini vurguluyor.
Oluşturulacak yeni ordunun eği-
timinde de görev almak isteyen
Türkiye, eğitilecek bu askerlerin
merkezi otoriteyi ülkenin her ta-
rafında sağlayacak yetenekte ol-
masını istiyor. Türkiye bu kap-
samda eğitim subayının yanı sı-
ra belli bir bölgeye birlik gön-
derme fikrini de yapılacak pa-
zarlıklar kapsamında tutuyor.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
van'da yargılanmaları!
öyle anlaşılıyor ki, komisyon üyeleri işin içinden
çıkmakta zorlanınca, "toptancılığa vuralım, pirincin
taşını sonrakikomisyonlara bırakalım" havasında bu
kararı aldılar.
Suçlanan bakanların listesine bakıyoruz. Suçla-
malar, kimınin üzerine oturuyor, kimıne oturmuyor!
Sapla saman, safla yaman iç içe!
Raporu şöyle özetlemek de mümkün:
Bu yolsuzlukla değil, 57. hükümetle mücadele ça-
lışması!
Demek ki, 57. hükümetin kurulduğu 1999 yılı Ma-
yısı'na dek hiç yolsuzluk yoktu. Bırden o dönemde
çıktı. Bu Meclis de tümünü tek tek ortaya çıkardı!
Herkes bıliyor ki işin aslı bu değil. Son 20 yıldır Tür-
kiye yolsuzluk kıskacında. Gelen iktıdann gideni
arartığı bir süreç yaşıyoruz. O zaman yolsuzlukla
mücadele neden sadece 57. hükümet üyeleri ile sı-
nırlı tutuldu?
Akla ister istemez şöyle bir zincir geliyor:
örneğin Çiller dönemi suçlanırsa onunla hükümet
ortaklığı yapan da suçlanır... O zaman 1996-97 ara-
sında 11 ay iktidarda kalan REFAHYOL da işin içi-
ne girer... öyle olursa Erbakan ve arkadaşları da hal-
kaya dahil olur... Bunun devamında eskı REFAH-
YOL'lu şimdi AKP saflarında bakanlık yapanlar da
soruşturma kapsamına girer!
TBMM komisyonunun raporuna AKP'nin tam res-
mi yayın organları da farklı yaklaştı. Biri, "28 Şubat
başbakanlan Yüce Divan yolunda" derken öteki de
"devri sabık olmasın" dedi.
Arşivden bir örnek
Dün arşivimı şöyle bir karıştırıp geçmış dönemler-
de yolsuzlukla mücadelenin incelıklerıne baktım.
Bugünkü mücadele yönteminın atası sayılabilecek
köklerle karşılaştım.
Birinı paylaşalım...
Yıl 1994... Aylardan yine temmuz, memleket tam
muz... Bulan soyuyor!
Ancak dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in duru-
mu farklı. Tüm siyasıler, mal varlığına kafayı takmış,
açıklamasını istiyor. Çiller de cumhuriyet tarihinin ilk
kadın başbakanı sıfatını arkasına almış, dolu dizgin
gidiyor. Uzun tartışmalar sonunda Çiller'in mal var-
lığının araştırılması istemi kabul edilıyor. Ancak, "Ma-
dem ki, Çiller'inki araştınlıyor" denip iş bıraz geniş-
letildi.
26 Temmuz 1994'te TBMM'den şu karar çıktı:
"7983 yılı başından itibaren kurulmuş ve TBM-
M'de temsil edilmiş tüm siyasi partilerin genel baş-
kanlan ve yakınlannın mal vartıklannın araştınlması
amacıyla bir araştırma komisyonu kurulmuştur."
Yüce Meclis, bu yetkiyi alınca var gücüyle çalış-
maya başladı. önce kapsam belirlendi.
1984'ten 1994'e kadar kaç parti kurulmuş?
27.
Bu partilerde kaç genel başkan görev yapmış?
36.
Bu genel başkanlann birinci dereceden yakınları
da hesaba katıldığında kaç kişinin mal varlığını araş-
tırmak gerekecek?
263.
Çiller, konu mankeni olarak listeye konan öteki
262 kişiyle birlikte araştınldı! Yüce komisyon 17 ay
boyunca 263 kişinin mal varlığını araştırdı. Ecevit-
ler çay takımlarını da listeye dahil edip Meclıs'e bıl-
gi verdiler.
Sonuç? Kocaman bir hiç!
Ne yazık ki şimdi de aynı olmasa da benzer bir dö-
nemden geçiyoruz. 57. hükümette elbette araştırıl-
ması gereken konular var ama, suçlamaların özünü
oluşturan "özelleştirme Yasası'na aykın davranma"
bugünkü hükümetin de ana icraatını oluşturmuyor
mu? Daha dün her tarafı delinen ihale yasası niçin
bu hale getiriliyor?
Durumu 14 Temmuz tarihli yazımızda özetlemiş-
tik:
Sistemden beslenenler, sistemi temizleyemezler!
ankcum@ttnet.net.tr
Dülger Eski tezkereyle olmaz
Ecevii: Kuzeylra\Cta
Türkaskerigerekli
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - TBMM
Dışişleri Komisyonu
Başkanı Mehmet Dül-
ger, ABD'nin istemi du-
rumunda Türkiye'nin,
20 Mart'ta kabul edilen
tezkere çerçevesinde I-
rak'a asker göndereme-
yeceğini söyledi.
Dülger, TBMM'de dü-
zenlediği basın toplantı-
sında Dışişleri Komisyo-
nu'nun bu yasama yılında
yaptığı çalışmalar hak-
kında bilgi verdi. Dülger,
bir gazetecinin. "Hükü-
met, mart ayında çıkan
tezkere çerçevesinde I-
rak'a asker gönderebi-
lir mi" sorusu üzerine,
"Bence mahiyet de bi-
raz değişik... Bence kul-
lanamaz. Oraya gönder-
diniz; uzun zaman kala-
cak. görev süresi bitince
ne yapacaksımz? O ko-
nuda zaruretler icabı
belli süreler uzatmayı
içine alacak hükümle-
rin de içine konulması
lazıtn" dedi.
DSP Genel Başkanı
Bülent Ece>it dün, Türk-
Iş Genel başkanı Salih
Küıç' esinin ar-
dından gazetecilerin so-
rulannı yanıtladı. Türki-
ye'nin Kuzey Irak'taki
askeri varlığının bütün
bölge için önem taşıdığı-
nı belirten Ecevit. "Fa-
kat, ABD bu konuda
Türkiye'ye, Türk Silah-
lı Kuvvetleri'ne çok bü-
yük kısıntılar getirmek
istiyor. Bunlan kabul
edemeyiz tabii.Ama bir
yandan da Kuzey Irak'-
ta Türk askeri varlığı-
nın belirli ölçüler içinde
bulunması da ülkemiz-
deki terörün önlenmesi
için çok önemli bir ko-
şuldur" dedi. Kuzey I-
rak'ta asker bulundurma-
nınTürkiye'nin "hakkı"
olduğunu bildıren Ecevit,
"ABD, 'Siz başka bölge-
lerde bulunun' derse, bu-
nun kabul edilecek bir
tarafı yoktur" dedi.
SP Genel Başkan Yar-
dımcısı Mete Gündo-
ğan, Irak'taki ABD varlı-
ğına karşı tepkiierin her
geçen gün arttığını belir-
terek ABD askerlenne
yönelik saldınlarla Irak
halkının "vatanını sa-
vunma hakkını kullan-
dığını" kaydetti.