25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 TEMMUZ 2003 CUMA 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul PB 29 Sinop PB 23 Edirne PB 32 Samsun Y 24 Kocaelı PB 29 Trabzon Y 29 Ç anakkale Izmir PB 31 Giresun Y 25 B 36 Ankara B 28 Manısa Aydın _B 36 Eskişehır B 29 B 28B 36 Konya Oenızli B 35 Sıvas PB 24 Zonguldak PB 25 Antalya A 39 Kars Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkân Van A A B B B B B B 34 33 38 38 35 35 31 27 B 22 Yurdun Kuzey ke- sımlen parçalı bulutlu, orta ve doğu karade- nız kıyılan sağanak ya- ğışlı. dığer yerler az bulutlu açık geçecek. Hava sıcakhğında onemlı bır değışıklık olmayacak. Ruzgâr Kuzey ve batı yonler- den hafif ara sıra orta kuvvette esecek. DIŞ MERKEZLER Oslo Y 18 Berlın Y 25 Moskova B 26 Helsınkı Y 27 Budapeşte Y 29 B 34Stockholm Y 24 Madrid Londra _Y 19 viyana Y 21 Amsterdam Brüksel Y 23 Y 24 Belgrad Y 32 Parıs Sofya Y 30 Y 28 Roma Y 32 Bonn Y 24 Atına B 34 Münıh B 26 Zürih 8 28 Şam Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflıs Kahıre A B B B B Y A 23 19 36 30 19 17 34 A 36 Parçalı bulutlj ^ Buıutlu k Çok bulutlu • y ağrnü"1u sKartı Sulj kar > Gok güaıltjlu G U N C E L CÜJVEYTARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada verdiği AKP Genel Başkanı'nı dinlemek istemiyor. Habere göre, 365 milletvekilli tek başına AKP ik- tidarı, Amerika'nın isteğı doğrultusunda hazırladığı eşkıyayı dağdan indireceği sanılan Topluma Kazan- dırma Yasası'nın af ve ceza indirimlerini düzenleyen 4. maddesinı Medis'ten geçiremedi. Yüzde 34 oyla TBMM'nin yüzde 66'sını ele geçi- rerek tek başına iktidar olmakla övünen AKP; FiTE'nin çok önem verdiği Orman Yasası'nı referan- dumdan kurtaracak 367 oyu bulamıyor. Hükümet bir karar alıyor, Anayasa Mahkeme- si'nden dönüyor. Hükümet bir karar alıyor, Mec- lis'ten dönüyor. Hükümet bir karar alıyor, çoğu za- man Çankaya'dan dönüyor. Sokaktan parlamentoya uzanan hava bu. Top- lum yavaş yavaş kendine geliyor. • • • Sokakta tepki, parlamentoda çoğunluğa karşın ikıncı tezkereden sonra bir kez daha hükümete kar- şı direnme. Iki cümlelik bır açıklamayı yüz cümle içinde söy- leme başarısını gösteren, RP'den SP'ye, oradan da nazik bır dönüşle AKP'ye gelen Adalet Bakanı Hü- kümet Sozcüsü Cemil Çiçek, sinırden, öfkeden ne- redeyse ayaklan yere vurarak isyanları oynayacak. Oysa, hükümet; eşkıyayı dağdan indirmeyı vesi- le sayarak eli kanlı Hizbullahçılarla, Sıvas'ta aydın- lan bir otelde kıstırıp yakan katıllerı affetmeyi ya da cezalarını ındırmeyi içine sindirebıliyor. Hükümet için teröristtanımlaması açısından PKK ile Hızbullah vahşeti ve Sıvas katliamı arasında fark yok! Maddenin reddinden sonra soruyorlar; Hizbul- lah ile Sıvas'ı yasadan çıkaracak mısınız? Çiçek, ılk kez ve nihayet tek bir cümle ile meramını ıfade edı- yor: "Aliah hepsinin belasını versın!" Insanın aklına tuhaf sorular takılıyor. örneğin hü- kümet sözcüsü, bu cümlenin içine 4. maddenin oy- lamasına katılmayarak reddinı sağlayan 52 AKP mil- letvekilini, çekimser oy kullanan iki milletvekili ile ret oyu veren 4 AKP'liyi de kattı mı acaba? • * • Bu arada RTE rahat mı rahat. Iç sorunlarla boğuş- mayı Çiçek'e bırakmış, dış (hatta zaman zaman iç konulardaki) sorunları Abdullah Gül'e yüklemiş, serhat kentı Erzurum'da oksijeni bol dağ havası alıp gösterı düzeninde toplantılar yapıyor. Amerika ile ilişkiler dörtyol ağzında. Omuzlarında ağır biryük, sorumluluk, Dışişleri Bakanı VVashing- ton'da. Oncelikle bilir bilmez konuşan "Başbakan'ın geçen hafta ABD'nin asker talep ettiği ve Türk or- dusunun da göreve hazıriandığı yönündeki" açıkla- masının açtığı gediği kapamaya çalışıyor. ABD, basın kulisinde hâlâ asker ıstemediklerıni, Türkiye'nin "fa/epfrâ/'faraf olduğunu yineliyor. Uğur Ziyal'in VVashington ziyaretınde Türkiye'nin AB- D'nin Istikrar Gücü'ne asker vermeyi önerdiğinı anımsatıyorlar. Türk askerinin özellikle "belalı bölgelerde" ABD komutası attında görev almasını kabul edecek mi- yiz? Zira Irak'taki sivil yönetici Paul Bremer, ABD komutasındaki Istikrar Gücü'ne katılacak Türk as- kerini "memnuniyetle kabuledeceklerini" sürekli yi- neliyor. Hükümet, Irak'a askergönderme iznini -ikincitez- kere gibi- TBMM'den geçiremeyeceğini artık anla- mış olsa gerek. Gül, buradayken açıklamadı ama, Başkan Yar- dımcısı Cheney, Dışişleri Bakanı Povvell, Savunma Bakanı Rumsfeld ile görüşmeden önce Türkiye'nin ancak BM veya NATO şemsiyesi altında kurulacak bir banş gücünde yer alabileceğini kimi konuşma- lanndaduyurdu. BM-NATO şemsiyesini kabul etmeyen ABD'nin, bu koşulla Irak'a Türk askeri önerisine sıcak bak- ması olanaksız. Türkiye'nin ABD komutasındaki Istikrar Gücü'ne asker vermesi de... VVashington görüşmeleri bu ıçerıkte gelişirse Türk- ABD ilişkilerinin eskisi gibi olmayacağı bir kez dahaanlaşılacak. İlişkiler gelişiyor, güçleniyor gibi söylemler... Altı üstü palavra! Basında 'buruk'bayram • Baştarafı 1. Sayfada gerekli önlemlerin alınmasının yanında basınımızın sorumlu- luk bilinciyle hareket etmesi, demokrasinin çokseslilik ilkesinin iş- letilmesi ve özgür bası- nın varhğını sürdür- mesi için zonınluluk- rur" dedi. Türkiye Ga- zeteciler Cemıyeti Baş- katıı Orhan Erinç de BasınYasası 'nın tümüy- le değiştirilmesını ön- gören bır taslağın tartış- maya açıldığını anımsa- tarak "Cemiyetimizin de katkılarıyla tasla- ğın tasarılaşma aşa- masında evrensei hu- kuk normlarına uy- gun bir duruma geti- rileceği konusunda ümitliyiz.Ancak öngö- rülen para cezalan ko- nusundaki kuşkuları- mız sürüyor. Yüriir- lükte yasanın bazı maddelerdeki suç ta- Dimlan geçersiz kılını- yor ama önerilen para cezalan bugünkü öl- dürücü tutarları yete- ri kadar indirmiyor" diye konuştu. Basın örgütleri de sansürün kaldınlışının 95. yıldönümünde ya- yımladıklan mesajlarda basın emekçilerinin Ba- sın Bayramı'nda yaşa- dıklan "burukluğu" dile getirdiler. Cumhur- başkanı Sezer, TBMM Başkanı Biilent Annç, Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan, YTP Ge- nel Başkanı Ismail Cem de sansürün kaldı- nlışının yıldönümü ve Basın Bayramı dolayı- sıyla dün birer mesaj ya- yımladılar. Sezer, mesa- jında şunlan kaydetti. "Türk basını, demok- rasinin tüm değerle- riyle yerleşmesi ve Cumhuriyet'in temel niteliklerinin korun- ması konulartnda et- kin güç olmayı sürdü- recektir." TGC Başkanı Ennç dün akşam "Gelenek- sel Gazeteciler Günü" töreninde yaptığı ko- nuşmada ise, "21. yüz- yila girilmiş olmasına ve AB'ye girme heye- canının etkisiyle art arda sıralanan uyum paketlerine karşın devleti yönetenlerin bilim, küİtür, sanat ve medya yayınlarına yaklaşımlarının ana hatlanyla değişmeden sürdürüldüğünü söy- lemek zorunda kaldı- ğım için üzgünüm" diye konuştu. Irak baskısı artıyorI Baştarafı 1. Sayfada Bakanı Povvell. Başkan Yardım- cısı Dick Cheney ve Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ve ABD'nin Irak'taki geçicı yöne- timin başkanı Paul Bremer ile bir araya geldi. Türk Dışişleri heyetinin en az ıkı saat sürece- ğini hesapladığı Povvell- Gülgö- rüşmesının sadece bir saat sür- mesı, heyette rahatsızlığa neden oldu. Çalışma yemeği şeklinde geçen görüşmede Kıbns, Orta- doğu, ikilı ilişkiler. bölgesel ge- lışmeler ve Irak konusunun ele ahndığını Povvell ortak basın toplantısının başında açıkladı Bır saatlik görüşmede söz konu- su konularda ne derece aynntı- ya girildiği, taraflann aralann- daki sorunlan ne kadar çözdük- leri merak konusu oldu. Ortak basın toplantısında Türk hükümetinin Irak'ta yapabilece- ği katkılan içeren belgesine yazı- lı bir yanıt verdiklerini anlatan Povvell, Türkiye'nin özellikle in- sani yardımlar konusunda hazır olduğunu bildirdı. Povvell. "Bu hem Irak ve Türkiye halkları- nın hem deTürk işadamlarınm yararına olacak" diye konuştu. Edinilen bilgılere göre, Po- vvell'ın Türk heyetine sunduğu yanıtta. Irak'ta yıkılan hastanele- rin yeniden yapılması. elektrik santrallannın inşası, sağlık ve gı- da alanında işbirliği ile Irak polis ve ordu gücünün Türkiye tarafın- dan eğitilmesi unsurlannın iki ta- raf arasında istişare edileceğı ifa- Giil,ABD ziyaretinin ikinci gününde Po\>ell'la görüştü. (AA) delenne yer venldi. Povvell, Tür- kiye'nin Istikrar Gücü'ne olası katkısını da ele aldıklannı kay- detti. Önennin ABD'nin yenı Merkez Kuvvetler Komutanı John Abizaidın Ankara temas- lan sırasındai\nkara'nın günde- mine getirildiğini anlatan Povvell, "Sayın Bakan ve hükümefi, he- nüz bunu ayrıntılı analiz ede- cek vakti bulamadı. Ama bize bu konuyu en aktif şekilde de- ğerlendirecekleri teminatını verdiler" diye konuştu. Povvell, "Türk askeri konusunda ne za- man bir karar verilmesini bek- liyorsunuz" sorusuna ise "En kisa zamanda. Türk hükümeti çok çabuk karar vermeye çalı- şacak" yanıtını verdi. Dışişleri Bakanı Gül de bir soru üzerine, "NATO ve BM'nin katıhmı, konuyu daha kolaylaştıracak- tır" diye konuştu. Türkiye'nin asker göndermesi ve bu askerlerin Irak'ın hangi bölgesınde görev yapacağı konu- Ian da Gül'ün Rumsfeld ile yap- tığı görüşme sırasında ele alındı. Rumsfeld geçen haftalarda Baş- kan George Bush adına Başba- kan Tayyip Erdoğan'a mektup göndererek. Süleymanıye ola\i- na Türk askerinin şüphelı faali- yetlerının neden olduğunu savun- muşru. Görüşmede, Irak'ta ben- zer sorunlann yaşanmaması için askeri birimler arasında eşgüdüm kurulması konusu ele alındı. IMF koşulu anımsatması Görüşme sırasında, Gül'ün. 1 milyar dolarlık hibe yardımmın bir an önce göndenlmesını iste- diğı, Povvell'ın da buna karşılık. "Bu yardım IMF koşuluna bağlı ama bunun dışında biz de çözmek için gerekeni yaparız" yanıtını verdiği kaydedildı. Po- vvell'ın. "Ekonomi nasıl gidi- yor" diye sorduğu, bunun üzeri- neTürk heyetinin ekonomiye iliş- kin brifing sunduğu öğrenıldı. Kıbrıs baskısı Povvell-Gül görüşmesinde Kıb- ns konusu da görüşüldü. Povvell, basın toplantısında bir soru üze- nne, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın sunduğu planın masa- da olduğunu belirtirken "Bu fir- sat kaçınlmamair dedi. Türki- ye'nin KKTC lideri Rauf Denk- taş'ı cesaretlendıreceğini düşün- düğünü anlatan Povvell, "Saha- da, iki halk arasında güzel işler oluyor.Ama bunun kapsamlı ve siyasi bir boyuta taşınması ge- rek" diye konuştu. ABD askerikapıdan çevrildi tstanbul Haber Servisi - Atatürk Havahmanı'ndan Türkiye'ye giriş yapmak isteyen ABD'li NATO askeri Richard Randy. eksik evrak gerekçe gösterilerek aynı uçalda ülkesine geri gönderildi. Uçağa giderken yapılan polis kontrolü sırasında X-Ray ciha- zının sinyal vermesi nedeniyle ayak- kabılan çıkartılarak üstü aranan AB- D'li asker, Türkiye'ye Marmaris'te bulunan bir askeri gemiye katılmak üzere geldiğini söyledi. 4 Temmuz'da Türk askerlerinin Sü- leymaniye'de gözaltına alınmasının ardından Atatürk Havalimanı'nda ya- şanan olay dikkat çekti. Delta Hava- yollan'na ait uçakla New York'tan Is- tanbul'a gelerek, Türkiye'ye giriş yap- mak isteyen ABD'li NATO askeri Ric- hard Randy, pasaport kontrolünden askeri kimlikle geçmek istedi. Görevlilerin Randy'e, "pasaport ya da NATO onaylı seyahat belgesi ile Türkiye'ye giriş yapabilecegini" söylemesine karşın başka bir belge ibraz edemeyen Randy'nin Atatürk Havalimam'ndan girişine izin veril- medi. Randy, Delta Havayollan'na ait uçakla New York'a geri gönderildi. Uçağa giderken yapılan polis kontro- lü sırasında X-Ray cihazının sinyal vermesi nedeniyle ayakkabılan çıka- nlarak tekrar cihazdan geçirilen Randy, daha sonra uçağa alındı. Gül'den VVashington Post'a demeç Askere ihale koşuluWASHrNGTON (Cumhuriyet) - Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türk Silahlı Kuvvetle- ri'nin (TSK) Irak'taki ts- tikrar Gücü'ne katılımını Irak'ın yeniden yapılandı- nlması kapsamında elekt- rik ve su gibi altyapı söz- leşmelerinin Türk firma- lanna verilmesi koşuluna bağladı. ABD askerlerine yönelik saldınların gide- rek arttığı Irak'a asker gönderme tezkeresinin Bırleşmiş Milletler'e I- rak'ta daha büyük rol ve- rilmesi durumunda Mec- lis'ten daha kolay geçece- ğıni savunan Gül, Irak'ın geleceği konusunda da ABD ile ortak bir anlayış geliştirilmesi gerektiğini söyledi. ABD ile ilışkilerin yeni- den rayına oturması için temaslarda bulunmak üze- re bu ülkeye gelen Gül, VVashington Post gazetesı- ne verdiği bir demeçle özellikle asker gönderme konusundaki tutumunu kamuoyuna açıldadı. Gül'ün ABD yönetimine de mesaj olarak yaptığı açıklamalar, Washington Post gazetesinde "ağır koşullar" olarak öne sü- rüldü. Gül, Türk hüküme- tinin asker gönderme kar- şılığında "ekonomi ve ihaleler konusunda gü- vence istediğini" dıle ge- tirdi. Türkiye'nin Irak'taki elektrik, içme suyu, petrol ürünleri, telekomünikas- yon ve sağlık sözleşmele- riyle ilgilendiğini anlatan Gül, "Irakbizim komşu- muz olduğu için bunlan görmemezlikten geleme- yiz" dedi. Asker gönder- me sürecinde VVashington yönetimiyle Irak'ın gele- ceği konusunda da "ortak bir anlayış geliştirilme- si" gereğini vurgulayan Gül, BM'ye de daha geniş bir rol verilmesi gerektığı- nin altını çizdi. BM'ye da- ha geniş bir rol verilmesi durumunda TBMM'den asker gönderme tezkeresi- nin daha kolay geçeceğini anlatan Gül, "Eğer Tür- kiye'ye, Irak'ın yeniden yapılandınlmasında özel ve derin bir rol verilmez- se Meclis üyeleri bunu engelleyebilirler" dedi. Pazarlık kaldığı yerdenANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Savaş sonrasında Irak'ta zor durumda kalan ABD, banş gücü ıçın diğer ülkelerden asker ıstemeye başlarken Türkiye ile de savaş öncesı pazarlıklanna geri döndü. Ankara, savaş öne- sinde kendi güvenlik kaygılan nedeniyle pazarlık masasına ge- tirdiği koşullannı şimdi, değişik yöntemlerle yeniden pazarlık konusu yapmaya başladı. Türki- ye bölgesel çıkarlannı korumak amacıyla. Bağdat'ta oluşturula- cak merkezi idarede söz sahibi olmak ıstıyor. Türkiye bu yön- temle, Kuzey Irak'ta oluşabile- cek ve sınırlannı tehdit edecek bir Kürt devletinı önlemeyi, Türkmenlerin yeni dönemde as- li unsur olarak yönetimde söz sahibi olmasını istiyor. Türki- ye'nin yönetim sistemine ilişkin kaygılarını gıderecek şekilde söz hakkı verilmesi dunımunda, koşullan iyi belirlenmek kay- dıyla asker gönderme de dahil her türlü işbırlığinin gündeme gelebileceği vurgulanıyor. ABD'nin Irak'a Türk askeri is- teminin Ankara'ya "gayri res- mi" olarak iletilmesinin ardın- dan Türkiye, savaş öncesi pazar- lık unsurlannı yeniden tartışma- ya aldı. ABD'nin özellikle Sün- ni Araplann yaşadığı Orta Irak'- ta sıkıntı içinde olduğuna dikkat çeken diploması ve savunma çevreleri, Türkiye'nin öneriye "koşulsuz evet ya da hayır" şeklinde yaklaşmadığına dikkat çekti. Bu kapsamda Türkiye'nin bölgesel güvenlik kaygılan ve çı- karlan çerçev'esinde konuya yak- laştığı belirtilirken savaş öncesi asker bulundurma tezkeresi için yapılan pazarhklann yeniden gündeme gelebileceği vurgula- nıyor. Yöntem değtştl Türkiye'nin bölgesel çıkarla- nnı korumak amacıyla savaş sonrasında yöntem değiştirdiğı de dile getiriliyor. Buna göre Türkiye, savaş öncesınde sadece Irak'ın kuzeyinde asker bulun- durmak ve bu bölgedeki güven- lik kaygılannı asgariye indirmek istiyordu. Şimdi ise gelinen aşa- mada Kuzey Irak'taki birliklerin bulunduklan yerde kalması, Türkmenlerin Irak'ın geleceğin- de asli unsurolarak yer alması ve merkezi otoritede etkili söz hak- kı isteniyor. Bağdat'ta kurulacak merkezi otoritede etkili söz hak- kı verilmesı durumunda Türki- ye'nin bölgesel güvenlik kaygı- lannın kaynağında giderilmesi yolunun açılabileceğine dikkat çekiliyor. Masada olmak İstiyor Türkiye, Irak'ta yeni dönemde oluşturulacak tek ordu ve tek po- lis gücü konusunda ısrannı sür- dürebilmek için savaş sonrası ye- niden etkın olmak istiyor. Türkiye oluşturulacak kolluk kuvvetleri ve ordunun eğitimin- de aktif rol alarak Irak'ın üniter yapısının korunmasını hedefli- yor. Güneydoğu sının konusun- da merkezi Irak idaresi ile muha- tap olmak isteyen Türkiye, ku- zeyde Kürt gruplann da silahsız- landınlmasım talep ediyor. Tür- kiye ile ABD arasında savaş son- rası en önemli anlaşmazlık ko- nulannın başında da Kürt grup- lann silahsızlandınlması geliyor. ABD, Irak'ta "söznnde duran tek müttefik" olarak gördüğü Kürtlerin silah bırakmamasına anlayış gösteriyor. Türkiye ise bu tutumun tek ordu anlayışına ay- kın olacağmı, smırlann mutlaka bu merkezi kolluk güçleriyle ko- runması gerektiğini vurguluyor. Oluşturulacak yeni ordunun eği- timinde de görev almak isteyen Türkiye, eğitilecek bu askerlerin merkezi otoriteyi ülkenin her ta- rafında sağlayacak yetenekte ol- masını istiyor. Türkiye bu kap- samda eğitim subayının yanı sı- ra belli bir bölgeye birlik gön- derme fikrini de yapılacak pa- zarlıklar kapsamında tutuyor. GUNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada van'da yargılanmaları! öyle anlaşılıyor ki, komisyon üyeleri işin içinden çıkmakta zorlanınca, "toptancılığa vuralım, pirincin taşını sonrakikomisyonlara bırakalım" havasında bu kararı aldılar. Suçlanan bakanların listesine bakıyoruz. Suçla- malar, kimınin üzerine oturuyor, kimıne oturmuyor! Sapla saman, safla yaman iç içe! Raporu şöyle özetlemek de mümkün: Bu yolsuzlukla değil, 57. hükümetle mücadele ça- lışması! Demek ki, 57. hükümetin kurulduğu 1999 yılı Ma- yısı'na dek hiç yolsuzluk yoktu. Bırden o dönemde çıktı. Bu Meclis de tümünü tek tek ortaya çıkardı! Herkes bıliyor ki işin aslı bu değil. Son 20 yıldır Tür- kiye yolsuzluk kıskacında. Gelen iktıdann gideni arartığı bir süreç yaşıyoruz. O zaman yolsuzlukla mücadele neden sadece 57. hükümet üyeleri ile sı- nırlı tutuldu? Akla ister istemez şöyle bir zincir geliyor: örneğin Çiller dönemi suçlanırsa onunla hükümet ortaklığı yapan da suçlanır... O zaman 1996-97 ara- sında 11 ay iktidarda kalan REFAHYOL da işin içi- ne girer... öyle olursa Erbakan ve arkadaşları da hal- kaya dahil olur... Bunun devamında eskı REFAH- YOL'lu şimdi AKP saflarında bakanlık yapanlar da soruşturma kapsamına girer! TBMM komisyonunun raporuna AKP'nin tam res- mi yayın organları da farklı yaklaştı. Biri, "28 Şubat başbakanlan Yüce Divan yolunda" derken öteki de "devri sabık olmasın" dedi. Arşivden bir örnek Dün arşivimı şöyle bir karıştırıp geçmış dönemler- de yolsuzlukla mücadelenin incelıklerıne baktım. Bugünkü mücadele yönteminın atası sayılabilecek köklerle karşılaştım. Birinı paylaşalım... Yıl 1994... Aylardan yine temmuz, memleket tam muz... Bulan soyuyor! Ancak dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in duru- mu farklı. Tüm siyasıler, mal varlığına kafayı takmış, açıklamasını istiyor. Çiller de cumhuriyet tarihinin ilk kadın başbakanı sıfatını arkasına almış, dolu dizgin gidiyor. Uzun tartışmalar sonunda Çiller'in mal var- lığının araştırılması istemi kabul edilıyor. Ancak, "Ma- dem ki, Çiller'inki araştınlıyor" denip iş bıraz geniş- letildi. 26 Temmuz 1994'te TBMM'den şu karar çıktı: "7983 yılı başından itibaren kurulmuş ve TBM- M'de temsil edilmiş tüm siyasi partilerin genel baş- kanlan ve yakınlannın mal vartıklannın araştınlması amacıyla bir araştırma komisyonu kurulmuştur." Yüce Meclis, bu yetkiyi alınca var gücüyle çalış- maya başladı. önce kapsam belirlendi. 1984'ten 1994'e kadar kaç parti kurulmuş? 27. Bu partilerde kaç genel başkan görev yapmış? 36. Bu genel başkanlann birinci dereceden yakınları da hesaba katıldığında kaç kişinin mal varlığını araş- tırmak gerekecek? 263. Çiller, konu mankeni olarak listeye konan öteki 262 kişiyle birlikte araştınldı! Yüce komisyon 17 ay boyunca 263 kişinin mal varlığını araştırdı. Ecevit- ler çay takımlarını da listeye dahil edip Meclıs'e bıl- gi verdiler. Sonuç? Kocaman bir hiç! Ne yazık ki şimdi de aynı olmasa da benzer bir dö- nemden geçiyoruz. 57. hükümette elbette araştırıl- ması gereken konular var ama, suçlamaların özünü oluşturan "özelleştirme Yasası'na aykın davranma" bugünkü hükümetin de ana icraatını oluşturmuyor mu? Daha dün her tarafı delinen ihale yasası niçin bu hale getiriliyor? Durumu 14 Temmuz tarihli yazımızda özetlemiş- tik: Sistemden beslenenler, sistemi temizleyemezler! ankcum@ttnet.net.tr Dülger Eski tezkereyle olmaz Ecevii: Kuzeylra\Cta Türkaskerigerekli ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dül- ger, ABD'nin istemi du- rumunda Türkiye'nin, 20 Mart'ta kabul edilen tezkere çerçevesinde I- rak'a asker göndereme- yeceğini söyledi. Dülger, TBMM'de dü- zenlediği basın toplantı- sında Dışişleri Komisyo- nu'nun bu yasama yılında yaptığı çalışmalar hak- kında bilgi verdi. Dülger, bir gazetecinin. "Hükü- met, mart ayında çıkan tezkere çerçevesinde I- rak'a asker gönderebi- lir mi" sorusu üzerine, "Bence mahiyet de bi- raz değişik... Bence kul- lanamaz. Oraya gönder- diniz; uzun zaman kala- cak. görev süresi bitince ne yapacaksımz? O ko- nuda zaruretler icabı belli süreler uzatmayı içine alacak hükümle- rin de içine konulması lazıtn" dedi. DSP Genel Başkanı Bülent Ece>it dün, Türk- Iş Genel başkanı Salih Küıç' esinin ar- dından gazetecilerin so- rulannı yanıtladı. Türki- ye'nin Kuzey Irak'taki askeri varlığının bütün bölge için önem taşıdığı- nı belirten Ecevit. "Fa- kat, ABD bu konuda Türkiye'ye, Türk Silah- lı Kuvvetleri'ne çok bü- yük kısıntılar getirmek istiyor. Bunlan kabul edemeyiz tabii.Ama bir yandan da Kuzey Irak'- ta Türk askeri varlığı- nın belirli ölçüler içinde bulunması da ülkemiz- deki terörün önlenmesi için çok önemli bir ko- şuldur" dedi. Kuzey I- rak'ta asker bulundurma- nınTürkiye'nin "hakkı" olduğunu bildıren Ecevit, "ABD, 'Siz başka bölge- lerde bulunun' derse, bu- nun kabul edilecek bir tarafı yoktur" dedi. SP Genel Başkan Yar- dımcısı Mete Gündo- ğan, Irak'taki ABD varlı- ğına karşı tepkiierin her geçen gün arttığını belir- terek ABD askerlenne yönelik saldınlarla Irak halkının "vatanını sa- vunma hakkını kullan- dığını" kaydetti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear