22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYPA CUMHURİYET 3 HAZİRAN 2003 SALI HABERLER DUNYADA BUGÜN ALt SİRMEN Tiipk İslam Cumhuriyeti AB'ye Girebilip mi? PARİS - Cumhurbaşkanlan Jacques Chirac'ın, ABD Başkanı Bush ile buluşması, 3 Haziran gü- nü, başta başkent Paris olmak üzere, bütün ül- kede kendini hissettiren büyük grev dalgasının et- kileri, üniversite de dahil olmak üzere, milli eğitim sisteminin tümünü kapsayan reform tartışmalan ve nihayetöğretmenlerin emekliliği ile ilgili çekiş- meler, Fransızların, AB'nin hazırlanmakta olan anayasa taslağı konusunda çıkan tartışmaya faz- laca dikkat etmelerini engelledi. Haber yalnızca, 2 Haziran Pazartesi günü ya- yımlanan ve 3 Haziran Salı'nın tarihini taşryan (öğ- leden sonra piyasaya çıkan gazete, hep bir son- raki günün tarihini taşır) Le Monde gazetesinde iç sayfalarda tek sütun üzerinden yayımlandı. Oysa Vatikan ile AB Anayasası'nı hazırlayan- lararasında başgösteren tartışma, Avrupa Birli- ği'nin kapısında bekleyen ve daha bir süre de bek- leyecek gibi görünen Türkiye'yi yakından ilgi- lendirmekteydi. Yeni anayasa taslağı, giriş bölümünde, Yunan - Roma uygarlığı ve Aydınlanma Çağı düşünürie- rinin manevi birikimi ve mirasından söz etmekte, ama Hıristiyan dinine herhangi bir atıfta bulunma- maktaydı. Her ne kadar Valery Giscard d'Estaing, Çor- rierra delle Serra'ya verdiği demeçte, "manevi bi- rikim ve mirasın tabii ki Hıristiyan dini anlamına geldiği" yolunda bir görüş ileri sürmüşse de bu açıklamanın Vatikan'ı tatmin etmediği görülüyor. • • • Nitekim, Vatikan'ın Dışişleri Bakanı sıfatınasa- hip olan Monsenyör Jean Louis Tauran, yeni taslağın söylediklerinden çok (onlara itirazı yok) belirtmediği noktaya (Hıristiyan dini) takılmakta ve AB'yi laikçi ideolojik birsapmayla suçlamak- tadır. Tartışmanın konusu yeni değil. Avrupa'nın bir Hıristiyan Kulübü olup olrnadığı daha önce de çok sorulup soruşturuldu. Bu kez yeni olan, Va- tikan'ın bu işe kanşmış olmasıd/r. Ama görünen o ki şimdilik Avrupa'nın kurucu- lan arasında, kendilerini Hıristiyan Kulübü olarak görmeyenler ağırfıktadır. Bu tavır da Vatikan tarafından ideolojik neden- lerle laik sapma olarak suçlanmaktadır. Vatikan'a karşı, kendi laik niteliğini korumaya özen göstermeye çalışan AB acaba bu niteliğinden, Is- lamcı AKP'nin hızla bir İslam cumhuriyeti haiine sokmaya çabaladığı Türkiye'yi kendi içine kabul ederek vazgeçer mi dersiniz? • • • AKP'nin söylemine değil, eylemine bakıldığı za- man, böyle bir sorunun geçerii olmadığtnı dü- şünebilirsiniz. Hele hele Türkiye'nin en uyumsuz iktidannın, güle oynaya çıkardığı "uyum yasa- lan"na AB'den gelen olumlu tepkilergöz önün- debulundurulursa... Dış çevrelerin olumlu tepkisi, Türkiye'deki uya- nık ve zinde güçlerin (boşuna öküz altında bu- zağı aranmasın, asker sivil ayırımı yapılmaksı- zın bütün güçler öngörülüyor, deyimin amacı üstü örtülü biçimde orduyu kastetmek değil) tersine, söylem ile eylem çelişkisine kuşkucu bakmamalarıdır. Ama olay bütünü içinde ele alındığında (her ko- nuta ibadethane gibi ipe sapa gelmez teklifler, cemaatokullannın milli eğitimin içindeki yerinin ge- nişletilmesi girişimleri vb.) AKP'nin şimdilik fazla gürültü çıkarmadan, Türkiye'yi bir İslam cumhu- riyetine doğru götürmekte olduğu görülüyor. Avrupa'nın, AKP'nin bu girişimlerine sıcak ba- kıp yakjn durmasının ikinci nedeni de, onlann da yapısını çokça eleştirdikleri ulus devletin temel kurumlannın Tayyip Bey ve şurekası tarafından ustaca sarsılması ve yıkılmaya başlanmasıdır. Avrupalı, "köprûyü geçinceye kadarayıya da- yı" deme politikasını uygulamakta hiç beis gör- mez. Ama bir kez köprü geçilip dayı denenin dayı ol- madığı iyice anlaşılınca, referansı İslam olan bir ülkenin, referansı aydınlanma çağının kazanımla- n olan bir kuruluşa "Oooo hoş geldin dayı!" diye buyur edileceğini düşünmek mümkün mü? Cumhurbaşkanı Sezer inceletiyor îş Yososı ve TRT içingözlerKöşk'te ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Cumhur- başkaıu Ahmet Necdet Sezer. sendıka ve sivil toplum örgütlerinden bü- yük tepki gören Iş Yasa- sı ile hukuki tartışmala- ra yol açan TRT genel müdürü atamasını hu- kukçulanna incelettiri- yor.Sezer'in, 26 Mayıs tarihinde onay ıçin Çan- kaya Köşkü"ne gönde- rilen Iş Yasası üzerinde- ki yasal üıceleme süresı 10 Haziran'da doluyor. Sezer'in önünde bek- leyen önemü birkarama- me de ŞenolDemiröz'ün TRT Genel Müdürlü- ğü'ne atanmasma ilişkin Bakanlar Kurulu karan. Hükümetin, geçen per- şembe gönderdiği buka- rarname üzennde ıncele- me de halen sürüyor. DEHAP kongreye hazırlanıyor MehmetAbbosoğlu adaylığım koymayacak ANKARA (ANKA) - Eski Yargıtay Cumhurı- yet Başsavcısı Sabih Ka- nadoğiu tarafından hak- kında kapatmadavası açı- lan DEHAP, 8 Hazı- ran'daki 3'üncü olağan kongresinin hazırlıklan- nıtamamladı. Kanadoğ- Iu'nun yasaklı olmasını talep ettıği Genel Baş- kan Mehmet Abbasoğtu aday olmayacağını açık- ladı. Abbasoğlu'nunye- nne, kapaulan HADEP'te PM üyeliği yapan luncer Bakırhan'ın aday olaca- ğı öğrenıldi. Bakırhan, 3 Kasım seçimlerinde par- tinin Kars"tan milletveki- li adayı olmuştu. Parti- de, başkanlık için DE- HAP Yenıden Yapılan- dırma Komıtesi Başka- nı Osnıan Özçetikm de ısmi geçiyor. Genelkurmay Başkanı Özkök, KADEK'i terör listesine almayan AB'yi sert bir dille eleştirdi: Avrupa terörüdestekliyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - nedenıyle eleştirdi. AB'nin PKK'yi Türkiye'nin çabalan ile terör listesi- ne aldığını anımsatan Özkök. "kuBan- dığı amblem, yöneticileri dahil tüm kadrolan, silahh militanlan ve bunla- nn üşlendikleri bölge,tegalplatform- daki uzantılan ve kuflandığı medya PKK ile aynı olan" KADEK'e karşı tutumun aynı olmadığını vurguladı. Bu tutumunun uluslararası platformda te- röre karşı ortak anlayışın geldiği nok- tarun bir göstergesi olduğunu belırten Özkök, tt Budunım,KADEKterörör- gütünün bugüne kadar yapüğı terör eylemlerine destek anlamına gelmek- teveterörörgütünücesaretiendirmek- tedn-" diye konuştu. Özkök, Kara Kuvvetleri Eğitim ve • AB'nin "kullandığı amblem, yöneticileri dahil tüm kadrolan, silahlı militanlan ve bunlann üşlendikleri bölge PKK ile aynı olan" KADEK'e karşı tutumunun aynı olmadığını vurgulayan Özkök, "Bu durum, KADEK terör örgütünün bugüne kadar yaptığı terör eylemlerine destek anlamına gelmekte ve terör örgütünü cesaretlendirmektedir" diye konuştu. Doktrin Komutanlığı'nda gerçekleştı- rilen "İpek Yolu-2003 General/Amiral Semineri"nın açış konuşmasını yaptı. 'Yeni görevler ortaya çıktı' Soğuk savaşın ardmdan ortaya çı- kan risk ve güvenlik mücadelesi ve- rilecek alanlan, "bö^eselistikrarsız- hk,kitieseigöç,terorizm,süahve uyuş- turucu kaçakçıhğı, köktendincilik, kitJe imha silahlarnun yayguılaşma- sa, organize suçlar ve çevre kirüligi'* olarak sıralayan Özkök, herkesin bu konuda aynı görüşü paylaştığını an- larrı. Özkök, bu alanlardaki mücade- lenin üstesinden gelebilmek için in- sani yardım, barışı koruma, terorizm- le mücadele, doğal afetlerde yardım, illegal sılah ve uyuşturucu trafiğı ile mücadele gibi yeni görevlerin orta- ya çıktığını bildirdi. Güvenlik algılamalannın başında gelen terorizmin en önemli sorun ola- rak ortaya çıktığını belırten Özkök, "Günümüzde güvenüğin askeri güç dengeterineda\"andınbnası anlavışuı- dan ziyade, şiddet boyutu artan ve global bir tehdit haÜne gelen teroriz- me karşı caydıncıogm sağlanmasıön pbına çıkmakta,diğeralanlardadaye- terti tedbiıierin annması gerekmek- tedir" dedi. Terorizm konusunda or- tak anlayışa ve ülkelenn politik ka- rarlılıklanm ortaya koyacaklan ış- bırlığıne gereksinim olduğunu anla- tan Özkök, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Terorizm tanımlanmalı' a 11 Eyiül sakiınlannın dünva ka- muoyıuıda derhaJ tedbirannması ih- trvacu ABD öndertiğinde viirürülen harekât esnasında, terorizmin tanı- mımn >apdmasmı ikinciplana itmiş, bu durumda El Kaide ve uzannsı te- rör örgütierine karşı derhaJ tedbir annması, terörle mücadetenin agır- TGC MAYIS AYIRAPORU Gazeteciler için en kötü ülke Irak tstanbul Haber Servisi - Türkıye Gazeteciler Ce- miyeti (TGC) tt Mayıs Ayı Basın Raporu"nda_geçen aya "Dünya Basm Ozgür- lüğu Günü"nün damga- sını vurduğu belirtildi. TGC Araş.tırma Grubu tarafından hazırlanan ra- porda, basın özgürlüğu- nün anlamının ABD'nin Irak'a saldınsıyla bir kez daha gündeme geldiği vurgulanarak, Dünya Ba- sın Özgürlüğıi Günü ne- deniyle TGC 'nin yaru sı- ra merkezi New York'ta bulunan Gazetecileri Ko- ruma Komitesı 'nin de bir açıklama yaptığı ve ga- zetecilik açısından en kö- tü ülkenin, savaş sırasın- da 13 gazetecinin öldüğü Irak olduğunu duyurduğu ıfade edıldi. Raporda, ma- yıs ayınm diğer bir önem- li olayının yerel basının içinde bulunduğu zor ko- şullar olduğu anlatıln"ken şöyle denildi: "TGCBaş- kanı Orhan Erinç ,vapüğı yazüı açıklamada, Basın Vasası \<e rad\oile televiz- yonJarla ilgiliyasadageti- rienparacezalarmın,özel- Hkleyerel basın vebağınv- sız gazeteciler için öldu- rücü niteiik taşıdığı uya- nsında bulunmuştu.Ayn- caRTÜK, Star,Kral,Star Max, Kanal 6, Show TV'ye ve Kanal D'ye çe- şitn* nedenlerle uyan ce- zasıverdi." Genelkurma> Başkanı Orgeneral Hümi Özkök, Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanhğı'nda gerçek- leştirüen "İpek Yohı- 2003 General/Amiral Semineri"nin açış konuşmasmı yapo. (Fotoğraf: AA) CHP İZMlR MtLLETVEKlLt Baratalı: Siyasetin merkezi oluyoruz CHPMe muhalefet sancısı Hacaloğlu Anadolu Hareketi'ni hizipçilikle suçlarken Öymen bu tür toplantılann faydalı olduğunu savundu IZMİR (Cumfauriyet Ege Bürosu) - CHP Genel Sekreter Yardmıcısı Bü- lentBaratalı CHP'de kım- senın "merkezdemokrat" lafinı söylemediğıni be- lirterek "CHP merkeze ghmiyor. siyasetinmerke- zi oluyor" dedı. CHP Izmir millervekıl- leri, göreve başladıklan 6 ayı değerlendirmek için biraraya geldi. Genel Sek- reter Yardımcısı Baratalı, kendisine yöneltilen, "CHP,GenelBaşkanı De- niz Baykal 'm befirttiği gi- bi merkeze mi yöneoyor" sorusuna, "Biz sosyal de- mokrat bir partiyiz. Bun- dan da ödün vermeyiz' 1 şeklindeyanıtvererek şun- lan söyledı "Merkez de- mokratlafinı kimse sö>1e- medi Bu gibi kavramlar kurultavdan çıkacak ka- rarlaragöreaçıklanır.Or- tadaböyfcbrşe\yok.CHP, emeğe,hukukainanan bir şekflde yerinde durmak- tadır. Genel Baskan, par- tüniznı shasetin merkezi konumuna geJeceğini söy- ledL Farkh partilerde yer alan laik, çağdaş, demok- rat kişileri aramıza çağır- dLCHPmerkezegitnırv'or, shasetin merkezi oluyor." CHP Grup Başkanveki- li OğuzOyanise CHP'nin etkin muhalefeti karşısın- da AKP'nin hırçınlaştığı- nı söyleyerek " Büyük bir çoğunhıga karşın sab- tecBklere başvurmavabaş- ladriar.TBMIVr-deofflia- dığı halde,miOetvekflleri- ni genel kurula gefaniş ve oy vermiş gibi gösteriyor- lar. TBMM'yi çabşnrma- mak için eDerinden geleni kullanıyorlar ancak biz üzerimize düşeni yapıyo- ruz" dedi. BAHARTANRISEVER ANKARA-CHP Genel Sekre- ter Yardımcısı Algan Hacaloğlu, muhaliflerin başlattığı 'Anadolu Hareketi'ni "hizipleşme'' diye ni- teledi. Muhaliflerin kongre süre- cini etkilemeye çalıştığını belir- ten Hacaloğlu, "Ka- muoyunda partinin kimiiğinjL, güvenilir- liğini zedeleyici be- vanlarda bulunmaya kûnsenin hakkı yok- tur" dedı. 'Anadolu Hareketi'nın toplan- tısına katılan eski CHP Genel Başkanı Altan Oymen ise bu tür çaüşmalarda fayda olduğunu vurguladı. CHP'li muhaliflerin oluşturdu- ğu 'Anadolu Hareketi', parn'de tep- kiyle karşılandı. CHP Genel Sek- reter Yardımcısı Algan Hacaloğ- lu, Anadolu Hareketi Yürütoe Ku- rulu'nun hazırladığı temel ilkeler bildirgesini değerlendirirken "Par- tiden haberleri yok. Partinin kim- liğinin değişmesi, yozlaşOnlması gibi birkonu sözkonusu değil" de- di. Tüm üyelenn partinin tüzelkı- şiliğini korumakla sorumlu oldu- ğuna işaret eden Hacaloğlu sözle- rini şöyle sürdürdü: doiu hareketi? RumeKsi yok mu, Türkrve'nin bütünüyokmu?Ana- dohı hareketiieneyikastediyorlar? Bu htapleşmedir. Kongreter süre- cini etkileyeme yönelik bir hare- • Eski CHP Genel Başkanı Öymen, "Parti meclisi, grup toplantılan genel başkanm monolog halinde konuşmasıyla geçiyor" görüşünü dile getirdi. " Partinin yönetimini beğenme- yebihrler.Mücadeleiçin platform- ianvannr.Ama kamuoyunda par- tinin kimliğini, guvenilirüğini zede- leyici beyanlarda bulunmava kim- senin hakkı yoktur. Buradaki ar- kadaşlann ne katkı sağlamaya ça- anlayamadım.Seyia Ana- 'Anadolu Hareketi'nın toplatısı- na katılan eski CHP Genel Başka- nı Altan Öymen ise "Bu gibi topJanular hepohıyor.Ofenaada normaldir sosyal de- mokrat bir partide. Ben genelbaşkanken de oluyordu. Baykai- a grupvanfa,solgrup vann, Murat (Kara- yalçın) Bey'm sosyal denıokrat atöiyeleri vanb.Ben,bunlan 'arkadaşhk gru- bu' olarak nitetiyor ve davet ettik- teriyere gidry'ordum'' diye konuş- tu. Bu tür çalışmalarda fayda ol- duğunu belirten Öymen "Bu ça- hşmalann sonuçlari, baraj gölüne akar gibi ohırsa, ortak enerji ç> karsarviaVdedı. hk noktası olarak ortaya çıkmıştir." Durumun NATO dokümanlanna, "dünyadaki devlet destekü terörün azaldığı. İslamiyet adma hareket etti- ğini iddia eden dini aşmcılardan kay- naklanan terorizmin artügı'' şeklinde yansıdığını belirten Özkök şunlan söyledı: "Gelişmeler bazı ülkeler ta- raûndan. teröristierin sadece dini aşı- ncıiar olarak algüanmasını ve bunun dışındaki terorizme karşı geçmişte oi- duguşeidi\1eyaldaşıtmasını beraberin- de getirmiştir. Bu nederde. terorizmin bir tanıma kavıışturulmasınnı ve BM nezdûıde bir terör örgütkri listesi ha- znianmasmın gerekliolduğu düsünüJ- mektedirr 11 Eylül saldınsının ardından PKK- KADEK'e yönelik uluslararası plat- formdan ortak biryaklaşım beklendi- ğini dıle getiren Özkök, "Ancak ah- nantüm karariara rağmen, uygulanun'a geçirilen ger- çekçi bir desteği göremedi- ğinıizi üzülürekifadeetmek istij'orum'' dedi. Özkök konuşmasında, PKK'yi terör listesine alıp KADEK 'i almayan AB 'ye serteleşnnleryöneltti. Uy- gulamanın "PKK-KA- DEK'e destek ve cesaret- lendinne'' olduğunu vur- gulayan Özkök, şu değer- lendirmeyı yaptı: CesaretlendlrHlyor' "Türkhenin çabalanile AB'nin PKK'yi terör ör- gütlerilistesine aürken kul- landığı ambJem. vönetkfle- ri dahiltüm kadrobn,sflah- hmilitanlanvebunlann üş- lendikleri bölge, legal piat- formdaki uzanblan vekul- landığı medya PKK ile ay- m olan KADEK'i terörör- gütleri listesine abnamaa, uluslararası platformda te- rorizme karşı ortak anlav> şuı geldiği noktanın önem- li bir göstergesidir. Bu du- rum, terör eylemlerine de- vameden vehalen 5 binka- dar sflahh mihtanı bir teh- ditunsunı olaraketindebo- hmduranKADEKterörör- gütünün bugünekadarvap- tiğı teröreviemlerinedestek anlamınagehnekteveterör örgütünücesaredendirmek- tedir. ITuslararasıpbtform- da terörle mücadelede çö- zümsüzlüp beraberinde getiren bu tür yaklaşunla- ra son verflmesinin Türid- ye açısından hayati önemi haiz olduğunu bir kezdaha vurgulamak isthonım." Yaptırımlar acıkça bellrlenmell Terörle mücadelede alı- nan kararlann ülkelerin iç hukukuna yansıtılmaması, mücadeleyöntemlerinin ge- liştirilmesi ve organizasyon oluşturulmasını engelledi- ğini anlatan Özkök, "Önce- Hldeterörlemücadeledeab- rtankarariara uvmayandev- letiereveuluslararasıkuru- luşlara uygulanacak yapti- nmlaraçıkçabetirfcnmeli- dir. Bununiçin de öncelikle uluslararası hukukta tero- rizme yönelik boşhıklann gkk-rilrnesi gerekmektedn-" değerlendırmesini yaptı. LR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Kamuoyunda 'radikalsol' gaıpterola- rak tanımlanan sosyalistlerin başına gel- medik kaimıyor. özellikle sosyalist ga- zetede çalışanlann başı dertten kurtul- muyor. Bu gazetelerde çalışanlar basın mensübu. Fikirlerini beğenirsiniz be- ğenmezsiniz, yaptıklan yayıncılık işidir. Fakat polis ve mahkemeler buralarda ça- lışanlan örgüt mensubu olarak suçlama- yı tercih ediyortar. Bu yayın organlann- da çalışanlann da basın özgürlüğünü kullanma haklan vardır. Bu tür olaytara bir ömek teşkil ettiği için şu anda cezaevinde bulunan iki ga- zete çalışanının mektuplanndan bölüm- leryayımlamak istiyorum. Meslek kuru- luşlannın onlara gereken duyariığı gös- termesini diliyorum. "3 yıldır haftalık sosyalist bir gazete olanAtılım'da yazarolarakçalışıyorum. Maruz kaldığım ve tutuklanmama ne- den olan polis komplosuna ilişkin ya- şadıklanmı, duygu ve düşüncelerimisi- zinle paylaşmak istiyorum: Kadıköy Acıbadem Mahallesi'nde, eşim ve lise öğrencisi 1. sınıfa giden kı- zımla bitiikte kalmakta olduğum evime 13 Nisan günü 14.00 sıralannda Terör- le Mücadele Şubesi (TMŞ) polisleri bas- kın yaptı. 15-20 kadar silahlı, çelikye- îki Sosyalist Gazete Çalışanı leklipolis evimididikdidikaradılar. Ga- yet rahattım çünkü, yasadışıbirfaal'ıye- tim olrnadığı gibidoğallıkla evimde suç unsuru hiçbir şey de yoktu. Arama sı- rasında bir polisyetkilisiamirine telsiz- fe 'Bu evde gazete çalışması yapılıyor, suç unsuru bulamadık' şeklinde rapor dahi verdi. Arama sonrasında gideceklerini dü- şünüyordum. Yanılmışım, akşamlan evimde de gazete çalışması yaptığım, kızımın ders çalıştığı bilgisayarla biriik- te gözaltına alındım ve Istanbul TMŞ'ye götürüldüm. İdeolojik şiddet, psikolo- jikbasfa, tehdit ve uyutmama gibiişken- ce yöntemlerine maruz kaldım. 2. gün bitkin düştüm, şekerimin de kritik dû- zeye çıkmasıyla beni Haseki Hastane- si'ne kaldırmak zorunda kaldılar. Has- tane dönûşünde sorgu kesintisiz sür- dü. 48 yıllık yaşamım boyunca hiçyan yana gelmediğim ve tanımadığım şa- hıslan sordular ve dahası o şahıslara 'eylemtalimatj' verdiğimıiddia ettiler. 'Ya- sadışı örgütün rtücreler sorumlusu' ol- makla ıtharn edildim. Sorgucularabu if- tiralann şahsıma ve gazetemAtılım'a yö- nelik bir komplonun parçası olduğunu belirttim ve suçlamalan reddettim. Ifa- de tutanağını, verdiğimifade doğrultu- sunda hazıriamadıklan için imzalama- dım. Toplam 4 gün gözaltında tutul- dum. 17 Nisan günü sabah saatlerin- de DGM Savcılığı'na çıkanldım, ifade- mi verdim ve sorgu hâkimliği beni ser- best bıraktı. Serbest bırakılmamı haz- medemeyen TMŞ ve DGM savcısının baskısıyla aynı gün tutuklama karan çı- kartmışlar. Aynı gün akşam eşimle bir- lıkte evime giderken gözaltına alındım. Ertesigün DGM'ce tutuklanarak ceza- evine konuldum. Düzenmuhaliüsosyalistbir yazar ola- rak sıkaralıklarla takip ediliyordum. Evim gözetleniyordu. Yasadışı bir faaliyetim olsaydızatensuçüstüyakalaıiardı. Esa- sında IstanbulEmniyeti ve TMŞbenim yasadışı faaliyet içerisinde bulunmadı- ğımı da biliyordu. Halen iddianame eli- me ulaşmadı, hiçbirsanığını tanımadı- ğım birdavanın sanığı olarakyargılana- cağım. 48 yaşında bir gazeteci-yazarolarak şeker hastalığımla, kronik bronşitimle, tansiyon sorunumla boğuştuğum gibi ömrüm elverdikçe, muhalifgazetecile- rin başına çorap örmekisteyenlerle bo- ğuşacağım. Bu sese kulak vereceğini- ze, komplonunaçığa çıkanlmasına kat- kı sunacağınıza inanıyor, şimdiden te- şekkür ediyorum. Necati Abay Tekir- dağ Ftipi Cezaevi." ••• KamberSaygılı ise şunlan anlatıyor "Çalışanı olduğum YeniAtılım gazete- sinin 1 Mayıs'la ilgiligkanrnş olduğuafiş- leri asarken 18 Nisan 2003 tarihinde Kartal polisi tarafından gözaltına alın- dım. Aynıgûnbaşkaca 'suç'lardan 'aran- dığım' gerekçesiyle TMŞ 'ye teslimedil- dim. Aynı gece TMŞ polislerince evim arandı. Hazırlanan ev arama tutanağı- na 'yasadışı hiçbirşeyerastianmadı' di- ye yazmakzorunda kaldılar. Burada özellikle bir noktaya dikkati- nizi çekmek istiyorum, ev araması adı altında yapılanlar tam birkuşatmayı ve baskını andınyordu. Evimde küçükço- cuklanmın olduğunu ve bu görüntüle- rin onlan korkutacağınıbelirtmeme rağ- men, ellehndeki büyük otomatiksilah- larla çelik yelekleriyle kapıya dayandı- lar. Küçûkoğlum Mustafa Diren (11 ya- şında)gördüğü manzara karşısında çtğ- lıklannı tutamadı. Şîmdi ise o günkü polis baskınından bu yana psikolojik tedavi görüyor.) TMŞ'deki iki günlük sorgumda, ideolojik şiddetin yanı sıra iki gûn boyunca uykusuz(sadeceüç sa- atuyuttular) bırakıldım. Sorgunun ardın- dan çıkanldığım DGM tarafından hâlâ anlayamadığım gerekçeleıie tutuklan- dım. Birayıaşkındır, cezaevindeyatmak- tayım. Toplam 46 yaşımın altı yılı polis sorgusu ve cezaevlerinde geçti. Yıllar- ca cezaevinde (Davutpaşa, Çanakkale) kaldım. Ancak öyle komik, daha doğ- rusu trajikomikiddialaha sorgulanıp tu- tuklanıyoruz ki, içime sindirmekte ve kabullenmekte zorlanıyorum. Gözaltına alındığım gün ve saate ka- dar gazetecilikyapıyordum. 7yıldır Atı- lım gazetesinin Kartal bûrosunda si- gortalı çalışanıyım. Yaptığım iş ise ezi- lenlerin tepkisiniyazmak ve fotoğrafla- mak. Bundan doğalne olabilir?Bir ga- zete emekçisiolarakuydurukgerekçe- lerle tutuklanarak cezaevine konmamı sizlerinyadırgayaraktepkiduyacağını- zı dûşünüyorum. Yeni Atılım Gazetesi Çalışanı Kamber Saygılı."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear