Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SiVYFA
8
ÜRKİYE
HABERLERİN DEVAMI
ls.anb.1 PB 25_ rop
Etorne
K*cae
ÇL^ak>-îie
Izrıır
Manısa
Ajdır
Demz ı
Zcngjıdak
PB
PB
PB
B
PB
B
PB
PB
2 8
24-
25
29
29
29
26
21
ff •
G L N d E L^CÜVEYT ARCAYl REK
iBaparafr 1. Sayficm
gjfBcektir. Bu yargı, iz>* çevrelerin düşünceleriile
çefşsebile, Türkiye' 'ı ve TSK'nin kesin karariı-
lığnın sçk bir ifades/<? derken acaba hangi çev-
reliri ya da yazar, çiz-^siyasetçi hangi kişileri söz
koıusü ediyor?
0>rnegin, rıerhalde> «srda demokratikleşmeye
veAB uyeliğine TSHC 'engel gören AB koıniseri
Vertıeugen'i ya d a i<Çiîde.. isimlerini sayasaya
bitremeyeceğimiz y^rlarımızı...
/sker karşıtı y a z ı l s ^ a ünlenen kimileri (üste-
lik ounisr geçmişte Hadıklan olaylardan kay-
naHanan kuyruk acı:l-£ıı bir türlü unutamıyorlar)
Büyükanıt'ın t a r t ı ş m ^ ' meydan vermeyecek öl-
çüdekı açık ve net o l açıklamaları karşısında
nasıl bir davranış ser"«>yecekler?
Yüzsüzdürler, b e l k i ecekler. Sinsidirler, belki
bir îüre kuyruklarını l < o fırsat kollayacakl'ar!
Büyükanıt, bu ç e v r ^ l ı ^ kışilerin kullandığı mal-
zemeyi ellerinden al»T<;ıklamalar yaptı.
Bu çevrelerle kişiler-;$kerin AB'ye, Türkiye'nin
üniter ve laik yapısım '-^acağı, bölünmeye ola-
naksağlayacağı savıy'<arşı çıktığını öne sürdü-
ler. Oysa Genelkurm^Kinci Başkanı, AB hede-
fînir ülkenin üniter y a f ı ve laik rejimi konusun-
d a larklı düşüncelere> ;fnip kesimlerle uyuşma-
dığnı, AB'yi bölücü h^iflereulaşmadabirvası-
ta gârenlerin hüsrana ^rayacağını söyledi.
Büyükanıt'ın TSK a c a açıklamaları:
"TSK'yi her fırsatta tn olumsuzluklann nede-
ni otarak top/uma yarrstn çevrelere açık bir ya-
nıt!"
Bir başka yanıt d a Işişleri Bakanı Gül'den;
ABD'de türlü çeşit ziyatlerden, görüşmelerden
sonra... Türk siyasetineön vermeyi öngören bir
anlayışla demeçler v e r t TÜSİAD heyetine...
TUSİAD, A'dan Z.'y& merika markalı siyaset
yanlısı.
örneğın Irak savaşı t>ilamamış, TÜSİAD Ame-
rika yanında savaşa gı-nemizi bastıran açıkla-
malar yapıyor.
IMFnesöylerse, ne cfcatırsadahauygunudü-
şünülemezmiş gibi hüfciietlere baskı uyguluyor.
öyle bir dönem ki; A B çirkinyüzünüartıkgiz-
lemiyor, ıkili ilişkiler iki aıda bir derede.
TÜSİAD heyeti vVashirton ve New York'ta ulu-
sal sorunlarda görüş t>ilriyor, görüş alıyor. Kıb-
rıs sorununun çözümünevet; ama, Annan Pla-
nı'nın hâlâmasadaolduunu, üstelikRum veYu-
nan ağzıyla konuşan D«Soto'ya dayanarak tek
yolmuş gibi göstermeniraçıklamanın âlemi ne?
Savaş açabilmek için ak'ta kitle imha silahla-
rı yalanını gerekçe yaptıj-ırını söyleyerek dünya-
yı aldattıklarını sırrtkanfcM/fadeyleitiraf eden Wol-
fovvitz'in Türk-Amerikanjşkileriyle ilgiligörüşle-
ri içten sayılabilir mi?
TÜSİAD heyeti VVolfovtz'le konuştuktan son-
ra, -Amerikalıların m e d y aracıhğıyla duyurduk-
ları- bir eğilimi, DışişlerBakanı'nın "ziyaretine
ABD'nin hazır olmadtğmı açıkladı.
Türkiye'nin orada elçi. var, diplomatlan var;
ikili ilışkileri düzene koy^ak TÜSlAD'ın üstüne
görev mi? ABD'nin ilişki.ri düzeltmek için öne
sürdüğü "yeni dayatma/£a" değinmeden Dışiş-
leri Bakanı'nın istenmediçni açıklamak? Birder-
nek olarak TÜSİAD'a, Güljaddini bildiren bir kar-
şılık verdi: "Aracıya ihtiyaun yok!"
• •r
Bu ülke, başbakan olur)imaz resmi arabasına
binerek Hacı Bayram Carjsi'nde namaza giden
başbakan lar gördü. ÇanKya Köşkü'ndeki cami
yerine gösterişli bir konvc/Ja kentin herhangi bir
semtınde cuma namazınîgjdenleri izledi. Nalın-
cı başbakanlar, başbakarvardımcıları, bakanlar-
la karşılaştı.
Ne ki, hiçbiri resmi çalrşna gündemine, cuma
namazının yer ve saatini b§ına faksladıkları gün-
lük prograrnı yazdırmadi.
Demirellere, Özal'lara.îrbakan'larafark ata-
rak; bu konuda da ilki RTI başardı.
Yurdun ıç ve doğu
kesımlerı parçalı çok
bulutfu, Orta Karaöe-
ı-
PB 23 Adana
, Ota Karaöe nci^
Doğu Karadenız, Iç Helsmki
Anadolu Iç E D Stokh
Y 28 Moskova
Doğu Karadenız, Iç Helsmki B 17 Budapeşte PB 30 Aşkabat
Anadolu. Iç Ege, Do- Stockholm B 15 Madnd Y 31 Astana
ğu Akdenız ıle Doğu Londra PB 28, ^ a u ı_unura r b dü Viyana
ve Günevdoğu Ana- Amsterdam B 25 Belgrad
dolu bolgelerı yağ- S ö l —
oğu Ana
dolu bolgelerı yağ- B r ü k s e |
mur yer yer sağanak " '
yağışlı.dîğeryeFleraz P a n s
/ —C7'y" wyw> j-^ftrı d i — • "
bulutiu ve açık geçe- Bonn
c e k
Münih
jıtalya PB 27 Kars
ç ^ , Parçalı buiutı
Küreselkşme sempozyumunda Büyiikanıt, anadilde eğitim konusunda tartışılması gerekenin
Türkçenin duntmu olduğımu söylerken oturum eşbaşkanı Mc Charty ilginç çıhşıyla dikkatçekti:
• y • • • •
GÜNDEM
ESERTAÇ EŞ
Genelkurmay ve Stratejık
Araştırmalar Etüd Merkezı (SA-
REM) tarafından düzenlenen
sempozyumda, Amerikalı otu-
rum eşbaşkanı Justin Mc Char-
ty, güvenJık içın en iyi seçeneğin
"imparatorluk" oİdufunu sa-
vundu. Charty, "Bcnce tek mut-
lak alternatif imparatorluk, a-
ma bu olursa ABD vatandaşla-
n dahii dünvanın her yerinde-
ki insanlar birtakım özgürlük-
lerinden vazgeçmek zorunda
kalacaWar" dıye konuştu. Ge-
nelkurmay 2. Başkanı Orgeneral
Yaşar Büyükanıt. anadilde eğı-
tım konusunda asıl tartışılması
gereken noktanın Kürtçe değil,
Türkçe eğıtım olması gerektiğıni
söyledi. Büyükanıt, "Doğu ve
Günevdoğu Anadolu halkı 500
yıldır bu topraklarda Türkçe
ile yaşıyor. Ama biz Türkçeyi
öğretememişiz. Esas vahiin
olan bu" dıye konuştu.
Genelkurmay ve SAREM ta-
rafından duzentenen "Küresel-
leşme ve lluslararası Güvenlik
Sempoz>Timu" dün sona erdi.
Sempozyumda söz alan Ameri-
kalı oturum eşbaşkanı Justin Mc
Chartynın "imparatorluk" sa-
vunması dikkat çektı. tmparator-
luk sistemmirt güvenlik için en
ıdeal yöntem olduğunu ileri süren
Mc Charty. "Bence tek mutlak
alternatif imparatorluk, ama
bu olursaABD vatandaşlan da-
hil dünvanın her yerindeki in-
sanlar birtakım özgürlüklerin-
den vazgeçmek zorunda kala-
cakJar" dıye konuştu. ABD'nin
günümüzde dünyanın en güçlü
ülkesi oldufunu, ancak diğer ül-
kelerin onu ısırmak ıstediğini sa-
\-unan Mc Charty sözlerini şöyle
sürdürdü: "İdeal seçenek, tüm
dünyada her yerde uygulana-
cak politika tespit edilmesi ve
bunun ülkeler tarafından ka-
bul edilnıesidir. İkjnci seçenek
ise imparatorluk. İmparator-
imparatorlukluk kelimesi, Amerika'da son
günlerde kolayca telafîuz edi-
lebiliyor. Son yıllarda tüm ka-
rarların Amerika'da almdığı
söylenivor. Tek gücün olması
bir yönden daha avantajlı. Ka-
rar alınır ve diğerleri de uyar.
Diğer bir seçenek de 2 ya da 3
güç bloku olabilir. Bunlann her
biri kendi bölgelerinde söz sa-
hibi olurlar, silahlanmalarını
ona göre yaparlar."
Cehennem çemberlndeyiz1
Gazetecılerle sohbet eden Ge-
nelkurmay 2. Başkanı Orgeneral
Büyükanıt ise Türkiye'nin cehen-
nem çemberinin ortasında oldu-
gunu dile getırdi. Türkiye'nin
çevresinde yer alan coğrafyanın
değiştiğıni \iirgulayan Büyüka-
nıt. sempozyumu da bu nedenle
düzenledikJerini, yapılan konuş-
malan değerlendireceklerini ve
gerekirse yararlanacaklannı söy-
ledi. Büyükanıt, "Bulunduğu-
Düşünce özgürlüğü ödüüeriverüdiTürkiye Vayıncılar Birliği'nin 1995 yılından
beri, düşünce özgürlüğünün koşuUannın
sağlanması için çajışan kişilere verdiği
"Düşünce ve Ifade Özgürlüğü" ödülleri
törenle sahiplerini buldu. Richmond
Oteli'nde düzenlenen törende, yazar Fikret
Ba$kaya, "ÇiviYazılan"yayın kuruiu üyesi
ve editörü Ozcan Sapan ile Anadolu ve
Trakya kitapçılarını tcmsilen Ahmet
Yonılmaz ödiile layık görüldüler. Törende
bir konuşma yapan Türkiye Yayincılar
Birliği Başkanı Çetin Tüzüner. son 3 yıl
içerisinde düşünce ve ifade özgürlüğü
açısından olumlu adımlar atılmasına
rağmen yasakJanan kitap sayısında artış
olduğuna dikkat çekti. Yazar Fikret Başkaya
ise sansürü içselleştirmiş bir toplumun
bilimsel, estetik ve entelektüel yaratıcılığının
olamayacağuıı söyledi. Rahatsıziığı
nedeniyie törene katılamayan Ahmet
Vorulmaz'ın ödülünü Ayşe Hacıhasanoğlu
aldı. (Fotoğraf: ÖZGÜRBURAK ÖZTÜRX)
muz bölge Bermuda şeytan üç-
geninden daha kötü. Paradig-
ma kaymaları var. Danimarka
ordusu olsak böyle bir sempoz-
yum düzenlemeye ne gerek
var? Sempozyumdaki görüşle-
ri inceleyeceğiz, gerekirse ya-
rarlanacağız" diye konuştu.
Anadil öğretimi konusuna da
değinen Büyükanıt, sürekli Kürt-
çenin öğreülmesinin gündeme
getirildifini, ancak asıl sorunun
Türkçenin öğretilmesi olduğunu
söyledi. Büyükanıt, "Çiinkü,
Doğu ve Günevdoğu Anadolu
halkı 500 yıldır bu topraklarda
Türkçe ile yaşıyor. Ama biz
Türkçeyi öğretememişiz. Esas
vahim olan bu. Asıl yapılması
gereken Kopenhag Kriterle-
ri'nin 8. maddesi çerçevesinde
resmi dili Türkçenin öğretilme-
sidir" diye konuştu.
Küreselleşmenin Türkiye'nin
güvenlik politikasına etkilerini
anlatan Prof. Dr. Ali Karaosma-
noğlu isedevletin vejeopolitiğin
öneminin "göreceli" hale geldi-
ğini söyledi. Karaosmanoğiu,
Türkiye'nin önemli ölçüde küre-
selleştiğini belirterek, bu nokta-
dan sonra geri çekilmenin mali-
yeti küreselleşmenin maliyetin-
den daha fazla olabilir görüşünü
savundu.
NATO slyasi aktör oldu'
Sempozyumda konuşan Hol-
landah Prof. Dr. Peter Volten,
ABD ile Avrupa'nın birbirini ta-
mamladığını dile getirdi. ABD ve
Avrupa arasmda muazzam eko-
nomik çıkarlar bulundugunu be-
lirten Volten, "Ancak AB ve
ABD,yönetilemeyen stratejiler
geliştiriyor. Bir yanda gücün ki-
biri diğer yanda daha aç güçlü-
nün tevazusu. İki taraf işbirli-
ğinde daha zorlanacak" diye
konuştu. ABD stratejisinin sa-
vunma amaçlı olduğunu, 2007 yı-
lında AB'nin 7 katı bir saMinma
harcaması yapacağını anlatan
Volten, "ABD askeri gücü kul-
lanmaya hazır NATO'nun itti-
fak olarak değeri düştü" dedi.
AB'nin savunma anlayışmın
bölgesel olduğunu ve ABD'den
bu noktada aynldığını belirten
Volten, "NATO bir askeri ittifak
olarak değerini kaybetti. Rolü
değişti. Bir siyasi aktör haline
geldi" değerlendirmesini yaptı.
Bir yaşara borçlu ıJduğum
anneciğim,
eşim Zeynep ' i n
en yakın a r k a d a ş ,
ve oğlum E g e ' n i ı
babaannesi
Yüksel Tekdöner
artık bizimle değil
Armağan Tekd(ner
„ ..1
. -ı £""• ucgcucnuırmesını yaptı.
Gul, paketın TBMM tatile girmeden önce çıkması gerektigini söyledi
AB takv
MUSTAFA BALBA
• Baştarafı 1. Sayfada
Yeryüzünde halen yaşamakta olan dil sayısı 6 b
dolayında. Bunlann çoğu ne yazık ki can çekişiyor. H«
yıl ortalama 20 dil yeryüzünden siliniyor. Her dil bir ren
ise dünyanın giderek renksizleştiğini söylemek abari
ma olmaz.
6 bin dile karşın dünyadaki ülke sayısı 210. Sirbaş
ka deyişle her dile bir ülke olanaksız. öyle ki, örneğiı
Kafkaslar'da bir dağın eteklerinde kuruiu köylerin di
li rak/ma göre değişiyor. 1000 metre yükseklikteki köy
ler bir dili, 1200 metredekiler başka dili konuşuyor. Da
ğı yatay bölüp devletlere bölemeyeceginize göre bi
arada yaşama kültürü kaçınılmaz çözüm!
Ulus devletlerin sağlam oluşumu için de ortak bir
dil kaçınılmaz görünüyor. Ortak dil oluşturamamış ül-
kelerin temellerinin herdarbeye açık oiduğu örnekle-
riyle ortada. Ortak dilin yerleşmemesini sağlayanlann
başında da geleneksel tanımla emperyalist ülkeler
geliyor. Örneğin, 80 yerel dilin konuşulduğu Filipin-
ler'de ortak dil Ingilizce. Zimbabve'de de öyle oldu.
1980'lerdeki bağımsızlık savaşından sonra ortak dil
arayışı kabileleri birbirine soktu. Sonunda Ingilizcede
anlaştılar! Her iki ülkede de yerel diller hızla ölüyor.
Dil, ülkelerin etkinlikleri açısından da önemli gös-
tergelerin başında geliyor. ömeğin, 1990'lardan bu
yana her yıl yaptlan "Türkçe Konuşan Ülkeler Devle
Başkanlan Zirvesi"nin ortak dili Rusça!
Dış ömekler ve Türkiye
Konunun AB'sel yanı da tek tip değil. Her ülke ulus
devlet-resmi dil teme/inin üzerine kimi anadil odalan
açmış. Bu odalann düzeni herkeste farklı. ömeğin,
Fransa Anayasası diyor ki:
"Cumhuriyet'in dili Fransızcadır."
Fransızca dışındaki diller için özel sözleşmelerle
kontrollü yayın yapılıyor.
Ingiltere, dilini bütün dünyaya uzatmış olmanın ver-
diği rahatlıkla her dil istediği yayını yapsın, diyor.
Yunanistan, Yunanca dışında yayın yapacak ku-
rumlara en az yüzde 25 Yunanca yayın koşuluyla izin
veriyor.
Portekiz'de hiç azınlık dili bulunmuyor. Ne dese ya-
kışır!
Italya'da resmi dil Italyancanın dışındaki dillerde
yayın serbest ama, eğitim dili tek.
Görüldüğü gibi her AB ülkesinin kendisine has dü-
zenlemesi var.
Bu bağlamda Türkiye ne yapabilir?
Ilk adım 2002'de atıldı. Herkesin anadilini öğrenme
hakkı teslim edildi. Ilk bakışta başta Kürtçe olmak
üzere Anadolu'da konuşulan 50'yi aşkın dilden kurs-
larda patlama olabileceği düşünüldü. Olmadı. Buna
yatınm yapanlar da hayal kınklığına uğradıklannı ka-
bul ettiler.
Şimdi anadilde yayın konusu gündemde. Bu, ana-
dili öğrenme hakkından bir adım daha ileri. öğrenme
hakkı, kişinin isterse katılabileceği, kendi iradesine
dayalı bir durum. Bir dilde yayın ise doğrudan ülke yö-
netimlerinin de devrede olmasını gerektiriyor.
Ikilem şu:
Yayın TFîT'de mi olsun özel kurumlarda mı?
Her iki tartışmanın başlıca zeminini "denetım me-
kanizması" oluşturuyor. Türkiye, 15 yıl süren etnik te-
rörü, etnik savaşa dönüştürmeden sona erdirmiş, da-
ha doğru anlatımla sindirmiş bir ülke. Tamamen bitti-
ği söylenemez. Bunun, iç banştan kendisini sorumlu
hissedenlerin aklından çıkmaması doğaldır. O neden-
le bu konuda atılacak adımlarda kendilerini sorumlu
hissetmeleri de doğaldır. Aklın yolu, hep korkularla ya-
şamamak için anadilde yayının önünü kontrollü ve
denetimli biçimde ve başlangıçta kısıtlı olarak açmak.
Devamını uygulamada görerek belirlemek. AB'nin bu
konuda eteğinde fazla taş yok. Bizden de aynı hızı is-
temesi; otobanda da, dar-virajlı yolda da 120 km. sü-
ratle gidilmesini şart koşmaya benzer...
[email protected]
A>fK4RA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - AKP iktidannın 6. uyum
paketini ne zaman TBMM 'ye ge-
tireceğı konusundaki belırsızlik
sürerken hükümet yetkilıleri bu
konuda net bir açıklama yapamı-
yor. Dışişlen Bakanı Abdullah
Gül, Selanik zirvesi öncesinde
paketin TBMM'den geçınlebile-
ceğıni söyledi. AKP Grup Baş-
kanvekilı Faruk Çelik ise paket-
te değişiklik yapılabileceğini be-
ürtti. Hükümetin pakette, askerin
de çekincelerini dikkate alıp ba-
zı değişüdikJer yapabileceği ve
haziran ayında yapılacak MGK
MAHZUNI SRİFi
ANIYORUZ
Konusmocı: İlhan SELÇUK
Musa EROĞLU
Sabohat AKKİRAZ
Erkan OĞUR &
İsmail H.DEMİRCİOGLU
Erdal ERZİNCAN
GRUP KIZIURMAK
Hüseyin TURAN
Muzaffer ÖZDEMİR
Ali-Emrah MAHZUNİ
SEMAH EKİBİ
SİNEVİZYON GÖSTERİSİ
Sunuca: Mesut MERTCAN
HA8BİYE ACÎK HAVA TİYAIROSU * >I.H
toplantısından önce TBMM'ye
sunabileceği kaydedildi.
Gül, uyum paketlerini çıkarma
konusunda kararlı olduklannı be-
lirterek hiçbir şeyin gözü kapalı
yapılamayacağını ancak bu ko-
şullann uluslararası standartlann
dışma çıkamayacağını söyledi.
Gül, bu standartlar çerçe\'esinde
ülkeden ülkeye farkJı düzenleme-
ler yapılabileceğini bildirdi. Pa-
ketin TBMM tatile girmeden ön-
ce çıkması gerektigini anlatan
Gül. paketin ilgili bakanlık ve ku-
rumlann görüşleri alındıktan
sonra Bakanlar Kuruiu'nda gö-
Parti içinde
riişüleceğini söyledi. Gül, pake-
tin Milli Güvenlik Kuruiu top-
lantısında görüşülmesı konusun-
da bir karar \erilmediğini söyle-
di. MGK'nin Türkiye'yi yöneten
bir kurul olmadığını kaydeden
Gül, paketin 20 Haziran'da yapı-
lacak Selanik zirvesinden önce
Meclis'ten çıkabileceğine inan-
dığını belirtti. TSK'nin anadilde
yayın ve Terörle Mücadele Yasa-
sı'nın 8. maddesine ilişkin kaygı-
lanyla ilgili olarak şu değerlen-
dirmeyi yaptı:
"Bu kaygıları anlayışla kar-
şılıyorum. Fransa ve Yunanis-
tan nasıl uygulamış? Mutlaka
kontrollü olacak, ilgili bir bi-
rim takip edecek. Teknolojinin
bu kadar geiiştiği bir ortamda
MED TV'yi herkes seyretmiyor
mu? Önemli olan burada ge-
rektiğinde müdahale edebilme-
niz. Terörle Mücadele Yasa-
sı'nın 8. maddesini Türk Ceza
Yasasf nda karşılayan madde-
ler var. Paketin şugün bugün ya
da şu toplantıdan önce ya da
sonra TBMM'ye gelmesi önem-
li değil, önemli olan 2003 ilerle-
me raporuna en iyi biçimde gi-
rebilmektir."
I Baştarafı 1. Sayfada
hakkı, seçim propagandası dö-
neminde kullanılacak mı? İs-
tanbul. Kürtçe bir mitinge ha-
zır mı? TMY'nin 8. maddesi
neden tamamen kaldırılıyor?
Apartman katında ibadethane
ne işe yarayacak? Bu düzenle-
me hacı-hoca geçinen bezirgân-
ların elinde dejenere olmaz
mı?" sorulannı yöneltti.
Emin Şirin, 6. uyum paketinin
bazı maddelerini eleştirdi. Şınn.
AKP îletışim Merkezi'ne gön-
derdiği yazıda, tasanyla ilgili cid-
di endişeleri olduğunu belirterek,
şu görüşleri dile getirdi:
• Çeşitli una. dillerde yayuı
yapma hakkı geliyor. Bu hak, se-
çim propagandalan döneminde
de kullanılacak mı? Mesela,
Kürtçe, Zazaca, Çerkezce ve
Lazca mitingler görecek miyız?
İstanbuFda Kürtçe bir mitingin
yapılmasına hazır mıyız?
• Terörle Mücadele Yasası'nın
8. maddesi neden toptan kaldın-
lıyor
9
Bu maddenin toptan kaldı-
nlması yerine "açık ve yakın
tehlike hah'nde" propaganda ya-
sağının devamı daha doğru olmaz
mı? Kuzey Irak'ta bir Kürt dev-
leti ilan edılirse ve bu Kürt dev-
letinin ilan edildiği günlerde Gü-
neydoğu Anadolu'da koskoca-
man bir miting yapılıp serbest
olan Kürtçe dilinde Güneydoğu
Anadolu'nun Türkiye'den aynl-
ması ve Kuzey Irak'taki Kürdis-
tan'a bağlanmasının propagan-
dası yapılırsa böyle bir durumu
kabul edebilir miyiz?
• tmar Yasasf nda değişiklik
yapılarak "ibadet yeri" açılma-
sına daha fazla olanak tanınma-
sını çok doğru buluyorum. Ama,
doğrusu apartman katında iba-
dethanenin ne işe yarayacağını
anlayabilmış değilim. Bir cema-
atin ihtiyacı için belirli miktarda-
ki cemaate camı, kilise, havra.
Budist tapınağı gibi her türlü im-
kânı mutlaka vermeliyiz. Ancak,
arartman katında açılan ibadet-
endişesihaneler, belli bir cemaatin ihtiya-
cına cevap vermekten ziyade, ye-
nı bir cemaat yaratma amacıyla
kuruluyor. Ibadethaneler, bir ce-
maatin ihtiyacını karşılamak üze-
re kurulmalıdır. Bir apartman ka-
tında bir ibadethane kurup, son-
ra buraya cemaat bulma fikri işin
şefFaflığmı, ibadetin kutsiyetini
kaybettirip hacı-hoca geçinen be-
zirgânlarla, papaz-misyoner elin-
de dejenere olacak.
Genel merkezden aldığı yanjtı
yeterli bulmayan Şirin, genel
merkeze yeni bir yazı göndede-
rek kendisine "evet ve hayır" bi-
çiminde net yanıtlar verilmesüıi
istedi.
Telefon ücreüerine zam
• ANKARA (Cumhureyet Bürosu) - Türk Tele-
ücSini fi^^
11
?^
69
"
11
°
l m a k Ü Z e r e ] k o n t ö
^ucretını 66 bm hradan 70 bin lıraya yükselttı Ye-
n, duzenleme çerçevesinde 'Temel Erişım'dSDN
BA) aylık abonman ücret. 13 milyon 200 bin Hra-
dan 14 milyon lıraya yükseltildi.
Kaplan'a şehir dışı yasak
• BERLİN (AA) - Almanya'da, Köln
Yabancılar Dairesi, serbest bırakılan Islami Cemı-
yet ve Cemaatleri Birliği'nin yöneticisi Metın
Kaplan m şehırden aynlmasını yasakladı. Yaban-
cılar Da,re
s,'nin bir sözcüsü, Kaplan'm şehır sı-
mrlan ıçınde kalmasmın kararlaştınldığını ancak
karann Kaplan'a henüz ulaştınlamadığuu belirtti.
Ordudan ayrılana tazminat yok
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anavasa
Mahkemes.ı'nı^ Türk Silahl, Kuvvetieri'nden mec-
bun fuzmet vutaınılülügünü tamamlamadan avnlan
vey-a ılışıgı kes.len subay ve astsubaylann öğreniT
egıtım ve yetıştirme masraflannı tazminat oLak '
odemelennı düzenleyen hükmün iptalıne ilişkin ka-
ranmn gerekçesı Resmi Gazete'de yayımlandı. Jpta-
le, tazmınatı ongören kararnameye dayanak olan
yasanm daha önce ıptal edilmes, gerekçe gösterild,
Barış Girişimi'nden filmli yanıt
• Haber Merkezi - Banş Gırişimı. ABD'li "şa-
hmlere yonetaen John H. Smihula'nın belgesel
kSkt?°Flf-^^ G l Z İ f y l e y a n ı t v e r
^â.Et-kınlücte, Bılgı Unıversitesi Dolapdere Kampu-
su nda yann saat 14.00te göstenlecek olan filmın
ardmdan Prof. Baskın Oran ve Prof. Dr. T u r ^ r
Tarhanh, ftlmden hareketle ABD-ni
n savasçfve
yayılmac, politikalann. değerlend.rerek kaülmıcı-
fann sorulannı yanıtlayacak.
Sendikalanın tutuklu tepkisi
• İstanbul Haber Servisi - Den-lş Sendikası
Tuzla Şube Başkan. Hasan SonJcaya ve şube
sekreten Musa Apyüzen'in, 27 Mayıs'ta eercekles
tmlen ıkı saatlık is
b.rakma e y
l e m ı
W a f S '
guyenhk guçlerine mukavemet etrikleri gerekçe-
sıyle hıtuUanmasına, Türk-Iş'e baglı sendikabr
ortak tepkıgosterdı. Den-lş Sendikası Genel
Başkanı Yener Kaya, arkadaşlarm.n tutuklanması-
m, ışverenın tertıbı olarak nıteledı