01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SiVYFA 8 ÜRKİYE HABERLERİN DEVAMI ls.anb.1 PB 25_ rop Etorne K*cae ÇL^ak>-îie Izrıır Manısa Ajdır Demz ı Zcngjıdak PB PB PB B PB B PB PB 2 8 24- 25 29 29 29 26 21 ff • G L N d E L^CÜVEYT ARCAYl REK iBaparafr 1. Sayficm gjfBcektir. Bu yargı, iz>* çevrelerin düşünceleriile çefşsebile, Türkiye' 'ı ve TSK'nin kesin karariı- lığnın sçk bir ifades/<? derken acaba hangi çev- reliri ya da yazar, çiz-^siyasetçi hangi kişileri söz koıusü ediyor? 0>rnegin, rıerhalde> «srda demokratikleşmeye veAB uyeliğine TSHC 'engel gören AB koıniseri Vertıeugen'i ya d a i<Çiîde.. isimlerini sayasaya bitremeyeceğimiz y^rlarımızı... /sker karşıtı y a z ı l s ^ a ünlenen kimileri (üste- lik ounisr geçmişte Hadıklan olaylardan kay- naHanan kuyruk acı:l-£ıı bir türlü unutamıyorlar) Büyükanıt'ın t a r t ı ş m ^ ' meydan vermeyecek öl- çüdekı açık ve net o l açıklamaları karşısında nasıl bir davranış ser"«>yecekler? Yüzsüzdürler, b e l k i ecekler. Sinsidirler, belki bir îüre kuyruklarını l < o fırsat kollayacakl'ar! Büyükanıt, bu ç e v r ^ l ı ^ kışilerin kullandığı mal- zemeyi ellerinden al»T<;ıklamalar yaptı. Bu çevrelerle kişiler-;$kerin AB'ye, Türkiye'nin üniter ve laik yapısım '-^acağı, bölünmeye ola- naksağlayacağı savıy'<arşı çıktığını öne sürdü- ler. Oysa Genelkurm^Kinci Başkanı, AB hede- fînir ülkenin üniter y a f ı ve laik rejimi konusun- d a larklı düşüncelere> ;fnip kesimlerle uyuşma- dığnı, AB'yi bölücü h^iflereulaşmadabirvası- ta gârenlerin hüsrana ^rayacağını söyledi. Büyükanıt'ın TSK a c a açıklamaları: "TSK'yi her fırsatta tn olumsuzluklann nede- ni otarak top/uma yarrstn çevrelere açık bir ya- nıt!" Bir başka yanıt d a Işişleri Bakanı Gül'den; ABD'de türlü çeşit ziyatlerden, görüşmelerden sonra... Türk siyasetineön vermeyi öngören bir anlayışla demeçler v e r t TÜSİAD heyetine... TUSİAD, A'dan Z.'y& merika markalı siyaset yanlısı. örneğın Irak savaşı t>ilamamış, TÜSİAD Ame- rika yanında savaşa gı-nemizi bastıran açıkla- malar yapıyor. IMFnesöylerse, ne cfcatırsadahauygunudü- şünülemezmiş gibi hüfciietlere baskı uyguluyor. öyle bir dönem ki; A B çirkinyüzünüartıkgiz- lemiyor, ıkili ilişkiler iki aıda bir derede. TÜSİAD heyeti vVashirton ve New York'ta ulu- sal sorunlarda görüş t>ilriyor, görüş alıyor. Kıb- rıs sorununun çözümünevet; ama, Annan Pla- nı'nın hâlâmasadaolduunu, üstelikRum veYu- nan ağzıyla konuşan D«Soto'ya dayanarak tek yolmuş gibi göstermeniraçıklamanın âlemi ne? Savaş açabilmek için ak'ta kitle imha silahla- rı yalanını gerekçe yaptıj-ırını söyleyerek dünya- yı aldattıklarını sırrtkanfcM/fadeyleitiraf eden Wol- fovvitz'in Türk-Amerikanjşkileriyle ilgiligörüşle- ri içten sayılabilir mi? TÜSİAD heyeti VVolfovtz'le konuştuktan son- ra, -Amerikalıların m e d y aracıhğıyla duyurduk- ları- bir eğilimi, DışişlerBakanı'nın "ziyaretine ABD'nin hazır olmadtğmı açıkladı. Türkiye'nin orada elçi. var, diplomatlan var; ikili ilışkileri düzene koy^ak TÜSlAD'ın üstüne görev mi? ABD'nin ilişki.ri düzeltmek için öne sürdüğü "yeni dayatma/£a" değinmeden Dışiş- leri Bakanı'nın istenmediçni açıklamak? Birder- nek olarak TÜSİAD'a, Güljaddini bildiren bir kar- şılık verdi: "Aracıya ihtiyaun yok!" • •r Bu ülke, başbakan olur)imaz resmi arabasına binerek Hacı Bayram Carjsi'nde namaza giden başbakan lar gördü. ÇanKya Köşkü'ndeki cami yerine gösterişli bir konvc/Ja kentin herhangi bir semtınde cuma namazınîgjdenleri izledi. Nalın- cı başbakanlar, başbakarvardımcıları, bakanlar- la karşılaştı. Ne ki, hiçbiri resmi çalrşna gündemine, cuma namazının yer ve saatini b§ına faksladıkları gün- lük prograrnı yazdırmadi. Demirellere, Özal'lara.îrbakan'larafark ata- rak; bu konuda da ilki RTI başardı. Yurdun ıç ve doğu kesımlerı parçalı çok bulutfu, Orta Karaöe- ı- PB 23 Adana , Ota Karaöe nci^ Doğu Karadenız, Iç Helsmki Anadolu Iç E D Stokh Y 28 Moskova Doğu Karadenız, Iç Helsmki B 17 Budapeşte PB 30 Aşkabat Anadolu. Iç Ege, Do- Stockholm B 15 Madnd Y 31 Astana ğu Akdenız ıle Doğu Londra PB 28, ^ a u ı_unura r b dü Viyana ve Günevdoğu Ana- Amsterdam B 25 Belgrad dolu bolgelerı yağ- S ö l — oğu Ana dolu bolgelerı yağ- B r ü k s e | mur yer yer sağanak " ' yağışlı.dîğeryeFleraz P a n s / —C7'y" wyw> j-^ftrı d i — • " bulutiu ve açık geçe- Bonn c e k Münih jıtalya PB 27 Kars ç ^ , Parçalı buiutı Küreselkşme sempozyumunda Büyiikanıt, anadilde eğitim konusunda tartışılması gerekenin Türkçenin duntmu olduğımu söylerken oturum eşbaşkanı Mc Charty ilginç çıhşıyla dikkatçekti: • y • • • • GÜNDEM ESERTAÇ EŞ Genelkurmay ve Stratejık Araştırmalar Etüd Merkezı (SA- REM) tarafından düzenlenen sempozyumda, Amerikalı otu- rum eşbaşkanı Justin Mc Char- ty, güvenJık içın en iyi seçeneğin "imparatorluk" oİdufunu sa- vundu. Charty, "Bcnce tek mut- lak alternatif imparatorluk, a- ma bu olursa ABD vatandaşla- n dahii dünvanın her yerinde- ki insanlar birtakım özgürlük- lerinden vazgeçmek zorunda kalacaWar" dıye konuştu. Ge- nelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt. anadilde eğı- tım konusunda asıl tartışılması gereken noktanın Kürtçe değil, Türkçe eğıtım olması gerektiğıni söyledi. Büyükanıt, "Doğu ve Günevdoğu Anadolu halkı 500 yıldır bu topraklarda Türkçe ile yaşıyor. Ama biz Türkçeyi öğretememişiz. Esas vahiin olan bu" dıye konuştu. Genelkurmay ve SAREM ta- rafından duzentenen "Küresel- leşme ve lluslararası Güvenlik Sempoz>Timu" dün sona erdi. Sempozyumda söz alan Ameri- kalı oturum eşbaşkanı Justin Mc Chartynın "imparatorluk" sa- vunması dikkat çektı. tmparator- luk sistemmirt güvenlik için en ıdeal yöntem olduğunu ileri süren Mc Charty. "Bence tek mutlak alternatif imparatorluk, ama bu olursaABD vatandaşlan da- hil dünvanın her yerindeki in- sanlar birtakım özgürlüklerin- den vazgeçmek zorunda kala- cakJar" dıye konuştu. ABD'nin günümüzde dünyanın en güçlü ülkesi oldufunu, ancak diğer ül- kelerin onu ısırmak ıstediğini sa- \-unan Mc Charty sözlerini şöyle sürdürdü: "İdeal seçenek, tüm dünyada her yerde uygulana- cak politika tespit edilmesi ve bunun ülkeler tarafından ka- bul edilnıesidir. İkjnci seçenek ise imparatorluk. İmparator- imparatorlukluk kelimesi, Amerika'da son günlerde kolayca telafîuz edi- lebiliyor. Son yıllarda tüm ka- rarların Amerika'da almdığı söylenivor. Tek gücün olması bir yönden daha avantajlı. Ka- rar alınır ve diğerleri de uyar. Diğer bir seçenek de 2 ya da 3 güç bloku olabilir. Bunlann her biri kendi bölgelerinde söz sa- hibi olurlar, silahlanmalarını ona göre yaparlar." Cehennem çemberlndeyiz1 Gazetecılerle sohbet eden Ge- nelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Büyükanıt ise Türkiye'nin cehen- nem çemberinin ortasında oldu- gunu dile getırdi. Türkiye'nin çevresinde yer alan coğrafyanın değiştiğıni \iirgulayan Büyüka- nıt. sempozyumu da bu nedenle düzenledikJerini, yapılan konuş- malan değerlendireceklerini ve gerekirse yararlanacaklannı söy- ledi. Büyükanıt, "Bulunduğu- Düşünce özgürlüğü ödüüeriverüdiTürkiye Vayıncılar Birliği'nin 1995 yılından beri, düşünce özgürlüğünün koşuUannın sağlanması için çajışan kişilere verdiği "Düşünce ve Ifade Özgürlüğü" ödülleri törenle sahiplerini buldu. Richmond Oteli'nde düzenlenen törende, yazar Fikret Ba$kaya, "ÇiviYazılan"yayın kuruiu üyesi ve editörü Ozcan Sapan ile Anadolu ve Trakya kitapçılarını tcmsilen Ahmet Yonılmaz ödiile layık görüldüler. Törende bir konuşma yapan Türkiye Yayincılar Birliği Başkanı Çetin Tüzüner. son 3 yıl içerisinde düşünce ve ifade özgürlüğü açısından olumlu adımlar atılmasına rağmen yasakJanan kitap sayısında artış olduğuna dikkat çekti. Yazar Fikret Başkaya ise sansürü içselleştirmiş bir toplumun bilimsel, estetik ve entelektüel yaratıcılığının olamayacağuıı söyledi. Rahatsıziığı nedeniyie törene katılamayan Ahmet Vorulmaz'ın ödülünü Ayşe Hacıhasanoğlu aldı. (Fotoğraf: ÖZGÜRBURAK ÖZTÜRX) muz bölge Bermuda şeytan üç- geninden daha kötü. Paradig- ma kaymaları var. Danimarka ordusu olsak böyle bir sempoz- yum düzenlemeye ne gerek var? Sempozyumdaki görüşle- ri inceleyeceğiz, gerekirse ya- rarlanacağız" diye konuştu. Anadil öğretimi konusuna da değinen Büyükanıt, sürekli Kürt- çenin öğreülmesinin gündeme getirildifini, ancak asıl sorunun Türkçenin öğretilmesi olduğunu söyledi. Büyükanıt, "Çiinkü, Doğu ve Günevdoğu Anadolu halkı 500 yıldır bu topraklarda Türkçe ile yaşıyor. Ama biz Türkçeyi öğretememişiz. Esas vahim olan bu. Asıl yapılması gereken Kopenhag Kriterle- ri'nin 8. maddesi çerçevesinde resmi dili Türkçenin öğretilme- sidir" diye konuştu. Küreselleşmenin Türkiye'nin güvenlik politikasına etkilerini anlatan Prof. Dr. Ali Karaosma- noğlu isedevletin vejeopolitiğin öneminin "göreceli" hale geldi- ğini söyledi. Karaosmanoğiu, Türkiye'nin önemli ölçüde küre- selleştiğini belirterek, bu nokta- dan sonra geri çekilmenin mali- yeti küreselleşmenin maliyetin- den daha fazla olabilir görüşünü savundu. NATO slyasi aktör oldu' Sempozyumda konuşan Hol- landah Prof. Dr. Peter Volten, ABD ile Avrupa'nın birbirini ta- mamladığını dile getirdi. ABD ve Avrupa arasmda muazzam eko- nomik çıkarlar bulundugunu be- lirten Volten, "Ancak AB ve ABD,yönetilemeyen stratejiler geliştiriyor. Bir yanda gücün ki- biri diğer yanda daha aç güçlü- nün tevazusu. İki taraf işbirli- ğinde daha zorlanacak" diye konuştu. ABD stratejisinin sa- vunma amaçlı olduğunu, 2007 yı- lında AB'nin 7 katı bir saMinma harcaması yapacağını anlatan Volten, "ABD askeri gücü kul- lanmaya hazır NATO'nun itti- fak olarak değeri düştü" dedi. AB'nin savunma anlayışmın bölgesel olduğunu ve ABD'den bu noktada aynldığını belirten Volten, "NATO bir askeri ittifak olarak değerini kaybetti. Rolü değişti. Bir siyasi aktör haline geldi" değerlendirmesini yaptı. Bir yaşara borçlu ıJduğum anneciğim, eşim Zeynep ' i n en yakın a r k a d a ş , ve oğlum E g e ' n i ı babaannesi Yüksel Tekdöner artık bizimle değil Armağan Tekd(ner „ ..1 . -ı £""• ucgcucnuırmesını yaptı. Gul, paketın TBMM tatile girmeden önce çıkması gerektigini söyledi AB takv MUSTAFA BALBA • Baştarafı 1. Sayfada Yeryüzünde halen yaşamakta olan dil sayısı 6 b dolayında. Bunlann çoğu ne yazık ki can çekişiyor. H« yıl ortalama 20 dil yeryüzünden siliniyor. Her dil bir ren ise dünyanın giderek renksizleştiğini söylemek abari ma olmaz. 6 bin dile karşın dünyadaki ülke sayısı 210. Sirbaş ka deyişle her dile bir ülke olanaksız. öyle ki, örneğiı Kafkaslar'da bir dağın eteklerinde kuruiu köylerin di li rak/ma göre değişiyor. 1000 metre yükseklikteki köy ler bir dili, 1200 metredekiler başka dili konuşuyor. Da ğı yatay bölüp devletlere bölemeyeceginize göre bi arada yaşama kültürü kaçınılmaz çözüm! Ulus devletlerin sağlam oluşumu için de ortak bir dil kaçınılmaz görünüyor. Ortak dil oluşturamamış ül- kelerin temellerinin herdarbeye açık oiduğu örnekle- riyle ortada. Ortak dilin yerleşmemesini sağlayanlann başında da geleneksel tanımla emperyalist ülkeler geliyor. Örneğin, 80 yerel dilin konuşulduğu Filipin- ler'de ortak dil Ingilizce. Zimbabve'de de öyle oldu. 1980'lerdeki bağımsızlık savaşından sonra ortak dil arayışı kabileleri birbirine soktu. Sonunda Ingilizcede anlaştılar! Her iki ülkede de yerel diller hızla ölüyor. Dil, ülkelerin etkinlikleri açısından da önemli gös- tergelerin başında geliyor. ömeğin, 1990'lardan bu yana her yıl yaptlan "Türkçe Konuşan Ülkeler Devle Başkanlan Zirvesi"nin ortak dili Rusça! Dış ömekler ve Türkiye Konunun AB'sel yanı da tek tip değil. Her ülke ulus devlet-resmi dil teme/inin üzerine kimi anadil odalan açmış. Bu odalann düzeni herkeste farklı. ömeğin, Fransa Anayasası diyor ki: "Cumhuriyet'in dili Fransızcadır." Fransızca dışındaki diller için özel sözleşmelerle kontrollü yayın yapılıyor. Ingiltere, dilini bütün dünyaya uzatmış olmanın ver- diği rahatlıkla her dil istediği yayını yapsın, diyor. Yunanistan, Yunanca dışında yayın yapacak ku- rumlara en az yüzde 25 Yunanca yayın koşuluyla izin veriyor. Portekiz'de hiç azınlık dili bulunmuyor. Ne dese ya- kışır! Italya'da resmi dil Italyancanın dışındaki dillerde yayın serbest ama, eğitim dili tek. Görüldüğü gibi her AB ülkesinin kendisine has dü- zenlemesi var. Bu bağlamda Türkiye ne yapabilir? Ilk adım 2002'de atıldı. Herkesin anadilini öğrenme hakkı teslim edildi. Ilk bakışta başta Kürtçe olmak üzere Anadolu'da konuşulan 50'yi aşkın dilden kurs- larda patlama olabileceği düşünüldü. Olmadı. Buna yatınm yapanlar da hayal kınklığına uğradıklannı ka- bul ettiler. Şimdi anadilde yayın konusu gündemde. Bu, ana- dili öğrenme hakkından bir adım daha ileri. öğrenme hakkı, kişinin isterse katılabileceği, kendi iradesine dayalı bir durum. Bir dilde yayın ise doğrudan ülke yö- netimlerinin de devrede olmasını gerektiriyor. Ikilem şu: Yayın TFîT'de mi olsun özel kurumlarda mı? Her iki tartışmanın başlıca zeminini "denetım me- kanizması" oluşturuyor. Türkiye, 15 yıl süren etnik te- rörü, etnik savaşa dönüştürmeden sona erdirmiş, da- ha doğru anlatımla sindirmiş bir ülke. Tamamen bitti- ği söylenemez. Bunun, iç banştan kendisini sorumlu hissedenlerin aklından çıkmaması doğaldır. O neden- le bu konuda atılacak adımlarda kendilerini sorumlu hissetmeleri de doğaldır. Aklın yolu, hep korkularla ya- şamamak için anadilde yayının önünü kontrollü ve denetimli biçimde ve başlangıçta kısıtlı olarak açmak. Devamını uygulamada görerek belirlemek. AB'nin bu konuda eteğinde fazla taş yok. Bizden de aynı hızı is- temesi; otobanda da, dar-virajlı yolda da 120 km. sü- ratle gidilmesini şart koşmaya benzer... [email protected] A>fK4RA (Cumhuriyet Bü- rosu) - AKP iktidannın 6. uyum paketini ne zaman TBMM 'ye ge- tireceğı konusundaki belırsızlik sürerken hükümet yetkilıleri bu konuda net bir açıklama yapamı- yor. Dışişlen Bakanı Abdullah Gül, Selanik zirvesi öncesinde paketin TBMM'den geçınlebile- ceğıni söyledi. AKP Grup Baş- kanvekilı Faruk Çelik ise paket- te değişiklik yapılabileceğini be- ürtti. Hükümetin pakette, askerin de çekincelerini dikkate alıp ba- zı değişüdikJer yapabileceği ve haziran ayında yapılacak MGK MAHZUNI SRİFi ANIYORUZ Konusmocı: İlhan SELÇUK Musa EROĞLU Sabohat AKKİRAZ Erkan OĞUR & İsmail H.DEMİRCİOGLU Erdal ERZİNCAN GRUP KIZIURMAK Hüseyin TURAN Muzaffer ÖZDEMİR Ali-Emrah MAHZUNİ SEMAH EKİBİ SİNEVİZYON GÖSTERİSİ Sunuca: Mesut MERTCAN HA8BİYE ACÎK HAVA TİYAIROSU * >I.H toplantısından önce TBMM'ye sunabileceği kaydedildi. Gül, uyum paketlerini çıkarma konusunda kararlı olduklannı be- lirterek hiçbir şeyin gözü kapalı yapılamayacağını ancak bu ko- şullann uluslararası standartlann dışma çıkamayacağını söyledi. Gül, bu standartlar çerçe\'esinde ülkeden ülkeye farkJı düzenleme- ler yapılabileceğini bildirdi. Pa- ketin TBMM tatile girmeden ön- ce çıkması gerektigini anlatan Gül. paketin ilgili bakanlık ve ku- rumlann görüşleri alındıktan sonra Bakanlar Kuruiu'nda gö- Parti içinde riişüleceğini söyledi. Gül, pake- tin Milli Güvenlik Kuruiu top- lantısında görüşülmesı konusun- da bir karar \erilmediğini söyle- di. MGK'nin Türkiye'yi yöneten bir kurul olmadığını kaydeden Gül, paketin 20 Haziran'da yapı- lacak Selanik zirvesinden önce Meclis'ten çıkabileceğine inan- dığını belirtti. TSK'nin anadilde yayın ve Terörle Mücadele Yasa- sı'nın 8. maddesine ilişkin kaygı- lanyla ilgili olarak şu değerlen- dirmeyi yaptı: "Bu kaygıları anlayışla kar- şılıyorum. Fransa ve Yunanis- tan nasıl uygulamış? Mutlaka kontrollü olacak, ilgili bir bi- rim takip edecek. Teknolojinin bu kadar geiiştiği bir ortamda MED TV'yi herkes seyretmiyor mu? Önemli olan burada ge- rektiğinde müdahale edebilme- niz. Terörle Mücadele Yasa- sı'nın 8. maddesini Türk Ceza Yasasf nda karşılayan madde- ler var. Paketin şugün bugün ya da şu toplantıdan önce ya da sonra TBMM'ye gelmesi önem- li değil, önemli olan 2003 ilerle- me raporuna en iyi biçimde gi- rebilmektir." I Baştarafı 1. Sayfada hakkı, seçim propagandası dö- neminde kullanılacak mı? İs- tanbul. Kürtçe bir mitinge ha- zır mı? TMY'nin 8. maddesi neden tamamen kaldırılıyor? Apartman katında ibadethane ne işe yarayacak? Bu düzenle- me hacı-hoca geçinen bezirgân- ların elinde dejenere olmaz mı?" sorulannı yöneltti. Emin Şirin, 6. uyum paketinin bazı maddelerini eleştirdi. Şınn. AKP îletışim Merkezi'ne gön- derdiği yazıda, tasanyla ilgili cid- di endişeleri olduğunu belirterek, şu görüşleri dile getirdi: • Çeşitli una. dillerde yayuı yapma hakkı geliyor. Bu hak, se- çim propagandalan döneminde de kullanılacak mı? Mesela, Kürtçe, Zazaca, Çerkezce ve Lazca mitingler görecek miyız? İstanbuFda Kürtçe bir mitingin yapılmasına hazır mıyız? • Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesi neden toptan kaldın- lıyor 9 Bu maddenin toptan kaldı- nlması yerine "açık ve yakın tehlike hah'nde" propaganda ya- sağının devamı daha doğru olmaz mı? Kuzey Irak'ta bir Kürt dev- leti ilan edılirse ve bu Kürt dev- letinin ilan edildiği günlerde Gü- neydoğu Anadolu'da koskoca- man bir miting yapılıp serbest olan Kürtçe dilinde Güneydoğu Anadolu'nun Türkiye'den aynl- ması ve Kuzey Irak'taki Kürdis- tan'a bağlanmasının propagan- dası yapılırsa böyle bir durumu kabul edebilir miyiz? • tmar Yasasf nda değişiklik yapılarak "ibadet yeri" açılma- sına daha fazla olanak tanınma- sını çok doğru buluyorum. Ama, doğrusu apartman katında iba- dethanenin ne işe yarayacağını anlayabilmış değilim. Bir cema- atin ihtiyacı için belirli miktarda- ki cemaate camı, kilise, havra. Budist tapınağı gibi her türlü im- kânı mutlaka vermeliyiz. Ancak, arartman katında açılan ibadet- endişesihaneler, belli bir cemaatin ihtiya- cına cevap vermekten ziyade, ye- nı bir cemaat yaratma amacıyla kuruluyor. Ibadethaneler, bir ce- maatin ihtiyacını karşılamak üze- re kurulmalıdır. Bir apartman ka- tında bir ibadethane kurup, son- ra buraya cemaat bulma fikri işin şefFaflığmı, ibadetin kutsiyetini kaybettirip hacı-hoca geçinen be- zirgânlarla, papaz-misyoner elin- de dejenere olacak. Genel merkezden aldığı yanjtı yeterli bulmayan Şirin, genel merkeze yeni bir yazı göndede- rek kendisine "evet ve hayır" bi- çiminde net yanıtlar verilmesüıi istedi. Telefon ücreüerine zam • ANKARA (Cumhureyet Bürosu) - Türk Tele- ücSini fi^^ 11 ?^ 69 " 11 ° l m a k Ü Z e r e ] k o n t ö ^ucretını 66 bm hradan 70 bin lıraya yükselttı Ye- n, duzenleme çerçevesinde 'Temel Erişım'dSDN BA) aylık abonman ücret. 13 milyon 200 bin Hra- dan 14 milyon lıraya yükseltildi. Kaplan'a şehir dışı yasak • BERLİN (AA) - Almanya'da, Köln Yabancılar Dairesi, serbest bırakılan Islami Cemı- yet ve Cemaatleri Birliği'nin yöneticisi Metın Kaplan m şehırden aynlmasını yasakladı. Yaban- cılar Da,re s,'nin bir sözcüsü, Kaplan'm şehır sı- mrlan ıçınde kalmasmın kararlaştınldığını ancak karann Kaplan'a henüz ulaştınlamadığuu belirtti. Ordudan ayrılana tazminat yok • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anavasa Mahkemes.ı'nı^ Türk Silahl, Kuvvetieri'nden mec- bun fuzmet vutaınılülügünü tamamlamadan avnlan vey-a ılışıgı kes.len subay ve astsubaylann öğreniT egıtım ve yetıştirme masraflannı tazminat oLak ' odemelennı düzenleyen hükmün iptalıne ilişkin ka- ranmn gerekçesı Resmi Gazete'de yayımlandı. Jpta- le, tazmınatı ongören kararnameye dayanak olan yasanm daha önce ıptal edilmes, gerekçe gösterild, Barış Girişimi'nden filmli yanıt • Haber Merkezi - Banş Gırişimı. ABD'li "şa- hmlere yonetaen John H. Smihula'nın belgesel kSkt?°Flf-^^ G l Z İ f y l e y a n ı t v e r ^â.Et-kınlücte, Bılgı Unıversitesi Dolapdere Kampu- su nda yann saat 14.00te göstenlecek olan filmın ardmdan Prof. Baskın Oran ve Prof. Dr. T u r ^ r Tarhanh, ftlmden hareketle ABD-ni n savasçfve yayılmac, politikalann. değerlend.rerek kaülmıcı- fann sorulannı yanıtlayacak. Sendikalanın tutuklu tepkisi • İstanbul Haber Servisi - Den-lş Sendikası Tuzla Şube Başkan. Hasan SonJcaya ve şube sekreten Musa Apyüzen'in, 27 Mayıs'ta eercekles tmlen ıkı saatlık is b.rakma e y l e m ı W a f S ' guyenhk guçlerine mukavemet etrikleri gerekçe- sıyle hıtuUanmasına, Türk-Iş'e baglı sendikabr ortak tepkıgosterdı. Den-lş Sendikası Genel Başkanı Yener Kaya, arkadaşlarm.n tutuklanması- m, ışverenın tertıbı olarak nıteledı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear