25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 31 MAYIS 2003 CUMARTESİ SOYLEŞİ Program yapımcısı SedefKabaş, gündemde olanlan değil, olması gerekenleri ağırhyor okparagazeteciyi bozarALİ SİRMEN Televızyon. bizi esirde alabiliyor, uf- kumuzu da genişletebiliyor. Önemli olan onun nasıl kullanıldığı. Bunca kanal içinde kaliteli program- lar, diziler, araştırmalar da var, insanı bezdirenler de. Ama seçim sizin. Benım seçimJerimden biri de, Se- def Kabaş ın Kanal 8'de yayamlanan "SesM Düşünenler" programi- Sedef KJabaş ile konuşmamıza, "Ses- li Düşünenler''in kaçıncısına geldıği- miz sorusuyla başhyoruz. "250\i geride bırakük" dıyor Sedef Kabaş. Sonra sorular ve yanıtlar bir- birlerini izliyor. - Neden "Sedi Düşünenler"? KABAŞ - Onun üzerinde çok dur- dum. Şimdiye kadar yaptığırn prog- ramlann hepsinin adlannı b«n koy- dum. Programın formatına v e amacı- na uygun olarak. 'Bu programda da kinıi zaman olay bazh. kimi zaman kişi bazh bir iş yap- mak gerekiyor1 dedim. Sadece insan- lann portrelerini değil, ama aynı zaman- da gündemde olan veya gündemde ol- mayıp gündeme gelmesi gereken ko- nularda insanlann düşüncelerini yan- sıtıp bir platform yaratmak, bir ikinci- si de, düşünmek çokönemli, Türkiye'de insanlann yeterince düşünüp düşün- medikleri hâlâ tartışılır. Işte burada dü- şünceyi öne çıkarmak ve düşüınmenin de ötesinde, bu düşünceyi diie getirmek olanağı vermek. Bir de hem düşünüp hem de bunu pratiğe dökmüş, hayata geçirebilmişolanlarki,bunun gerisin- de yetenek, zekâ, cesaret, azirn hepsi var. Işte bu program düşünebilen, bu- nu ifade edebilen ve söylediklerinin arkasında durabilen kişileri konuk et- meye çalıştığım bir program. Yasalar kültürün sormcu - Peki Sedef Hanım, bu düşünme ve onu ifade etmenin önünde yasal engd- ler mi var, yoksa başka bir şeyler daha mı?_ KARAŞ - Şimdi düşünme ve ifade etme kültürle çok iç içe olan şeyler. Ya- salar sahip olduğumuz kültürün bir so- nucudur... -Öylediyorsunuzama kültürümüz- leçokiç içe olan törenin cinayeüerde ha- füİetici neden olmasL sağu sağı bir ik- tidann sahip çıknğı öneriyie Ceza Ya- sasTndan kakhnhyor, buna ne dhwrsu- nuz? KABAŞ-Daha önce de, Medeni Ka- esli düşünenler için seçtiğim konuklarile Türkiye'nin tercihleri her zaman çakışmadı. Ben sesi yüksek çıkanlan değil, düşüncesi ses getiren insanlan seçmeye çahştım. TT" W~içbir zaman m—m Türkiye'nin J^M. enfazla izlenen programını yapmayı düşünmedim ve yapmayacağım. kazanmayı göze alarak, özgürlüğümü satın alıyorum. çk. para kazanmayı hiç amaçlamadım. Gazetecilik çok para kazanmak için yapılmaz nun ile böyle bir değişiklik yapılmış- tı. Ama çoğunluğu erkek olan millet- veldlleri, kendilerine uygun, yeni de- ğişiklikten kendilerini muaf tutan bir değişiklik getirdiler. -O yasa görüşülürken, kadm miDet- vekillerinin çoğunluğu da ilgigösterme- mişti. KABAŞ- Evet ben onu yaptım. Baş- ta Tansu ÇiDerolmak üzere kadın mil- letvekillen gitmedıler. Ama üzerinde durmak ıstediğım. birtoplumda yasa- lar, yasal düzenlemeler, o toplumun kültüründen bağımsız olamıyor. - Diierseniz, programa dönmeden önce,birazda.SedefKabaş'm Sesti Dü- şünenJer'e nasıl gekügine bakabm. Siz eğitim olarak neyi seçmiştiniz? 'Sen diplomat olamazsın' KABAŞ - Ben Boğaziçi Üniversi- tesi'nde. uluslararası ilişkiler okuyor- dum. O sıralarda aklımda medya yok- tu.Ama üçüncü sınıfin yazında üniver- site bir çalışma için beni Brüksel'e gönderdi. Orada, NATO'nun bundan sonrakı işlevı ne olacak konusunda bir rapor hazırlarken. yerii ve yabancı üst düzey diplomatlar ve bürokratlarla te- maslanm sonucunda kendi kendime dedim ki, "Sedef sen bir diplomatola- mazsuı". Daha sonra, 1993-95 yıllan arasında kazandığım Fulbright bursu ilegittiğim Boston Üniversitesi'nde,te- levizyon gazetecilıği konusunda mas- ter programına katıldım ve iyi derece ile bitirdim. Bitirme tezim olan Ayasofya belge- seli, üniversıtenin radyo ve televızyon bölümü öğrencilerine bitirme gecesin- de gösterime sunuldu. Daha sonra. gi- EN KESKİN SORULARA NEZAKET TÖRPÜSI - Peki konuian \e konuklan seçerken nelere dikkat ediyorsunuz? KABAŞ- Sesi yüksek çıkanlan değil. düşünceleri ses getiren insanlan konuk ettim. Programa davet edilecek konuklar konusunda benim seçimlerimle Türkiye'nin tercihleri her zaman çakışmadı. Kendime hep şu soruyu sordum: Türkiye'nin bilinen gündemi kimleri ödüllendiriyor? Türkiye kimlerle gurur duyuyor, kimlere oy veriyor, kimleri "yıon en iyisi" seçiyor, kimlerin peşinden gidiyor? Sanat adına bayağılığa, yatırım adına hırsızhğa. hizmet adına sahtekârlığa mı, alkış tutuluyor? Bu yanlışlara düşmemeye çalışarak davet ettiğım konuklarla röportajlanmda da, gazetecilik kimJiğimin zorunlu kıldığı objektıflık gözlüğünü takarak yapmaya çalışsam da, kendimi bir yargıç. birjün üyesi gibi hissettiğim anlar da oldu. Zira o gözlüğün arkasından bakan gözler bana aitti. Soru sormak ile sorgulamak arasındakı ince a>Tintıyı gözeterek, günül gözlüğüyle bakrnaya çahştım konuklanma. En keskin sorulanmı nezaketin törpüsüyle inceitmeye özen gösterdinı. Anlayışı öfkeye siper yaptım. Kaçamak cevaplar ve yalanlar karşısında bilgı ve belgenin genış kanatlannın altına sığındım. Zaman geldı - ' J n B içimdeki isyanın JH^^v yangını gözlenme <?^^^0*% yansıdı. ama V^^K^S sözlerime değil... ^^Mflp Ağırladığım ^K " konuklar benim için m aynı zamanda onlann iç I dünyasına çıktığım bir \ yolculuktu. Anahtarla g açtığım kapılann arkasrnda sözün ötesinde nelerin saklı olduğunu görmek istedün. Ama bunu yaparken. onlann duvarlannı delip geçmedim, gönül kapılannı kmnadan samimi itiraflara ulaştım... i riş sınavını kazandım ve CNN Inter- national'ın Atlanta'daki merkezinde 2 yıl yapımcı olarak çahştım. Burada özelde Türkiye ve genelde Ortadoğu ve Orta Asya olmaküzere dünyanınpek çok bölgesiyle ilgili haberler hazırla- dım. Dışarıdan blrl... - Türkiye'ye döndüğünüzde nasıl karşüandıruz? KABAŞ - Buradaki çalışma koşul- larının içinden yetişmemiş, sektöre hâ- kim çe\Telerin yanında çömezlik yap- mamıştım. Sistemın bildik merdıven- lerine adım atmadan, kanıksanmış eş dost tanışıklıkJannın kartvizitinı kul- lanmadan, bırakın sıfirdan başlamayı. bir müddet yanşa bile dahil edilmedim. - Ama ardınızda, sağlam bir eğitim, CNN gibi bir kurumda iki yılhk dene- yim?_ K\BAŞ - O sandığınız gibi her za- man olumlu olmuyor. Hatta bir kere- sinde, şimdi adını vermeyeceğim, bir ünlü gazeteci bana "Ben CNN'den ge- len biriyk uğraşamam" dedi.Ama so- nunda ne için yanştığınızı ve nereye ko- şacağınızı bıliyor ve çok istıyorsanız, parkurunuzu kendiniz çiziyor ve yan- şa başlıyorsunuz... - Yîne SesH Düşünenler'e dönetim. Programınızda iki şeş çok dikkaömi çe- kijior, çok i\i hanrlannor ve de röpor- tajı >apügınız kişiningörüşlerini öne çı- kanrken kendinizi. bilginizi fazla orta- >a ko>mama\ a özen gösterhorsunuz. Öysa baa gazeteciarkadaşlanmız hep, "Bak ne kadar bilıyorum, ne kadâr akıllıyım" gösterisiyapıvorIar_Buara- da ünlü Oriana Fallaci hakkında ne düşunüyorsunuz? KABAŞ- Onu eskiden beğenirdim, ama son zamanlarda değil, son yaptık- lan ve yazdıklanndan sonra... - Ama o sizin aksinize, kendini hep öne çıkanyordu. - Evet ama, birçok gerçeğin de ce- saretle üzerine gidıyordu..Sesli Dü- şünenler'e gelince: Her program için uzun araştırmalar yaptım. Hiçbır prog- rama araştırma yapmadan çıkmadım. Ben evde geceleri de, ev ödevi hazır- lar gibi çalışınm, ön hazırlığımın ge- nişliğidir sohbetın derinliğinı belirle- yen, birkaç dakikalık sorulann geri- sinde, günlerce taranan arşivler, alt- lan çizilerek okunan kitaplar, elde not defteri dikkatle izlenen konserler ve oyunlar, filmler, sergiler saklı. Özgürlüğü satın almak... - Biraz münasebetsiz olacak ama, reytinginizçok çokyüksek değil gaiiba, salon bir araşürma yapoğunı sanma- ym, ama çevremin ve benim ruttuğu- muz program >e yaymlarda hep bu acı gerçekle karşılaşryorunı da, gaiiba si- zin değiL kendi sorunumu dile getiriyD- rum. K4BAŞ- Hiçbir zaman Türkiye'nin en fazla izlenen programını yapmak amacını gütmedim ve gütmeyeceğim de. Çok para kazanmayı amaçlama- dım. Çok para gazeteciyi bozar, tabii ki, yaşayacak ihtiyaçlannızı karşıla- yacak parayı kazanacaksınız. ama çok para değil. Gazetecilik para kazanmak için ya- pılmaz. Reyting kaygısını öne çıkar- mayarak, daha az para kazanmayı gö- ze alarak özgürlüğümü satın alıyo- rum ben. Hoşça kalın sevgili arkadaşlarım, 27 Mayıs 2003 tarihinde aranızdan ayrıldım. Y ü k s e l T e k d ö n e r MALTEPE BELEDİYE BAŞKANLIĞI'NDANİLANEN TEBLİGAT Beledıye Encümenı"nın muhtelıf tanhlerde hüküm altına almış olduğu Encümen cararlanmn me\cut adreslerde bulunamaması ve teblıgata elvenşli başka adreslerinm espıt edılememesı nedenıyle alınan kararlann taraflannıza teblıği mümkün olmamış- ir. Bu durumda Beledıye Encümenı'nce alınan ve özelliklen yazılı kararlann 7201 îayılı Teblıgat Yasası'nuı ilgili maddelen gereğince teblığ yenne kaım olmak üzere araflannıza ılanen teblığ olunur. .4dıSo>adı EncKarar Tarihi. No'su Mıhallt Pafta Ada Parsel IBılalEnllı 0210 2OO2-"5" Fındıklı Mah Ataturk Cad 15lı 1453 ?9 : Mataıut Selahanm Savgm 2" 05 2002425 Yalı Mah Rıhtım C ad 12 219 1 \hmet Selahanm Sa\gın \e Hıss »KetınKaşka 141020ü2-"68 IdealtepeMah MarmaraSok r 174 1 Basın: 26073 ÖZEL UŞAK VE ÇİVRİL EGE BİLİM DERSHANESİ'NDEN T.C.M.E.B. Özel Uşak ve Çivril Ege Bilim Dershanesi 2003-20004 Eğitim Öğretim Yılı kurs ücretleri (Ders birim saat ücreti) aşağı- daki gibi tespit edilmiştir. KURSUN ADI DERS SAAT ÜCRETİ Üniversiteye Hazırhk 2.500.000.-TL. Fen ve Meslek Lısesi 2.500.000.-TL. Lise Takviye 2.500.000.-TL. FİYATLARIMIZA KDV DAHİLDİR ADRES: MERKEZ: Kurtuluş Mah. PTT arkası Öztürk Işhanı K: 3-4 UŞAK TEL: (0 276) 215 32 85 Şube: 1 No'lu Belediye Iş Hanı K: 3 ÇfVRlL TEL: (0 258) 713 79 49 SİVAS 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo-2003 127 Davacı Dürdane Çarkçı taraftndan davalı Şahabet- tin Çarkçı aleyhine açılan boşanma davasının yapılan açık yargılaması sırasında alınan ara karan gereğince. Davalı Şahabettin Çarkçı (Cafer ve Dürdane oğlu 24.08.1968 doğumlu Sivas Merkez Yüceyurt Mah. nüfusuna kayıtlı) tüm aramalara rağmen adresine du- ruşma günü ve dava dilekçesi tebliğ edilemediğinden duruşma günü olan 26.06.2003 günü saat 9.10"da mahkememizde hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi. aksi takdirde yokluğunda HUMK'nun 377. ve 213. maddeleri gereğince karar verileceği ilan olunur. Basın: 25676 KARS 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sa\ı: 2001 16 E. 2002 279 K. Davacı Bağ-Kur îl Müdürlüğü tarafindan da\alı Hüseşın Bıız alejhine açılmış olan rü- :uen tazmınat da\ası dos\ası Bağ-Kur ll Müdürlüğü tarafından temyız edılmiş olup dosşa t'argıtay 10. Hukuk Dairesı Başkanlıgrnın 6.3.2003 tarıh \e 2003 834-162"7 savılı ılamı ile ?ozularak mahkememize ıade edilmış olup ancak da\ah Huse\ın Buz'a Yargıtay ılamı teb- ığ edilemediğinden dolayı ilanen teblığine karar venlmış olmakla davalı Hüsevın Buz'un •ozma ılamına varsa dı\eceklen mahkememızin 2001 16 esas 2002 279 karar sa\ılı dosva- •a 1 ay içe^ısınde müracaat etmesı ilnen teblığ olunur. 20.5.2003 Basın 25657 LÖSEV Lûsemiii Çocukiar SaOitk ve EOttm tetefon O 312 447 O6 6O Wvı/W.losev.OfQ.tr tosev@fosev.org.tr Reştt Galip Caddesi llkadım Sokak N O : 1 4 G O f»/ Ankara İZMİR13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2003 143 Davacı Müşerref Özçuhacıoğlu vekili tarafından davalılar Maliye Hazınesı ve Orman Genel Müdürlü- ğü aleyhine mahkememize açılmış bulunan tescil da- \asmda İzmır ılı, Buca ılçesı, Kaynaklar Köyıi. Oldu- ruk mevkıinde. doğusu 610 ve 2854 parsel, batısı 609 parsel, kuzeyi Buca-Kaynaklar Köyü yolu ve güneyi de 641, 2876 ve 2878 parsellerle çe\Tİli olan 24.350 m2'lik taşınmazm davacı kendisine ait olduğunu be- yan edıp tescilı ıstenildiğmden aynı yerde hak iddia edenlenn yukanda yazılı dava dosyasına ıtiraz vesair isteklerini bildinnelerinin gerektiğıne ve ilan tarihin- den ıtibaren 3 ay içensinde mahkememize müracaat etmeleri ilan olunur. 14.05.2003 Basın: 25589 CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Sığ Sularda Derin Dalışlar Son günlerin toplumsal gündemini "genç subay- lann rahatsızlığı" konusu oluşturdu.. Genelkurmay Başkanı'nın, "basın toplantısı" ve "sohbet" biçiminde yaptığı açıklamalardan sonra, ko- nu "ordunun bütününün rahatsızlığı"na dönüştü... Doğal olarak her yayın organı ve yazar kendi gö- rüşünce yazdı, çızdi, yorumladı... Kimi yazarlar (Bkz. "H. Uluengin, Hürriyet) söz ko- nusu rahatsızlığın mevsim değişikliğiyle ilgili olabi- leceği hafifliğinde değerlendirmeler yapmış olsalar da daha cıddi kalemlerce sorunun öneminin altı ye- terince çizildi. • • • Gazeteci ve gazete adı telaffuz etmemekle birlik- te "Cumhuriyef'te çıkan haberle ilgili olarak Genel- kurmay Başkanı'nın kullandığı "lanetliyorum" söz- cüğü bence iyi seçilmemiştı. Demokrat olmakla övti- nüyorsak eğer demokrat olmanın gereklerinı de ka- bullenmek gerekiyor. Cıddiyetinden kuşku duyula- mayacak birgazetecinin cıddiyetinden kuşku duyul- mayacak gazetesınde kaynağının ciddiyetine güve- nilen bir habenn manşete çıkarılmasında lanetlene- cek bir yön olmasa gerek. Sayın orgeneralin daha özenle seçilmiş bir hoş- nutsuzluk sözcüğünün sınırları içinde kalması bek- lenirdi... • • • Ordudaki rahatsızlığın en yetkili ağızca, açıkça ve nedenlerıyle dıle getınlmış olması, basın toplantı- sından çıkarılması gereken en önemli ve belkı de tek sonuçtu... Bizim gazetemizde ve görebildiğim kadarıyla baş- ka yayın organlarında sağ duyulu kalemler bunu yaptılar... Yine de bu önemli konu üzerinde düşünmeyi sür- dürmemiz gerekiyor... • • • Bu gün ülkemiz temel eğıtımini din adamı yetiş- tirmek amacıyla kurulan bir eğitim kurumunda almış bir başbakanın partısinın ıktıdarınca yönetiliyor... Bu başbakanın kimltğı, dünya gorüsü yeterinceaçık- tır. Sıradan bir din görevlisi tarafından bile söylenmiş olsa toplumda sıkıntı yaratacak sözlerin sahibi bu kişi bugün karşımızda başbakan olarak bulunmak- ta... Kimi yazarlann kullandığı deyimle, seçimlerin "meş- nıiyet"\n\ tartışmıyoruz... Ama seçim sisteminin adaletsizliği ve başkaca çarpıklıklarortada... Böyleyken, ıktidardaki parti kendi yaşam anlayı- şını, dünya görüşünü, kendi ahlâkını topluma bir üniforma gibi giydirmek istiyor... Bundan en ufak bir kuşkusu olan var mı? öyle anlaşılıyor ki, var... Basın toplantısı sonrasındaki bir başka değerlen- dirmeden okuyalım (Bkz. I. Berkan, Radikal, 27 Ma- yıs 2003): "Elbette Türkiye'de hiç de az sayılmayacak insa- nın AKP hükümetine yönelik endişeleri var. Bu en- dişe sahiplerinin içinde subay-astsubayıyla TSK mensuplannın bulunmadığını düşünmekyanlış olur. Ancak burada önemli olan ikinokta var: 1. Gerçek- lerşu ana kadar bu endişeleri doğruladı mı? 2. Sırf endişeleniyoruz diye askeri darbe mi yapmalıyız?" • • • Sayın yazarın, üslubuyla da içerığiyle de bende ça- la kalem yazılmış izlenimı uyandıran yazısını nere- sinden tutmalı? "Bulunduğu kuşkusuzdur", "bulunması doğal- d/r" gibı birkesinlemeyerine "bulunmadığını düşün- mekyanlış olur" türünden dolaylı ve ucu açık bir an- latımı yeğlemiş olmasının arkasındaki ruh durumu bir yana, AKP hükümetine yönelik kaygıların doğru- lanıp doğrulanmamış olduğuna ılişkin soru oldukça şaşırtıcı... Bu hükümetin, kendisinden duyulan kaygıların doğrulanması için acaba daha neler yapması gere- kiyor? Sayın Berkan'ın bu soruya yanıtı var mı? Söz konusu yazıdaki ıkinci soru maddesı ise içe- riği ve dile getiriliş biçimiyle sıradan bir okul ödevi sorusu için bile yakışıksız kaçabilirdi... • • • "Askeri darbe "gibi büyük sözler kullanılmadan ön- ce üzerinde sakince düşünmemiz gereken "rahat- sızlık", her şeyden önce, bir dünya görüşü, bir ya- şam anlayışı uyuşmazlığıyla ilgili olsa gerek... Bildiğim kadarıyla bugün ülkemizde asker yetiş- tiren okullarda çağdaş bir eğitim uygulanıyor... Bilimsel, aydınlık kafalar yetıştırilıyor... Var olan seçim sıstemi, ülkenin genel durumu ve başkaca nedenler ise bambaşka bir kafa yapısını ül- ke yönetiminin tepesine getirebiliyor... Asıl çelişki, uyuşmazlık, rahatsızlık buradadır... Bu rahatsızlığın ortadan kalkması için ya askeri okul- lardaki eğitimin bugün ülkeyi yöneten kafaya uygun duruma getirilmesi (ki bu iktıdar sahiplerinin asıl ve başlıca amaçları budur), ya da ülke yönetiminde ay- dınlık, çağdaş kafaların söz sahibi olması gereki- yor... Sığ sularda derin dalış denemeleri yapmak yeri- ne, bu uzlaşması olanaksız kan uyuşmazlığının ne- denleri, olası sonuçları ve mümkünse nasıl giderile- bileceği üstünde düşünce üretmek daha yararlı ola- bilır... KAYSERİ İŞ \IAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN Sa>ı 2002 908 Davacı SSK tarafından davalı Sadettın Rılıç ale\hıne açılan alacak da\asının ıenlen ara karan uvannca. Da\alı Sademn Kılıç'ın adresı vaptınlan tüm araştırma- lara rağmen bulunamadığından dava dılekçesının ılanen teblığme karar verılmış olmakla. da\alı Sadettın Kılıç du- ruşmanın bırakıldığı 19 6 2003 gunu saat 09 00'da duruş- ma salonunda hazır bulunmanız \eva kendınızı bir \ekille temsil ettırmenız, duruşma\a gelmedığınız \e\a kendınızı bir \ekılle temsil ettırmedığınız takdirde vokluğunuzda ka- rar \enleceğı. da\a dılekçesının teblıği >enne kaim olmak üzere ılanen tebliâ olunur 5 5 2003 Basın 25684 Bahçelievler'de bir sitenin yüzme havuzunda Haziran, Temmuz. Ağustos ve Eylül aylannda çalışabilecek bayan eleman alınacaktır. Tel: 502 42 45 - 502 42 40 Nüfos cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. AHMET TURAN ULU
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear